25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 3 AĞUSTOS 2001 CUMA 14 LJri. kultur(a cumhuriyet.com.tr Sanatçılar da muaf olmalı' Güleryüz'den harç puluna tepki Kûltür Senisi - 1 Ağustos'tan itibaren başlanan ' Yurtdışı Çıkış Harç Pulu' ıle Türk vatandaşlarından 50 dolar alınması karanna UPSD Başkanı Mehmet Gûieryüz tepki gösterdi. Uluslararası Plasük Sanatlar Derneği Başkanı Güleryüz, muaf listesinde sanatçılann yer almamasından rahatsızlık duyduğunu belirttı. Sanat dünyasından insanlann pasaportlanndakı sanatçı kimliğiyle yurtdışına çıkış yapabilmelerini ve bu durumun bir an önce gözden geçirilmesini talep etti. Güleryüz. yurtdışında Türkiye'yi onurlu bir şekilde sergı. panel, kongre, bıenal gıbi alanlarda temsil eden sanatçılann bu külfetı hak etmediğini vurguladı. Muaf listesinde yer alanlar arasında ise hacca ilk gidenler. yurtdışında eğitim gören öğrencıler ve sporcular bulunuyor. konseri Türkve Yunan 270 sanatçuun bir araya geleceği konserin solisti İdil Biret olacak. Kültür Servisi - Türk ve Yunan sanat- çılann katılacağı "BüyûkKonser" bugün saat 21.00'de Efes Antik Tiyatro'da ger- çekleşecek. Istanbul Filarmoni Derneği, İstanbul Filarmoni Vakfı ve Selçuk Bele- diyesi işbirliğiyle düzenlenen Büyük Kon- ser'de, Bilkent Senfoni Orkestrası, Yuna- nistan Selanik Senfoni Orkestrası, Sela- nik Çokseslı Korosu ve Sayar Nova Ko- rosu'ndan 270 sanatçı bir araya gelecek. Şefler Erol Erdinç, Vıron Fidedjis ve MeriKonstantinidu'nun yöneteceği kon- serde Ulvi Cemal Erkin'in "Köçekçe", Manefis Kalomiris ın "Korolu Senfonisi" de yer alacak. Konseri Kültür Bakanı ts- temihan Talay ile Yunanistan Kültür Ba- kanı Euangelos Venizelos, Selanik Bele- diye Başkanı Nikolaos Makrandokakis ve Rum Patriği Barthetomeos'un da izle- mesi bekleniyor. 12 kişi arasına girdi Sim Tokyürek La Scala'ya seçildi Kültür Senisi - Genç Türk sanatçı Sim Tokyürek, 200 adayın arasından sıynlarak La Scala Operası'na girmeye hak kazandı. Tokyürek, 19 Temmuz 2001 tarihinde üçüncü aşaması tamamlanan sınavdan sonra seçilen 12 kişi arasına girdi. Değerlendirmeler soprano Gena Dimitrova, Leyla Gencer ve Ricardo Muti tarafından yapıldı. 1971 Ankara doğumlu Sim Tokyürek, 1989-1996 yıllannda Ankara Devlet Konservatuvan'nda opera eğitimi gördü. Ankara Devlet Opera ve Balesi'nde koro sanatçısı olarak başlayan Koryürek, kısa sürede solist sanatçı oldu. 1997'de Fransa'nm Toulouse kentinde yapılan uluslararası opera yanşmasmda birincilik ödülünü kazandı. Aynı yıl TOBAV (Tiyatro Opera Bale Vakfı) tarafından yılın en başanlı solisti seçildi. Bestelerine Türk müziğini de katan Kamran înce'nin yeni albümü Universal'dan çıkıyor Her yapıtuı ayrı öyküsü varNENA ÇALtDİS İTÜ'nün Maçka kampusundaki la- bırent gibi koridorlannda. üzennde Prof. Dr. Kamran İnce yazan odaya giriyoruz. Güzel manzarah. ama loş oda tıpkı înce'nin müziği gibi mini- malist ve heyecan verici bir tarzda dö- şenmış. Înce'nin 1994 yılında ABD'de çıkan 'Present Music' albümü Unı- versal etiketi ile piyasaya çıkacak. 1992 yılına kadar yaptığı çalışmala- n kapsayan bu albümün gecikme ne- denını İnce, sadece o dönemler ça- lıştığı şirketın Türkiye'yi kapsayan bir dağıtım ağına sahip olmamasınabağ- lıyor. Sanatçı albümünde yer alan Waves of Talya parçasıyla 2000 yılı- nın haziran ayında 20. yüzyılda ya- şayan besteciler arasında En İyiOda Müziği Eseri dalında ödüllendıril- mıştı. - Bestelerinizde tarihi tenıalar ön planda. Bu albümde neyin hikâyesi sakh? LNCE - Her eserim farklı bir şeyi anlatıyor. Waves of Talya'da çocuk- luğumun geçtiğı ve çok sevdığim bir yer olan Antalya'nın sırn sakh. Ge- ce Pasajında lskandınavya ile Ege ge- celerinin kanşımı olan o büyülü ge- celeri anlattım. Ayncaçekiç sesleriy- le başlayan ve bir heykeltıraşın ese- rinı nasıl oyup şekıllendırdikten son- ra tekrartaşa dönüştüğünü aktaran bir başka eserim var. Soyuttan başlayıp somuta giden bir ilışki anlatıhyor. netmen StevenSpielberg'e dinletece- ğim. Zevkli bir çahşmaydı. - Bir opera projeniz vardı. O şu an hangi aşamada? İNCE- Henüzbirkonubulamadım. Konu olmadan bu projeyi bir yerle- re oturtmanın imkânı yok. -Türkiye'deki müzikkalitesini na- sıl buluyorsunuz? İNCE - Zamanımın büyük bir bö- lümü ABD'de geçiyor. Türkiye'de sadece 15 hafta bulunuyorum ve yap- tığım genel gözlemlerim olumlu. Şu an bağh olduğum şirketim kendi pro- jelerini üretmeye başladı, bu önem- li bir şey. Orkestralarda kaütelileşme başladı. Türkiye'de değişik projeler için büyük bir açlık var. ( Llk kez Şarkıcı filminde senkronize çalıştun, Hollywood filmlerinde olduğu gibi. Gelecek yıl muhtemelen Yedikule Zindanlan'nda İstanbul modern müzik festivali gibi bir şey yapmayı düşünüyoruz. Eylülde açılacak îspanyol mimar Santiego Kalavatra Müzesi için hazırladığım bir parça var.' Tarih ve mimariyle ilgfleniyor - İnsanlar çalışmalarınızı dinler- ken farkh bir yerlere gidiyor. Bunun sırn nedir? İNCE - Tabiı kı geçmişımde. Bu- nun yanı sıra ikı kültürlü olmamınba- na verdiği büyük bir avantaj var. An- nem Amerikalı, babam Türk. Türki- ye'de büyüdüm, kontraslan çok sev- dim. tutkularım \e Roma'da yaşa- mışlığımın bana verdiği bazı şeyler var. Türkıye'den aynlmadan önce Türkçede. sonra da müzıkte bir mil- hyetçıhk oluşmaya başladı. Bu tarz bana uymadığı için Amerika'ya gıt- tim. Bu bir nevi kaçıştı ve soyut ça- hşmalara yöneldim. 1990 yılında kendi köklenme dönme karan al- dım. - Bu dönüşü neye bağüyorsunuz? tNCE-Kendi gelişimimle ilgili bir şey. O doğal süreçle de buraya dön- düm. Italya'nın bu dönüşe belki et- kisi var. - Eserlerinizde mimarivetarihiöğe- ler ön planda. Daha önceki çalışma- lartnıza baknğnmzdaiseepikboyut_. tNCE - Tarih ve mimariyle ilgile- nıyorum. Fakat bu duygusal, bilim- sel değil. Roma'nın kubbeleri ile İs- tanbul'un kubbelerini düşünmeye başladım. Hem Müslüman hem Hı- ristiyan dünyasının yapılannm şe- killerine baktım. Anadolu'da büyü- müş medeniyetlerin yaptıklan ilgimi çekti. Kubbeler, kemerler, çizgiler, tüm bunlar için büyük veya epik bir şey- ler hissediyorsam bunu yansıtmalı- yım. Bu albümüm. ikisinin ortasm- da bir yerde diyebilirim. Albümde akustik enstrümanlan kanşttrdım. tçinde rock'tan valse kadar uzanan bir yelpaze sunuyorum insanlara. Vals be- nim için bir süreliğine özgürlüğün temsilcisiydi. Nedense artık değil. - Şinıdiözgürlüğü ne temsil ediyor? İNCE -Galiba en son yaptığım şey. Yani, enstrümancılar çaldıklan eser- leri çalarken onlara parçayı sözsüz söyletiyorum. Bu, sözlerle ifade edi- lecek bir şey değil, dinlemek gerek. Müziğini Spielberg'e dinktecek - Film müzikleriyle ilgjliçalışmala- nnız da var. Yeni projeniz var mı? tNCE - Eylülde vizyona girmesi beklenen 'Şarkıcı' fılminin müzikle- rini yaptım. Yeşim Salkım başrolle- rini paylaşıyor. Fihn 1950'lerin son- lannda geçen bir şarkıcının yaşamı- nı konu ediyor. tlk kez bu filmde senkronize çalıştım, Hollyvvood film- lerinde olduğu gibi. Bu yönden de- ğişik bir çalışma olduğunu söyleye- bilirim. Bu filmin müziklerini yö- 'Dfinya müziği yaptyonım' - Sizin bu tür projeleriniz var mı? tNCE - Gelecek yıl istanbul mo- dern müzik festivali gibi bir şey yap- mayı düşünüyoruz. Muhtemelen Ye- dikule Zindanlan'nda gerçekleşe- cek. Orijinal bir fikir ve başanlı ola- cağını düşünüyoruz. Aynca sipariş al- dığım 4-5 çalışma var. Eylülde açı- lacak İspanyol mimar Santiego Ka- lavatra Müzesi için hazırladığım bir parça var. - Çoğunlukla sipariş beste üzerine çanşıyorsunuz. Bu tarzuı size katktsı nedir? tNCE -1985 yıhndan bu yana ıs- marlama besteler üzerine çalışıyo- rum. Ismarlama parçalann büyük bir keyfi var ve bu tarz çalışma beni çok kamçılıyor. Hayal gücümü genişle- tiyor. İnsanlar müziğimi biliyor ve benden var olan hikâyenin devamı- m getirmemi istiyor. -Çağdaşmüziğin21.\üz>Tİdakigi- disi hangi yönde? İNCE - Eskisi gibi değil. Eskiden usta ve çırak ilişkisi vardı. Artık önü- müzde iletişimin hızı ile dünya mü- ziği var. Çift kültürüm ve dünya mü- ziğini göz önünde bulundurarak ya- rattığım bir imzam var. Önemli olan da bu. Bestelerime Türk müziğinden bir şeyler katarak dünya müziği ya- pıyorum. Federal Ticaret Komisyonu'ndan üç tenorun eserlerinin dağıtunına geçici çözüm bulundu. Warner ve Vivendi aıılaştı Kültür Senisi - Amerika'daki Federal Ticaret Komısyonu, 31 Temmuz Salı günü. önde gelen müzik dağıtım şirketlerinden \Varner Communications Inc. ve Vîvendi UıüversaTın dünyaca tanınmış üç tenor Placido Domingo, Luciano Pavarotti ve Jose Carreras'ın ortaklaşa doldurduklan kayıtlann dağıtımı konusundaki anlaşmazhklannın geçici bir anlaşmayla çözümlendiğini açıkladı. Böylece bir süredir Amerikan müzik devi Warner ve Fransız Vivendi Universal'e bağh şirketlerin üç efsane tenorun ortak kayıtlannın plak. CD, kaset ve videolannın -buna üçlünün 1994 Dünya Futbol Kupası Finalleri için yaptıklan kayıt da dahil- gelecek 4 yıl için dağıtım haklan konusundaki kıyasıya rekabetleri de bu anlaşmayla durulmuş oldu. Buna göre Warner, Amerika dağıtımını üstlenirken Vivendi'ye bağlı PolyGram Music Group'ta Avrupa dağıtım haklannı üstlenecekler. Komisyon tarafından konuyla ilgili son karar 30 Ağustos'ta verilecek. THOMPSON KOMEDİÖDÜLÜ SPONSORUNU ELEŞTİRDİ Boykota çağrıKültür Servisi- Oscar ödül- lü Ingiliz aktrist Emma Thompson, 31 Temmuz Sa- lı günü, tüm sanatçıları, Edinburgh Fringe Festivali kapsamında 20 yıldır da- ğıtılan ve stand-up, ko- medi, kabare alanla- nnda sanatçılann per- formanslannın de- ğerlendirildiği Per- rier Komedi Odü- lü'nü, sponsoru Nestfcnedeniy- leboykotetme- ye çağırdı. Olay, stand-up'çı Rob New- man'ınPer- rier Ödülle- ri'nin spon- sorunun üçün- cü dünya ülkele- rine bebekler için süttozu satan Nestle şirketi olduğu gerek- çesiyle boykot edilmesi ge- rektiğini açıklamasıyla başladı. Newman'atam destek veren ve aynı gün < bir basm duyurusu yapan Thompson tepkiliydi: "Ge- lişmiş ülkelerde bebeklerin annesütüyle beslenmeleri teş- vik edilirken üçüncü dünya ülkelerine toz halinde be- bek sütleri satüıyor. Suyla kanştırdmak zorunda olunantozkanşım,bu ülkelerde sudan ge- çen mikroplarnede- niyle birçok bebe- ğin yaşamını yitir- mesine neden olu- yor". Thompson ve Nevvman'a aktrist Julie Walters, aktör Richard E. Grant, pop grubu Pıdp ve 2000 Perrier Ödülü sahibi komedyenRich Hall başta ohnak üzere birçok sanat- çıdan tam destek geldi. Nestle şirketinin sözcüsü ise eleştirileri acı- mastz ve gerçek dışı ola- rak nitelendirerek id- dialan reddetti. YAZIODASI SELtM İLERt Leyla Hanım Sizi bir iki kez daha yazdım, Leyla Hanım. Ama yazmış olmam neyi değiştirir? Bir kez da- hayazmalıyım. Beni alıp ilkgençiiğime götürüyor- sunuz. Artık adınızı değiştirmeme gerek yok. Uzaklar- da kaldınız. Uzaklaştınız. Ama hayatımda iziniz kaldı. Izi kalan her şeyi yazmalıyım, yalnızca iz- leri, izdüşümleri. Leyla Hanım, Ali'nin annesiydi. Ali, ortaokul- dan arkadaşım. Ortayaş eşiğindeki güzel kadın, günün usul usul geç batmaya koyulduğu ilkyaz akşamlarında, son ışıklar arasında, siyah üstüne kırmızı güllü pa- zen sabahlığıyla kendi odasına girer, kaybolur- du. Ev, Tariabaşı'ndaydı, cadde üstünde. Çatı ka- tı değil, basbayağı tavan arası. Derme çatma bir duvarla üçe bölünmüş, Leyla Hanım'ın odası, tuvalet ve geniş alan. Geniş alan dediğim, hem oturma odası, hem mutfak, hem Ali'nin yatağı- nın durduğu yer. Ali iyice silinmiş benden. Yeniyetme erkek ço- cuklannda sık rastlanıldığı gibi çok küfrederdi, ha- tırladığım o kadar. Yok, bir şey daha var: Ali'nin küfürlerinde 'oros- pu' sözcüğü geçmeye görsün, söner giderdi yüzündeki gençlik sevinci. Ali de size karışıyor Leyla Hanım artık, sizde eriyor. Hatırladıklarım, bir açılıp bir kapanan şey- ler. "Bütün dünya bir gün yalnızca orospulann ve haydutlann olacak." Italyanca söylenmişti, bir filmin diyaloglan arasındaydı, sizden yıllar sonra görmüştüm Bolognini'nin o filmini, Kamel- yalı Kadının Gerçek Öyküsü. Birden anlayacak- tım, ansızın... Oda kapısı neden sonra açılır, Leyla Hanım, be- yaz ketenden döpiyesiyle, yüksektopuklu iskar- pinleriyle, garnitürü yılan derisi çantası ve en önemlisi, beyaz dantel eldivenleriyle çıkardı. Saç- lan oksijen sarısıydı. Bu akşam vakti nereye gi- diyordu? Hatırlıyorum: Tavan arasının önünde silme sar- maşık çinko balkon. Aşağıda, caddede vızır vı- zır taşıtlar. "Hoşça kalın çocuklar. Geç kalma Ali. Yann okul var." "Güle güle anne." Ben de "Güle güle" demiş miydim? Unutmu- şum. llkgençliğimin sinema heyecanlan, suvare- de Saray'dayız, Yeni Melek'teyiz... Sizi anlatıyordum Leyla Hanım, değil mi? Dal- dım, kendime, gençliğime dalıp gittim. Şimdi di- yorum ki, bu baygın temmuz gecesi keşke o za- man diliminde kalsaydım ve sonraki zamanlar ol- masaydı. Biliyor musunuz, şimdi o akşamlan kendime ne kadar yakın hissediyorum. Dünya gerçekten de orospulann, haydutlann olmalı, bir de canına kıymışlann. Yıllar geçtikçe, beyaz dantel eldiyenli Leyla Hanım'ı daha fazla anlayacaktım. Öteki Leyla Hanım'laria yüz yüze ilk gelişimizde yabancıltk çekmeyecektim. Küfürlerinde 'orospu' sözcüğü geçerken gözleri kısılıp kalan yeniyetme çocuk- lan da anlayacaktım... Hatırlıyorum: Bir başka ilkyaz akşamı -siyah üstüne kırmızı güllü pazen sabahlık, oksijen sansı saçlar- bize havagazı ocağında şiş kebabı yapmıştınız, man- galda fîlan değil. Şişleri hızlı htzlı çevire çevire. Sirkeli yeşil salata, siyah zeytin. Bir önceki gün- den kalma zeytinyağlı barbunya fasulyesi. Son- ra yine açık renk döpiyes, eldivenler, gidiyordu- nuz. Yazamadım işte Leyla Hanım, yazamadım! Za- ten artık yazmak da istemiyorum. Beyazı, açık rengi, kumaşı hep taraz taraz dö- piyesler, parmak uçlan gizlice dikilmiş eldiven- ler, yılan derisi garnitürün yapışkanından ayrılı- verdiği çanta! Ali'nin bizimle paylaştığı harçlığı! Takvimde tı Bırakan; "Yazı, yel gibi gelir, çıplaktır, mürekkeptir, ya- zıdır ve yaşamda başka hiçbir şeyin geçmediği gibi geçip gider, başka hiçbir şey değil, yalnız- ca o, yaşam." Marguerite Duras, Yazmak, Ay- kut Derman'ın çevirisi, Can Yayınlan, 1997. Ressam Zuzana Halupova öldii • BELGRAD (AFP) - Ünlü Yugoslav ressam Zuzana Halupova, 1 Ağustos Çarşamba günü Belgrad'da öldü. Özellikle bütün hayatını geçirdigi Voy\odina'da popüler olan saf resmin önde gelen temsilcisi olan Halupova'nın eserleri iki kez UNICEF'in takvimlerine seçilmiş ve bir eseri de kartpostal olarak 2 milyon kopya basılmıştı. 76 yaşında yaşama veda eden Halupova özellikle çocuklan ve köy yaşamından kesitleri resmediyordu. R Ü L T Ü R I Ç İ Z t K K Â M İ L M A S A R A C I
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle