22 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 3 AĞUSTOS 2001 CUMA HABERLERIN DEVAMI G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK H Baştarafi 1. Sayfada yoksa ona benzer bir başkası mı ya da laik kamu- oyuna yutturmak için dışı başka içi başka bir taze mi? Adamların bir derdi buysa, bir başka derdi öneri- len 15 adet parti adı arasından birini seçmek! Dünlerini de bugünlerini de anlatmak istiyorlarsa girişimlerine "Yutturmacı YenilikPartisi" ad\n\ versin- ler. Böylece, en azından neyin nesi olduklannı sergi- leyen içten bir hareket yapmış olurlar. Içtenlikten söz açılınca örnek olarak akla bir isim geliyor: Bülent Annç! Manisa Milletvekili, parti kapatıidıktan sonra Erba- kan'la Yenilikçiler arasında gitti geldi. Hocasından Gelenekçiler'in başına geçmek için ruhsat istedi. Er- bakan'ın herhalde bir bildiği var ki; Arınç'a ruhsatı bı- rakın, yüz bile vermedi. Erdoğan şimdilerde ağzı laf eden Annç'ı sözcü ola- rak kullanıyor. Afyon'da Erdoğan'a soru soran gaze- tecilere, "Kendileri çalıp kendileri oynayanlann key- fi gelsin dıye açıklama yapacak biri değildir Sayın Er- doğan" diye sataşıyor. Gazetecileri "edep sınırlan dışında" davranmakla suçlayan Annç'ın, aynı demecinde siyasal edep (etik) sınırlarını zorlayan sözlerine ne demeli? Dün bir bugün iki; örneğin, eski partisine ve Erba- kan'a saldıran söylemleri acaba hangi "siyasal ede- bin sınırtarı" içinde? "Sadece lider olarak, kurtancı olarak, kendilerini fevkaladelik butunduğuna inanılan kişiler" diye ta- nımladığı Erbakan'ın yüzüne bu sözleri söyleme ce- saretini siyasal yaşamının herhangi birgününde gös- terebildi mi? Yoksa Arınç ve arkadaşlanndaki siyasal etik nok- sanlığını şeytan aldı götürdü ve başkasına satama- dan geri mi getirdi? Ama zor Annç, bilinen bir masalı anlatıyor: "Tayyip Erdo- ğan 'ın siyasalyasağı yoktur" diyor ve.. ekliyor: "Par- timizin genel başkanlığını yapacaktır". Annç'ın temsil ettiği demokratikleşmedeki içten- sizliğin ilk örneği işte bu noktada. Daha partinin adı, programı vetuzüğu kesinleşmemiş; -Annç'ın açıkla- masına göre- "partinin tüzelkişiliği kurulmaya çalışı- lıyor". Ama Arınç, Tayyip Erdoğan'ın genel başkanlığını ilan etmekte beis görmüyor. Erdoğan'ın bir zaman- lar dediği gibi. bu gibilerde demokrasi bir amaç de- ğil, bir araç! Ne çare, Yenilikçi takımının ilk genel seçimde oy toplayacağı kesimleri, öteki partiler yıllardır haztriıyor. Hükümet, hangi araştırma ve sonuç çıkarma aşa- masındadır, bu çalışmaları yaptı mı, yapıyor mu, bi- linmez. Ama istanbul Valiliği'nin araştırmasına göre kentte yoksullar (en alttakiler-orta yoksul tabaka ve üst tabaka diye) üçe ayrılıyor ve sonuç: "tabakalar arasında geçiş neredeyse olanaksız!" Dünya Bankası "sosyal krizin" yaratacağı tehlike- yi gördü. 500 milyon dolarlık bir kaynağı Fak-Fuk Fon kanalıyla "yoksul ailelere kullandıracak". Fakat Dünya Bankası Türkiye'deki uygulama ve uygulayıcılara o denli güvenemiyor ki, sosyal yardı- mın VVashington merkezinin göndereceği uzman ve yetkililerin gözetim ve denetiminde yapılmasını ön- koşul gösteriyor. 500 milyon dolarlık yoksullara yardım... tütün ye- rine başka ürün ekeceklere 10 milyon liracık destek... Türkiye gibi siyasal alandan bürokrasi çarklanna kada* devlet düzeni hantallaşmış bir ülkede... Bu yardımların düzgün dağıtılacagına... Ekonomik tablo düzelmedikçe dışardan gelen maddi çabalarla toplumsal sıkıntıların ortadan kal- kacağına inanabilir misiniz? Zor, zor, zor! Yağış ve seller olağan tstanbul Haber Ser- visi-Türkıye'nın çeşit- li yerlerinde önceki gün yaşanan sel \e yıl- dırımların normal ol- duğu belirtildi. İstan- bul Teknik Üniversite- si Meteoroloji Miihen- disliği Bölümü'nden Doç. Mikdat Kadıoğlu. Türkiye'de meteoroîo- jinin yeterince geliş- mediği için bu tür doğa olaylannm anı gibi al- gılandığını söyledı. lz- mir ve Göğnük'te ya- şanan sel. Düzce'deki yıldınm. halkın iklim değişikliği yorumları- na neden oldu. Mikdat Kadıoğlu. Türkiye'de önceden bilgilendirnıe olmaması yüzünden bu tür hava olaylannın normal dışı olarak al- gılandığına dikkat çe- kerek şu bilgilen \ erdi: "Doğru dürüst tekno- loji olsa, Ege DenizTnde yaşanan firtına ve İz- mir'e vuran sel konu- sunda halk uyanlabilir- di. Deniz üzerindeki fir- tma normaldi. Türki- ye'de meteoroloji geliş- memiş. çok politize edilmiş bir kururo. Oy- sa teknik bir kurum ol- ması lazun. Bu tür ha- % a olaylan eski yülarda da oluyordu, olmaya da devam edecek." Kadı- oğlu. iklim değişikliği- nin ise olmayan bir şe- yi getirmeyeceğini, sa- dece olaylann şiddetini arttıracağını da ifade etti. Meteoroloji Genel Müdürlüğü yetkilileri ise lzmir'deki yağışın türünü "kararsızhk" olarak isünlendirdiler. Yetkililer, "Bunlarçok kısa sûrede yağış bıra- kan bir türdür" dedi- ler. Bu arada Meteoro- loji Müdürlüğü'nün verdiği bilgiye göre, bugün Biga ve Göller yöresi yağışlı olacak. Önümüzdeki hafta ise Iç Anadolu Bölge- si' nde mevsim normal- lerinde geçecek, ku- zeybatıda ise mevsim normallerinin üstüne çıkacak. Eroinde Türkiye bağlantısı • Ekonomi Servisi - Polonya polısı. Türkiye'den çıkıp Polonya. Almanya ve Hollanda'ya uzandığı iddia edilen uluslararası bir eroin kaçakçılığı ağının çökertildiğini açıkladı. Önceki gün bir açıklama yapan Polonya polisi, başkent Varşo\a'nın 135 kilometre uzağındaki Lodz kentinde. elebaşının Cino lakaplı 29 yaşındaki Türk \atandaşı Mehmet S. olduğu belirtilen bir grubun eroin kaçakçılığı yaptığı iddiasıyla göz altına alındığını bildirdi. Mehmet S.'nin uyuşturucudan elde edilen parayı Lodz'daki bir restoranlar zincirinde akladığı düşünülüyor. Yardım9 utancıH Baştarafi 1. Sayfada Türkiye 'de Dünya Ban- kası'nın finanse ettiği Sosyal Riski Azaltma Projesi (SRMP) için sü- ren görüşmelerin bu ay sonuçlanacağı bildirildi. Proje kapsamındaki 500 milyon dolarlık kredinin 100 milyon dolannın doğ- rudan Sosyal Yardımlaş- ma ve Dayanışmayı Teş- vik Fonu'na aktanlacak. Kredinin 125 milyon do- larlık bölümünün yerel inisiyatiflere aktanlacağı, 25 milyon dolarla da Dün- ya Bankası'nın kredi ko- şulu olarak Türkiye'nin sosyal yardım sisteminin yeniden yapılandınlması öngörülüyor. Kredinin 250 milyon dolarlık bölümü, şartlı na- kit yardımı olarak eğitim ve sağhk gibi alanlarda kullanılacak. Dünya Bankası'ndan alınacak kredinin "hibe" olarak gösterilmesine iliş- kin rahatsızlık Bakanlar Kurulu'nda da dile geti- rildi. Devlet Bakanı Gemi- ci'nin, Dünya Banka- sı'yla proje görüşmele- ri sona ermeden açıklama yapılması, faiziyle ödene- cek kredinin "hibe" ola- rak sunulmasından rahat- sız olduğu öğrenildi. Ge- mici bu rahatsızlığını dün görüştüğü Dünya Banka- sı Türkiye Temsilcisi A- jay Chhibber'a da iletti. Devletin kendi imkân- lan ile birçok sosyal yar- dımı yürüttüğünü belirten Gemici proje ile ilgili ola- rak şunlan söyledi: "Biz bu tür yardunlan sosyal devlet olmanın bir gereğjolarak yerine getiri- Prof. Dr.Oyan veSamiEvrenden tepki: Kredi reddedilmeli: ANKARA(CumhuriyetBürosu)- Kamuoyuna "hibe'' olarak sunulan Dünya Bankası kredisine Prof. Dr. Oğuz Oyan ve KESK Genel Başka- | nı Sami Evren de tepki gösterdi. Oy- ! an, hızla "Afrikahlaşünlan" Türki- ye'nin, bu krediyi reddetmesi ve 1MF ile Dünya Bankası yörüngesinden çıkması gerektiğini belirtirken i KESK Genel Başkanı Evren, verilen kredilerin borç yükünü artnrdığına dikkat çekti. Türkiye üzerinde oynanan oyunla- ra işaret eden Prof. Dr. Oyan, "Son 2 ydda 70 milyar dolarlık ulusal geür t kgybına uğratüldan bir ülkeye 500 : mfiyondolaıi&karşıiıksızbueolma- < yanbirkredi\werekyolaçnkian>'ok- t sufluk paüamasmı daha az görünür kümak isteyen Dünya Bankası ve : IMFnin bu kredisini abnak Türkiye I açeındanonurkınadır.Henıucuze- mek,\asıfsız ürün cennetiolarak hem de Baü'ya süreldi el açan, diknen bir ülkegörüntiisü\vrüerekTürki}«hE- la Afrikalılaştınlmaktadır*' değerlen- dirmesinde bulundu. Oyan, mevcut programınu sosyaldev1etiyoket'' ta- limatı verdiğini, gelir dağılımuım ise asıl sosyal devlet oluşturularak dü- zeltilebileceğini vurguladı. KESK Genel Başkanı Sami Evren de uygulanan IMF ve Dünya Banka- sı politikalannın ülkeyi bu hale ge- tirdiğiai söyledi. Sosyal yardım adı altında gönderilen kredilerin de dış borç oranını yükselteceğini vurgu- layan Evren, "Bu çözüm değiL Sonuçta tüm çauşanlaruu hlm top- lumun yükü artrv or. Üreünıeve istih- dama dayab politikalar oluşturul- mau. Ancak IMF' ye tesfim ohnuş bir iktidardan böyle bir uygulama bek- le>eme>iz" dedi. yoruz. Gelen krediyi de bu çerçevede değerlendirir- sek, yapıhnakta olan yar- dımlara belli bir ivme ka- zandıracağını söyleyebili- riz. Bu kuruluştan kay- naklar tabii ki kredi ola- rak gehnektedir. Türkiye tarafından geri ödenecek- tir. Bunun üzerinde farkh bir şekilde düşünüp tarûş- mak anlamsız." Milli Eğitim Bakanlığı ile 1 milyon 50 bin öğren- cinin okul gereksinmele- rinin karşılanması için or- tak çalışma yaptıklannı belirten Gemici, sosyal patlama, risk, kriz gibi öz- lerin tartışılmasını doğru bulmadığmı söyledi. Bu tartışmaların Türki- ye'nin içinde bulunduğu krizi daha da derinleştir- diğini savunan Gemici, "Türkiye'nin bu sakmo- lan da aşacağını düşün- mekte\ inı. Dünya Banka- sı'nın bu krizlehn aşüma- sında bize destek olan bir kurum. Dünya Bankasu Breziha. Ekvador, .\rjan- tin'den sonra Türkiye'ye deyardım kredisi veriyor" diye konuştu. CHP Ekonomi Masası iç borç stohınun GSMH'ye oranının îehlikeli boyutlara ulaştığını belirtti: Devletivergiatma borç a/politikası çökertti Ekonomi Servisi- CHP Ekono- mi Masası, hükümetin '\trgi al- ma borç al' politikasmın devleti, faiz giderlerini ödeyemez duru- ma, yani Cumhuriyet tarihinde ilk kez 'mali acze' düşüreceği uyansını yaptı. Hükümetin izle- diği politikalar sonucu, 2001 yı- lı sonunda 'İç Borç Stokunun Gayn Safı Milh' Hasuaya oranı- nın' yüzde 65 'in üzerine çıkma- sının kaçınılmaz olacağı vurgu- landı. CHP Ekonomi Masası tarafin- dan hazırlanan bültende, "Ranti- yenin hükümederi adeta tesüm aldığı" ifade edilerek 2000 yılın- da sanayi kuruluşlannın da üret- mek yerine faiz gelirlerine yönel- diğine dikkat çekildi. Bültende, büyük sanayi kuru- luşlannın çoğunun "gerçek sa- nayici olmak yerine sanal sana- yicihgi yeğledikleri" vurgulan- dı. Bu sonucun hükümetin "re- el ekonomiyi, üretimi, yatuınn dışlayan poBtikalaruun doğal so- orçlar m Yıllar IçBOTçStoku IçBorçStoku Stok/G.S.M.H Katr. TL Mılyar Dolar Yüzde (%) 71 1985 1990 1995 1996 1997 1998 1999 2000 <G.ftes) 0.007 0.057 1.36 3.15 6.28 11.61 22.92 51.60 12.15 19.53 22.87 - 29.29 - 30.69 - 37.14 42.44 76.44 19.7 - C 14.4 17.3 - i 21.0 21.4 21.9 29.3 - - 41.0 2001 12.Tem 92.10 Î J Ö . 8 5 65.0 (Yıl sonu) Not 2000 yrt /ç Borç Stoku Resm değen 36 42 katnlyon tl.dır Hannenn Kamü bantefanna mevcut olan borçlan dahıl eöılerek "Gayn Resmt İç Borç Stoku' ratamt elde edttmtştır Not 12 Teenmuz 2001 İç Borç Stok değen Hazıne Musteşan açıklamasıdır nucu" olduğu belirtildi. Çiftçi gelirlerinde yılın ilk 6 aymda yüzde 32.1 oranında ka- yıp yaşandığına işaret edilen bül- tende aynca hükümetin 'IMFta- timaüanna uyarak' 93 dolar dü- zeyinde tuttuğu asgari ücretin ABD'de 1386, Italya'da 1092, Is- panya'da 460 ve Yunanistan'da da 444 dolar olduğu kaydedildi. Batık bankalann Hazine'yi şimdiden asgari 20 milyar dolar zarara uğrattığı vurgulanarak bu durumda hükümetin uygulama- lannın önemli rol oynadığına dikkat çekildi. CHP Ekonomi Masası, 1980 yılı başmda sıfıra yakın olan iç borç stokunun 2000 yılı sonunda resmi rakamlara gö- re 36.4 katrilyon lira, kamu ban- kalan görev zararlan karşılığı ay- nlan Hazine borcu da dahil edi- lince ise 51.6 katrilyon liraya var- dığını, 2001 yılının ilk altı ayının sonunda ise 90.3 katrilyon liraya fırladığını ifade etti. Raporda. iç borç stokunun GSMH içindeki payının düşürül- mesi için doğru iktisat poli- tikalannın uygulanması, 'borç al- ma, vergi al' politikasına geçil- mesi, reel ekonominin geliştiril- mesine öncelik verilmesi, hükümetin piyaslara, emek ve üretici kesimlere güvenmesi, yol- suzluklann önü ahnarak hesap sorulması gerektiği kaydedildi. Irtica temizliği I Baştarafi 1. Sayfada nı olarak görevlendirildiği belirtiliyor. 1. Ordu Komutanı Orgeneral NecdetTi- mur ile Harp Akademileri Komutanı Or- general Nahit Şenoğul da emekliye aynl- dılar. Kara Kuvvetleri Komutanlığı 6. Ko- lordu Komutanı Oktar Ataman korgene- rallikten orgeneralliğe, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kuzey Deniz Saha Komuta- nı Koramiral Özden Örnek de oramiralli- ğe terfi etti. YAŞ'ın dünkü bölümünde aynca korgeneralliğe terfi edecek tümge- nerallerle, tümgeneralliğe terfi edecek tuğgenerallerin durumu görüşüldü. YAŞ üyelerinin eşleri yemekte buluştu Yüksek Askeri Şûra (YAŞ) üyelerinin eşleri, dün öğle yemeğinde bir araya geldi. Arjantin Caddesi'ndeki Budakaltı Cafe'deki yemeği, Milli Savunma Bakanı Sabahattin Çakmakoğlu'nun eşi Nurten Çakmakoğlu verdi. Başbakan Bülent Ece\ifin eşi Rahşan Ecevit'i yemeğe getişinde, Nurten Çakmakoğlu karşüadı. (Fotoğraf: AA) G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada . , • • • mardan giriyor: "Yoksul ailelere 500 milyon dolarlık yardım ya- pacağız!" Geldiğimiz noktanın bir başka özeti bu. Milyon- larca aile, yoksulluk yardımı alacak noktaya geldi. Yeri geldikçe-gelmedikçe vurguladığımız gibi Türkiye'nin bu tür, bir öğünlük yardımlaria avunmak yerine, muhtaç duruma düşmeyeceği stratejiler çizmesi gerekiyor. Bugünü, girişi tamamlayan insan manzaralanna ayıralım... Ankara'nın önde gelen hastanelerinden birinde, hasta odalan soyulmaya başlıyor. Olaylar artınca bir görevli iç anonsla uyanyor: "Sayın hastalar ve refakatçileri, hırsızlık olaylan artmıştır. Lütfen dikkatli olun!" Anonsu yapanın kim olduğunu oğrenen hırsız, telefonla tehdit ediyor: "Senden başka uyaracak kişi yok mu ulan? Ya- kalanırsam evin nafakasını sen mi vereceksin?" • • • Anadolu'dan gelen bir haber Kimi orta büyüklükteki yerleşim yerlerinde aile- ler, ev kiralannı veremeyince semt aralanndaki dük- kânları kiralamaya başladılar. Kapanan dükkânlar tek göz oda olarak 7-8 kişilik aileleri ağırlryor. • • • Cami avlusuna bebek bırakma geleneğini biliyo- ruz. Ancak dün gelen haber işin terse döndüğünü gösteriyor. 70 yaşındaki Emin Yıldınmçakar adlı yurttaş, Fatih'te bir cami avlusunda bulundu. Yakınlan, yü- rümekte zorluk çeken Yıldırımçakar'ı, belki vicdan- lı bir kişinin ellne düşer umuduyla avluya bırakıp gitmiş! • • • Izmir'den gelen haberse, soygunculann da kal- bi olduğunu ortaya koyuyordu. Arkadaş, bindiği şehirlerarası otobüsü gece yansı durduruyor. Sila- hını çekiyor. Şoförü etkisiz hale getirdikten sonra yolculara dönüyor: "Bir milyar liraya ihtiyacım var. Herkes para ha- zırlasın, alıp gideceğim." Herkes cebinden bir şey çıkanp veriyor. Sonun- da 160 milyon lira toplanıyor. Hırsız inip kaçarken "Teessüf ederim" diyor, "ihtiyacımın yansını bile vermediniz." . ••• Hatay'ın Dörtyol ilçesi Payas beldesinde yaşa- nan olay tüm Türkiye'nin gözü önünde geçti. Yıl- maz Canatar adlı esnaf, Halk Bankası'ndan 2.5 milyar kredi alıyor. ödeyemeyince faiz biniyor, 7 milyarı geçince, derdini anlatmak için bankaya si- lahlı baskın düzenliyor. Buna geleneksel tepki şu olurdu: "Almasaydı, faizi olduğunu bilmiyor muydu?" Bugün ise yurttaş şöyle bakıyor: "Vatandaşı ne hale getirdiler. Yerden göğe ka- dar haklı!" • • • Geçen gün bir üniversite öğrencisiyle sohbet ediyoruz. Okulun son günlerinde hocalan sınıfta sormuş: "Içinizde yurtdışına gitmek isteyen varmı?" 60 kişilik sınıftan 55 kişi parmak kaldırmış. Türkiye'de kalmayı yeğleyenlerden 3'ü de, "Yurt- dışında hiç tanıdığımız yok... Cesaret edemem" türünden karşılıklar vermiş. • • • Emekli bir aile yolumu kesti. Çocuklan iyi puan getirmiş. Özel üniversitelerden biri burs önermiş. "Sadece yemek bedelini siz ödeyin" demiş. Aylık yemek bedelinin 450 milyon lira olduğunu öğrenince kahrolmuşlar, soruyorlar: - Eğitimi böylesine pahalılaştırarak mı çağdaş- laşacağız? . • [email protected] Sakıp Sabancı taburcu oldu • tstanbul Haber Servisi - Bağırsak tıkanıklığı teşhisiyle tedavi gören işadamı Sakıp Sabancı dün taburcu edildi. Amerikan Hastanesi Genel Cerrahi uzmanı Prof. Dr. Aydın Alper, Sabancı'nın ilaçlı tedavi ile sağlığına kavuştuğunu ve durumunun iyi olduğunu belirtti. DGM'de şüpheli paket • tstanbul Haber Servisi - tstanbul DGM'de, cezaevi araçlarmın bulunduğu bölümde unutulan paket heyecan yarattı. Beşiktaş'taki İstanbul - DGM'de, dün cezaevi araçlarmın park ettiği bölümde bırakılan bir paketin içerisinde patlayıcı bulunabileceği olasılığma karşüık, olay yerine uzman ekipler çağnldı. Paketten, banka evraklan, küçük zarflar ve faturalar çıktığı bildirildi. 6 İdeolojiyle idarecîlîği karıştırıııanı 9 MİYASEtLKNUR Geçen yıl büyük bir olgunlukla ger- çekleştirilen Munzur Festivali, bu yıl az daha büyük olaylara yol açıyordu. İlk gün çıkan olaylara Vali Mustafa Er- kal'ın astırdığı Devlet Bahçeü'ye teşek- kür pankartı ile programa müdahalesi- nin neden olduğu öne sürüldü. Vali Er- kal, tepki toplayan pankartı kendisinin değil komitede görev alan kamu görev- lilerinin astırdığını ve tepkiler nedeniy- le bizzat talimat vererek kendisinin in- dirttiğini söyledi. Vali Mustafa Erkal, festivalin kapanışında gazetecilerin so- rulannı yanıtladı. - Sayın VaK, geçen yıl büyük bir ol- gunlukla yapılan festival maşallah elbir- Bği>1e çığnndan çıkn. Siz programa mü- dahale etmekle suçlanı\orsunuz. Neden müdahale etme gereği duydunuz? Erkal - Bakın bızım programa müda- halemiz birebir söz konusu değil. Biz bu yıl festivali belediye ile birlikte yap- mayı önerdik. Kabul edildi. Belediye, Tunceli'deki sivil kurumlann temsilcile- ri ve kamu kurumlannın temsilcileri ol- mak üzere bir komite oluşturduk. - Sizin bu komite oluşturulurken ka- mu göre\Ulerini ağuiıkta tutarak komi- tevi ele geçirdiğiniz öne sürülüyor Erkal - Elbette tutmak isteyeceğim. Ama ne karar aldıysak ortak görüş çer- çevesinde almaya çahştık. Ancak biz bir karar alıyoruz belediye başkanı 'bunu sormam lazun1 diyor. 'Ki- me soracaksın' diye sorulduğunda 'ts- tanbul'daküere' diyor ve tstanbul'daki derneklerin oluşturduğu komıteye faks çekip onay aldıktan sonra gelip onaylı- yor. Onay gelmiyorsa 'Kusura bakma- ym bu ohnaznuş' diyor. Yani bir resmi komite var bir de gayri resmi komite. - tlk kriz bazı sanatçılara ambargo koymanız nedeniyle çıkn diye biKniyor. Erkal - Biz kötü niyetli olsak öneri- len sanatçılar için direkt Emniyet'e baş- vuru yapılmasını isterdik. Bu koşulda festival süresince sahne alan birçok sa- natçı programa dahil edilmezdi. Çünkü bu sanatçılann büyük bir kısmı OHAL bölgesi dışındaki illerde bile sahne izni alamıyor. Bu konuda bir olumsuz tavır takınmadık. - Bir de sizin "Dui ve tnanç " konuhı paneli komitenin itirazuıa karşnı prog- rama akhrdığuuz ve bu panele Fermanı Altun. lzzettin Doğan ve YaşarNuri Öz- türk'üdavetetmenizeleştirühor. Bu ismv- leri sâz mi behrlediniz? Erkal - Bırilen önerdi ben de çağır- dım. Ne var bunda? - Sizin Tunceli'ye vali olarak atanaca- ğuuz duyulduğunda "MHP kontenja- nından gelen vali" olarak namınız gel- dL Siz MHP tandanslı nusınız? Erkal - Herkesin geçmişte bir çızgisi 4 Olayları dışarıdaıı gelenler çıltardı9 Munzur Festivali 'nin bitiminden sonra komite ile bir değerlendirme toplantısı yapan Tunceli'ninCHP'li Be- lediye Başkanı Hasan Korkmaz, provakasyona rağ- men olaylann kısa sürede önlendiğini ve olaylann dı- şandan gelenler tarafından çıkanldığmı söyledi. Ök gün çıkan olaylann fazla büyütülmemesi gerek- tiğini vurgulayan Hasan Korkmaz, festival sürecini şöyle değeriendirdi: "Festivalimiz her şeye karşm bü- yük bir olgunhık içinde ve başanyla gerçekleşmiştir. İlk gün yaşanan olaylar, tertip komitesindeki dernek- lerimizin bir anlık aldığı çekilme karannın kulaktan ku- lağa yanhş aksetmesi sonucunda çıkmış ve provakatör- ler olayı kullanmak istemiştir. Ancak sonuçta arkadaş- lanmızın aldığı bize göre yanlış olan karar sonradan düzeltildi ve festival programı başanyla gerçekleşti- rildi. Çünkü Tunceli halkı bizden bu festivalin yapıl- masını istiyordu. Onlarm beklentilerini boşa çıkar- mak olmazdı. Olaylan çıkaranlar kesinlikle dışandan gelenlerdi. Tunceli'deki banş ortamını ve festivalin ba- şansını çekemeyen bu gruplann artık son çırpımşıdır." vardır. Benim de öğrencilik yıllanmdan gelen bir çizgin var. Ama ben idarecil- ğime siyasi görüşümü kanştırmam. - Devlet Bahçeli'ye teşekldir pankar- tı asma gereğmi nedenduydunuz,sonuç- ta Bahçeli bu para\ı devktin kasasmdan verb, or? Bir de nsim halinde sizin MHP ba> rağı \eBahçeli'ninposterini asnğuuz yajıldı şehirde™ Erkal - MHP bayrağı ve Bahçeli'nin posteri asıldığı kasıtlı bir şekilde yayıl- dı. Teşekkür pankartını ise tertip komi- tesindeki kamu görevlisi arkadaşlar as- mış. Tepki gelince bizzat ben talimat verdim ve indirildi. - Ikinci gün şehrin meydanında asker ve poBs Sincan benzeri bir balans ayan yapü. Buna nedengerek görüldü ve oiay- lar nedeniyle kaç kişi gözalnna ahndı? Erkal - Gözaltı hıç olmadı. Dursun Paşa' run arabasına saldıranlar, polis ara- cını kurşunlayanlar dahil kimse gözal- tına alınmadı. Zaten olaylan şehir dışın- dan gelenler çıkardı. Asker ve polisin yürümesi bir tatbikattır. Ama birilerini rahatsız etmiş olabilir. Bu tatbikat ol- masa belki olaylar ikinci gün de tırman- dınlacaktı. Bunu da önlemiş olduk."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle