25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAY=A CUMHURİYET HABERLERİN DEVAMI 12 EYLÜL 2001 ÇARŞAMBA 14 Çağdaş anayasa özleıııi SÖZÇİZGİNİV y - .-î ;f.v TurhanSelçuk M B&tarafı Arka Sayfa'da aldığ ve cumhuriyet coş- kumızu gölgetediği orta- dadıı 12F,vlüJdari>esi21 y± grkfc bırakırken Tür- kiye'ıin hâlâ bir anayasa sonuunnn obnası ciddi bir camburdur. Arük Türkye'nin çoğulcu bir demdkrasiye, kültürel çe- şfttfliğe, kişisei hak ve öz- gürliklere sahip çıkan bir ana\ sa\ a ihti\ acı vardır" dedı. Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Genel Sekreeri avukat Ertuğrul Kazaıcu 12 Eylül 1980 tarihıain Cumhuriyetin temel kuruluş felsefesine aykındüşen bir gün oldu- ğunu taydetti. Kaancı, "Demokratik işle\işivadsı>ı an,ekonoıni- de v-ahşi liberalizmin ger- çekleşrirümesine öncülük eden, teokrasi özkmcüeri- ne yoiaçan, kültür toplu- fflu yerine, baskıcu ilkel ve çağdış yöntemleri yeğle- yen m varsa 12 EyiüTün eseridir. 12 EylüTün so- nuçtannı tiim olumsuz- hıkianyia yaşayan bir ül- ke ofanaktan arük kurtul- mahyız*' dedı. Çağdaş Hukukçular Demeği (ÇHD) Genel Başkanı avukat Ali Ersin Gör, 21 yıldır uygulanan 12 Eylül modelinin yay- gın hak ihlallerine zemin hazırlarken gelişmenin ve demokrarikleşmenin önünde de ciddi bir engel olarak ortaya çıktığına işaret etti. Gür, "21yü sonra daol- sa 'Artık yeter' diyebihne cesareti göstermek gerek- mektedir. Başta 82 Anaya- sası ohnak üzere bu döne- mintümkuralvekıırum- lan yerini srvfl, demokra- tik, özgüriükçü, kaülımcı vç adil düzenlernekre bı- rakmahdır" dedi. İHD Genel Başkanı Hûsnü OndüL 12 Eylül zihniye- tinin hâlâ egemen olduğu- nu belirtti. Toplumun in- san haklan ve demokratik standartlann yükseltilme- sinı istediğini anlatan Ön- dül, TBMM'nin bu de- mokratik irade doğrultu- sunda hareket etmesi ge- rektiğini kaydetti. - AK KIZIM BENİM! SENİ GÖRMEYELİ NE KADAR DA DEGİŞMİŞSİN.. Kayseri'de görev yapan Irmak, özürlü Leyla Yazgan'ı iki yıldan beri kucağında okula götürüyor Oğretmen, encısınısırtladı GUNDEM MUSTAFA BALBAY Teröriın Coğrafyası Yok... • Baştaraft Arka Sayfa 'da 1- Terör acısını yüreğinde hisseden kişilerin, toplumlann ısraria altını çizdiği tanım şudur Nereden gelirse gelsin, ne amaçla olursa olsun, kimi hedef alırsa alsın, terörün her türiüsüne hayır. Bu tanımı şimdı de yineliyoruz. Kimsenin karşı karşıya olmasını dilemediğimiz terör belası bu kez ABD yurttaşlannı, kurumlannı vurdu. 2- Eldeki ilk bilgiler olayın henüz faili meçhul olduğunu gösteriyor. Üstlenen ya da yaptığı iddia edilen örgütlerin bunu gerçekleştirmesi çok zor. Böylesine buyük çaplı bir terör organizasyonunu sıradan bir örgüt yapamaz. Bu organizasyon için para, teknoloji, istihbarat, yetişmiş eleman gerekiy- or. 3- Görüntüler akla ilk 2. Dünya Savaşı'ndaki Pearl Harbour saldınsını getirdi. Amerikan halkı, hiç bu kadar terör belasıyla karşı karşıya kalmamıştı. O- lay, terörün sınırlannın olmadığını, yeryüzünün bir yerinde teröre omuz verenler, terörle bir yere u- laşılabilecegini düşünenler varsa, bunun ne zaman nereye vuracağının belli olamayacağını bir kez da- ha gösterdi. Deyim yerindeyse, terörün coğrafyası yok. 4- Çok güçlü istihbarat ağına sahip olduğu kab- ul edilen ABD yönetimi bu olay karşısında şaşkın. Öyle anlaşılıyor ki, ABD istihbaratı ülke içinden çok dünyanın öteki coğrafyalannda yapılması gereken- lerle ilgileniyor! Soğuk banşın sonu mu? 5- ikinci bölümü olayın stratejik boyutuna ayıralım... Sosyalist Blok'un çökmesinden sonra başlayan yeni sürecin dünyayı nereye götüreceği tartışmalan 9O'lı yıllann başından beri yapılıyor. Soğuk savaş politikalarının bir tarafa bırakıl- masından sonra yeni döneme "soğuk banş "adı da verilmişti. Bu dönemin temel özelliği tek kutuplu ol- ması, ABD'nin dünyanın istediği bölgesine istediği müdahaleyi yapmasıydı. Bu yapının karşısına nasıl bir yapının geçeceği belli degildi. Gelinen noktada seçeneklerden birinin, yöntem olarak terörü seçen odaklar olduğu söylenebilir. Gidiş, soğuk banşın sonunu da getirebilir. 6- Klasik deyimle, artık hiçbir şey eskisi gibi ol- mayacak. ABD'nin terör tanımı değişecek. Hem k- endi sınırian içinde hem de dünyanın değişik coğrafyalannda daha farklı davranış biçimlerine tanık olacağız. Ancak bunlann terör belasını ortadan kaldırmaya yeteceğıni sanmıyoruz. Bu yöntemlerle terörist yok edilir ama, terorizm yok edilemez. Asıl olan teroriz- mi besleyen kaynakların kurutulması. Bu kay- naklardan biri, dünyadaki yaşam standartlannın dengesizleşmesi. Tanım çok soğuk gelebilir ama, ABD'de yaşanan- lar terörün de küreselleştiğini gösteriyor. 7- Klasik söylemdir; bir zincirin gücü en zayıf halkası kadardır. Bunu dünya banşına uyarlarsak şunu söyleyebilinz: Yeryüzündeki banş, en kanlı coğrafyadaki ağırlığı kadardır! Küreselleşmenin getirdiği dengesizlikler ne yazık ki dünya banşını olumlu yönde etkilemeyecek gibi görünüyor. 8- Olay tüm dünyayı etkileyecek... AB, NATO ayakta. Bundan doğal olarak biz de payımızı ala- cağız. Eğer olayın, Ortadoğu bağlantılan çıkarsa daha çok etkileneceğiz... Kriz içindeki Türkiye'nin ekonomisi olaylardan ne ölçüde etkilenir? Dün Ankara'daki pek çok resmi binada bu soruya yanıt arandı. Dileyelim ki Ankara konuya; nasıl olsa bize bir şey olmaz ya da bize olan oldu daha kötüsü olmaz yak- laşımıyla bakmasın. Biraz kara mizah gibi görünse de şunu vurgula- madan geçemeyeceğiz; eğer Türk insanında bir panik havası gündeme gelirse, bizim ekonomi o- laydan, ABD'ninkinden daha çok etkilenir! KAYSERt (AA) - KayserTnin Tomarza Ilçesi Bö- ke Köyü llköğretim Okulu Öğretmeni Abdullah Ir- mak, ortopedik özürlü olduğu için ailesi tarafından okula gönderilmeyen kız çocuğunu, iki yıldan beri sırtında okula getirip götürüyor. "Eli öpülesi oğret- men". birçok oğretmen köyden şehir merkezıne na- kil yaptırmak için uğraşırken özürlü öğrenci okulu bırakır endişesiyle hakkı olmasma rağmen, tayinini ıstemiyor. Tomarza'nm Böke Köyü llköğretim Okulu'na atandıktan sonra, köydeki çocuklarla yerde sürüne- rek oynayan Leyla Yazgan'ı (13) gören Oğretmen Abdullah Irmak, küçük Leyla'nm ortopedik özürlü olduğu için okula gönderilmediğini ögrenince, bütün olanaklannı bu kız çocuğunun üzerine yoğunlaştır- dı. Küçük Leyla'nm u ben deyaşüianm gibiokula git- rnekistiyorum, ancak gidemrvorum' ? sözlerini ömrü- nün sonuna kadar unutamayacağını belırten Irmak, şunlan söyledı: "Hemen Leyla'nm annevebabasıik görüştüm. 'Biz bu haliyle nasıl götürelim?' dedüer. Bütün sonımluluğu uzerime aldım ve 2 yıl önce Ley- la'yı sırtımda taşryarak okul sıralan ile tanışürdım. Okula gelmek Leyla için yeni bir hayaün başlangıa oldu. Gdzlerindeki umutsuzluk yerini ışüüya bırakü. Arkadaşlanvla kısa süre içinde kaynaşü. Kısaca ha- yata bağülığı artû." Irmak, Leyla'nm okul içinde daha rahat hareket edebilmesı için hayırseverlerin de desteğiyle bir te- kerlekli sandalye satın aldıklannı ve okul merdiven- lerine bir rampa yaptırdıklannı ifade etti. Abdullah Irrnak, özürlü öğrencisinin derslerde gös- terdiği üstün başannın, bu kız çocuğunun gelecekte çok başanlı bir birey olacağı izlenimi verdiğini an- lattı. Ders kitabı rezaletiI Baştarafi Arka Sayfa 'da eğitimi için okutulan ders kitap- lannı ahnakta zorlanıyor. tthal edilen yabancı kitaplann fıyatlan, üzerine bir de firmala- nn kâr marjlan eklenince ortala- ma 80 dolan buluyor. Her yıl kullanılan kitabın de- ğişmesi nedeniyle kitaplann ço- ğunun bir öğretim yılından sonra kullanılamadığını söyleyen veli- ler, "İki çocuğumuz arasmda de- ğtştokuşbfleyapamrv'onız.Her yıl Ha» hirint-i onıfta kııllanılan kitap- lardeğtşiyor.Zaten birsınıfiçin en az on tane ldtap isteniyor. Sadece bir söziük bfle en az 25-30 miryon Bra. Gerismi siz tahmin edin ar- ük" diyorlar. Özel Okullar Velileri Demeği Başkanı Haluk Atasay, özel okul velilerinin kayıtta ödedikleri pa- ralann üzerine bir de kitap mas- rafi çıkmca isyan etmelerini "A'danZ'ye kadar hakhlar" diye- rek destekledi. Atasay, yabancı dil kitaplannın yardımcı kitaplar, işitsel ve gör- sel donanımlanyla beraber zaten yeterince pahalı olduğunu belir- tti. Bazı özel okul müdürleri de, yabancı ders kitaplanndan okul- lann kân olmadığını, fiyatlann kitaplan Türkiye'ye getiren fır- malar tarafından belirlendiğini belirttiler. Özel Okullar Derneği Başkanı Rüstetn Eyüboğtu da yabancı ki- taplann okullara da pahalıya mal olduğunu belirterek, "Bu kitaplar ashnda çok da pahah değiDer. An- cak Türk Lirası'na çevrildikleri zaman paramızu değerinin dü- şük obnası nedeniyle fıyadar çok yüksek çüayor" dedi. Işık Lisesi Müdürü Cengiz Ül- kerdoğan hazırlık smıflannda okutulan yabancı kitaplann ithal edildikleri için fiyatlarmın yük- sek geldiğini söyledi. Bu kitapla- nn üzerlerinde yazan fıyatla satıl- dığını anlatan Ulkerdoğan şunla- n söyledi: "Basdı kitaplann üzerindeid fi- yatiar geçerlidir. Bu fryatiara arü bir ücretektenroesi söz konusu bi- le olamaz. Şu ana kadar okulu- muzda vefilerden ücrederin viik- sekoJduğunadairherhangibirşi- kâyet geunedi VeKkrbizegelipşi- kâyederini kaydettiririerse, bizde işin içinde bir haksızhk varsa ge- reken araşürmayı yapanz." SSK yöneticisine ödül gibi ceza HACER BOYAaOĞLU ANKARA -Usulsüz işlemlerle SSK'yi za- rara uğrattığı için lağvedilen Asgari Işçilik Tespit Komisyonu'nun başkanı Selahattin Kı- zıldere'nin terfıyle "cezalandınküğı'" belır- lendi. Yolsuzluk iddialan üzerine başlatılan so- ruşturma sonucu hazırlanan rapor, Kızılde- re'nin bürokrasideki önlenemez yükselişini de ortaya koydu. Iddialarla birlikte SSK Ge- nel Müdür Yardımcılığı'na getirilen Kızılde- re'ye soruşturmanın yürütüldüğü daire baş- kanhğı da bağlandı. Kızıldere'nin malvarlığı da mercek altına aundı. SSK Sigorta Primleri Takip ve Tahsilat Da- iresi Başkanhğı'na bağh bulunan Asgari Iş- çilik Tespit Komisyonu'nun usulsüz işlemle- ri, kurum müfettişlennin denetimleri sırasın- da belirlendi. SSK'yi zarara uğrattığı sapta- nan ve yasal olarak sigorta müfettişlerine ait yetkileri kullanan komisyon, bu gelişmeler üzerine lağvedildi. Bilgilerin basına da yansıması üzerine açık- lama yapan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Ba- kanı YaşarOkuyan, soruşturma yapılacağıru bildirdi. Ancak haziran ayı içinde tamamla- nan soruşturma soru işaretlerini gündeme ge- tirdi. Soruşturma sürecinde "Kmktere korunu- yor" savlannı da gündeme getiren gelişme- lerden bazılan şöyle: • Asgari Işçilik Tespit Komisyonu Başkan- lığı'nın yanı sıra SSK Sigorta Primleri Takıp ve Tahsilat Dairesi Başkanlığı'nı da yürüten Kızıldere, 20 Aralık 2000 tarihinde "tedvi- ren" SSK Genel Müdür Yardımcılığı'na ge- tirildi. • Aynı tarihte yayımlanan kurum içi genelge ile Kızıldere'nin eski görev yeri olan Sigorta Primleri Takip ve Tahsilat Dairesi Başkanlığı'ndan sorumlu olduğu bildirildi. • Bu koşullar altında yürütülen soruşturma- nın sonuçlan, 11 Haziran 2001 tarihli müfet- tiş raporuyla ilgili brimlere gönderildi. • Ra- porda yapılan incelemelerde, Asgari Işçilik Tespit Komisyonu'nun dosyalar üzerinde de- taylı, gerçekçi ve objektif kriterlere göre de- ğerlendirme yapmadığı iddialannın doğru- landığı belirtildi. • Selahattin Kızıldere'nin, komisyondaki işveren sendikası temsilcisi Necati Ersoy'a ait cipi kullandığı belirlendi. Kızıldere'nin diğer aracının ise Beğendik ma- ğazası otoparkında bekletildiği, Kızıldere'nin oğlunun ise yılhk ücreti 5 bin dolar olan özel birüniversitede okuduğu kaydedildi. Kızılde- re'nin malvarlığına ilişkin incelemenin, Ça- lışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı müfet- tişlerince sürdürüldüğüne dikkat çekildi. • Raporla, yasal olarak başka bir birime ait olan bir yetkiyi kullanan komisyonun yerine, ye- nisinin oluşturuldugu ve bu komisyona sigor- ta müfettişlerinden de üye ahndığı ortaya çık- ü. Raporuhazırlayanmüfettişler, yeni komis- yonun gereksiz yere devreye sokulmaması uyansında bulundular. • Kızıldere'nin bası- na da yansıyan komisyon çalışmalan ve mal- varlığındaki artışla ilgili iddialar nedeniyle yıprandığına dikkat çekilen raporda şöyle de- nildı: "Bu bağlamda. Sigorta Primleri Takip \c TahsilatDairesiBaşkanlığı'nuı KıaJdere'ye bağh oimasmm, mevcut spekülas>«nlann ar- tarak devam etmesine neden olacağı dikkate ahnarak, keyfîyetin kurum başkanhk maka- nunca tezahür edilmeanin ve genel müdür yarriımcıtanna bağh merkez birimlerin yeni- den betirtenmesiııin uygun olacağı mütalaa edilmiştnf • Bu rapora karşın, Kızıldere'nin görev ve yetkilerinde herhangi bir değişiklik ohnadığı bildirildi. Eiaerjide gece yarısı operasyonu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Baş- kent Elektrik Dağıtım AŞ'deki (BEDAŞ) Beyaz Havuz operasyonu, ilginç bir görev- den alma yöntenüyle TEDAŞ yönetimine uzandı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Zeki Çakan, önceki gün gece yansı yöne- tim kurulunun toplanmasıru isteyerek TE- DAŞ Teftiş Kurulu Başkanı Fahrettin Yağ- a'yı görevinden aldırrb. Çakan, 1.5 saat sonra da yönetim kurulunun başında olan TEDAŞ Genel Müdür Vekili OğuzGüren'i görevden aldı. Çakan, görevden almalan- nın gerekçesini, "BeyazHavuzoperasyontt kapsanunda yolsuzluklann ortaya çıküğı Başkent Elektrik Dağıüm AŞ Genel Mü- dürlüğü'ndeki işlerle flgfli hazırlanan so- ruşturma raporunun gereğinin 2 a\dır ye- rine getirilmemesi"' olarak açıkladı. Yağcı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan- lığı'ndan ıstıfaedenCumhurErsümerdö- neminde de Teftiş Kurulu Başkanlığı'm yürürüyordu. Güren, Beyaz Enerji operas- yonu kapsanunda görevden alınan ve "Cü- rüm işlemek için teşekkül oluşturma, bu te- şekküle yardun eöne,rüşvet almave vtrrac, flıaleye fesat kanştırma" suçlarmdan An- kara 2 No'lu DGM'de yargılanan eski TE- DAŞ Genel Müdür Vekili OsmanNuriDo- ğan'ın ardından vekâleten bu göreve geti- rilmişti. Güren de asaleten atanmadığı bu görevde, ancak 8 ay kalabildi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Çakan'm Beyaz Havuz operasyonu başlatddıktan sonra Gü- ren ve Yağcı'yı görevden alması dikkat çekti. GENIŞ AÇI HİKMET BİLA Ders Bu Kadar Acı mı Olmalıydı? Amerika'nın düşmanlan, dört tane sivil uçak- la Amerika'nın karizmasını çizdiler. Amerika'nın temsil ettiği değerleri hedef alan intihar saldı- rıları amacına ulaştı. Dünya şokta. Bombalanan binalar Amerika'nın "süper"\\- ğini simgeleyen yerlerdi. Dünya Ticaret Merke- zi olarak bilinen 110 katlı ikiz kuleler, Ameri- ka'nın dünyadaki ekonomik üstünlüğünü, ege- menliğini simgeleyen yapılardı. Amerikalılar, bu binalarla övünüyor ve ekonomik egemenlikle- rinin ifadesi olduğunu vurgulamaktan çekinmi- yorlardı. Şimdi ikiz kuleler yok. Amerika'nın ekonomik üstünlüğünü vurgulayan imaj, yerie bir oldu. Pentagon... Milli Savunma Bakanlığı, Ame- rika'nın dünyanın her köşesine uzanan kolla- nyla askeri üstünlüğünü simgeleyen binaydı. Dünyanın en büyük monoblok yapısıydı. Ame- rikan savunma sisteminin ürkütücü karargâhıy- dı. Oraya girmek olanaksızdı. Sayısız güvenlik zinciri ile en güvenilir adamlann bile elini kolu- nu sallayarak giremediği bir yerdi. Bir kararla dünyanın en uzak köşesine ordulann gönde- rildiği karar merkeziydi. Bir intihar uçağı ile yı- kjldı. Birtarafı çöktü. Amerika'nın askeri üstün- lüğünü gösteren imaj yerle bir oldu. Capitol... Amerikan Kongre binası. Dünyaya ömek gösterilen Amerikan demokrasisinin yu- vasıydı. Demokrasinin, eşitliğin, özgürlüğün, insan haklannın yasa fabrikası olarak biliniyor- du. Şimdi Amerika'nın demokrasi imajı da yer- le bir. Amerika'nın üstünlüğünü simgeleyen bu bi- naların saldınya uğramasıyla, yıkılmasıyla Amerika'nın süperiiği sona mı erdi. Hayır. Ame- rika, yıkılan 110 katlı binaların yerine 220 kat- lısını yapacaktır. Pentagon'u da, Kongre bina- sını da onaracaktır. Ama, dünkü saldınyla Ame- rika'nın aldığı yara kolay kolay kapanmaya- caktır. Ve dündan itibaren dünya artık bambaşka bir dünyadır ve bugünden itibaren artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Yirmi yıldır kendilerini ve dünyayı kandıran büyük güçler, Amerika'nın uğradığı bu büyük saldın ile oturup her şeyi yeni baştan düşüne- ceklerdir. Güvenlik anlayışını da, güvenlik sistemini de. Teröre bakış ve terörle mücadele anlayışla- nnı da. Küreselleşme edebiyatını da. Soğuk savaşın bitip bitmediğini de. İnsan haklanyla terörist haklannı birbirinden ayırmasını da...-_.- •>.-*=»- . - ^ Her şeyi, ama her şeyi yeni baştan düşüne- cekler. Bu aradaTürkiye'yi de düşünecekler. Tam 15 yıl dış destekli terörle mücadele eden Tür- kiye'yi köşeye sıkıştırmakla ne kazandıklannı da belki yeniden değeriendiririer. Terörün ne demek olduğunu tüm dünyanın böyle vahim, böyle acımasız birşekilde öğren- mesini istemezdik. Ama oldu. Dünyanın süper gücü Amerika'nın bile bazen terorizm karşısın- da ne kadar çaresiz kaldığı görülünce, umanz Avrupalı dostlanmız da gereken dersleri çıkar- mışlardır. Tarihsel bir felaket. Tarihsel bir acı. Tarihsel bir ders... hikmetbilan(â ntv.com.tr Sınava girmeyeııler kayıt edflecek I Baştarafi Arka Sayfa 'da boş kalan ya da boşalacak kontenjanlanna kendi seçtikleri sistemle ve kendi belirleyecekleri tarihlerde öğrenci kabul edecekler. Özel okullarm uygulayacaklan kayıt sistemleri şöyle: • Öğrencinin özel okullar smavında aldığı puan esas olmak üzere. il tercihine bakılmaksızm okulun ilan edeceği taban puana göre ön kayıt ve kesin kayıt ile kontenjanını doldurana kadar, • Özel okullar sınavına giren öğrencilerden doğrudan kesin kayıt ile kontenjanını doldurana kadar, • Sınava giren ya da girmeyen öğrencilerden doğrudan kesin kayıt ile kontenjanmı doldurana kadar kayıtlar devam edecek. TEDAŞ müdürü kaçak elektrik bağlattı LEVENT GENCELIİ BURSA - Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Zeki Çakan tarafindan müfertiş soruşturması- na dayanılarak görevlerinden alınan Bursa TE- DAŞ'ın 4 üst düzey yöneticisi hakkında Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı'na daha önce suç du- yurusunda bulunulduğu öğrenildi. Görevden alınanlardan TEDAŞ Bursa Mües- sese Müdürü Mithat Raşitoğlu, yakınlanna ait bağevine 20 mılyar harcamayla usulsüz elekt- rik bağlatmakla da suçlanıyor. Mithat Raşitoğ- lu, TEDAŞ Teknik Müdür Yardımcısı Necati Okumuş, Müşteri Hizmetleri Müdürü Nursel Okyay ile Işletme ve Bakım Bölümü Role Öl- çü Aletleri Test Başmühendisi Gürman Gönü- lal'la ilgili iddiaların 2 ay önce gönderilen 3 müfettiş tarafmdan soruşturulduğu ve soruştur- malarm selameti açısmdan 4 bürokratı acilen görevden aldığı belirtildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle