18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 6 AĞUSTOS 2001 PAZARTESİ HABERLERIN DEVAMI Keyfi gözaltı iddiası Kiiçükarmiitlu'da polis ablııkıısı İstanbul Haber Servisi - F tipi cezaevlerine karşı Küçükarmutlu'da sürdürülen ölüm orucu eylemi nedeniyle polisin bölgeyi ablukaya aldığt, giriş ve çıkışlarda keyfi gözaltüar uyguladıği öne sürülerek îstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün kendisini de bağlayan yasalara uyması istendi. Küçükannutlu'da yapılan basm açıklamasında, "Direniş e\lerini ziyaret etmek isteyen ziyaretçiler keyfi bir şeküde alıkonulmakta, tehdit edilmekte, cllcrindeki karanfilkre ve güllere el konulmaktadır" denildi. Küçükarmutlu'ya giriş ve çıkışlann çok sayıda poiis ve panzerle kontrol ediimesi ve ziyaretçilere gözaltı, tehdit gibi uygulamalarda bulunulması protesto edildi. Yapılan açıklamada, eylemcilere refakat edenlerin mahalle çevresindeki sokak ve caddelerde kaçınlmaya çalışıldığı ifade edilerek "Refakatçilerden Hüseyin AJctepe gözai&na aiınarak kaba dayağa maruz kalmış ve DGM tarafindan ruruklanmıştır. Yönetmenliği Reis Çelik "irı yaptığı 'Hoşçakal Yann' isimii filmin gösterimi de engellenmeye çahşılmıştır'* deniidi. 2 Ağustos günü Küçükarmutlu'dan belediye otobüsü ile aynlan Doğan Çefik ve Mehmet Kocalar'ın. otobüs içinde gözaltına alındığı belirtildiği açıklamada. "Bu abiuka ve uygulamalar karariılığunızı daha da artürmaktan, direnişimizi daha da büyütmekten başka bir işe yaramayacakür'' denildi. Adalet Bakanlığı'ndan açıklama Bu arada Adalet Bakanhğı "Kocaefi ve Bolu F tipi cezaevierine naklediien hükümlü ve tutukiulann our kıncı bir şeküde arandığu arama sırasında dövüldüğü, ölüm orucundaküere Bl vhamini verilmediğj''yle ilgilı haber üzerine yazılı açıklama yaptı. Açıklamada. naklediien hükümlü ve tutuklulann cezavine alınışı sırasında gerekli arama ve tıbbi muayenelerin yapıldığı belirtildi. Hiç kimseye kötü muamele yapılmadığının kaydedildiği açıklamada, "Cezaevleriııde ölüm orucunda buiunan hükümlü ve tutukiulara tuz, şeker, su ve meyve suyu gibi besin maddeleri üe Bl vitaınini de verilmektedir" denildi. Mavi Akım projesi Devgenü bugün Boğaz'dangeçiyor tstanbui Haber Servfai - Mavi Akım Projesi kapsamında Rusya-Türkiye arasında denize boru döşeyecek olan Saipem 7000 adlı dev inşaat gemisi, çevreci örgütlerin ve sivil toplum kuruluşlannın, petrol taşımacıhğuun Boğazlar'da yaratacağı tehlikelere dikkat çekmek için yaptığı eylemlere karşın bugün Îstanbul Boğazı'ndan geçecek. Boğaz, sabah saat 10.00'dan itibaren çift yönlü olarak deniz trafiğine kapatılacak. Kamuoyunda, Boğazlar'dan tehlikeli madde taşımacıhğına karşı oluşan muhalefete karşın projeler uygulanmaya başladı. Çevreci örgütler, tehlikeli maddelerin tankerlerle taşınmasının da boru hatlan ile taşınmasının da Boğazlar'daki kaza riskini arttıracağına dikkat çekerek boru hattının tehlikeyi ortadan kaldırmayacağını. Doğu Akdeniz'e kaydıracağını belirttiler. 1250 km'Iİk boru döşenecek Italya'nın Palermo Limanı'ndan 20 gün önce hareket ederek Türkiye'ye ulaşan Saipem 7000 gemisi, Mavi Akım projesi kapsamında, Rusya'nın Bregovaya kasabasından Samsun'a doğalgaz boru hattını yardımcı gemilerle birlikte döşeyecek. Toplam 1250 kilometrelik boru hattını denizin 2 bin 150 metre derinliğine döşeyecek olan Saipem 7000, boru döşenmesi sırasında ilk kez " J-LAY" teknolojisini kullanacak. Denizde 3 bin metre derinliğe kadar boru döşeme kapasitesi buiunan geminin, Boğaz köprülerinin altından geçebilmesi için vinçleri ve kuleleri de ilk kez yatay duruma getirildi. Beyaz saray anılarını yazacak Clinton enpahahyazar NEW YORK (AA) - Eski ABD Başkanı Bffl dmton'ın, Beyaz Saray yıllannı anlatacağı kitabı için 12-15 milyon dolar arasında avans alacağı bildirildi. Bu ücretin, kitap dünyasında, romanlar dışında bir rekor teşkil ettiği ifade ediliyor. Clinton'a yakın kaynaklardan edinilen haberlere göre, Clinton ile yayınevi yöneticileri gelecek haftalarda bir araya gelereîc kitabın ücretiyle ilgili konulann pazarhğını yapacaklar. Bu işlemlerin, 3 Eylül'de kutlanacak 'çahşma bayramı'na kadar bitirilmesi ve Clinton'm yazacağı kitabın hangi yayınevi tarafindan basılacağının kesinlik kazanması bekleniyor. Clinton'm kitabını basmak isteyen yaymevleri arasında, 'Simon & Schuster', 'Random House', 'Hyperion', 'AOL- Tımc VVarner Book Dhision* ve 'Penguin Putnam' bulunuyor. Clinton'a kitabı için tam olarak kaç para verileceği kesinlik kazanmamakla birlikte, yaym dünyasınm önde gelen isimlerinden biri, tüm dünyadaki yayın haklan dahil olursa Clinton'a 12 milyon dolar ödenmesinin makul olacağmı" söyledi. Erdoğan'a diyet borcu MİYASEİLKNUR Yenilikçi hareketin liderligine soyunan Recep Tayyip Erdoğan, 22 Temmuz'da Eyüp'te katıldı- ğı bir sünnet düğününde yaptığı konuşmada "Hallan imkânlannı hortumlatmayacak bir yö- netime ihtiyaç var" diye açıklama yapmıştı. Bu konuşmadan sonra büyüteç altına ahnan yenilik- çi hareketin finansörlerinin, belediye kaynakla- nnı hortumladıklan iddia edilen müteahhıtler ol- duğu ortaya çıktı. Tayyip Erdoğan önderliğindekı yenilikçi hare- kete destek veren yeşil sermayenın, Erdoğan'ın Îstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemde triİyonluk ihaleler alan müteahhitler ol- duğu görüldü. Yenilikçi harekete destek veren müteahhit şirketlerin başında Kalyon İnşaat, De- mars, Albayraklar, Mımko ve üyeİerinin üçte iki- sini belediye müteahhıtlennin oluşturduğu MÜ- StAD gelıyor. Albayraklar ve Kalyon Grubu Yenilikçi - gelenekçı aynşmasından önce RP ve FP'nin fınansörleri arasında yer alan, ancak Erdoğan'ın yenilikçi hareketin başına geçmesiy- le bu hareketı destekleyen Albayraklar ve Kalyon Grubu, Îstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden en fazla iş alan şırketler arasında başı çekıyor. Met- ro'dan taşımaya, konuttan altyapıya kadar her ihalede Albayraklar Grubu'nu görmek mümkün. Recep Tayyip Erdoğan'ın îstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olmasından önce küçük bir şir- ketler grubu olan Albayraklar, tstanbui Büyük- şehir Belediyesi'nden aldığı trilyonluk ışlerle hız- la büyüdü. Albayraklar AŞ'nin ortaklanndan Kazun Al- bayrak'ın eşi Sibel Albayrak, aynı anda 6 bele- diye ıştirakinde yönetim kurulu üyesi olarak gö- rev yaptı. Içişleri Bakanlığf run yaptığı teftişler sonucu Albayraklar'a venlen usulsüz ihaleler bir bir or- taya çıkanlırken Albayraklar'dan sonra göze ba- tan bir diğer şirket de Kalyon Grubu oldu. İSKİ ihaleleri . ISKl'de yapılan ıhalelerin Vadi, Hamle, Biat, Mimko, Han ve Kalyon şirketleri arasında pay- laştınldığı müfettış raporlannca da belgelendı. Kalyon İnşaat, 24.03.1997 tarihıne kadar ko- lektif bir şirketken bu tarihten sonra tür değiştı- rerek anonim şirket statüsüne geçti. Karadenızlı bır aıle şırketi olan ve Hasan, Ce- maL Ömer Faruk, Hahık ve Mehmet Kalyon- cu'nun ortaklığında Gaziantep ve Ankara'da fa- aliyet gösteren KalyonGrubu, Tayyip Erdoğan'ın îstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olmasın- dan sonra İSKİ, IGDAŞ, KIPTAŞ gibi belediye iştiraklerinin açtığı ihalelere davet usulüyle çağ- n aldı ve tnlyonluk ihaleler bu şırkete venldi. Içişleri Bakanlığı müfertişlerince yapılan incele- mede Kalyon Inşaat'a verilen ihalelerde usulsüz- lük tespit edildi. Gençlerdenprotesto Bir gnıp genç, haftalardır Laila üzerinden ya- pılan sosyal patlama tartjşmalannı protesto et- ti. Ortaköy Laila önünde toplanan yaklaşık30 kişttik grup adına açıklama yapan Sibel Ayten, sorunun basit bir eğlence sorunu olmadığııu vurgu- layarak "Son MGK gündeminde de yer aİan bu konu bilinçli şekilde çarpralmaktadır. Türkiye'de- kii smıflar arasmdaki uçurumu, bir avııç zengin çocuğunun eğlenirken harcadtğı para mı yaratmış- Qr? Yoksa yıllardır sağ iktidariann uyguladığı neoliberal politikalar mı" dedL "Sonın Laila değil, sistem sorunu" yazüı dövizler taşıyan grup, "IMF değil, üretenler yönetsin", "Bu düzen değişmeli. değjşecek" sloganlan atta. Gençler, açıkiamanın ardından dağıldılar. (ZAFER ÜÇÜNCÜ) Laila vakın takibe ahndı • Baştarafı 1. Sayfada melerinde adisyon düzenlenmemesinin vergi kayıp ve kaçağına neden olduğu be- lirtilerek tanımlanan işyerlerinde adisyon kullanımının bu tarihten itibaren zorunlu olduğu vurgulandı. Ancak self servis esası- na göre işletilen lokanta ve kafeter> ; alar, yal- nızca çay, kahve ve meşrubat satımı yapan kahvehaneler. çayocağı ve çay bahçeleri, ba- sit usulde vergilendirilen hizmet işletmeleri ile tom boncuk veya özel kredi kartıyla izle- nilen hizmetlerin verildiği tatil köyü, otel gi- bi konaklama işletmeleri ise adisyon kullan- ma yükümlülüğünün dışında tutuldu. Bu arada Maliye, diğer bir tebliğiyle eği- time katkı payı alınmayacak kişi ve işlem- leri açıkladı. Buna göre, yabancı devletle- rin Türkiye'deki diplomatik temsilcilikleri, konsolosluklan ve bunlann diplomatik mensuplan ile uluslararası anlaşmalar ge- reğince vergi muafiyeti tanman uluslarara- sı kuruluşlann temsilcilikleri bazı işlemler- de eğitime katkı payı ödeme yükümlülü- ğünden muaf tutulacak. Motorlu taşıtlann kayıt ve tescili ile devir işlemleri, iç hat uçak biletleri. cep telefonu aboneliği, tapu işlem- lerinden alınan eğitime katkı payı, söz konusu kişilerden alınmayacak. Diğer şirketler gibi îstanbul dışında faaliyet göstermesine ve kolektif şirket statüsünde olma- sına rağmen bütün büyük ihalelere davet usulüy- le çağnlan Kalyon Inşaafa 1994 yıltnda İSKl'nin açtığı Ömerli-Çamlıca boru ısale hattı usulsüz olarak verildi. Raporlarla belgelendi Aynı yıl Başak Konutlan için Halkalı-tkitelli arası çelik boru isale hattının önceki işin devamı gibi düşünülerek yönetim kurulu karanyla >-üz- de 30 kapsamında yapımına karar verildiği tçiş- leri Bakanlığı müfettişlerinın raporunda da yer al- dı. Raporda Kalyon tnşaat'ın aldığı işlerle ilgili olarak saptanan usulsüzlükler şöyle sıralanıyor: "07.09.1994 günü yönetim kurulu karan üe ihalekomisyonununkaran doğndtusundayapH uuna karar verilen Ömerli-Çambca çelik boru isale harb inşaaü işine 12 adet fırnıa davetedilmiş- tir. Davet edilen bu firmalar da genel müdür ta- rafindan seçilmişlerdir. Teknik ve liyakatlaruun neler olduğu ihale ön karannda belirtümemiştir. Böyle olunca da Kyakaü otanayan fırmalaruı çağ- nlrnası gibi bir durumla karşılaşılabüinmektedir. Burada önemli bir husus var. O da işin yü/de 30 armnlmasıdır. Ancak yüzde 30 artnnlarak iha- leyi alan Kalyon şirketine verilen bu işin ayn bir ihale olduğu görülmektedir. Nitekim 11.04.1996 günü yönetim kurulu karannda yüzde 30 kapsa- mındadeğerlendirüen iş, Halkalı-İkiteUi isale hat- ûdır. İş aröşındaa, ihaleedilen işin sözleşme ve ke- şifteki öngörülemeyen artşlan anlamak la- zundır. Yani işin adı aynıdır, halbuki burada ayn bir ad amnda yeni bir ihale söz konusu olmafaydL Çünkü yapdanyüzde30aroş kap- samında değerlendirilen Başak Konutla- n'na su taşryan Halkab-İkitelli isale hattıdır. İSKİ thale Y'önetmeliği'nde iş artısını düzen- leyen bir hüküm bulunmamaktadır. \ önet- meliğin kesin teminatı düzenleyen 26. mad- desinde sadece ihale bedeline göre artan iş oranlannda ahnmaa gereken kesin teminat- tan bahsedilmektedir. İş arüşı şartnameler- de belirtilse dahi burada a\ nı işin artışı de- gü, veni bir işin arüş gibi değerlendirilerek yüzde 30 arnşa sokulması söz konusudur." En fazla indirim Kalyon inşaat'a ISKl'nın 1997 yılında da Terkos-tkıtellı ıçme suyu ısale hattı ınşaatı da 1.45 tnlyon keşif bedelıyle Kalyon Inşaat'a ihale edil- di. Bu ihaledeki usulsüzlükler de müfettış raporlannda şöyle yer alıyor: "Terkos-İkiteUi içme suyu isale harb inşa- aü Kalyon İnşaat'a en fazla indirim teklifet- tiği için ihale edilmiştir. İşin keşif bedeli 1.45 trüyondur. l ygun bedel böyle tespit edilmiş- tir. Halbuki bu iş de inşaat işi olmasına rağ- men biraz önce değindiğimiz bina tamiraü işînde olduğu gibi teküflerin ortalamalan ahnmanuştır. Yani ihale komisvonu ve yöne- tim kurulu uygun bedeli bulurken kendile- rini son derece serbest addetmektedüier. Hiçbir kurala bağlanmak yanhsı değiller. İhaleyedavetedilen fırma, seçimleri yine hiç- bir gerekçe gösterilmeden genel müdürce yapdmıştır'' Kalyon Insaat'ın İSKİ ve lGDAS'tan al- dığı trilyonluk ihale serisi KİPTAŞ'ın konut yapım ihalesinde de sürdü. Ikitelli Başak Konutlan 4. etap 8. bölgede konut yapım ışı alan Kalyon İnşaat'a KIPTAŞ tarafindan 1 trilyon 988 milyar TL ödeme yapıldı. Yap- tığı konutlann 194.5 milyar lıralık altyapı ışini de alan Kalyon İnşaat'a, aynca lkıtel- li 2. etap 5. bölgede 693 milyar. 2. etap 6. bölgede ıse 1 tnlyon 6687 milyar lıra tuta- nnda konut yapım işi verildi PartiH firmalar kayırıldı Erdoğan'ı Siırt'e götürüp otobüsün üstü- ne çıkararak mahkûmıyetine yol açacak o ünlü şıin okumasına vesile olan Zeki Erge- zende yenilikçi hareketi destekleyen millet-• • u u u ı vi'iıııifkVyi uaivitv.il uv^vv.r^ıc \v.ı îstanbul II Jandarma Komutanı Hoş, Konya 'ya gönderildi v ekiien arasında yer aidı zekı Erg kardeşı Osman Ergezen e ait Demars Inşa- i n %rmw w T2s*m/m ı n M ^ İ7-s\*/«/•* a4rw*A **/• sw rw4-sm-m*A s* a t ^ Erdoğan döneminde îstanbul Büyük- neyazBenfln Komutıuuıuı atantuANKAR\ (Cumhumet Bürosu) - Yüksek Askeri Şû- ra (YAŞ). "Beyaz Benziıı" operasyonunu yürüten Tuğge- neral Engin Hoş'un görev ye- rini de değiştırdi. Tuğgeneral Hoş, Îstanbul Jandarma Böl- ge Komutanlığı'- ndan Konya Jandar- ma Bölge Komutan- lığı'na atandı. YAŞ toplantısm- da, Beyaz Enerji '~~ operasyonu sırasında tartış- malann içerisine çekilmek is- tenen Jandarma Genel Komu- tanhğı'nda da önemli değişik- likler gerçekleştirildi. Başbakan Yardımcısı Me- sut Yılmaz ile Jandarma ara- sında yaşanan tartışma sıra- sında adı gündeme gelen ve 28 Şubat sürecinde dönemin Başbakanı Necmettin Erba- kana yönelik sert çıkışı ile ta- mnan Jandarma Genel Komu- tanlığı Harekât Başkanı Tüm- • Y4Ş, Beyaz Enerji ve&ğer operasyonlar sonsuıda tarüşmalann içerisine çekilmek istenen Jandarma Genel Komııtanlığı'nda önemli görev değişikliklerigerçekleştirdi general Osman Özbek, önce- ki görevi olan Kayseri Jandar- ma Genel Komutanlığı'na atandı. Konya'ya atanan Îs- tanbul II Jandarma Komutanı Engin Hoş. Beyaz Benzin operasyonunda trilyonluk yolsuzluğu ortaya çıkarmıştı. Hoş. yurtdışından "'hekzan, toluen ve white sprite" adlı kimyevi maddeleri paravan şirketler aracılığıyla ithal ede- rek akaryakıta kanştıran ve piyasaya süren Ahmet Çeken ve grubunu açığa çı- karmıştı. Operasyon kapsa- mında Petrol Işleri Genel Müdürü Müj- datBalimile 13 ku- rum görevlisi gözaltına alın- mıştı. Kurum görevlilerinin litre başına 10 dolar rüşvet alarak 300-400 bin ton kimyevi mad- deye usulsüz ithalat izni ver- dikleri öne sürülmüştü. Atina depremi kalplerini sarstı • Baştarafı 1. Sayfada rak çalışıyordu. Iki genç, arama çalışmalanmn ardından birbirleri ile ilişkilerini koparmadı. Yaklaşık iki yıl süren ve zaman içinde alevlenen iki genç arasmdaki aşk, önümüzdeki aylar için- de imza ile noktalanacak ve iki genç Atina'da ev- lenecek. Yunanistan'da yayımlanan "Espresso" adlı gazetenin haberine göre Izmirli genç Vey- sel Kotan, evlilik sonrasında Türkiye'ye dönmek yerine Atina'da kabnak istiyor. Habere göre Ati- na depremi sonrasında kurulan Yunan arama kurtarma ekibi "EKAM" bünyesinde çalışabi- leceğini dile geriren Kotan, bu çerçevede insan- lara faydalı olmaya devam edebileceğine inanı- yor. Atina depremi sırasında teknik ekipte me- kanisyen olarak görev yapan Veysel Kotan'ın Yunanlı sevgüisi, aslında sinema ile ilgileniyor. Bazı filmlerde rol alan Lopi Düvekçi'nin evlen- dikten sonra mesleğine devam edip etmeyeceği bilinmiyor. İki ülkede yaşanan deprem felaket- leri önce halklar arasında büyük bir yakınlaşma- ya neden olmuş. ardından başta Dışişleri Baka- nı Cem ve Papandreu'nun girişimleri ile siya- setçiler de bu yakınlaşmaya destek veren poli- tikalar izlemeye başlamışlardı. 17 Ağustos Göl- cük ve 7 Eylül Atina depremlerinin ardından Türkiye ile Yunanistan arasında hemen hiçbir siyasi ya da diplomatik kriz meydana gelmedi. şırketlerden bin. iGDAŞ'ın doğalgaz şebeke ınsaatlannı partilı firmalara fahış fiyatlara \ erdiğu da- ha önce başında yer alrnıştı. Partıye yakın şirketler, iGDAŞ'tan fahiş fıyatla aldığı iş- leri yan fiyata başka şirketlere yaptırarak aradakı parayı cebe atıyordu. Bu şirketlerin başında da Zeki Ergezen'in kardeşı Osman Ergezen'e ait Demars İnşaat gelıyordu. Cazetecllere dava açıldı Ankara'da kurulu fırma olmasına karşın Îstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin açftğı ihalelere giren Demars, İGDAŞ'ın Avcılar bölgesı şebeke inşaatını 312 milyara alıp işi 133 milyar lıraya Erşan inşaat ile Azim İn- şaat'a taşeron sözleşmesiyle devretmişti. Demars inşaat bu iddialan gündeme ge- tiren eski CHP11 Başkanı Mehmet Bölükile bu konuyu haber yapan gazeteciler hakkın- da Ankara 31. Asliye Hukuk Mahkeme- si'nde tazminat davası açmış, ancak mah- keme tazminat talebini reddetmişti. Osman Ergezen"in Demars şırketi, Kal- yon inşaat gibi sadece İGDAŞ'tan değil tS- Kl ve KİPTAŞ'tan da trilyonluk ihaleler al- rnayadevarnetti. KlPTAŞ'ınlkitellı'deyap- urdığıBaşakKonutlan'nın lObölgedekiiş- leri 1 trilyon 258 milyon bedelli Demars In- şaafa verildi. Demars üzennden Îstanbul Büyükşehır Belediyesi ile çıkar ılişkisine giren Sıırt Mıl- letvekili Zeki Ergezen, şımdı yenilikçi ha- rekete destek venyor. Yenilikçi hareket, çalışmalanna başladı- ğmda ilk destek MÜSİAD'dan geldı. MÜ- SlAD Başkanı AK Bayramoğhı, üyeleriyle yaptığı toplantıdan yenilikçilerin desteklen- mesi kararının çıktığını geçen günlerde açıkladı. MÜSlAD üye listesine göz atıldı- ğında üyelerin büyük bir kısmının belediye müteahitlerinden oluştuğu görülüyor. G U N D E M MLSTAFA BALBAY B Baştarafı 1. Sayfada Yelkenlerdevşirmeyse, rüzgâr ne kadar güçlü olur- sa olsun, bunu enerjiye çevirmek zordur. Zira devşi- rilen her yelkenin kendine göre ayn kullanım biçimi vardır, rüzgâra göre değişiklik gösteren özellikleri var- dır. Siz, uluslararası sulara çıkma hakkı bile elde et- seniz, önce rüzgâr-yelken-rota bağlantısını sağla- manız gerekir. Türkiye tipi siyasette, biraz rüzgâr çıkınca hemen yola çıkılır, "yelken arkadan gelsin" denir. Tayyipçilerin Afyon'dan afyon yutmuş gibi aynl- malannın başlıca nedeni bu! Afyon toplantısındaki kaynamadan yüzeye çıkan kaymağı özetleyebiliriz: 1 - Partinin omurgasını bu hareketin geleneği oldu- ğu üzere, tarikatlar oluşturacak. Süleymancıların temsilcisi olduğunu iddia eden Ahmet Denizol- gun'un ANAP yönetiminde, kardeşi Mehmet Deni- zolgun'un da Tayyip'in kuruculan arasında yer al- masına bakılırsa, tarikatlar da geleneklerini degiştir- meyecekler, her partiden pay alıp, güçlü ve belirle- yici olma özelliklerini sürdürecekler. 2- Tayyip'in etrafındaki milletvekilleri koro oluştu- ramayacak, özellikle vitrinde yer alacak kişiler konu- sunda tartışma çıkacak, bunu belki de istifalar izle- yecek. 3- Arkadaşlar hâlâ "Türkiye'nin partisini" kurma kültüründen uzak görünüyorlar. Aradıklan tek şey şu: Bugünkü rüzgân kullanırken başımızın hukukla- devletle belaya girmeyecegi bir çizgi tutturmuş gö- rünmek! 4- Yenilikçilik adı altında ortaya çıktılar ama, söy- ledikleri yeni bir şey yok. Hatta iç dalaşmaları bile ta- nıdık. Bu durumda bilinen kişiler yenilikçilik kisvesiy- le kendilerinin başa güreşeceği özel bir "yeni lig" kurma sevdasındalar. Papazı kim bulur? ANAP kongresınin ıkinci gününde Adıyaman Mil- letvekili Mahmut Bozkurt'un istifası partinin kong- reden yıpranarak çıktığının ilk göstergesi. Bozkurt'un saptaması şu: "Mesut Yılmaz yıllardır sadece kongre kazanıyor, başka bir şey kazanamıyor!" Kongrenin ilk gününde genel başkan adayı Nec- la Akben'in kullandığı 'mevfa'sözcüğünedelegele- rin sert tepki göstermesinin başlıca nedeni de özgü- ven erozyonu. Büyüme ivmesi kazanan bir partide bu tür sözcüğe gülünür geçilir ama, kafalarda erime korkusu varsa tersi olur! Siyasette çizgilerden çok kişiler konuşulduğu için sahneyi zorlayan öteki aktörlerde de sonbahar ha- zırlığı var. Son seçimleri bütün sağ partilerden oy ala- rak kazanan Ankara Anakent Belediye Başkanı Me- lih Gökçek, taraflardan umduğunu bulamayıncahöt çekti. Eski ANAP'lı Gökçek, iyi koku alan siyasetçiler- den... Ayn bir parti kurmayı düşünebilir. Kurmaz, bir partiye girerse, seçtiği partiden bir şeyler olacağmı görmüş demektir! Tantan'dan ses yok... Bir "beyaz siyaset operas- yonu" yapar mı? Bunu kendisine sorsak, "arşivlere bakın, orada her şey yazılı" der. Arşivlerde de kişisel başanlara dayalı bir siyasi çizgi görünmüyor! Bütün bu olup bitenleri uzaktan izliyor gibi görü- nüp büyüteç altına yatıran bir başka kişi de eski Cum- hurbaşkanı Süleyman Demirel. Son demeci şöyle: "Benim modam geçmez!" Tabii bunu Türkçeye şöyle çevirebiliriz: "Ben her modaya uyanm... Budur herkese uya- nm..." •• - " " - Sağda bütün kartlar karılıyor... Bakalım, papazı kim bulacak? [email protected] Silah satışına kısıtlaıııa kalkıyor • Baştarafı I. Sayfada savunma teknoloji fir- ması Diehl'in açtığı davayı dikkate aldı. Diehl firması mühım- matlarda kullanılan ateş- leme tertıbatını Türki- ye'ye ihraç edebilmek için yaptığı başvurunun sürüncemede bırakıldı- ğı, bu yüzden fınnanın rekabet durumunun teh- likeye girdiği gerekçe- siyle dava açmıştı. Baş- vurulara verilen yanıt- lardaki gecikmelerın geçen yıllarda Federal Güvenlik Konseyi'nde Türkiye'ye silah satıl- ması ile ilgili yapılan başvurulan bloke eden Dışişleri Bakanhğı'nın tutumundan kaynaklan- dığı anlaşılıyor. Gazete- nin eline geçen bilgılere göre. açılan dava ve baş- bakanlık dairesi üstün- de oluşturulan baskılar sonucunda, gizli bir top- lantıda alınan bir karar- la ateşleme tertibatının satışına izin çıktı. Bu ka- rarın ardından Nürn- berg'deki savunma tek- nolojısi üreten firmanın davayı geri çektiği açık- landı. Bu arada gecıkmeler nedeniyle Türkiye'nin siparişi diğer yabancı firmalara verdiğı öğre- nildi. Son gelişmeler en- düstri çevrelerinde sa- vunma sanayiindeki re- kabet konumunun iyi- leştirmesi açısından önemli bir sinyal olarak görülüyor. Bu bağlam- da Başbakan Gerhard Schröder ve Sa\unma Bakanı Rudolph Schar- ping'in sadece Türkiye ile ilgili silah satışlann- da değil. Avrupa reka- bet koşullanna uyum sağlamak üzere geçen ekım aymda yapmış ol- duklan açıklamaya fe- deral hükümetin uyaca- ğı yolundaki taahhüde dikkat çekilerek silah ihracatmda şimdiye ka- dar süren kısıtlayıcı ru- tumdan \ azgeçileceği belirtiliyor. Bu çerçeve- de Alman Silah Ihraca- tı Yönergesi'nin Avru- pa rekabet koşullanna uyum sağlayacak şekil- de değiştirilmesi gerek- tiği vurgulamyor. Kuruluşlardan tehdit Önde gelen sanayi ku- ruluşlanmn sözcüleri, silah ihracatı koşullan- nın A\ rupa standartlan- na göre değiştirilmesin- de federal hükümetin desteğini beklediklenni, bunun gerçekleşmeme- si halınde konunun yar- gıya taşmması gibi fark- lı yollara başvuracakla- n tehdidinde bulundu- lar. Federal hükümetin bu zamana kadar sür- dürdüğü Türkiye'ye si- lah satışı konusundaki kısıtlayıcı politikasın- dan vazgeçmesinin en önemli gerekçesi olarak Ahnan savunma tekno- lojisi endüstrisinin zarar görmesi gösteriliyor. Federal hükümet ge- çen bahar aylannda da ABD'nın füze savunma sisteminin gündeme gelmesiyle birlikte poli- tikasmda rota değışıkli- ği yapmış, Başbakan Schröder "bu değişimin Almanya'mn fevkalade büyük ekonomik çıkar- lan nedeniyle gerekli ol- duğu"nu söylemişti. Almanya da. diğer Avrupa hükümetleri gi- bi silahlanmadaki reka- beti arttıracağmdan ABD'nin savunma sis- temine kuşkuyla yak- laşıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle