Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
TEPAMAJZ 2001 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
falnızca 140
lilyaı* çaldım'
I ANKARA
-umhıuriyet Bürosu)-
irk Dil Kurumu'ndaki
DK) yolsuzluklara
inelik b»aşlatılan
Vkrep" operasyonu
ıvası sanıklannın
ırgılanrnasına Ankara 2
o'lu DGM'de başlandı.
ski T D K Saymanı
(ustafa Kurtçoğlu.
mmetırıe yalnızca 140
ilyar lira geçirdiğini
.•lirterek '"Harcadım
na nereye kullandığımı
ıtırlamıyorum" dedi.
tahkeme heyeti TDK
enel Sekreten Ali
elçuk ile îhale
omisyonu Üyesi Ayşe
nıl'ın tahliyelerine
irar vererek duruşmayı
leledi.
IUPÎ Ergin'e bir
lava daha
I tstanbul Haber
ervisi - îstanbul
•GM'deki bir
uruşmadan çıkarken
Alaattin Çakıcı'yı
ldüreceğini" söyleyen
luri Ergin'e. Çakıcı'yı
:hdit ettiği gerekçesiyle
yıla kadar hapis
.temiyle dava açıldı.
rgin'in yargılanmasına
itanbul 10. Asliye
[ukuk Mahkemesi'nde
nümüzdeki günlerde
aşlanacak.
iırgut Yılmaz
fade verdi
I İstanbul Haber
•ervisi - îşadamı Turgut
'ılmaz, yürütülen bir
oruşturma kapsamında
.işli Adliyesi'ne gelerek
fade verdi. Yılmaz
aklaşık bir saat süren
fade verme işlemi
lakkında yaptığı
çıklamada,
oruşturmayla ilgili
pilgisıne
»aşvurulduğunu belirtti.
r'ılmaz. "Ben GSD Dış
"icaret Şirketi'nın
fönetim Kurulu
îaşkanıyım. 1997
'îhnda bizim şirket
izerinden ihracat yapan
îamir isimli şirketin
ayıtlannda Ascor
irmasının faturalan ele
;eçirilmiş. Bu konuda
>en de bildiklerimi
tnlattım" diye konuştu.
Temiz Sayaç'ta
î tahliye
• BOLU(AA)-Bolu'da
lüzenlenen "Temiz
jayaç Operasyonu"
capsamında tutuklanarak
:ezaevine konulan ve
ıralannda Boluspor
Culübü Başkanı Mehmet
nceayan'ın da
)ulunduğu 8 işadamı.
iün yapılan ilk
iuruşmada, tutuksuz
vargılanmak üzere tahliye
îdildi. Bolu Emniyet
Vlüdürlüğü ekipleri,
Sakarya Elektnk Dağıtım
\Ş"den(SEDAŞ)gelen
Jıbar üzerine 15
Haziran'da "Temiz Sayaç
Dperasyonu"
düzenlemişti.
'Beyaz Alrtapof
_ İstanbul Haber
Servisi - istanbul DGM
Cumhunyet
Başsavcılığı, Edirne
Yeni Otobüs
Terminah'nde esnaf ve
otobüs şoforleri üzerinde
baskı kurarak ve tehditle
haksız kazanç
sağladıiian iddia edilen
16 sanık hakkında,
"çıkaramaçlı suç örgütü
oluşrunnak" suçundan
dava açu.
Kamjda Hizbullah
temizliği
• Vurt Haberleri
Servisi- Adıyaman'da
yapılanbir operasyon.
Hizbıikh'ın 1.5 yıldır
emniyK güçlerinın tüm
çabalcrna karşın kamu
kurulışlannda
örgiitınmekten
vazgepıediğinı ortaya
koydu Operasyonlarda,
ögrctiKn. stajyer avukat,
ımame Telekom
persoıtl şefinın de
arala^da bulunduğu 11
kişi pıaltına alındı.
Yenilikçüer, cemaatüdetieriyle görüşmelerinde taktyyeyapacaklarını açıkça dilegetiriyor
Erdoğan'a tarikatdesteğiANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Yeni parti oluşumunda
bir yandan "sistemde meşru-
iyet" arayan Recep Tayyip Er-
doğan. diğer yandan tarikat ve
cemaat liderleriyle görüşüyor.
Hareketini "MilK Görüş" tabanı-
nın dışına yaymak için merkez sağ
mesajlar veren Erdoğan'ın, ir-
ticai tabanda da siyasi bü-
tünlük sağlamaya çalış-
ması dikkat çekiyor.
Milli Görüş'e alterna-
tif bir siyasi oluşum çı-
karmaya çalışan Erdo-
ğan ekibinin, çeşitli tari-
kat ve cemaatlerle gö-
rüştüğü bildirildi. Yeni
• Mustafa Sungur Grubu Nurcular, Nakşibendi
Iskender Paşa Cemaati ile Müslüman Gençlik Grubu'nun
desteğini alan Erdoğan, tarikatlara "halktan yeterli
desteği gördükten sonra îslami konularda
tam özgürlük" sözü verdi.
oluşumculann, Mustafa Sungur şi Mehmet Beyazıt Denizolgun ile
Grubu Nurcular, Nakşibendi fs-
kender Paşa Cemaati ve Müslü-
man Gençlik Grubu'nun desteği-
ni aldığı öğrenildi. Haydar Baş
Grubu Kadiri cemaatinin de siya-
si parti kuruluşunu bu aşamada er-
telediği belirtildi.
Erdoğan'ın kadrosu, Süleyman-
cılar tarikatındaki bölünmeden de
yararlandı. Cemaatin yöneticisi
Ahmet Arif Denizolgun'un karde-
aralanndaki anlaşmazlık nedeniy-
le yeni oluşuma destek verdiği
kaydedildi.
Yeni oluşumculann, Menzil
Grubu Nakşibendi cemaatıyle gö-
rüşmeleri de sürüyor. FP kökenli
milletvekilleri, görüşmelerinde, si-
yasi platformda önce "HberaL,mu-
hafazakâr, milliy etçi ve sosyai de-
mokrat" politikalar izleyecekleri-
ni, halktan yeterli güven ve deste-
ği aldıktan sonra "tslami konular-
da tam özgürlük sağlayacaklannT
vaat ediyor.
Grubun ileri gelenleri son gün-
lerde Fransa, tngiltere ve ABD'nin
Türkiye'deki misyon temsilcileriy-
le de görüşmelerde bulundu.
Yurtdışındaki çalışmalan düzen-
leyen ve merkezi Almanya'nm
Köln kentinde bulunan Milli Gö-
rüş Islam Toplumu'nun (İGMG)
ise Almanya'ya uyum politikalan-
na ağırlık verdiği, Necmettin Erba-
kan'ın Alman yurttaşı olan yeğe-
ni Mehmet Sabri Erbakan'ın 15
Nisan 2001 tarihinde genel baş-
kanlığa gelmesinden itibaren bu
eğilimin hızlandtğı öğrenildi.
Erdoğan'ın partisine katılmak üzere DYP'den istifa etti. MHP'li Yakut da bugün istifa ediyor
Yenflikçilerin ilk transferi Akşener
• îstifasının ardından Abdullah Gül'ün
bürosunda basın açıklaması yapan
Akşener, koşullannı, 'söz ve eylem
birliği, yüreği ve dili bir olmak,
ortak akhn yönetimi ve takım ruhu'
olarak sıraladı.
ANKARA (Cumhu-
riyetBûrosu)-Yeni olu-
şum hareketini yöneten
Recep Tayyip Erdoğan.
partinin kuruluş dilek-
çesini vermeden önce
ilk transferini DYP'den
Kocaeli Milletvekili
Meral Akşener ile yap-
tı. Akşener, "sözveey-
lem birliği, yüreği ve di-
li bir olmak, ortak akıl
ve takım ruhuyla hare-
ketedilmesr koşuluyla
yeni oluşum harekete
katıldığını söyledi.
MHP Kayseri Millet-
vekili Sadık Yakut'un
da yeni oluşuma katıl-
mak üzere bugün parti-
sinden istifa etmesi
bekleniyor.
Meral Akşener, TB-
MM Başkanlığı'na is-
tifa dilekçesini verdik-
ten sonra, yenilikçi
milletvekillerinden
Abdullah GülünPoli-
tik Araştırmalar Mer-
kezi'ndeki bürosunda
basın toplantısı düzen-
ledi. Demokrasinin
kendi kendini yönete-
mez duruma geldiğini,
Türkiye'nin yönetile-
mediğini savunan Ak-
şener, "seçimi zorlaya-
cak güçlü bir seçenek
olmak amacıyla" yeni
oluşuma katıldığını
vurguladı.
Tüm Türkiye'yi ku-
caklayacak büyük bir
siyasi oluşum amaçla-
dıklannı belirten Meral
Akşener, Tayyip Erdo-
ğan'ın siyasi yasağını
anımsatan gazetecile-
rin "Emanetçi genel
başkanlığa razı olur
musunuz?" sorusuna
**Tek kişiye bağh yöne-
tim anlayışı çöktii. Or-
tak akhn önde olduğu
bir kadro hareketinin
içindeyim. 21. yüzyılın
yükselen değeri ortak
akıl ve takun ruhudur"
yanıtıru verdi. Akşener.
FP kökenli kadronun
muhafazakâr ağırlığıy-
la ilgili sorulara "Dini
değerler bu millerin de-
ğerleri. Bu değerler her
parti taranndan sahip-
İenihneli Varacağımız
yer, kavramsal istismar-
laruı ortadan kaldırıl-
dığı bir nokta olacaktır.
Gerginlik değil, uzlaş-
mayı ön plana alacağız"
karşılığını verdi.
Meral Akşener, siya-
si kulislerdeki "trans-
fer" yakıştırmalan ko-
nusunda, "Pazarhk
yapmak tarzıma uygun
değil. Sıfirdan yeni bir
siyasi oluşum için bura-
yageldim" değerlendir-
mesini yaptı. Akşener,
partisinden istifa etme-
den önce görüştüğü
Tayyip Erdoğan'ın
uzun süreden beri zaten
aile dostu olduğunu
vurguladı.
Akşener'in istifasıy-
la DYP'nin milletveki-
li sayısı 82'ye düşer-
ken. bağunsız milletve-
kili sayısı 113'e yüksel-
di. TBMM'deki son
sandalye dağılımı şöy-
le: DSP: 132, MHP:
127, ANAP: 88, DYP:
82. Bağımsız: 113,
Boş: 8.
REFAHYOL'un tartışmata bakanı
Clkücü kökenden gelen Meral Akşener, sivasete, önce-
ki \ asanıa döneminde İstanbul dan DYP milletvekili se-
çilerek girdL REFAHYOL döneminde getirildigi tçişle-
ri Bakanhgı görevinde önemli tarbşmalara imza atü.
İlk icraab, şu anda DVT Antalya Milletvekili olan Ke-
mal Çevik'i, bir gece yansı operasvonuv la Emniyet Ge-
nel Miidiirlüğii makamının kapısını kırarak genel mü-
dürlük komığuna oturtmak oldu. tmniyet'teki en kri-
tik görevlerden biri olan İsrihbarat Dairesi'nin başkan-
bğuıa da vekil olarak Bülent Orakoğlu'nu getirtti. DYP
Genel Başkan Yardımcısı olduğu dönemde bazı gazete
yöneticilerinin gizti telefon görüşmelerini açıklayan Me-
ral Akşener, mih/arlarca lirahk tazminatcezalanyla kar-
şüaşınca partisi taranndan yalnız bırakıldL
Kutan ve Erdoğan arasında söz düellosu
Suçlayarak aynşma
ANKARA/lSTANBUL(Curo-
hurh«t)-'*MiBiGörüş'' tabanlı i-
ki parti oluşumunda lider aday-
lan olarak görülen Recep Tayyip
Erdoğan ile Recai Kutan arasın-
daki çekişme, suçlamalarla sürü-
yor.
"Geknekçi'' partinin genel
başkanlığına getirilmesi bekle-
nen Malatya Bağımstz Milletve-
kili Kutan, dün NTV'de yaptığı
açıklamalarda, Manisa Milletve-
kili Bülent Annç'm "uzlaştıncı
genel başkanflğı" önensini red-
detti. Yenilikçi kanadm söylemi-
ni de samimi bulmayan Kutan.
"Zaten biz 30 yildan beri aynı
kadro içerisinde ay m görüşleri
paylaşük. Yeniolarakne düşünü-
yorlarsa, bunlan açüdamalan ge-
rekirdl Ancak ben böyie bir yeni
söytem tespit edebilmiş değüim"
dedi. Kutan, gelenekçi partinin
programının "fiberal* olacağını
kaydetti. Erdoğan'ın siyasi yasa-
ğının sürdüğünü, bunu yalnız
kendisinin değil yetkili hukuk
makamlannın söylediğini vurgu-
layan Kutan. "Anayasa Mahke-
mesi karar verinceye kadar Sayın
Erdoğan siyasi yasakhdn-" diye
konuştu. Kutan, yeni parti çalış-
malannda kurmay heyetin Nec-
mettin Erbakanı sık sık ziyaret
etmesi konusunda, "SaymErba-
kan da şu anda aynen Erdoğan gi-
bisiyasetyasağmdadır. Dolayiay-
la bu çabşmalarda sadece gerek-
tiğinde kendisinden fıkir danışı-
lan bir pozisyondadu-" dedi.
Kutan'ın eleştirilerine Recep
Tayyip Erdoğan, İstanbul'daki
bürosundan yanıt verdi. Erdo-
ğan. "Kimin yasakçıhktan yana
okhığu da bu ifadekrie ortaya çı-
kryor. Yasaklar üzerine hareket-
lerinî bina edenlerin, bu ülkede
geleceğinin aydınhk olacağma
inannuyorunr diye konuştu.
Erdoğan, yeni oluşum hareke-
tinin çerçevesini çizerken "Ayn
bir parti çahşması, var olan bir
partinin olduğu bir dönemde
ohır" dedi.
IRMIKI AYDIN ENGİN aengin(a doruk.net.tr
Baba tarafından atalarım
göçebe yörüktür. Hem de
benden bir iki kuşak öncesi-
ne kadar. Besbelli kalıtımsal.
Bir yertere kazık kakıp, bir li-
mana demir atıp oturmak ba-
na göre değil.
Tuna kıyılannı güneyde bı-
rakıp kuzeye doğru tırmanışa
geçmenin tam da zamanı.
Avrupa biraz da ırmakların
anakarasıdır. Yaz kış düzgün
akan, dolu dolu akan, binyıl-
lar önce dağlan yara yara, ka-
yaları ufalaya ufalaya, sabırla
yarattığı ovalara bereket taşı-
yarak akan ırmakların anaka-
rası.
Ve Avrupa'nın göbeğindeki
Almanya, ırmak boylarından
fışkırmış bir uygartığın ülkesi-
dir. Ülke biraz da ırmaklarıyla
anılır, tanımlanır.
Güneyde, Tuna'nın kay-
naklanna yakın bir ırmak ken-
tinden, Ulm'den ayrılmanın
zamanı artık. Katoliklerin baş-
lartığı, Protestanların tamam-
ladığı görkemli Ulm Katedra-
li'nin tam karşısında birkaç
yüzyıllık geleneğe yaslanan
Trödeler Kahvesi'nin önünde
son yudum konyağı kafaya
dikip, bir arkadaştan ödünç
alınmış arabayla kuzeye doğ-
ru direksiyon saliamanın tam
da zamanı.
Irmak Boylarmdan Almanya Notlan...
İlk durak Heilderberg ola-
cak. Bin yaştndaki üniversite-
sinde bin yıldır bilimin ve öz-
gür düşüncenin ışığını bütün
Avrupa'yasaçan Heildelberg.
Neckar Irmağı'nın kıyısındaki
kartpostal kent.
Hesaba göre üniversite bi-
nalarının serpiştirildiği "eski
kent"\n sokaklanndan birin-
de, görmüş geçinmiş bir kah-
veye oturulacak ve Neckar'ın
sesini dinleyerek bir tas kah-
ve içilecekti.
Kendimi, Heildelberg Üni-
versitesi'nın konferanssalon-
larından birinin arka sıralanna
oturmuş, tıklım tıklım dolu bir
salonda zorlu bir tartışmanın
içinde buldum.
Konu: Yapısal reformlan ger-
çekleştirme yetimiz var mı?
lyi mi?
Sen kalk Türkiye'de -ne-
dense- "yapısal reformlar" di-
ye adlandınlan Derviş Yasala-
rı üstüne sürüp giden itiş ka-
kıştan usanıp tatil niyetine bu-
ralara kaç; sonra gel Heidel-
berg gibi düşler çağrıştıran bir
kentte, şiirler besleyen Nec-
kar Irmağı'nın kıyısında aynı
konulu bir tartışmanın içinde
bul.
Kürsüde Lothar Spaeth
konuşuyor. Onu tanıyorum. 12
yıl süren siyasal göçmenliğim
sırasında ekranlarda sık sık
boy gösteren, Almanya siya-
setinin ağırtoplarından biriydi.
Tutucu, yer yer gerici Hıstiyan
Demokrat Parti'nin (CDU) ön-
de gelenlerindendi. Baden-
VVürttemberg eyaletinin baş-
bakanıydı.
Şimdi siyaseti bırakmış, es-
ki Doğu Almanya'nm ünlü op-
tik işletmesi JenaOptik'in ba-
şına geçmiş. Yani ağır top po-
litikacılıktan ağır top sanayi
yöneticıliğine...
Konumuz "yapısal reform-
lar" ya, Lothar Spaeth, refah-
ta batı (Almanya'nm) düzeyini
yakalamaya çalışan doğu (Al-
manya) için önerilerini sıralı-
yor.
Önerileri ile taban tabana zıt
görüşteyim. Serbest piyasa
ekonomisinetapan, kapitaliz-
me önceleri politikacı, şimdi-
lerde sanayi yöneticisi olarak
hizmet veren bu yaşlı adamla
temelde ayrılıyorum.
Ama onu dinlemek keyıfli.
Söylediklerinin içi dolu. Söyle-
mek istedıklerini düzgün cüm-
lelerle, düşünülmüş. tasarlan-
mış bir sistematik içinde akta-
rıyor. Tanıtları (=argümanları)
güçlü. "Yapısalreformlar"^ola-
rak adlandırdığı ekonomik ve
kültürel önlemler serbest pi-
yasa ekonomisi ve küreselle-
şen dünyanın gerçekleri ile
uyumlu...
Ona yalınkat, ezberlenmiş,
klişeleşmiş, sloganlaştırılmış
kanıt ve tanrtlarla karşı çıkar-
sanız kepaze olmanız işten
değil.
•••
Işte bir merkez sağ sözcü-
sü. Işte kapısını tıklattığımız,
zorladığımız Avrupa'nın bugü-
nünü tanımlayan, yarınını be-
lirleyecek ağırlıktaki siyasal
güçlerın elebaşılanndan biri.
Ona "Peki bu önerdikleri-
nizle Almanya'da Gerhard
Schrööer'in, Ingiltere'de
Tony Blair'/n önerip savunup
uygulamaya soktuklan arasın-
da ne fark var" diye sormak
vardı.
Ya da sosyai demokratlara
dönüp "Merkez sağın yıllan-
mış politikacısı-yöneticisi Lot-
har Spaeth'ten nerede aynlı-
yorsunuz siz kuzum? Aynlmı-
yorsanız adınız niye sosyai de-
mokrat ve niye siyasal yelpa-
zenin solunda yer aldığınız ka-
nısındaısınız" diye sormak
vardı...
Içimi biraz sıkıntı, epey öfke
bastı...
Lothar Spaeth'i o kürsüden
indirip yerine Tansu Çiller'i,
Süleyman Demirel'i, Meşut
Yılmaz'ı, Hüsamettin Öz-
kan'ı çıkardım; onlan konuş-
turmaya başladım...
Sıkıntım arttı, öfkem kat-
merlendi.
Kürsüde konuşan şu "tutu-
cu" adama ne kadar keyifle
karşı çıkılır; kıyıcı bir siyasal
tartışma ne kadar bereketli
olurdu. Kendi yetersizliklerinin
de ayırdına vanp oturup adam
gibi ders çalışmak, okumak,
zenginleşmek zorunda kalır-
dın.
Peki birkaçını yukarıdasay-
dığım "bizim tutucular"\a, "bi-
zim merkez sağ "la ne tartışa-
bilir, neyin hesaplaşmasına
oturabilirsin ki?..
• • •
lyisi mi adamın konuşması
bitince salondan sessizce tü-
yüp daha da kuzeye, Main,
Ren, Elbe, Weser ınmaklannın
kıyılanna doğru direksiyon sal-
layayım.
Yoksa şu tatile benzeyen i-
ki haftalık soluklanma molası
zehirolacak...
POLTIİKA GÜNLÜĞÜ
HtKMET ÇETİNKAYA
Çocuk İşçiler...
Onları Çukurova'da, Ege'de, Karadeniz'de,
Karacabey'de görürüz...
Fındık mevsiminde Ordu'yu. Giresun'u mesken
tutahar; pamuk toplanmaya başlandığında Çu-
kurova'ya, Söke'ye, Gediz'e gelirler...
Ege'de ve Karacabey'de sebze ve meyve kasa-
larını kamyonlara yükleyen yine onlardır...
Ege'nin sansıcak güneşi altında gördüm çocuk
tarım işçilerini...
Çadırtar Gümüldür'ün yamaçlarına kurulmuş-
tu...
Yaşlan 15-16 olan çocuk tanm işçileri çalışı-
yordu...
Bunların hiçbir güvencesi yoktu!...
'Yenilikçj-Gelenekçj' tartışmasına takılmış
medyamız, din bezirgânlarının yıllardır oynadığı
oyundan bıkmadığı için gözünün önünde yaşanan
'çocuk işçiler' sorununu gündemine almıyordu...
Gümüldüryamaçlannda çalışan çocuklara bak-
tım uzun uzun...
Viranşehir'den gelmişlerdi...
Onlaıia konuştuktan sonra ILO'nun verilerini
okudum...
On gün önce Cenevre'de toplanan Uluslarara-
sı Çalışma örgütü (ILO), Dünya Çalışma Toplantı-
sı'nda önemli kararlar almıştı...
175 ülkenin katıldığı toplantı sonunda ILO Ge-
nel Sekreteri Juan Somavia'nın yaptığı açıklama
beni hayli düşündurdü...
Somavia şöyle diyordu:
"ILO verilerine göre dünyada her yıl 1.2 mılyon
tanm işçisi iş kazası geçiriyor..."
Burada dikkatimı çeken bir başka konu daha
vardı:
"Türkiye ve Portekiz'dekı tanm ışçilerinin dunı-
munda lyileştirme gözleniyor..."
• • •
Yine ILO verilerine göre dünyada 1 milyar 300
milyon tanm işçisi bulunuyor...
ILO Genel Sekreteri Juan Samovıa, toplantı so-
nunda yaptığı açıklamada, "Tanm sektörünün bü-
yük bölümünü 18 yaşın altında çocuklar oluştu-
ruyor" deyipekledi:
"Konvansiyon tarım sektöründe 18 yaşı alt sı-
nır olarak kabul etti..."
Neden çocuklar tercih ediliyor tanm sektörün-
de?
Sömürülmek için!..
Yıllar önce Amerika'da soya fasulyesi tarlalann-
da Meksikalı çocuk işçilerin çalıştığını gözlerimle
görmüştüm...
Durum Ispanya ve Portekizde nasıl?..
Avrupa Birlıği'ne üye iki ülkede de durum aynı...
ILO'nun basına yansımayan toplantısında Is-
panya'nın tarım sektöründe Faslı çocuk işçileri ça-
lıştırdığı, bunlara karşı ayrımcılık yapıldığı vurgu-
landı...
Ispanya'nın kendi yurttaşlanna her türlü sosyai
güvenceyi sağlarken Faslılan sömürdüğü öne
sürüldü...
Bir konuşmacı şöyle dedi:
"2001 yiiında Ispanya'da Faslı tanm işçilerine
köle muamelesi yapılıyor..."
Gümüldür'den Bakırçay'a doğru yol alırken
bunlan düşünüyorum...
Vıranşehirli on bir yaşındaki Ali'yle konuşurken,
üç yıl önce tanıdığım Reşo'yu anımsamıştım...
Kıl çadırlarda yaşıyorlardı onlar...
Reşo ne demişti o zaman:
"Biz tahalarda ırgatlık yaparken öleceğiz!"
• • •
Karadeniz'de fındık toplama bir ay sonra baş-
layacak...
Yine kamyonlara dolacak onlar Içel ve Tarsus'un
kırsal alanlarından, Viranşehir'den, Mardin'den...
3-4 milyon günlük ücretle çalışacaklar!..
Terme'ye, Unye'ye, Fatsa'ya, Perşembe'ye kıl
çadırlar kurulacak...
Kimlik fotokopileri alınacak, sonra güvenlik
güçlerince ızlenecekler!..
Ege'de sarısıcak iyice bastırdı!..
Kaz Dağları'nı aşıp Çanakkale'ye geliyoruz...
Arabalı vapurla karşıya geçıp, yola devam edi-
yoruz...
Ayçiçeği tarlalan, masmavi gökyüzü ve Mar-
mara Denızi...
Beyaz Rusya, Etiyopya, Hindistan, Sudan,
Burma, Pakistan, Venezüella ve Kolombiya'da
tanm işçileri çok zor koşullardaymış...
Peki Türkiye'de nasıl? Tarım ışçilerinin bir sos-
yai güvenceleri var mı?
Bir iyileştirme var elbet ama bu yetmez!..
hikmet.cetinkayafâ cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
PEŞİN FİYATINA
10TAKSİT!
| FERROLI
'ISITMA ve KLİMA SİSTEMLERİ
Istarbul v
0216) 573 38 4İ
Ankara (0312 ı 384 56 44
Izmır (02321449 71 84
Başka Türkiye Yok
Haydi Fidan Dikelim
ORMAN BAKANLIĞI
AĞAÇLANDIRMA VE ERÇZYON KONTROLÜ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ