25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR/YET 8TEMMUZ2001PA: 8 HABERLERIN DEVAMI G Ü N C E L CIİNEYT AKCAYTREK I Baştarafi 1. Sayfada yerine getirmediğini içeren görüşünde direndiği de anlaşılıyor. IMF'den son izlenim: Uzlaşmaya varmak için han- gi yolu yeglemek gerektiğine işaret ediyor. Ancak Köhler mektubunda hükümetin yapması gerekenle- ri -tabii yumuşak bir üslup ve önerilerle- yineliyor. Haberlerde adını vermek istemeyen IMF yetkilisi, şu sözlerle Köhler mektubunun içeriğini doğruluyor: "Ankara 'dan yapılan açıklamalarda, sanki Türk hü- kümetinin niyet mektubundaki her şeyi yaptığı gibi bir hava yaratıldı. Oysa doğru değil". Oysa, doğru. VVashington'dan gelen suçlamalann yavanlığını, "Türkiye'nin ödevini tam anlamıyla yerine getirdiği- m" anlatabilmek için... Başbakan "Biz daha ne yapsaydık" sorusuna ya- nıt anyor. "Hangi demokratik ülkede Meclis, gece gûndüz çalışarak yasa üstüne yasa çıkarır" demesi ve Köh- ler'in mektubundan önce. IMF'den gelen kimi dayat- malara Türkiye'nin direneceği izlenimi vermesi bu yüzden. Kemal Derviş ise IMF'de var olan "bazı bankacılık düzenlemelerinin tamamlanmasını ve mali sektöre sağlanacak güvenin etkisiyle faizlerin aşağı çekilme beklentisini" kolayl/kla yerine getirebileceğimize ina- nıyor. Ne çare; Dervişimizin Telekom konusunda daha önce dayattığı IMF'ye koşut görüşlerinden bir türiü vazgeçemediği de ortada. Gerekçesini yine IMF koşutunda daha geniş ala- na yaydı. "Telekom Yönetim Kurulu'nun uluslarara- sı finans çevrelerinde yarattığı güvensizliğin gideril- mesinde" ısrar ediyor. Başbakan ise bu kanıda değil. Diyor ki: "Aslında (Telekom Yönetim Kurulu üyelerine) tek tek bakıldı- ğı vakitpekâlâ kriterlere uygun bir kurul oluşturuldu- ğu anlaşılıyor." Ne dersiniz: Başbakan mı, bakanı mı haklı? Biz bize Daha önce yazdıklanmız doğrulanıyor ve IMF per- desinin arkasında "Ankara'yı ekonomi programına harfiyen uymaya zorlayan tutumun asıl mimaıiarının ABD ve Ingiltere başta olmak üzere IMF'yibüyük öl- çüde kontrol eden G-7ülkeleri olduğu" sanısı güç- leniyor. Bundan ç/kan soru şu olabilir: Türkiye, IMF adını kullanan G-7'lerin dayatması ve baskısıyla karşı kar- şıya mı? Bu mantığın hükümet çevrelerine giderek egemen olduğunu gösteren tek belirti; Başbakan'ın katı tutu- munu esnetmek amacıylaABD yönetiminin IMF üze- rinde ağırlığını koyması için "Dışişleri'ni Amerikalt yetkililer nezdinde harekete geçirdiğini" söyleme- si... Son gelişmelerle Telekom Yönetim Kurulu'nu programa uyduracak veya başka konu/arda IMF'yi tatmin edecek "formüller" üzerinde IMF'nin Ankara ile birlikte çalıştığını gösteren ışaretler yoğunlaşıyor. Fakat Türkiye'de ucuz yoldan daha çok kazan- mak için Başbakan'ı "Şayialara göre ötmüşüm" de- dirtecek kadar karamizaha zorlayan ölüm haberteri.. Borsayı, dolan çığnndan çıkardı. Olayın ilginç yanı; Ecevit'in öldüğü söylentisinin, sadece istanbu/'da, Ankara'da değil, Türkiye'nin de- ğişik yerierinde °aynıanda birdenbire "ortaya çıkma- sı. Ölmediğini kanıtlamak için canlı yayında Ecevit, sağlığıyla ilgili soruya öyle bir yanıt veriyor ki: "Her tü/iü aksine iddiaya rağmen sağlığım yerin- de. Geçen gün Bilkent Üniversitesi Hastanesi'ne (oysa demek istediği ünlüüü Mehmet Haberal'ın 'Başkent Üniversitesi Hastanesi) göz ve kulak mu- ayenesiiçingittim. Çekaptan geçtim, çokşükürher şey sağlam çıktı." O denli yoğun çalışıyor ve yoruluyor ki Başbakan; herhalde bu yüzden Sağlığım yerinde" derken yü- rüyüşünde ve hareketlerindeki aksamanın, bellekza- fiyetlerinin nedenini açıklamayı unutuveriyor! Zaten medyada olsun, siyasette ofsun bilinen ger- çekleri Başbakan'a anımsatan da yok ya... KKTC'de uluslararası etkinlik Magosa'da festivalgünleri ORAL ÇALIŞLAR MAGOSA- The New York Times gaze- tesi. Magosa'da 6 yıldır süren Uluslararası Kültür Sanat ve Tu- rizm Festivali'ni bu yıl ilk kez uluslararası kültür etkinlikleri ara- sında saydı. Geçen beş yıl içinde festivale fn- giltere. Almanya. Tür- kiye, ABD. Fransa. Rusya. Bulgaristan. Ja- maika, Latin Amerika. Aftika gibi değişik ül- kelerden sanatçılar ka- tıldı. Kuzey Kıbns"ta 15 Haziran'da başlayan Magosa 6. Uluslarara- sı Festival i ile birbirin- den güzel festival me- kânlarında. dünyadan ve Türkiye 'den gelen konuklanyla sürüyor. Ünlü konuklar OthelloKalesi.Sala- mis Antik Tiyatrosu. Namık Kemal Meyda- nı gibi tarihi mekânlar. Teoman, Yıldjz Ken- ter, Okay Temiz, Yıl- dız Ibrahimova, Aydın Esen, Sandımay Sokak Tiyatrosu, Artis Quar- tet Vienna, Jvo Papa- zovgibi ünlülerin oyun ve konserlerine tanık- lık ediyor. Yıldız Ken- ter'in Salamis antik ti- yatroda sergilediği Hep Aşk Vardı oyunu 3500 seyirci tarafindan izlendi. 9 Temmuz Pa- zartesi gecesi dünyaca ünlü Joshua Redman Quartet KKTC'lilere ve turistlere unutulmaz bir gece yaşatacak. Ta- rihi Othello Kalesi "nde seyircinin karşısına çı- kacak olan Joshua Redman'ın vereceği konser Ada'da ilgiyle bekleniyor. Geçen yıl 25 bin ki- şinin izlediği festival seyircisinin bu yıl 30 bini aştığı gözleniyor. Magosa 6. Uluslarara- sı Kültür Sanat ve Tu- rizm Festivali bu yıl ilk kez uluslararası festi- vallerin tanıtıldığı in- ternet sitesinde de yer aldı. The Nevv York Ti- mes gazetesi, uluslara- rası kültür sanat etkin- likleri içinde Magosa Festivali'ni sayarak, festivalin uluslararası niteliğine dikkat çekti. KKTC'nin açılama- dığı uluslararası arena- ya Magosa Belediye- si'nin düzenlediği fes- tivalle açılmayı başarı- yor. Festival. 11 Tem- muz gecesi Salamis Antik Tiyatro'daki Tango Turco gösteri- siyle kapanacak. Dolar üstüne oyıuı• Baştarafi 1. Sayfada kararıyla, Türk halkının alım gücü ve malvarlıkJannın değe- ri bir gün içinde yüzde 55'i aş- kın düzeyde değer yıtimine uğ- radi. Bugüngelinen noktada ise dalgalı kura geçiş tarihinde do- lar kurunun 688 bin lira olduğu dikkate alınırsa değer yitimi, önceki gün dolar kurunun 1 milyon 350 bin liraya ulaşma- sıyla yüzde 96.2'ye ulaştı. Dolann yükselişinin ardında IMF'yle yaşanan gerilimin yanı sıra Başbakan BüJent Ecevit'in öldüğü yönünde çıkanlan söy- lentiler de etkili oldu. Ekonomik genekçe yok Uzmanlar, güven unsurunun yerleştirilememesi nedeniyle ül- kede yeterli döviz bulunmasına karşın dolan bulunanlann sat- mak istememeleri sonucunda ekonomik gerekçeleri olmayan bir döviz sorunu yaşandığına dikkat çekiyorlar. Bankacılık ke- simleri. normalde 4-5 milyon dolar olan bankalararası döviz işlem hacminin önceki gün 25 milyon dolara çıktığını belirti- yorlar. Dolann yükselişıyle bir- likte beklemede olan yabancıla- nn. ülke varlıklannı daha düşük bir maliyetle kapatma olanağı el- de etmeye çalıştıklan belirtili- yor. Koç Grubu'ndan Inan Kı- raç'ın. işadamlanna "Satmaya- cağız diye söz verelim'" çağnsm- da bulunması da yerli sermaye kesiminin bundan kaygılı oldu- ğunu ortaya koymuştu. Başba- kan Bülent Ecevit'in, dünkü açıklamasında Emlak Bankası ve Telekom'la ilgili iddiaların gerçek olmadığırun ortaya çıktı- ğını söylemesi, yüksek faizlerin de IMF'yle birlikte uygulanan politikalar sonucu olduğunu be- lirtmesi, yaşanan bunahmın ger- çek yüzünün ortaya çıkanlmadı- ğını gösteriyor. Ecevit: Faizleri IMF dayaüyor ANKARA (Cumhuri- yef Bürosu) - Hükümet ile IMF arasındaki kredi bu- nalımı sürerken Başbakan BüJent Ecevit faizlerin düşmemesi konusunda fon yönetimini suçladı. Ecevit, "Faizlerin vüksek- liğinden en basta IMF'nin dayatmış olduğu dalgalı kur sistemi sonımludur. Çözümü de birlikte bul- mamız gereklidir" dıye konuştu. Ecevit. IMF Baş- kanı Horst Köhler'den dün gelen mektupta "IMF'nin parasal desteği- nin sona erdirilmeyeceği- ni özellikie v urguladığuu" kaydettı. Ecevit, fonun, desteğin sürmesi için Te- lekom yönetimi. Tasarruf Mevduatı Sigorta Fo- nu'ndaki (TMSF) banka- larla ilgili koşullannın (Türkbank) bulunduğunu dile getirirken Köhler'in haksız iddialanndan geri dönmediğini söyledi. IMF'nin Türkiye'de de- mokratik hukuk devieti bulunduğunu göz ardı et- tiğinı belirten Ecevit. IMF'ye alternatif bir hü- kümet programına ihtiyaç duyulmadığmı söyledi. Ecevit, IMF ile yaşanan kredi bunalımı ve sağlığı hakkında çıkanlan spekü- lasyonlann ardından dün saat 11.00'de basının kar- şısına çıktı. Ecevit. sağlı- ğı ile ilgili herhangi bir so- run olmadığını. bu tür ha- berleri Türkiye'de istikra- n bozmak isteyenlerin çı- kardığını savundu. EJeştirileri sürdü Ecevit, toplantının ba- şında IMF'ye yönelik eleştirilerini sürdürdü. IMF'nin önerdıği yasala- nn TBMM'nin yoğun ça- lışmasıyla çıkarıldığını kaydeden Ecevit, Telekom ile ilgili sorunun da uzlaş- mayla sonuçlandığını söy- ledi. IMF'nin işçilere ve- rilen zammı fazla bulma- sını da eleştiren Ecevit. "Ovsa ücretleri fazla ol- madığı gibi Türk-İş'iıı bu zamlan geiecek vıla bırak- ması sağlandı. Vine IJVIF hububat fivatlarını aşın buluvordu. Oysa fivatlar- dan çokdaha yüksek fiyat- laria tüccariar alım yapı- yorlar" dive konuştu. Köhler'ın faizlerin yük- sekliğinden de vakındığı- nı anımsatan Ecev ıt. şöy- le konuştu: "Ovsa faizlerin \ üksek- liğinden en başta HVIF'nin dayatmış olduğu dalgalı kur sistemi sorumludur. Çözümü de birlikte bul- manuz gerekir. IMF borç viikünün ağırhğuıdan va- kınıvor. Doğrudur. fakat zaten biz de bu borç yü- künden kurtulmamıza yanümcı olması için IMF İle ilişki kurduk. IMF'nin bugibikunuiardaki haksız iddialan ve bazı vaatlerini, kredikrini ertelemesi iç ve dışpiyasalarda Türkiye've zarar \ermektedir. LVİF Türkiye'de birhukuk dev- k'ri olduğunu fazlasrvla göz ardı ediyor." EVlF'nüı çekincekri Ecevit, gazetecilere Köhler'den dün yeni bir mektup aldığını belirterek söz konusu mektubu Der- viş'in dönüşünden sonra aynntılı şekilde inceleye- ceklerini belirttı. Mektup- ta. gerçekleştirilen yasa- ma çalışmalarından öv- güyle söz edildiğini belir- ten Ecevit, Köhler'in çe- kıncelerini şöyle anlattı: -Ivgulamada bazı eksik- iikler bulunduğunu, ben- ce inandıncı oimayan bir biçimde ortaya koyuvor. Ancak söylediğim gibi Sa- vin Köhler'in mektubuge- nellikle ilişkilerimizi sıcak tutmakisteğini yansıtır ni- Ankara'da 'mektup' trafîği ANK4RA(Cumhuri- yrtBürosu)- Uluslarara- sı Para Fonu (IMF) Baş- kanı Horst KöhJer'in. Devlet Bakanı Kemal Derviş Washington'da bulunmasına karşın Başbakan BüJent Ece- vit'e mektup gönderme- si, hükümet düzeyinde istenen taleplerin söz konusu olduğu değer- lendirmesine yol açtı. Başbakan Ecevit, dün akşam saatlerinde önce Merkez Bankası Başka- nı Süreyya Serdengeçti. ardından da Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkajı ile görüştü. Köhler'in, Derviş Washington"da temasla- nrn sürdürürken hükü- mete mektup göndermesi, Anka- ra kulislerinde farklı yorumlara y- ol açtı. Mektubun, IMF'nin istek- lerinin Derviş düzeyinde çözüle- memesi ve sert açıklamalar yapan Ecevit'e doğrudan göriişlerin ile- tilmesi ya da Derviş'in IMF'yle yaptığı görüşmelerde. "başta Tele- kom olmak üzere konulann siyasi olduğu" mesajını vermesi üzerine de gündemegehrus olabileceği be- lirtiliyor. Ecevit'in, Dünya Banka- sı Başkanı'nın gönderdiği mektu- bu ve IMF Başkanf yla yaptığı gö- rüşmeyi basına açıklamastna kar- şm son gönderilen mektuba iliş- kin basına yalnızca Telekom ve Tasarruf Mevduatı Sigorta Fo- nu'ndaki bankalarla ilgili haksız iddiaiann sürdürüldüğünü söyle- mekle yetinmesi, kuşkulann daha da artmasına neden oldu. IMF'nin mektuplaAnkara 'ya, Telekom yö- netimi, faizler, Türkbank başta ol- mak üzere fondaki bankalann tas- fiye sürecinin hızlandınlmasına ilişkin formülleri de iletmiş olabi- leceği belirtiliyor. Ece\ıt ekonomi bürokratiamia görfiştû Başbakanlık'ta dün akşam ha- reketli saatler yaşandı. Başbakan Ecevit, önce Merkez Bankası Başka- nı Süreyya Serdengeç- tı'yi kabul etti. Serdengeçti, 20 daki- ka süren görüşmeninar- dmdan hiçbir açıklama vapmazken IMF'nin vüksek faizlerle ilgili kaygısı dikkate alındı- ğında Merkez Banka- sı dan yeni bir politika talebinde bulunup bu- lunmadığı sorulan da gündeme geldi. Hüsamettin Özkan Ankara'ya çagnkfa Başbakan Ecevit daha sonra tstanbuFdan Anka- ra'ya çağırdığı Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan ile bir araya geldi. Görüş- menin sürdüğü^ sırada Hazine Müsteşan Faik Oztrak da Basba- kanhk'agelerek toplantıya katıldı. Derviş erken donthor Bu arada Washington'da bulu- nan Devlet Bakanı Kemal Derviş de programının aksine dönüş ta- rihini bir gün öne aldı. Derviş'irij Ecevit'in açıklamaları üzerine Köhler'in mektubunu değerlen- dirmek üzere Türkiye'ye dönme karan aldığı öğreniJdi. Derviş'in bugün öğleden sonra Ankara'da olması bekleniyor. Türkiye'nin üzerine düşen her şeyi yaptığını belirten Öksüz'den eleştiri: IMF kendini yargdanıa]ı SERTAÇEŞ DİYAJ*BAKIR- Ulaştırma Ba- kanı EnisÖksüz. Türkiye'nin üze- rine düşen her şeyi yaptığını belir- tirken kredi dilimini serbest bırak- mayan ve buna gerekçe olarak da Telekom yönetimini gösteren Uluslaran Para Fonu'nu (IMF) sert bir şekilde eleştirdi. Öksüz, IMF'nin kendisıni sorgulaması ve yargılaması gerektiğini kaydede- rek "Bunun için emredici kuruluş- lar oimakyerine yol göstericü anla- vişb ve gerçekten problem çözmek için yaklaşmalı" dedı. Ulaştırma Bakanı Öksüz, Türki- ye ile IMF arasmdaki kredi buna- lımuıın nedenlerinden birisi olarak gösterilen Telekom yönetimi ile il- gili sorulan Diyarbakır'da yanıtla- dı. DiyarbakırHavaalanı Termina- li'nin açılış konuşmasında IMF'yi eleştiren Öksüz, gazetecilerin bu yöndeki sorulannı da yanıtladı. Gazetecilerin IMF ve Devlet Baka- nı Kemal Derviş. ile iigiii soruları- na tepki göstererek yanıtlamak is- temeyen Öksüz, Türkiye'nin üze- rine düşen her şeyi yaptığını kay- detti. Zaman zaman gazetecilere de sert yanıtlar veren Öksüz. IMF'nin kendisini sorgulaması gerektiğini dile getirdi. Öksüz. "EYflF otorite- lerideidarecileri de kendilerine dü- şeni bir gözden geçinnelidir ve ha- tanuı sadecedara düşmüş olan \iiz- lerceülkededeğil bir şev ler vapmak isteven idarecilerde de olabileceğini düşürımeli" dedı. Emredici değil yol gösterici olunnıalı ABD Başkanı George W. Bush'un da IMF'yi eleştirdiğini anımsatan Öksüz, "Bunun için em- redici kunıluşlar oimak yerine. yol gösterici, anlayıslı ve gerçekten problem içine düşen yerlere İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'ne göreyaklaşım sağtamak lazım" de- ğerlendırmesini yaptı. Bir soru üzerine kendisinin tavnnın belli ol- duğunu, bunun da "milletiçin" ol- duğunu kaydeden Öksüz, "Sadece Telekom ya da bir tek kuruluş için veya yönetim kurulunda şu veya bu görevı kinıin alacağj meselesinden dolav ı mı bu iş kanşıyor sanıv orsu- nuz? Neden buraya çekip topluyor- sunuz hepsini? 20 tane proMemin içinde kıvtınk bir problem. Prob- lem mi acaba" dedi. Öksüz. kendilerine düşen her şeyi yaptıklannı belirterek "Şim- di biz tavrı nereden bekliyoruz? Bahane üretme merkezlerinden değil. Basmdaki tarafgir ve kendi ülkesinin insanlarını görevlilerini (enkit ederek başkasına yaranma imkinı gösterenler var. Bu anlayı- şın dışında olmamız lazım" diye konuştu. Öksüz, sorunun nasıl çö- züleceğinin sorulması üzerine de şunlan söyledi: "Bize göre sorun voktur. Sorun çıkaranlar vardır. Sorunu çıkaranlar, probiemin çö- zümünü de beraberinde getirirler. Benim bakanlığımla ilgili olan kı- sınıda haksı/Jık vardır. Yönetimin nasıl ve kiın olacağı konusunda prensipler vardır. O prensiplere uv uinıuştur. Bunun ötesinde konu- yu konuşmam." teliktedir. Mektubunda Köhler IMF'nin parasal desteğinin sona erdirilme- veceğini özellikie vurgulu- yor.Ancak bu desteğin de- vam ettirilmesi için bazı koşullann yerine getirii- mesini vineü'vor." IMF koşulîanndan biri- nin Telekom yönetimi ol- duğunu kaydeden Ecevit, "KöbJer'in öne sürdüğü iddialann gerçekie ilgisi ol- madıguıı burada dilegetir- dim. Buna rağmen Sayın Köhler,haksıziddiasından geri dönmüyor" dıye ko- nuştu. Köhler'in Emlak- bank sorununun çözüldü- ğünü kabul ettiğini kayde- den Ecevit. şöyle konuştu: "Ancak, Tasarruf Mevdu- aüSigorta Fonukapsamın- daki bankalar konusunda bazı endişeleri de bulunu- vor. Ben IMF ile üişküeri- mizin ktsa sürede normaJ- leşeceğine inanıvorum. Sa- ym Köhler. Türkiye ile iliş- kilerini sürdürmekte IMF'nin kararh olduğunu özeUikie vurguladL Fakat hiçbir devlet IMFile ilişkj- lerinde Türkivt kadar ko- şullanna özenli davrannuş değikür.'* İlişküerdevam edeeek IMF'nin Telekom'u bahane ederek Türki- ye'den desteğini çekip çekmeyeceğinin sorul- ması üzerine Ecevit, Köh- ler'in "Tiirkiye ikilişldle- ri sürdürmektekararlı ol- duklaruu" mektupta ılet- tiğini söyledi. Ecevit. bunalım nede- niyle "Teknokrat hükü- meti" söylentilerinin çık- tığmın anımsatılması üzerine, "Teknokrat hü- kümeti saçmahktır. Bazı çevreler Türkiye'de rejimi buiandırmak ve bunu sarsmak için birtakım ça- balarda bulunuyorlar" diye konuştu. Sezer'in yetkilerini EV1F eleştiremez Ecevit, KöhJer'in Cum- hurbaşkanı AhmetNecdet Sezer'i eleştirdiğinin anımsatılması üzerine. "Sayu Cumhurbaşkanı ile bizim anav asal kural- lar içinde lartışmalanmız olabilir, fakat Cumhur- başkanhğı'nın yetkilerini başka ülkelerin kuruluş- lan eleştiremezler'' diye konuştu. Ecevit, bir soru üzerine Dışişleri Bakanlı- ğı Müsteşan Faruk Lo- ğoğlu'nun ABD'nin An- kara Büyükelçisi Robert Pearson ile görüşerek Türkiye'nin görüşlerini aynntılı olarak anlattığını söyledi. Ecevit, "İlkdefa bir başbakan IMF ile iliş- küerde dayatma sözcüğü- nü kullandı" arumsatma- sı üzerine, "inceükler üze- rinde durmavın" dedi. Üslup daha sıcak Ecevit. Köhler iie ge- çen cuma yaptığı görüş- meyle mektup arasında üslup farkı olup olmadı- ğının soruhnası üzerine. "Mektup daha sıcak ve mntiu edici" değerlendir- mesini yaptı. Ecevit, "Türkiye'nin bir hukuk devieti olduğu- nu söylediniz. Demokrasi ileyönetildiğini söylediniz. 3 Mavis'ta ni>et mektubu- na invza atarken fürki- ve'nin demokratik bir ül- ke olduğunu bilmiyor muydunuz? Hükümetin IMF'ye alternatif bir pla- nıvarmı?" şeklindeki so- ruya, "Havır alternatif bir hükümet programına ge- rek duymuyoruz" yanıtı- nı verdi. G U N D E M MUSTAFA BALB • Baştarafi 1. Sayfada re olan göl genişliği 50 kilometreye kadarindi. t rinlik bir metre. Gölün çevresinde 100 metre < nişliğinde bir balçık oluştu. Bu yüzden göle yaklaşamıyoruz. Balık bırakamadığımız için ba çılık da öldü..." Şenliği düzenleyenler, göl yerine kazana ma çalalım demişler. Keşke yine de göl k/yısına gic seydi de, maya kayalara çalınsaydı. Hoca, baş birders verseydi... Geçen yıl Akşehir Gölü kıyısından geçerken b< de ürpermiştim. Yo/un hemen devamında taş alan, ardından balçık, dikkatle bakınca, taa ötec Akşehir Gölü. Boğulmakta olan çaresiz bir kişi ç bi sessiz inliyor. Aslında Akşehir Gölü'nün kaderini bütün Anadc )u gölleri paylaşıyor. Beyşehir Gölü iki metre indi, Eskiden Akşehir'e su taşıyan Eber Gölü'nün ar ca kendisine faydası var... Sultansazlığı'na gidenler çölleşmiş yeşilsiz b alanla karşılaşıyorlar... Ulubat Gölü'nün 'ulu'su gitti 'bat't kaldı... 1970'lerde 8 metre derinliğindeki Manyas Gölı 2 metreye indi; artık, ikinci hecesiyle anılıroldu... Yapılan araştırmalar, hemen bütün göllerimizir kirlilik ve kuraklık tehdidi attında olduğunu, ancat büyük çogunluğunun iyi bir planlamayla kurtanla- bilecegini gösteriyor. Devlet Su Işleri (DSİ) Genel Müdürlüğü uzun yıl- lar yan sulak alanlann kurutulması için çalıştı. Ha- tay'da Amik Gölü'nü 'başanyla' kurutup tanma ka- zandırırken sel felaketlerinin de hazırlayıcısı oldu. DSİ bugün de tarım alanlannın sulanması için ön- cülük ediyor, yeraltı sulannın çıkanlmasını sağlıyor. Ancak bunun bilinçsiz yapılması gölleri kurutuyor, yörelerin iklimlerini olumsuz etkiliyor. Ya tutarsal.. Biz yeniden Akşehir'e dönelim... Sultan Dağlan'nın etekleriyle göl arasında salın- cak kurup yüzyıllarca keyifli bir yaşam süren Ak- şehir'e ne zaman gitsem, gölün yanı sıra mimari- sinin de kurumakta olduğunu görür, hayıflanınm. İki katlı Akşehir evlerinin pek çoğunun camlann- da şu yazı asılıdır 'Satılık!' Aslında satılık olan bizim tarihimiz! Anadolu'nun pek çok eski yerleşim yeri gibi Ak- şehir'de de eski kent alanında insarr güzel mima- ri örnekteri izlerken zenginleşiyor, bunlann adım adım erozyona uğradığını görünce üzülüyor. Tî- mur'un Yıldınm Beyazrt'ı tutuklu olarak bulundur- duğu Ferruh Şah Mescıdi açılmamış bir kitap say- fası gibi dururken, hemen devamındaki sokakta evlerin kapılanyla duvarian birbirine yaslanıp ortak sonlarını bekliyor. Kurtarılan kimi evler, taa uzaktan, "ben restore edildim" diyor, ama nedense o doğallığın içinde bi- raz yapay kalıyor. Cengiz Bektaş, 'Akşehir Evleri' kitabını yazar- ken pek çok eski ustayla konuşmuş. Evlerin inşa biçimini, pencere yerinin seçiminden temei kazı- mına kadar her şeyi aynntılanyla anlatmışlar. Eski ustalar pencere yerini, hem ev sahibiyle hem de komşularla konuşarak belirlermiş... Gölü ve mimarisi kurumakta o\an Akşehir, Ana- dolu'nun tarihi ve doğal zenginliklerinin bugünkü durumunun fotoğrafını veriyor. Hoca'yı selamla- yarak noktayı koyalım... Nasreddin Hoca, Akşehir G-ölü'nün bu halini görse.. Kuruyan gölün taşlannı bir bir topJayıp, memleketi bu hale getirenlerin üzerine fırlatsa... "Hoca napıyorsun, adamlann basına geiecek" di- ye uyanldığında bağırmaz mıydı: - Ya tutarsa!.. ankcum@ttnet.net.tr TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu Kredininpsikolojik yönü önemü İZMİR (Cumhuri- yetEgeBürosu)-Türki- ye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başka- nı Rıfat Hisarcıklıoğlu, IMF ve Dünya Banka- sı'ndan Türkiye'ye ak- tanlacak kredi dilimle- rinin parasal değerinin çok yüksek olmadığını ifade ederek "Ancak bunun psikolojik etkisi var. Bu açıdan önemli" dedi. TOBB Başkanı Hi- sarcıklıoğlu ve yönetim kurulu üyeleri, Izmir'in Bergama. Aliağa ve Menemen ilçelerinin ti- caret odalannı ziyaret ettiler. Hisarcıklıoğlu, odalan ziyaretinde yaptığı konuşmada, Dünya Bankası'nın Türkiye'ye aktaracağı 1.2 milyar dolar kayna- ğın gelmesinde bir so- run olmadığını dile ge- tirerek "Bu para getir. Maddi açıdan büyük bir meblağ değil. Ama geiecek paranın psiko- lojik etkisi var. Ekono- mi moral değerier üze- rine oturur, moral ol- mazsa güven olmaz" diye konuştu. Hisar- cıklıoğlu. erken seçim tartışmalan konusunda da bir değerlendirme yaparak, bu tartışmala- rın mevcut koşullarda ülkeye yaran olmaya- cağını savundu. Laila Bar önünde gösterf • Istanbul Haber Servisi - Ünlülerin eğlenci mekânı olarak bilinen Kuruçeşme'deki Laila Bar önünde dün gece 20 kişilik bir grup gösteri yaptı. Pankart açan ve "Patronlar eğleniyor, emekçiler eziliyor". "Hortumcular burada" şeklinde slogan atan gruptakiler, daha sonra ara sokaklara kaçarak dağıldı. Sayısolh1 Mşitutturdu ANKARA (Cuıuhuriyet Bürosu) - Sayısal Lo- to'nun dün gece yapılan çekilişinde kuponunda 4,18,28,36,38 ve 39 rakamlannı işaretleyen bir kişi 478 milyar 17 milyon 690 bin lira ikramiye kazandı. Milli Piyango Idaresi'nden yapılan açıklama- ya göre Sayısal Loto'da 5 tutturanlar 1 milyar 107 milyon 690 bin, 4 tuttaranlar 10 milyon 265 bin, 3 tutturanlar ise 1 milyon 85'er bin lira kazandı. Büyük ikramiyeyi kazanan talihlinin kuponunu Istanbul Beşiktaş'tan yatırdığı bildirildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle