25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 EYLUL 2001 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER ROBOTEK TURHAN SELÇUK ABDULCANBAZ HARİKULÂDE MACERALARI KISIM ÎEKKİLİ BİRDEN 3UKA$1 KAV6A A - ^İSTÂflBUL EFEUDİSİ Ç".O18 Islak mayoyla panelizlenirmi? Engin Çelebi'nin -yol notlan A Y F N C. İ N ICendimize Evliya Çelebi'den esinlenip Engin Çelebi, bu yazı dizisine de "Yol Not- lan" dedik ama, Foça'ya demir attık, halat bağladıkgibi... Suç benim değil, Foça'nın... Çocukken de Foça'dan aynlma günü ge- lip çatınca ağlar, tepinir, direnirmişim; epey sabreden büyük teyzemden kıçımın üstü- ne iki şaplak yiyip ancak öyle kaptıkaçtıya bindirilirmişim. Bu kez de öyle olacak gibi. Yazıişlerin- den "teyze şaplağTna benzer bir fırça ge- lene kadar ben biraz daha, Ege kıyısının bu "en Ege" kasabasında oyalanacagım. Oyalanacağım, çünkü Ege -ve sanınm Akdeniz- kıyısının hemen bütün tatil bel- delerinde bir şenlik furyasıdır gidiyor. Gidiyor ve şenlik programlanna baktık- ça içim karanyor; oralara ilişkin "teftiş programı"mı durmadan erteliyor; "Heleşu şenliJk bitsin" hesabına yatıyorum. Nasıl ertelemem? Şenlik dedığin adı üstünde "şenfikli" ol- malı değil mi? tyi hoş da, her şenlikte en az bir, bazen şenlik boyunca her gün panel var. Evet, evet panel... Hani şu dört ya da beş kişinin bir masanın ardına Menemen bar- dağı gibi sıralandığı; ortada konuşlanan pa- nel yöneticisinin lafı bir panelisten alıp öte- kine aktarırken, panelisttlerin iki katı ko- nuştuğu paneller şu anda tatil beldelerine, Ege'nin lacivert sulannın öptüğü kıyılan- na taşınmış durumda. Panel konulanna bakın siz: "Türkiye'de demokratikleşmenin engel- leri ve çözüm yollan" ya da "Ekonomik krizde kureselleşmenin dolaylı ve dolaysız etküeri" ya da "Çarpık kentieşmede imar yasalannın roKi" ya da "Mülkiyet hakla ve Avrupa tnsan HaklanMahkemesîkararla- n" ya da "Avrupa Biıüği ve Türkiye ekono- misinin güncel sorunlarT ya da... Üffff!.. Daraldım! Ben yazarken sıkıl- dım, izleyenler ne yapar acaba? Uyanmış, bir çardak altında ya da deni- ze bakan bir kahvede keyifli bir kahvaltı yapmışsınız; ardından kendinizi Ege'nin kollanna atmışsınız; denize dala çıka, gü- neşte yana döne akşamüstünü etmişsiniz ve... Ve şenlik hatınnabirpanele dinleyici ola- rak düşmüşsünüz. Günün keyifli yorgunlu- ğunda gözler kapandı kapanacak ve henüz ikincipanelist lafını noktaladı, şimdi panel yönetmeni üçüncü konuşmacıya söz ver- meden önceki, on beş dakikalık vaazına başladı. Sırada daha üç panelist ve iki kez daha panel yönetmeninden "özetier" var. Anneeeeee!.. • * • Islak mayoyla yapılacak işler var, yapıl- mayacaklar var. Islak mayoyla izlenecek şenlik var, tüyü- lecek şenlik var. Ömeğin şu günlerde Foça'yı da bir şen- lik ateşi sardı. Açılış gûnündeki "Kompa- niaKetencoğlu r> nu dün anlattım. Ikinci gün akşamüstü tekne yanşı vardı. Islak mayo- lanmızla kıyıdan, teknedekilere amigoluk yaptık. "Kim, hangi tekneyi, neden tuttu" diye soracak olursanız... Valla ben rengini be- ğendiğim teknenin amigosuydum. Bitişi- ğimde yırtınan genç kızınsa tuttuğu tekne- deki delikanhnın güneş yanığı yüzüne vur- gun olduğunu sanıyorum. Onun yanındaki küçük kızla oğlan da babalanna amigoluk yapıyorlardı. ••• Akşamına ise önce bir konferans izledik. Konusu: "Balıkçı teknelerinin seyir emni- yeti ve uluslararası kurallar" Çok can sıkıcı mı geldi size? E, şenlik programında ille de bir konfe- rans yer alacaksa izin verin de şenlik yapan halkın gerek duyacağı, keyif alacağı ve ya- rarlanacağı bir konferans olsun. Foça sur- lanrun içinde yaratılan etkileyici yanaçık amfitiyatroyu dolduran ve konuşmacıyı cankulağı ile dinleyip, ardı ardına sorular yönelten Foçalı balıkçılan göreydiniz, siz de "Hah, bak bu etkinlik on ikiden vur- muş" derdiniz. Ardından, hıç fire vermeden, hatta daha da artarak gecenin geç saatlerine kadarBel- gesel SinemacılarBirliği'nin "FoçaRasge- le ŞenliğT kapsamındaki gösterileri başla- dı. Yönetmen Enis Rıza'nın "Bahğın Gün- lüğü" belgeseli Foçalılann ağzından Fo- ça'yı, Foçalı balıkçılan, Foçabalıkçılığının dünûnü ve bugününü görsel bir şölen tadın- da sundu. Foçalılar dün bol olan balığın bu- gün neden kıt olduğunu, kendi ağızlarından anlatıp kendi ağızlarından kendileri bir kez daha ögrendiler. Enis Rıza'nın şölenini, "Deniz'in Şarkı- sı", "BahkçuunGözyaşlan'', "ParaBahğı'' adlı usta işi belgeseller izledi. Gece yansını biraz geçe şenliğüı o günü- nü kapattık ve fakat evlere, otellere çekil- mek gibi bir enayiliğe asla sapmayıp kimi- miz Küçük Denız'deki, kimimiz Büyük Deniz'deki kıyı meyhanelerinde ya rakı- nın, şarabın keyfine daldık ya da çay bah- çesinde çay yudumlayıp sorıbet kaynattık. Bugünkü şenlik programında belgesel filmlerden başka "ağ onarma" yanşı ile "olta bağlama" yanşlan var. Yann da "ba- hktutma" yanşması. Yani sahiden şen bir şenlik var burada. E, ben bu Foça'da nasıl demir atmaya- yım? "Yol Notlan" yazacağım diye pala- marlan çözüp nasıl yollara vurayım? Yazıişleri dunımu çakana kadar -ki çok sürmez- ben Foça'dayım. haberirüz ola... PAZAR ORHAJN BURSALI Inşaatçı Bakan veya Bahçeli Gerçek mi? Mesleği inşaat işlenyle uğraşmak iken MHP mil- letvekili seçılerek Bayındırlık Bakanlığı koltuğuna oturan müteahhıt Koray Aydın'ın bakanlığının al- tı, tıpkı eskı Enerji Bakanı Ersümer'inki gibi oyu- luyor. Oyulması kaçınılmazdır. Çunkü, Maestro operasyonu başlamadan önce birçok kez belirtildiği gibi, en büyük yatınmcı ba- kanlıklardan bın olan Bayındırtık'ın da, Enerji Ba- kanlığı'ndan farklı olması ıçin hiçbir neden yoktur. Sadece 2.5 yılda verdıği ihalelerin sayısı, belki de bine yaklaşmaktadır. Harun Gürek'ın haberine gore (Milliyet, 1 Eylül), Koray Aydın'ın doneminde, deprem evleri ihalele- ri alan şimdilık 6 şirket, inşaat malzemelerini Ba- kan'ın şırketinden almışlardır. 70 trilyonluk cıroyu az bulan Aydın'ın şirketleri- nin, üstelik vergı de kaçırdığı ileri sürülmektedir. Koray Aydın'ın savunması ilgınçtir: "Ne yani Ba- kan olduk diye şırketleri satmalı mıydım, genç adamım, siyasetten aynldıktan sonra ne iş yapa- cağım?" Aydın, şansın kendıne verdiği fırsatı, gençken ve hele Bayındırlık Bakanıyken, iyi kullanmaya bak- maktadır. • • • Türkiye'de siyasette etiğin yerlerde çiğnendiği, devlet adamlığının, bakanlann, hatta başbakanla- nn iş takıpçiliğiyle devlet yönetmeyi birbirinin ye- rine geçırdıgı donem, ozellikle Özal'la hızla geliş- ti. Bu ahlâksız politikanın tepeye vurduğu olay, De- mirel'in, şimdi Kartal Cezaevi'nde yatan Cavit Çağtar'ı Devlet Bakanlığı'na getırmesi ve borçlu olduğu bankaları da Çağlar'a bağlamasıdır. Çağ- lar, bakanlığı doneminde, devlet bankasına olan 70 milyon dolar kadar borcunu, pazariıkla 5-10 mil- yon dolara indirmıştt. Çağlar da Demırel de bundan en minik bir etik kaygı duymadılar. Demirel, her türlu maddi olanağını emrine veren Çağlar'a, iktidara gelince borcunu ödemenin hu- zurunu duymuş, Çağlar da Demirel için yaptıgı harcamaları tahsil etmenin haklılık duygusunu! Kimin sırtından? Halkın, benım, senin... Ne pahasına? Politıkayı ahlâksızlığın uçurumuna itmek, devle- tin yoksullaşmasını sağlamak, Türkiye'yi daha da kirli bir ülke yapmak pahasına! • • • Devlet Bahçeli, kıme, nereye kadar uzanırsa uzansın yolsuzlukla mucadeleyi sonuna kadar destekleyeceklerini açıkladı Koray Aydın olayıyia ılgıli olarak. Bu açıklama, bir suret mi, yoksa gerçek mi? Biz uzun süredir politikacının suretleriyle yaşıyo- ruz. Bize gösterdikleri yüzlerıyle, söyledikleriyte ya- tıp kalkıyoruz. Ancak pratik uygulamalannda görüyoruz ki ger- çek yüzler, kişilikler farklı. MHP neden ANAP'tan. DYP ve diğerlerinden farklı olsun? Türkiye koşullarında önkabul, yaşadığımız bun- ca olaydan sonra elımızde kalan batınlmış Türki- ye deneyimınden yola çıkarak MHP'nin farklı ol- madığıdır. Farklı olduklarını, "Türkıye'yisoydurmayacağız, temiz bir Türkiye ıstıyoruz" söylemlerinin doğru- luğunu, bu önkabulun yanlış olduğunu, MHP, ikti- dardakı eylemlerıyle göstermek zorundadır. Yoksa bız buna ınanmak zorunda değiliz. MHP'nin ve Devlet Bahçelfnin etik kaygılan, ül- kemizdekı politika etiğı uzenne endişeleri gerçek- ten var mı? Varsa, ışe, kendilenni ve politikalannı sorgulayaT rak başlamalıdırlar. örneğin, Bahçeli, inşaat müteahhidi, inşaat mal- zemelerı alım satımcısı bir kişiyi Bayındırlık Ba- kanlığı'na niçin getirdi? Bu bir etik sorun mu değil mi? Eğer değilse, yollarına devam etsinler. Eğer etik bir sorunsa, bu sorunu hemen çözsün- ler ve işin başında yapılan bu yanlışlığı da millete açıklasınlar. ikinci çozulmesı gereken, Bayındıriık'taki "icra- atlann" partiyle ilışkisidır. Eğer kişıselse bu kolay çözülür; esas yönü par- tiselse zor çozulur, bakan korunur (Ersümer'de ol- duğu gıbı!) ve olay "MHP düşmanlannm" üzerine atılır! • • • Kirli Türkiye'de geçerli etik anlayışa göre yetiş- miş Koray Aydın dıyor kı, şirket sahibi olmam ya- salara uygundur. Türkiye, henuz yasa olmayan, ama hayatın, top- lumun, insanlığın oluşturduğu vicdani yasalara gö- re de yönetılmeye başlandığında, bir kurtuluş umu- du ortayaçıkabilir!... obursali(« bilimmerkezi.org.tr 68'liler Birliği'nin 26 Ağustos'ta Afyon'dan başlattığı yürüyüşe sivil toplum kuruluşlan ve yurttaşlar da katıldı 6 Ukısal BağuiLsizhlv Yürüyüşü' Uşak'ta îsünbul Haber Servisi - 68'liler Biriiği Vakfı'mn Afyon'dan ba$lattığı "Ulusal Bağunsızhk Yûihüşü'' yoğun katılımlarla düşman işgalinden kurtuluşunun 79 yıldönümünde Uşak'a ulaştı. 681iler Birliği'nin, 26 Ağustos'ta "MFye, Avnıpa Birliği'ne ve enperyalizme karşı ulusal ba|unsızlık" sloganıyla başlattığı yü-ü>âşe yol boyunca sivil toplun kuruluşlan, eğitimciler, esıaf ve köylüler katıldı. Yirüjiişçüler Uşak'ta siyasi • 68'liler Birliği Vakfı'mn başlattığı "IMF"ye, Avrupa Birliği'ne ve emperyalizme karşı ulusal bağımsızlık" yürüyüşü kentin düşman işgalinden kurtuluşunun 79. yıldönümünde Uşak'a ulaştı. Kentte düzenlenen kurtuluş günü törenlerine katılan yürüyüşçüler daha sonra, ADD Uşak Şubesi'nde 'Ulusal Bağımsızlık Yürüyüşü' konulu bir konferans verdi. partiler, sivil toplum kuruluşlan temsilcileri ve yurttaşlar tarafından alkışlarla karşılandı. İP II Başkanı Avukat Gürcan Sağdan, EMEP îl Başkanı Şaban Aslan, ÖDP II Başkanı Osman Uğur, ADD Uşak 11 Şube Başkanı Dündar Helvacıoğlu ve Türk-lş 11 Temsilcisi Coşkun Dönmez de yürüyüşçüleri karşılayanlar arasuıdaydı. Törene katıldılar Yürüyüşçüler daha sonra üzerlerinde IMF'ye, Avrupa Birliği'ne ve Emperyalizme Karşı Ulusal Bağımsıziık Yürüyüşü yazılı gömleklerle Uşak'ın düşman işgalinden kurtuluş yıldönümü törenlerine katıldı.Törenlerin ardından 68'liler, Şeker-lş Sendikası'nı ziyaret ederek IMF'nin şeker üretimi ve pancar ekimini baltalayan dayatmalan ve çözüm yollan hakkında sendika yetkililerinden bilgi aldı. Uşak'taki etkinlikler ADD Uşak Şubesi'nce düzenlenen "Ulusal bağunsızhk yürüyüşü" konulu konferans ile tamamlandı. Uşak Lisesi'nde düzenlenen konferansa konuşmacı olarak 68'liler Birliği Vakfı Başkanı Gökalp Eren, Prof. Dr. Tolga Yarman ve Avukat Mehmet Cengiz katıldı. -de yapabîîirsınte
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle