19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 2 EYLÜL 2001 PAZAR HABERLER DUNYADA BUGUN ALt SÎRMEN 12 Dev Adam ve Her Derde Deva Basketbol Sevgili, Cuma akşamı sen de benim gibi TV ekranı ba- şında ölüp ölüp dirildin mi? Az daha bizim için "12 Dev Adam"\n başrolü oynadığı Avrupa Basketbol Şampiyonası büyük bir düş kınklığıyla başlıyordu. Neyse ki, yengi olasılığımızın en yüksek olduğu maçı güç de ol- sa aldık. Bu yıl Avrupa Basketbol Şampiyonasrnın ül- kemizde yapılmasını büyük bir sevinçle karşıla- dım. Doğrusu, organizasyonu ve tanıtımı ile iyi ha- zırlanmış birşampiyona; tanrtım fılmine hayatın- da basket seyretmiş olsun olmasın, herkes ba- yıldı. Birde tabii, konunun gerçek uzmanlannın be- lirttiklerine göre bu yılki takım bütün zamanlann, yalnız flaş yıldız isimler açısından değil, ama uyum ve birbirini tamamlama bakımından en iyi ekibi imiş. Amaç devler arasında ilk beşe girerek dünya şampiyonasına katılmak, eğer bu gerçekleşirse.. tarihimizde çoğunun sandığı gibi ilk değil, ikin- ci kez olacak. Çünkü, 1950'li yıllarda, sanıyorum ki 1954'te, iskeletini o zamanların "yenilmezar- mada"s\ Galatasaray'ın oluşturduğu Milli Takım, Avrupa dördüncüsü olurken Yalçın Granit de sayı krallığını elde etmişti. Ama beni sonuçtan çok basketbolun ülke- mizde yaygınlaşması ilgilendiriyor; çünkü bu s- por, yaşamımın sıkıntılı bir döneminde birçok derde deva olmuştu. ••• Toplumsal yaşam bir tuhaf. Hiç ummadığın olaylar, öngöremeyeceğin sonuçlar doğuruyor. Bizim ülkemizde de basketbolun büyük bir sıç- rama yapmasına neden olan etkenlerin arasın- da ve belki de başında, tek kanallı siyah beyaz TV döneminde yayımlanan "Seyaz Gölge" dizi- sinin çok etkisi oldu. Gençleri baskete özendiren bu dizinin ardın- dan, çeşitli semtlere basket sahalan yapıldı. Sonra gençler bizim çocukluğumuzda rüyamız- da görmeye bile cesaret edemeyeceğimiz tu- runcn ya da rengârenk toplarta, oralara gidip bu oyunu oynamaya başladılar. Hatta 14 yıl öncesine kadar, arada ben de oğ- lumu biraz kızdınp utandırmak pahasına da ol- sa, elliye merdiven dayamış yaşımla, koltuğu- mun altına turuncu topu alıp, gençler ve çocuk- larta didişmeye gidiyordum. O sıralarda "aktif basket yaşamımın!" son demierindeydim. • • • Topla ilktanışmam, Galatasaray'ın bugün üni- versite olan Ortaköy'deki ilkokul binasının bah- çesinde yanm yüzyıldan da evvel olmuştu ve hiç unutmuyorum o gün ilk tartışmamız, "kimin ka- leci duracağı", daha doğrusu durmayacağı nok- tasında odaklanmıştı. Sonra ortaokulda, mahallede oynadıklanm asıl ciddi, "aktif basket yaşamımı!" oluşturmaz. Gerçekten önemli basketbol yaşamım 1992 yılında Maltepe Bilmemkaçıncı Zırhlı Tugay'ın hapishanesinde başladı. O zamanlar 12 Eylül'ün eline düşmüş olmakla birlikte, henüz Istanbul Sıkıyönetim Komutanı olmamış olan Haydar Sartık'ın munzam zulmünün altında olmadığı- mızdan ve Necdet Üruğ görece hoşgörülü dav- randığından, cephanelikten bozma, kartal yuva- sı hapi.shanemizin bahçesine, sonradan kader arkadaşlanmdan bir bölümünün can dostlan arasına girecek olan ve bizim içerdeki yaşamı- mızı bir nebze katlanılır kılmak'için elinden ge- leni yapan, bacanağım Yılmaz Türkeri'nin yap- tırttığı dört dörtlük pota yerleştirildi ve bir za- manlar basketbol federasyonu başkanlığı da yapmış olan eski milli voleybolcu Prof. Dr. Gen- cay Şaylan, Orhan Taylan, Ataol Behramoğ- lu, Ali Taygun ve Hüseyin Baş'tan oluşan, "basketseverier" herfırsatta top oynamaya baş- ladık. Sağmalcılar'a naklimizde, artık güvenlik nede- niyle potaya falan veda edip, duvara konmuş ucunda ağı olan bir çember ile idare ettik. Oynadığımıztabii yaşı kırkı aşmış heriflerin tek potalı, amatörün de müptedisi bir basket oyu- nuydu. Olsun! Kendimizi ruh ve vücutça öylesine iyi ve sağ- lıklı hissediyorduk ki. Işte yaşamımın o dönemlerinde basketbol be- nim için her derde deva bir spor oldu. Yaşasın her derde deva basket! Sevgili, 12 Dev Adam başanlannı sürdürürier inşallah ve biz de bu hapis -basket- bol soh- betine haftaya da devam ederiz. Elvankent MHP,ANAP'a lojman cezası verdi ANKARA(ANKA)- MHP'li Devlet Bakanı Fanık Bal, ANAP'h Mehmet Keçeciler'e bağlı gümrükten so- rumlu Devlet Bakanlığı çaüşanlannı Ankara El- vankent'teki lojmanla- nndan çıkarmaya baş- ladı. Elvankent'te Başba- kanlık Toplu Konut Idaresi tarafindan, Em- Iak Bankası'nın deste- ğiyle yapılan evler, gûmrüklerden sonımlu Devlet Bakanhğı çalı- şanlan tarafmdan bir süredir lojman olarak kullanılmaya başlandı. Emlak Bankası'nın ka- patılmasından ve konut yapımından sonımlu Emlak Konut AŞ'nin bankacılık işlerini yü- rüten bölümden aynl- masından sonra Devlet Bakanı Faruk Bal, El- vankent'teki evleri satış karan aldı. Bal. ANAP'h Keçeciler'e bağlı bulunan Devlet Bakanlığı bürokratlan- nın da oturduklan loj- manlann bosaltılması- nı istedi. Son yıllann en geniş güvenlik önlemleri altında kente giriş yasaklandı. Bine yakın kişi gözaltına almdı Barış Ankara'ya giremediANKARA (CumhuriyetBürosu)- 1 Eylül Dünya Banş Günü kutlama- lanna yasak gölgesi düştü. HA- DEP'in valilik tarafindan yasakla- nan mitingine katılmak isteyen yak- laşık 1000 kişi gözaltına alındı.Ne- zarethanelerde yer kalmaymca gö- zaltına alınanlar 19 Mayıs Stadyu- mu'na götürüldü. Başkentte 5 bin polisin görev aldığı yoğun güvenlik önlemleri dikkat çekerken konvoy- lar, sabah saatlerinden itibaren An- kara'nın çeşitli yönlerden girişlerin- de durduruldu. 4. Kolordu Komuta- nı'nın da katılımıyla oluşturulan Kriz Merkezi, hiçbir eyleme izin ver- medi. HADEP'in 1 Eylül Dünya Banş Günü nedeniyle düzenlemek istedi- ği mitingin iptal edilmesi üzerine Ankara Emniyet Müdürlüğü ve Jan- darma Alay Komutanhğı son yılla- nn en geniş güvenlik önlemini aldı. Deniz Baykal: • HADEP'in kutlama programı yasaklanırken sabah saatlerinden itibaren Ankara'nın dört bir tarafında bine yakın kişi gözaltına alındı. Nezarethaneler dolunca, eylemciler stadyuma götürüldü. 4. Kolordu Komutanı'nın da katılımıyla oluşturulan Kriz Merkezi, her harekete anında müdahale etti. Çevik Kuvvet ve hassas bölgeler şu- besine bağlı polisler Abdi Ipekçi ve Güvenpark çevresinde konuşlanır- ken Kızılay ve Sıhhiye Meydanı'na açılan cadde ve sokaklar resmi gö- revliler tarafindan kesildi. Atlı po- lisler, Kızılay bölgesinde devriye gö- revi yaparken polis helikopteri de güvenlik uçuşu yaptı. Mitıng nede- niyle yaklaşık 5 bin polisin görev al- dığı bildirildi. Bekleme noktalan Ankara Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı ekipler Konya, Istanbul, Kay- seri ve Samsun yollannda ıllerden gelecek kişilere karşı da bekleme noktalan oluşturdu. Banş Günü ne- deniyle düzenlenecek gösterilere ka- tılmak üzere 15 otobüs ve bir ses do- nanımlı otomobille Ankara'ya git- mek isteyen yaklaşık 500 kişi Kon- ya-Ankara karayolunun 35. kilomet- resinde durduruldu. Van'dangeldik- lerini söyleyen ve Ankara'ya gitmek isteyen 45 kişi Kınkkale'de, 2 oto- büsle Ankara'ya gitmek isteyen HA- DEP Yalova il örgütüne üye yaklaşık 100 kişi de Yalova Topçular Iskele- si'nde durduruldu, 4 kişi gözaltına alındı. HADEP mitinginin iptal edilmesi- ne karşın Ankara'nın çeşitli yerle- rinden Sıhhıye'de bulunan Abdi Ipekçi Parkı'na gelen kişıler gözal- tına alındı. Altındağ'da toplanan bir gruba Çevik Kuvvet müdahale ede- rek yaklaşık 70 kişiyi gözaltına aldı. Burada çıkan kargaşa kısa sürede ön- lendi. Polislerin saat 06.00'da başlayan uygulamalannda yalnız Ankara için- de 700 kişinin gözaltına alındığı bil- dirildi. Gözaltına alınanlar, emniyet müdürlüğündeki nezarethaneler dol- duktan sonra karakollara götürüldü. Stadyuma götürüldûler Emniyetin ve karakollann neza- retlerinin dolması üzerine gözaltına ahnanlar 19 Mayıs Stadyumu'na gö- türülmeye başlandı. Böylece, Anka- ra Valiliği 'nin gösteri için izin ver- mediği Hipodrum'un bitişiğindeki Banş, enıekle ve özgürlükle birlikte güzel • CHP Kartal ilçe örgütünün düzenlediği 'Banş Şöleni'nde konuşan CHP lideri Baykal, Türkiye'de banş ortamını CHP ve sosyal demokrasinin sağlayacağını söyledi. Istanbul Haber Servisi - CHP Kartal ilçe örgütü tarafindan Kartal Stadı'nda düzenlenen 'Banş Şöleni'nde konuşan CHP Genel Başkanı Deniz BaykaL Türkiye'de banş ortamını CHP ve sosyal demokrasinin sağlayacağını söyledi. 1 Eylül Dünya Banş Günü nedeniyle düzenlenen ve yaklaşık 15 bin gencin katıldığı şöleni gazetemiz yazan Tayfttn Talipoğhı sundu. Haluk * **>» v Levent'in konserinin ardından kürsüye gelerek bir konuşma yapan Baykal, banşın tek başına değil; emekle, adaletle, özgürlükle ve bağımsızlıkla birlikte güzel olduğunu söyledi. Irkçıhk ve emek düşmanfağı banşatehdit "Haksıznğın. baskının. dayatmarun değil sevginin. katılımın, dostluğun banşmı özlüyoruz" diyen Baykal, ırkçılığm, din, mezhep ve emek düşmanlığının, banşı sıkıntıya soktuğuna dikkat çekti. Kimsenin başkasının innacına ve etnik kökenine kanşmamasuıı isteyen Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü: "Işsizlik, fukaralık sürekfi artryorsa, toplumun yansı işsizse, devlet olanaklannı birileri kuşatmışsa ve banş olarak "sus, dizini kır, olanlan kabul et' deniyorsa, biz böyle bir banşı kabul etmiyoruz. Ahn terinin, namusun bayrak gibi dalgalandjğı bir banşı özhlyoruz. Bizi bölmek isteyenler çıksa da, ne yapacaksak birlikte yapacağız. Birlikte yaşayacağız. EmeğL, ahn terini, namusu, adaleti, sosyal demokrasiyi böldürmeyeceğiz. Yunus Emre'yi, Mevlana'yı, Hacı Bektaş Veli'yi bayrak gibi dalgalandıracak, ceylanla aslanı bir arada yaşatacağtz." Baykal 'uı konuşmasımn ardmdan kınruzı beyaz balonlar uçurulurken şerdik, folİdor gösterileri, Deste Günaydm. Fuat Saka ve Ferhat Tunç'un konserlerivle devam etti. İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN stadyum, banş eylemcilerinin polis zoruyla toplandığı alan oldu. Gözal- tılar için Çevik Kuvvet'in otobüsle- ri de yetersiz kalınca Büyükşehir Belediyesi'nden takviye otobüsler alındı. HADEP açıklaması iptal Gelişmeler üzenne HADEP, Ab- di Ipekçi Parkı'nda yapacağı basın açıklamasını iptal etti. HADEP Ge- nel Başkanı Murat BozJak. Banş Günü nedeniyle düzenlemek iste- dikleri mitinge izin verilmediğini. emniyetin basın açıklamasını da en- gelleyeceğini kendilerine bildirdi- ğini kaydetti. Bozlak. "HADEPbû- yük acı ve üzünrüJerin yaşandığı uzun süreli çaoşma ortamından son- ra yakalanan olumlu sürece ve top- lumsal banşa zarar verecek hiçbir davranışuı içinde \e>a \anında yer almayacakür" dedı. Insan Hakları Derneği (İHD) Genel Başkanı Hüs- nü Öndül, Yüksel Cadde- si'ndeki lnsan Haklan Anıtı önünde bir açıklama yaptı. ÎHD'liler "Bu topraklann banşa ihtiyacı var" yazılı pankartaçtılar. lnsan Hakla- rı Derneği Genel Başkanı Öndül, dünya halklan ara- sında eşit olmayan. güce gö- re şekillenmiş ilişkilerin sa- vaşlara neden olduğunu be- lirterek dünya ölçeğinde ekonomik, siyasal, sosyal eşitsizliğin giderilmesi ge- rektiğini söyledi. Allaş ve zügıt Basın açıklamasının ardın- dan alanda bulunanlar alkış- lar ve zılgıt eşliğınde "Yaşa- suı halklann kardcşliği" ve "Banşa kalkan ellerkırüsın" sloganlan attılar. CHP An- kara II Gençlik Kollan Baş- kanı VolkanCöktaş, parti bi- nası önünde yaptığı açıkla- mada, emperyalızmın son taktiği olan "küreselleşme- nin p ^üıiya banşmı tehditet- tığıni bdırtti. CHP'lilerdaha sonra yoîdan geçen yurttaş- lara karanfil dağıttı. Ankara'da gözaltına alı- nanlardan haklannda arama kaydı bulunmayanlar dün akşam saatlerinde serbest bı- rakıldı. Bu arada Ankara Emniyet Müdürlüğü'ne tak- viye personel olarak Adana, Bursa, Eskişehirgıbi illerden gelen 500 polis de dün ak- şam geri gönderildi. Devletin tüm alt kimliklere saygı, eşitlik ve hoşgörü içinde yaklaşması istendi CHP'den Kürt enstitüsü önerîsi • CHP'nin raporunda, isteyenlerin kendi anadillerinde, Milli Eğitim Bakanlığı kurallan içinde özel eğitim görebilmeleri, üniversitelerde ilgili araştırma enstitüleri kurulabilmesi gerektiği vurgulandı. ANKARA(ANKA) - CHP Genel Sekreter Yardımcısı Algan Hacaloğ- lu başkanlığındaki komisyon tarafin- dan hazırlanan 'İnsan HaldanveHu- kuk Devleti' başlıklı Demokratikleş- me Raporu'nda, Kürtçe özel eğitimin yapıhnası gerektiği. hatta üniversite- lerde Kürt enstitüsü kurulabileceği önerisinde bulunuldu. CHP için demokrasinin vazgeçil- mez bir yönetim ve yaşam biçimi olduğu kaydedilen Demokratikleş- me Raporunda. Türkiye'nin 'insan haklan karnesinin kınk olduğu' sa- vunuldu. Yaşam hakkının en temel insan hakkı olduğu vurgulanan ve "\argısız infazlar, gözaltında ölüm- ler ve>a yok edilmeler, maddi veya mane\i her türlü şiddet ve işkence\- lesürdürülen tehditve ihlallerin der- hal sona erdirUmesi sağ denilen raporda, Türkiye'de düşün- ce yasaklanarak düşünceyi ifade öz- gürlükleri kısıtlanarak toplumun sindirilmek istendiği belirtildi. Ra- porda, "2000'B yıllarda arük ülke- mizde de düşüncc uluslararası stan- dartlar çerçe\esüıde suç ohnaktan çıkanlmahdır*1 denıldi. Raporda, etnik duyarlılıklann de- mokratik çözüm ilkesinin kültürel ço- ğulculuğun ve iç banşın anahtan ol- duğuna işaret edilirken, CHP'nin Kürt sorununu da bu anlayışla bir de- mokrasi, hoşgörü, eşitlik ve kültürel çogulculuk sorunu olarak ele alınma- sını öngördüğü kaydedildi. Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da zorunlu bo- şalnlan köylerin Türkiye'nin en sis- tematik ve kitlesel insan haklan ihlal alanı olduğu öne sürülen raporda, O- HAL'in kalkması ve bölgede olağan hukuka geçilmesi gerektiği vurgulan- dı. Sorunun ırkçıhk. militarizm ve bağnazlık temelinde geliştirilen poli- tikalarla aşılamayacağına yerverilen raporda, "Terörün olağan dışı yöne- tim ile önknemeyeeeği. demokrasi ve insan haklanna duyarsız uygulama- larlaiçbanşınsağlanamayacağıorta- ya çıkmışnr" denildi. SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] Sovyetler Birliği'nin dağrtmasın- dan bu yana komünizm, dünyada birsiyasi tartışma konusu olmaktan çok bir ideolojik tema olarak görü- lüyor. Daha açıkçası 1950'lerden 1980'lerin ortasına kadar Batı dün- yasında kullanılan "komünizm öcü- sü" artık ortadan kalkmış durumda. Çünkü şu anda kapitalizmi tehdit e- den güçlü bir Marksist kuvvet yok, seçenek yok. Batı dünyası, şu anda küreselleş- menin yol açtığı doğa ve insan tah- ribatına ve bölgesel eşitsizliklere karşı mücadelede ortaya çıkan ye- ni durumu tartışıyor. Gündemi, "Kü- reselleşmeninyolaçtığıyıkım"a kar- şı Batı dünyasında büyük gösterile- re neden olan yeni akımlar belirliyor. • • • Türkiye ise 1950'lerde kurulmuş bozuk bir saate benziyor. 1950'ler- de "8u kış komünizm gelecek" di- yen Cumhurbaşkanı Celal Bayar'ın bu sözleri söylemesinin üzerinden 50 yıl geçti, yine de değişen bir şey yok. Bir gün bakıyorsunuz bir Refah Miadı Dolmuş Bir Sağcılık... Partisi milletvekili -şimdi "Yenilikçi- ler"'m önde gelen isimlennden- ba- sında aleyhlerinde yürütülen kam- panyaya sinirleniyor, "Bunun arka- sında eski Marttsistler var" deyive- riyor. Sağcılar, tepeleri artıkları an, Kahrolsun komünistler" sloganını torbadan çıkanveriyortar. * • • Diyebilirsiniz ki, sağcılar eski dö- nemin, yani soğuk savaşın refleks- leriyle hareket ediyor da, solcular farklı mı davranıyor? Onlar da büyük ölçüde hâlâ eski referanslarla, Sov- yetlerin dağılmasından önceki refe- ranslarla konuşup hareket ediyor- lar. Denenmiş ve başarısızlığa uğra- mış deneylerden çıkan teorileri hâ- lâ hiçbir şey olmamış gibi aynen sa- vunuyorlar. Sosyal demokratlar, devletçilerde hâlâ 1950'lerin gözlükleriyle dünya- ya bakıyorlar. Devletçiliğin 1920'ler- deki, 1930'lardaki işleviyle bugünü birbirine kanştırıyorfar. Işin garip ta- rafı biz Türkiye'de yaşayanlar, sağ- cısı olsun solcusu olsun hâlâ "soğuk savaş" döneminin referanslarıyla dünyayı ve yaşamı açıklamaya ça- lışıyoruz. Siyaset alanında olduğu kadar kültür alanındaki tahlil ve tep- kilerimizi de bu eski referanslarla ifa- de ediyoruz. • • • Burada, her şeye rağmen solla sağ arasında bir temel farklılık var Sağ 50 yıldır süren iktidan ve ger- çekleştirdiği askeri darbelerle solu ezdi. Solun dünyayı doğru dürüst yorumlamasına, kendisini özgürce ifade etmesine hiçbirzaman olanak tanımadı. Bu nedenle Türkiye'de sol, tepkisel bir hareket olarak ken- dini ifade etmeye, tepkisel düzeyde fikiriergeliştirmeyegirişti. Biranlam- da, sağın belirfediği veriler, solun da karşı verilerini yarattı. Sağcılar, iktidarlarını sürdürmele- rine ve toplumdaki demokratik tep- kileri ezerek güçlenmelerine neden olan "antikomünizm"} ruhun derin- liklerine kadar içselleştirdiler. Bu ne- denle, ortada ciddiye alınacak hiç- bir Marksist hareket olmamasına, dünya çapında da böyle birseçenek bulunmamasına rağmen, kafaları kızdıklan an bir refleks olarak, "Al- lahsız komünistler" deyiveriyorlar. • • • Bayındırlık Bakanlığı'nda ortaya çıkan tablo; Türkiye'nin hâlâ geri bir devlet yapısına, yolsuzluğa açık bir kapalı devlete sahip olduğunu göz- ler önüne seriyor. Demokratik ve şeffaf bir devlette bunlar olmaz. Biz hâlâ birçok devlet kurumunun büt- çenin ne kadarını, hangi gerekçe- lerle kullandığını biletartışamıyoruz. Bu otoriter sistem, bugüne kadar bir ideolojiyle ayakta kaldı ve sertleşe- rek halkı baskı altına aldı. Bu ideolo- jinin "antikomünizm" olduğu ve dünyada örneği kalmadığı halde Türkiye'de yaşadığını görüyoruz. Temel tehlikeyi hâlâ komünizmde ğören, solculukta gören, demokra- si ve özgürlük düşmanı yapı, ona uygun siyasetçileri de işbaşına ge- tiriyor. Koray Aydın, tepemize rast- lantılar sonucu oturmadı. O bir ide- olojik ve siyasi tercihin ürünüydü. Yolsuzlukla, komünizm ve sol düş- manlığının el ele yürümesi yalnızca bir rastlantı mı? • • • Sağın hâlâ çürümüş ve bir geçer- liliği kalmamış referanslarla hareket etmesi, aslında sol için de bir uyarı olmalı. Solun dayeni koşulların ihti- yaçlarına göre yeni siyasetler geliş- tirmesi gerekiyor. Sol da büyük öl- çüde eski referanslarla hareket edi- yor ve bu nedenle marjinal olmak- tan, etkisiz olmaktan kurtulamıyor. Koray Aydın'ın, "A/lah'tan Mark- sistler" şeklindeki tepkisi, yitip gi- den, artık devrini tamamlayan bir sağcılığın artık gülünç duruma düş- mek üzere olduğunu da kanıtlıyor. Türkiye, gelişen dünya içinde sağıy- la soluyla hâlâ eski günlerde yaşıyor ve bu nedenle hâlâ bir çıkış yolu bu- lamıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle