Katalog

SAYFA CUMHURİYET 5 TEMMUZ 2001 PERŞEN OLAYLAR V E G O R U Ş L E R olay.gorus®cumhuriyetcom.tr Bankacılık Sirn Başka, Saydamlık Düşmanlığı Başka! Prof. D r . Aİİ Saİt Y U K S E L Konstans Unnersıtesı Öğretım Görevhsı Batı'da da bır tek kışıye aıt hesap ve kredının aynntılan, kamu ceza huku- kuyla ılışkısı bulunmayan her kışı ıçm, elbette neredeyse kutsalhğa va- ran bır koruma altındadır Butun Ba- tılı ulke merkez bankalan yasalann- da olduğu gıbı, denet organı durumun- dakı TCMB yasasuıa gore de merkez bankalan, bankalardan bırçok bılgı- ler ısteyebılırler, ancak ceza huku- kuyla ılışkısı olmayan tek kışuıın he- sabı ve kredısı dışında1 Bırzamanlarbankacıhğı denetle- yen, fakat bugun haklannda ceza hukuku kovuşturmalan açılan kımı kışılenn zıhnıyetının temsıl edıldı- ğı yonlendırme odaklannın, banka batıranlann kışısel ıflaslan kuralına karşı bıle sonuna dek dırenmeyı ba- şarmışlar ve yenı Bankalar Yasa- sı 'na böyle bır kuralın konması, an- cak bır "temizel" polıtıkasının cıd- dı mudahalesı sonucu gerçekleştın- lebılmıştır Bu saydamlıktan (şef- faflıktan) kaçış zıhnıyetını kımı mes- lek organlannda da görmek mum- kundûr Bankacılık sırnnın neredey- se kapalı kapılar ardında belırlı "er- bab"ın çevırdığı dolaplann gızleyı- E konomık bunahmın (krızın) başlangıcın- dan ben Turkıye, ban- kacılık sorunlarıyla yatıp kalkıyor Kara- basan havası > a\ aş ya- vaş sıjnlmaya başlayan bunahmın faturasıda sorunlanonyıUardırkat- meıienen bankacılık sistemineçıka- nlmış gıbı Yanlış da değıl Butun bu sorun yumağı arasında, sıstemı çıkmaza sokan saydamlık ıl- kebinın busbutun koşeye sıkıştınlma- suıın bugune değın yetennce tartış- ma konusu edılmeyışı, sorunlann temelıne ınmedekı uşengeçlığımı- zın ıbret vencı bır orneğı gıbıdır Kamuyu aydınlatma ılkesı, gerçek demokrasılerde ekonomık bırımler ıçın de geçerlı olan kurallann ba- şında gelır Bankacılığımızın saranlayışı Ba- tılı anlamda gerçek demokrasılerle çe- lışen ıfratlara suruklenmış durumda- dır Hangı Batı ulke demokrasısınde bır sıstem, saydamlıktan bu kadar uzaklastınlabılmış ve enstandart bü- gi ve haber alma haklan boylesı de- mırkasalarakılıtlenmek ıstenmıştır9 cı ortusu (kamuflajı) aracına donuş- turulmesı, gerçek demokrası ılkele- nyle bağdaşamaz Belırlı kesımlerve kışıler, kamuoyundakı aydınlığa kar- şı kuşku ve endışelennı yasalara so- kuşturma olanaklarını buldukça, ka- munun sısteme kuskunluğu dennle- şır Boylesı bır tutum, bankacılık sır- nnın va da sıstemın korunmasırun de- ğıl, dupedüz aydınlıktan kaçışın ara- cına donuşûr Bu tûr bır sır, guzelım Türkçe kar- şılığıyla gkanlayışuun, Batılı ulke- lerdekı yasalarla ne oranda bağdaş- tığı konusundakı kısa bıryaprak çe- \ ırme gostenr kı, sozgelımı Alman yasası (KWG), banka gızını (sırn- nı) sadece banka denet organlannın edındığı bılgılenn saklanması anla- mında ele alır (m 91 !) ve kovuşru- rulmasında kamu çıkan bulunan ver- gı suçlan dışmda, muşten ışlemle- nyle ılgılı kasten ve yanlış bılgı sız- dırmalarını ceza konusu yapar (KWG m 44a) Bızde banka yasa taslaklan hazır- Ianırken burokrasımızın çoğunluk- la esınlenme alışkanlığında olduğu Isvıçre Bankalar Yasası ıse (m 48) "bir künsenin, herhangi bir banka- nın kredibilitesini, gerçek dışı ola>- laruı vakıştınlrnası ya da yayılması joluj la zarara uğratması ya da teh- likeye sokmasını" ceza konusu et- mıştır, ancak bunun ıkı onemlı ko- şulu vardır Bınsi habenn "kasrtiı obnası" ve daha onemlı ıknıcısı ıse bu yayınJann "ortalama vatandaşı, hızh bir biçimde para çekjşlerine" fıılen se\ k etmış olmasıdır Mıllı ge- lınnın çok onemlı bır bolumunü fî- nansman aracılık hızmet ışlevlenn- den sağlayan ve bankacılık sırn ko- nusundakı ıfrat ve uygulaması dun- yada unlu bır ulke durumundakı Is- vıçre'de bıle, bızde olduğu gıbı "ad- lan belirtilraese dahi bankalann gû- veniliriiği konusunda kamuoyunda tereddüteyolaçarak bankalann ma- li bünvelerinin olumsuz etkOenmesi- ne neden olabüecek" bıçımındekı alabıldığıne sınırsız ve her bıhrkışı raporunda ayn ayn yorumlara neden olabılecek yuvarlak tasvırlere hıçbır Batı ulkesınde rastlanmaz Boylesı yuvariak suç öğe (unsur) ve sımriannın yarahlması, gerçek demokrasılerde sıradan \ atandaş ba- kımından, servetını emanet ettığı fî- nans dunyasına egemen bankalarla ılgıh kamuoyunun en ölçülu sınırlar- da bıle haber alma hakkının toptan ınkâr ve reddı anlamına gelır Bankalar Yasası'yla ılgılı kımı de- ğışıklıklenn Meclıs'ten geçınlışının hemen ertesınde, BDDK Başka- nı 'nın geçen ay, Bankalar Yasası'nın burunuyle Avrupa Bırlığı normlan- na gore yenıden kaleme alınması gerektığı açıklaması, Turkıye-AB ılışkılennın bugunku aşamasında bı- raz abartılı bulunsa da, bankalann ıf- laslanyla ılgılı bu haftalarda Mec- lıs'ten geçmesı gereken yasa değı- şıklığınde olsun, bu konudakı de- mokratıkleşme fırsatının kaçınlma- ması gerekır Yazılı basın ve yayın organlannın halkı aydınlatma gorev lenne finans sektoru açısından tam bır engel oluş- turan genel tanımlar ve >uvarlak kapsamlı sınırlamalar>enne. Isvıç- re yasası gıbı "kast" unsuruna ağır- lık tanjyan ve habenn "sıradan va- tandaşı fîilen ve hızh biçimdepara çe- kişlerine vönelrmiş olmasını" ancak cezalandırma v esılesı sayan bır ya- pıya donuşrurulmesı gereklıdır Bu maddenın ıvedı olarak duzel- tılmesı, Turkıye'de demokrası kalı- tesını yükseltme çabalannın zorun- lu bır tamamlayıcısı olarak gorul- melıdır EVET/HAYIR OKTAY AKBAL Karanlığa IşıkL 28 Temmuz 1960 gunu Naım Tirali 'Vatan' gaze- tesı'nde yazıyor "Devlet'ın ıştırakı ıle, dağıtım ışınde çalışanlarla, gazetelerın bırlıkte kuracaklan buyuk bır şırket, en ılerı ımkânlardan faydalanarak yurdumuzun her ta- rafındakı gazete, dergı ve hatta kıtap dağıtımını, bü- tünmüştenlenneeş/tbırşekıldeyapmalıdır Bu, te- mın edılmedıkçe oyle goruluyor kı, bugunku reka- bet şartlan ıçınde Turkıye 'de bır ıkıgazete bırkaçyıl- da butun obur gazetelen pıyasadan sılecektır' Hem de muhtevasına dayanarak değıl, parasına ve ulaş- tırma ımkânlarına dayanarak' Basm hurnyetınden beklenen elbet böyle bır tekele gıdılmesı değıldır " 40 yıl önce deneyımlı bır gazetecı, bır yazar, Naım Tirali bugun ıçıne duşurulduğumuz acı durumu boy- le gormuş, açık bıçımde uyarı gorevını yapmış Bu- gun gazete ve dergılerın Turkıye olçusunde dağılımı gerçekten de bır ıkı buyuk gazetenın, daha doğrusu bır ıkı patronun elındedır istedığını ıstedığı kadar da- ğıtır, bu ışten buyuk kazanç sağlar Hele az satışlı, ama ıçerık açısından değertı dergılerın yaşama olanağı bu yuzden busbutun kısrtlıdır Tirali, o gunlerde hapısten yenı çıkmıştı Suçu ney- dı? Amerıkalı yazar Pulliam'ın Turkıye ıle ılgılı bırya- zısını gazetesınde yayımlamaki Şu gunlerde bırta- kım kışıler Demokrat Partı'nın, yanı Menderes hu- kumetının hıç de baskıcı olmadığını, askerfenn ger- çekleştırdığı 27 Mayıs devrımının demokrası yolunu kestığını yazıyorlar' DR seçıme gıdecekmış, ama CHP ve yandaşları bunu onlemışler' Ahmet Emın Yalman, Selâmı Akpınar, Naım Ti- rali Şahap Balcıoğlu, Pulliam'ın yazısı yuzunden dort ay hapıs yattılar ancak 27 Mayıs devnmıyle oz- guriuğe kavuştular Ya, Tahkıkat Encumenı'ne apar topar goturulen yazarlar, gazetecıler' Durup durur- ken bır ulkede devrımcı bır eylem gerçekleştırılebılır mft Ancak o gunlerde baskıya, zulme, dıktaya karşı başkaldırmak bıryurttaşlık gorevı ıdı Oyle de olmuş- tu Nerden nereye' Naım Tiralı'nın 27 Mayıs 1960 oncesı ve sonrası 'Vatan'da çıkan yazılannı okurken ben de o gunlere gırtım "Şapkasını Yıyen Bakan" ve "Karanlığa /ş//c Tutmak" (Yon Yayınlan) hem bır bel- ge değennde, hem de usta bır yazann kalemınden çıkmış ılgınç bır oyku Yaşı altmışın ustundekıler bu kıtaplardakı yazılarla yakın tanhımızın karanlıkta kal- mış, ya da bılerek karanlıkta bırakılmak ıstenen olay- lannı, kışılennı yakından tanıyacaklar, yorumlama ola- nağı bulacaklar Bellek unutkan mıdır'' Ama gazeteler, krtaplar hıç- bır şey unutmaz1 Tirali, Yassıada duruşmalannı an- latırken hıçbır zaman guncellığını yıtırmeyecek olay- lan sergılıyor gozlenmızın onunde Ben de ordaydım, Yassıada duruşmalannın ılk gu- nu1 "Tek sıra halınde yurûyen penşan yuzlerce ın- san Bakıyohar ama kımseyı gormuyorlar, üç beş ay önce kınp vuranlar, butun yurdu dehşetlı bır korku havası ıçınde kasıp kavuranlar " Tirali, 11 Ekım 1960 gunlu yazjsında da "Buyûkders Evet kendı kendını ıdare etmesını öğrenmek zorun- da olan, yaşamak, uygar bır toplum duzenı kurarak yaşamak zorunda olan mılletımız ıçın ne buyuk bır ders" demış Bılmem bu dersten toplum olarak, sı- yasetçıler olarak yararlandık mı'? Ben, hıç sanmıyo- rum1 1950-60 donemının oykusu, olup brtenler, acı sonuçlar daha sonrakıler ıçın bır uyan, bır ders oldu mu' Oluyor mu? Hıç sanmıyorum Tirali bır başka yazısını da şoyle brtırmış- "Batılı bır toplum kışılığıne kavuşmamızın ılk şar- tı da, eşyayı ve olaylan her an değışebılen şahsı çı- kartanmız açısından değıl, gerçek gorûnüşlen ıçın- de görebılmeye alışmamızdır" "Karanlığa Işık Tutmak" bır belge Gunumuzun, ' gıderek yannlann polrtıkacıları ıçın bır ders kıtabı ay- nı zamanda 1 EMEKLİ ÖĞRETMENLERİN DİKKATLVE 1 1983 'ten itıbaren Öğretmenler Gunu Kutlama Prog- ramıçerçe\esınde\apılan 'Cumhun>ete Işık Tutan Öğ- retmenler Günu muracaatlan başlamıştır 2 Toplantı>a katılmak ve albûme gırebılmek ıçın en son 1960 ve daha eskı yıllarda goreve başlamış ve en az 25 yıl araliksız görev yapmış olmak gerekmektedır 3 Başvuru ıçın kısa bır özgeçmış, bır fotoğraf, tele- fon ve adresın belırtılmesı gerekmektedır 4 Son muracaat tanhı 15 Eylul 2001 tanhıdır Not Muracaat ıçm adres Istanbul Mıllı Eğıtım Mudurluğu öğretmenler Gûnu Kutlama Komıtesı 34417 Cağaloğlu - lstanbul lrtıbat Telefonlan 0212 528 01 16 36-37Dahılı 111 Ezberci Çocuklar, Taklitçi Büyükler... Yasemin YAZICI B u ekonomık çıkmazda egıtım sıste- mının ıçenğıne dokunmak ne den- lı önemsenır bılmıyorum Ancak eğıtım sıstemımız ezbercı, yaşam- da geçersız pek çok bılgının depo- lanmasına yarayan mufredat programına sırtını dayamış,ne zaman bıreleştıngetırsenız "Efen- dim,mûfiwJatbo>1e''denıyor Mufredat tazebe- yınJere kendı u>gun bulduğu bılgılen depolaya- rak her yıl bınlerce oğrencı mezun edıyor Gun- luk hayatta, pek çoğu kullanılmayan bu bılgıler, tabıı bır sure sonra gorüldüğu gıbı(') beyınde çü- rümeler yapıyor ve bu mufredat bunca unıver- sıte-lıse mezununa karşın onca kültur duşuklu- ğünü, onca okuma ozrunü nasıl uretmekte bu- nu nasıl açıklamakta. bılmıyorum Dort yıl once ılköğrenme başlayan oğluma, "Atatürk düşmanlan denize döktü" gıbı beylık anlaömlarla kuşaklar boyu artık kemıkleşmış bıl- gılen açıklamak ıçın ne kadar u süanü M duydu- ğumu. eğıtımı onemseyen her aıle anlar Ne ya- zık kı çocuklar hâlâ burüan ezberleyerek sınıf ge- çıyor, oğrcncrek değıl' Çunkü bır anda öyle çok bılgıyle yûzleşnnliyorlar kı ancak ezberleyerefc sınavlan atlatabıhrler Nasıl olsa bılgıler öğretıl- mek ıçın değıl, kafalan doldurmak ıçın venlıyor Laık olduğunu savunan bu müfredatı duşunüyo- rum da yontemsel olarak ne denlı laık 9 Hanı şu eğıüm sıstemımızın babası, falaka gunlennı anımsayıp bıraz dusunursek bılıyorsu- nuz şenat duzenınde kuçucuk çocuklara Kuran hıç bılmedıklen bır dılde ezberletılır En ıyı ez- berleyen de en bınncı olur Dınsel eğıtım sıste- mı, boyle böyle kafalan dolduran, adeta duşun- meve beton döken, ezbercı ve susturucudur Oy- sa böylesıne kafalan doldurulmuş çocuklar bü- yüdukçe, yasamın yenı bılgılenne yer açabılır mı belleklennde 9 Ne Ja, artık pek çok aıle -çocuk sevmese de- çocuğunu sevıyorve şenat duzenındekı gıbı "eti senin kemiği benim*' dıyerek çocuğunu okula gondermıyor Çocuğun etı de, kemığı de, beynı de kendısının Çocuklar eğıtılsın, öğrenım gor- sun ıstıyor aıleler, ıyı bır gelecek umuduyla(') Oğlumun bır sınıf arkadaşı aılesının ışı nede- nıyle Ingıltere'ye gıttı llkokula devam edecek, aılesı, Ingılızce bılmedığı ıçın çocuklannın alt sınıflarda okuyacağını duşunuyordu Oysa, ço- cuğu denedıler (test ettıler) sonra, Turkıye'de okuduğu sınıfin, ustundebırsınıfaverdıler Şım- dı bu çelışkı uzenne sevınmelı mı, yoksa duşun- melı mı 9 Öyle ya bızım bılgı deposu bu başan- lı(') çocuklar, sonradan nasıl oluyor da okulla- nnı bıtınnce, yaşamda şaşkın ördek gıbı afallı- yor ya da kurnaz tılkı kesılıyorlar Ve otekıler, bıze pek hafıfC) gelen o eğıtım sıstemı sonra- sında, kendı ayaklan üstunde duran( l ) toplum- sal duzenı daha ıyıye doğru yonlendırebılen ya- şamıvmesını nasıl kazanıyorlar tumbunlaror- tada ganp bır yanlışlığın olduğunu açıkça gos- tenrken mufredat acaba ne dıyor 9 Zaman zaman kımı sryasar anlımlarla eğıtım sıstemınde sekız yıllık öğrenım gıbı buyük atı- lırtlda bılerieyazık kı kuçuk değışıkliklerîe göt boyanıyor Temelde tum ders kıtaplan otuz yıl öncesınden farklı değıl Cumhunyetın aydın- lanma yıllannda ıse, Turkıye bulunduğu çağ ıle daha fazla ortuşuyordu Sonucunda pek çok de- ğerlı a>dın ınsanlar yetışö, onemlı kultûrel atı- lımlar yaphlar ve bır bır kayan yıldızlar gıbı gı- dıyorlar aramızdan Artık yenıden kendı çağı- mîzla yakmlaşmanın umudu yok mu 9 Özel okullar özellıkle bır yandan bu ezbercı- lıkten uzak çağdaş bır eğıtımın yapısını oluştur- maya çabahyor, yabancı okullan ıncelıyor, öğ- retmenlenne semınerler venyor, bır yandan da muiredatın mufettışlenne uygun gorunmeye ça- lışıyorlar çocuklar, öğretmenler, vehler şaşkın, her yıl yenı bır ders yılı sona enyor Çunkû eğı- tım sıstemı ülkenın tûm bolgelennde ılkelı ola- bılmelıdır Devlet okullanna da ozel okullara da uygun bır eğıtım programı venlmelıdır Aynca devlet okullanndan alınıp ozel okula gondenlen pek çoğunun aılesı, zengınlıkten değıl çocugu- na karşı kendını sorumlu hıssettığı ıçın bunu bır ozvenyle yapıyor Oysa her çocuğun eğıtım hakkı korunmalıdır Eğıtım sıstemı bır bütundur Herkes ünıversıte mezunu olmasm ama bır meslek sahıbı olsun Sevdığı ışte çalışsın Çunkuyaşam çalıştığımız ışgunlenndegelıpgeçıyor Mutsuz kuşaklar ge- nje yıne mutsuz kuşaklar bırakıyor Ote yanda, kayınlmış çocuklann sözde başansıyla bu ulke- nın başına gelmeyen kalmıyor ışte Aslında ul- kenın heryennde aydınlann, ıyı eğıtılmış kuşak- lann ıktıdan var gıbı gorünuyor ama en zararlı reklamlan, en kotü yayınlan, en yolsuz banka kre- dılennı onlargoturu>or('), en taklıt hayatlan da onlar yaşıyor Ustelık bınlenne de yaşatmak ıs- tıyor Geçen yıllarda anımsarsanız, ünıversıte sı- navlan sorular çalınıncabır ay ertelenmıştı Her- kes ıçın ortaya çıkan "skandal" tam bır "ana ha- ber^dı Oysa pek alıştığımız(') turden hırsızlık yolsuzlukhalrydı Öteyaııdan "Bir av sonra tüm yahjhgHH bigfleri unutumm' dıye yazıklanan ço- cuğun sözlen ıse manşet ustüydu, atlandı Du- yulmadı bıle 1 Onemsenmedı Ustelık üstunden kaç ünıversıte sınavı geçtı, kaç genç hıç ısteme- dıklen okullannda okurnakta, mezun olmak ıçın hâlâ derslennı ezberleyıp durmakta onlann da pek çoğu yannın ünıversıte mezunu, sevmedık- len ışlerde çalışan, mutsuz, doyumsuz yetışkın- ler olacaklar Demirel bır çoban mıdır 9 Ha>ır, kendısı mü- hendıstırve yıllarca yalnızca oy almak ıçın "Ben çobanım" dıye halkı kandırmıştır Sonuçta bu- gun çıvısı çücan bu duzen ta Adnan Mende- res'ten ben süregelmektedır Hepsını bılıyoruz Ezberledık tabıı bır de şu ezberden kurfulup yöntem bılımsel düşunmeyı oğrenebılsek. bel- kı de boylesı ekonomık çıkmazlara duşmeyız. Çünkü ekonomısı tıkınnda(') olan ülkelenn, eğı- tım sıstemlen de oyle YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ'NDEN Lnıversıtemızın aşağıda belırtılen bınmlenne 2547 sayılı yasa hükümlenne göre öğretım elemanı alınacaktır Profesörlük kadrolan için: Başvurduğu anabılım dalı ıle "Başlıca Araştirma Eseri"nı belırttığı dılekçesme özgeçımşını, yaym lıstesını bıldınlen ıle bunlara yapılan atıflan, yönettıgı dokîora çalışmalannı, Ünıversıteye katkılannı kapsayan ve belgeleyen 6 takım dosyayı ekle>erek Rektörluğe; Doçentlik kadrolan için: Başvurduğu anabılım dalını belırttığı dılekçelenne, özgeçmışlennı, doçentlık belgelennı, yayın lıstesını, bılımsel caJışma ve yayınlannı kapsajan 4 takım dosyayı eldeyerek Rektörluğe; Vardımcı Doçentlik kadrosu için: Başvuracak adaylann doktora belgesını, özgeçmışını, bır adet fotoğrafinı varsa yayımlanmış ya da yayımlanacak olan bılımse) çahşmaJannı, bıldığı yabancı dılını ve başvurduğu anabılım dalını belırttığı dılekçesını ekleyerek ılgılı Dekanlığa; Diğer kadrolar için: Başvuracak adaylann mezunıyet belgesını, özgeçmışını, bır adet fotoğrafinı, varsa yayımlanmış ya da ya>ımlanacak olan bılım- sel çalışmalannı dılekçesme ekJeyerek ilgilı bırime, duyurumuzun yayımı tanhınden başlayarak 15 gûn ıçınde başvurmalan gerekmektedır Atamalar kadro aktarmalan gerçekleştikten sonra vapılacaktır. Fikiltea Fen-Edebıvat Rektörlük Sanat ve Tasanm BöKmi Bao Dıllen ve Edebıyatlan Istatıstık Fıak Türk Enlı \e Edebıyatı lletışım Tasanmı Sanat Bölûmü Müzık ve Sahne Sanatlan Sanat ve Tasanm Ilctısadı ve 1dan Bd Meslek Yuksekokulu Rektörlük Yabancı Dıller Yuksekokulu Kunya-Metalur|i tnşaat Elektnk-Elektronık Sanat Bölûmü Sıyaset Bılımı \e Lluslararası llışk TûrkDıb Atatûrk Ilkelen \e tnkılap Tanhı Matematık Muhendıslığı Inşaat Muhendıslığı Elektnk Muhendıslığı Elektnk-Elektronık AMbilrnıDslı Fransızca Mut Terc Uygulmalı Istatıstık Genel Fızık TûrkDılı Prof Doc. ^ 1 ı Sıyaset Bılımı Sıaem Analızı Mekanık Geoteknık Elektnk Tesıslen Kontrol Kumanda 1 1 Telekomünıkasyon | 1 1 YnLDoç ı 2 ÖğrGör Izman 1 1 1 1 1 2 Okntmmı 1 | p ^ ıJ ' 2 2 1 9 1 I 1 3 L 1 I- Yûkseklısans yapmış olmak 2- Elektronık Kütuphanecılık alanında deneyımlı olmak 3- Radyo TV konusunda doktora yapmış olmak 4- 1 kadro Basın ve Halkla llışkıler, lletışım Fakültesı mezunu, Ingılızce bılen \ e en az ıkı yıl ış de- neyımlı, 1 kadro Multımedya ve Grafik dalında uzman, ılgılı Fakülte mezunu ve ış deneyımlı olmak 5- Sanat dallanndan bınnde lısans eğıtımı almış tercıhen yûkseklısans veya sanatta yeterlılık yapmış olmak, Fotoğraf-Vıdeo çalışmalannda ve öğretım deneyımlı olmak 6-1 kadro Yardımcı Pıyano da- lında uzman, müzık dallannda lısans öğrettmı yapmış olmak. öğretım deneyırnlı ve tercıhen yûkseklısans mezunu, 1 kadro Basgıtar \ e pop muzık topluluğu dallannda görev almak uzere herhangi bır dalda lısans eğıtımı mezunu, Icracı ve bestecı olarak gıtar çalışmalan > apabılecek v e ogTetım deneyımlı olmak 7- Çok ıyı tngılızce bılen, Uluslararası tlışkıler va da lletışım Fakültesı mezunu olmak 8- tngılızce bılen, yonetıcılk eğıtımı almış vonetım ve halkla ılışkıler konusunda deneyımlı olmak 9-Para-Banka dalında yûkseklısans yapmış olmak 10-Bankacılık dalında doktora yapmış olmak 11 Bılgısayar Bılımlen Mühendıslığı Bölumu mezunu Algontmalar ve Bılgısayarda Programlama konusunda bılgılı, KJasık Programlama Dıllerını (Pascal ve C) bı- len, Ven Tabanı Uygulamalannı (SQL, Oracle) kullanmavı bılmek 12- Güzel Sanatlar Fakutesı Sanat ve Endüstn Sengrafı baskı teknıklennı, tıre fılm, renk süzûmü, bılgısayar ve çağdaş fotoğraf teknıklen konusunda bılgı ve denevımı olmak Basın 38940 PENCERE Bağımsızlık Ne İşe Yarar?.. Bır dostum geldı, Cumhurıyet ıçın ovgu d< sozlennden sonra dedı kı - Ancak kımı yerde sızden aynlıyorum - Nerde? - IMF'yı bıryana bırakın, sorumlu olan bu ulk dekı ıktıdardır Doğnj» Ancak IMF butun dunyada ve Turkıye'de tartı ma konusu1 Bu somut olayı gormezlıkten gelm< aymazlığımızı yoğunlaştırmaz mı?. • Eskıden de IMF tartışmaları bıtmez tukenme dı, o yıllarda olaya daha sennkanlı bakmak ısteyeı lerın yaklaşımı neydı - IMF enınde sonunda bır bankadır para ıstt meye gıttın mı, koşullannı kabul edeceksın' Bt ğenmıyorsan IMF'nın kapısını çalma1 Ne var kı, aradan geçen surede ış epeyce d£ ğışmış gorünuyor IMF artık bır banka değıl1 Pekı, ne? Ideolojık goruşunu muştensıne dayatan ulusla rarası bır sıyaset aracı • Iş dunyasının koşulları nedır? Bır şırket kredı almak ıçın bankaya başvurur Bı doğaldır ancak pıyasada hıçbır şırket yonetım ba ğımsızlığını elınden bırakmak ıstemez sorumluluf kendısınde oldukça yetkısını de kullanacaktır pat ron karar verır kârı da zaran da sıneye çeker dı şardan yonetılen bır şırket daha baştan ıflas etmiî demektır Koç, Sabancı, Fıat, Ford vb bağımsız karar ver me yetkılennı kredı aldıkları bankanın memurunt havale ederler mı? Koskoca Turkıye Cumhunyetı Devletı bağımsi/ karar verme yetkısını nasıl oluyor da IMF nın elıne veya Dunya Bankası'nın gorevlısıne venyor? Pe kı, bu ışın sonu fryasko olursa zaran kım odeye cek? Bız mı odeyeceğız? Yoksa bıze borç part veren IMF'nın gorevlılerı mı? • Gunumuzde "bağımsızlık", "ıdeolojık"yada "ro mantık" bır soz değıl Turkıye'nın ıçıne duştuğu durum da "Kureselleş me"nın gereğı değıl Dostum bır bakıma haklı "- IMF'de değıl suç, çunku sorumlu olan bu ul kedekı ıktıdardır" Pekı, ıktıdar kımdır, nedır? Şu anda Turkıye'dekı ıktıdar, devletı yuzde 10O'ur ustunde faızle 70 rnılyar dolar ıç borca bağlamış olan azınlıktır koalısyonun elı mahkûmdur hele ıç borcun aiacaklısı dış borcun alacaklısıyla bırleştı mı ne devlet kalır ortada ne de hukumet Bağımsız karar vermek yetısını elınden yrtırdı mı ne bır devlet ıflâh olabılır Ne de bır şırket 1 Yaşadığırmz ufkenın utusal gelın yuvarlak sayıy la 190 mılyar dolar toplam ıç ve dış borcu da 19C mılyar dolar 1 Bu borcu d/şarıya yenıden borçla narak odemek olanaksız 1 Borç yukune oylesıne faız bındmlmış kı zamanla azalacağına çoğalıyor borçların faızıne bıle yetışemıyoruz Pekı, Turkıye nasıl kurtulacak? Bır gerçek lıder devletın televızyonuna çıkıp bt gerçeğı halka ne zaman soylerse o dakıkadar başlayarak Turkıye kurtuluş yoluna gırmış sayılır KAYBETTtK Can kardeşımız. TÜRKAY DÖĞERLİ'nin onurlu yureğı. vorgun bedenıne 2 Temmuz 2001 gunu ısyan ettı Acımız buyuk Anısı vureklenmızde yaşayacak FETHİYELİ DOSTLARI Aydınlanma devnmının ılk oğretmenlennden AZİZ TANER Cumhunyete ve Ataturk devnmlenne olan ınancıyla, öğrencılenne ışık tuttu Ilkelı \e onurlu yaşadı Yıice anısına selam olsun EŞİ ve K1ZI TEŞEKKÜR Baba Ocak 1932-28.06.2001 Isyanlar ortasmda oksuz bır çocuk olarak buyudu Bır ışçı olarak yaşadı Demokrası, ozgurluk ve ınsan haklan muca- delesının kararlı savunucusu olarak aramız- dan aynldı Gozaltında kayıplan, "faili meçhul" cınayet- len ıç ve uluslararası kamuoyuna taşımada bay- raktarhğıyla en onde yer aldı Iradı duruşu> - la ornek oldu Babamızın son yolculuğunda gerek evımı- ze gelerek, gerekse de cenazesıne katılarak bı- zı yalnız bırakmayan dostlanmıza, hemşeh- nlenmıze Munzur Dağı kadar şukranlanmı- zı sunuyoruz "Gurbette ve Sıladan" mesaj- lanyla, telefonlarıyla. çelenklenyle bıze gııç ve moral veren tum Can'lanmıza saygı ve sevgılenmızı ıletıyoruz Ocak Ailesi