17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 TEMMUZ 2001 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA IMF - TURKIYE GERGINLIGI Türkiye, UluslararasıParaFonu'nunprogramlannabağlı kalmamah, kendikurtuluş reçetesiniuygulamah Moratoryum: HemenşmdiMUSTAFASÖNMEZ IIVÎF Direktörler Kurulu toplantısının erte- lendiği. 2 Temmuz akşamı piyasaJar kapandık- tan sonra duyuruldu. Eyvah! Neden erteleme olmuştu'.' Peki l .5 milyar dolarlık kredi ne ola- caktı? Acaba neye bozulmuşlardı? Cumhur- başkanı. Kmlakbank yasasını imzalamış mıy- dı? Oh!.. (,'ok şükür. Öğrenildi kı, evet ımza- lanmrştı, denn bir nefes alındı... Ama IMF, Te- lekom yönetımındekı atamalardan memnun kalmamıştı. Bay Derviş'i üzmüşlerdı. Acaba ona mı kı/mış ve Türkiye'deki münafıklara hadlerinı mi bildiriyorlardı 0 Yoksa son MGK toplanttsındakı "sosyal patlamalar olabilir" la- fına mı takılmışlardı? Hasılı.keyinerkaçmıştı. 3 Temmuz'dan son- ra dolar yükselışe geçebilirdi. Şu IMF ne yap- mıştı şımdi 0 Yapıhr nııydı bu' 7 Bu şi7otrenık ruh halını Türkıye bir süredir yaşıyor. IMF ile yatıp IMF üe kaJkıyor. IMF, ne- cip Tiirkıye Cunıhunyeti'yle kedi-fare oyunu oynuyor. Kemal Dervış, "IMF böyle istiyor - bo'yleistemhor" dıyor ve iilkeyi yönettiklerinı sananlar. ytirekleri ağızlannda. hemen her şe- yi IMF'nın istediği hale getiriyor. tam bır sus- talı maymun gıbi davranıyorlar. Pekı, değiyor mu? Değecek mi bu kadar teslimiyete'.' Neyı kurtarmaya çalışıyor bu beyler 9 Bu programın tamamen bır borç tahsıl programı olduğunu an- lamadılar mı? Bizzat IMF'ye verdikleri nıyet mektubundaveralangöstergeleriokuyamıyor- larmı? lekrarlayalım: Bu bır borç tahsılatprogramı- dır. IMFnın bırdedığini ikı etmemek ne Tür- kiye'nın borç yükünü azaltıyor ne de bır sıkın- tı döneminden sonra düze çıkmayı vaat ediyor. IMF've verılen3 Mayıs2001 tarihli niyet mek- tubunun Tablo 2 ve Tablo 4'ünü olcumayı bilen- ler şıınu göreceklerdir: Türkıye'nin iç \e dış borç toplamı 2Ü00 yılında 153.3 milyar dolar ıken 2001 vılında. en az yüzde 3, ama gerçek- te > üzde 5 küçülme, dolayısıyla kişı başına ge- lınn 500 dolar azalarak yoksullaşması karşılı- ğı 147 6 mılyar dolar olacak, ama 2002 yılın- da tekrar 154 milyar dolara çıkacak. 2002 yı- lında kişı başına milli gelir ise sadece 2809 do- lar olacak. Yani 2000'in 3093 dolarlık rakamı- na ulaşamayacak. Özetle. acı IMF programı, üç yıllık bır ıstırabı çekin diyor, ama sonunda yok- sulluktan başka bir şey vaat ermediği gibi, sır- tımızdaki borç yükünü koruyor. harta arttın- yor. O zaman neyi kurtarmaya çalışıyonız? Kal- dı ki, bu hedeflere ulaşılacağına bizzat IMF bı- le inanmıyor. Hatta denebilir ki, bu program ko- nusunda IMF bürokratlannın yüreklen ağızla- nnda. Çünkü bir laboratuvardalar ve ellerinde hasta Türkiye var. Dünya, tribünlerden bu ope- rasyonu izliyor. IMF'nin ehliyeti konusunda ciddi tartışmalar yapılıyor son zamanlarda ve neredeyse IMF. Türkiye üzerinden bir kendini Yoksullaşmanın inanılmaz boyutlara çıkması- nı umursamıyorlar.. îşsizliği tırmandırıyor, iş- yerlerinin kapanması, küçülmesiyle işinden olan yüz binleri hiç umursamıyorlar. Tarımın, oradaki üreticinin düzenini altüst edip, sonra- sında neler olacağını. kentlere yoğun göçü ve bu göçle beraber doğacak kent sorunlannın ne- lere yol açacağını hıç umursamıyorlar. Varsa yoksa, borç ödetme, alacaklıiann batık alacak- lannı tahsıl etme gibi. kaba, evet oldukça kaba bir amaç var ortada. Bütün anlaşılmazhğına, komplike görünümüne rağmen, son derece açık ve o kadar anlaşılır, kaba bir programla karşı karşıyayız aslında. Adeta bir çek-senet mafya- mutlu eder, ama bütün bir halkı mutsuz edersi- niz. IMF'ye verilen mektuptan hemen feragat edilmeli ve moratoryum ilan edilmelidir. Mo- ratoryum, borcun reddi değildir. Borcum borç. ama ödeme şartlannı beraber tayin edeceğiz, alacaklı olarak siz de anlayış göstereceksiniz, demektir. Moratoryumla, imajımızın bozula- cağı, dünyanın bizden uzaklaşacağı iddiası boş- tur. Bugün bütün dünya, Türkiye'nin bu prog- ramı uygulayamayacağını, sonunda duvara çar- pacağını biliyor. Moratoryum. alacaklı yaban- cı-yerli bankaları biraz üzer. ama Türkiye'yı sosyal patlamalardan kurtanr; geleceğini, onu- runu kurtanr, kendine güvenini arttınr, IMF "W" Tiuslararası Para Fonu'nun ehliyeti konusunda ciddi tartışmalar yapılıyor son za- / / manlarda ve neredeyse IMF, Türkiye üzerinden bir kendini yeniden kamtlama sı- V-*/ navı veriyor ve bu kritik smavm stresiyle son derece sinirli, hatta küstah. îstekle- rinden en ufak bir sapma olmasma tahammülleri yok. Her şeyin harfiyen yapılmasmı isti- yorlar. Çünkü başaramamaktan fena halde endişeîiler. Programlan ise tamamen bir borç ödeme takvimi. IMF-Dünya Bankası ikilisinin Türkiye'ye dayattığı programın ve alt proje- lerin hiçbir gelecek vizyonu, üretimle, ihracatla, istihdamla ilgili yanı yok. yeniden kamtlama sınavı veriyor v e bu kritik sı- navın stresiyle son derece sinirli, hatta küstah. İsteklerinden en ufak bir sapma olmasına ta- hammülleri yok. Her şeyin harfiyen yapılma- sını istiyorlar. Çünkü başaramamaktan fena hal- de endişeîiler. Programlan ise tamamen bir borç ödeme takvimi. IMF-Dünya Bankası ikilisinin Türkiye'ye dayattığı programın ve alt projele- nn hiçbir gelecek vizyonu, üretimle. ihracatla. istihdamla ilgili yanı yok. Varsa yoksa. ödeme zamanı gelen alacaklann tahsili ile ilgili kaygı ön planda. Yapısal değişim adı altında, tanm- da. kamu bankacılığında. yerel yönetimlerde, sosyal harcamalarda dayatılan bütün ödemele- nn tek özelliği 'kapatmak, kesmek, yıkmak' fiilleriyle özetlenecek nitelikte. Yıkılanın ye- rıne 'yapıcı' hiçbir öneri, proje yok. Her şeye borç tahsilatı optiğinden baktıklan için. borç ödetmek uğruna. inanılmaz bir yıkıcılık içinde- ler. Gelir uçurumunu hızla derinleştiriyorlar. sının tehdıdı altında Türkiye: Ödemezsen aya- ğına sıkanm, diyen bırdünyamafyası!.. İstedi- ği olmayınca kredisini çeken, borçluyla kedi- fare gibi oynayan bir mafya!.. Pekı değer mi'.' Neyi kurtarmaya çalışıyoruz? Hiç mi onurumuz incinmiyor? Değiyor mu? Bence değmez. Bu saçmalığa artık bir son ve- rin. Bu program zaten birçıkmaz. Çektirdiği ve daha da çektireceği onca ıstırap ve çileye rağ- men hedeflerine ulaşamayacak. Bir Pirus zafe- ri şansı bile yok. Türkiye"yi yönetenler bu onur kıncı oyuna bir son vermeli ve şunlan yapma- lılar, hem de hemen: Borçlar İçin moratoryum Türkiye'nin altına sokulduğu borç yükünü. IMF'ye verilen program çerçevesinde ödemek, toplumu buna mecbur bırakmak çılgınhktır ve enayiliktir. Bu programla ancak alacaklıları elinde oyuncak olmaktan kurtanr. Belki bıraz sıkıntı çekeriz. ama bu onurlu bır sıkıntı olur. Bugünkü gıbı hem sıkıntı çekıp hem horlana- cağımıza, başımız dik acı çekenz. Bunu tercih etme? mısınız? Adil bir vergi reformu Hem borçlann ödenmesi hem daha adil bir bölüşümve yeniden üretici bir Türkiye için acil bır vergı reformuna ıhtıyaç var. 7 ürkiye'de ol- dukça adaletsız bır gelir ve servet dağılımı var. İçinde bulunulan sıkıntıyı aşmak ıçın gelirin ve servetın toplandığı üst gelir gruplanna, dö- neme mahsus bir vergi getirilebilir. Yanı sıra, vergıden kaçan, vergı kaçıran kesimlerin üstü- ne kararlılıkla gidılebilır. Buradan yaratılacak gelinn bir kısmı acilen toplumun en yoksul ke- simlerı için gehştirilecck bir yoksullukla mü- cadele programında kullanılabilir. Borcu borç- TUSIAD: Hükümetin tutumu kaygı verici Ekonomi Servisi - Türk Sanayici- leri ve Işadamlan Derneği (TUSİ- AD). hükümetin IMF ve Dünya Bankası kredilerinın ertelenmesi karşısındaki tutumunun kaygı veri- ci olduğunu açıkladı. TÜSIAD'dan yapılan açıkJama- da, hükümetin IMF'nin 8. gözden geçirmenin tamamlanmasına yöne- lik icra direktörleri kurulu toplantı- sının ertelenmesini, daha dikkatli ve titiz bir şekilde değerlendirmesi gerektiği yinelendi. Hükümetin bazı üyelerinin top- lantınm ertelenmesi ile ilgili olarak yaptıklan yorumlann düşündürücü olÂığunun diîe getirildiği açüdama- da, "TüridyeCutnhuriyetihüküıne- tinin, IMF'ye sunduğu ekonomik politikalar bildirgesinde taahhüt et- miş olduğu yükümlülüklerin yerine getirflmesi ile UgiJi olarak orta>a çı- kan durumu Türkiye'nin k; işlerine müdahale olarak değerlendirmesi derin bir çeüşkryi ifade etmektedir" denildi. TÜSÎAD açıklamasında, "Altma imza afılmıs olan bu programın ba- şansızbğına neden olacak söyiem ve davranışlardan kaçınılması gerek- mektedir.Bugünekadaruyuınlu bir davranış serg9e>-en koalisyonortak- lannın, mevcut ekonomik krizorta- mında siyasi rant anla>ışma yönet meleriülkemizeyapüacakenbüyTİk körülük olacaktır" denildi. Telekom'a ihaleyle danışman aramyor Ekonomi Servisi - Türk Telekom Genel Müdürii İbrahim Hakkı A^)- törk, şirketin rekabet koşullanna uy- gyn bır yapıya kavuşturulması için uluslararası deneyime sahip daruş- marılık şirketlerinden hizmetalınma- sı amacıyla ihaleye çıkacaklannı açıkladı. Alptürk. Telekom'un tekel hakkının 2004 yılında kalkmasıyla rekabet şansının azalacağı gerçeğin- den hareketle, piyasa koşullanna uy- gun bir yapıya kavuşturulması için bir çalışma başlatılmasının benim- sendiğini açıkladı. Bu arada, Elektrik Mühendisleri Odası (EMO). Türk Telekom ile GSM operatörleri arasındaki 'ara bağlann" anlaşmazlığtna müdahil olarak Telekom'dan yana tavır ala- cak. EMO'dan yapılan açıklamada, Oda'nın sabit telefon hatlan Ue GSM şebekeleri arasındaki konuşmalarda ücret paylaşımını tamamen Türk Te- lekom aleyhine düzenleyen ara bağ- lantı sözleşmelerinin iptaline ilişkin süren davalara müdahil sıfetıyla ka- tılacağı bildirildi. Açıklamada, ara bağlantı sözleşmesinin başta yanlış düzenlenmesi nedeniyie 1 katrüyon liranm üzerinde bir kamu zaran doğ- duğu bildirildi. Açıklamada, iki GSM işletmecisinin lisans hakkını devrabr- ken ödediği toplam paramn zaten bu kadar oiduğu vurgulandı. TBMM'ye IMF dayatması sürüyor ANKARA (Cumhurfyet Börosa) -LMFnin ikinci kredi diliminin ko- şullan arasında yer alan kamu fi- nansmam ve borç yönetiminin dü- zenknmesine ilişkin yasa tasansı, "Yürûriilen ekonomik program u>armca 30 Haziran 2001 tarihine kadarTörkiye Böjük !Mi«et \fecK- si"ne>ıınulması gerektiğinden imza- yıaçılmışnr'' noru ile TBMM Baş- kanlıâ'na sunuldu. Tasanya göre, Türkiye Cumhuri- yeti achna iç ve dış borç almaya, Ha- zine geri ödeme garantisi vermeye ve verilen garantilerin koşullarında değişiklik yapmaya Hazine'nin bağlı oiduğu devlet bakanı yetkili olacak. Devlet, o yılın bütçe ödenekleri- nin toplamı ile tahmini gelir arasın- daki fark kadar borçlanmaya gide- bilecek. TOAOVERTIŞEHERCCAU la kapatmak yerine, üst gelir gruplannda birik- miş ve vergilenmemiş olağanüstü servetler, ka- zançlar toplumun yaşadığı sıkıntılan aşmak için yeterli düzeydedir. Başka bir ifadeyle, Tür- kiye, içinde yaşadığı sıkıntıyı aşacak potansi- yel kaynağa sahıptir, ama eksik olan, adaletsiz bölüşülen bu gelirin küçük bir grubun elmde bi- rikmesine izin venlmiş olması ve safahat ile se- faletin yan yana büyümesine göz yumulmuş olmasıdır. Adil bir vergi reformu bozulmuş dengeleri, açılan uçurunılan azaltmaya yara- yacaktır. Sermaye kontrolii Türkiye'nin, dışaaçılmaadı altında, 'dışasa- çılma' şeklinde yaşadığı talıhsiz politikalardan biri de kambıyo politikasıdır. 1989'da Özal'ın uygulamaya soktuğu sermaye hareketlerinin li- beralleştirılmesi Türkiye'yi, 'sermayenin kaç- ması' gıbi bir tuzağa düşürmüştür. Sermaye gi- riş çıkışını liberalleştirerek kısa vadeli serma- yenin gınşini özendirmeyi ve o dönemde yaşa- nan kaynak sıkıntısını bu yolla aşmayı uman bu karar, beraberinde sennayenin her an çekip git- mesı ve Türkiye"nin altındakı sandalyeyi çeke- rek kırılgan bir hale gelmesı sorununu getirdi. Sermayeyi bu durumda vergilendirmek de mümkün olmuyor. Tehdit hazır: Çeker gide- rim!. Gıtmesini engelleyecek kısıtlar 1989'dan beri yok. Sermayeyi vergılemek için sermaye hareketlerine kontrol şart. Spekülatif oyunlan önlemek için de sermaye kontrolü şart. 10 mil- yar doları sokup ekonomiyi rahatlatmak, son- ra aniden bu parayı çekerek ülkeyi istikrarsız- Iığa düşürmek mümkün. Böyle bir kınlganlık- la yaşanmaz. O nedenle kendi kaynaklanyla ayakta duracak ve spekülatif kısa vadeli serma- yenin oyununa dayanıklı hale geleceği dönüşü- mü yaşayıncaya değin sermaye hareketlerine kontrol şart. Evet, 1 ürkiye IMF programına mahkûm ol- mamalıdır. Onurunu kurtarmalı ve cesaretle moratoryum ilan etmeli, kendi kurtuluş reçete- sini. adil bir bıçımde kendisi mşa edip krizini aşmayı bilmelidir. Bunu vapabilinz ve yapmalıyız. ASAM7N DEĞERLENDİRMESİ Tarîhinde başan yok ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi (ASAM), "IMF, krizler ve Türkiye" değerlendirmesinde Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) tanhinde hiçbir başanlı operasyonun bıılunmadığını vurgularken. IMF reçetelerinin Türkiye'yi daha çaresiz v e güçsüz duruma düşüreceği uyansında bulunuldu. ASAM Dünya Ekonomisi uzmanlarından Dr. Mehmet Arslan, çalışmasında Malezya'nın IMF'nin programını reddederek başanlı olduğuna işaret ederken "En önemlisi, ülkenin sahip oiduğu zenginlikler kelepir fiyattan vabancüarın eline geçmemiş, karar sonrasmda Batılı medyada çıkan, Male/yanın içinde bulunduğu kri/in daha da derinleşeceği, sermayenin ülkeyi terk edeceği yorumlan tutmamıştır'" görüşünü kaydetti. ASAM'ın çalışmasında başlıca şu saptamalara yer verildi: • IMF'nin ülkelerden istenen tavizlerin ahnmasında uyguladığı süreç benzerlikler göstermektedir. Öncelikle fazla tepki toplamayacak düzenlemeler istenmekte ve mali yardım paketinin ilk dilimi serbest bırakılmaktadır. Ekonomiden sorumlu De\let Bakanı Kemal Derviş, çeşirli remaslarda bulunacağı VVashington'a ulaşü. (AA) Uluslararası Para Fonu, bankacılıkta adım atıldığını kaydetti IkııılıyaklaşımVVASHEVGTON (AA) - Ulusia- rarası Para Fonu'nun (IMF), ikinci kredi dilimine ilişkin Türkiye ile yaşanan tıkanıklığın bır hafta için- de çözumlenmesi umudunu taşıdı- ğı bildirildi. IMF'nin bir yetkilisi, IMF'nin amacının. kredi onayının planlandığı İcra Direktörleri Kuru- lu toplantısının ertelenmesine yol açan pürüzlerin giderilerek ikinci kredi diliminin Türkiye'ye veril- mesi olduğunu söyledi. Bu arada. IMF, Dünya Bankası ve ABD'den üst düzey yetkililerle görüşmek üzere Washington'a gelen ekono- miden sorumlu Devlet Bakanı Ke- mal Derviş. temaslanna hemen baş- layacağını belirtti. IMF'den üst dü- zey bir yetki1i. "Pürüzlerin kısa sü- rede, örneğin bir haftada giderile- büeceğuudüşünüyoruzr 'dedi. IMF yetkilisi. ikı pürüzü oluşturan ban- kacılık ve Telekom konulanndan bankacılıkta Türk hükümetinin. meselenin çözumlenmesi yönünde adım attığını kaydetti. Aynı yetki- li. Telekom üst yönetimi ataması konusunda Türkiye'nin program- dan saptığını iddıa ettı. Derviş-Köhler görüşmesi Washington'da Bakan Kemal Deniş'in, IMF Başkanı Horst Köhler ile bugün yapması bekle- nen toplantıda, 1.5 milyar dolarlık ikinci kredi diliminin serbest bıra- kılmasına yönehk ılerleme sağlan- masına çalışılacak Derviş. havaalanuıda "Buakşam dostlaria görüşeceğim. Yarm da, Düma Bankası Başkan Yarduncısi Johannes Lynn ile bir araya gelece- ğrnı" dedi. Derviş. IMF ve Dünya Bankası toplantılannın ertelenme- sine ilişkin gazetecilenn yönelttiğı sorulara "Ayaküstü yorum yapma- yayım" karşılığını verdi. Ecevit: Beklemeye girelim Başbakan BülentEcevit Türkiye ile IMF arasındaki bunalımla ilgi- li olarak dün Bakanlar Kurulu'na bilgi verdi. Ecevit, Türkiye'ye hak- sızhk yapıldığını belırterek "Soru- nun çözüleceğüıi umuyorum. Bek- lemeye girelim. Çok hassas bir ko- nu, farüşmayalım" diye konuştu. Ancak bu borçla ülkedeki kriz daha derinleşmekte ve dışa bağmılılık artmaktadır. İkinci aşamada yapısal reformlar istenmekte ve genelde ülkeler bu aşamada da başarısız olmakta. böylece IMF isteklerinin emredici tonu artmaktadır. • IMF programlannın ilk amaeı ilgili ülkenin dış borçlannm ödenmesini sağlamaktır. Bu nedenle iilke hülkının ihtiyaçlan ikinci plana itilmektedir. • İstenen kanun değişiklikleri ve reformlara bakıldığmda. Türkiye'nin stratejik öneme sahip değerlerinin yabancılann kontrolüne geçeceği kolaylıkla anlaşılabilmektedir. Financial Times: Krizde IMFhakh ANKARA (ANKA)- Uluslararası finans çevreleri, Türkiye ile IMF arasında yaşanan krizde IMF'ye hak verdi. Ingiliz Financial Times gazetesi, "Hiç kimse. Türk hükümetini istemediğini yapmaya zoriayamaz. Ancak aynı şekilde hükümet de aniaşmanın lafina ve ruhuna uymazsa desteğin sürmesini beldey«mez" görüşünü savundu. FinanciaJ Times, IMF'nin toplantıyı erteleme karannın doğru olduğunu belirterek "IMF. krediyi tatmin oluncaya kadar serbest bırakmamalıdır" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle