18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet îmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı İbrahim Yıldız • Yazuşlen Muduru Safim Alpaslan 9 Sorumlu Mudur Fikret llkiz • Haber Merkezı JVfüduru: Hakan Kara Istıhbarat Cengiz Yıldırım 0 Ekonomı Özlem Yüzak 0 Kultür Handan Şenköken • Spor Abdülkadir Yücelman # Makaleler Sami Karaören 0 Duzeltme Abdullah Yazıcı • Bılgı- Belge Edibe Buğra • Yurt Haberlerı Mehmet Faraç • A\rupa Temsılcısı Güray Öz Yayın Kurulu tlhan Selçuk (Ejâşkan), Orhan Erinç, Hikinet Çetinkaya, Şflkran Soner, İbrahim Yüdız, Orhan Bursalı. Mustafa Balbav. Hakan Kara. Ankara Temsılcısı Mustafa Balbay Ataturk Bul\ an No 125,Kat 4, Bakanlıklar-AnkaraTel 4195020 Chat). Faks 4195027 • Izmır Temsılcısı Serdar Kızık, H Zı\a Blv 1352 S 23Tel 4411220. Faks 4419117 • Adana Temsılcısı Çetin Yiğenoğlu, Inönü Cd. 119 S No 1 Kat.l, Tel: 363 12 11. Faks 363 12 15 Muessese Müdürü Erol Erkut • Koordınator Ahmet Korulsan • Mu- hasebe Bülent YenerO İdare Hüseyin Gürer • Satış Fa/ilet Kuza C: • ^onetım Kunılu Ba^kanı - Cenel Mudur Ciilbin Erduran # Koordınator Reha Işıtman • Genel MudurYardımcısr Se\daÇoban Tel 514 07 53 - ki 511846? Yatınıla>an \e Basan: \enı Gun Haber Ajansı Basın \e *t a\ırn.ılık \ Ş TuıiocağıCıd *>J 4] Cagaloglu 34^34 Istanbul Pk. 246 - Sırkecı 34415 Isıanbul Tel Faks (02121511 S5 95 www.cumhuriyet com tr 15 AĞUSTOS2001 Imsak: 4.26 Güneş: 6.07 Öğle: 13.16 Ikındı: 17.03 Akşam: 20.12 Yatsı: 21.44 Beatles imzasına 24 bin dolar • MELBOURNE (AA) - A\iıstralya"nın Melbourne kentınde düzenlenen müzayedede, Beatles grubunun 3 üyesınin imzasının bulunduğu pizza bulaşmış kâğıt parçası yaklaşık 33.6 milyar Türk Lırası'na (24 bin dolar) satıldı. John Lennon, Paul McCartney ve George Harrison'ın imzalannın bulunduğu kâğıt parçasının, kımlıği açıklanmayan bır koleksıyoncuya satıldığı belırtildi. Beatles" ın, kâğıt parçasını. 1964'teki Avustralya turu sırasında Adelaıde kentinde kaldıklan bır otelde hayranlanndan biri için ımzaladıklan kaydedıldı. Buzullardaki erime • TORONTO(AA)- Kuzey kutbunu inceleyen Kanadalı bilim adamı Warrıck Vıncent, buzullann enmekte olduğuna ve bunun korkutııcu bir hızda gerçekleştığıne dikkat çektı. "Hepimiz dünya vatandaşıyız ve çevrenin nasıl değişıme uğradığım anlamalıyız" diyen Laval Ünıversitesi'nden Profesör Vincent, Kanada hükümetınin bölgede araştırma başlatması çağnsında bulundu. Bodrum'da iki . yeni fok • lZMtR(AA)-Bodrum yakınlarında biri genç, dığen yetişkın ıkı akdenızfoku tespit edildiğı bıldinldı. llk kez tanımlanan bu foklardan bırinin genç olmasmın, bu canlının Türkiye kıyılannda ürediğinin kanıtı sayılabileceği behrtildı. Sualtı Araştırmalan Derneği- Akdenizfoku Araştırma Grubu(SAD/AFAG) Koordinatörü Cem Kıraç, foklardan birini, SAD Yönetım Kurulu Üyesi Murat Draman'ın Karaada'da foklann yaşadığı bır mağara gırişınde fotoğrafladığını anlattı DığeT fokun da, yine temmuz ayında Gümüşlük açıklanndaki Çavuş Adası'nda AFAG araştırmacısı Yalçın Savaş tarafından saptandığı belirtıldı. Barbie, sanat için soyunabilecek • LOS ANGELES (AA) - Dünyaca tanınmış oyuncak bebek Barbie, sanat için çıplak poz verebilecek. ABD bölge mahkemesı yargıcı Ronald Lew, dünyamn bir numaralı oyuncak yapımcısı Mattel tarafından 2 yıl önce 'Barbie bebeklen eleştırel resim çalışmalannda kullandığı' gerekçesiyle dava edılen sanatçı Tom Forsythe'ınözgür konuşma hakkının şirketin ticari markasından daha baskın olduğu karanna vardı. Gündoğarken şartolannı Açıkhava Tlyatrosu'nu doMuran hayranlanyla birükte sestendirdL (Fotoğraf: CANERÖZTÜRK) Gündoğarken,şarkdannı çocuklara adadı Harbiye Açıkhava Tiyatrosu'nda bu kez Türk - Yunan rüzgân estı. İstanbul Büyükşehır Beledıyesi Kültür AŞ'nin düzenledığı 'Yaz Konserleri' kapsamındaki gecede Grup Gündoğarken ıle Yunan şarkıcı Vasiliki Papageurgiu Istanbullu müzikseverlere unutulmaz anlar yaşattı. Konserde daha çok kendi ülkesinden şarkılar seslendiren Papageurgiu. 7 yıl Istanbul'da yaşadığını ve buradaki çocukları çok sevdığını belırterek. şarkılarını çocuklann geleceğine adadığını söyledı. Grup Gündoğarken de "Ağlryor İstanbul", "Sen Benim Şarkılanmsın" gıbı sevilen parçalarını. Açıkhava Tiyatrosu'nu dolduran müzikseverlerle birlikte söyledı. Gündoğarken, yoğun istek üzerine sevilen şarkı "EUerimde Çiçekkr"ı iki kez seslendırdi. Yöre halkı, caretta carettalann üreme alanı İztuzu Plajı'nın rant çevrelerinin eline bırakıldığını savundu Dalyankaphımbağalar için savaşıyorİZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)- Dal- yan'daki iztuzu Kumsalı'nda rant çevrele- rinin egemenliğinin sürmesi için Özel Çev- re Koruma Kurulu (ÖÇKK) Başkanı'nın yetkilennin elinden alındığı savlandı. Bu arada, konuyla ilgili olarak Çevre Bakanı Fevzi Ayteldn ile görüşmek isteyen ve ara- larında eski Almanya mılletvekillerinden Ulrike Schrelber' in de bulunduğu bir grup Dalyanh, bakanhkta saatlerce bekletildik- ten sonra bakanla görüşemeden Anka- ra'dan aynldı. Caretta carettalann üreme alanı olan ve Türkiye'nin en uzun kumsa- lı niteliğindeki İztuzu'ndabulunan Boğa- • Dalyanlılar, caretta carettalann üreme alanı olan İztuzu Plajı'nda rantın egemenliğinin sona ermemesi için ÖÇKK Başkanı'nın yetkilennin elinden ahndığını savunuyorlar. Öte yandan Boğazağzı Plajı'nın Dalyan Belediyesi'ne bırakılması için Çevre Bakanlığı'na giden yurttaşlar kapıdan çevrildiklerini belirttiler. zağzı Plajı'nın rant çevrelerine değil de Dalyan Belediyesi'ne bırakılması gerek- tiğini savunan Dalyanlılar, Çevre Bakan- lığı'nın kapısından geri çevrildiler. İztuzu Kumsalı'ndaki Boğazağzı Pla- jı'nın 1991 yıhndaya- pılan sözleşme ge- reği 10 yıllığına Binlik Motorlu Araçlar ve Tica- Moda rüzgân Bombay'da esti Bombay'daJti moda haftasmın finalinde Hintli modacılar tasanm konusunda hünerierini sergiledi. 44 Hintli moda tasanmcısınm katüdığı moda haftasında Hindistan'ın yerel kıyafetierinden modern tasanmlara kadar pek çok kıvafet izleyenlerin begenisine sunuldu. Fotoğrafta görülen beyaz kıyafet Hindistan'ın yerel kıyafetleriyle modern dünyanın çizgilerûıi üsründe banndırıyor. Modelin esmer teninde daha bir çarpıcı görülen kıyafet Ud parçadan oluşuyor. Kıyafetûı üst kısmı işlemeli bir büstiy erden ibareL Alt kısmı ise göbeği açıkta bırakıyor ve eke yamnda pencereler bulunuyor. Kıyafetin bel kısmından da püsküller uzanıyor. Tasanmı tamamlamak için de modacı, modelin kollanndan sarkan fırfirh bir fular kullanmış. Moda haftasında aynca pembe taş işlemeli maskeler de büyükilgigördü. (REUTERS) ret AŞ adı altında ANAP'lı bir aileye ve- rilmesinin ardından bölgede büyük tartış- malar yaşanmaya başladı. Adı geçen kum- salın Dalyan yaranna yerel yönetimce iş- letilmesi gerektiğini savunan çevreciler ve duyarlı yurttaşlar büyük bir mücadele ver- di. Ardından kumsalın tasarruf hakkı elin- de olan ÖÇKK, sözleşmenın sona erdiğı 29 Temmuz 2001 'de plajın Dalyan Bele- diyesi tarafından işletileceğini açıkladı. Gelişmeler üzerine Çevre Bakanlığf nın. İztuzu Kumsah'nın gelırlenne bir vakıf aracıhğıyla el koymak ıstediğinı belirten 40 yurttaş, Aytekın ıle görüşmek üzere An- kara'ya gıtti. Grup, DSP Muğla Mıllerve- kili ve TBMM Çevre Komisyonu üyesi Fikret Uzunhasan ın. bakan ile görüşme- leri için randevu ayarlamasını istedı. Uzun- hasan gruba, "Bakan'ın 11.00'debirbüyü- kelçiyleönemli bir görüşmesi var. Sizinle sa- at 14.00'ten sonra görüşecek" dedi. Köyceğız'ın ÇandırKöyü Muhtan Mus- tafa Kaya'nın da "Boşuna bakanlığa git- meyin. Bakan sizinle görüşmeyecek. OÇKK Başkanı Köksal Kılıçlf nın da ipini çekti. Görevden alındT dediğı bıldinldı. Dal- yanlılar bu davranışa büyük tepki göster- diler. Dalyanlılar, Aytekin'in 10 yıl süre- sınce bir aileye peşkeş çekilen İztuzu Kum- salı Boğazağzı Plajı'nı bakanhkta kurma- ya çalıştığı bir vakfa devredeceğini ve vak- fın da bunu Muğla Valiliğı aracıhğıyla göstermelik bir ihaleyle yeniden aynı ANAP'lı aileye vereceğini belirtti. SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN 'Ulusal Çıkar' Hangisi? Red' mi, 'Kabul' mii? 'Köyleri boşaltın' uyansı dikkate alınmadı: 105 ölü Tayland sel altında Dış Haberler Servisi - Tayland ve tran'ı etkisi al- tına alan sellerde ölenlerin sayısı artıyor. Iran'ın Gü- • Tayland ve İran'da şiddetli yağışlann yol açtığı seller can kayıplanna neden rın yol açtığı sellerde de ölenlerin sayısı 105'e yük- seldi. Yetkililer, sellerin, ül- kenin kuzeyinde 6, kuzey- listaneyaletinde geçen cu- o l ^ Yetkililer halkın doğusunda da 2 eyaletı et- e-posta: tan (a prizma. net. tr ma meydana gelen sel fe- laketinde ölenlerin sayısı 170'e yükseldi. Eyalet Va- li Yardımcısı Habibzade Debbağ, dün İRNA'ya yaptığı açıklama- da, 135 kışinın hâlâ kayıp olduğunu. ölü sayısının artabileceğini behrttı. lçişleri Bakanı AbdüKahid Muse\i Lari \ e Iran' ın dini lideri Ayetullah AliHamaney'in özel temsilcisı öncekı gün bölgeyı zıyaret eder- ken Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ko- fi Annan ve Türkmenistan Devlet Başka- nı Saparmurad Türkmenbaşı, sel felake- ti nedeniyle Iran yetkılılenne başsağlığı me- sajlan gönderdiler. Tayland'ın kuzeyinde şiddetli yağışla- uyanlan dinlememesinden yakınıyor. kilediğini. ancak en kötü et- kilenen bölgenin, 90 kişi- nin öldüğü. başkent Bang- kok'un 300 kılometre ku- zeyindeki Phetchabun eyaletinin Nam Kor köyü olduğunu bildirdiler. Udor Thani eyaletinde 9, Chiang Mai eyaletinde de 6 kişinın yaşamını yitirdıği belirtıldi. Yetkililer, köylülerin. köyünboşaltılma- sı yönündeki uyanlan dikkate almamala- nnın, Nam Kor'da ölü sayısının artması- na yol açtığını kaydertiler. Bu arada, Bang- kok Post gazetesi, sellerde yaşamını yiti- renler arasında, Nam Kor'daki bir okuldan 21 öğrencinin bulunduğunu ve birçok ço- cuğun da kayıp olduğunu yazdı. I stiklâl Harbi'nde, Türkiye ileSovyetler'ın 'stra- I tejik ortak' sayılabileceği, doğrudur; Mosko- va'nın Ankara'yaddditakviyeyapmakıstediğide doğrudur, ama, acaba bu 'takviye'nin hiç pürüz- süz yürüdüğü de, doğru mudur? Sanmıyorum: vaadedilen yandımın, tamamı gerçekleşememiş; za- man zaman, yardım akışında önemli 'duraklama- lar' olmuştur. Sebebi nedir, belki bilirsinız: o sıra- larda Moskova'yla Londra arasında, Sovyet Ih- tilâli nin geleceği, pazarlık masasınayatınlmıştı; ni- tekim bu pazarlık, uyuşmayla sonuçlanınca, 1917 Devrimi'nin 'entemasyonalliği' yavaş yavaş kay- bolacak, 'ulusallaşması' öne çıkacaktı: 'Tek Ül- kedeSosyalizm!'... II. Dünya Savaşı öncesinde, MillîŞef, Ingilte- re ve Fransa ile ıttifak imzalayarak, Batı'lı 'Sistem'e geçmışti; taraflardan birısi savaşa gırdi mı, öbür- leri de girecek; ingiltere ve Fransa, Türkiye'nin savunmasını, silah ve teçhızat yardımıyla, takviye edecek, falan filan! III. Reich, kaşla göz arasında, Avrupa'yı yerle bir etti; bunun üzerine Millî Şef, Berlin'le flörte başlıyor; İngiltere vaadettiği 'tak- viyeyi' yapıyor mu, hayır! O kadar yapmıyor ki, sonraları Ismet Paşa bunu, bir türlü harp ilan et- meyışine gerekçe olarak kullanacaktır! Ulusal Savunma'nın 'ecnebi' bir ülkenin ola- naklarına bağlanması, her zaman ibret verici talihsizliklere neden olabilir; bu, yakın tarihimiz- de birkaç kere yaşanmıştır, fakat... Başladığımız yere dönmek!... ...Türkiye, Atlantik Paktı'na girebilmek için, her türlü özveriyi göze aldı; NATO üyesi olmayı ba- şardı; oldu da acaba olurken, yaşadığı eski talih- sizliklerin 'tekerrür' edebileceğini, yeterince dü- şünmüş müydü? Hayır! Aksı halde Başkan John- son'ın o katırtekmesinden farksız, ünlu mektubu- nu alınca, o kadar hayrete düşer miydi? Hatırlar- sınız, çok açık ve seçik olarak, o mektupta Baş- kan Johnson - baba ve oğul Bush'lardan, hiç de aşağı kalmayan bir kabalıkla- Ankara'nın, ona yardım olarak verilmiş silah ve teçhizatı, 'ulusal amaçları için kullanamayacağını' teb- liğ etmişti. Türkiye Cumhuriyeti galiba bu mek- tup üzerine girdiği şokla, Gâzi'den sonra ilk de- fa 'Ulusal savunma sanayii'nin, tam bağımsız- lığın' 'olmazsa olmaz' bir şartı olduğunu anla- mış; 'kendi uçağını kendin yap' kampanyasın- dan itibaren, ülkede bir 'intibah başlamıştır'. Başlamıştır da. ne olmuştur? Biliyorsunuz, An- kara 'Atak Projesi'ni ihaleye açtığı zaman, şart- nameye bu helikopterlerin Türkiye'de ortak üre- tilmesini eklemişti; sebebın ne olduğu da açık, giz- lenmiyor; Türkiye artık, Ulusal Savunma Sana- yii'nin, bazı temel ilkelerini koymaya, bunlara uymaya çalışmaktadır. Tuhaftır, aslında tuhaf muhaf da değil, tarih bir kere daha tekerrür ede- cektir: Washington -ki bir süredir, 'Dünyalar Hâ- kimi' rolündedir- bu helikopterlerin, özellikle görev bilgısayarlarının, beraberce üretilmesıni reddedi- yor. Olayı, bu noktada bırakmıştık; sonra neler olmuş, neler; arkasını öğrenmek istemez misiniz? "... Türkiye 'nin ABD ile ortak 'ATAK saldın he- likopteri' üretme projesi, lisans devri konusunda çıkan anlaşmazlık nedeniyle sıkıntıya girdi. ABD 'nin sorunu çözmek için Ankara 'ya gönderdığı Ami- ral Larry Nevvsome temaslannı sürdürüyor. Türk savunma yetkilıleh, ABD ıle çözüme ulaşılamama- sı durumunda, Rus/lsrail seçeneğinin değehen- dirmeye açık olduğunu vurguluyor..." "...Savunma kaynaklarından edinilen bilgilere göre sorun helikoptenn en kritik parçalarından görev bilgisayarının, üretilmesı konusunda dü- ğümlenıyor. Türkiye görev bılgisayarınm, TÜBİ- TAK ve Marmara Araştırmalar Merkezi 'nın tek- nik sorumluluğunda helikoptere entegre edilme- sini istiyor; ABD 7/ firma ise, görev bilgisayarının, sadece Litton firmasınca üretilebileceğini savu- nuyor..." (Cumhuriyet, 2 Ağustos 2001) Bu kadarla kalsa, yine iyı... Anlaşılıyor ki, aynı ko- nuda, başka Amerikan şırketleriyle de, savunma sanayiimizin benzer uyuşmazlıkları var; örnek mi, örnek kolay: al Boeing Şirketi'y/e, bir süredir müzakereleh sürdürülen 'Erken Uyan Uçağı' alımı projesinde, aynı çıkmaz karşımıza çıkmış: ABD, Türkiye'ye tek- noloji transferini reddediyor. bl ABD yapımı savaş uçağı ve helikopterierin- de kullanılacak elektronik savaş sistemlehyle de başımızdertte: VVashington, bu 'sistemlenn'ke- sinlikle ABD şirketleri tarafından geliştirilmesi konusunda ısrar etmektedir. (Cumhuriyet, 2 Ağustos 2001) Dönüp geldik mi, başladığımız yere? Siyaset esnafı, reddin' sebebini bilir mi? j nsan, ister istemez, merak etmez mi? Türkiye I NATO üyesidir, sadakatı müsellem, müttefik- leri ondan, ne isterse yapmış; gel gör ki, kırk yılın başı, Türkiye bir şey isteyecek olsa, aynı müttefikler zırnık koklatmıyor; sanki o bir dost, bir müttefik ülke değil de, bir rakip, bir hasım ülkeymiş gibi davranıyorlar. NATO içindeki Av- rupa oluşumunda, nasıl dışlandığımız gözler önün- de iken; bu defa, o dışlanmada, güya bizden ta- rafa gözüken VVashington, Ankara'dan bilgisa- yar sistemlerini, elektronik savaş sıstemlerini sak- lıyor. iyi de neden? Acaba, 'Ulusal Çıkarları' en iyi biz biliriz, o yüzden Ulusal Savunma Stratejisi'ni biz tayin etmeliyiz diyen siyaset esnafının, bu hu- susta bir bildiği var mı? Arzu ederseniz, bir dahaki sefere, biz kendi bil- diğimizi ortaya döker, beraberce irdeleriz. http://www.prizma.net.tr/AILHAN http://www.bilgiyayınevi.com.tr./ailhan Faks/0-212/260 19 88
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle