Katalog

SAYFA CUMHURİYET 2 EYLUL 2001 PAZAR 18 SPOR [email protected] Slovakya'yı deplasmanda Hakan Şükür'ün tek golüyle yenerken Rüştü kalesinde devleşti Oıısal taknnfinalyolıuıu aeüSlovakya: 0 - Türkiye: 1 ¥tKRET l)OĞAN STAT: SK Slovan Bratislava HAKEMLER: V.M. Melo Pereira (6), C.M. Fer- reira Matos (6). B. Junha Miranda (6) (Portekiz) SLOVAKYA: Ujek (5). Karhan (6), Kozak (4), Dimko (4) (dk. 78 Labant), Varga (5), Demo (4), Balis (5) (dk. 46Pinte), Memeth (5) (dk. 46 Vittek 4), Bresko (5). Janocko (4), Oravec (4) TÜRKİYE: Rüştü (9), Fatih (6), Alpay (6), Ümit Özat (6), Ümit Davala (6), Yıldıray (7) (dk. 61 Ni- hat 5), Tayfur (6), Ogün (6) (dk. 86 Tayfim), Ab- dullah (6), Hasan Şaş (5) (dk. 77 Arifi, Hakan Şükür (6) GOL: Dk. 35 Hakan Şükür SARIKARTLAR: Pinte (Slovakya), Ogün BRATİSLAVA -Ulusal takım, Bratislava'dan 'muüu'dönüyor... Slovakya'yı deplasmanda Ha- kan Şükür'ün 35. dakikadaki golüyle 1-0 yenen Türkiye, 2002 Dünya Kupası yolunda da önetnli bir adım attı. Hakan, 72. dakikada da bir penaltı- dan yararlanamadı. Özellikle ikin ci yanda dalga dalga gelen Slo- vakya ataklan karşısında savunmada zor anlar ya- şayan ulusal takımda gecenin yıldızı, yaptığı ina- nılmaz kurtanşlarla kaleci Rüştü oldu. Rüştü'nün kurtanşlan Slovan Stadı'ndaki herkesi hayrete dü- şürdü. Maçın ilk 20 dakikasında sahanın tek hâkimi gö- rüntüsü veren ev sahibi takım, Memeth'le iki önemli gol pozisyonunu değerlendiremedi. Daki- kalar ilerledikçe oyuna ağırlığını koyan Ay - Yıl- dızlı 11, gol bölgelerine daha sık inmeye başladı; orta saha da iyi top çevirdi. 21. dakikada öne geçme şansını iyi kullanama- dık. Ogün'ün ortasında Hasan Şaş kaleci Ujek'le karşı karşıya kaldı. Bu futbolcunun sert şutu U- jek'ten döndü. Hemen ardından yine Hasan'ın bir vuruşu az farkla dışan çıktı. 35. dakikada öne geçtik. Slovakya defansının yaptığı hatadan yararlanan Yddıray'ın sağdan or- tasını Hakan Şükür, kafayla fılelere gönderdi. Gol- den sonra rahatlavan ulusal takım. ikinci golü ara- dı. 36. dakikada Unüt Davala'nın sağdan ortasına Hakan Şükür kafayı vurdu. Kaleci Ujek, tehlike- yi son anda önledi. 37. dakikada Karhan'ın yaklaşık 30 metreden sert şutunu Rüştü, parmak ucuyla önledi. ikinci yanda oyunun temposunu yükselten Slo- vakya, beraberlik golü peşinde koştu. Orta saha- da presi unutan ulusal takım, savunmadan topu çı- karmakta zorlandı. Kanatlan bu yanda daha çok kullanan Slovak ekibi, kaleci Rüştü'yü geçmeyi başaramadı. İkinci yanda hücumda çok az görünen Ay - Yıl- dızlı takımımız, 72. dakikada penaltı kazandı. Timko'nun bir hava topu mücadelesinde Hakan Şükür'ü itmesine, maçın hakemi Pereira'penaltı' dedi. Bu futbolcunun vuruşu üstten auta gitti. Slovakyalı futbolcular, dakikalar ilerledikçe si- nirlenmeye başladı. Rüştü faktöriinün ön plana çıkması, atılan paslann yerini bulmaması, acele çekilen şutlar, beraberlik golünün gelmesini 'rast- lanûlara'bıraktı 80. dakikada yine sahnede Rüştü vardı. Ora- vec'in kafasıru inanılmaz bir refleksle çıkaran Rüş- tü, alınan üç puanda önemli rol oynadı. 'Hakan'ın gol attığı maçlarda kazanma serisi'ni bir kez daha sürdüren Türkiye, çok önemli 3 pu- anı hanesine yazdı ve çarşamba günü tsveç'le oy- nayacağı maçı beklemeye başladı. Bu sonuçla grup ikinciliğinı de büyük ölçüde garantileyen ulusal takım, eğer grubu 2. sırada bitirirse 7. grup ikincisiyle 2002 Dünya Kupası için baraj maçı oy- nayacak. Ispanya'nın lider olduğu bu grupta ikin- cilik için tsrail ile Avusturya çekişiyor. Türkiye, îsveç'i de yendiği takdirde grup birinciliği için çok önemli bir avantaj sağlayacak. ELEŞTİRt / HtLMt TOZAN Rüştü'nün Elleri BRATİSLAVA - Rüştü, Rüştü, Rüştü... Ar- tık Rüştü için söylenecek fazla bir şey yok. Sa- kat deniyor, oynayamaz deniyor, mümkün de- ğil deniyor. Sonra Rüştü kaleye geçiyor, Fe- nerbahçe olsun, ulusal takım olsun, oynadığı takımlann yıldızı oluyor. Rüştü'nün sakatlığı hafta boyunca konuşul- du. Ulusal takım teknik heyeti, tıbbi açıdan sorun olmadığı sürece Rüştü'nün kaleye ge- çecegini açıkladı. Bu ısrann nedeni de dün gece bir kez daha gözler önüne serildi. özel- likle 2. yanda kalesinde devleşen kaleci, ma- çın ve galibiyetin tartışmasız kahramanı oldu. Maçın ilk dakikaları gerçekten bizleri korkut- tu. Slovakya beklenildiğinden hızlı başlamış, ilk 5 dakikada kalemizde 3 tehlikeli pozisyon yakalamıştı. Şenol Güneş'in taktiğinde ekibi- miz defans üçlüsünün önüne Tayfun'la oynar- ken Hakan Şükür tek forvet olarak görülüyor- du. Tayfur'un ilk dakikalarda aksaması ve üç- lü blokun da açık vermesi Rüştü'yü ilk daki- kalarda zorlamıştı. Hakan'ın ileridetekkalma- sı "Nasıl gol atacağız" sorusunu gündeme getiriyordu. Hakan ulusal takımın en merak edilen isim- lerinden biriydi. Inter'de onbirde oynamadığı için moralsiz günler geçiren Hakan, ilk yanda attığı golle zor maçların adamı olduğunu bir kez daha gösterdi. 2. yanda penaltıya neden verdi, "Ben atacağım" dedi. Atamadı. Bunu da her zamanki "Hakan heyecanı"olarakyo- rumladı. Ulusal takımda bir soru işareti yaratan isim Yıldıray Baştürk'tü. Almanya'da oynadığı fut- bol ile beğeni toplayan gurbetçi futbolcunun, ulusattakımdaki arkadaştanyta az beraber oy- nadığı için uyum sorunu yaşaması endişe ya- ratıyordu. Yıldıray, teknik direktör Şenol Gü- neş'in kendisine olan güvenini boya çıkarma- dı. Hakan'ın 34. dakikada attığı golde ortayı yapan isim olurken orta sahayı ayakta tutan isimlerdendi. Ancak kondisyonu yetmeyince 2. yanda oyundan çıktı. Ulusal takımımızın dün akşam oynadığı ma- çın futbolunu tartışmak artık bizce yersiz. Tür- kiye 2002 Dünya Kupası için son adımlannı atı- yor. Türkiye de gerekeni yaptı ve kazandı. Şe- nol Güneş'etam destek zamanı. Sırada Isveç maçı var. Onu da kazanırsak Türk futbolu ta- rihinde bir '/7/c'in kapısını büyük ölçüde arala- yacak. Diğer maçlar Almanya fark yedi Spor Senisi - 2002 Dünya Kupası Eleme maçlanna dün Avrupa'nın çeşith kentlerinde devamedildı. Gecenin şüphe- siz en önemli karşılaşması Münıh'te Almanya ile tngilte- re arasmda oynandı ve karşı- laşmadan sürpriz bir sonuçla Ingiltere 5-1 galip aynldı. A- da ekibinde Owen 3 gol atar- ken Gerrard ve Husky kayde- derken ev sahibi ekibin tek go- lünü Jancker'den geldi. Diğer maçlarda alınan di- ğer sonuçlar şöyle: Faroe - Lüksemburg: 1-0, Irlanda Cum.- Hollanda: 1-0, Izlanda - Çek Cum: 3-1, Danimarka- Klrlanda: 1 -1, Galler - Erme- nistan: 0-0, Polonya - Norveç: 3-0. Belarus - Ukrayna: 0-2, Iskoçya - Hırvatıstan: 0-0, Gürcistan - Macaristan: 3-1, Arnavutluk - Finlandıya: 0-2. Özel mac Spor Servisi - Fe- nerbahçe boş dur- muyor... Süper Lig'e milli maçlar nedeniyle araverilirken, San - Lacivert- liler. bugün Yunanıstan'ın Skoda Xanthi takımı ile dost- luk maçındakarşı karşıya ge- liyor. Fenerbahçe Şükrü Sara- çoğlu Stadı'nda oynanacak karşılaşma saat 19.00'da baş- layacak ve taraftarlar bu ma- çı ücretsız olarak izleyebile- cek. Öte yandan San-Lacivert- li yönetim oyunculara trans- fer taksitiennın dün öden- diğinı bıldırdi. BRATİSLAVA'DAN NOTLAR Maç öncesi kavga: 2 yaralıBRATİSLAVA (Cumhuriyet) - 2002 Dünya Kupası yolunda en önemli 'viraj' olarak gösterilen Slovakya deplasmanı ön- cesi Bratislava'da çıkan olaylarda 2 Türk bıçakla yaralanarak hastaneye kaldınldı. Maça çevTe ülkelerdeki Türk vatandaş- lan büyük ilgi gösterdiler. Maç günü 3 bi- ne yakın Türk futbolsever Bratislava'ya geldi ve gün içinde sokaklarda çeşitli gös- terilere başladı. Ancak Slovaklar bu gös- terilere tepki göstenp gruplar halinde sal- dırmaya başlayınca Bratislava'da sokaklar bir anda kanştı. Kent merkezinde çıkan olaylarda 2 Türk vatandaşı bıçakla yara- landı. Bu kişiler hastaneye kakhnlırken o- lay sonrası Slovak polisi önlemlerini art- tırdı. Gerginlik stat etrafrnda da sürerken alı- nan geniş önlemler yeni olaylann çıkma- sını engelledi. Doğum günü hediyesi Slovakya maçı öncesi ulusal takımın golcü isrru Hakan Şükür 31. yaşını kamp- ta kutladı. Pasta kesilirken gol atacağım söyleyen tnterli futbolcu, bu sözünü 35. dakikada attığı golle tuttu. 3kadrodışı Slovakya'ya 22 futbolcuya giden teknik direktör Şenol Güneş, maç için Hasan Özer, Metin Aktaş ve Mehmet Polat'ı tri- büne yolladı. Emre de san kart cezalısı ol- duğu ıçın kadroda yer almadı. Karhan'dan dostiuk Maçtan bir gün önce Bratislava'ya gi- den Türk milli takırrunın kampını ziyaret edeneski BeşiktaşlıKarhan'ınbuhareke- ti alkış toplamıştı. Karhan'ın bu dostiuk tablosu maç günü de sürdü ve Slovak fut- bolcu 90 dakıka öncesi Türk kafilesinde- kı herkese başanlar diledi. Özellikle de eski takım arkadaşı Tayfun'la bir süre gö- rüştü. Maça ilgi az Türkiye - Slovakya karşılaşmasına bek- lenen ilgi olmadı Maçın oynandığı Slo- van Stadı yan yanya dolarken 3 bine ya- kın vatandaşımız da ulusal takımımıza destek verdi. Ogüncezah Makedonya maçında gördüğü san kar- tın ardından dün akşam da Slovekya kar- şısında ikinci san kartı gören kaptan Ogün Temizkanoğlu, çarşamba günü îsveç kar- şısında forma giyme şansını yitirdi. Kaptan Ogün ve gurbetçi Yıkhray Baştürk, Skivakya karşısında sahanın iyilerindendi. (Fotoğrat: REUTERS) İsveç yine lider Spor Senisi-2002 Dün- ya Kupası Elemelen'nde Türkiye'nin de bulunduğu 4. grupta tsveç, Makedon- ya'yı deplasmanda Lars- son ve PatricAndersson'un gollenyle 2-1 yenerek li- derliğıni sürdürdü. Grupta- kı diğer maçta ise Moldova, Azerbaycan'ı 2-0 yendi. Ulusal Takım Teknik Direktörü, futbolcularına övgüyağdırdı Güneş: Yürekten oynadıkBRATİSLAVA (Cumhuriyet) - Slovakya galibiye- ti sonrası büyük mutluluk yaşadıklannı söyleyen ulu- sal takım teknik direktörü Şenol Güneş, tüm takımın yürekten oynadığuu, galibiyeti bu anlayışa borçlu ol- duklannı ifade etti. Maç içinde bir çok pozisyondan yararlanamadıkla- nna üzüldüklerini de kaydeden Güneş, "Slovakya atak- lan karştsında Rüştü gerçekten çok başanhydı. Sonuç- ta istediğuniz bir galibiyet aidık. Slovak>r a maçına ka- dar İsveç karşüaşmasını düşUnmeyi yasaklamıştık. Ar- nk her şe>imizle İsveç sına\ına hazırlanacağı/" dedi. Hakan" ın attığı golle ıleılt Şenol Güneş şunlan söy- ledi: 0 "Zor günler yaşadığı söyleniyordu. Hakan ise atü- ğı goDe tüm eleştirilere ce\-ap verdi. Kendi değerleri- mize sahip çıkmahyız. Hakan olsun diğerleri olsun hep- si bizhn çoçuklannuzve onlara güvenmeüyiz. Hakan'ın dogumgününde gol atması ona güzel bir hediye oldu." Milli Takımlar Sorumlusu Selami Özdemir ise da- ha farklı bir galibiyet alabileceklen karşılaşmadan tek gol ve 3 puanla ayrıldıklannı ifade ederek, "Önemli olan galibiyetti. Blzün hedefimiz grup liderliği ve bu hedefte yüriiyoruz. İsveç'i de yenerek Dünya KupasTna adımı atacağız" dedi. Galatasaray'da 11 sancısı Yenilere yer aranıyor ARÎF KIZnAALIN Transferin son günü Brezil- yalı Mario Jardel'i Spor- ting Lizbon'a veren ve 3 'ü Portekiz ku- lübünden olmak üzere 4 transfer birden gerçekleş- tiren G.Saray'da yeni isimlere yer aranıyor. Teknik direktör Luces- cu, ulusal takım kampla- nnın sona ermesinden sonra yenilenen kadrosu- nun bir araya geleceği günü beklediğini vurgu- larken, yeni isimlerin ilk 11 'de şans bulmalan için en az takımdaki diğer ar- kadaşlannın seviyesine ulaşmalan gerektiğini söyledi. Sporting Lizbon'dan gelen 3 futbolcuyu çok iyi tanımadığrnı ancak ulusal maçlardan izleni- mi olduğunu belirten Lu- cescu, Sturm Graz'dan alınan Fleurquin'i ise kendisini istediğini be- lirtti. Ümit'e yeni arkadaş Galatasaray'da golcü olarak alınan Ümit Ka- ran'rn iyileştikten sonra büyük olasılıkla Çek Horvart ile çift santfor olarak görev yapacağı ve Pftrez'in yokluğunda da sağ kanadı kullanma özelliğine sahip Mpen- za'nın kendisine takım içinde şans bulacağı öğ- renildi. Fleurquin ise Su- at ve Bülent Akm'ın al- ternatifi olarak düşünü- lüyor. PoHs,Ahnan ve İngUiz taraftarlar arasındaki kavgayı önlemede aciz kaldı. (Fotoğraf: REUTERS) Taraftarlar birbirinegirdi: 50gözaltı Spor Servisi - Ingiltere ile Almanya arasında dün ak- şam oynanan Dünya Kupası Grup Eleme maçı öncesi 50'den fazla taraftar turuklandı. Alman polisi ile birlikte koordinelı olarak çalışan Ingilız polisi, 'potanshel holi- gan' olduklan gerekçesiyle sayılan elliyi aşan taraftan gözaltına aldı. Münih'teki bu maç için yoğim güvenlik önlemleri alan Alman ve lngiuz güçleri, herhangi bir so- run çıkmaması için 'Futbol Kargaşa Yasası'm devreye soktular. Ancak bu yasa da yeterli olmadı ve tngiliz ho- liganlar Münih'ın Marienplatz Meydam'nda 50 kişihk polis grubuna şişelerle saldınnca ortalık kanştı. Olayla- ra Almanlar da katıunca 3'lü kavgada polislerin de bu- lunduğu çok kişi yaralandı. Olaylarda ise 19 lcişi tutuk- landı. Maçlarda çıkardıklan olaylarla meşhur Ingilız ta- raftarlann, maç öncesi kendi futbolculanmn verdiği sert demeçlerden olumsuz etkilendiği belirtildi. Özellikle David Beckham'ın verdiği demeçlerin önemli rol oy- nadığı vurgulandı. NEYMİŞ ABDÜLKADtR YÜCELMAN Sıddık Sami Onar'dan Kemal Alemdaroğlıfna 1945 yılının sonjanna doğru Istanbul Üniversitesi özerk- liğe hazırlanırken Üniversıte Yasa Tasansı'nı hazırlayan rah- metli Sıddık Sami Onar yasanın temel noktalannı beJirtir- ken şöyle diyordu: "Ûniversite öğrencisi, memleketin en hassas gençlik tabakasını teşkıl eder. Bu öğrencilerin bir- çoğu Anadolu'nun uzak köşelennden gelmiştir. Bunlaha il- gilenmek ve yetışmelerini sağlamak gerekir. Ancak kurula- cak talebe teşekkülleri veyurtlar tamamen üniversitenin dı- şında kalmalıdır." Bu girişi Beşiktaşlı hocam Prof. Dr. Rûk- neddin Tözüm'ün "Karaköse 'den ıstanbul Üniversrtesi'ne' adlı krtabından aldım. Sayın Tözüm o yıl Istanbul Üniversi- tesi bünyesinde kurulan Talebe Birliği'nin de başkanı seçil- miş. Ve öğrenciler için tramvayda tenzilattan tutun da mü- zik gibi birçok sanat kolunu faaliyete geçirerek üniversiteli gençlere sosyal yaşamı aşılamış. Tözüm hocam. o günle- rin Istanbul Vali ve Belediye Başkanı Dr. Lürft Kırdar'ın emeklerini de belirten güncesınde spor faalıyetlerine nasıl giriştiklerini de şöyle anlatıyor "O farirıte Macarlann meşhur Ujpeşt takımı Istanbul'a geldi. Fenerbahçe kulübû genel sekreteri Muvaffak Me- nemencioğlu'na gittim. Ujpeşt; Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaşla oynayacak, 'Ûniversite takımı olarak biz de oynamak istiyoruz' dedim. Muvaffak Bey, 'Sizin kulübünüz bile yok. Gidin dersinize çalışın' dedi. Ama biz birkaç üni- versiteli arkadaş kafamıza koymuştuk, Macanaria oynaya- cakbk. Ujpeşt'İSirkeciGan'ndaçiçeklehekarşıladık. Ujpeşt Istanbul'un 3 büyük takımı ile maç yaptı ve hepsini de ka- zandı. Biz bu kez Macarian Monapalas 'ta ziyaret ettik, 'Ûni- versite olarak sizinle oynamak istiyoruz' dedik. Sonunda an- laştık. 2 bin lira karşılığı bizimle maçyapacaklardı. Arkadaş- lan topladım, teklifı öğrenince hepsiayağa kalktı. 'Yartu bi- zim 2 yüz liramız yok, sen 2 bin diyorsun, nerden buluruz?' O akşam sınıf arkadaşım Beşiktaşlı futbolcu Vedii (Tosun- cuk) ile Hikmet ve Atilla'y/ da alarak Ankara 'ya Maarif Ve- kili (Milli Eğitim Bakanı) Reşat Şemseddin Sirer1 / ayaref ettik. Dikkatle bizi dinledi, Beden Terbiyesi Genel Müdürü Vıldan Aşir (Savaşır)'iarayarak 'Bu gençlere 2 bin lira öde- yin,TalebeBirliği Başkanı'nısizegönderiyorum'ded/. Oge- ce Istanbul'a döndük, ama ne formamız, ne ayakkabımız var. Fenerbahçeli Zeki Rıza (Sporel)'ya gittik. Zeki Bey, göğsünde yıldızı olan açık mavi bir forma yaptıracağını ve eksikleri tamamlayacağını söyledi. Işimiz bilet bastırmaya gelmişti. Onu da Tıbbiye Gazetesi'ni basan matbaada hal- Hettik. Takımın kalecısi yoktu. Kalecimiz Fenerbahçe 'nin de kaiecisi Necdet'tı, ama cezahydı. Onun cezasım da affet- tirdik. Her şey tamamdı ama maçı nerede oynayacakpk? 29 Ocak 1947 tarih ve Istanbul Bölge Müdür Muavini'nin imzası ile 1. lig maçlannın oynandığı Şeref Stadı üniversi- teye tahsis edildi. Meşhur Macar takımına karşı Istanbul Üniversitesi sahaya Fenerbahçeli Nejdet, Murat, Samim Var, Tomi Lavton Suphi, Ibrahim Iskeçe, Memduh Eren, Galatasaraylı Erdoğan, Istanbulspor'dan Erdoğan, Vefalı Kör Galip, Mukbil Erol, Beşiktaşlı Vedii, Hikmet Müker- rem'den kurulu kadrosu ile çıktı ve maçı Fenerbahçeli To- mi Lavton Suphi'nin golü ile 1 -0 kazandı. Maçtan 1 gün ön- ce kasasında 143 lira olan Istanbul Üniversitesi Talebe Bir- liği'nin maçtan bir gün sonra tam 5 bin lirası vardı." Işte Istanbul Üniversitesi'nde ilk maçının öyküsü. Bugün Istanbul Üniversitesi'nde 75 bin öğrenci varve 1947'de çe- kirdeği atılmış spor kulübünün de bütçesi milyarlan aşıyor, tam 14 branşta da spor faaliyeti yapılıyor. Rahmetli Sıddık Sami Onar ve Rükneddin Tözüm'lerden başlayan bu spor ateşi bugün Prof. Dr. Sayın Kemal Alem- daroğlu ve Sayın Prof. Dr. Turgay Atasü ile geçmişten ge- leceğe yol alıyor. Tarihe ışık tuttuğun ıçın teşekkür ediyoruz Rükneddin hocam. E-posta: ayucelman(« yahoo.com-faks: (212) 5138595