17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 T~EMMUZ 2001 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA SIVAS KATLIAMI ROBOTEK TURHAN SELÇUK DURUST ÎABİA.TL1 İSTANBUL EFENDİSİ HARİKULÂÜE MACERALAEI KISIM ÎEKMİLİ BİRDEN Ben de suçhmımLHÜSEYtN ATABAŞ Sıvas'ta 1 Temmuz 1993 günü başla- yacak olan "Pir Suitan Abdal Kiiltür Şenliği"ne çağnldığımda gerçekten mutlanmıştım Bu etkınliğe lcatılmak onurdu benim ıçin.. Ankara baştan ba- şa "Pir Suitan Abdal Kültür ŞentiğTnı duyuran afişlerle donatılmı^tı, o afişler- de benim de adım vardı. Ama tam 0 günlerde ağırca saynlandım. Yola çıkı- lacagından bır gün önce durumu ilgili arkadaşlara bıldırdim ve Sıvas'a gide- meyeceğimı söyledım. 2 Temmuz günü saat 18.00 sulannda, hiçbir sözcüğün dıle getıremeyeceğı 0 acı haberi duydum. Saatlerce televiz- • 2 Temmuz 1993 günü saat 18.00 sulannda, hiçbir sözcüğün dile getiremeyeceği o acı haberi duydum. Saatlerce televizyonun başından aynlamadım. Sıvas'a giden arkadaşlanmın çocuklannı aradım... Annemin ölüm haberini aldığım gün dahil, o günkü kadar umarsız kaldığımı anımsamıyorum... yonun başından aynlamadım. Sıvas'a giden arkadaşlanmın çocuklannı ara- dım... Annemin ölüm haberini aldığım gün dahil, o günkü kadar umarsız kal- dığımı anımsamıyorum... SaatOO.30 sı- ralannda Işık Kansu telefon etti: "Abi bunakfam, şaşkınım. Get bana yardun et" dıyordu ağlayarak... On dakika son- ra Cumhunyet'in Ankara Bürosu'nday- dım. Saat sabahın dördünü geçti. Gaze- tenin ikinci baskısı için makinelerin dönmeye başladığı haben geldi. Büro- yu kapadık, sokağa çıktık. Ankara'nın sokaklan bomboştu!.. Ölülerl gömdük Sıvas'a birlikte gidemediğim arka- daşlanmın kimi sağ. kimi yaralı, lcimi ölmüş olarak, 3 Temmuz akşamı Anka- ra'ya döndüler! Sağ dönenlerle toplan- dık, ilk görevimiz ölülerimizi gömmek- ti. Kimi siyasal partiler. dernek ve va- kıf temsilcilerinden oluşturulan yirmi kişilik bir komite görev bölüşümü yap- tı. Bu komite, önce cenaze işlerini yü- rütecek, sonra da sivil toplum kuruluş- lan arasında oluşturulması gerekli gö- rülen "pJatform" çalışmalannı yürüte- cekti... Ertesi gün sabah yapılan toplan- tıya Edebıyatçılar Derneği'nin görevlı- len olarak şaır arkadaşım Ali Cengizkan ile birlikte katıldık. Beş saat kadar sü- • Avrupa Birliği bize, tek tek değişikliklerin ötesinde, çağdışı, Sevr'ci, bağımlı bir kimlik çiziyor. Hukukuda kullanıyor. Batı, bize model çizerken kendi porrresini çiziyor. AB kriterleri laikliğimizi yargılamaya kalkarsao kriterler yargılanır! 2 Temmuz 1993 tarihinde Sıvas Madımak OteiTnde yakdarak katfedüen 37 kişi, ölûmlerinin 8. yıbnda da unutulmadL Şeriatçı demokrasiALPASLAN BERKTAY Birtemmuz başında (2 Temmuz 1993) Şeriatçılar Sıvas'ta 37 insanı diri diri yaktılar; tekbir sesleriyle ve "Şeriat Bteıiz!" çığhklanyla. Arkastndan, "yeni Sivas'lar!" istediler. Birkaç gün sonra Rtfat Ilgaz kahnndan öldü (7 Temmuz 1993)."Şevtan Aaz'i kaçırmayın!" dedik- leri Ariz Nesin'in yüreği, 2. yıldönümüne dek daya- nabildi (6 Temmuz 1995)Olayın tepkileri ise şöyle oldu: Cumhurbaşkanı Demirel: "tyi Id, askerie halk karşı karşıya getaıedjî" Başbakan Çffler: "İyi ki, halk- tan ölen olmadı!" (Ölenler neydi?) Beledı\e Başkanı Temel Karamollaoğlu: "Gaza- mzmübaFekolsun!" (Ellerinıze sağlık!). Arkasından, kendisi FP Genel Başkan Yardımcısı oldu, partisi kapatılınca "demokrasi"yi savundu! Yine bir tem- muza girerken, 22 Haziran 2001'de, şeriatçı RP'nin uzantısı oldugu savıyla FP, AnayasaMahkemesi 'nee kapatıldı. Şimdı şeriatçılar, içeriden, dışandan, Mec- lis'ten, hûkümetten onlan destekleyenleT, korohalin- de "jeriadı demokrasi"yi savunuyorlar! Ortaçağ düzetıl Şeriat, ortaçağ düzenidir. Ortaçağ düzeninde dü- şünce, inanç özgürlüğû, demokrasi yoktur. Ortaçağ düzeni faşizmdir. Şeriatçılar, kimliklerini özellikle gizlemediler. Tersine, reklamını yaptılar, övünerek savunduJar, konuşmalanyla, TBMM'ye dek soktuk- lan türbanlanyla, değişmeyen kadrolanyla, kurum- lanyla.. Türkiye Cumhuriyeti, devrimle kuruldu ve devrim üzerinde duruyor. Demokrasi onun üstya- pısı ve bu da ona uymak zonında.. Demokratik devrimini yüzyıllar önce tamamlamış, oturmuş Ba- tı, "hassas" dengelerüzerindeki,üstelikdurmadan bu dengeleri bozulmaya çaLşıJan Türkiye'nin bu özelliğini görmüyorsa yansız değüdir, bunu kutlan- mak istiyor demektir. İçeriden, dışandan Anayasa Mahkemesi'nin kara- nna saldıranlann gözûnde asıl ve tek suçlu, Ata- tûrk'ün devrimci cumhuriyeti î Bilim çagına girme- mizi, Batı istemiyor! Bizde devletin içüıi imamlaria doldurdular. Haagi Batı ülkesinde papazdan vali, kaymakam, savcı, yargıç, polis müdûrûvar? AB kri- terleri, neden bu çağdışı yapılanmaya değiraniyor? AB bize, tek tek degişikliklerin ötesinde, çağdışı, Sevr'ci, bağımlı bir kimlik çiziyor. Hukuku da kul- lanıyor. Batı. bize model çızerken kendi portresini çiziyor. AB kriterleri laikiiğimizi yargılamaya kal- karsa o kriterler yargılanır! Şeriatçtlar, şeriatçılıktan ödün vermedi. Ama tes- Hmiyetçfler'. anayasadan ödün vermeye hazırlanıyor. Anayasa Mahkemesi'nin karan desteklenmelidir! ren toplantıdan, belirgin bir sonuca ula- şamadan aynldık. Yırmi altı cenaze, 6 Temmuz günü sivil toplum kuruluşlannın el birliğiyle gömüldü... Toplu cenaze töreninden i- ki gün sonra, Sıvas'tan helikopterle An- kara'ya getirilen Metin Alöok bıtkisel yaşamdaydı. 9 Temmuz günü sabahı ölüm haberi geldi. 10 Temmuz'da Ede- biyatçılar Demeği'nden arkadaşlar, o- nun dizelerinden oluşan yüz kadar pan- kart hazırladılar. Cenazesinde o pan- kartlan, her zaman çok sevdiği gençler taşıdı... Altıok'un cenazesinde yaptı- ğım konuşmadan usumda şunlar var şımdı: "Köktendinciler arük sanata ve sanatçılara, düşüne \ç düşünenlere sal- dınyorlar. İnsanın en doğal hakkı olan diiş dünyasuıa saldın)or)ar. (...) kendi içine dönemeyen, içindeki oluşumu ya- şamla buluşturamayanlann tüm çabası ve savaşımı, yaşamı algüamamaktadire- nenlene karşı olan Metin'i \v Metinler'i öküirmelerinin altındaki gerçeği iyi sap- tamamız gerek. (...) Sıvas'tayokedilmek istenen, çağma karşı sorumluluk duyao aydın insan tipidir._ n TBMMnin duyarlılığı 2 Temmuz 1993 Sıvas topluöldürü- münden sonra, toplumumuzun ilerici, aydın, demokrat kesimi -kişisel ve ku- rumsal olarak- daha bir duyarlı davTan- maya başlamıştı. Bu bağlamda, benzer olaylann bir daha olmaması için çeşitli girişimlerde bulunuldu. Yönetim erki- ni elinde tutanlar uyanldı, önlem alma- yaçağnldı. Butürgirişimlerdenbiri de, azgınlaşan siyasal dinciliğe karşı uyan- lar taşıyan on dört maddelik bir dilek- çenin Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne verilmesidir. Ankara'da kurulu yirmi kadar sivil toplum örgütünün otuz altı yetkilisinin imzaladığı dilekçe, 7 Mart 1994 günü, TBMM'nin o zamanki Baş- kan Vekili Dr. Vefa Tanır'a verildi. Ül- kenin geleceği için duyulan kaygılar, sözlü olarak da dile getırildi. Önce kendisinin de "Atatürkçü" ol- duğunu belirten Tanır; "Endişe edecek bir şey yok, biz onlardan (köktendinci- lerden) fazlayız" tesellisınde bulundu. Kendısine, Sıvas'ın yarası henüz içi- mizde kabuk bağlamamışken, birtakım siyasilerin hâlâ köktendincilere şirin gö- rünme çabalan sürerken bu iyimserlik- lerinin gerçekçi olmadığını söyledım. Bunun üzerine Tanır ne dese beğenirsi- niz; "Canım, seçim öncesinde oluyor böyte şeyler. Seçim birtikten sonra düze- lir!" Zorlamalanmız sonucunda da, Meclis'in tatilde oldugunu, dilekçemi- zı çoğaltıp mıllervekili kutulanna koy- duracağını söyledi. Bu anlayış İcarşısında; "Devletin koJ- luk güçleri orada bir köktendinci sürü- süne teslim oldu" dedığim ıçin gerçek- ten suçlu olduğumu düşünmeye başla- dım. Suçluydum, çünkü Sıvas'a eidip ben de ölmemiştim!. Dedem, "Olüm temizüktir" derdi ya. Ya siz ne diyor- sunuz? Antonîna tJuriztn7 Tcnnduz,Cunıırtesi Sokık Sokak Booğlu. Sıntt T<rih«i Atülı Tum rehberliğinde \3r0lana. bılınene venıden bakabılmek Güıüük kannaşanın dışınaçıkmak, gor- mrn oğrenmek ıçm Yokuşlu arka sokakJarda ve bınalann ılV. katlanııdalj \ıt- nnJenn usfûnde a\n bır âunya \ar ve bu dunyamn keşfi hıç bıtmıyor Be>og- lu'cun buvusü bu ışte 8 Ttmmuz Pazar Edıraf. Dr. \hroel V ef« Çobano^lu Baskenüık vapmış oimanın agırlıgı koca mımanu de\ \apuma kucak açmanın omrj.ia>ogrulmu*bırl«ntı agır adjmlarla arşınlamak Edıme'vı görmek Za- maaa dokunmak ıçin 14 Temmuz Cumartesi Boğuçi ve Vaiılar. Sanat Tarihçi Atilla Tuna te \rkeolog Saadet Özen tocaman bır beşığın ıı,ınde senn bır ruzgânn kucağmda. teloıemn neşelı mo- ıorse>ını dınle\erek. martılara \e eskj zaman goruntuienne goz kjrparak Î4 Tenmuz'da Saııal uribçl Atilla Tuna >e Arkeolog Saadet Özen ıle, Bızans'uı. Osnann'nın. bugunun Boğazıçı'nde tekne luru Emınonû'nden Aoadolukava- öı si. Yoros Kalesı ne kadar saray sara\. e\ e\, ınsan insan 21-28 Ttmmuz: V an Bölgesi >e Hakkâri "*Pr»f. Dr. Okta> Btlli rehberliğinde tur vapmanm aracalıgıvla Erken Demır Çac Irartu Lygarhgı Humler Medler Persler, Parllar, Romalılar. Bızansh- }ar Karako>unlular. Osmanhlar " 28\just<M -1 Evlül: Rodo* •'Dtç.Dr. M.ihsanTuo»> rehberliğinde bır hafta" "Doç Dr M thsanTunay retoâlıgınde Rodos adasmda bır hafta tanh, kultur v e denız " Rezenasvon (0 212) 292 28 74-75 ANKARA 4. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN ÖDEME EMRİNİN tLANI 2001/4707 Alacaklr Evsun Dayanıklı Tıiketun Mallan Pazariama Tıcaret Ltd. Ştı. ve- kılıAv ŞerefPekuz Borçlu: Hasan Hızal Borçmıktan- 1 313.486 000 - TL masrafsız Alacaklı Evsun Dayanıklı Tüketım v ek. Av Şeref Pekuz'a \ akı masraflar hanç 1.313.486 000 -TL ödemeye borçlu oldugunuzdan adınıza çıkartılan 510 günlük ödeme emn bıla teblığ ıade edılmış, yapılan adres tahkıkı sonun- da adresınızm meçhul otduğu anlaşılmıştır Yukanda yazılı borcu ışbu öde- me emnmn gazete ıle neşır tanhınden ıtıbaren kanunı süre olan 10 güne 15 gun ılavesı ıle 25 gün ıçınde ödemenız. takıbın dayanağı senet kamoıvo se- nedı nıtelığını haız degılse kanunı süre olan 5 güne 15 ıla\ esı ıle 20 gün ıçın- de mercie şıkâyet etmenız. takıp davanağı senet altındaki ımza sıze aıt de&l- se yıne bu 20 giın ıçinde açık bır dilekçe ıle mercıe bıldırmenız, aksı takdır- de ıcra takıbındekı kambıyo senedı altındaki ımzanın sızden sadır olmuş sa- yılacağı, ımzanızı. haksız yere ınkâr ederseruz alacağın yûzde 40"ı nispetın- de para cezası ıle mahkûm edıleceğınız, borçlu olmadığı'nız veya borcun ıtfa \eya ımhal edıldıgı veya alacağın zaman aşımına uğradığı hakkında ıtırazı- nız var ıse bunu sebepl'en ıle bırlıkte 20 gun ıçınde bır dilekçe ıle tetkık mer- cıine bıldırerek mercımden itırazuuzın kabulüne daır bır karar getırmedığinız takdırde cebn ıcrava devam olunacağı. ıtıraz kabul edılmedığı \ e borç öden- medığı takdırde 25 gün ıçınde 74 madde geregınce mal beyanında bulunma- nız, mal beyanında Dulunmaz %e hakıkate aykın beyanda bulunursanız ha- pısle eezalandınlacağınız ılanen teblığ olunur 8'6/2Ö01 Basın. 38448 ADANA 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESl'NDEN Sayı: 2000 475-108P Davacı Yaşar Beyhan Ülker vekılı Av. Feyyaz Özel tarafindan davalı Mus- tafa Ülker aleyhme'açılan boşanma davasının yapılan açık duruşması sonun- da; Adana ılı, Yüreğır ilçesı Çotlu kövü c: 0092. k: 0078"de nüfüsa kayıtlı, Ra- mazan ve Sabiha'dan olrna, 1977 a.lu davacı Yaşar Beyhan Ulker ile, ayra yer nüfusuna kayıtlı. Hali] ve Kezıban'dan olma, 1969 d.lu davalı Mustafa Ülker'ın eeçimsizlık nedenıyle boşanmalanna, müşterek çocuklan Halıl 1b- rahim Ülker'ın velayetının davacı anneye venldıftı, velayetı davacı anneye verilen çocuklan Halıl Ibrahim Ülker ıle davalı babanın şahsı ıhşkı tesısınin sağlanması açısından her aym 2. ve 4. cumartesi günü ile dinı ve mılli bay- ramlann 2. günü sabah saat'9 ıle 17 arasında, her sene 1 Temmuz ile 30 Tem- muz arasında 1 ay süre ıle çocukla, davalı babanın şahsı ilışki tesısıne, Davacı için takdıredilen 30 000.000 TL tedbırnafakasının ve çocuk ıçin takdır edilen 20 000.000 TL. iştirak nafakasının karar kesınleştıkten sonra, davacı ıçm yoksulluk nafakası olarak devamına, çocuk ıçin ıştırak nafakası olarak devamına, davacı tarafindan yapılan 34.150.000 TL. posta masrafi, 65.000 000 TL. maktu ücretı vekâletın, davalıdan ahnarak davacıya venlme- sıne karar verildiğınden, mahkeme karanrun uzun aramalara rağmen adresi tespit edılemeyen davalıya ılanen teblıgine karar venlmış, karar gereğınce, karann davalıya ılanen teblıgı ıle 21. gün sonra mahkeme karannın kesınle- şeceğı hususu tebliğ yerine kaım olmak üzere ilanen teblığ olunur. 4.5.2001 Basm: 38589 GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHAN ERtNÇ Bir Kez Sakalı Kapdpmışız Borsa yine düştü, dolar ve faizler yine yükseldi. Bir kez daha Uluslararası Para Fonu (UPF) ile Dünya Bankası'nın yumruğunu yedık. Ama ülke- deki tartışmalar, daha çok iç politikadaki çekişme- lere dayandınlarak yönlendinlmeye çalışılıyor. UPF'nin, 1.5 milyar dolarlık kredi dılimıni ser- best bırakması beklenen toplantıyı ertelemesı, hem ekonomik yaşama hem de siyasete bomba gibi düşüverdi. Açıkçası UPF'ye verilen niyet mektubu ile ekle- rinin ceremesini çekiyoruz. Söz verip de tutmama alışkanlığı ile bugün- lere ulaşan sıyaset anlayışımızı surdürmek ıste- yenler ilk kez ciddi bir tepkiyle karşılaştılar. Çünkü ekonomik programı ve niyet mektupları- nı, başta anayasa olmak üzere ülkenin hukuk sis- temini göz ardı ederek imzalamışlardı. UPF'nin her isteğine "evet" denilerek başlanı- lan yeni dış borçlar bulma arayışının ne kadar onur kıncı sonuçlar vereceği baştan ben belliydi ve ken- disini "küreselleşme aldatmacasına" kaptırma- mış uzmanlann dillerinde neredeyse tüy bitmişti. • • • Koalisyon ortaklannın açıkfamalan, erteleme ka- rarını hayretle karşıladıklarını gösteriyor. Başbakan Ecevit'ın "Istedikleri bütün yasaları çıkardık. En son cuma günü ben de UPF Başka- nı'yla görüştüm. Türitiye'nin olanaklan ölçüsünde, yapılanlann her tühü zoriamayı dikkate alarak ger- çekleştirildiğıni söyledım. Ölağanüstü bir olum- suzluk görünmüyordu" demesi yalnızca hayreti değil, UPF'nin her istediğini yaptıracak bır güç ola- rak kabul edildiğini de belgelıyor. öyle olmasaydı UPF, Telekom Yönetim Kuru- lu'nun oluşturulmasını beğenmediğini, kredi dili- minin ertelenmesi için gerekçe olarak göstere- bilir miydi? Sakalı UPF'ye kaptırmış olmamızın üzüntüsünü bakaiım nasıl gidereceğiz. ••• Izmir Büyükşehir Belediyesi, Izmir Iktisat Kongresi'nin karariarmı "Kent Kitaplığı" kapsa- mında yayımladı. Daha Cumhuriyet ilan edilme- mişken 17 Şubat-4 Mart 1923 günlerinde topla- nan kongrenin kararlan, bağımsız bır devletle şim- diki acıklı durumumuzun yenıden degerlendınlme- sine de olanak sağlıyor. O günlerin "iktisat ilke- leri"ilebugünlerin "ulusalprogramı" kendinegü- venen bir Türkiye'den yabancılann elıne düşmüş bir Türkiye'ye, son yıllarda hızlanan bır ivmeyle na- sıl dönüştüğümüzü de gösteriyor. Sizlere oradan, uzun yıllar özenle uygulanmış bir karan aktarmak istiyorum. Kamu bankalannın siyasal amaçlarla boşaltl- nnş olduğunun kesinlik kazandığı bir süreçte, ban- kaları yaşatma yollarının aranması yerine, kolay- cılıkla ve sosyal sonuçları dikkate alınmadan ka- patılmalan yoluna gidilmesinin, ciddiyetle bağ- daşmadığını da vurgulamak istiyorum. Oybiriiğiyle kabul edilen karar şöyle: "Hükümetin Ziraat Bankası'ndan aldığı parala- n mümkün mertebe (olduğunca) süratle ve her bir borca tercihan iade ve bundan böyle Ziraat Ban- kası sermayesinin hükümet tarafindan hiçbir se- bep ve bahane ile birdiğer tarafa sarf edilmeme- sini temin." Insan Türkiye'yi UPF'ye mahkûm eden yöneti- cilerimizin gelecegimize de ipotek koyma niteli- ğindeki kararlannı, gelecek kuşaklann nasıl değer- lendireceğini bile düşünmek istemiyor. [email protected] VEFAT Biricik annemiz 50 yıllık Cumhuriyet okuru merhum Emekli Hava Astsubayı Muharrem Özaydın'ın eşi, Mor Çatı Vakfi'mn kurucu üyelerinden AYTEN (FATMA) ÖZAYDIN'ı (1932-2001) kaybettik. Sevenlerinin başı sağolsun. Oğullan: Cihat - Ümit - Erhan Özaydın Not. Merhumemn cenazesı 5 7 2001 Perşembe gunü oğle namazını tahben Onıhler Fıhrtepe Göztepe Camiı 'nden kaldınlacaknr VEFAT Merhume Feriha Uraz ile merhum Fevzi .Uraz'ın kızlan, merhume Ayşe Özmanav ıle merhum Bekir Özmanav'ın gelinleri, merhum Ulvi Uraz ile Özden Çavdar'ın kardeşleri. Selçuk Uraz'ın görûmcesi, Tevfik Çavdar'ın baldızı, Işın ile Ebru Çavdar'ın teyzeleri, Ercûment ve Aysel Içil'in kuzinleri, Esen Özman'ın sevgili annesi, Kemal Bekir Özmanav'ın uzun yol arkadaşı, Devlet Operası Solist Sanatçıhğından emekli ÖZCAN ÖZMAN dünyamızdan aynldı. Cenazesi 05 Temmuz 2001 Perşembe günü (bugün) Teşvikiye Camii'nde kılınacak öğle namazından sonra Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verilecektir. AÎLESİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle