22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 19 € biı yıllık ne bulundu ()nsa'nn güneyindeki ıgo'dabir mağarada ütüler kazılar IUCU duı çıkanlan insan ;enesinin 450 yıl öıcesine ait uğu aılaşıldı. rupa Tırih Öncesi aştırmılar Merkezi ERP) tarafindan rütüleı kazılarda rlığı büunan eksiksiz ;an çenesinin, ;elemder sonucu 17 şında tir genç kıza olabil;ceği ortaya ctı. 9 adet az ıllarulnıış diş bulunan ne kenviğinin, •^eandertal insanı ıcesi A/rupa'daki ışam konusunda ıemli bilgiler" ığTaması bekleniyor. aylor'dan lücevher kitato |NE\VYORK(AA)- )scar Ödüllü, menekşe özlü sinema sanatçısı ,lizabeth Taylor, özel tıücevher koleksiyonu lakkında kitap yazıyor. My Love AfFair With evvelry" (Mücevherle Kşk llişkim) adı ^erilecek kitap, Simon St. Schuster tarafından >002'de basılacak. <itapta, Taylor araftndan seçilen 100 ie fotoğraf yer alacak. Taylor'ın kolleksiyonu, VanCleef& Arpels, Cartier, Bulgari ve Schlumberger markası taşıyan parçalarla, Sotheby's ve Christie's mûzayede evleri tarafından dünyanın en güzel özel koleksiyonlanndan biri sayılıyor. Halman'a armağan kitap 31 ANKARA (ANKA) - llk Kültür Bakaıu Talat Halman, kendisi için Başbakan Bülent Ecevit, Bemard Lewis, Ekrem Akurgal ile eski UNESCO Genel Direktörü Federico Mayor gibi 72 bilimadamı ve yazann katkılan ile hazırlanan "Kültür Ufuklan(Cultural Horizons)" adlı armağan kitabı, 15 Eylül günü, düzenlenecek bir törenle alacak. Talat Halman'mbîrkaç alanda olağanüstü başanlarla dolu hayatına bir armağan olarak hazırlanan kitap, iki cilt halinde 800 sayfa olarak düzenlenirken, içinde Türkçe, tngilizce ve başka dillerde bilimsel inceleme. öykü, deneme, şiir ve yazılar yer alıyor. Sanalkan bankası • AJNKARA(AA)- İnternette kurulan kan bankası, kan arayanlarla kan vermek ısteyenleri buluşturuyor. "www.kanbankasi.or.tr " internet adresinde yer alan kan bankasında aranan her türlü kan grübunu bulmak mümkün. Ücretsiz üye olunan ve kuruculan tarafmdan "ticari olmayan" (non- commercial) şeklinde lanse edilen sitenin "Acil Kan Duyurulan" bölümünde. kan ihtryacı olanlar kan gruttu ve ünite milctamıı belirterek, teleforınumarası ya da el&ktronikposta(e- mai) adreslerini bıraknorlar. Kan verecek internet kullarücılan ise ihtiyaç halmde kendilerine ulaşılabilmesi için kan gruplan \eiletişim acteslerinı site veri tatanma yedeşariyorlar. CIA, soğuk savaş döneminde içlerineakcı-verieiveantenyerteştirüen kedUeriajan olarak kullanmnyıplanlamış JamesBondpisipisiler MI5, Rimington'un Açık Sırlar'ını konuşuyor Dış HaberlerServisi- tn- giliz istihbarat birimi MI5'in eski ve ilk kadm başkanı Stella Rimington, bütün engellemelere rağ- men yazdığı, örgütün iç iş- leyişini anlatan kitabının geniş bir özetini dünden itibaren The Guardiangazetesinde yayımlatmaya baş- ladı. Bugüne kadarkimliği açıklanan ilk başkan olan Rimington, "AçıkSırlar" ad- lı kitabı yüzünden devletten baskı gör- düğünü öne sürdü. Kraliçe tarafindan kendisine "Lady" unvanı verilen Rimington, baskılann sürpriz olmadığım, ancak birdenbire "kunılu düzene yönelik bir tehdit" ola- rak algılanmaya başlanmasının kendisi- • Rimington'un anılan The Guardian gazetesinde yayımlandı. Rimington, 1988'de Gibraltar'da silahsız 3 IRA militanınnı SAS askerleri tarafından öldürülmesi hakkmdaki dosyalan açıklamaması konusunda yoğun telkinlerde bulunulduğunu açıkladı. ni üzdüğunübelirtti. Servisinkitabına ver- diği tepkileri saygısız ve abartılı olarak nitelendirenRimington, "Bana kabada- yıhkyapılmasına hiç izin vermedinT di- ye konuştu. Rimington, "yıüardır için- de oktuğu bir kurumun birdenbire dışv- na aüldığuu" görmenın kendisi için al- tüst edici olduğunu da sözlerine ekledi. Stella Rimington açıklamalannda, yet- kililerin kendisine bazı gerçekle- ri söylememesi içinbaskıy ap- tıklarıru da ifade ettı. Rimington. 1988'de Gib- raltar'da silahsız 3 IRA mi- litanının SAS askerleri ta- rafından öldürülmesi hak- kındaki detayh dosyalan açıklamaması konusunda kendisine yoğun telkinlerde bulunuldu- ğunu açıkladı. MI5'i eleştirerek servisin reforma ih- tiyacı olduğunu belirten Rimington, bi- rimi, özellikle soğuk savaş döneminde sol gruplan haksız yere hedef göster- meye çahşmakla, devleti tehdit etmeyen kişilerhakkında dosyalar açmakla \ e ör- gütün eski çahşanlanna gizlilik gerek- çesiyle gereksiz yere baskı yapmakla eleştirdi. Kabile reisinin Büyük Kurt'la-fl •• •• •• dovuşu WASHESGTON (AA) - Amerikan istihbarat servisi CIA'nın, soğuk savaş yıllannda kedileri bile casus olarak kullanmayı tasarladığı anlaşıldı. Ulusal Güvenlik arşivleri tarafından internetten kamuoyuna açıklanan resmi belgelere göre, C1A yetkilileri "Acoustic Kftty" (Ses Veren Pisi Pisi) adını verdikleri plan uyannca, içlerine alıcı-vericı ve anten yerleştirdikleri kedileri casus olarak kullanabilmek için çahşmalar yaptı. "Pisi PisT projesinde, özellikle zor eğitilen kediler seçilecek ve özel eğitimden geçirildikten sonra rakipleri "dtolemek" üzere görevlendirilecekti. Durumu anlatan 1967 yılından kalma bir belgede, "Kedinin karnuu açtılar, içine piller, teüer yetieştirdiler. Hayvanın kuyruğunu da anten haline getirdiler, ama denemeler yapılırken hayvan taksinin altında kaiarak ezüdLJ* ifadesi kullanıhyor ve uygulanmasmın çok zor olduğuna kanaat getirilince projeden vazgeçildiği belirtiliyor. Kızılderi küMrü dünyanın pek çok bölgesinde büyük ilgi çekiyor. Esmer tenli insaniann kullandığı başkklar, püsküüü deri grvsiler, savaş baltalanna gösterilen ilgi esnafin da yüzünü güldürüyor. Kmiderüi kültürü, birçok tiyatroya ve gösteriye de konu oluyor. Bunlardan biri de Almanya'daki kızılderilileri konu alan gösteri. Fotoğrafta, Apaçi kabile reisi VV'innetou (Gojko Mitk) ve Büyük Kurt (Joshy Peters) Karl - - - MayFestrvati'nde kozlanıu paylaşryor. Almanya'da Kızüderili ve kovboy hikâyekrine gösterilen yoğun Ugjyi gören organizatörlerin düşüyse bu kültürü tiyatro sahnesine veya meydanlara taşımak. (Fotoğraf: REUTERS) AFIZA SORUNLARJ BAŞLAMADAN METABOLİZMANIN DEĞÎŞTÎĞ1AÇIKLANDI Alzheimer kendini ele veriyor e-posta: tan (« prizma. net. tr WASHINGTON (AA) - Başta alzheimer olmak üzere hafıza kaybına bağh rahatsızlıklann, yeni bir beyin tarama tekniğiyle daha hastahk ortaya çıkmadan saptanabileceği bildirildi. Amerikan Ulusal Bilimler Akademisi'nin yayın organı Proceedings'te yayımlanan makaleye göre, New York Üniversitesi'nden Doktor Mony de Leon, yeni tarama tekniğiyle araştırmaya katılanlann beyinlerinin bazı bölümlerinde, hafıza sorunlan klinik olarak ortaya çıkmadan birkaç yıl önce metabolizma değişiklikleri olduğunu belirlemeyi başardı. Amerikah doktor ve arkadaşlan, yaşlan 60 ile 80 arasında değişen 48 kişiye "pozitron emisyon tomografısi 7 " (PET) adlı tekniği uyguladı. BlvolojlR etkenler araştırılıyor Denemeler başlarken deneklere uygulanan geleneksel muayenede herhangi bir rahatsızhklan olmadığı saptandı. PET tekniğiyle yapılan muayenede ise deneklerden 12'sinin beyinlerinin bazı bölümlerinde metabolizma bozukluğu olduğu belirlendi. Bu muayenelerden üç yıl sonra 12 denekten ll'inde hafıza sorunlan başgösterdi, 12. denekte alzheimer ortaya çıktı. PET sonuçlan normal çıkan deneklerde ise aynı sürede herhangi bir sorun belirmedi. Doktor Leon, bundan sonra yapılacak şeyin, beynin "gjucidique" metabolızmasını bozarak hafıza sorunlan çıkaran biyolojik ve fızyolojik etkenleri bulmak olduğunu belirtti. Gripsalgım35 bin kişiyiöidürebifir tstanbulHaberServisi- Istanbul Tıp Fakültesi öğ- retım üyesı Prof. Dr. SelimBadur. grip (influenza) virüsünün cıddiye alınması gereken birhastahk ol- duğunu belirterek u Yapılanhesaplamalaragörebir salgmolmasıdurumundaTürkiye'de35bin kişiya- şamını jitirebilir" dedi. Badur, sağhk dergisi Science'ın grip salgınının yolda olduğunu duyurduğunu da söyledi. Prof. Ba- dur \e ekibmin. Türkiye'de ilk kez gerçekleştirdik- leri bir çahşmayla virüs tiplendirmesi yapıldı. Grip mevsiminin yaklaşması nedeniyle Divan Ote- li'nde düzenlenen toplantıda gnp hastalığı ve Türki- ye'deki etkileri tartışıldı. Aventis Pasteur tarafindan düzenlenen toplantıda konuşan Prof. SelimBadur, gri- bin geçmişte bütün dünyaya yayılmış salgmlara ne- den olduğunu anımsattı. Virüsün kendisinin ölümcül olmadığım söyleyen Badur. u Amaoluşturacağı zemin. kronikhastahldar- labirliktegpriiImesL,özellikleyaşltlarda olünüere ne- den olabiliyor" dedı. Gribin tüm dünyada ışe devam- sızhklann yüzde 10-12"sınden sorumlu olduğunu da ıfade eden Prof. Badur, ABD'de gribin maliyetinin aşflarriâ yapîlmaması durumunda 5 fnilysBTdotar ol- duğunu. ama halen 70milyon kışinin aşılanarak ma- liyetin düşürüldüğünü belirtti. Badur, WHO'nun bir salgın obnası durumunda ül- kelerde ne kadar insanın yaşamını yitıreceği, ne ka- dar kişinin hasta olacağına yönehk bir formülü ol- duğunu da kaydetti. Aşının etkinhğınin çeşitli çevreler tarafindan tar- tışıldığım da anımsatan Sehm Badur. ne olursa ol- sun riskli gruplann mutlaka aşılanması gerektiğıni vurguladı. "Anibaştayanateş, üşüme- titreme, iştabsızhk, yaygın kas ağnsL, baş ağnsı, kuru öksürük, hapşınk, burunt akmüs^boğazdayanma ve ağn" gibi belırtiler- lekendinigösterengrip ı kolayca yayılıyor. v Hastalıkta, u 50yaşüs-^ tü, diyabet, astım, kalp. yüksektansiyon, kanser, böbrek, ak- ciğer hastalan. bağtşıkhk sistemi baskı- lanmış kişiler, sporcular, sağhkpenonelL, topiu yerİerde yaşa>anlar" risk grubunu "öluşturuyorlar. L'zmanlar gripasısmrn,6 aydan küçük bebeklere uygulanma- masuıı öneriyor. SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN Ulusal Güvenlik'te Değişen Türkiye'de yaşayan, Japon güzeli Ayumi; 'Siya- set Meydanı'nda Türklerden bahsederken ne de- mişti, hatııiar mısınız? "...sizi çok seviyorum ama, Avrupa saplantınızı anlayamıyorum; iki tâfını- zın biri Avrupa; işin tuhafı, ne Alman'a benzer bir yanınız var, ne Fransız'a; Kırgız'a ya da Öz- bek'e daha çok benziyorsunuz..." Çok mu yan- lış? Hayır, o bir Japon; 'çağdaş olmak' için, Avru- palı olmak gerekmediğinı çoktan kanıtlamış bir ül- kenin kızı! Başka birtelevizyon programında (TV 8) ben, şöy- le demiştinv."...Türk dış politikası, tamamtyie Av- rupa üzerine kurulu, atternatifî yok; kendimizi, alternatitsiz olarak, Batı'ya mahkûm etmiş ol- duğumuzu, en başta Avrupalılar biliyon siz bu- nun, Türkiye'nin manevra sahasını ne kadar daraltbğını, hiç düşündünüz mü?" Peki, Türki- ye'nin Gâzi'den devraldığı, 'geleneksel' dış politi- ka 'consept'i bu mudur? Ne münasebet! Cevabı aranan soru? 'Erken' Cumhunyet döneminde, strateji, Batı'ya ('Emperyalızm'e) Karşt Savunma temeli üzerine kurulmuştur; Ankara, 'arkasını' stratejik olarak Sov- yetler Birliği'ne yaslar; 'cenahlannı' Batı'dan Bal- kan, Dogu'dan ve Güney'den Saâdabâd Paktlan ile güven altına alır; Avrupa ('Gulyabani') cephe olarakkarşısındadır. Oysa, Cumhuriyet'in dış po- litikası, 'Millî Şef'ten itibaren 'tersine dönmüş- tür*: sırtını Batı'ya vererek, önce Avrupa, son- ra ABD hesabına, yüzünü Doğu'ya çevirmiştir. Bu uygulama, kaşla göz arasında, bütün kom- şulanmızı, bize 'düşman' etti; daha da vahimi, 'müttefiklerimizden' aralıksız 'kazık yedik': top- yekûn müdahaleden, esnek mukabele sistemi- ne geçiş, Kıbns sorunu, ambargo, Avrupa Bir- liği.PKKvb... Öyleyse, Türkiye'deki Batılı lobby, sabah akşam, AB'ye girmek için, nelere razı olmamız gerektiğini tekrarlayıp dururken; Cihet-i Askeriye'nin birden- bire Kafl<.aslar'da 'bayrak göstermesi' ne anlama geliyor? Sanırım media'nın 'önemsemediğT yada Mran'a gözdağı' diye Batı lehine yorumlamaya uğ- raştığı, aslında bu sorunun cevabıdır. 'Barışı ve istikran korumak' derken... O'cevap', Hava Kuvvetleri Komutanlığı'na ata- nan Örgeneral Cumhur Asparuk'un; MGK Genel Sekreterliğı'ni, halefine devrederken yaptı- ğı konuşmada, açık ve seçik olarakverilmişti. Ade- ta daha önce aktardığım, ABD Hava Kuvvetleri Türkiye Uzmanı Albay Hickok'ın, Türkiye'nin 'ye- ni güvenlik anlayışı' konusundaki 'endişelerini' doğruluyor. Türkiye, bölgedeki 'öncelik hakla- nnı', bundan böyle kullanmak niyetindeydi; zi- ra bölge dışındaki ülkeler, (istersenîz bunu, 'Sistem' diye anlayabilirsiniz), 'banşı ve istik- ran korumak' bahanesi altında, durumu da- ima kendilerine yontuyor. Orgeneral Asparuk diyor ki: "...güvenlik kavra- mı, geçmiştekinden farklı algılanmaya baş/anrnış; Cılke topraklannın, dış tehditlere karşı fiziksel sa- vunmasına yönelik, asken tedbiriennyanında; (bu- raya dikkat!) ekonomik, teknolojik, siyasi ve sosyal menfaatler ile devletin temel değerie- rinin, iç ve dış tehditlere karşı korunması ve kollanması, önerrt kazanmıştır..." "...'Soğuk Savaş' sonrasında, Batı'ya yönelik tehditlerin kalkması üzerine, sınır/arrn fcorun- masına dayalı, 'savunma anlayışı' terk edil- miş; bunun yerine, sınııiann ötesindeki men- faatlann korunması ve olumsuz gelişmelerin, ülkeye zarar vermeden, yerinde çözümlenme- sine dayanan, 'Stratejik Güvenlik Anlayışı'na yönelinmiştir..." "...buna karşılık, Türkiye'nin etnik, ideolojik ve tarihi emellerinden kaynaklanan sorunlar; aynca, çatışmalar ve istıkrarsızlıklar içeren bir coğrafya- nın içinde yer alması; XX/. yy'ın Batı'ya sağladı- ğı banş ortamının nimetlerinden, yeteri kadar yararlanamamasına neden olmaktadır.." Çünkü, "...Balkanlar, Kafkaslar ve Ortadoğu gibi bölgelerde, söz sahibi olmak isteyen dev- letlerin, banş ve istikrar çalışmalannın yanı sı- ra; bu bölgelere ilişkin, tarihi emel ve ulusal menfaatlannı gerçekleştirme gayretlerini ön- planda tuttuklan dikkati çekmektedir..." (23 Ağustos 2001, Cumhuriyet) Yâni?.. 'Öncelik haklan' hesaba katılarak ...yâni üikemiz, TÜSİAD ve media'sı bir yana bı- rakılırsa, Japon kızı Ayumi'nin pek güzel saptadı- ğı, 'Avrupa (Batı) Saplantısı'nt, yavaş yavaş terk et- mektedir; bölgede, eski Osmanlı topraklanndaki ve Türklerin yaşadığı beldelerdeki 'öncelik haklan' hesaba katılarak, yeni bir 'Ulusal Güvenlik Strate- jisi' geliştiriliyor. bu, apaçık ortada!.. Bu 'strateji', ulusal bir güç olarak, yalnız kendi- sinin güvenliğini ve çıkarlannı, savunmayı ve ko- rumayı değil; onlarla birlikte, komşu ve kardeş ül- kelerin de toprak bütünlüğünü, özgürlüğünü ve tam bağımsıziığını korumayı öngörmekte; bölge dı- şı, büyük 'ecnebi' güçlerin, eski ve yeni 'emper- yalist çıkarlan' için; Kafkaslar, Balkanlar, Ortado- ğu veOrtaAsya'da'heveslendikleri', bazı değişik- likleri ve 'senaryolan', etkisiz ve zararsız kılmayı amaçlamaktadır. Nasıl, ne buyurdunuz? Türkiye, böyle bir 'Stra- teji Güvenlik Anlayışı'na yönelmekle, boyundan büyük bir ise mi kalkışmış olur? Işte buna gülerim: Siz, 20'li yıllarda, Mustafa Kemal Paşa'nın, ünlü 'Durum Muhakemesi'nden başlayarak, benzer bir 'Ulusal Güvenlik Stratejisi' oluşturup; üstelik, o dö- nemin devasâ imkânsızlıkları içinde, uygulamış ol- duğunu bilmez misiniz? e-rrtail:tilahan(gisnetnet.tr httb//vsrww.bilgiyayınevi.com.tr/aühan Faks:0212-26019 88
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle