Katalog

6 AĞUSTOS 2001 PAZARTESİ CUMHÜRİYET SAYFA JvLJl-iJ. UJK. kultur(Şcumhuriyet.com.tr 15 K Christina Maragozi yeni albümü Selida Zois'in tanıtımı için İstanbul'a geldi endmî vatanında 1ıissettiNEJNAÇALİDİS Yöınan geleneksel müziği ritimlerini pop müziği ile bir- leştiren laika müziği sanatçı- sı Christina Maragozi'nin ye- ni a l bümü Selida Zois (Yaşam Sayfası) Türkiye'de Yeni Dünya Müzik etiketiyle ge- çen günlerde satışa sunuldu. Tiyatro eğitimi alan sanatçı, kariyerini müzik alanmda ge- liştirdi. 15 yaşından beri tut- ku ile bağlandığı sanattayap- tığı müziğin anlık değil ömür- lük olmasını istiyor.Yunanis- tan 'da Haris Alexiou, Yannis Parios \ e Eleftheria Arvanita- ki gibi ısimlerle birlikte çalı- şan sanatçınm en büyük haya- li Sezen Aksu ile tanışıp düet yapmak. - Türkiv e'de yayımlanan ilk albümünüz olan Christina - Selida Zois'ten (Yaşam Sayfa- sı) söz eder misiniz? CHRİSTİNA MARAGO- Zİ - Bu albümdeki parçalar müzik alanında önemli şey- ler yapmış insanlara ait. \2 parçalık çahşmamın temasını aşk oluşturuyor. 'Müzik sevgisi ağır bastı' - İstanbul'a ilk gelişiniz. Ne- leryapnıayı anıacln orsunuz? MARAGOZİ - Salı günün- den bu yana Istanbul'dayım. Bu gelişimin nedeni basın ve Türk müzikseverlerle tanış- ma amacı taşıyor. Aynca ye- ni çıkan albümüm içın de bir imza günü düzenledikten sonra ülkeme geri dönece- ğim. Daha sonraki tarihlerde Türkiye'ye yeniden gelip konser vereceğim. - Neden tiyarro eğitimi al- manıza rağmen müziğeyönel- diniz? MARAGOZİ-Tiyatro eği- timi almama rağmen müzik sevgisi daha ağır bastı dıyebi- lirim. Belki tuhaf olacak ama şarkı söylemeye çok ufak yaşlarda başlamıştım. En bü- yük hayalim şarkıcı olmaktı. 15 yaşımdan itibaren önce ge- ce kulüplerinde şarkı söyle- meye başladım. Daha sonra 1988 yılında Sony ile anlaş- ma imzalayarak ilk albümü- mü çıkarttım. Bu yolculukta beni mutlu eden tek şey çaba- lanmla iyi bir kariyer yapmış olmam. - Sizi laika müziği yapmaya iten ne olmuşfu? MARAGOZİ - Çocuklu- ğumdan beri severek dinledi- ğim bir müzik tarzıydı. Daha farklı stillerde şarkı söylemek benim hoşuma gıtmiyor. Ge- leneksel Yunan motifleri ile pop müziğinden de bir şeyler katarak ortaya çıkan ve ken- dimi bulduğum bir tarz. Sezen Aksu'yu beğeniyor - Şarkı srivlediğiniz tarz ye- niliklere açık. Bu müziğe ne- ler kattımz? MARAGOZİ- Var olan ye- niliklere pek bir şey kattığım söylenemez. Olan müziği ko- ruma taraftanyım ve bunu da elimden geldiği kadar yap- maya çahşıyorum. Her yeni albümümde ufak da olsa ba- zı yenilikler yapabiliyorum. Mesela şarkılann altyapılan- nı bozmadan kimi ekiemeler yaptığım oluyor tabii. - Laika müziğiyle en çok hangi kitleye hitap ettiğinizi düşünüvorsunuz? MARAGOZİ - Müziğım belli bir yaş grubuna hitap edıyor. 18 yaşın altındakiler genellikle pop ağırlıklı mü- ziklerden hoşlanıyor. Bu ya- şın üstündekiler de laika mü- ziğini severek dinliyor. Yurt- dışında özellikle de Yunanlı- lann yaşadıklan yerlerde ver- diğim konserlerde durum ta- mamen değişiyor. Oradaki insanlann bu müzikle tama- men bütünleşip özlerini ve köklerini bulduklannı düşü- nüyorum. - Son dönemlerde her iki iU- kenin sanatçılan arasında st- kı bir bağ oluştu. Siz bunu na- sıl yorumiu} orsunuz? MARAGOZİ -Bir insan ve sanatçı olarak tabii ki bu ge- lişmelerden mutlu oluyorum. Iki ülkenin ilişkilerinin geli- şimi açısından müziğin bü- yük bir rol oynadığı kanısın- dayım. Bir Türk şarkıcı ile düet yapmak benim en çok isteğim şeyler arasında yer alıyor. Çalıştığım plak şirke- time bu düşüncemi dile getir- dim. Daha sonraki zamanlar- da Türk meslektaşlanmla ya- pabilecegim bir çalışma ola- bilir. - Bir Sezen Aksu hayranısı- mz... MARAGOZİ - Sesini çok beğendiğim bir sanatçı. Istan- bul'a gelmeden bir gün önce konseri olduğunu duymuş- tum fakat geliş tarihim bir gün sonra olduğu için maale- sef onu izleme şansım olma- dı. Tanışmak istediğim ve bir- likte çalışmak istediğim bir isim. Bunun yanı sıra bildi- ğim ve dinlediğim bir diğer isim de Tarkan Henüz Türk sanatçılann büyük bir bölü- münü tanıma firsatım olmadı, umarım kısa bir süre sonra çoğuyla tanışınm. - Bir sanatçıolarak varmak istediğiniz nokta nedir? MARAGOZİ - Düşündü- ğüm bir yer yok. istediğim sa- dece iyi şarkılar söyleyebil- mek. Amacım sükse yapıp kaliteli şarkılardan taviz ver- mek değil. Önemli olan ses- lendirdiğim şarkılann iyi söz- leri ve müzikleri olması. Tüm bu prensiplerimi koruduğum sürece bir klasik olacağımı düşünüyorum. Bir gün müzi- ği bıraksam bile unutulmak istemiyorum. Yaptığım mü- ziğin anhk değil, ömürlük ol- ması için çahşıyorum. - İstanbul izlenimleriniz ne- ler? MARAGOZİ - İstanbul'u pek tanıma firsatım olmadı. Fakat en çok Istiklal Cadde- si'nde bulunan plakçılardan yükselen müzik sesleri beni etkiledi. İlk gece bu caddede diğer Yunan albümleriyle bir- likte benim şarkılarımı du- yunca açıkçası duygulandım. Vatanım olmayan bir yerde kendimi vatanımda hissettim. zaman zamafı içindeAYŞE EMEL MESCİ Etna püskürüp duruyor günler- dir. Lavlar, yakındaki yerleşim mer- kezlerine ulaşmalannı engellemek için kurulan setleri aşıp ilerliyorlar. Dini bürün KatolikJerin duaîan da bir işe yaramamış olmalı... Sanki insan eti yiyen dev Polyhemos ken- disini tek gözünden eden Odysse- us'u anyor hâlâ, Vulcanus'un ve Kyklop'lann (Tepegözler) demirci işliklerinde dö\üp biçimlendirdik- leri ateş dillerini salıyor insanlann üsrüne. Ege'nin mavi sulanna dalıp gidi- yorum, Anadolulu Homeros'un yazdığı Odysseus'un maceralannı düşünürken... Bir an için oteller. pansiyonlar, sezlonglar, kum, gü- neş yağı, kalabahk, deniz motorla- nnın gürültüsü, neye eşlik ettiğini ve deniz kıyısında insanlara ne gi- bi bir eğlence sağladığını pek çöze- mediğim son moda "yaz şarküarT siliniyor gözlerimden. kulaklanm- dan. Sağ tarafımda denize doğru ilerlemiş, küçük bir burun var. ka- yalık üzerinde çalılıklar, tek tük zeytin ağaçlan, dev bir okaliptüs, sonra o koydaki eski, metruk kili- se... Oturduğum yerden artık göre- miyorum onu, aramızda yeni yapıl- mış bir otel var çünkü, ama bundan biiaç yıl önce sıcak bir yaz günü. cııcır böceklerinin bitmek bilme- yeı ötüşleri eşliğinde içeri girip "Akrepyadayılançıkarmıacaba?" ko'kulan içinde taban mozaiklerin- deı geriye kalanlara bakmış ve ken- dini bir an için de olsa bugünün içi- nenakşedilmiş ayn bir zaman kesi- tinle hissetmiştim. Bu kiliseye (ya damanastıra) kimler gelirdi acaba. deıizle. doğayla, maviyle, yeşille. şuzeytin ağaçlanyla ilişkileri ney- di Acaba denize açılmış kocasını bedeyen, hem de umutsuzcayıllar- dubekleyen, Penelopeia'nın soyun- daı bir kadın, örrülü pagan inanç- laının gereğini köyünde yerine ge- tiıp Poseidon'a ya da ondan esin- lemiş bir ikona parçasına yalvar- dLtan sonra. burada da diz çöküp îs'ya yakarmış mıydı? jyıda ebruli rengi bikini mayo gien bir kadın, san boyalı saçlan- r»ı avura savura telaşîa bize doğru lccuyor ve olanca gücüyle bağırı- y c " - \andaki otelin kanalizasyo- mpatlamış, kirti sular denize akı- 5"C sakm gÜTneyin." Ağır bir amon- 'inlerce yıllık Hippodrom'lan sanayi çarşılanyla örtüp tarihi kalıntılar çıkan sit alanlannın üzerine modern 'olimpiyat' statlan inşa etmeye çalışmak gibi inanılmaz paradokslar içinde bitmez tükenmez bir uğraş versek de bu "zaman zaman içinde" toprakkr, gören gözlere gizlerini açma yanşından kolay vazgeçeceğe benzemiyor. yak kokusu sıcak rüzgârla birlikte çevreye yayıhyor. Düşümden uya- nıyorum. Yitik zaman Ergjn Yıldızoğlu Cumhuriyet'te- ki 1 Ağustos tarihli yazısında, "Ço- rak adalar. metruk \ ıkıntıları bekle- yen terk ediimiş ze>tin ağaçlan, boş sarnıçlar... Ege'nin kendine özgü bir melankoüsi \ar, artık olmayan me- deniyetleri düşündürür" diyor. O uygarlıkların ve o insanlann geri dönmez bir biçimde silinıp gitmiş olmalanndan öte. bıraktıkları izler- le hepimizin aynı kaçımlmaz yazgı- ya çağnlı olduğumuzu hatırlatmala- nnın da payı var bence o meianko- lide... Gündelik yaşamın kuşatıcı sı- nırlarında açılan bir anhk gedikten. yitik bir zamanın soluğu çarpıyor sanki insanın göğsüne ve güneşin altında deniz gibi menevişlenen zeytin yaprakJannm altında, sarar- mış otlann sıcaktan çatlamış topra- ğın derinliklerine kat kat yığılmış uygarlıkların önünde, insan, um- manda bir damlacık olduğunu yaşa- mın en tartışılmaz gerçeği olarak duyumsayıveriyor. Üzerinde yaşadığımız topraklann kültür mirasınm sanat alanında \e tiyatroda yeni arayışlar, yeni bire- şimler konusunda önemli bir kay- nak oluşturabileceğine inandığım- dan beri elden geldiğince öğrenme- ye çalıştığım Anadolu uygarhklan bendeki zaman imgesini de değiştir- miş. Yaşadığımız bu güzelim mem- lekete şöyle yukanlardan ama çok yukanlardan bir bakma şansı bul- sam. aynı uzam üzerinde iç ıçe, yan yana yaşayan birçok zamanı bir ara- da görecekmişim gibi geliyor bana. Üstelik bız binlerce yıllık Hippod- rom'lan sanayi çarşılanyla örtüp, tarihi kalıntılar çıkan sit alanlannın üzerine modern "oümpiyat" statla- n inşa etmeye çalışmak gibi inanıl- maz paradokslar içinde bitmez tü- kenmez bir uğraş versek de bu "za- man zaman içinde" topraklar, gö- ren gözlere gizlerini açma yanşın- dan kolay vazgeçeceğe benzemiyor. 1 milyon yıUık ışlik Işte 23 Temmuz tarihli Cumhuri- yet gazetesinden bir haber: "Ana- dolu'nun şu ana değin bilinen en es- ki at kalınnsı ve tarih öncesi insam- nın ilkel taş işleme yeri Niğde'nin Kömürcü KaJetcpesi'nde bulundu. Arkeologlar, bulunan at çene kemi- ğinin yaklaşık 200 bin yıl ve taş işle- me yerinin ise 1 mihon yıl öncesine ait olduğunu belirlediler.'' Dile kolay, tam 1 milyon yıl! 10.000 yılı biraz aşkın bir zaman aralığı olduğunu düşününce soluğu kesiliyor insanın ve arkeologlanmızın bu başansıyla heyecan duyuyor. Söz konusu yöre- de altı yıldır sürdürülen kazılan yö- neten Doç. Dr. Nur Balkan Ath'ya göre bulunan riyolit işleme yeri "yahuzca Anadolu değil,tüm Yakın- doğu veAvrupa 'nın tarih öncesi küJ- tûrleri'' açısından da büyük önem taşıyor. Ansiklopediye göre 'riyolit' volkanik kökenli camsı bir taş (ka- yaç). Yaşar Kemal'ın unurulmaz efsa- nesinde. Demirci Hüso'nun "sabah- lara dek kapısından dışan>a. karan- lığa top top kıvTİcımlar fışkıran" dükkânıyla bir anlamda bütünleşen Ağn Dağı, Heseiodos'ta "söndü- rübnez ateşi üfleyen üç kafalın bir canavar. Khimana olarak efsaneye geçen Çırah'daki (Olympos) Yanar- taş'm ve benzer birçok yanardağın yer aldığı Anadolu'da. sönmüş bir volkanın yakınmdaki işliklerinde lav kalıntılanndan mızrak uçlan ve- ya aynalar yapan insanlar. o aynaya bakıp saçlannı düzelten bir kadın... Tek başına bu jestte bile birçok za- man bir arada yaşanmıyor mu? Halikarnas Balıkçısı (Cevat Şakir Kabaağaçlı) "Anadolu'nun Sesi" adh kitabında. "Uygarük öyle ibr üründür kL onun tohumunu salt bu soy ya da şu sov ekmiş olamaz. İnsan- sal olan uygariık hiçbir zaman salt bir soyun tekeli obnanuşnr" der. 1 milyon yıldır insanlann üretip, se- vip, acılar çekip paylaştığı Anado- lu'ya böyle bakabilmek, bu coğraf- yayı zaman okyanusu içinde bir nokta bile olmayan dar bakışlara kurban etmemek gerek. Oasis grubu single çıkarıyor • LONDR4 (RELITERS) - fngiliz müzik grubu Oasis. eylül ayında yeni bir single çıkanyor. Hemen ardından yeni albümlerini de piyasaya sürecek olan grup, geçen cuma gecesi Fuji Rock Festivali'nde sahneye çıktı. Adı henüz bellı olmayan single'ın yayımlanışı Oasis'in 10. yılını kutlayacağı bir dizi Ingiltere konserlerine denk geliyor. Grup Londra. Manchester \e Glasgow'da hayranlanyla buiuşacak. Aynca grubun solisti Noel Gallagher'ın 'VVhat s It Got To Do VVİth You', "What's Been Happenın". "But What If...' ve "Gotta Ffave Fun' gibi yapıtları, Christie's Müzayede Evi'nde satışa sunulacak. Cenova Günlüğü Locarno'da • LOCARNO (AFP) - Italya'nm Cenova kentinde geçen günlerde düzenlenen G-8 zirvesinde sokakta yaşanan olayların v ideo çekimleri lsviçre'deki Locarno Uluslararası Film Festivali'nde gösterilecek. Italyan, Ispanyol, Fransız \e Filistinli 15 yönetmen tarafından çekilen filmde antikapitalıst göstericilerin itaKan güvenlik güçleriyle olan çatışmalannın görüntüleri de yer alıyor. Sinemanın, bugünün tarihsel ka> dı \ e yannın tarihi olduğunu belirten festivalin başkanı Irene Bignardi. filmın G-8 zirvesinın doğrudan bir kaydı olduğunu söyledi. Film. festhalin son günü 12 Ağustos'ta gösterilecek. Robert Dovvney Jr. işe başladı • LOS ANGELES (REUTERS) - 36 yaşındakı Amerikah oyuncu Roben Dovvney Jr.. Elton John'un şarkısına klip çekmek için ış başı yaptı. Geçen ay uyuşturucu sorunu sebebiyle bir yıl rehabilitasyon programına katılma cezasına çarptınlan ödüllü aktör. çalışmalannı sürdürürken de gözetim altında olacak. Elton John'un şarkı ve klibi önümüzdeki ay piyasaya sürülecek. Downey Jr. aynca Fox Televizyonu'nda yaptığı 'Ally McBeal' programıyla aday gösterildıği. 16 Eylül'de gerçekleştirilecek olan Emmy Ödülleri törenine de katılacak. İspaıTde çağdaş Türk şiiri • Küitür Senısi - İsrail'in önde gelen edebiyat dergilerinden üç aylık 'Apiryon'. yaz sayısında çağdaş şairlerimizden sekizinin şiirlerinden örnekler yayımladı. Nâzım Hikmet. Melih Cevdet Anday. Behçet Necatigil. Cahit Külebi. Necati Cumalı. Gülten Akın. Turgay Fişekçi ve A\ram \'entura'nın şiirlerini Ibraniceye Nesim Eskin çevirdi. Şiirlerin yanı sıra şairlerin kısa yaşam öykülerine de dergide yer verildi. Açıkhava'da Sanpınap 1914' • Kültür Servisi - İstanbul Büv^kşehir Belediyesi Şehir Tiyatrolan'nın yedi yıldır ara verdiği yaz oyunu geleneği bu yıl, Reşat Nuri Güntekin'in 'Değirmen" adh oyunundan Turgut Özakman'ın uyarladığı 'Sarıpınar 1914' ile sürüyor. Hakan Altıner'ın yönettiği oyunun özgün müzikleri Cenk Taşkan'a, koreografisi Selçuk Borak'a ait. Oyunun başrollerini Zıhni Göktay, Hikmet Körmükçü, Toron JCaracaoğlu, Feridun Karakaya. Mehmet Keskinoğlu. Ersan Barkın. Doğan Ba\ li. Dinçer Çekmez. Uğur Kıvılcım ve Sevinç Erbulak paylaşıyor. 24-30 Ağustos tarihleri arasında her gün 21.15'te Cemil Topuzlu Açıkhava Tıyatrosu'nda sahnelenecek 'Sanpınar 1914'ün biletleri 16 Ağustos'tan itibaren Açıkhava Tiyatrosu ile İstanbul Şehir Tiyatrolan'nın gişelerinde satışa sunulacak. Meadovvs'un yeni filmi • LOfVDRA O^RIETV) - -Trainspotting' filminden tanıdığımız Robert Carljle ve 'Notting Hill'de oynayan Rhys Ifans, Shane Meadows'un yöneteceğı 'Once Upon a Time in the Midlands' isimli filmde birlikte rol alacaklar. Ingiltere'nin Uttoxeter şehrinde geçen filmde. eski kız arkadaşını görmeye gelen bir adamın hikâyesi anlatılıyor. Filmin kadrosunda. Kathy Burke, Ricky Tomlinson ve Shirlev Henderson da bulunuyor.Yönetmen. filmi önceki yapıtlan gibi Paul Fraser ile birlikte yazmış. Kraliçeye yaş günü konseri • Kültür Servisi - fngıltere kraliçesi II.Elizabeth'in 2002 yılındakı doğum gününde bir konser düzenlenecek. Önümüzdeki yıl 102 yaşını dolduracak olan kraliçenın anısına, Buckhingam Sarayfnın özel davetler için kullanılan bahçesindeki etkinliğe, müzik dünyasında son 50 yıldır yer alan ünlü isimler katılacak. Kraliçenin >aş gününü konseri izlemeye gelen halkıyla beraber kutlayacağı belirtildi.