23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
»YFA CUMHURİYET 13 EYLÜL 2001 PERŞEMBE 14 LJ1\ kulturYy cumhuriyet.com.tr Banş Derneği Davası 12 Eylül'e karşı direnisin simgelerinden biri oldu. (Tank Akan, Genco Erkal, Vedat Türkali, Asun Bezirci, Turgut Kazan dava sırasında.) Kitaba,kültüre daıbe12 Eylül sornşturmanuzm devamı TÜLAY CERMAN (Yazar, Yorumcu) Halkın acılarına sırt çevirdi 12 EYLÜL: Bugün Türki- ye'nin, halkının acılarına sırt çe- viren; eğitim sis- temi bozuk, Türkçesi bozuk; ilkelerinden yıl- dızlar kadar uzaklaşmış, yoz- laşrnış, bağımlı bir ülke haline gel- mesini hazırlayan çok acı bir tarih- tir. 12 EYLÜL: Emekçilerin en doğal haklannın ellerinden alındığı; üre- ten, yaratan, onurlu, aydmlık, ba- ğımsız bir Türkiye isteyen yurtsever- lerin işkence gördüğü, katledildiği; akıl almaz bir baskı yönteminin uy- gulandığı, özgür düşüncenin olma- dığı, devlet terörüne karşı mücade- le edenlerin susturulduğu, vatandaş- lıktan atıldığı; Türkiye'yi bir yasak- lar ülkesi haline getiren bir dönem, Türkiye Cumhuriyeti tarihindeki ka- ra bir lekedir. ALİ TAYCUN (Tiyatro yönetmeni) Kültür hayatımız apolitikleşti 12 Eylül top- lumsal sorumlu- luk bilincini suç sayarak kültür hayatımızın apo- litikleşmesine neden oldu. Ne var ki bu apoli- tikleşme dünya- daki genel deği- şimle birlikte bizim evrene tek bo- yutlu bakmamızdan vazgeçip çok- boyutlu, çok-odaklı düşünce sistema- tiğiyle tanışmamıza yol açtı. Böyle- ce tarihimizle, Osmanlı kültür değer- leriyle hesaplaşmanın önemini kav- radık. 12 Eylül kültür hayatmııza büyük zararlar vermiş olsa da aydınımız bunu kâra çevirmesini bilmiştir. ARİF DAMAR (Şairj* Şairleri toplumdan uzaklaştırdı Şimdi genel bir kaçış var top- lum sorunlann- danveşairlerta- mamen bireyci duygulanyla bir- takım kelime oyunları, uzak çağnşımlarla, hiçbir şey anlat- mayan şiirler, duygularm şiirlerini ya- zıyorlar. Yaşlı şairler çok az kaldı. Dağlar- ca, Ilhan Berk. ben vanm... Bir de, sanki toplumsal sorunlara değinen şıiryazılamaznuş gibi bir şey var. Bi- zim, dünyada da şair olduğu onay- lanan NâznnHiknıet'imiz var. Genç- ler şair olmak istiyorlar; gerçek, soy- lu bir şairin şair olmak gibi bir so- runu yoktur. Yani onu rahatsız eden, toplum- da kendisine sunulan düzen içinde rahatsız eden durumlar vardır. Ge- lenekler, o toplumun resmi ideolo- jısi... Şair buna karşı çıkar, bu poli- tık bir tavır değildir. Ben 12 Eylül'e karşı da şiirler yaz- dım ama imgelerle anlattım. Kenan Evren'i Akhikus'a benzettim, Tro- ya şiirimde. M. ŞERİF ONARAN (Yazar) Dil kirlenmesine yol açtı 12 Eylül, Atatürkadına Atatürk'ün eserlerini yok etmeye yönelik bir hareket oldu. Örnekse Türk Dil Ku- rumu'nun yapısını değıştirecek şe- kilde anayasayı yeniden düzenleme- si, dil kirlenmesine, dil yozlaşması- na yol açtı. Dil kirlenmesiyle bera- ber gelen baskı rejimi kültür haya- tımızın gerilemesine neden oldu. UCUR KÖKDEN (Yazar) Topluma giydirilen deli gömleği 12Eylültıpkıl2 Mart gibi Türki- ye'nin düşünce. yaratma ve üre- tim sürecini son derece olumsuz etkiledi. Dahası bu etki, uzun yıl- lan içine aldı ve almakta. Toplu- ma giydirilmiş bir çeşit deli gömle- ğine benzeyen ve bugün şurasuıa bu- rasına ancak yama vurmaya çalışılan 12 Eylül Anayasası bile bu etkinin bir kanıh. 12 Eylül'ün arduıdan çok sa- yıda yazar, sanatçı, aydın ve siyaset adamı yurtdışına, uzun yıllar süre- cek bir sürgüne çıkmak zorunda kal- dı. Kimi aydın ve sanatçı tutuklandı ya da yıllarca mahkemelerde boğuş- mak zorunda kaldı. En iyimser koşul- larda işini yitirdi. Bu dönemin üç bü- yük tarihi davası bilındiğı gibi Banş Davası, DİSKDavası ve Yazarlar Sen- Eylül, kitaplann toplatıldığı, edebi- yatçılann hapse atıldığı, yazın yaşa- mımn çıkmaza sokulduğu çok kötü bir dönemdi. Bu anlamda edebiyat üzerindeki korkunç etkileri yadsı- namaz. DENİZ KAVUKÇUĞLU (Pen Yazarlar Derneği Yönetim Kurulu Üyesi) Toplumun örgütlülüğü sarsıldı 12 Eylül muh- tırasımn getirdi- ği kurallara öz- gü otoriter ana- yasa, toplumsal hayatı nasıl bir disiplin altına al- dıysa kültürel ya- şam da aynı ana- yasal düzenin sı- nırlan alnna girmiştir. Bu nedenle na- sıl gerçek bir demokrasiden söz et- mek mümkün değilse Batılı anlam- da bir kültürel özgürlükten de söz et- mek mümkün değildir. Gücünü yü- rürlükteki 12 Eylül Anayasası 'ndan alan Türk Ceza Kanunu'nun 312., 159. maddeleri ve Terörle Mücade- le Yasası'nın 8. maddesi var olduk- ça düşünce ve ifade özgürlüğünden söz etmek yalruzca bir zorlamadır. Bunun yanı sıra 12 Eylül darbesiy- le birlikte toplumun örgütlülüğü bü- yük ölçüde sarsılmış, başta sendıka- lar olmak üzere toplumsal muhale- feti oluşturan kitle örgütlerinin var olma koşullan nerede ise ortadan kalkmıştır. Bugün içinde bulundu- ğumuz krize rağmen toplum sesini gerektirdiğince yükseltemiyorsa bun- da en önemli pay hiç kuşkusuz 12 Ey- lül'ündür. rolleri, politikacıların 'bilinen' ça- hşma tarzı ve usullerinden daha et- kilidir ve bu özverilı rolleri asla yad- sınamaz. Ancak, 12 EylüPden yıllar sonra, bugün bile. kitaba ve okuma- ya karşı yaratılan 'korkurejimi'niniz- leri sürmektedir. Artık yazarlar ve yayıncılar, 'keyfî' olarak gözaluna alı- nıp 'adil oünayan' yollarla yargılan- masalar da, bugünün Türkiyesi'nde, 'terörle mücadele' adı altında, çok da- ha acımasız ve katı uygulamalarla yüz yüze kalmaktadırlar. SABRİ KUŞKONMAZ (BESAM Genel Sekreteri) Tpplumu kitaptan soğuttu 12 Eylül denince ilk akla gelen top- lumun terörize edilmesi. işkence, idarn ve hapisler. Bunlar ilk görünenler. Ama asıl olumsuz etkisi toplumun kültür- süzleştiriknesi, kultürünün kirletilme- si olarak ortaya çıkmıştır. En bilinen örneği de kıtabın yıllarca suç unsuru olarak sergilenmesi. Bu, toplumu ki- taptan soğutan bilinçli bir seçimdir. Bu politikalarla bugünkü tablo ortaya çıkrnıştır. Yolsuzluk, vurgun, her tür- lü kültürel erozyon... Toplum tam an- lamıyla ölümcül bir hastalığa tutul- muştur. Ama insana, kültüre, yazına olan umudumuz bitmiyor, kısacası umut bizim için bir zorunluluk. TARIK AKAN (Oyuncu) Herşeyi geriye götürdü 12 Eylül'ün ül- kemize yansıma- dığı hiçbir alan yok. Her şeyi var Banş Davası'nm tutuklulan Erdal Atabek, Ali Taygun, Ali Sirmen, Hüseyin Baş, Ergun Elgin, Orhan Taylanı'uı tahfiye gûnû. dikası Davası sayısız aydına acılar çektirmiştir. Aynca tekil davalar da açıhnıştı. Sözgelimi Adalet Ağaoğ- lu'nun bir romanı nedenıyle açılmış olan dava gibi. Üniversitelere vuru- lan tupan, bu fîkir ocaklannda düşûn- cenin kısırlaştınlıp kurutulması, ona vurulan prangaya bir başka örnektir. Günümüzde Türkiye'nin içinde bu- lunduğu tıkanıklık, düşünce düzenin- de ve siyasal alandaki yavanlık da 12 Eylül'ün etkisinden başka bir şey sa- yılmaz. MUZAFFER BUYRUKÇU (Yazar) Edebiyat üzerinde etkisi korkunç Kitaplar üzerin- deki sansürbas- kısı 12 Eylül 1980ihtilaliön- cesinde başla- yanbirsürecide kapsıyor. 12 Ey- lül busürecihız- landırmıştır. 12 CÖKHAN CENCİZHAN (Eedebiyatçılar Derneği Genel Sekreteri) Hitler bu kadar kitap yakmadı! 12 Eylül en kalıcı tahribatı, kültü- rel ve sanatsal üretim üzerinde ger- çekleştirdi. 1982 yılı ağustosunda, Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı'nın emriyle, Bilim ve Sosyalizm Yayın- lan'na ait 133 bin kitap, yedi kam- yonla Mamak'a götürüldü. 1985 yı- lında verilen bir emirle mayıs ayın- da yakılarak imha edildi. Ne acıdır ki Hitler dönemi Almanyası'ndabi- le bu oranda kitap yakıhnarruştı! Türkiye ekonomik, politik, kültü- rel her düzeyde, olağanüsrü koşul- lardan, daha doğru bir deyişle, 'açık faşizm'koşullanndan, ancak 1980'li yıllann son çeyreğinde çıkabildi. Bugün bile yaralar çok tazedir ve halen kanatılmaktadır! Ülkemizin demokratikleşme çabasında, aydın- lann, sanatçılann, edebiyatçılann olduğu noktadan geriye götürmüş- tür her konuda. Sanattaki geri kal- mışlıktansözedersek.. 198O'e kadar Türk sineması dünya festivallerinde (Cannes, Venedik, Kahire vs.) bir şekilde vardı. 1980 sonrası yaşanan- lar, kültürdeki yozlaşma 80'de atılan kültürsüzlük temelinin neticelerin- dendir. Bugün halen Türk sinema- sı, ülke sınırlan dışma çıkamıyorsa bu dahi 12 Eylül Anayasası'na bağ- lıdır. Bu anayasa dünyadaki tüm ana- yasalann en gerici, en muhafazakâ- ndır. Hiçbir şekilde demokratik öz- gürlüklerden bahsedilemez 2001 Türkiyesi 'nde. Tek sebebi de şu ana kadar değıştirilemeyen anayasadır. Bugün hâlâ ülkede kitap basımı, da- ğıtım ve okuma oranının düşük ol- ması, tiyatrolann kapanma noktası- na gelmesi, sinemalann, fıhnlerin özkültürlerinı anlatma yerine Türki- ye'ye pompalanmış yapay bir kültü- rü anlatmak istemeleri dolayısıyla 80 darbesı eğitimden kültürüne, sağ- lıktan ekonomisine, politikasına ka- dar her şeyi etkılemiştir. Bugün ül- kede, dinsel terör var ise bunun se- bebi 12 Eylül generalleridir. HIFZI TOPUZ (Yazar) Türkiye'de bir terör havası yarattı 12 Eylül Tür- kiye'de bir terör havası yarattı. Bunun etkileri kolay kolay yok olmuyor. 650 bin kişinin gözaluna alınması, 1 mil- yon 683 bin kişi- nin fiş lenmesi ne demek. Genç kuşaklar bu korkuyla yetiştiler. Yıllar boyu kimse düşün- celerini söyleyemez, yazamaz oldu. Üniversitelerde bir terör havası ya- ratıldı, bütün gençler politikanm dı- şına itildi, o koşullar altında edebi- yat nasıl gelişebilirdi. Kolay mı 12 Eylül'ün etkilerini yok edebilme. 12 Eylül Anayasası hâlâ değıştirileme- di, düşünce ve anlatım özgürlüğünü kısıtlayan Türk Ceza Yasası 'nın, Ba- sın Yasası'nın, Demekler Yasası'nın, RTÜK Yasası 'nın, sıkıyönetim ya- sasınnı, Terörle Mücadele Yasası'nın özgürükleri kısıtlayan maddeleri hâ- lâ yürürlükte. Avrupa ortaçağın baskılanndan 5- 10 yıl içinde kurtulabildi mi, Afri- ka halklan bağunsızlığa kavuşmak- la geçmişin terör olaylannı unutabil- di mi?.. O ülkelerde özgürlükçü ede- biyat akımlan kolay kolay gelişe- bildi mi?.. Bizde de öyle. Beyinlertörpülen- di. Geçmişin kötü anılanndan kur- tulmak kolay değil. Herkes kendi kendini sansür etmeye alıştı. Bu ku- şaklar otosansürden kolay kolay kur- tulamayacaklar. VEDAT GÜNYOL (Yazar) Sıkıyönetimlerin en insafsızı Eskilerin örfi idare dedıklerı sıkıyönetim, ül- kemizde daha 1878 tarihinden başlayan, toplu- mun içine düştü- ğü, ekonomik ve dinsel etkenlerin siyasal yönetim- de yarattığı yasada, eylerrıleri bas- tırmak amacıyla başvurulan katı bir yaptınm yoludur. Hukuk diliyle söylemek gerekir- se sıkıyönetim kolluk görev ve yet- kilerinin sivil makamlardan askeri makamlara geçmesidir. Bu geçişte, insan haklan büyük ölçüde kısıtla- mr, hatta yok edilir. Son 50 yıl içinde ülkemizde uy- gulanan sıkıyönetimlerin en insafsız- lan 12 Mart 1971 ve 12 Eylül 1980 sıkıyönetimidir. 27 Mayıs 1961 sı- kıyönetimi, acımasızhğına ve aydın kıyımına karşın 61 Anayasası ile gü- nahlannı bir ölçüde bağışlatmıştır. Özgür düşünce düşmanlığı ile ey- leme geçen 12 Mart 1971 sıkıyöne- timi ise solcu avcıhğı savıyla insan- lara, özellikle namuslu aydınlara zu- lüm yapmakla büyük insanlık suçu işlemiştir. 12 Eylül 1980 sıkıyönetimi ise ön- ceki sıkıyönetimleri gölgede buak- mış ve halka baskı yaparak insanca- lıktan uzak, şaibeli bir anayasa koy- muştur ortaya. Bu sonuncu sıkıyö- netimin yıldönümünde, bu yönetimin elebaşlannı lanetliyoruz hep birük- te. Dünya yüzünde, gerek dinsel ge- rek toplumsal alanda yapılan her çe- şit kötülük hiçbir zaman unutuhnu- yor. Ömek mi istiyorsunuz: Alm si- ze 12 Eylül 1980 sıkıyönetim örne- ğini. Ulusça lanetler olsun diyoruz. IŞILDAK YE YELPAZE ATİLLA BİRKÎYE Uzaklaşmak.. HAZIRLAYANLAR: MELTEM KERRAR, ÖZLEM ALTUNOK. BURCU CÜNÜŞEN, CAMZE AKDEMİR. NENA ÇALİDİS Bir süre alıp başımı uzaklara gitsem, şu şe- hirden, şu garip ülkeden uzaklaşsam; kendi- me bir okuma yurdu bulsam. Televizyon izle- mesem, gazete okumasam, medyadan uzak dursam, yalnızca okusam, okusam. Hatta ya- zı da yazmasam... Eski yazarlan okusam, örneğin Halit Ziya Uşaklıgil'in yapıtlannı okusam, Tevfik Fik- ret'in, bütün şiirlerini de alsam yanıma. Ahmet Haşim okusam, Yahya Kemal Beyatlı oku- sam... Tabii ki Eylül'ü birkaç kez üst üste okusam; hele de eylül gelmiş, sararmış sonbahar yap- rakları penceremden içeri düşmüşken... , • • • Geçen salı Selim lleri yakınlarda yaşadığı bir olayı yazmıştı; bir adam yanına gelip, Selim lleri'ye bir anlamda hakaret etmiş, eski yazar- lardan söz ediyor, onlarla ilgili yazıyor diye. Böylece, Selim lleri gericilik propagandası da yapıyormuş! Çok merak ediyorum, romanla ilgilenen bir kişi, aydın, öğrenci, sıradan bir okur değil, ger- çek bir edebiyat okuru bırakalım öncesini, Ha- lit Ziya'yı okumadan yirminci yüzyıl romanı hak- kında nasıl "sağlıklı" bir fikri olabilir. Aşk-ı Memnu okunmadan modern romanı- mız nasıl "anlaşılabilir". Selim lleri, sık sık eski yazarlan gündeme getirmekle aslında ne kadar iyi yapıyor. O ya- zarlardaki, o kitaplardaki, incelikleri, estetik boyutu, nasıl da gözler önüne seriyor, altını çi- ziyor. Bence, bu konuda Selim lleri'ye teşekkür et- mek gerekir. Özellikle okullarımızdaki çok çok kötü edebiyat eğitimimizin olduğu şu yıllarda. Medyamızın edebiyatla hiç ama hiç ilgilenme- diği, çoksatarları edebiyat yapıtı sandığı şu za- manlarda. Selim lleri'nin, örneğin Halide Edip Adıvar'ın romancı olarak özelliklerini sıralaması, kısaca da olsa, yerinin elverdiği ölçüde betimlemele- rindeki aynntılan ve incelikleri okura sergileme- si, yazarı daha anlaşılır kılması, sizce gericilik propagandası mı yoksa, okur için yararlı bir yaklaşım mı? Insanın aklına garip sorular da gelmiyor de- ğil, açıkçası. Şimdi 1901 doğumlu Nâzım Hik- met eski, köhnemiş bir şair mi? 1907 doğum- lu Sabahattin Ali de mi köhnemiş bir yazar! Aradan yüzyıl geçmiş, sözü edilen adamca- ğızın mantığından bakarsanız, yukanda saydık- larımın da köhnemiş, eskimiş yazarlar olması gerekmiyor mu? Nitekim, iki yıldır-en azından lise brtirmiş- kar- şıma gelen öğrencilerin (Akademi Istanbul), büyük bir çoğunluğu Sait Faik'i tanımıyor, ya- pıtlannı okumamış! Onlara okuttuğumda, on- lar da benzer bir mantıkla yüzüme bakıyor! Bana göre modern (20. yüzyıl) romanımızın anlaşılabilmesi için, bir kez daha tekrarlayayım. Halit Ziya Uşaklıgil'in özellikle de Aşk-ı Mem- nu'nun çok iyi anlaşılması, okunması gerekir. Hele şimdilerde, iki binli yıllarda daha "farklı" okumak, çözümlemek gerekir. Zaten, bence, modern romanımız, -daha önce de yazmıştım-, Halit Ziya UşakJıgil'den baş- layıp Selim lleri'ye uzanan büyük bir yaratıcı- lık serüvenidir... ••• Alsam başımı uzaklara gitsem, gazete alma- sam, kimsenin gazetesini de okumasam, tele- vizyon izlemesem, kimsenin televizyonuna da bakmasam; habermaberdinlemesem, kendi- me bir okuma yurdu bulsam, okusam, özellik- le eski yazarların yapıtlarını okusam, okuduk- larımı yeniden, okumadıklarımı ilk kez okusam; hatta yazı, deneme, köşeyazısı falan da yaz- masam, yalnızca romanın ve kendi romanımın derinliklerine dalsam. Önce uzaklaşsam... POPSAV'dan 'Şarkı Günü1 • tSTANBUL (AA) - Popüler Müzik Sanatı Vakfi'mn (POPSAV) geleneksel olarak düzenlediği 'Şarkı Günü', 24-25 Eylül tarihlerinde Harbiye Açıkhava Tiyatrosu'nda gerçekleştirilecek. POPSAV Başkanı Hakan Peker yaptığı yazılı açıklamada, 2 gün sürecek 'Şarkı Günü'nde, çok sayıda sanatçının sahneye çıkacağmı bildirdi. 24 Eylül Pazartesi günü, Burcu Güneş, Deniz Seki, Eda-Metin Özülkü, Grup Gün doğarken, Hande Yener, Mustafa Sandal ve Serdar Ortaç, 25 Eylül Salı günü de Hakan Peker, Burak Kut, Eski Dostlar, tzel, Kenan Doğulu, Mirkelam ve Sertab Erener konser verecek. 'Şarkı Günü'nün biletleri, Biletix ile Harbiye Açıkhava Tiyatrosu gişelerinde 5 milyon liraya satılacak. EskişeMr Festivali'nde • KüMrSenia-13-21 Ekimtarihleri , arasında gerçekleştirilecek olan '7. Uluslararası Eskişehir Festivali', varlığını yeni bir oluşum çatısı altında sürdürmeye hazırlanıyor. Festival Komitesi Başkanı Zeynep Zeytinoğlu, festivalin altı yıldır Zeytinoğlu Vakfi tarafindan gerçekleştirildiğini, bu yıldan itibaren ise Eskişehir Valiliği, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, Anadolu ve Osmangazi üniversiteleri ile Zeytinoğlu Vakfi'mn bir araya gelerek oluşrurduğu, 'Eskişehir Kentsel Gelişim Vakfi'mn önderliğinde düzenleneceğini ve Eskişehir'in uluslararası üne sahip bir festival kenti konumuna gelmesi için çaba harcadıklannı dile gerirdi. Gazanfer Özcan hastanede • Kültür Servisi - Türk Tiyatrosu'nun ustalanndan Gazanfer Özcan, üç kalp damannm tıkanmasından dolayı by-pass ameliyarı geçirdi. Amerikan Hastanesi'nde ameliyat olan Özcan'm sağlık durumunun iyi olduğu ve tedavisüıin devam ettiği bildirildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle