Katalog

1 S AĞUSTOS 2001 ÇARŞAMBA • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 19 TURKİYE Istanbul Edime Kocaelı Canakkale izrrıır Manısa Avdın Denizlı Y PB Y PB A A A A 24 33 26 33 34 35 35 37 Sinop Y 26 Adana Samsun Y 28 Mersin Trabzon Giresun Y 26 Diyartaakır A _Y 26 Şanlıurfa Ankara B 31 Mardin Eskişehir B 30 Siirt Konya A 34 Hakkârı B 32 Sıvas B 24 Van B 28 Zonguldak Y 26 Antalya A 35 Kars B 25 Açık Parçalı bulutlu Yurdun kuzey kesım- len parçalı bulutlu Marmara'nın doğusu Q S I O ıle Karadenız kıyıları sağanak ve gokgu- rültulü sağanak ya- ğışlı dığer yerler az bulutlu ve açık geçe- cek. Hava sıcaklığı yağış alan yerlerde azalacak, öteki yer- lerde önemlı bır de- Bonn ğışiklık olmayacak. Münih DI5 MERKEZLER PB 28 Berlin B 32 Moskova B 26 Helsinki PB 25 Budapeşte B 28 Stockholm PB 28 Madrid B 33 Londra Y 28 Viyana B 31 Amsterdam B 29 Belgrad B 32 Brüksel B 31 Sofya B 27 Paris Y 30 Roma B 33 B 29 Atina A 32 B 30 Zürih B 31 Şam Afkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahire A B Y B Y Y A 37 31 35 35 31 36 35 A 41 h Çok bulutlu Yağmuriu j Sulj kar t Gok gunitulü G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafi 1. Sayfada İkinci plana itilen bir başka konu; kuşkusuz Inönü- Bsykal görüşmesi. Inönü'nün görüşmenin içeriğini - k&ndine özgü alaylı birdille- yansrtan açıklaması Bay- kal'la yakın çevresini fena halde limon etmiş olacak ki demeçlerden, açıklamalardan geçilmiyor. Baykal'ın karşı çıkışlan doğasına uygun. Bir yerde nasılsa dayanamayıp Inönü'ye saldırgan üslupla ça- tacak, kavgaya başlayacaktı. Erkene aldı. CHP Genel Başkanı, Inönü'nün açıklamasının önemsediği kimi noktalanna yanıt veriyor. "Ben ça- ğırmadım, görûşme isteği Inönü 'den geldi" diyor. Za- ten CHP aldı başını gidiyor, siz de partiden aynlan ar- kadaşlan bırakır bize katılırsanız daha güçleniriz, de- meye gelen sözler söylediğini anlatıyor. Söylemesine söylüyor, iyi. Kendine özgü savunu- lar yapmasına yapıyor, güzel. Olayın bir "ama "sı var. Baykal'ın son açıklamalanndan bir gerçek ortaya çı- kıyor: Yeni sol partinin Baykal'da korku öncesi telaşa ne- den olduğu ve... CHP'de var olduğunu savladığı hız- lı ve parlak gelişmeyi önleyeceği "saplantısı". Baykal, bildiğimiz Baykal. Oteden beri durduğu yerde durmayı sürdürüyor; ne ki, dünya dönüyor ve ISO, "sanayinin tepetaklakgittiğini" irdeleyen önem- li açıklamalarla haftanın önemli olaylarından birine imza atıyor. Gerçekleri olanca çıplaklığıyla ortaya koyan ISO anketi, genelde bir sonuç veriyor; "işletmelerin yüz- de 58.2'sinde kapasite kullanım oranı yüzde 50'nin altına düşerken, imalat sanayiinde isşiz kalanlann sa- yısı384bin". ISO'ya göre, yıl sonunda dolar 1 milyon 605 bin 316 lira! Ecevit'in, Rahşan Hanım'ın" halknezaman raha- ta kavuşacak" sorusunu "biryıl sonra" diye yanıtla- masının üzerinden 10 gün geçti, geçmedi. İSO gibi ciddi bir kuruluşun anketten çıkardığı sonuç: "Program uzuuuun vadedeyarariı". Nerede kaldı bir yıl vaadi? Yeni parti: Ak mı, kara mı? Gelelim şimdi haftanın olayına; "değiştim" sözleri- ni "Tayyip'te uzlaşma ruhuyok" diye karşılayan yazı- ların yayımlanmaya başladığı dünkü gelişmelere... Önce, bir kişinin 40-45 yaşına kadar edindiği kim- liğinin ani bir kararia değjşmeyeceğini açıklayan ruh- bilim hocası olan Prof. Özcan Köknel'in yazılıp bir kenara konulmasındayarargördüğümüz irdelemele- rini aktaralım: "(Kişide) zortayarak bir değişme olabilir. Belirli bir amaca erişinceye kadar, bu zoıiamayla ilgili tutum, davranış devam eder. Ama, o amaca eriştikten son- ra zortamanın baskısı, etkisi ortadan kalkar" Ve... "Es- ki kişiliğin bütün davranışlan yavaş yavaş yeniden egemen olur". HerhaldeTayyip Erdoğan'ın -dün ilk söylevinde an- lata anlata bitiremediği- "yenileşme" bu olsa gerek! Partinin adı Adalet ve Kalkınma Partisi. Uzun birad almalannın bir hikmeti var mı? Var: Adalet'in A'sı, Kal- kınma'nın K'si, kısaltılmış adı ekrana veriyor: AK Par- ti. Tertemiz, kar kadar beyaz bir parti! Parti adıyla biriikte ekrana vuran slogan da ilginç: "Aydınlığa açık karanlığa kapalı" Karaya karşı ak'ı, karanlığa karşı aydınlığı her vesi- lede yinelemenin, kuruculannın (şimdilik saklamaya uygun gördükleri) kapalı iç dünyalanndan kaynakla- nan bir anlamı olsa gerek. Program ise (Akit yayımladı) gerçek yüzlerini gös- termeyen, klasik ana ilkelerin alt alta yazıldığı bir prog- ram. (Takıyye belgesi) Recep Tayyip Erdoğan (RTE) "d/ya/oğa açık, hoş- görülü, uzlaşmacı" olacaklannı vaat ediyor. Hele bir kök salsınlar; devletin laik ilkesiyle, laiklik ilkesini sa- vunanlaria yerine göre gizli, yerine göre açıktan nasıl uğraşacaklannı göreceğiz. Türkiye'nin AK Parti ile görecekleri var. Tabii AK Parti'nin de görecekleri!.. Çakan, Derviş'i ikna edemedi ANKARA (Cumhurij et Bürosu) - Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Zcki Çakan. enerji sektöründe- ki 29 Yap Işlet Devret (YlD) projesine Hazine garantisi verilmesi konu- sunda ekonomiden sorum- lu Devlet Bakanı Kemal Derviş'i ikna edemedi. Ha- zine bürokratlannın da olumsuz yaklaştığı öneriye yönelik olarak iki bakanlık arasında "ortak çalışma başlatdacağT açıklandı. Derviş ile Çakan'ın ya- nı sıra iki bakanlıktan bazı bürokratlann da katüdığı "enerjinrvesi" dün Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan- lığı'nda gerçekleştirildi. Enerji özelleştirmelerin- deki sorunların ele alındı- ğı toplantı sonrası Derviş, "Türkiye'nin yeniden bü- yümesi için enerji sektörü- nün sorunlannın aşılması gerekHdir" dedi. Zirvede Hazine, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve Özelleştirme Idaresi Baş- kanlığı arasında eşgüdüm- lü bir çalışmanın başlatıl- ması kararının ahndığmı vurgulayan Derviş, 'Tek- rar bir araya gekceğiz. Enerji politikalannı askı- da bırakamayız" dedi. Ça- kan da toplantıda: TEAŞ, TEDAŞ ve BOTAŞ'ın ödeme dengelerini görüş- tüklerini ve kurumlar ara- sındaki ortak çalışmaların 15-20 gün içinde tamamla- nacağını söyledi. Alman bilgiye göre toplantıda, yaklaşık 1.5 milyar dolar- hk 29 YtD projesinin tü- müne Hazine garantisi ve- rilmesi konusunda Hazine yetkilüeri olumsuz görüş belirtti. Hazine'ye yakla- şık 2 milyar dolara mal olacak bu uygulama yeri- ne. seçilecek projelere des- tek verilebileceğini bildi- ren Hazine yetkililerinin, garantinin de TEAŞ'ın enerji gereksinimiyle sı- nırh olmasında ısrarcı ol- duklan öğrenildi. Günde- me gelen diğer bir konu olan TEAŞ, TEDAŞ ve BOTAŞ'ın alacaklan ko- nusunda ise Hazine yetki- lilerinin sessiz kaldığı öğ- renildi. Çakan'ın geçen hafta açıkladığı rakamlara göre TEAŞ'ın TEDAŞ'tan 1 katrilyon 82 trilyon lira alacağı var. TEDAŞ'ın toplam alacağı ise 1 katril- yon 200 trilyon lira seviye- sinde bulunuyor. SAHİBtNDEN SATILIK 1989 model Flash 2.400 milyon TL Cep (0535) 476 98 50 Tel: (0212) 612 66 65 Sol ütopya tüzüğü lıazır• Baştarafi 1. Sayfada yerine getirip, parti disiplinine uyan "görevli üye" tanımı geti- rilirken üst birimin alt birimi görevden almasının önü kesili- yor ve bazı etik kurallar getiri- liyor. Erdem ile Gülöksüz hazırladık- lan 90 maddelik tüzük taslağını Inönü'ye teslim etti. Yiğit Gülök- süz, CHP'den isrifa etmeden ön- ce Erdem'le birlikte aynı konuda çalıştıklanna dikkat çekerek "Hatta, siyaset yapmıyorsunuz, böyle teknik işlerle uğraşıyorsu- nuz, diye ekşurUdik bile. CHFnin bir tüzüğü var. Herkesin ayağına takılan maddeleri değiştire değiş- tire bugünegeifauniş. Yeni parti tü- zük taslağını hazuiarken metodo- lojik olarak bir kolayhğınıız oldu. Yeni bir partinin kolav lıklan var, yeni malzeme, yeni teknoloji, yeni tasannı şansınuz var" dedi. Gü- löksüz'ün verdiği bilgilere göre, yeni sol partinin tüzüğünün ana esaslan şöyle: • Siyaset yapma amacı tanım- lanıyor. Parti, "siyaseti halkuı so- runlannıçözmeçabası olarak an- layanlann güçlerini birleşrirdiği kurum'' diye tanımlanıyor. "Par- ti ve üyeleri için siyasal yaşam. hal- kın refah ve murJuluğunu. Türki- ye Cumhuriyetf nin güçlenmesi amacıy la yapılan çanşmaİann bü- tünüdür" denırken. partinin "hal- kın sorunlannı, halkla birlikte görmek. tanımak. pay laşmak, ya- şamak ve çözmekamacıyla örgüt- lendiğj"nin de altı çiziliyor. • "Görevli üye" kavramı getiri- liyor. Üye aidatını ödeyecek, pe- riyodik eğitim çalışmalarına katı- lacak, kendisine verilen görevle- ri yerine getirecek ve parti disip- linine uyacak. Parti üyeliğine her aşamada itirazda bulunulabile- cek. • Idari yapıya paralel bir örgüt- lenme yerine fonksiyonel bir ör- gütlenme modeli getiriliyor. Her yerleşim yeri ve yönetim birimi- nin yanı sıra, gerek duyulan bi- rimlerde "itibari ilçe" benzeri ör- gütlenme modelleri de yaşama geçirilecek. • Daha az sayıda imzayla kong- re toplanması yolu açılıyor. Yüz- de 20 delegenin imzasıyla kong- re çağrısı yapılabilecek. • Ust birimin alt birimi görev- den alamaması, buna karşın kongresini toplantıya çağırabil- mesine yönelik bir düzenleme ya- pılıyor. Buna göre, üst birim alt birimin kongresini çağıracak ve bunun gerekçelerini anlatacak. Kongre ya yönetime güvenoyu verecek ya da değiştirecek. • Üye sayısının az olduğu bi- rimlerde, tüm üyeler kongre üye- si olabilecek. • Yönetim kurulu üye sayısı farklılaşabilecek. Kongrelerde gereksinime ve koşullara göre yö- netim kurulu üye sayısı belirlene- cek. • Kongreler ve kurultay, ülke ve dünya sorunlannın, o birimin sorunlannın konuşulduğu plat- formlara dönüşecek. • Tüzüğe etik kurallar da konu- yor. Buna göre, parti genel başka- 6 Talep kimden9 tarbşması ANKARA (Cumhuriyet Bö- rosu) - CHP Genel Başkanı De- niz Baykal ile yeni bir sol parti- nin kuruluş çahşmalarını sürdü- ren Erdal İnönünün bir araya gelmesiyle ilgili tartışmalar sü- rerken görüşmeyi kimin istediği konusunda farkh açıklamalar ya- pıldı. Inönü, "Baykal'Ia.kendİB- teği özerine görüştüğünü" söy- lerken Baykal "görüşme talebi- nin kendMnden geimediğini" sa- vundu. Inönü'nün yakın çevre- sinde tartışmalarls-ilgHi olarak- "Bizim CHP diye bir gündetni- miz yok. Geriye değil ileriye ba- layoruz" değerlendirmesi yapıl- dı. Inönü, CHP Genel Başkan Yardımcısı EşrefErdem'inevin- de yaptıkları görüşmenin basına sızması üzerine yaptığı yazılı açıklamada, "3 Ağustos'ta An- kara'da bir evde, CHP Genel Başkanı Deniz Ba> kal'la kendi is- teği üzerine bir görüşme vaptım" dedi. Baykal ise görüşme talebinin kendisinden gelmediğini savu- narak "Eğer ben istediysem, ne- den kalkıp da benim arkadaşı- mın evine gelerek görüştü. Ben istemiş olsay dım, benim gitmem gerekirdi*' açıkhtmasım yaprı. Görüşme için arabuluculuk ya- pan kişinin ise Sevinç İnönü'nün kardeşi Selim Sohtorik olduğu öne sürüldü. Görüşmenin basma sızmasıy- la ilgili olarak iki taraf da birbi- rini suçladı. CHP MYK'nin bu- günkü toplanüsında konunun ele alınması bekleniyor. Inönü'nün açıklamasmdaki "alaycı üslup" CHP yönetiminin tepkisine yol açarken tnönü'nün yakın çevre- sinde şu değerlendirme yapıldı: "Bizim CHP diye bir gündemi- miz yok. CHP'den koptuk ve ye- ni bir oluşum ara\Tşmda>Tz. Du- rumda herhangi bir değişiklikge- tirmeyen bir görüşme hakkında yanuş bilgilendirmeden kaynak- lanan yoramlar yaprimca gerek- li açıklama yapıkk CHP artık ge- rimizde kaldı, önümüze bakryo- ruz. O\ um hiç kimseye. diyen yay gın kesimlerin desteğini an- yoruz. Bunun için çeşitli kesim- lerie görüşmelerimiz sürüyor."' Hacı Bektaş-ı VelTyi anma törenleri yann İstanbul Haber Servisi - Hacı Bektaş-ı Veli'nin Ana- dolu'da öz Türkçeyi, sevgiyı, banşı yaydığı belirtilerek Alevi inançlannı da kapsayan bir dini eğitim verilme- diği, bunun için de Alevilerin kültürlerini kaybetme aşamasına geldikleri vurgulandı. Alevilığin. Diyanet lşleri Teşkilatı öncülüğünde halka yanlış tanıtıldığı öne sürüldü. Dünya Ehl-i Beyt Vakfı ve Avrupa Ehl-i Be\l Alevi Federasyonu'nun düzenlediği Geleneksel Hacı Bektaş-ı Veli'yi Anma Törenleri'nin üçüncüsü yann ya- pılacak. Ataköy Crown Plaza Oteli'nde düzenlenen or- tak basın toplantısında törenle ilgili bilgi veren Ferma- ni Altun. anma törenınde semah gösterilen, Mev levi ko- rosu ve halk ozanlannın dinletilerinin yer alacağını söy- ledi. Altun, Crovvn Plaza Oteli'ndeki bu törenin ardın- dan. akşam da Çatalca Yunus Emre Doğa Tesisleri'nde bır resepsiyon verileceğini kaydetti. nı ile yöneticiler ve miüetvekille- ri mal beyanında bulunacak. • Partinin merkezi ya da yerel iktidarda olması durumunda, par- ti yöneticilerinin kamuyla ilişki- leri konusunda sınırlamalar geti- riliyor. Parti yöneticileri, kendi sorumlu ve yetkili olduklan bi- rimlerde kamu ile çıkar ilişkisine giremeyecek. • Kongrelerden önce adaylar i- lan edilecek. Gülöksüz, günümüzde siyaset yapma amacının kongre ve seçim kazanmaya indirgendiğini. siya- sette halkla ilişkiler pratiginın ise düğüne, cenazeye gidip "gönül al- ma"ya dayalı olduğunu vurgula- dı. Partili için bir "iş" tanımı yap- ma zorunluluğunun ortaya çıktı- ğını vurgulayan Gülöksüz, "Srja- setçi milletvekUi seçilme garantisi amor, buna karşılık üst yönetime delege garantisi veriyor. Bugün si- yasette halkla ilişkinin bir katkısı yok. Ama şo\ olarak yapılıyor. Tü- zükte siy aset ve siyasetçinin yapa- cağı iş konusunda tanırnlar getir- dik"dedi.CHP'ninl mil- yon 950 bin üyesi görün- mesine karşın bu üyeler- den sadece 140 bininin partiye üye olduğu beya- nında bulunduğunu anım- satan Gülöksüz, "Taraf- tar yerine görevli üye tanı- mı getirdik 1 " açıklamasını yaptı. Gülöksüz "birikim- li, yurtsever, ivi niyetli in- sanlara siyaset alanlanya- ratnıak istediklerini. bu insanlara kapılan sonuna dek açacak bir tüzük tas- lağı hazuiadıklaruu" söy- ledi. Gülöksüz, "Seçimde başansız olan genel baş- kan gider" düzenlemesi- fiin tüzüğe konmadığını voırguladı. "Tüzüğe ko- yarsak, başansızhk ölçü- sünü de yönetmeliğe koy - mamız gerekir. Bunlar bence gelenekle olur. Za- ten seçimden sonra kurul- tay toplanması yolu açık" diyen Gülöksüz. "genel başkanla başbakanın ayn kişiler olabileceğine" ilış- kin düzenlemenin tüzük- te yer aldığı haberlerinm de doğru olmadığını söy- ledi. Gülöksüz, "Bütün nitelikk'rin bir kişide top- landığı da olabilir. Bunlar daha çokParti Meclisf nin yetkisinde olan konular- dır. Zamanla gelenekle- şir" dedi. KULTÜK • SANAT (0212) 2*3 •• 7« m 24 AGUSTOS'TAN IT1BAREN CEMIL TOPIZLI AÇIk HAVA TIVATROSl NDA Reşat Nuri GÜNTEKİN - Tırrgut ÖZAKMAN "SARIPINAR1914"MÜZİKAL 2 BÖLÜM Töneten ÖzgünMüzik Koreografl Dekor Tasannu Kostüm Tasanmı Hakan ALTINER Cenk TAŞKAN Selçuk BORAK Banş DİNÇEL Nihal KAPLANGI KAYA Dramaturg : Tank GUNERSEL Müzlk Dlrektörü/Orkestrasyon : Selim ATAKAN Orkestra Şefi : Önder BALİ Şarkı Sözleri : İpek ALTINER Işık Tasanmı : Cengiz ÖZDEMİR Hikmet KÖRMUKÇU, Zıhni GÖKTAY, Mustafâ ARSLAN, Dınçer ÇEKMEZ, Şcvkct AVŞAR, Ersan BARKIN, Mehmet KESKİNOĞLU, İskcnder BAĞCIIAR, Ersin SANVER, Devrim PARSCAN, Ahmet ÖZASLAN, Selçuk YÜKSEL, Ibrıhım CAN, Yıvuz ŞEKER, Doğan BAVLİ, Turgut ARSEVEN, Toron KARACAOĞLU, Kııuy K3RŞEHİRLİOĞLU, Fcridun KARAKAYA, Ertuğnıl POSTOĞLU, Oya PALAY, Uğur KTVILCIM, Figen YALÇINKAYA, Mclikc ALTINBARAN, \ r ıldan TÜRKBAŞ, Vıldan GURELMAN, Bctül KIZrLOK, Münır KUTLUĞ, KubUay PENBEKLÎOĞLU, Kosta KORTİDİS, Emrah ÖZERTEM, Sevinç ERBULAK, Aslıhan KANDEMIR, Betül KIZILOK, Elçin ALTINDAĞ, Hülyı ARSLAN, Fulya ŞİRİN, Harika ÖZOVALI, Güntş HAN, Işd Z. KARAALP, Özge BORAK, Sıbel TOPALOĞLU, Ncslihan ÖZTÜRK, Nur SAÇBUKER, Scnan KARA, Scrap ORAL, Scvil AKI, Süeda ÇIL, Melahat ABBASOVA, Çiğdem GUREL, Yasemin GEZGİN, Naci TAŞDÖĞEN, Cem URAS, Cengiz TANGÖR, Murat BAVLİ, Emrah ÖZERTEM, Eraslan SAĞLAM, Eray KAHYA, Gökhan EĞİLMEZBAŞ, Murat TAŞKENT, Mehmet AVDAN, Fırat TANIŞ, Gürol GÜNGÖR, Ufuk ÖZKAN, Rahmi ELHAN, Serdar ORÇİN, Tuğrul ARSEVER, Serhan ARSLAN, Nagehan ERBAŞI, Nurcan OZCAN, Batuhan GÖKSU, Alican KARGIN 24-25-26-27-28-29-30 AĞUSTOS Saat: 21.15te BİLETLER: 16 AĞUSTOS 2001 PERŞEMBE TARİHİNDEN İTİBAREN TÜM ŞEHİR TİYATROLARI VE HARBİYE CEMİL TOPUZLU AÇIK HAVA TİYATROSU GİŞELERİNDE SATIŞA SUNULACAKTIR. BASIN BÜROSU TEL: 0212.232 53 21 - HARBİYE MUHSİN ERTUĞRUL SAHNESİ: 0212.240 77 20 FATİH REŞAT NURİ SAHNESt: 0212.526 53 80 - ÜSKÜDAR MUSAHİPZADE CELAL SAHNESİ: 0216.333 03 97 KADKÖY HALDUN TANER SAHNESİ: 0216.349 04 63 - GAZİOSMANPAŞA SAHNESİ: 0212.578 60 67 Kararname hazırlandı Kıbns maüannın ihraçyolu açılıyor Dış Haberler Senisi - KKTC'de üretilen mallann Türkiye ve üçüncü ülkelere ihracahyla ilgili sıkıntı ve engeller aşıhyor. Türkiye ile KKTC arasında 1998'de imzalanan Ticaret Anlaşması uyannca hazırlanan karamameyle. KKTC kökenli ve KKTC'de millileştirilen mallann sınırlı olarak ihracatı geliştiriliyor. KKTC ekonomisinin verdiği mücadelede çok önemli bir kilomerre taşı kabul edilen karar dün Ekonomiden Sorumlu Dev let Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Salih Coşar tarafindan açıklandı. Coşar. Türkiye ile KKTC arasında 1998'de imzalanan Ticaret Anlaşması uyannca hazırlanan 7 Ağustos 2001 tarihli kararnamenin, "KKTC ekonomisinin verdiği mücadelede çok önemli bir kilomerre taşı" olduğunu belirterek, kararname ile KKTC menşeli mallann Türkiye 'ye ve üçüncü ülkelere ihracatındaki sıkıntılann aşılacağını kaydetti. Kararnamenin, pazarlama sorununun çözümüne de yardtmcı olacağına işaret eden Coşar, şunlan kaydetti: "Pazarlama sorunu aşılan bugünden sonra görevimiz dünya kalitesindc dünya fiyatlannda mal üreterek yanşabilirtik olanaklanru yaratmakür. Bunun için tüm üretici ve imalatçılanmrza elden gelen desteği vereceğiz.'* Coşar, aynntılan eylül aymda tamamlanacak olan kararnamenin hazırlanmasında emeği geçen Türk yetkililere, Türkiye Lefkoşa Büyükelçiliği'ne ve Yardım Heyeti'ne teşekkür etti. TC-KKTC gümpüklepinin birleştipilmesi Önemlibiradım EROLMANİSALI Türkiye ile KKTC arasında beürienmiş bulunan "gümrüklerin birleştirilmesi r> karan, KKTC'ye karşı Avrupa Birhği'nin ve bazı Batı ülkelerinin uyguladıklan haksız ve dayanaksız ambargoyu ortadan kaldıracaknr. ^AB 1994 yılından beri KKTC'ye ticari ambargo uyguluyordu: Bu da KKTC'nin ekonomik gelişmesini olumsuz engelliyordu. Gümrüklerin birleştirilmesi. KKTC ürünlerinin AB dışı ülkelere ihracı bakımmdan da önemli gelişmeler sağlayacaktır. Öte yandan Türkiye ekonomisi ile KKTC ekonomisi, "gümrükİerin bûtünfcştirilmesi'' ile ekonomik entegrasyonda çok önemli bir adım atümış oluyor. Bu ekonomik karar siyasi sonuçlan bakımından da önem taşıyor. Ekonomik bütünleşmenin KKTC ekonomisini rahatlatacak biçimde işlemesi, Türkiye'nin KKTC'ye önemli bir avantaj sağlaması demektir. Bu avantaj, siyasi sorunlan azaltacaktır; çünkü Kıbns Türk'ü. Türkiye ekonomisinden daha fazla yararlamr hale gelecektir. Bunun siyasi sonuçlannın da olmast doğaldır. Gümrüklerin birleştirilmesi sonrasında Ankara'nın "çok karartı nareket etmesi" ve haksız dış tepkiler karşısında geri adım atmaması önem taşıyor. Zamanınızı iyi kullanın Haftada 49 saat uykuda geçiyor İZMİR (AA) - Sınırlı ve en pahalı kaynak olan zamanın iyi ve etkin kullanımında, insanlar "sabah, öğkden sonra ve her zaman hazır" olmak üzere üç kategoriye aynlıyor. Izmir Inşaat Mühendisleri Odası dergisinde yer alan, Chicago Cniversitesi fizyologlannca yapılan bir araştffma raporunda, gün içinde zihinsel ve bedensel performansın en düşük ve en yüksek olduğu zamanlarla ilgili bulgular değerlendirildi. Çahşmada, gün içinde zihinsel ve bedensel performansın, en düşük ve en yüksek olduğu zamanlann vücudun biyolojik ritmini oluşturduğu kaydedilirken buna göre en önemli işlerin, performansın en yüksek olduğu zamanda yapmanın yaranna işaret edib'yor. Güne hızlı başlamada vücut ısısmm da etkin olduğu belirtilen çahşmada, ortalama 37 derece olan vücut ısısmm gün boyunca bir derece oynayabileceği. bu ısı değişiminin iş verinüni. zihinsel uyanıkhğı belirlediği kaydediliyor. Calışmaya göre, insanlar "sabah tipleri", "öğleden sonra tipkri* 1 , "her zaman hazır tipter'" olmak üzere üç kategoriye aynlıyor. Sabah tiplerinin, sabah saatlerinde çok enerjik olduğu, öğleye doğru eneriilerinin zirveye ulaştığı belirtilirken öğleden sonra tiplerinde ise sabahlan kayıtsız ve uyuşuk. öğleden sonra enerji dolu oJduklan bildiriliyor. Her zaman hazır tipler için ise "Bu kişiler sabah erken kalkar ve enerjik oturlar, öğleye doğru durulurtar, öğleden sonra performanslan tekrar artar" denılivor. Zamanın etkin kullanımında, planlama ve zaman yönetiminin önemli olduğu vurgulanan yazıda, haftada 168 saatin bulunduğu ve bunun 49 saatinin uykuya, 40-50 saatinin çalışma hayatına ve 7 saatinin de giyinmeye harcandığı ifade edildi. Aynı zaman planlamasında haftada 89 saatin kişisel işlere harcandığı, eğlence, eğitim ve hobüerin ise haftada 30-40 saati doldurduğu vurgulandı.