17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 TEMMUZ 2001 PAZAR CUMHURİYET SAYFA KULTUR kultur(« cumhuriyet.com.tr 15 Dünya tumesini sürdüren Madonna, biyografisini yazan Andrew Morton'a kızgın oste• BBC'de yayımlanacak olan 'There's Only One Madonna' adlı belgesel, Madonna'nın plaklan, hit parçalan, listelerde kırdığı rekorlar, kostümleri, çalışma metotlan gibi, sanatçının daha profesyonel yönJerine odaklanıyor. Sanatçının bu belgeseldeki röportajlar için yakınlan ve arkadaşlannı sessiz kalmaları için uyardığı belirtiliyor. çılgm ve aykım Megastar, her konserde rock-pop bileşeniyle sekjz ay ders aldığı gkannı da çalıyor. Kültür Senisi - Madonna'nın, 9 Haziran'da başladığı ve son iki kaseti 'Musk' ile 'RayOfLight' al- bümlerindeki şarkılanna yer verdi- ği Dünya Tunı'nun ilk durağı Bar- celona'ydı. 17 ülke, 48 konseri kapsayacak olan turnenin organi- zasyonu ve koreografisi Jamk K- ing'e ait. 100 tondan fazla ekipma- nı, 3 tenis kortu büyüklüğündeki sahnesi ve 200 çahşanıyla çok kala- balık bir grup ve masraflı bir düze- nekle çıkılan turnede, Madonna 10 dansçı ve 2 vokalist eşliğinde 22 şar- kı seslendiriyor. Megastar, her kon- serde rock-pop bileşimiyle 8 ay ders aldığı gitannı da çalıyor. Sahneye birbirinden değişik kostümlerie çıkan şarkıcının mekanik bir bo- ğanın üzennde rodeo yapar tarz- da sergilediği gösterisi de bü- yük ilgi çekiyor. İlk çıktığı günden itibaren eleştirilere hedef olan ve Barcelona konserinde de tepki topla- yan parçası 'Material Gıri'ü, Paris durağmda reper- tuvanndan çıkaran Madonna, eleştirileri konser sırasında el hareketleri ve küfürlerle protesto etmekten de geri kalmadı. 4 Temmuz'da, turnenin Londra aya- ğında 8 yıl aradan son- ra verdiği konserin bi- letleri karaborsada yüz- lerce pounda alıcı bulan ve Amerika'nın kurtu- luşunu da bu konserde kutlayan Madonna, 'I Deservelt' şarkısını, yö- netmen eşi Guy Ritchie için söyledi. İlk albümü 'Ho- liday'den de parçalar seslendiren yıldızın konserinde, 'Tann kraliçeyi korusun' diye bağıran dinleyicilerin, bu sözlerle müziğin kraliçesi Madonna'yı mı, yoksa Ingiltere kraliçesi Elizabeth'i mi kastettikleri anlaşılamadı. Muhteşem dans şovlan, kışkırtıcıhğı, hit şarkılan, cesur ve kural tanımayan ta- vırlanyla müzik diinyasında 15 yıllık bir döneme damgasmı vuran çizgi dışı me- gastar Madonna'nın, 'HoKday' ile baş- ladığı müzik yolculuğunda, 'masum bir seksapdlik' taşıyan sıradışılığını giderek yitirmesi, gündemden düşmemek adına ALndrew Morton'ın tüm yaşamını en ince aynntılarına dek aktardığı kitabı ise bımun aksine, Madonna'nın bugün bulunduğu yere gelebilmek adına popülist bir yaklaşımla gündemi nasıl sürekli işgal ettiğinden söz ediyor. bilınçli olarak reklam kaygılı tavırlar sergilemesi, toplum ahlakına aykın ola- rak yorumlanan demeçler vermesi bir- çok çevrenin tepkısini çekti. Ama bunun karşıhğını. 160 milyon poundluk olağa- nüstü bir servet, kariyer ve şöhret sahi- bi olarak fazlasıyla geri aldı. 42 yaşm- daki sanatçının son yıllarda takındığı si- nirli tavrı, artık istediğı derecede 'öz- gür' ve 'sıradan' bir hayat süremeyecek olmasının yarattığı ısyanın dışavurumu olarak tanımlanıyor. Böylesine gösteriş- li, çılgın ve aykın bir yaşamın bir yaza- ra ilham olmaması düşünülemezdi. Onlülerin otobiyorafilerini yazan ve en son 'GallerPrensesi Diana'nm otobi- yografisiyle dünyaca tanınarak milyon- lar kazanan yazar Andrew Morton da böyle düşünüyordu. Morton. şimdilerde Madonna'nın tüm yaşamını, sansasyo- nel olan-olmayan tüm yönleriyle en in- ce aynntılarına kadar büyüteç altına al- dığı kitabıyla ilgi odağı oldu. Madonna ise heyecanla beklediği ve BBC'de ya- yımlanacak olan 'There's Only One Ma- donna' adlı belgesel öncesi ortaya çıkan bu olaydan dolayı Morton'a ateş püskü- rüyor. Yazardan, kitapla özel yaşamına müdahale ettiği gerekçesiyle 'sûrünen solucan' diye söz ediyor. Pek çok yakı- nıyla ve arkadaşıyla röportaj yapmış ol- masına rağmen. Madonna herkesi Mor- ton'la konuşmamalan için uyarmış. 'There's Onh One Madonna'nın yapım- cısı ve yönetmeni Jo Shinner. stann ses- siz kalma uyansının doğru olmadığını. buna rağmen insanlann konuşmakta ol- dukçaçekimserdavrandıklannı belirtti. Son turnesi olduğu söyleniyor Yapılan belgesel Morton'un kitabın- dan farklı bir içeriğe sahip. Belgesel, Madonna'nın plaklan, hit parçalan, lis- telerde kırdığı rekorlar, kostümleri. ça- lışma metotlan gibi sanatçının daha pro- fesyonel yönlerine odaklanıyor. Kıtap ise bunun aksine, Madonna'nın bugün bulunduğu yere gelebilmek adına popü- list bir yaklaşımla gündemi nasıl sürek- li işgal ettiğinden söz ediyor. Aynca, ün- lü olmadan önce oynadığı porno film gibi, sanatçının magazinel yönlerinden besleniyor. Attıgı her adımla olaylar yaratan Ma- donna'nın, 14 Eylül'de bitecek olan bu dünya tumesinin 'son' olduğu söylenti- len var. Buna neden olarak da, sanatçı- nın Aralık 2000'de Iskoçya'da evlendi- ği yönetmen eşi Guy Ritchie'yi ve ço- cuklannı birinci plana aldığını söyleme- si gösteriliyor. Yunan Ulusal Tiyatrosu'nun sahnelediği 'Bulutlar', izleyiciye tiyatro büyüsünü aktaramadı Aııtik Efes'te güncel Arfetofanes... ZEYNEP ORAL Kültür ve sanat açısından. lzmir tuhaf bir kent. Çocukluğumun önemli bir bölümünü ge- çirdiğim bu kentte eskiden tiyatroya gidebil- mek için Istanbul'dan özel tiyatrolann, Anka- ra'dan Devlet Tiyatrosu'nun turneye çıkmala- nnı ve Izmir'e uğramalannı beklerdık. Ayda bir belki bir konser olur belki olmazdı. Kitap- çı dükkânı bulmak içın kenti talan ermek ge- rekirdi. (40 yıl öncesinden söz edıyorum.) Oy- sa o zaman da bugün olduğu gibi ülkenin en varhklı kentlerinden biriydi. Bugün durum farklı. lzmir kendi sanat ku- rumlanna kavuşmuş durumda. Artık değirmen taşıma suyla dönmüyor. Ancak bugün dahi, Istanbul ve Ankara'yla karşılaştınldığında nüfusuna oranla sanatsal alanda geri bırakılmışlığı dikkat çekici. Hele hele tarihsel ve kültürel birikimi göz önünde tutulduğunda... Arayı kapamak, Izmir'i kültür ve sanat kentine dönüştürmek için bir yandan Izmir Büyükşehir Belediyesi, öte yandan çe- şitlı kurumlar büyük bir çaba harcıyor. Bu ku- rumlardan biri lzmir Kültür Sanat ve Eğitim Vakfi. Vakıf yalnızca adını daha bolca duyurduğu "Ufuslararası İznıir FestivalT ve "Avnıpa Caz Festivali"yle yetinmiyor. Ulusal çerçevedeki yanşmalan (Nejat Eczacıbaşı Beste Yanşma- sı, Viyola Yanşması) konservatuvaröğrencile- rineyönelik "MasterClass" uygulamalan, dü- zenlediği Kültür Kongreleri, "Çağdaş Sera- mikMüzesi" çalışmalannı da sürdürüyor. Bu yıl Uluslararası lzmir Festivalı 15. yılını kutiuyor. Bu nedenle 15 yılın programlann- dan "ensevilenler" seçkisi yapmışlar: Flander Kraliyet Balesi, Sting, Jan Garbarek, Viyana Çocuk Korosu, Banşnikov White Oak Dans Projesi gibi... Programın yenileri ya da ilkleri iseKiri Te Kanawa, Elton John ve Yunan Ulu- sal Tiyatrosu... Ekonomik krizden büyük ölçü- de etkilenen festivalin bu "her nabza göre şer- bet" niteliğindeki program, yöneticilenn se- çimnden çok, zorunluluktan... Eltştirinin piri K, Ulusal Tiyatrosu'nun Aristofanes'in "Bihıflar" adlı oyununu Antik Efes Tiyatro- su'ada oynayacaklannı duyduğumda soluğu önetmen Yannis lordanidis'in yorumu antik Efes'i, o görkemli mekânı değerlendirmiyordu. 20 kişilik bulutlar korosu (kızlar), 15 kişilik Sokrates'in öğrencileri (erkekJer) korosunun danslan ve şarkılan da tiyatro büyüsünü getiremedi. Ama kesin olan Aristofanes'in güncelliğiydi. orada aldım. Aristofanes 10 423 yılında yaz- mıştı bu oyunu. (Yanılmıyorsam, bizde hiç oy- nanmadı). Antik Efes Tiyatrosu. 10 üçüncü yüzyılda inşa edilmişti. Bu buluşma "kaçmaz- dı". Her ne kadar, günümüze kalan tiyatro. o Helenistik tiyatro değil, İS birinci yüzyılda Ro- mahlann yaptığı. büyüttüğü tiyatroysa da yi- ne de farketmezdi! Aristophanes'in, klasik Yunan yazarları arasında apayn bir yeri var. Günümüze az oyunu kalmış. Müthiş bir komedi yazan. Bu komedilerde amansız bir eleştirmen kesilir. Yaşadığı toplumun sorunlannı irdelerken po- litikacılann hırslannı, aptallıklannı, yanlışla- nnı yerden yere vurur. Statükoculara. dema- goglara savaş açar. Başta eğitim sistemi ol- mak üzere, toplumdaki tüm çarpıklıklan göz- ler önüne serer. Toplumdaki çatışmalan, ku- şaklar arası çatışmayı, sınıflar arası çatışma- lan, varlıklıyla varhksız arasındaki, kadınla erkek arasındaki çatışmayı diline dolar. Oyunlannı zengin bir düş gücü ve fanteziy- le süsler. Ve bürün bunlan çok yalın, ama ay- m zamanda çok açık saçık bir dille yapar. Bu eleştirel tavnnı, tiyatro sanatı için de sür- dürür. Oyunlannın çoğunu kendi sahneye ko- yar. Komediyi yalmz sözcüklerden ve hareket- lerden değil, durumlardan çıkarmaya çalışır. Koroya yeni işlevleryükler. Tiyatro sanatı üze- rine düşüncelerini koroya söyletmek gibi... Yanhşseçim Antik Efes'te "Bulutiar"ı elektronik yazıy- la, Türkçe çevirisiyle izledik. Yönetmen Yannis tordanidis'in yorumu an- tik Efes'i, o görkemli mekânı değerlendirmi- yordu. Skenenin önü, şeffaf bir örtüyle kapan- mıştı. Ve oyunun açılış anı dışında bu örtüden ya da kapalılıktan yararlanılmadı... Sahnenin bir ucundaki otomobil herhangi bir yükselti olarak kullanılır ve sınıf farkını belirlerken, öteki ucundaki dev bir küre Sokrates'in oku- lunu simgeliyordu. Kansının zenginliği, oğlunun haylazlığı ara- sında bunalan babanın, oğlunu Sokrates'in okuluna yollama niyetiyle başlayan. sonunda kendisi okula giden ve yine de hem parasal so- runlannı çözemeyen hem de kuşak çatışması- nın ortasma düşen Strepsiades'in serüvenine tanık olurken doğrusu ben tiyatro büyüsünü yakalayamadım. 20 kişilik bulutlar korosu (kızlar), 15 kişilik Sokrates'in öğrencileri (er- kekler) korosunun danslan ve şarkılan da bu büyüyü getiremedi. Ama kesin olan, Aristofanes'in güncelliğiy- di. "Ey Yunanlı titre ve kendine gel"den "Dün dûndür bugün bugün" vecizesine, her sokak- ta bir milyoner yaratmaktan, her köye bir üni- versite kurmaya, günümüzün tüm sorunlan di- ie getirildi. Aristophanes sahneleyecek yönetmenin de en az yazar kadar zengin bir düş gücüne sahip olması gerekir. Hiç kuşkum yok bu prodüksi- yon. Yunanistan'da çok başanlı olmuştur. Ama günümüzde festival oyunu denince yolculuğa çıkabilecek, dil engelini aşabilecek, tiyatro uy- gulamasında yeni ufuklar açabilecek, hele he- le tiyatro büyüsünü izleyiciye aktarabilecek bir seçim daha doğru olurdu. 'Tavuklar Firarda'nm devamı çıkmazda Anmatörler 14 ay sonra çekimleri durdurdu. LONDRA (REUTERS) - 'Ta- vuklar Firarda'nın animatörü Britanyalı şirket Aardman Ani- marions'ın. Dreanmorks Picru- res'la beraber çahştığı anımasyon filmı 'Tortoise and the Hare'in çekimleri, çıkan bazı sorunlar yü- zünden ertelendi. Aardman Ani- mations. 'Tavuklar Fh-arda' için 2.5 yıl çalıştıklannı, fakat bu fil- me başlayalı 14 ay olduğunu, so- runun ise senaryodaki eksiklik- ler olduğu ve Ingiliz yapımlanna en fazla yöneltilen eleştirinin 'ba- sittik' olması nedeniyle karakter- len biraz daha geliştirmek iste- dikleri olarak açıklandı. Senaryoyu kaleme alan Karey Kirkpatrick ve Mark Burton'a yardımcı yazarlar alabileceğini belirten şirket, Richard Goles- zowski yönetimindeki çekimler için şu ana kadar 40 milyon dolar harcadı. Animasyon şirketinin sözcüsü ArthurSheriff, Dreamworks söz- cüsü ile yaptığı açıklamada, bu- nun üzücü bir olay olduğunu söy- ledi:"Altı avdan kısa bir sûrede tüm sorunlan çözüp, çahşanlan- nuzın işbaşı yapmasuıı sağlayaca- ğız". Sheriff aynca, karanntama- men kendi şirketine ait olduğunu. aynca çok başanlı olan Toy Sto- ry ve Dreamworks Pictures'ın yaptığı Shrek gibi yapımlann da çekim aşamalannda duraksadığı- ru belirtti. Dreamworks'ün sözcüsü ise işin zora sokulduğunu söyledi. Michael Jackson'ın yeni albümü • PARİS (AFP)-Pop stan Michael Jackson, uzun bir aradan sonra. 'Invincible' adlı albümüyle 25 Eylül'de' hayranlanyla buluşmaya hazırlanıyor. Sanatçının Sony Müzik'e bağlı olan plak şirketi Epic, albiimün neredeyse tüm hazırhklarının tamamlandığını açıkladı. Ünlü şarkıcı en son 1992'de 'Dangerous' albümüyle müzik listelerinde yer almıştı. Ama Jackson en çok 'Thriller' %e 'Bad'le akıllarda kaldı. Yeni kasetinden çıkacak ilk parçası 'Rock My World' ise 4 Eylül'de müzikseverlere sunulacak. Invincible, sanatçının 1995 "te cover yaparak çıkarttığı 'History, Past, Present and Future, Book One'dan bu yana hazırladığı ilk albüm olacak. bidiana Jones geri mi dönüyor? • Kûltür Senisi - 'Indıana Jones' serisinin son bölümünde baba-oğul Jones'lar olarak görünen Sir Sean Connery \e Harrison Ford'un, dördüncü kez kamera karşısına geçmesi planlanıyor. Yönetmeniiğını büyük ihtimalle Steven Spıelberg ya da George Lucas'ın yapacağı ve yapımcılığı da Paramount Pictures'a ait olacak yapım gerçekleşirse olaylar, son filmde geçen olaylardan 12 yıl sonrasına uzanacak. Yalnız. 100mil>on dolara mal olacağı iddia edilen filmin ne oyuncuları ne yönetmeni ne de projenin gerçekleşip gerçekleşmeyeceği yapımcılarca resmen onaylanmadı. I KüJrür Senisi -Yoko Ono, aile içi şiddetten zarar görenlere destek olmak amacıyla kurulan Londra'daki 'Refuge' adlı vakfa lOObin pound bağışta bulundu. Sandra Horley tarafından yazılan 'Neşe Sendromu- Neşeli Görünen Erkekler Neden Tehlikeli Sevgıliye Dönüşür?' adlı kitaptan çok etkılendiğini açıklayan Ono. aynca kocalan tarafmdan şiddete maruz kalan kadınlar tanıdığını ve buna karşı insan olarak kendini sorumlu hissettiğini de belirtti. Darphane'de caz konseri • Kültür Senisi - AEGEE- Istanbul (Association des Etats Generaux des Etudiants da I'Europe (Avrupa Öğrencileri Gençlik Forumu) tarafından ev sahipliği yapan 'lstanbul'da Çağlar Boyunca Müzik' konulu Yaz Üniversitesı çerçevesinde Türkiye'ye gelen 35 Avrupah genç için Bağdat Avenue, Tarih Vakfı'nın Darphane binalarında caz konseri verecek. Topluluk konser öncesi. 10 Temmuz'da Darphane binalarında ITU MIAM ve Akademı Istanbul öğrencileri ile doğaçlama bir müzik atölyesi gerçekleştirecek. 11 Temmuz saat 14.00'te topluluk, Avrupah gençlerle 'Türkiye'de evrensel müzik yapmak için çözüm yollan' konulu söyleşi yapacak. Aynı gün verilecek konserin ardından 12 Temmuz'da Tom Solomon ile 1960 sonrası Türk popüler müziği üzerine bir söyleşi gerçekleştirilecek. Hakan Aysev İZDOB'un müdürü • ANKARA (AA) - lzmir Dev let Opera ve Balesi'nin (İZDOB) Aytül Büyüksaraç'ın istifasıyla boşalan müdürlük görevine solist sanatçı Hakan Aysev atandı. 1968 Ankara doğumlu olan Aysev. görev ine 6 Temmuz Cuma günü başladı. 1990 yılında Viyana Dev let Operası'nda kadrolu sanatçı olan Aysev. 'Samson ve Dalıla". 'Aida'. "Fıdelıo". 'Lohengrin' ve 'La Traviata' operalannda rol aldı. Bu arada Pavarotti'nın de öğrencisi olan sanatçı, 1995'te Darmstad Devlet Operası'nda çalıştı. 1997'de Verdi Requem'i, 1 yıl sonra da ikinci CD"sini Frankfurt'da kaydeden Aysev. Bilkent Senfoni Orkestrası ile bir CD çalışması daha yaptı. Berlin Filarmoni artık özerk • Kültür Senisi - Berlin Filarmoni Orkestrası'nın özerkliğini ve kendi kendini finanse ehnesini sağlayacak olan vasa. Berlin kent meclisinde kabul edildi. Böylece. daha önce bu yasa geçmezse anlaşma ımzalamayacağını açıklayan Ingiliz şef Simon Rattle'ın müzik direktörü olmasmm önü açıldı. Yasanın kent meclisinden çıkmasıyla Simon Rattle'ın Eylül 2002'de orkestranın başına geçmesi kesinleşti. Öte yandan. Rattle'ın Ingiltere'deki sözcüsü konu üzerine açıkîama yapnıay ı reddetti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle