Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 3 AĞUSTOS 2001 CUMA
HABERLERIN DEVAMI
G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK
H Baştarafi 1. Sayfada
yoksa ona benzer bir başkası mı ya da laik kamu-
oyuna yutturmak için dışı başka içi başka bir taze
mi?
Adamların bir derdi buysa, bir başka derdi öneri-
len 15 adet parti adı arasından birini seçmek!
Dünlerini de bugünlerini de anlatmak istiyorlarsa
girişimlerine "Yutturmacı YenilikPartisi" ad\n\ versin-
ler.
Böylece, en azından neyin nesi olduklannı sergi-
leyen içten bir hareket yapmış olurlar.
Içtenlikten söz açılınca örnek olarak akla bir isim
geliyor: Bülent Annç!
Manisa Milletvekili, parti kapatıidıktan sonra Erba-
kan'la Yenilikçiler arasında gitti geldi. Hocasından
Gelenekçiler'in başına geçmek için ruhsat istedi. Er-
bakan'ın herhalde bir bildiği var ki; Arınç'a ruhsatı bı-
rakın, yüz bile vermedi.
Erdoğan şimdilerde ağzı laf eden Annç'ı sözcü ola-
rak kullanıyor. Afyon'da Erdoğan'a soru soran gaze-
tecilere, "Kendileri çalıp kendileri oynayanlann key-
fi gelsin dıye açıklama yapacak biri değildir Sayın Er-
doğan" diye sataşıyor.
Gazetecileri "edep sınırlan dışında" davranmakla
suçlayan Annç'ın, aynı demecinde siyasal edep (etik)
sınırlarını zorlayan sözlerine ne demeli?
Dün bir bugün iki; örneğin, eski partisine ve Erba-
kan'a saldıran söylemleri acaba hangi "siyasal ede-
bin sınırtarı" içinde?
"Sadece lider olarak, kurtancı olarak, kendilerini
fevkaladelik butunduğuna inanılan kişiler" diye ta-
nımladığı Erbakan'ın yüzüne bu sözleri söyleme ce-
saretini siyasal yaşamının herhangi birgününde gös-
terebildi mi?
Yoksa Arınç ve arkadaşlanndaki siyasal etik nok-
sanlığını şeytan aldı götürdü ve başkasına satama-
dan geri mi getirdi?
Ama zor
Annç, bilinen bir masalı anlatıyor: "Tayyip Erdo-
ğan 'ın siyasalyasağı yoktur" diyor ve.. ekliyor: "Par-
timizin genel başkanlığını yapacaktır".
Annç'ın temsil ettiği demokratikleşmedeki içten-
sizliğin ilk örneği işte bu noktada. Daha partinin adı,
programı vetuzüğu kesinleşmemiş; -Annç'ın açıkla-
masına göre- "partinin tüzelkişiliği kurulmaya çalışı-
lıyor".
Ama Arınç, Tayyip Erdoğan'ın genel başkanlığını
ilan etmekte beis görmüyor. Erdoğan'ın bir zaman-
lar dediği gibi. bu gibilerde demokrasi bir amaç de-
ğil, bir araç!
Ne çare, Yenilikçi takımının ilk genel seçimde oy
toplayacağı kesimleri, öteki partiler yıllardır haztriıyor.
Hükümet, hangi araştırma ve sonuç çıkarma aşa-
masındadır, bu çalışmaları yaptı mı, yapıyor mu, bi-
linmez. Ama istanbul Valiliği'nin araştırmasına göre
kentte yoksullar (en alttakiler-orta yoksul tabaka ve
üst tabaka diye) üçe ayrılıyor ve sonuç: "tabakalar
arasında geçiş neredeyse olanaksız!"
Dünya Bankası "sosyal krizin" yaratacağı tehlike-
yi gördü. 500 milyon dolarlık bir kaynağı Fak-Fuk
Fon kanalıyla "yoksul ailelere kullandıracak".
Fakat Dünya Bankası Türkiye'deki uygulama ve
uygulayıcılara o denli güvenemiyor ki, sosyal yardı-
mın VVashington merkezinin göndereceği uzman ve
yetkililerin gözetim ve denetiminde yapılmasını ön-
koşul gösteriyor.
500 milyon dolarlık yoksullara yardım... tütün ye-
rine başka ürün ekeceklere 10 milyon liracık destek...
Türkiye gibi siyasal alandan bürokrasi çarklanna
kada* devlet düzeni hantallaşmış bir ülkede... Bu
yardımların düzgün dağıtılacagına...
Ekonomik tablo düzelmedikçe dışardan gelen
maddi çabalarla toplumsal sıkıntıların ortadan kal-
kacağına inanabilir misiniz?
Zor, zor, zor!
Yağış ve
seller olağan
tstanbul Haber Ser-
visi-Türkıye'nın çeşit-
li yerlerinde önceki
gün yaşanan sel \e yıl-
dırımların normal ol-
duğu belirtildi. İstan-
bul Teknik Üniversite-
si Meteoroloji Miihen-
disliği Bölümü'nden
Doç. Mikdat Kadıoğlu.
Türkiye'de meteoroîo-
jinin yeterince geliş-
mediği için bu tür doğa
olaylannm anı gibi al-
gılandığını söyledı. lz-
mir ve Göğnük'te ya-
şanan sel. Düzce'deki
yıldınm. halkın iklim
değişikliği yorumları-
na neden oldu. Mikdat
Kadıoğlu. Türkiye'de
önceden bilgilendirnıe
olmaması yüzünden bu
tür hava olaylannın
normal dışı olarak al-
gılandığına dikkat çe-
kerek şu bilgilen \ erdi:
"Doğru dürüst tekno-
loji olsa, Ege DenizTnde
yaşanan firtına ve İz-
mir'e vuran sel konu-
sunda halk uyanlabilir-
di. Deniz üzerindeki fir-
tma normaldi. Türki-
ye'de meteoroloji geliş-
memiş. çok politize
edilmiş bir kururo. Oy-
sa teknik bir kurum ol-
ması lazun. Bu tür ha-
% a olaylan eski yülarda
da oluyordu, olmaya da
devam edecek." Kadı-
oğlu. iklim değişikliği-
nin ise olmayan bir şe-
yi getirmeyeceğini, sa-
dece olaylann şiddetini
arttıracağını da ifade
etti.
Meteoroloji Genel
Müdürlüğü yetkilileri
ise lzmir'deki yağışın
türünü "kararsızhk"
olarak isünlendirdiler.
Yetkililer, "Bunlarçok
kısa sûrede yağış bıra-
kan bir türdür" dedi-
ler. Bu arada Meteoro-
loji Müdürlüğü'nün
verdiği bilgiye göre,
bugün Biga ve Göller
yöresi yağışlı olacak.
Önümüzdeki hafta ise
Iç Anadolu Bölge-
si' nde mevsim normal-
lerinde geçecek, ku-
zeybatıda ise mevsim
normallerinin üstüne
çıkacak.
Eroinde Türkiye bağlantısı
• Ekonomi Servisi - Polonya polısı. Türkiye'den
çıkıp Polonya. Almanya ve Hollanda'ya
uzandığı iddia edilen uluslararası bir eroin
kaçakçılığı ağının çökertildiğini açıkladı.
Önceki gün bir açıklama yapan Polonya polisi,
başkent Varşo\a'nın 135 kilometre uzağındaki
Lodz kentinde. elebaşının Cino lakaplı 29
yaşındaki Türk \atandaşı Mehmet S. olduğu
belirtilen bir grubun eroin kaçakçılığı yaptığı
iddiasıyla göz altına alındığını bildirdi. Mehmet
S.'nin uyuşturucudan elde edilen parayı
Lodz'daki bir restoranlar zincirinde akladığı
düşünülüyor.
Yardım9
utancıH Baştarafi 1. Sayfada
Türkiye 'de Dünya Ban-
kası'nın finanse ettiği
Sosyal Riski Azaltma
Projesi (SRMP) için sü-
ren görüşmelerin bu ay
sonuçlanacağı bildirildi.
Proje kapsamındaki 500
milyon dolarlık kredinin
100 milyon dolannın doğ-
rudan Sosyal Yardımlaş-
ma ve Dayanışmayı Teş-
vik Fonu'na aktanlacak.
Kredinin 125 milyon do-
larlık bölümünün yerel
inisiyatiflere aktanlacağı,
25 milyon dolarla da Dün-
ya Bankası'nın kredi ko-
şulu olarak Türkiye'nin
sosyal yardım sisteminin
yeniden yapılandınlması
öngörülüyor.
Kredinin 250 milyon
dolarlık bölümü, şartlı na-
kit yardımı olarak eğitim
ve sağhk gibi alanlarda
kullanılacak.
Dünya Bankası'ndan
alınacak kredinin "hibe"
olarak gösterilmesine iliş-
kin rahatsızlık Bakanlar
Kurulu'nda da dile geti-
rildi.
Devlet Bakanı Gemi-
ci'nin, Dünya Banka-
sı'yla proje görüşmele-
ri sona ermeden açıklama
yapılması, faiziyle ödene-
cek kredinin "hibe" ola-
rak sunulmasından rahat-
sız olduğu öğrenildi. Ge-
mici bu rahatsızlığını dün
görüştüğü Dünya Banka-
sı Türkiye Temsilcisi A-
jay Chhibber'a da iletti.
Devletin kendi imkân-
lan ile birçok sosyal yar-
dımı yürüttüğünü belirten
Gemici proje ile ilgili ola-
rak şunlan söyledi:
"Biz bu tür yardunlan
sosyal devlet olmanın bir
gereğjolarak yerine getiri-
Prof. Dr.Oyan veSamiEvrenden tepki:
Kredi reddedilmeli:
ANKARA(CumhuriyetBürosu)-
Kamuoyuna "hibe'' olarak sunulan
Dünya Bankası kredisine Prof. Dr.
Oğuz Oyan ve KESK Genel Başka-
| nı Sami Evren de tepki gösterdi. Oy-
!
an, hızla "Afrikahlaşünlan" Türki-
ye'nin, bu krediyi reddetmesi ve 1MF
ile Dünya Bankası yörüngesinden
çıkması gerektiğini belirtirken
i KESK Genel Başkanı Evren, verilen
kredilerin borç yükünü artnrdığına
dikkat çekti.
Türkiye üzerinde oynanan oyunla-
ra işaret eden Prof. Dr. Oyan, "Son 2
ydda 70 milyar dolarlık ulusal geür
t kgybına uğratüldan bir ülkeye 500
: mfiyondolaıi&karşıiıksızbueolma-
< yanbirkredi\werekyolaçnkian>'ok-
t sufluk paüamasmı daha az görünür
kümak isteyen Dünya Bankası ve
: IMFnin bu kredisini abnak Türkiye
I açeındanonurkınadır.Henıucuze-
mek,\asıfsız ürün cennetiolarak hem
de Baü'ya süreldi el açan, diknen bir
ülkegörüntiisü\vrüerekTürki}«hE-
la Afrikalılaştınlmaktadır*' değerlen-
dirmesinde bulundu. Oyan, mevcut
programınu
sosyaldev1etiyoket'' ta-
limatı verdiğini, gelir dağılımuım ise
asıl sosyal devlet oluşturularak dü-
zeltilebileceğini vurguladı.
KESK Genel Başkanı Sami Evren
de uygulanan IMF ve Dünya Banka-
sı politikalannın ülkeyi bu hale ge-
tirdiğiai söyledi. Sosyal yardım adı
altında gönderilen kredilerin de dış
borç oranını yükselteceğini vurgu-
layan Evren, "Bu çözüm değiL
Sonuçta tüm çauşanlaruu hlm top-
lumun yükü artrv or. Üreünıeve istih-
dama dayab politikalar oluşturul-
mau. Ancak IMF' ye tesfim ohnuş bir
iktidardan böyle bir uygulama bek-
le>eme>iz" dedi.
yoruz. Gelen krediyi de bu
çerçevede değerlendirir-
sek, yapıhnakta olan yar-
dımlara belli bir ivme ka-
zandıracağını söyleyebili-
riz. Bu kuruluştan kay-
naklar tabii ki kredi ola-
rak gehnektedir. Türkiye
tarafından geri ödenecek-
tir. Bunun üzerinde farkh
bir şekilde düşünüp tarûş-
mak anlamsız."
Milli Eğitim Bakanlığı
ile 1 milyon 50 bin öğren-
cinin okul gereksinmele-
rinin karşılanması için or-
tak çalışma yaptıklannı
belirten Gemici, sosyal
patlama, risk, kriz gibi öz-
lerin tartışılmasını doğru
bulmadığmı söyledi.
Bu tartışmaların Türki-
ye'nin içinde bulunduğu
krizi daha da derinleştir-
diğini savunan Gemici,
"Türkiye'nin bu sakmo-
lan da aşacağını düşün-
mekte\ inı. Dünya Banka-
sı'nın bu krizlehn aşüma-
sında bize destek olan bir
kurum. Dünya Bankasu
Breziha. Ekvador, .\rjan-
tin'den sonra Türkiye'ye
deyardım kredisi veriyor"
diye konuştu.
CHP Ekonomi Masası iç borç stohınun GSMH'ye oranının îehlikeli boyutlara ulaştığını belirtti:
Devletivergiatma borç a/politikası çökertti
Ekonomi Servisi- CHP Ekono-
mi Masası, hükümetin '\trgi al-
ma borç al' politikasmın devleti,
faiz giderlerini ödeyemez duru-
ma, yani Cumhuriyet tarihinde
ilk kez 'mali acze' düşüreceği
uyansını yaptı. Hükümetin izle-
diği politikalar sonucu, 2001 yı-
lı sonunda 'İç Borç Stokunun
Gayn Safı Milh' Hasuaya oranı-
nın' yüzde 65 'in üzerine çıkma-
sının kaçınılmaz olacağı vurgu-
landı.
CHP Ekonomi Masası tarafin-
dan hazırlanan bültende, "Ranti-
yenin hükümederi adeta tesüm
aldığı" ifade edilerek 2000 yılın-
da sanayi kuruluşlannın da üret-
mek yerine faiz gelirlerine yönel-
diğine dikkat çekildi.
Bültende, büyük sanayi kuru-
luşlannın çoğunun "gerçek sa-
nayici olmak yerine sanal sana-
yicihgi yeğledikleri" vurgulan-
dı. Bu sonucun hükümetin "re-
el ekonomiyi, üretimi, yatuınn
dışlayan poBtikalaruun doğal so-
orçlar m
Yıllar IçBOTçStoku IçBorçStoku Stok/G.S.M.H
Katr. TL Mılyar Dolar Yüzde (%) 71
1985
1990
1995
1996
1997
1998
1999
2000
<G.ftes)
0.007
0.057
1.36
3.15
6.28
11.61
22.92
51.60
12.15
19.53
22.87
- 29.29
- 30.69
- 37.14
42.44
76.44
19.7 - C
14.4
17.3 - i
21.0
21.4
21.9
29.3
- - 41.0
2001
12.Tem 92.10 Î J Ö . 8 5 65.0
(Yıl sonu)
Not 2000 yrt /ç Borç Stoku Resm değen 36 42 katnlyon tl.dır Hannenn Kamü bantefanna mevcut
olan borçlan dahıl eöılerek "Gayn Resmt İç Borç Stoku' ratamt elde edttmtştır
Not 12 Teenmuz 2001 İç Borç Stok değen Hazıne Musteşan açıklamasıdır
nucu" olduğu belirtildi.
Çiftçi gelirlerinde yılın ilk 6
aymda yüzde 32.1 oranında ka-
yıp yaşandığına işaret edilen bül-
tende aynca hükümetin 'IMFta-
timaüanna uyarak' 93 dolar dü-
zeyinde tuttuğu asgari ücretin
ABD'de 1386, Italya'da 1092, Is-
panya'da 460 ve Yunanistan'da
da 444 dolar olduğu kaydedildi.
Batık bankalann Hazine'yi
şimdiden asgari 20 milyar dolar
zarara uğrattığı vurgulanarak bu
durumda hükümetin uygulama-
lannın önemli rol oynadığına
dikkat çekildi. CHP Ekonomi
Masası, 1980 yılı başmda sıfıra
yakın olan iç borç stokunun 2000
yılı sonunda resmi rakamlara gö-
re 36.4 katrilyon lira, kamu ban-
kalan görev zararlan karşılığı ay-
nlan Hazine borcu da dahil edi-
lince ise 51.6 katrilyon liraya var-
dığını, 2001 yılının ilk altı ayının
sonunda ise 90.3 katrilyon liraya
fırladığını ifade etti.
Raporda. iç borç stokunun
GSMH içindeki payının düşürül-
mesi için doğru iktisat poli-
tikalannın uygulanması, 'borç al-
ma, vergi al' politikasına geçil-
mesi, reel ekonominin geliştiril-
mesine öncelik verilmesi,
hükümetin piyaslara, emek ve
üretici kesimlere güvenmesi, yol-
suzluklann önü ahnarak hesap
sorulması gerektiği kaydedildi.
Irtica temizliği
I Baştarafi 1. Sayfada
nı olarak görevlendirildiği belirtiliyor.
1. Ordu Komutanı Orgeneral NecdetTi-
mur ile Harp Akademileri Komutanı Or-
general Nahit Şenoğul da emekliye aynl-
dılar. Kara Kuvvetleri Komutanlığı 6. Ko-
lordu Komutanı Oktar Ataman korgene-
rallikten orgeneralliğe, Deniz Kuvvetleri
Komutanlığı Kuzey Deniz Saha Komuta-
nı Koramiral Özden Örnek de oramiralli-
ğe terfi etti. YAŞ'ın dünkü bölümünde
aynca korgeneralliğe terfi edecek tümge-
nerallerle, tümgeneralliğe terfi edecek
tuğgenerallerin durumu görüşüldü.
YAŞ üyelerinin eşleri
yemekte buluştu
Yüksek Askeri Şûra (YAŞ)
üyelerinin eşleri, dün öğle
yemeğinde bir araya geldi.
Arjantin Caddesi'ndeki
Budakaltı Cafe'deki yemeği,
Milli Savunma Bakanı
Sabahattin
Çakmakoğlu'nun eşi
Nurten Çakmakoğlu verdi.
Başbakan Bülent Ece\ifin
eşi Rahşan Ecevit'i yemeğe
getişinde, Nurten
Çakmakoğlu karşüadı.
(Fotoğraf: AA)
G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafi 1. Sayfada . , • • •
mardan giriyor:
"Yoksul ailelere 500 milyon dolarlık yardım ya-
pacağız!"
Geldiğimiz noktanın bir başka özeti bu. Milyon-
larca aile, yoksulluk yardımı alacak noktaya geldi.
Yeri geldikçe-gelmedikçe vurguladığımız gibi
Türkiye'nin bu tür, bir öğünlük yardımlaria avunmak
yerine, muhtaç duruma düşmeyeceği stratejiler
çizmesi gerekiyor.
Bugünü, girişi tamamlayan insan manzaralanna
ayıralım...
Ankara'nın önde gelen hastanelerinden birinde,
hasta odalan soyulmaya başlıyor. Olaylar artınca
bir görevli iç anonsla uyanyor:
"Sayın hastalar ve refakatçileri, hırsızlık olaylan
artmıştır. Lütfen dikkatli olun!"
Anonsu yapanın kim olduğunu oğrenen hırsız,
telefonla tehdit ediyor:
"Senden başka uyaracak kişi yok mu ulan? Ya-
kalanırsam evin nafakasını sen mi vereceksin?"
• • •
Anadolu'dan gelen bir haber
Kimi orta büyüklükteki yerleşim yerlerinde aile-
ler, ev kiralannı veremeyince semt aralanndaki dük-
kânları kiralamaya başladılar. Kapanan dükkânlar
tek göz oda olarak 7-8 kişilik aileleri ağırlryor.
• • •
Cami avlusuna bebek bırakma geleneğini biliyo-
ruz. Ancak dün gelen haber işin terse döndüğünü
gösteriyor.
70 yaşındaki Emin Yıldınmçakar adlı yurttaş,
Fatih'te bir cami avlusunda bulundu. Yakınlan, yü-
rümekte zorluk çeken Yıldırımçakar'ı, belki vicdan-
lı bir kişinin ellne düşer umuduyla avluya bırakıp
gitmiş!
• • •
Izmir'den gelen haberse, soygunculann da kal-
bi olduğunu ortaya koyuyordu. Arkadaş, bindiği
şehirlerarası otobüsü gece yansı durduruyor. Sila-
hını çekiyor. Şoförü etkisiz hale getirdikten sonra
yolculara dönüyor:
"Bir milyar liraya ihtiyacım var. Herkes para ha-
zırlasın, alıp gideceğim."
Herkes cebinden bir şey çıkanp veriyor. Sonun-
da 160 milyon lira toplanıyor. Hırsız inip kaçarken
"Teessüf ederim" diyor, "ihtiyacımın yansını bile
vermediniz."
. •••
Hatay'ın Dörtyol ilçesi Payas beldesinde yaşa-
nan olay tüm Türkiye'nin gözü önünde geçti. Yıl-
maz Canatar adlı esnaf, Halk Bankası'ndan 2.5
milyar kredi alıyor. ödeyemeyince faiz biniyor, 7
milyarı geçince, derdini anlatmak için bankaya si-
lahlı baskın düzenliyor.
Buna geleneksel tepki şu olurdu:
"Almasaydı, faizi olduğunu bilmiyor muydu?"
Bugün ise yurttaş şöyle bakıyor:
"Vatandaşı ne hale getirdiler. Yerden göğe ka-
dar haklı!"
• • •
Geçen gün bir üniversite öğrencisiyle sohbet
ediyoruz. Okulun son günlerinde hocalan sınıfta
sormuş:
"Içinizde yurtdışına gitmek isteyen varmı?"
60 kişilik sınıftan 55 kişi parmak kaldırmış.
Türkiye'de kalmayı yeğleyenlerden 3'ü de, "Yurt-
dışında hiç tanıdığımız yok... Cesaret edemem"
türünden karşılıklar vermiş.
• • •
Emekli bir aile yolumu kesti. Çocuklan iyi puan
getirmiş. Özel üniversitelerden biri burs önermiş.
"Sadece yemek bedelini siz ödeyin" demiş.
Aylık yemek bedelinin 450 milyon lira olduğunu
öğrenince kahrolmuşlar, soruyorlar:
- Eğitimi böylesine pahalılaştırarak mı çağdaş-
laşacağız? . •
[email protected]
Sakıp Sabancı taburcu oldu
• tstanbul Haber Servisi - Bağırsak tıkanıklığı
teşhisiyle tedavi gören işadamı Sakıp Sabancı
dün taburcu edildi. Amerikan Hastanesi Genel
Cerrahi uzmanı Prof. Dr. Aydın Alper,
Sabancı'nın ilaçlı tedavi ile sağlığına
kavuştuğunu ve durumunun iyi olduğunu belirtti.
DGM'de şüpheli paket
• tstanbul Haber Servisi - tstanbul DGM'de,
cezaevi araçlarmın bulunduğu bölümde unutulan
paket heyecan yarattı. Beşiktaş'taki İstanbul -
DGM'de, dün cezaevi araçlarmın park ettiği
bölümde bırakılan bir paketin içerisinde patlayıcı
bulunabileceği olasılığma karşüık, olay yerine
uzman ekipler çağnldı. Paketten, banka evraklan,
küçük zarflar ve faturalar çıktığı bildirildi.
6
İdeolojiyle idarecîlîği karıştırıııanı
9
MİYASEtLKNUR
Geçen yıl büyük bir olgunlukla ger-
çekleştirilen Munzur Festivali, bu yıl az
daha büyük olaylara yol açıyordu. İlk
gün çıkan olaylara Vali Mustafa Er-
kal'ın astırdığı Devlet Bahçeü'ye teşek-
kür pankartı ile programa müdahalesi-
nin neden olduğu öne sürüldü. Vali Er-
kal, tepki toplayan pankartı kendisinin
değil komitede görev alan kamu görev-
lilerinin astırdığını ve tepkiler nedeniy-
le bizzat talimat vererek kendisinin in-
dirttiğini söyledi. Vali Mustafa Erkal,
festivalin kapanışında gazetecilerin so-
rulannı yanıtladı.
- Sayın VaK, geçen yıl büyük bir ol-
gunlukla yapılan festival maşallah elbir-
Bği>1e çığnndan çıkn. Siz programa mü-
dahale etmekle suçlanı\orsunuz. Neden
müdahale etme gereği duydunuz?
Erkal - Bakın bızım programa müda-
halemiz birebir söz konusu değil. Biz
bu yıl festivali belediye ile birlikte yap-
mayı önerdik. Kabul edildi. Belediye,
Tunceli'deki sivil kurumlann temsilcile-
ri ve kamu kurumlannın temsilcileri ol-
mak üzere bir komite oluşturduk.
- Sizin bu komite oluşturulurken ka-
mu göre\Ulerini ağuiıkta tutarak komi-
tevi ele geçirdiğiniz öne sürülüyor
Erkal - Elbette tutmak isteyeceğim.
Ama ne karar aldıysak ortak görüş çer-
çevesinde almaya çahştık.
Ancak biz bir karar alıyoruz belediye
başkanı 'bunu sormam lazun1
diyor. 'Ki-
me soracaksın' diye sorulduğunda 'ts-
tanbul'daküere' diyor ve tstanbul'daki
derneklerin oluşturduğu komıteye faks
çekip onay aldıktan sonra gelip onaylı-
yor. Onay gelmiyorsa 'Kusura bakma-
ym bu ohnaznuş' diyor. Yani bir resmi
komite var bir de gayri resmi komite.
- tlk kriz bazı sanatçılara ambargo
koymanız nedeniyle çıkn diye biKniyor.
Erkal - Biz kötü niyetli olsak öneri-
len sanatçılar için direkt Emniyet'e baş-
vuru yapılmasını isterdik. Bu koşulda
festival süresince sahne alan birçok sa-
natçı programa dahil edilmezdi. Çünkü
bu sanatçılann büyük bir kısmı OHAL
bölgesi dışındaki illerde bile sahne izni
alamıyor. Bu konuda bir olumsuz tavır
takınmadık.
- Bir de sizin "Dui ve tnanç " konuhı
paneli komitenin itirazuıa karşnı prog-
rama akhrdığuuz ve bu panele Fermanı
Altun. lzzettin Doğan ve YaşarNuri Öz-
türk'üdavetetmenizeleştirühor. Bu ismv-
leri sâz mi behrlediniz?
Erkal - Bırilen önerdi ben de çağır-
dım. Ne var bunda?
- Sizin Tunceli'ye vali olarak atanaca-
ğuuz duyulduğunda "MHP kontenja-
nından gelen vali" olarak namınız gel-
dL Siz MHP tandanslı nusınız?
Erkal - Herkesin geçmişte bir çızgisi
4
Olayları dışarıdaıı gelenler çıltardı9
Munzur Festivali 'nin bitiminden sonra komite ile bir
değerlendirme toplantısı yapan Tunceli'ninCHP'li Be-
lediye Başkanı Hasan Korkmaz, provakasyona rağ-
men olaylann kısa sürede önlendiğini ve olaylann dı-
şandan gelenler tarafından çıkanldığmı söyledi.
Ök gün çıkan olaylann fazla büyütülmemesi gerek-
tiğini vurgulayan Hasan Korkmaz, festival sürecini
şöyle değeriendirdi: "Festivalimiz her şeye karşm bü-
yük bir olgunhık içinde ve başanyla gerçekleşmiştir.
İlk gün yaşanan olaylar, tertip komitesindeki dernek-
lerimizin bir anlık aldığı çekilme karannın kulaktan ku-
lağa yanhş aksetmesi sonucunda çıkmış ve provakatör-
ler olayı kullanmak istemiştir. Ancak sonuçta arkadaş-
lanmızın aldığı bize göre yanlış olan karar sonradan
düzeltildi ve festival programı başanyla gerçekleşti-
rildi. Çünkü Tunceli halkı bizden bu festivalin yapıl-
masını istiyordu. Onlarm beklentilerini boşa çıkar-
mak olmazdı. Olaylan çıkaranlar kesinlikle dışandan
gelenlerdi. Tunceli'deki banş ortamını ve festivalin ba-
şansını çekemeyen bu gruplann artık son çırpımşıdır."
vardır. Benim de öğrencilik yıllanmdan
gelen bir çizgin var. Ama ben idarecil-
ğime siyasi görüşümü kanştırmam.
- Devlet Bahçeli'ye teşekldir pankar-
tı asma gereğmi nedenduydunuz,sonuç-
ta Bahçeli bu para\ı devktin kasasmdan
verb, or? Bir de nsim halinde sizin MHP
ba> rağı \eBahçeli'ninposterini asnğuuz
yajıldı şehirde™
Erkal - MHP bayrağı ve Bahçeli'nin
posteri asıldığı kasıtlı bir şekilde yayıl-
dı. Teşekkür pankartını ise tertip komi-
tesindeki kamu görevlisi arkadaşlar as-
mış. Tepki gelince bizzat ben talimat
verdim ve indirildi.
- Ikinci gün şehrin meydanında asker
ve poBs Sincan benzeri bir balans ayan
yapü. Buna nedengerek görüldü ve oiay-
lar nedeniyle kaç kişi gözalnna ahndı?
Erkal - Gözaltı hıç olmadı. Dursun
Paşa' run arabasına saldıranlar, polis ara-
cını kurşunlayanlar dahil kimse gözal-
tına alınmadı. Zaten olaylan şehir dışın-
dan gelenler çıkardı. Asker ve polisin
yürümesi bir tatbikattır. Ama birilerini
rahatsız etmiş olabilir. Bu tatbikat ol-
masa belki olaylar ikinci gün de tırman-
dınlacaktı. Bunu da önlemiş olduk."