Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 29 TEMMUZ 2001 PAZAR
8 HABERLERIN DEVAM
G U N C E L CITVEYTARCAYÜREK
I Baştarafı 1. Sayfada
temeyen kötü niyetli kimileri, akaryakıttaki indiri-
mi küçümsemek amacıyla hükümetin toplumu
yüzde 1 'lik indirimle alaya aldığını. zira akaryakrta
1 Ocak 2001 'den beri belirli aralıklarla toplam yüz-
de 85'lere varan zam yaptığını söyleyip duruyor-
lar.
Ayıp, ayıp, ayıp!
Yanm yüzyıltık kimliğini feda eden, hizmet aşkı
ite saçını, sağlığını topluma süpürge yapan böyle
bir Başbakan'ı nasıl bulacağız?
Hizmet aşkı ile bedensel ve zihinsel anzaları
TV'lerde sergilemekten artık sakınmıyor.
Tek kişisel sorunu genç görünmek uğruna be-
yazlaşan saç ve bıyıklarını Rahşan Hanım'ın usta
parmaklarıyla- kömür siyahına boyaması!
TV8'de bir programa katılan Ecevit'le ilgili habe-
rin metninde yer alan satııiar: "Ecevit'e (eli ayağı,
kulağı gözü) Başbakan Yardımcısı Özkan'ın da-
madı (dünürü Prof. Erdoğan Alkin'in oğlu) Emre
Alkin, güven mesajlanna karşın dolardaki yükse-
lişin durmadığına dikkat çekerek sordu: 'Genç
ekonomistlere bu konuda neler söylemek istersi-
niz?' Sonıdaki genç ekonomistleri Ecevit 'genç
gazeteciler' diye algılayıp yanıtladı."
Emre Alkin soruyu farklı biçimde yineledi. Ece-
vit, genç ekonomistleri yine "genç gazeteciler"
diye anlayarak soruyu karşıladı. Ne yapsın Alkin?
"Programı bitirdi'.'
önceki gece bir TV kanalında izledim. Sakıp
Sabancı kendine özgü konuşma biçîmiyle belli
bir adrese sesleniyor: "To-yo-taSa'daaaa günlük
ûretiiimmm sıfırrrr!"
Sonra ekrana otomotiv sanayiinde yer alan bü-
tün firmalann mayıs ve haziran aylarındaki üretim
rakamlan geldi. Piyasaya ayda binlerce araba çı-
kartan ona yakın yerli yabancı firmada en yüksek
üretim rakamı birkaç 100'ü geçmiyor.
Dün medyanın bu konuyu ele alışını saptamak
istedim: Sabancı'nın feryadına ve otomotiv sana-
yiindeki duruma değinen tek satır yokkk!
Ama ekranda keyifle gulümseyerek gazetecile-
re konuşurken Stanley Fischer'in "koalisyonda
dayanışmayı gördüğünü" söyleyen bir Ecevit var.
Fischer üzerinden övünmekte haklı Başbakan.
Zira, aylardır hükümetteki uyumu anlatıyor, anla-
tıyor halkımıza, iç ve dış kamuoyuna, iş çevreleri-
ne.. ama birtürlü kabul ettiremiyor. Şimdi karşı çı-
kamadığı dayatmacı bir gücün kendisini destek-
lemesine sevinmesini çok görmemeli.
Ne mutlu Ecevit'im diyene!
Dün öyle.. bugün böyle
Dalgalı kurdan özellıkle ış dünyamız şikâyetçi.
"Dalgalar arasında boğulacağız" diyen de TÜSİ-
AD. Tepkilergiderek çoğalıyor. Içimizdeki başdes-
tekçi ise Başbakanımız!
Bu kurdan "vazgeçme yolunda atılacak adım-
lann 'olumsuz sonuçlar vereceğini
1
, yeni bir de-
ğeriendirmeye gitmenin uygun olmayacağını"
söyleyen Fischer'le aynı görüşte.
Oysa birkaç gün önce dalgalı kuru Fischer'le ko-
nuşacağını söylerken değişiklik isteklerini yadsı-
mayan bir hava içindeydi.
Olabilir; dün öyle.. bugün böyle!
Fischer'in Ecevit'ten, Ecevit'in Fischer'den fark-
lı yanı var mı? Yok! Bundan önceki "enflasyonu dü-
şürme" namıyla umutlarımızı uyutan programa bu-
gün olmaz dediği çıpa sistemini bize ısrarla uygu-
latan Stanley Fischer'in ta kendisi.
Olabilir; Fischer de dün öyle.. bugün böyle!
Ecevit'le pek güzel anlaşmalarındaki temel ne-
den de bu!
SayısolLoto çeküdi
ANKARA (Cumhu-
riyet Bûrosu) - Sayısal
Loto'nun dün yapılan
çekilişinde kuponla-
nnda 14.19.23.31.34
ve 36 rakamlannı işa-
retleyen iki kişi 221
milyar 664 milyon
825'er bih lira ikrami-
ye kazandı. Kazanan
biletlerin Kocaeli ile
Bursa'mn Iznik ilçele-
rinden oynandığı açık-
landı. Bu haftaki çeki-
lişte3bilenler8OObin.
4 bilenler 7 milyon 265
bin. 5 bilenler ise 710
milyon 960 bin lira ik-
ramiye kazandı.
Milli Piyango tdare-
si'nden yapılan açıkla-
maya göre. Sayısal Lo-
to'nun 246. hafta çeki-
lişinde. 2 trilyon 955
milyar 517 milyon lira
toplam hasılat elde
edildi ve bunun 1 tril-
yon 477 milyar 758
milyon lirası ikramiye
olarak dağıtıldı.
YMMO: Önlemler yetersiz
• ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Ankara
Yeminli Mali Müşavirler Odasınca (YMMO)
hazırlanan raporda. yeni önlemlerin reel sektörü
ayağa kaldıramayacağı görüşü savunuldu.
Raporda, K.aynak kullanımı Destekleme
Fonu'nun (KKDF) yüzde 6'dan yüzde 3'e
indirilmesinin de yeterli olmadığı kaydedildi.
Raporda. işsizliğin arttığı ve kamu kesiminin faiz
ödemeleri nedeniyle yatınm yapma olanağmın
kalmadığına dikkat çekilırken yılın ilk 5 ayında
bir önceki yılın aynı dönemine göre yatınm malı
ithalatının yüzde 26.3. ara malı ithalatının yüzde
11.6 azalttığı ve küçülmenın beklenenden daha
yüksek bir oranda gerçekleşeceği de ifade edildi.
Vakıflar birim yönetmeliği
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yeni
vakıflar birim yönetmeliği dünkü Resmi
Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Yönetmeliğe göre Türk Ceza Yasası'nın (TCY)
312. maddesinin ikinci fıkrasından hüküm
giymiş kişiler. affa uğramış olsalar dahi vakıf
yöneticisi olamayacak. Yönetmelik, Medeni Yasa
hükümlerine göre kurulan vakıflann yurtiçinde
birim açması. çalışması ve kapatılması esaslannı
yeniden düzenliyor.
Ziraat Bankası matbaaları
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - IMF'nin
istemi doğrultusunda kamu bankalannm yeniden
yapılandınlması süreciyle ilgili çalışmalar
sürerken Ziraat Bankası"nın yan kuruluşlan da
elden çıkanlıyor. 10 bin ton kâğıt işleme
kapasitesine sahip matbaanın kapatılması için
Ziraat Bankası Genel Müdürlüğü'nce bir çalışma
başlatılması üzerine işten çıkarılması
kararlaştınlan 75 işçi bir komite oluşturdu.
Komite. matbaanın kıdem tazminatlan
karşılığında işçilere devredilmesi için girişim
başlattı.
Banş konseri mi, propaganda mı?
NtLGLN CERRAHOĞLl
"Türkler vaktiyle Ermenileri
kesti, ama bugün gözardı edilc-
meyecek öncmli bir pazarlan
var!"
ttalyan devlet TVsi RAI'nin,
Rkcarda Muti'nın 'banş konse-
ri'ne ayırdığı bir buçuk saatlik
programdan çıkan mesaj bu.
Çizme'nin ünlü 'anchorman'ı
BrunoVespa'nın Erivan ve Istan-
bul'dan yayına hazırladığı prog-
ramda. konser parçaları ile bir-
likte Erivan'daki Ermeni Patriği
Katholikos. 'maestro' Muti, RAI
Genel Müdürü Roberto Zacca-
ria ve Pirelli grubunun başkanı
Marco Tronchetti ile yaptığı rö-
portajlar yer aldı. Türkiye'ye iliş-
kin somut, olumlu tek mesaj
Tronchettı'den çıktı.
Italyan gazetecinin. "Fransız-
lar ve Almanlar için iştah kabar-
tan bir alan (Kalkaslar ve Türki-
ye) bu. İtalyan yatıruncılann du-
runıu ne?r
şeklindeki sorusunu.
"Biz on yülardır Türldye'deyiz"
diye yanıtladı Tronchetti: "Diğer
İtalyan gruplar üe birlikte Türki-
ye'degüçlü bağlannuzvar. Erme-
nistan. kısa süre önce bağımsızlı-
ğına kavuşmuş küçük bir ülke.
Refah toplumu olma yolunda nıe-
safe kat etmesi gerekiyor. İki ülke
arasında büyük bir fark var_.~
"Türkiye. bizim için Ermenis-
tan'la karşüaşorılama\ acakölçu-
de büyükve önemli bir pazardır"
anlamına gelen Tronchetti'nin bu
sözleri dışında programı izleyen
milyonlarca İtaiyan, Türkiye'ye
ilişkin olarak yalnız şu 'tarüşıl-
maz gerçeği'd) kaydetti: "1915
yılında Türkler Ermenileri kes-
miştir!"
Lütfi Kırdar'daki konser ve Çı-
rağan bahçesinde yapılan çekim-
lerde Istanbul bir dekor gibiydi.
Günümüz Türkiye'si ve Istanbul
hakkında tek satır yer almadı
RAI programında. Erivan-Roma
güzergâhı üzerinde. yol üzerinde
tesadüfen uğranılmış görkemli
bir durak gibi yansıdı Muti'nin
tstanbul konseri RAI ekranlan-
na.
Çünkü. RAI'nin hazırladığı
program aslında Erivan, Erme-
nistan ve Hıristiyanlık üzerine
TMMOB 'nin düzenlediği mitingde hükümete eleştiri yağmuru
Emekçiler yine meydandaydı
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- Ankara 'da bir ara-
ya gelen 2 bine yakın mü-
hendıs ve mimar. 1MF po-
litikalanna ve yoksulluk sı-
nırının altmdaki ücretlere
"hayır" dedi. Mühendis ve
mimarlara seslenen Türki-
ye Mühendis ve Mimar
Odaları Birliğı (TMMOB)
Genel Başkanı Kaya Gü-
venç, Kasım krizinden bu
yana 55 bin mimar ve mü-
hendisin işini kayberriğine
dikkat çekerek "Türkiye
ııygtüadığı politikalar sonu-
cu kaybettiği yön duygusu-
nu rvedilikle bulmahdır"
dedi. KESK Genel Başka-
nı SamiEvren, "Halkmıaç-
hğa mahkûm eden hükümete
hayır deme zamanı geldi" der-
ken DtSK Genel Başkanı Sü-
leyman Çelebi de. emekçilere
güç birliği yapma çağnsında
bulundu.
TMMOB'nin düzenlediği
aralanndaBlSK, KESK. Türk
Tabipleri Birlıği. CHP ve Türk
Eczacılan Birliği'rün de bulun-
duğu, birçok sivil teplum kuru-
luşurtun da destek verdiğî "Ül-
keme, mesleğime ve onuruma
sahip çıkıyonım" mitingi dün
Ankara'da gerçekleştirildi. Tür-
kiye'nin dört bir yanından gelen
2 bine yakın mimar ve mühen-
disin, Toros Sokak'tan, hükü-
met ve IMF aleyhine sloganlar
atarak Abdi Ipekçi Parkı'na yü-
rümesiyle başlayan mitingde.
TMMOB Genel Başkanı Kaya
Güvenç bir konuşma yaptı.
30 bin mimar ve mühendis
işsizkaldı __
Ülkede 1980'li yıllardan itı-
baren yaşaroıa geçirilen politi-
kalar sonucü. emeğiyle geçi-
nenlerin fakir 1eştiri1diğine dik-
kat çeken Güvenç, "Kasım kri-
zinden bu yana 30 bin ücretli mi-
mar ve mühendis işini kayberti.
Serbest çalışan meslektaşlanmı-
zın ise 25 bini şu anda işsiz"
dedi. Bir işi olanların ise
yoksulluk sınınnın altında
yaşamlar sürmek zorunda
olduğuna dikkat çeken Gü-
venç şunlan söyledi:
u
1991'de kamudaçahşan ve
20 yıihk deneyimi olan bir
meslektaşumzm ücreti an-
cak 4 kişilikbir ailenin asga-
ri geçim standardını yakala-
yabiliyordu. Bugün ise akh-
ğımız ücret, asgari geçim
standardının yansıru bile
karşılamıyor. *
Güvenç. "Biz mühendis
ve mimarlar, demokrasinin
sınırlaruıın emekçiler aley-
hinde daramhnasına, L\IF
ve Dûnya Bankası politika-
lanna, sahte ve yasakçı sendika
yasasuıa. tanm. orman ve kent
arazilerinin talan edümesine, iş-
sizüğe, yoksulluğa \e her türlü
yobuzluğa karşı mevdanlarda-
yız" dedi.
DİSK Genel Başkanı Süky-
man Çelebi de, ülkede kızgıniık
ve kırgınlığın suskunluğunun ya-
şandığını belirterek "Ekmekle-
rimiz küçültülüyor, buna karşı
türn emekçilergüçlerimizi birleş-
tirmeüyiz~ dedi. KESK Genel
Başkanı Sami Evren de IMF'den
izin almadan nefes bile alama-
yan hükümete dur demenin za-
manının geldigini söyledi.
kurulmuştu. Ermenilerin yeryü-
zünde Hıristiyanhğı kabul eden
ilk halk olduğunu anlatarak açtı
Bruno Vespa programı. "Hıristi-
yanlık, burada bir din olmamn
ötesindebir kirrüiktir'" dedi ve ta-
rih boyunca Ermenilerin başına
ne geldiyse bu yüzden geldigini
anlattı.
" Yuzjıllar boyunca zavallı Er-
menUer" diye ifade etti bunu RAI
programcısı Vespa. "Moğollar-
dan İranhlara, Türktere dekçeşit-
li halklann istilasına ve zulmüne
uğradı. En son, 1915 yılında Jön
Türkler Anadolu'da 1.5 milyon
Ermeniyle birlikte yüzkrce kiüse
ve manasün yok ctrl_"
Ermenilerin Hıristiyanlığa ge-
çişinin 1700. yıl kutlamalan çer-
çevesine oturtulan bu dis-
kur, 'imha edikliği' iddia
edilen 1.5 milyon Erme-
ninin dinler savaşı yüzün-
den kıyıma uğradığı şek-
linde bir izlenim yarattı.
'Durduk yerde, sebepsiz,
dini baskı ve zulüm vü-
59 bin 901 kişi arasında her meslekten tutuklu ve hükümlü var
Cezaevinde 23 gazeteci
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Cezaevlerinde yatan 59 bin 901
kişi arasında her meslekten tutuklu
veya hükümlü bulunuyor. Ceza ve
Tevkifevleri Genel Müdürlüğü. tu-
tuklu ve mahkûmlan mesleklerine
göre 31 ana başlık altında
sınıflandırdı. Buna göre. cezaevle-
rinde 23 basın mensubu. 28 doktor.
22 öğretim görevlisi. 238 öğretmen.
3 edebiyatçı, 69 bankacı ve bin 609
ev kadını bulunuyor.
KÜLTÜR • SANAT
Sınıflandırmaya göre. tutuklu ve-
ya hükümlülerin yaklaşık 5'te bıri
serbest meslek sahibi. 10 bin 262 ki-
şi serbest meslekle uğraşırken ceza
alırken bunu 10 bin 119 kişi ile ta-
nmla uğraşanlar, 7 bin 410 kişi ile
mesleği olmayanlar. 7 bin 311 kişi
ile işçiler ve 4 bin 327 kişi ile hay-
vancıhkla uğraşanlar izliyor. Ceza-
evlerinde 23 basın mensubu. 9 avu-
kat. 7 hukukçu. 31 sanatçı. 3 edebi-
yatçı. 28 doktor, 22 öğretim görev-
lisi. 238 öğretmen, 50 mühendis, 9
mimar, 69 bankacı, 158 müteahhit,
tutuklu ya da hükümlü olarak bulu-
nuyor. Tutuklu veya hükümlülerin
32'si kamu üst düzey yöneticisi,
884"ü memur, 674'ü kamu sektörü
işçisi. 500'ü muhasebeci, 107'si tu-
rizm işletmecisi. 73"ü ilmi eleman.
356'sı teknık eleman, 63'ü sağlık
personeli, 262'sı ormancı. 73"ü av-
cı, 3 bin 873'ü ulaştırma personeli
ve bin 609'u ise ev kadını.
(O 212) 293 89 7S (3 HAT)
üt\, degıvk çımorlır, senmık «oyı,
t ı m «yplama leknikleriyie tatiışıp,
toma çtkmek. fıeytel n fornı
rttmek ıstiyortans strin baltçcmızdıld
b-otai (alışmılınıu latljtıilimniz.
Atelye Keramos
Moda / Kadıköy
0216 449 18 26
www.atelyekeramos.com
AKADEMIISTANBUL SINEMASI
I2.00-U.15-16.30-18.45-21.15
ERKAN OGUR&
DJİVAN GASPARYAN
1 AĞUSTOS
T1MUR SELÇUK
31 TEMMUZ
NİLUFER
1,3,4 AĞUSTOS
EMELSAY1N
MUAZZEZABACİ
SACUSTOS
İlanlannız İçin
Tüm konser biletierı satıj» sunulmustur.
Konserierin başiama saati n:oo'dır
BİLET SATIŞ YERLERİ: Harbiye Açıkhava Tıyatrosu Cıjesi
Tsi: (0112) J9« ii 10 -11
Ça^rı Merkezı: (0116) 45415 55 www.bsletix.corr
ve tüm Bi!etix Ciseleri
(0212)293 89 78
perareklam@perareklam.com.tr
perareklam@superonline.com
www perareklam.com.tr
www.sinemafilm.comRE\AUU
zünden Hıristi\anlan kes-
miş bir Müslüman halk'
portresi çıktı ortaya. Her-
hangi bir Hıristiyan toplu-
luğu da değil. Nuh'tan bu
yana (muhteşem Ağn gö-
rüntüleri ile birlikte) bü-
yük bir efsanesi, mitosu
olan, 'ilk HıristiyanlarT
kesmiş bir halkın bıraktı-
ğı iz, yara olarak yansıdı
bu takdim ekranlara.
Papa ve kilise
propagandasL..
Erivan'daki konser bö-
lümlerinin ardından Pat-
rik Katholicos ile Ermeni-
lerin '1700. yıl bayramı'
vesilesiyle yapılan görüş-
me baştan sona kilise pro-
pagandasıydı. Ancak bu
bölümde 'sojkmm' değil,
Papa'nm eylül ayında Er-
menistan'a yapacağı zi-
yaret ve Hıristiyan kilise-
lerinin birlik beraberlik
arzulan konuşuldu. Bu
bölüme baştan sona 'Pa-
pa'nın ziyareti' için yapı-
lan bir ön takdim havası
sinmişti.
Revenna Festivali'nin
inisiyatifinde 'kime,han-
gi banş mesajı' verildı.
ben çıkaramadım. Göre-
bildiğim kadanyla Ra-
venna Festivali ve Muti
için devasa bir medya
operasyonu oldu bu kon-
ser. Müziğini 'insani da-
valann' hizmetine sunan
bir büyük sanatçı imajıy-
la çıktı Muti operasyon-
dan. Karşılığında, sıradan
bir konser için görmeye-
ceği bir 'medya kuvertu-
ru' aldı. Belli başlı İtai-
yan gazeteleri 'olaya' ge-
niş yer ayırdı. RAI. en ün-
lü 'anchorman' ve genel
müdürü ile birlikte Mu-
ti'yi izlemek için yollara
düştü. Vatikan'ayakınlığı
ile tanınan gazeteci Vespa
bu özel konser ve özel
program vesilesiyle bol
bol 'Papa' propagandası
yaptı. Ermeniler Hıristi-
yalığa geçişlerinin 1700.
yıhnı 'olaj konserle' taç-
landırmış oldular.
İtaiyan kamuoyuna
konser, birbiriyle konuş-
mayan iki kent, Erivan-Is-
tanbul arasında bir banş
köprüsü olarak takdim
edildi. Erivan'daki vurgu
belli ki 1700. yıl üzerin-
deydi. Peki Türkiye'ye
hangi ambalajla sunuldu
Ravenna Festivali'nin bu
inisiyatifi?.. Üç ülkeye
farklı tanıtımlar mı yapıl-
dı? Banş konserini izle-
mek için Istanbul'dan Eri-
van'a, Erivan'dan lstan-
bul'a gelip gidenler mi
vardı? Bu sorulann ce\ a-
bını ben bulamadım.
'Dostluk yolu', 'banş
köprüsü'. 'banş konse-
ri'... Bunlar hoş. Gönül-
den destek verdiğimiz,
teşvik ettiğimiz şeyler.
Ancak sanatla banş köp-
rüsü kurabümek için her
şeyden önce zihinlerdeki
duvarlann yıkılması gere-
kiyor.
Revenna Festivali yö-
netmeni Maria Cristina
Muti'nin aldığı 'dostluk
yolu/banş konseri' inisi-
yatifi -RAI ekranlanna
taşındığı şekliyle- ne ya-
zık ki izleyiciye asırlar
boyunca örülmüş duvar-
lann arkasından yansıdı.
* *
G U N D E M MLSTAFA BALBAY
I Baştarafı 1. Sayfada
- IMF, hükümetten yana tavır alıyor. Bu kez TÜSİ-
AD, IMF'ye baskı yapma kararı alıyor.
IMF Başkan Yardımcısı Fischer'in önceki gün-
kü Ankara görüşmelerinin ardından dünkü istan-
bul temasları da yukarıdaki dalgalanmayta geçti.
Krizin beşinci ayını da geçtik, hâlâ uyguladığımız
yöntemin doğru olup olmadığı konusunda tartış-
malar yaşıyoruz. Bunun başlıca nedeni şu:
- Kriz geçmiyor, iyileşme yolunda olumlu işaret-
ler gelmiyor.
Hatta tam tersi de denebilir. Geldiğimiz noktaya
bakın ki, krizin 5. ayında, 3. ayını anyoruz. Zira, ma-
yısta dolar kuru bugünkünden düşüktü!
Şimdi sırada sonbahar var. Hükumet ortakları ve
Kemal Derviş, herfırsatta sonbahara doğru iyileş-
me beklediklerıni söylüyorlar. Anlatılan o ki Fischer
dünkü görüşmelerinde, sonbahardan da önce, 3
hafta içinde borçların döndürülebilirliği görülünce,
krizin aşılması eğiliminin başlayacağını söylemiş.
Artık işimiz, "3 vakte kadar şu görünüyor, son-
raki 2 vakitte de şunlara dikkat et" türünden, fal tut-
malara kaldı.
Fischer'in gezisi için "gaz almaya geldi" diyen
de oldu. Görüşmelerden çıkan kokular gazın tü-
müyle alınmadığını gösteriyordu. İşimiz faldan son-
ra biraz da gaza kalmış görünüyor. Demek ki, bi-
raz olumsuzluk olunca gaz ahnacak, ardından iyi-
ye doğru gidiş görünür gibi olunca gaz verilecek!
Türk Lirası'na dönüşün sağlanması için yapılan
çalışmalar da, benzetmede kusur olmaz, bende ilk
Türk-Yunan ilışkılerindeki "güven arttırıcı önlem-
leri" anımsattı. İki ülke, aralanndaki sorunların çö-
zümünün yakın gelecekte olmadığını görürler...
Arada, bir araya gelip, sirtaki oynayıp halalayka çe-
kerler... Sorunların çözümü için masaya oturma
havasını yaratmak amacıyla da birbirlerine kur ya-
parlar... ikitaraf dabilirki, bu güven arttırıcı önlem-
ierle sorun çözülmez, ama diyalog ortamının var-
lığı da taraflan rahatlatır...
Türk ürası'na güven iyice sarsılınca, bankalarda-
ki hesaplann TL cinsinden olması özendiriliyor, a-
ma hükümet borçlanırken de dolar üzerinden he-
sap yapıyor! Arada doların tepesi atıyor, 300 bin li-
ra artıyor, 200 bin lira gerileyınce herkes rahatlıyor!
Yaman bir çelişki!
Bu durumda dolar TL'ye kur mu yapıyor, dalga
mı geçiyor?
Her iki olasılığın da sonu hoş görünmüyor!
Kurtuluş müjdeleri
Hükümet kanadına geçelim... MHP Genel Baş-
kanı, Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli de ilk
kez IMF heyetine randevu verdi. Kriz sürecindeki
MHP politikalarını ayrıca irdelemek gerekir. Bize
öyle geliyor ki, hedefledikleri bazı konular vardı, tut-
madı.
Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz daha Fisc-
her gelmeden işadamlarına, programın alternati-
finin olmadığını üstüne basa basa aktardı. Önce-
ki programın sorumluluğunu üstlenmeyip, satt son
durumla ilgilenen IMF heyetinin rahatlığının bir kay-
nağı da bu olsa gerek.
Başbakan Bülent Ecevit, Fischer'le konuştuk-
tan sonra kararlarını kesinleştireceklerini söyledi.
Yani IMF'nin görüşlerine hükümet de katılmış ola-
cak!
Felaket tellallığı yapmanın krizi aşmaya faydası-
nın olmayacağını biliyoruz. Ancak, bütün karar
mekanizmalannı IMF'ye teslimedip, kaç vakte ka-
dar iyileşiriz diye fal açmak da bir başka tellallık de-
ğil mi?
18. kez IMF ile benzer programlar etrafında ma-
saya oturup kurtuluş sevinci yaşamak, sınıfta ka-
lan öğrencinin kamesıyle babasına koşup bağır-
masına benziyor:
- Müjde baba, önümüzdeki yıl bana ders kitabı
almana gerek yok!
ankcum@ttnet.net.tr
Eski Ankara Eczacı odası başkanı
Olcay Seles
yaşamını yitirdi
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Ankara
Eczacı Odası'nın 1993-
1999 yıllan arasında üç
dönem başkanlığını yü-
rüten uzınan eczacı Ol-
cay Seks yaşamını v ıtir-
di. Seles için bugün sa-
at 15.00te Konur Sokak
13/2 adresinde bulunan
Ankara Eczacı Odası
Düşün Sanat Atölyesı
önünde tören yapılacak.
Seles"in cenazesi. Ko-
catepe Camisi'de kılına-
cak ikindi namazınm ar-
dından Karşıyaka Gö-
mütü'nde toprağa \eri-
lecek. Olcay Seles, 27
Eylül 1952'de Erzu-
rum'da doğdu. llkokulu
Istanbul \e Gazian-
tep'te, ortaöğrenimini
Erzurum'da tamamla-
dıktan sonra Ankara Ec-
zacılık Fakültesi'nden
mezun oldu. Sağlık Ba-
kanlığı Refik Saydam
Hıfzıssıhha Merkezı
Başkanhğı'nda eczacı
olarak göre\e başladı.
Bu kurum bünyesinde
llaç ve Kozmetikler
Araştınna Müdürlüğü
Farmakoloji Laboratu-
varları'nda asıstan ve
bölüm şefi olarak çalış-
tı. 1982 yılında Sağlık
Bakanlığı'nın TıptaUz-
nıanlık Sınavını kaza-
narak farmakoloji asis-
tanlığına başladıktan
sonra 1984 yılında tezi-
ni vererek farmakoloji
uzmanı oldu.
1989-1991 yıllannda
özel sektörde çalışması-
nın ardından yeniden
kamuya dönerek 1991-
1999 yıllannda Hacet-
tepe Üniversitesi Ecza-
cılık Fakültesi Araştır-
ma Laboratuvan'nda
pirojen. safety ve toksi-
site testlerinin sorumlu-
su olarak çalıştı ve far-
makoloji anabilım dalı
bünyesine 'müstahzar
bilgisi* dersi verdi.
1986 yılında Ankara
Eczacı Odasfnın yöne-
tim kurulu üyeliğine se-
çildi. 1993-1999 yıllan
arasında da Ankara Ec-
zacı Odası'nın başkanlı-
ğını yürüttü. 1999 yılı
Temmuz ayında Hacet-
tepe Üniversitesi Ecza-
cılık Fakültesi Farmako-
loji Anabilim Dalı'ndan
emeklı oldu. 2000 yılın-
da Türk Eczacılar Birli-
ği Büyük Kongresi de-
legeliği yaptı.
Kanalizasyon çukurunda göçük: 1 ölü
• İstanbul Haber Ser\isi - Eyüp Yeşılpınar
Taşocağı Me\kii'nde. inşaat halindeki bir binanın
kanalizasyon çukurunda çalışan Izzet Kahraman
(60). toprak kayması sonucu göçük altında
kalarak yaşamını yitirdi. Kahraman'ın cesedi
göçükten itfaiye ekiplerince çıkanldı.