17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 8 TEMMU2 2001 PAZA. 10 PAZAR YAZILARI Mersinli Muzaffer ile Afnkalı TriomphanîHaziran ayı bitti mi kuzey yanmkürenin gençleri rahat bir nefes ahr. Öğretim yılı sona ermiş, yeni döneme kadar gerilim dolu günler geride kalmıştır. Elbette bu arada soluklanan yalnızca öğrenciler değiidir; ülkesine, toplumsal konum ve hassasiyetine göre çocuklanyla "eğhinı" kâbusunu yaşayan ebeveynler de bu rahatlamadan paylannı alır. 14 yaşındakı (Muzaffer anlamına gelen) Triomphant Koyame- Unga'nın (T.K-L.) Orta Afrika'da yaşayan anne ve babasmın çocuklanndan yana pek dertleri yok. T.K-L, geçen ekim ayında 5 sınıf atlayarak Fransa'da burslu bilgisayar mühendisliği okuyan ağabeyinin yanına geldiğinde 13 yaşındaydı. Çocuğun üstün zekâlılığını kanıtlaması için Strasbourg Marie- Curie Lisesi'nde bir sezon geçirmesi yetmişti. Bölge Eğitim Müdürlüğû'nden 3 Temmuz'da yapılan açıklamaya göre T.K-L. haziranda. üstelik de fen dahnda girdiği lise bitirme sınavlannı (Bakalorya) yüksek başan ile tamamlamıştı. Ancak "Bakalorya" - teorik olarak- ders bilgisi kadar "olgunluk" da gerektirdiği için T.K- L'nin arzusu ve ailesinın onayıyla Kara Afnkalı "süper bücûr" yüksek eğitimine kadar 1 yıl daha lisede okumaya karar verdi.Bu seneki lise bitirme sınavlannda -çoğunluğu- terleyen 631.429 aday arasında T.K- L'nin dışında 14 yaşında olan üç gençle 77 yaşında az genç (!) bir kişi daha vardı. Fransa, öğrenme ve olgunluğun yaşla kısıtlı olmadığını; temel ve orta eğitimi küçümseme eğilimi gösteren bir tt dünya"da Bakalorya'nın erdemlerini, bunun halen adeta olmazsa olmazlığını kanıtlayan bir ınatla klasik eğitim sistemini sürdürüyor. Ancak muhafazakâr gözüken sistemine karşın "TGV-ÇokHKnTren"il5 yıl önce kamu hizmetine sokan mühendis ekibinden, AIDS virüsûnü, "Ödeme-Telefon Kartiar"ındaki çipleri keşfeden bilim insanlanna; Picrre Bourdieu, Jacques Derrida'dan (sırasıyla sosyolog ve filozof), Zinedine Zidane'a (dünyanın en pahalı futbolcusu) çeşitli "yarancılarr üretmeye devam ettiği gibi; Sınır Tanımayan Doktorlar ve Gazeteciler veya Jose Bove gibi küreselleşme karşıtı hareket ve liderler yetiştinnekten, sol iktidannda komünist bakanlar bulundurmaya yeltenen tek Batı ülkesi olma "onurunu" da taşıyor. Taşıyor zira, "Franaz Cumhuriyeti", cumhuriyet PARİS UĞUR HÜKÜM kavramına layık 4 temel ılkeyi kayıtsız şartsız benimsemiştir: "Bağımsız Eğitim Özgüriüğü, 6-16 Yaş Arası Zorunlu Eğitinı, Laiklik ve Ücretsiz Eğföm." _ ^ _ ^ _ _ Her şey kâğıt üstündeki mükemmelliyette mi yürüyor? Doğaldır ki hayır... Ama: Anaokulu, kreşi de dahil tüm temel ve yüksek eğitim bedava. Yalnızca yüksek eğitimde en pahalısı 150 milyon TUyi geçmemek kaydıyla bir kerelik kayıt ücreti alınıyor. Ilk ve orta eğitimde öğrenciye kitaplar bedava, fakat ödünç veriliyor. Öğrenci yıl sonunda, ahndığı gün kaplanması gereken kitaplan okunmayacak derecede eskitip iade ederse kitaplar kendisinde kalıyor ve taban ederi velilerden talep ediliyor. Ailelerin (yani çocuklann) okul seçimindeki tek ölçüt "coğra/ı veidari" ölçüttür. Çocuğunuz oturduğu mahalle, kent veya belediyenin okullanna devam etmek "zorundadır". Yok siz çocuğunuzu paralı bir okula yollamayı tercih ediyorsanız başınızın çaresine bakmak zorundasınız. Sayın okur, "Vahşi Hberal Thateher - T. Özal" ekonomisınin kaçınılmaz uzantısı "krizm" etkisiyle çocuklannı özel okullardan çekmek zorunda kalan veya ne yapacağını bilemeyen Türkiye'deki dostlanmızın durumunu öğrenince "sosyal devlefin ne demek olduğunu daha iyi anlıyoruz.Fransa'da en değerli okulJar ne Amerikan, ne ttalyan, ne Alman (Fransız diyemiyoruz anlam kaydırması çıkıyor!!!) ne de bilmem ne özel sermaye gruplannın okullan değildir. Fransa'nın en iyi eğitim kurumlan devlet okullandır. Hali vakti veya ilişkisi yerinde olan aileler, Belçika AB'ye damgasını vurmayı planlıyor ama... Belçika, geçen pazar, 6 ay için Avrupa'run başkanlık kolruğuna oturdu. Uyeler arasmdaki anlaşmazlıklan dahiyane uzlaşma kültürüyle çözmesiyle ünlü Belçika'nın 11. dönem başkanlığı olmasına karşın ilk kez bir Belçika hükümetı "Daha federal bir Avrupa ve güçiü bir Avrupa Komisyonu" olarak özetlenebilecek görüşlerini AB'ye kabul ettirmek için çaba harcıyor. Isveç'in dönem başkanhğının bitmesine 2 ay kala 2 Mayıs'ta önceliklerini açıklayan ihtiraslı Guy Verbofstadt hükümeti, AB'ye damgasını vurmayı planlıyor. Dönem başkanhğının önemli oyunculan Verhofstadt ve hafta başında Ankara'ya gelip "Kıbns komısunda masaya oturun, AGSP'yi engelİemeyin ve Ulusal Programı uyguIayuT mesajlannı ileten Dışişleri Bakanı Louis Mkhel olacak. Verhofstad 2 Temmuz'da Avrupa Komisyonu ile yaptığı toplantıda dönem başkanlığı önceliklerini 7 başlıkta özetledi: Avrupa sosyal modeli; Euro ve yeni ekonomik gündem; özgürlük, güvenlik ve adalet; sürdürülebilir kalkmma ve daha iyi bir yaşam kalitesi; genişleme; AB'nin uluslararası rolü ve geleceği. Ancak bir de madalyonun öbür yüzü var. Planlara karşın dönem başkanlığı diğer olaylarla engellenme tehlikesiyle karşı karşıya kalabiliyor. Ömeğin genişleme konusu. Göteborg doruğu (her ne kadar AB hükümetleri zamanlama konusunda kuşkulu olsa ve Almanya ve Fransa gibi iki büyük ülke sadece aday ülkelere îrlanda'nın genişlemeyi öngören ve adaylann AB üyeliklerini ilgilendiren Nice anlaşmasını reddetmesinin AB'ye girişlerini geciktirmeyeceği güvencesini vermek amacıyla kabul etmiş olsa da) "yeni üyelerin 2004 vılında AB've katümasT isteğini ortaya koyarak, Nice doruğunu somut bir a amaç"a dönüştürdüğü için başan olarak kabul ediliyor. Bu nedenle Belçika'mn, dönem başkanlığı sırasında aday üyelerle yapılacak genişleme görüşmelerinde "hassas konulan" en azından 2. Irlanda oylaması olumlu atlatılıncaya kadar sumenaltı edip, arka plana atması gerekecek. Zaten Belçika'mn genişleme konusunda yapabileceği fazla bir şey yok. Önemli genişleme konulannın çözümü gelecek yıl yapılacak Fransa ve Almanya seçimlerini beklemek zorunda. Bu sorunJann 2004'te adaylann üyeliğe kabulünü yetiştirecek hızda çözülmesı şansı ise çok az. Kurumsal reformlar konusunda federalistlerle BRUKSEL ERDtNÇ UTKU ulus-devletçiler arasmdaki farklıhklar arttı. Almanya Başbakanı Gerhard Schröder Göteborg'da "güçlü bir Avnıpa komisyonu ve ulusal hükümetkr hakkında daha az söz sahibi olan bir Avrupa Parlamentosu isteyerek" federal görüşünü dile getirdi. Schröder. AB bütçesinin bir kısmını karşılamak üzere bir AB vergisi de önerdi. Avrupa Komisyonu Başkanı Romano Prodi ile düzenlediği basm toplantısında "Avrupa vergisi'' kavramını "doğrudan finansman" adıyla öneren Verhofstadt, bununla Avrupalı'yla AB arasmdaki bağı pekiştirmek istiyor. Dönem başkanlıgına oturmadan 2 gün önce tam federal Belçika'ya giden yolda 5. devlet reformunu "tarun, dış ticanrt ve mali konularda bötgeiere daha fazla vetki verilmesini öngören" Lambermont anlaşmasını kabul ederek yapan Belçika, doğuştan federalist olmasına karşın AB Başkanlığı süresince Almanya, Fransa ve tngiitere'nin başını çektiği diğer ülkeler arasında tarafsız bir yol izlemek zorunda kalacak. Bu tartışmanın 2-3 yıl daha sürmesi bekleniyor. Siyasi açıdan ise AB, Belçika'ya potansiyel bir tehlike olarak Makedonya'nın şekillendirilmesini bıraktı. Ekonomide ise gelecek biraz daha parlak. Euro bölgesindeki enflasyon 8 yıldır ilk kez mayısta yüzde 3.4'e çıktı. Belki de durgunluk kapıda bekliyor. Euro konusunda ortahğa korku yayılıyor. Kalpazanlann, hırsızlann ve kara para aklayıcılann Euro'ya geçildiğinde yaşammuzı nasıl bir eziyete dönüştüreceği konuşuluyor. Hatta Fransa'nm, 1 Ocak'tan sonra durum kontrolden çıkarsa Fransız Frankı'nı tek ulusal para birimi olarak kullanmaya devam etmeyi düşündüğü söyleniyor. Euro'ya geçiş konusunda kararlar, Avrupa Merkez Bankası ve ulusal hükümetler tarafından sorunlar ortaya çıktıkça alınacak. Böylesi bir durumda Belçika dönem başkanlığında ne yapabilir? Bunu aralıkta yapılacak Laken doruğunda göreceğiz. Belki o zaman adaylann durumu, AB'nin sorumluluklan, üyelerin görevleri, AB finansmanı vb. açıklığa kavuşabilecek. Nice doruğunda küçük ülkelerin sözcülüğüne soyunup adı "Nke Guy"a çıkan Guy Verhofstadt'ın AB'den fazla AB'ci olması nedeniyle oy kaybetme riski bile ihtirasmı azaltmaya yetmiyor. Türkiye'nin AB üyeliği konusunda ise Belçika'mn yetkililerimize görevlerini anımsatmaktan başka yapabileceği fazla bir şey yok. Aynı Dışişleri Bakanı Michel'in yaptığı gibi! ElHaliVde yine çatışma Baü Şeria'daki ElHalil kentindedün yine Fılistinliler Ue tsrail askerieri arasuıda silahlı çatışma çıkO. SUahiı Filistinliler kentteki Avraham Avinu Yahudi verkşim birimine ateş açarken tsrail askerieri buna 'bütün yönJerden yoğun ateşle' karşüık verdi. Öfketi yerieşimciler de, Fılistinlileriıı dükkânlanna saldırdL Olaylar sırasmda 2FiKstinli yaralandL (REUTERS) çocuklannı örneğin Paris'in, Lyon'un şu veya bu semtinde oturuyor göstertip oradaki devlet okuluna yazdırtmak için uğraşırlar. Tüm kalite farklanna karşın çoğu taşra veya kenaı mahalle okullan dahi ülke seviyesindeki başanya yakın oranda başanlı mezun verir. Her yıl ülke çapında yüzde 75 ile yüzde 80 arası değişen liseden mezun olma oranı bunun en somut kanıtıdır. Liseyi bitiren gençler, diledikleri üniversiteye girmekte serbesttirler, yeter ki oyunu kuralına göre oynasınlar. Gençler erken yönlendirmeyle ne yapacaklannı bilirler... Bir başka •>.. deyişle sosyal sınıflann ve gelir düzeylerinin etki ve etkinliği bir biçimde kendini yine de gösterir. Fırsat eşitliğı, fırsat özgürlüğüyle her zaman atbaşı gitmez, gidemez. Bu yüzden de sendikalar, sivil toplum kuruluşlan sürekli bir "sosyal mücadele" sürecinde yaşarlar. Işte bu noktada Mersinli ikinci Muzaffer'den söz edebiliriz. Bir göçmen çocuğu olan Muzaffer K. ile Orta Afnkalı göçmen çocuk "Muzaffer" T.K-L. arasmdaki tek paralellik, her ikisinin de 13 yaşında Fransa'ya gelmesinde yatar. Türkiye'deki taşra ortaokulundan göçen Muzaffer K'nin de emekçi ancak aydın annesı ve babasmın uzun süredir bu ülkede olması pek bir şey değiştirmez. Akıllı ve çalışkan bir çocuktur Muzaffer K. Ancak ortaokul ve lisede başanlı olamaz. Devlet liselerinde başanlı olamayan çoğu alt gelir gruplan veya göçmen çocuklannın gittiği meslek okullanna yönlendirilen Muzaffer, daha diplomasını almadan iş hayatına atıldı. 4 yıl önce ünlü bir ayakkabı mağazalan zincirine girdi ve şimdi bu "marka" mağazalardan birinde reyon şefi. Her ne kadar "Bakalorya", Muzaffer K. ile "Muzaffer" T.K-L. "kaderini" belirleyemiyorsa veya belirlememiş de olsa, kuraldışılar, kuralı değiştiremiyor... Ten renginiz koyu ise daha az maaş! Nüfusu 32 milyonu geçmeyen göçmenler ülkesi Kanada, her yıl yüz binlerce göçmen kabul ederek üretim-tüketim çarkını döndürmektedir. Caddeler boyunca yürürken sağınızda ve solunuzda Hintliler, Çinliler, Uzakdoğulular ve daha birçok ırkı kolaylıkla ayırt edersiniz, hatta bazı sokaklarda kendinizi Çin'de hissedebilirsiniz. Tüm tabelalar, restoranlar ve banka isimleri Çincedir. Şaşırmayın, burası Kanada'nın en kalabalık ve göçmeni yoğun şehri Toronto. Yine Toronto Universitesi'nde bir tur attığınızda, üniversite nüfusunun da hatın sayılır bir kısmının Asyalı yahut Uzakdoğulu olduğunu fark edip, şaşınrsmız. Fakat bu kadar yoğun bir göçe rağmen ülkenin işgücü ihtiyacı bir türlü son bulmaz, çok popüler bir tanımla "beyin göçü" Kanada'nın kavuştuğu ışgücünü eritir. Zira Kanada'nın güney komşusu ABD. çok daha yüksek maaş seviyeleri ve daha az gelir vergisi ile göçmenleri ve hatta Kanada'nın kendi vatandaşlannı bile cezbetmektedir. Geçen kasımda yapılan seçimlerin ana tertışma konulanndan biri de Amerika'ya beyin göçü idi ve çözüm olarak vergi oranlan düşürüldü. Elbette ki söz konusu böyle bir mozaik olunca, her anlamda toplumsal dengenin sağlanması çok büyük bir önem kazanıyor. Örneğin iş hayatında aymmcıhk, böyle gelişmiş bir ülkede dahi halen ülkenin en hassas toplumsal konulanndan biri. Bu konuya kamunun dikkatini çekmek ve çözümler getirmek amacı ile çeşitli kurumlar faaliyet göstenyor. Bunlardan biri olan Kanada Ulusal Irk llişkileri Kuruluşu, eğitim ve iş alanlannda, özellikle beyaz ırktan olmayan göçmenlere uygulanan aynmcıhğı yok etmeye yönelik programlar yürütüyor. Bu kuruluşun araştırmasına göre işyerlerinde, Anglo-Sakson beyazlar ve bunlann dışında olanlar arasında, gelir seviyeleri ve çalışan eşitliği anlamında ırk aynmcıhğı devam etmektedir. Ülkeye yeni göç eden bir beyazın kazandığı 1 dolara — — — karşılık, beyaz olmayan bir göçmen 78 cent kazanmaktadır. Rapor Özetle diyor ki ten rengi, aksan gibi görülür farklıhklar, kariyer yolunda tüm göçmenlerin korkusu olmaya devam ediyor. Üniversite mezunu olan göçmenler arasında yapılan bir başka araştırma, beyaz olmayan bir göçmenin bir beyaza nazaran yılda 7000 dolar daha az kazandığını ve ten rengi koyulaştıkça bu farkm daha da açıldığmı ortaya koymaktadır. Bir yandan bu eşitsizliklere çözümler aranırken, ibadet imkânlan anlamında verilen hizmetler de nüfus yoğunluğuna göre dengeli bir şekilde sağlanmaya çalışılıyor. Örneğin mayıs ortalannda yaşadığımız sayımda ilk defa, kişinin dinsel inancmı saptamaya yönelik bir soru soruldu. Böylece ibadet mekânlannın yeterli olup olmadığı saptanabilecek. Bu soru 59 sorudan oluşan uzun anket formunda yer alıyordu. Kısa formda ise 7 sonı vardı. Uzun versiyon, nüfusun yüzde yirmisine dağıtıldı ve bu örnekleme oranının toplumun yapısı hakkında yeterince sağlam bir bilgi vereceği düşünülüyor. Bu sayımın bir özelliği de, ilk defa, aynı cinsiyetten olup da aile hayatı yaşayan çiftlerin sayılması oldu. Sayım günlerinde bütün bir günü evde kapalı geçirmek zorunda olan bir ülkenin vatandaşı olarak, böylesi acısız bir sayıma gıpta etmemek elde değil. Her haneye tek tek içinde anket formu ve postaya atılmaya hazır bir zarf olan paketler dağıtılıyor; tek yapacağınız, eğer şansınıza 59 soruluk form çıkmamış ise, beş dakikaruzı ayırmak ve zarfınızı posta kurusuna atmak. Daha evvelden anket formlannı geri TORONTO BERNA DEMİRYOL göndermedikleri için kara listeye alınmış semtlerde ise görevliler kapı önünde cevaplan kaydediyorlar. 1901 'deki sayımlarda uygulanan 561 soruluk anketi düşünürsek 59 soru peynir ekmek gibi gelebilir. Bilgi kaynaklan ve toplama yöntemlerinin çok kısıtlı olduğu o dönemlerde sayımlar tek bilgi kaynağı durumunda imiş ve her sayımın ardından kayıtlan bilgi haline getirmek için birkaç yıl çalışılıyormuş. Şimdi ise hem çok çeşitli kanallar ile bilgi toplamak mümkün, hem de otomasyon sayesinde sayımlann ardından kısa bir süre içinde nüfusun ne kadannın işe toplu taşıma araçlan kullanarak gidip geldiğine kadar detaylı bilgiler ediniliyor. Uzun tip anketteki sorulara göz attığınızda gerçekten anlamlı ve hizmet üretmeye yönelik sorular sorulduğuna ve sayım denen bir günlük eziyetin sadece "vay be 62 mihon olmuşuz" demek için değil, aslında bir planlama aracı olarak nasıl verimli kullanılabilecleğine tanık oluyorsunuz. Geçen gün Kanada Istatistik'in web sitesinde dolanırken 1871 sayım kayıtlannı buldum. Aileler köklerini araştırabilsin diye koymuşlar. Fikir öyle hoşuma gitti ki, sanki dedem \^ınus'u orada görebilecekmişim gibi kayıtlar arasında dolaşmaya başladım. TEŞEKKUR Genç yaşta ani ölümüyle bizleri derin acılar içinde bırakan Alaçam ailesinin oğlu, Eylem Ekmekçi Alaçam'ın eşi, Ekmekçi ailesinin damadı Sevgili varhğımız MUSTAFA MELİH ALAÇAM'ın vefatı dolayısıyla acımızı paylaşmak üzere bizzat cenaze törenine katılan, dernek ve vakıflara bağış yapan, çelenk gönderen, telefon, telgraf ve ziyaretleriyle bizleri yalnız bu-akmayan ve desteğini bizden esirgemeyen tüm dost, arkadaş, akrabalanmıza, kurum ve kuruluşlara sonsuz teşekkürlerimizı sunanz. AL4ÇAM VE EKMEKÇİ AİLELERİ tLAN T.C. FOÇA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Esas No: 1979/87 Karar No: 1984/148 Davacı Maliye Hazınesi tarafından davalılar Veliyit- tin Ürüncü, Latife Aypar, Zatıye Genç aleyhlerine açı- lan kadastro kotnisyon karannın ıptali ve tescil davasın- da verilen karar davalılar tarafından temyiz edılmış ol- makla, Yargıtay 1. Hukuk Dairesi'nin 27.2.1989 tarih ve 1989/604-1956 Esas ve Karar nolu ilamıyla bozul- masına karar verilmış olup, yukanda adı geçen davalı- lara tehligat yapılamadığından yukanda açıldanan boz- ma karannın davalılara teblığ yenne kaim olmak üzere ılan olunur. 19.02. 2001 Basın: 38655 DÜZELTME 5 Temmuz 2001Perşembe günü gazetemizde Basın: 38437 numarası ile yayımlanan Dikılı Icra Daıresı ilanında dosya nosu 1992/204 Tal. olarak sehven yazılmıştır. Doğrusu 1998/204 Tal.'dır. düzeltiriz. KADIKÖY 3. SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN 2000532 Davacı Türkan Coşkun vekılı A\ Tahsın Topçu tarafindan da- valılar Burhanettın Kaya vd. aleyhlenne açılan veraset ılamının ıptali ve yeni mırasçılık belgesı \ enlmesı davasında, Dahılı davalılar - Ömer Kajabay. - Arzu A>ikgezmez, - İbrahım Ayıkgezmez, - Ajiıur Ayıkgezmez, - H. Kamran Ayıkgezmez. - Ferhan K. Ayıkgezmez, - Ferda F Ayıkgezmez, - Fatma Zabye Bûyükçentmen ve Sabahat Oncü'nün müşterek adreslen olarak bıldınlen "Ha- sanpaşa Nebızade Sokak No 21 Kadıkoy lstanbul" adresıne gön- denlen davetıyeler teblığ edılememış bulunduğundan kendılenııe ılanen teblıgat yapılmasına karar venlmış olmakla Davalılar Ömer Kayabay-Arzu AyTkgezmez-lbrahım Ayıkgezmez-Aynur Ayıkgezmez-H Kamran Ayıkgezmez-Ferhan K. Ayıkgezmez- Ferda F. Ayıkgezmez-Fatma Zatıye Bûyükçentmen ve Sabahat Oncü'nün duruşmanın bırakıldığı 12 7.2001 günü saat 10.15'te mahkemede hazır bulunmalan. bulunmadıklan takdırde ve bir vekıl manfetıyle kendılennı temsıl ettırmelen, dava ile ılgılı tüm belgelennı ıbraz etmelen. belırtılen gun ve saatte duruşmaya gel- medıklen veya kendılennı bir vekıl manfetıyle temsıl ettırmedik- len takdırde duruşmaya yokluklannda devam olunacağı hususu HMUK'nın 509-510 maddelen geregınce ılanen teblığ olunur. 15 6 2001 Basur 39282 İ L A N • • <. KARŞHAKA ASLÎYE TtÇARET MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI'NDAN Esas No: 1998/489 r - Karar No: 2000/123 Davacı Yapı ve Kredi Bankası AŞ vekili tarafindan davaldar Hülya Enger ve Se- bahattın Zeytun aleyhine açılan tasarrufun iptali davasının venlen karan gereğin- ce; Mahkemece verilen 30.5.2000 tanh 1998'489 esas 2000/123 karar sayıh ilamı, davalı Sebahattin Zeytun vekili tarafından temyiz edılmış ve Yargıtay 15. Hukuk Dairesi'nin 7.5.2001 tarih ve 2001/2078 esas 2001/2451 karar sayılı üamı ile tüm temyiz ıtirazlannın reddi ile temyiz eden davalı üçüncü şahıs yaranna bozulmasına karar venlmıştir. Davalılardan Hülya Engür tüm aramalara rağmen bulunamadığından, yukanda özetı yazılı davaya karşı Yargıtay ilamı ilanen tebliğ olunur. Basın: 39161 tLAN T.C. KADIKÖY 2. SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Dosya No: 2001/277 Vasi Tay. Mahkememizce verilen 29. 05.2001 tarih ve 2001/277 Esas. 2001/400 Karar sayılı ilamı ile, Çorum, Sungurlu, Kemallı, Cilt: 81, Hane No' 149 da nüfusa kayıth bulunan, Yılmaz Sertaç oğlu, Ülya'dan olma, 18.09 1980 d.lu davalı-mahçur Ernre Özaydın M.K.nin 355. maddesı geregince vesayet altına aluıarak kendisıne annesı Ülya Özaydın vasi tayin edilerek M.K.nin 369. maddesi geregince velayet hükümlennın tatbıkıne ka- rar verilmiştir. Ilan olunur. 13. 06.2001 Basın: 39042
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle