Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
19 -CYLÜL2001 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
17
Bektronik posta: denizsomOcun4ttiriyetcom.tr Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 9?
- Kemal Derviş, Amerika'ya
kayrtsız şartsız destek
verilmesini istemiş...
"Bunu
Bush bile istevemezdi!"
•aşkırtması
Bir koluyla da
Türkiye'de yayın
y^pan "dünyanın en
b»üyük" haber
televizyonu CNN,
Amerika'daki terör
olayianndan
sonra Filistin
sokaklannda
yapılan sevinç
gösterilerini
»krana getirmişti...
Vaser Arafafın
saldınyı açıkça
tcınamasına karşın
FilistinUler, sevinç
çağlıklan attyor,
k-adınlar heh/a
cLağıtyordu... Binlerce
masum insanın
öMümünün
orıaylanınası anlamına
gelen ve bûtün
dünyaya yayılan bu
g^Jrüntülerle Filistin
rtalkı terörün yantnda
gösteriliyor, Israil'in az
bile yaptğı izlenimi
veriliyordu... işin aslı
Brezirya'dan çıkta...
Brezirya'daki dikkatii
gözler, bu görüntülerin
1991 yılında Irak
Kuveyt'e girdiği
zaman çekildiğini
saptadı... CNN'in,
yayıncılık ilkesi de
böylece belli oldu:
CIA hesabma
provokasyon yapmak!
A
merika Birleşik Devletleri'nin yaşadığı tari-
hin en büyük terör saldırısından sonra he-
men herkes artık hiçbir şeyin eskisi gibi ol-
mayacağını söyledi... ABD Başkanı Geor-
ge W. Bush, hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını
özellikle vurgularken saldırının yapıldığı 11 Eylül
2001 'i de "milat" olarak niteledi.
Dünyada yeni bir dönemin başlayacağı kesin...
Tamam, hiçbir şey eskisi gibi olmayacak... Peki
yeni "milaf'tan sonra dünyada ne olacak ve nasıl ola-
cak? Bunu kimse söylemiyor... Çünkü kimse neyin
nasıl olacağını bilmiyor... Açıkçası önümüz kaos...
Amerika'nın önünde "terörist" damgasını vurdu-
ğu bazı ülkeler ve örgütler var...
Amerika, New York'ta çöken ikiz kulelerin değil en-
kazı tozu bile kalkmadan ve Birieşmiş Milletler'i cid-
diye almadan kendi kurduğu NATO'yu devreye so-
kup kendi yetiştirdiği Usame bin Ladin'e ve Ladin'in
barındığı Afganıstan'a yöneldi...
I. Dünya SavaşıOrtada henüz kanrt yok ama Amerika ya bir şey-
ler biliyor ya da her zaman olduğu gibi bildiğini oku-
yor! Şimdilik görünen o ki, Amerika Ladin'i vermez-
se Afganistan'ı bombalayacak... Sovyetler Birli-
ği'nden aldığı dersle Afganistan'a karadan girme-
yecek... Sabahtan akşama kadar havadan bomba-
layacak... Sonra, "Afganistan'ı bombalama" diyen-
leri de bombalayarak dünyadan terörün kökünü ka-
zımaya başlayacak...
Galiba bu noktada artık hiçbir şeyin eskisi gibi ol-
mayacağı öngörüsü kendini gösterecek...
Amerika değilse bile Avrupa kan gölüne dönebi-
lir!
Londra, Paris, Berlin, Brüksel, Roma... Teröristler
tarafından Avrupa'nın birçok kenti New York'tan be-
ter edilebilir... llla uçaklaria intihar saldınsı gerekmi-
yor üstelik "moda"sı geçti! Nereden gelecegi belli
olmadığı için terör her an her yerden ve bugüne dek
akla gelmedik yöntemlerle ortaya çıkabilir...
Satır aralanna ekran köşelerine sıkışan bilgilerden
anladığımız kadarıyla Amerika'yı vuran teröristlerin
bir bölümü Avrupa'da yetişmiş... Almanya'da eği-
tim görmüş... Zengin görünümü veriyorlar... Eyleme
giderken aralannda Almanca konuşuyorlar...
Başta Almanya olmak üzere neredeyse Avrupa Bir-
liği üyelerinin tümü uzun yıllardır "bana dokunma-
yan yılan bin yaşasın" mantığıyla kontrol altındatut-
tuklarını sandıklan terör örgütlerine kucak açmış
durumda...
Avrupa'nın kontrolü yitirdiği New York'un, Was-
hington'un bombalanmasından belli oldu...
Yeni "milafta kontrol teröristlere geçebilir...
Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacağı için belki
de "Birinci Dünya Savaşı" böyle olacak!
SESSÎZSEDASlZ(t) NURtKVRTCEBE
Yüksek Yerilim Hatta
erxlincutku@yahoo.coni
Hangi taşı kaldırsan altından
"altında taş olan başka bir taş" çıkıyor.
Bir köpek bir kediyi ısırırsa
Gazetecilikte "bir köpeğin insanı
ısırması haber olmaz, bir insan k
peği ısınrsa haber olur" denir...
Peki ya bir köpek kediyi ısınrsa?
Istanbul'da geçenlerde bir gece,
Gayrettepe Muhtariığı'nın önünde yav-
ru bir kedi, köpeklerin saldınsına uğ-
ruyor... Mahalleden bir grup sokağa
fırlıyor... Kedi yavrusu yerde kıvranır-
ken köpek sürüsü uzaklaşıyor... Hay-
vansever insanlar, kedi yavrusunu alıp
en yakındaki bir "hayvan hastane-
si"ne götürüyor...
önce röntgen filmi çekiliyor...
Köpeklerin saldınsı sırasında kedi-
nin bel kemiğinin kınldığı anlaşılıyor...
özel "hayvan hastanesi"ndeki ilgili ki-
şi, bel kemiği kınldığı için tedavisinin
söz konusu olamayacağı, kedinin da-
ha fazla acı çekmeden uyutulma-
sı gerektiğini söylüyor... Uyutul-
mak, hiç uyanmamak anlamına
geliyor, bir anlamda "ötenazi" olu-
yor...
Hayyanseverler öneriyi çaresiz ka-
bul ediyor... Kedi yavrusu, bir iğney-
le uyutuluyor... Sıra hesabı ödemeye
geliyor: 105 milyon 500 bin lira!
Parayı verip çıkıyorlar... Ertesi gün
fatura yerine perakende satış fişi ve-
rildiğini görüyoriar ve rakamın da fa-
hiş olduğunu düşünerek "hastane"ye
gidiyorlar...
llacın 58 milyon 500 bin lira, rönt-
genin 21 milyon lira, muayenenin de
26 milyon lira olduğunu öğreniyoriar...
Fatura istiyoriar; ancak "reçete"ye ya-
zılmış fıyat listesi alabiliyorlar...
ÇED KÖŞESİ
OKTAY EKÎNCl
Kars'ta 'Tarihsel' PaneL.
Geçen yıl, Bursa Büyükşe-
hir Belediye Başkanı Erdoğan
BUenser'in çağnsı üzehne bir
araya gelerek "Tarihi Kent-
ler Birliği"ni oluşturan bele-
diyeler, bu yılın güz dönemi
"Birtik Meclisi" toplantısını
21-23 Eylül 2001 gûnlerinde
Kars'ta yapacaklar...
Cumhurbaşkanımız Ahmet
Necdet Sezer'in de katılma-
sı beklenen bu buluşmalannı
"kültûrel mirasın korunma-
sıyla" ilgili etkinliklerle güç-
lendiren Tarihi Kentler Birli-
ği, Kars için hazırlanan prog-
ramda; "Tarihsel Kentlerde
tmar Düzeni (Hukuku) Na-
sıl Olmahdır?.." sorusunun
irdeleneceği bir panele de ge-
niş zaman ayırdı...
•••
Kentsel geçmişlerini belge-
leyen ve en güçlü "kimlik"
değerlerini oluşturan eski do-
kulannı "korumak" için güç-
birliğine giren bu belediyele-
yarsızlık, "buna olanak ve-
ren yasal yetkiler" yüzün-
den sorgulanamıyor, engelle-
nemiyor ve giderek de yay-
gınlaşıyor...
lşte, kentsel korumada ya-
şadığımız bu büyük sorunu
şimdi Kars'taki buluşmala-
nnda ele almaya karar veren
Tarihi Kentler Birliği'ne üye
belediyeler, denebilir ki Tür-
kiye'de "ilk kez" kendi yasal
yetkilerini de "bilimsel eleş-
tiri" konusu yapabilen kamu
kurumlan olma örneğini ser-
giliyorlar...
tmarla ilgili yetkilerini be-
lirleyen kurallarda da "önce-
liğin" korumaya verilmesini
savunarak politikacılann yıl-
lardır hep "zayıflatmaya" ça-
lıştıklan kentsel ve kültûrel
mirasa dönük yasal yelpaze-
yi daha da "genişletmenin"
yollannı anyorlar...
• * •
Kars'taki bu "tarihsel" pa-
Taribi dokuda ruhsath "imar mevzuatı" binası...
rimizin, Birlik Meclisi top-
lantısında bu soruyu tartışma-
ya açmalan Türkiye için çok
özel bir değer taşıyor...
Çünkü ülkemizdeki genel
yapılaşma ve yerleşme düze-
nini belirleyen "imar mev-
zuatı", ne yazık ki "koru-
ma'' konusunu "asıl amaçla-
n" arasmda saymıyor. Daha-
sı, birçok yönüyle "koruma
karşra" uygulamalan da ade-
ta teşvik ediyor, hatta bazen
"zorunlu" bile kılabiliyor...
Böyle olunca da kentın ta-
rihsel dokulannı yaşatabüme-
nin tek yasal dayanağı olan
"Koruma Mevzuatma" bağ-
h "SİT" kararlanyla, bu ka-
rarlann "uygulanmasını" dü-
zenleyen imar mevzuatı sü-
rekliçatışıyor"...
Koruma yanlısı olmayan
imarpolitikalannı benimsemiş
kimi yönetimler ise işte bu
"yasalar arası" çatışmada
imarmevzuatırun "tarafını"
tutunca, tarihin ve kimliğin
yaşatıhnası yerine "yok edil-
mesine" yönelik sayısız du-
neli, kuşkusuz sadece Karsh-
lar ve katılanlar izleyebile-
cek... Cumhurbaşkanı Sezer'e
gösterilecek ilgi nedeniyle
belki basına da kısa haber ola-
rak yansıyabilecek...
Tarihi Kentler Birliği, pa-
neldeki değerlendirmeleri sa-
dece kendi yayın organı olan
"Yerel Kimlik" dergisinde
özetlemeyi düşünmüyor...
Tüm konuşmalar ve tartışma-
lar, en kısa sürede "kitap"
olarak da basıhp ülkeye kazan-
dınlacak...
îşte bu kitapla birlikte, en
büyük görev de özellikle ar-
tık "iki bakanhga" düşecek...
Bayındırhk ve fskân Bakan-
hğı ile Kültür Bakanlığı, imar
ile koruma mevzuatı arasında-
ki çanşmayı "banşa" ve "bü-
tünleşmeye" dönüştürecek
bir yeni düzenleme için ortak
çalışmalan bir an önce başla-
tırlarsa, Kars panelindeki
umutlar da coşkuya dönü-
şecek...
Oekinci@cumhuriyet.com.tr.
KİM KİME DUM DUMA BEHİÇAK behicak@turk.net
t'n/ <fıt*H
biır yc/cu,
ÇÎZGtLİK KÂMİL MASARACI
HARBt SEMÎB POROY semihporoy@yahoo.com
TARlHTE BUGÜN MÎJMTAZ ARIKAN 19 Eylül
HİTLBR'DEN YAUUDİLEREL
193S'TE ,
YOÜUH SASKJ SAfLAMtÇrr. B/&/G4Ç SÜA/ ÖNC£,
ADOU? Htn.£*'iU NÜRUBEGGOE ACOfSt
pi Aiernvve/ KAKAÜLAJZ, YASA
G ıRKIN&AM OIJAMUG CV-
PE 7V
rr'YAneo
\
, ÇIFTÇ.IUK,
SANAT-Ç/L/SI GÎS/ İŞL&ZDEN
Ç AZA, LOKAMT* \/£
6ÜBO K4P/SIN4 "YAHUCiİLER GrGeAAEZ"L£VHA-
Sl ASH-fYOGDU. HİTLER, SÖZ KONUSU KAKAR-
LAGCfAN SOMRA ŞÖYtS P£MİSTİ: *ŞtMD(, YAHU-
DlLERLE BİKÜKVE YASAMAK PAHA Ae
HALE 6CLPİ !. "
BEYKOZ 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
EsasNo: 2000/381
Davacı Naim Çetın, davalı Emel Çetın aleyhine davalı ile aralannda şiddetli geçimsızlik bulunduğunu ve nıhen, fîkren anlaşamadık-
lanndan bahislefooşanmalannakarar venlmesıru istenuştiı.
Davalıya Izmir, Narlıdere Huzur Mah. Çilek Sok. Damla Su Apt. No: 3/5 adresine çıkanlan tebligat bila tebliğ iade edılmış, adresi de
tespit edilenıedığinden ilanen tebliğine karar verilmiş olmakla,
Davalının mahkememizde 17.9.200i günü saat 10.05'te yapılacak duruşmada bizzat hazır olmadığı veya bir vekille temsil edilmedi-
ği takdirde duruşmamn yokluğunda yapılarak karar verileceği ilanen tebliğ olunur. 12.7.2001 Basın: 50685
PANO
DENİZ KAVUKÇUOĞLU
Beklenen "küresel savaş'a ilişkin görüşleri alın-
mak üzere son günlerdeteîevizyonlara çıkartılan ki-
mi sivil ya da asker kökenli savaş uzmanlannı izler-
ken bana oldukça ilginç gelen bir ortak yanlannın
bulunduğunu görmüştüm. Sanki çok neşeli şeyler-
den söz ederlermişçesine sürekli gülüyorlardı...
New York "dehşeti"n\ izleyen saatlerde şahince
açıklamalarda birbirleriyle yanşan ülkeler, ABD'nin
önerdiği "küresel antiterör ey/em/"nin bir "m&deni-
yetler savaşı"na dönüşme olasılığı güç kazanmaya
başlayınca, hele Başkan George W. Bush, bir an
boşbulunup"Subırrıaç/ıseferid/rf>
'deyiverince, hız-
la çark etmeye başlamışlardı. önce NATO ülkeleri
Norveç ve Fransa, ardından da Rusya "Biz bu işte
yokuz!" demeye gelen sözler etmişjerdi. Bunları
başka ülkeler de izleyecekti... Ama bu, önerilen, ön-
görülen "küreselsavaş"\n olmayacağı anlamına gel-
miyordu. Yeryüzünde, stoklannda "son kullanım ta-
rihi' dolmak üzere olan dağ gibi füzeler,roketter,bom-
balar, mermiler birikmiş daha birçok "gelişmiş ülke"
vardı. Savaş, bunlann ellerindeki füzelerini, roket-
lerini, bombalannı, mermilerini elden çıkarmanın,
tüketmenin de "/f/evse/'yoluydu. önce tüketecek-
ler, sonra yeniden üreteceklerdi. Savaş" aynı za-
manda "ekonomi" demek değil miydi? Oteyandan
kimi "gelişmemişler" için de bir umut kapısıydı "sa-
vaş"... Paraları yoktu, ama sunabilecekleri geniş
toprakları ve "maliyeti çok düşük" insan malzeme-
si vardı ellerinde... Topraklarını "müttefiklerin" sa-
vaş uçaklanna, tanklanna, ordulanna açabilirier, in-
sanlannı da onların yanında cepheye, ölüme süre-
bilirlerdi... Savaş, borç yükünden kurtulmanın, ge-
lişmişler karşısında "saygınlık" kazanmanın biryo-
lu idi bu "birtürtü gelişememişler" için... Ekranlar-
da sürekli gülen, gülerek anlatan engin bilgili savaş
uzmanlannı neşelendiren "şey" de nerhalde işin bu
yönü olmalıydı...
Afganistan bombalanacaktı. Kentlerine, köylen-
ne, dağlanna bombalar yağacaktı. Kanlı bir dikta-
törlük altında yaşayan, kendi hayatları üzerine oy-
nanan oyunlara, dönen dolaplara hiçbir müdahale
şansı olmayan, çok uzun yıllardır da hiç olmamış on
binlerce masum insan kadınıyla, erkeğiyte, çocuğuy-
latelef olacaktı... Pakistan, topraklarını "küresel it-
tifak güçleri"ne açacak, eğer hesabı tutarsa, kom-
şusundaki ceset yığınlan üzerinden 30 milyar do-
taıiık dış borcunu sildirecekti Amerika Birleşik Dev-
letleri'ne...
Böylesi bir "şans"ı Türkiye için de görenler vardı
aramızda... Bugün Afganistan'ın, yann da komşu-
lanmızın, Irak'ın, Iran'ın, Suriye'nin daha rahat, da-
ha kolay, daha kısa yoldan vurulabilmesi, ezilebil-
mesi için topraklanmızı "küresel ittifak güçteri"nin
uçaklanna, tanklarına, ordulanna açmamızı, asker-
lerimizi onların askerierinin yanında savaşa sürme-
mizi istiyorlardı. Bunu, içinde bulunduğumuz "eko-
nomik kriz"6ex\ kurtuluşun bir "yo/"u olarak görü-
yorlardı. önüne geçemediğimiz sürekli borçlanma-
mızın, düşüremediğimizenflasyonumuzun, önleye-
medigimiz işsizliğimizin üstesinden ancak komşu-
lanmızın vurulmasına, ezilmesine, insanlannın öl-
dürülmesine aracılık ederek, buna destek vererek
gelecektik! Ekonomimizi ceset yığınlan üzerinde
"yeniden yaptlandıracak", çağdaş uygarlığı ölüm
tarlalan üzerinden yakatayacaktık!
Kimileri buna gerçekten inanıyorlardı... Başkan
Bush, "Harekete geçtiğimde, 2 milyon dolariık fü-
zeyi 10 dolariık boş çadıra atıp, deveyi hçından vur-
mam.." diyerek halkına "moral" veriyordu. Karar-
lıydı. Vurdu mu tam vuracaktı Amerika. Bush'un
sözleriyle bizimkiler de "moral" depoluyorlar, "Ta-
rafsızlıkyok!" diyorlardı. Eğer, "Bir uygariıklar sava-
şı yaşanacaksa, biz taraf olmak zorundayız!" Dün-
yaya kendi pencerelerinden bakmayanlara çok öf-
keleniyortar, onları "pısınklık"\a suçluyorlardı. "...Pı-
sınklann kurmak istedikleri hayal vahastmn ise bir bom-
bahkcanı var.."diye ekliyoiiardı, "zaten serap gör-
dükleriniilkbombada anlayacaklar..." Belki de insan-
lığın ortak düşmanı olan "ferör'ün insanlar, sınrflar,
toplumlar ve ülkeler arasındaki eşitsizlikten; yoksul-
lukla varsıllık arasında giderek derinleşen uçurum-
dan kaynaklandığını gerçekten göremiyorlar, bu or-
tak düşmanı uçaklaria, bombalaria, ortadan kaldı-
rabileceklerini düşünüyorlardı...
Hiç gülünmeyecek, gülünemeyecek bir yerdey-
dik aslında... Ama gülüyorduk... Kendi kendimize...
Kendi söylediklerimize... Kendi halimize...
1 2 3 4 5
Faks:0212-723 84 97
(e-posta: dkavukcuoglu@tuyap.com)
B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN
SOLDANSAĞA:
1/ Gazian- ,
tep'inbirilçe-
si ve bu ilçe- 2
nin güneydo- 3
ğusunda yer 4
alan eskiçağ
kentkalıntısı.
2/ Bayağı, sı-
radan...Niyet
3/ Hindis-
tan'da büyük
toprak sahibi
prenslere verilen ad...
Arap harflerinin en 1
çok kullanılan el ya- 2
zısı biçimi. 4/ Başa- 3
nsızlık, sonuçsuz- 4
luk... Bir gösterme 5
sıfatı. 5/ îstem... Bir g
meyve. 6/ Rütbesiz -.
asker... Çipuranınbo- „
1 2 3 4 5 6 7
9
yu on cm. kadar olan
gençlerine verilen ad.
7/ Bir cins güvercin... Üflemeli bir çalgı. 8/ tçe
doğmayla akla gelen yaratıcı duygu... Kuzu se-
si. 9/ Asya'da bir ülke... "Sana derim allı gelin
has gelin / Suya gider sağ elinde — gelin" (Ka-
racaoğlan).
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Osmanıye ilinde, "Aslantaş" da denilen ve ulu-
sal park kapsamına alman ünlü Hitit yerleşmesi.
2/ Avşa'da yetiştirilen ve iyi bir sofra şarabı elde
edilen kırmızı üzüm cinsi. 3/ Yüksek makamda-
ki devlet adamlan... Kaynağı mitolojik çağlara
dayanan kirişli bir çalgı. 4/Ishal... Olumsuzluk
belirten bir önek. 5/ " — Ayakta Değildi": Arif
Damar'ın şıir kitabı... Sanat, hüner. 6/ Bir ay
adı... Iskambüde bir kâğıt. 7/ Hararet... "Yok
edin insanın insana kulluğunu / Bu — bizim" {Nâ-
zım Hikmet). 8/ Küçük doğranmış patlıcan. bi-
ber, domates gibi sebzelerle yapılan kızartma-ye-
meği. 9/ Dûnyanın ilk nükleer denizaltısının adı.