23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 19 EYLÜL 2001 ÇARŞAMBA O L A l L A R V E G O R U Ş L E R oiay.gorus@cumhuriyetcom.tr Ifeni Savaş... M. SeBm OKÇAY Emekli Asker ve Hukukçu H er dönemde savaş taktiklerinin biçim degiştirdiğini bili- yoruz. Harp Akade- mileri'nde kurmay subay yetiştirirken üzerinde durduğumuz ana esas, bu taktikleri ezberletmek değil, inceden inceye ele alıp öğretmek; ancak be- yinlerini, bunlardan ders alarak daima yeni taktikleri bulmaya hazırlamak- ör. Kendi taktiğini, her durumda ken- disi geliştirebilecek beyin yapısına sahip komutanlar yetiştirmek, eği- timde ana hedeftir. Bu tür beyin ya- pısı gelişmiş bir subayın komuta ka- demelerine gelmesini sağlamak esas- tır. Oluyor veya olmuyor, bu ayn bir konu, ama amaç budur... Ancak böy- leyetişip demaalesef insan hırsına kur- ban olanlann çoğunlukta olduğunu da biliyoruz. Burada, yeri gelmiş iken anayasa değişikliklerinin ele alındı- ğı şu günlerde seçici organın insan- lardan oluştuğunu unutarak 125/2 'nci maddenin hiç ele alınmamasını, hat- ta hiç düşünülmemesini ayıplıyorum ve bunu engelleyenleri kınıyorum. 20. yüzyılın sonuna kadar savaş- larda hep askeri güçlerin karşı karşı- ya geldiklerini ve buna göre taktik- İer geliştirdiklerini biliyoruz. Düş- manın en zayıfyeri yanıdır, böğrüdür. Düşmanın zayıfyanını öğrenmek, bir komutanın en önde gelen amacıdır. Çünkü kendisi bunun üzenne bütün gücü ile buradan düşman kuvvetleri- nı vurur ve başan muhakkak gibidir. Tabii bunu yaparken harbin 9 ana prensibinin hiçbınsinde hata yapma- ması gerekir. EnverPaşa'nın 1. Dün- ya Savaşı'nda Sankamış'ta 70 bin as- kerin donarak ölmesindeki hatası, planda hava şartlannı göz önünde bu- lundurmamasıdır. Televizyonlarda iz- liyoruz. Çita avlanırken avını, yani hedefini çok dikkatli bir şekilde ön- ce seçiyor ve artık dikkatını başka bir hedefe hiçbirzaman çevirmiyor. Üze- rine doğru koşarken hemen yanında beliren, kendisine çok daha yakın av- larayönelmiyor. Emniyetle yaklaşjr, gizlilikle yaklaşır, hiç ama hiç gözü- nö ondan ayırmaz; ele geçirinceye kadar dikkati hedefînin üzerindedır. Yeteri kadar yaklaştıktan sonra artık anlaşılsa bile ele geçireceğine kana- at getirdikten sonratüm gücü ile, tüm hızı ile koşar, onu baskına uğraör ve yaklaşınca da öldürücü darbesini vu- rur. Osmanh ordulan başlangıçtaki ba- şanlı savaşlannda merkezdeki kuvvet- leri ile düşmanın üzerine gelmesi için onu çeker ve bu esnada yana gizledi- ği hareketli birlikleri ile (süvarileri .ile) düşmanın zayıf yeri olan yanına saldınr, gerisini keser ve imha eder- di. MustafaKemal, üç kolordu ile ay- n ayn konuşlanan düşmanın bir ko- lordusunun (Aiyon'daki) arkasına çok büyük bir gizlilikle bütün gücünü yı- ğarak düşmanı baskına uğratmış (bas- kın bir harp prensibidir), böğrüne de süvarileri öldürücü darbeyi indirmiş- tir. 18. yüzyıl savaşlannda, bölükle- rin bir hat üzerinde sıkı sıkıya birbi- rine yanaşmış askerlenn düşmanın üzerine dalga dalga ilerlemesi şek- linde savaştıklannı görüyoruz. Na- poJyon ayn ayn yerlerden hareket et- tirdiği kuvvetlerini çok süratli yürü- terek düşmanın beklemediği yerde birleştirir ve tüm gücü ile yüklenir- di. Birinci Dünya Harbi'ne hâkım olan savaş şekli siper savaşlan idi; si- per kazıp akşama kadar birbirlerine ateş etme şeklinde savaşırlardı. Ma- jino Hata, Çanakkale Savaşlan'nda- ki siper savaşlan birerömektir. Savun- ma yapan komutan, en önemli arazi parçasını, kritik araziyi elinde bulun- durmaya çahşırken taamız eden de bu- nu ele geçirmeye çahşırdı. Nitekim Sa- karya Savaşı'nda Yunan kuvvetleri- nin komutanı, Türk kuvvetlerinin hep arkasına dolaşmak için birliklerini asağıya doğru kaydırdıkça M. Kemal de bunun karşısına kuvvet kaydırmış ve düşman hep kuvvetli dirençle kar- şılaşmıştır. Bunun üzerine Türk kuv- vetleri için önemli olan kritik arazi par- çası üzerine tüm gücünü toplayarak taarruz etmiş ve ele de geçirmiştir. Bu- nun sonucunda da Türkordusunun da- ğılacağını düşünmüştür. Çünkü o ta- rihte bu prensip hâkim idi. Ancak M. Kemal, yukanda belirttiğimiz beyin yapısı ile hemen yeni bir taktik orta- ya koymuş ve ondan sonraki kritik ara- zi önünde yeni bir savunma hatö oluş- turmuştur. Düşman da bütün gücünü bitirdiği için mağlup olmuştur. Bura- da söylediği, "Hatü müdafaa yoktur, satfaı müdafaa vanhr, bu saûh bütün vatandır, vatanın en küçük bir kaya parçası kahncaya kadar savunulma- aesasür-" demiştir. Böylece askeri bir deha, Birinci Dünya Savaşı'na hâkim olan, hat üzerindeki savunma anlayı- şını yıkmıştır. Ikinci Dünya Sava- şı'nda da tanklar, radarlar, uçaklarla desteklenen yıldınm harbi anlayışı- nın yer aldığını görûyoruz. Terörje savaş tnsanlıközellikle iki dünyasavaşın- dan büyük dersler alarak çıktı ve ar- tık savaşlann sona erdirilmesi, toprak işgallerinin bitirilmesi esasma yönel- di. Yine de son 50 yıldır güçlü ordu- lar bulundurmak anlayışından vaz- geçilmedi. Bunun başüca nedeni de dünyanın karşısına komünist rejimle yönetilen Sovyetler Birliği'nin çıkma- sı idi. Bu da sona erdi. Artık iki or- dunun karşı karşıyagelip savaşması- nın pek beklenemeyeceği görüşü ege- men oldu. Ama bu kez de insanlara huzur vermeyen terörbelası ortaya çık- tı. Elbette bu hemen hortlamadı, an- cakgözle görünür bir şekilde 20. yüz- yılın sonlannda gelişti ve ne yazik ki 21. yüzyıla da taşındı. Şimdiki sava- şın adı terörle savaştır. Bu savaşın özelliklerini iyi irdele- mek gerekir. Burada artık düşman gizlenmektedir. Savaşını gizli olarak geliştirmekte ve aniden umuhnadık yerlerde yapmakta, can yakmaktadır. Görülse kolay; ancak o da bunu bili- yor ve gizleniyor. An gibi sokar, ar- kasından gizlenir. Bununla savaşırken sen gizleneceksin. O seni görür, sen onu görmezsen daima avlanırsın. Ona, onun yöntemi ile karşılık vereceksin. Çünkü zayıf yan arama artık yoktur. Birinci prensip bu olmah, buna göre kuvvet geliştirilmelidir. Türk ordusu bunu başlangıçta yapmakta geç kal- dı, ancak daha sonra bunu kavradı ve sonuç aldı. tkinci husus devletler arasındaki işbirliğidir. Terorizmi bir savaş olarak algılamak için hepimizi yürekten ya- kan ABD'deki olayı beklemiş olmak maalesef insanlık için bir utançtır; bana değmeyen yılan bin yaşasın, an- layışının bir ürünüdür. Türkiye'nin yıLardır söylediklerinin doğruluğumı Avrupa'run anlamış olmasını bekli- yoruz. 30.000 kişinın katilini bize vermemek için çırpınan Italya, ele geçirdiğımızde de bu katili asarsanız AB 'yi unurun diyen Almanya bizden özürdileyecek midiracaba?.. Hayvan- lar için ülke smın olamaz. Kuşlar uçarken ülkeyi düşünmez, yılan hu- dudu geçerken başka bir ülkeye git- tiğinın farkında bile degildir. Onun için önemli olan karnını doyuracağı, üre- yeceği ortamdır. Terörist içinde bu ku- ral geçerlidir. Ülkeler arasında işbir- liği yapümazsa terorizmle baş edile- mez. tşbirnğine yanaşmayan ülke te- rorizmin kaynağıdır. Insanlar arasında sosyal adalet sağ- lanması için tedbirler arttınlmalıdır. Aç insanı elinden alırsanız, terorizm darbe yer. Bu önemli üçüncü bir hu- sustur. Tüm ülkelerde "laiktik" kuralını geçerli kılmak gerekir. Din kurallan insanlann tannsı ile kendisi arasında olan esaslardır demeyen, devletin uya- cağı kurallar din kurallandır diyen devlet, terorizme istemez gözükse de kucak açmış demektir. Terorizmin kavuağılaikiikfeyöoetilmeyenülkefer- dir. Onun için, Türkiye Cumhuriye- ti 'ni kurarken Atarürk, halkının yüz- de 99'u Müslüman olan bu ülkeye laiklik prensibini getirmişti. Onun için Atatürk büyükbir insandır; baş- ta Avrupa ülkeJeri ohnak üzere tüm insanhğm Atatürk'ü okumas veiyi an- Uması gerekir. Terorizmin çözümün- deAtatürkçü anlayışın herkes tarafin- dan kavranılması gerektiği düşünce- sindeyim. Çünkü dinin girdiği yerde kan vardır, ölüm vardır, terör vardır. Adama öteki dünyada cennet sözü verirseniz ölüm ona hiç gelir, işte sa- na terörist, işte düşman... Hiç kimse o kadar insanm içerisin- de bulunduğu bir uçağı kendisi ile birlikte ölecek şekilde Ticaret Mer- kezi'nin kulesine vurmaz; muhakkak işin içerisinde din vardır, cennet sö- zü vardır. Bu çerçevede, bu güzel ülkemizde, dini ön plana çıkarma çabalannın, dinsel eğıtimle yıkanmış beyinler ye- tiştirme çabalannın acımasızca sön- dürülmesi gerektiğini değerlendiri- yorum. Yoksa o sana hiç acımayacak. 12 Dev Adam ve Cüceler HÜIya COŞKUN A Ü lletişim Fakültesi Spor Okutmanı A vrupa Basketbol Şampiyonası'na ve büyük bir dü- zenlemeye (organizasyo- na) tanıklık eden bizler, takırrumızın aldığı Avru- pa ikınciliği ile büyük bir başanrun coşkusunu ya- şadık. Basketbol Fede- rasyonu tarafından, Ga- ranti Bankası'nm deste- ği (sponsoriuğu) ile ger- çekleştirilen bu şampi- yonaya ülkemiz ev sa- hipliği yaptı. Garanti Bankası'nm yaptığı doğ- ru sponsorluk 70 milyo- nu ekranlara kilitledi. Basketbol takımımız, "12 Dev Adamnnız" aldığı başanlı derece ile Türk spor tarihınde bir ilki ger- çekleştirerek unutulmuş olan basketbol dalını ye- niden anımsattı, sevdirdi. Ancak "12 Dev Adam", yönetim ve federasyon, bu büyük başannın ya- nında toplumumuza ve medyaya çok önemli ol- duğunu düşündüğüm önemli anımsatmalarda da bulundu. Bizlere sporun bir oyun olduğunu, içinde yanş- mayı banndırdığını, ka- zanmak kadar kaybetme- nin de sporun içinde yer aldığını, takım içinde dostluğu, arkadaşlığı, se- vinci, mücadeleyi, kenar yönetimle beraber 12 ki- şinin her koşulda bir bü- tün olduğunu, takım ol- manın kısaca sporun bu olduğunu gösterdiler. Te- levizyonda futbol izlen- cesi (programı) hazırla- yan, sunan ve gazeteler- de sporla ilgili yazan kö- şe sâhiplerine ciddi ileti- ler (mesaj lar) verdiler ve dediler ki: a Kaybediien maçta bizteri yerden ye- re vurdunuz, kazamlan maçta göklereçıkardıııız; spordayenmekdeyenil- râekdevardır. Maçta for- mu iyi obnayantakım ar- ı yayriığını? ya- varan Bosch ileri teslim kampanyasında tercihinize göre Kasım, Aralık ya da Ocak teslimli ve 9 ay taksitfi seçenekler. 3VH6flrtflim BOSCH 0 800 2 11 40 29 BOŞCH En doğru seçirn zılatia ohunsuz etkikdi- niz,o>ımdaniyicedüsür- dflnöz; ancak hata bepi- mizin'' diyerek gerçek ta- kım oyununun, takım ru- hunun yani takım olma- nın ne demek olduğunu ortaya koydular. Maç kaybetmeyi yal- nızca hakemlere bağla- mamak gerektiğini, yapı- lan hatalann sporun do- ğasında olduğunu söyle- yerek hakem hatasına sı- ğınmaıun doğru obnadı- ğını demeçlerinde belirt- tiler. «12 Dev AdanTve ke- nar yönetimine sporun ilkelerinden uzak daha birçok eleştiri geldi, he- pimiz izledik, okuduk. Yukanda yazdıklanm bunlardan birkaçı. Oyun- culara ve yönetime ya- pılan, basketbol bilgisin- den uzak eleştirilerin ya- nmda, Federasyon Başka- m TorgayDemirel ve se- yirciler de bu kişilerin yanlış eleştirilerine he- def olmuştur. Basketbol Federasyonu son derece aynntı (de- tay) çaüşmış, ortaya çıka- büecek her türlü sorunu önceden hesaplayarak çok başanlı bir organi- zasyonla Avrupa Basket- bol Şampiyonası'm ül- kelerin takımlanyla ve Türk izleyicisiyle buluş- turmuştur. Arna medya bunu takdir edeceği yer- de federasyon başkanını eleştiri bombardımanına tutarak final maçında (Yugoslavya) sahaya çı- kan hakeme neden müda- hale etmediğini sormuş, federasyonun yeterli gü- ce sahip olmadığım söy- leyerek başkanın üzerin- de gereksiz bir kamuoyu baskısı oluşturmaya ça- lışmıştır. Ev sahibi olan Türkiye Basketbol Fede- rasyonu'nun neredeyse yasadışı bir güce sahip olmasuu isteyerek hake- mi değiştirme hakkının olduğunu savunmuştur. Bu bir oyundur ve her oyunun da kurallan var- dır. Siz ev sahibisiniz di- ye istediğiniz hakemi is- tediğiniz maça veremez- siniz. Maç öncesi ben şu hakemleri istiyonım di- yemezsiniz. Her takım ya da ev sahibi ülkenin kendi istediği hakemi is- temesiyle ortaya çıkacak kargaşayı (kaosu) düşü- nebiliyor musunuz? "Hakemtaraftmaç yö- netiyor,seyntininbh* tep- kisi yok" diyen medya bilirkişileri seyirciyi kış- kırtmakta, son derece dü- zeyli bir biçimde maçı izleyen on binlerce kişi- yi kavgaya cağırmaktadır. Spor yazarlannın, te- levizyondaki sporyorum- culannın spor ahlakm- dan ve kültüründen uzak düşüncelerini funbol maç- lanndan sonra saatlerce izlemekteyiz. Kendileri bu alışkanlıklannı bas- ketbolda da sürdürmek istediler, ancak ne spor- cular, ne yöneticiler ne de Federasyon Başkanı Turgay Demirel, bu tarz karşılıklı konuşmalara girmediler. Çünkü onlar sporun ne olduğunu çok iyi biliyorlar ve bunu ge- rek saha içi gerek saha dışı davramşlanyla çok açık biçimde ortaya koy- dular. Tüm bu spor yorum- culan ve yazarlar tekrar- dan başa dönerek sporun ne olduğunu okusunlar, araştırsınlar ve anlamaya çahşsınlar, çünkü sözlü ve yazıh kişisel yorumlar Türk sporunu bir yere gö- türmeyecektir. En iyi eleştiriyi ben yapanm dü- şüncesinden vazgeçmeli, sporu olumlu yönde ge- liştirecek eleştirilere yö- nelmelidifler. "12 DevAdanTa Ame- rika'da yapılacak olan Dünya Şampiyonası'nda başanlar diliyoruz. PENCERE Albayrak Bireylerine İşkence mi?.. Insanlığın başında, 21 'inci yüzyılın eşiğinde, iki büyük bela var: Terör.. Ve işkence.. Ikisi bir cehennem samıalı oluştua/yorlar, zeba- nilerin marifetidirler... Cumhuriyet'te bu cehennem tezgâhlanndan geç- miş çok kişi var; kimi ölmüş, kimi kalmış... Olüm mü diyorsunuz?.. Cavit Orhan Tütengil.. Bahriye Üçok.. Muammer Aksoy.. Onat Kutlar. Uğur Mumcu.. Ahmet Taner Kışlalı.. Azrail terör kılığına girip sevgili yazarlanmıza bir bir kıydı.. Ya işkence?.. Adlannı saymayayım, gazetemizde işkenceyte ha- şır neşir çok kişi var... Çağımızda insan olmak için, nereden gelirse gel- sin, işkenceye ve teröre karşı durmak temel ölçüt- tür. Terör gibi işkencenin de ırkı, soyu, sopu, milli- yeti, dini, imanı yoktur; insanlık dışı olduğundan ba- ğılsız koşulsuz dışlanmalıdır. • "Yeni Şafak' ilginç bir gazete... Sahibi: Albayrak ailesi!.. Tayyip Erdoğan Istanbul Belediye Başkanı'yken Albayrak ailesinin aldığı çok sayıda ihalenin yasa- dışı yöntemlerle sağlandığı iddiası öteden beri medyada çeşitli yayınlara yol açmıştı. Sonunda "Albayrak Operasyonu" gündeme gir- di; aile bireyleri gözaltına alındılar. "Şeriatın kestiği parmak acımaz!.." Suç iştemişlerse sanıklar elbette cezalannı gö- receklerdir. Bu konuda diyecek bir şey yok!.. An- cak bugün için ortalıkta dalgalanan, gazetelere ge- çen bir başka "iddia" var; Albayrak bireylerine go- zattında işkence mi yapılmıştır?.. Sorgulamada işkence, ne yazık ki, ülkemizde "vukuat-ı adiye "den sayılıyor... Tıpkı terör gibi işkence de ülkemizin yaşamında bir biçem... • 'Yeni Şafak' gazetesi bizim dünya görüşümüz- le taban tabana zıt yayın yapıyor... Ama, bu başka iş!.. İşkence, nereden gelirse getein, işkenceyi kim ya- parsa yapsın, karşısında olmak gereğinin altını bir kez daha çizmekte saymakla brtmez yararlar var. Bu yararyalnız ülkemiz için degildir, işkenceden ge- çirilen kişi için degildir; işkenceyi yaptıran, işken- ceyi yapan, işkenceye göz yumanlar için de geçer- lidir. İşkenceyi içlemiş bir dünyanın insanlan ol- mak ayıbı, mutsuzluğu, aşağılayıcı içeriği hepimi- zi kuşattığı zaman bu ülkede soluk almak olanağı kalmaz. Albayrak ailesinin bireylerine gözaltında işken- ce yapıldığı doğru mudur?.. Bilemiyorum. Ancak bu gibi durumlarda yazmak gereğinin doğruluğunu biliyorum. Terörsüz ve işkencesiz bir Türkiye elbirliğiyle sağlanabilir... İşkencenin göl- gesini bu ülkenin üstünden kaldıralım ki güneş her sabah üstümüze lekesiz doğsun!.. Princess Otel Güvercinlik - Bodntm Bodrum'un en eüzel koyunda, sessiz ve sakin uoğa ortamında, *^ Odalarda telefon ve sicak su, ^ Yüzme havuzu, *•* Damak zevkine uygun mutfak, *> Eşsiz koylara yada gezintiler, *> Her gün canlı müzik. Açıkbüfe, tampansiyon 15.000.000.-TL Telefon: (0252) 374 52 43 - (0252) 374 50 93 CEP: 0542 571 55 62 Cumhuriyet Gazetesi bizden Türkiye Gazeteciler Cemiyetı'nın yayınladığı gunlük Bizim Gazete CHke soaınlanna ılişkin raporlanyfa. araştırmalanyla, köşe yaalanyia, tarafsız haberienyle avıl toplumlann gazetea. Düzenli okumak ıçın abone olun. Tel: 0^12.511 08 75 Fiyatlanmız (tam pansiyon, açık büfe) Eylûl: 13.000.000.- TL. Mavi, yeşil ve dostluğun birleştiği yer OTEL MİMAS Otele ait özelplaj, mavi bayraMı bir deniz, spor alanlan, oyun salonu, yüzme havuzu, ile OtelMimas *** tatilyapma imkânını orta gelirli dostlanmızm hizmetine sunuyor. Cumhuriyet gazetesi bizden Tel: 0 232 73128 68 - 67Faks: 0 232 73128 66 Otel Mimas Karaburun/tzmir Öğrenci kimliğimi ye pasomu kaybettim, hükümsüzdür. ÖZLEMGÜVEMÜ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle