17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 29TEMMUZ 2001 PAZAR DIZI Erbakan, Erdoğan 'ı BüyükşehirBelediyeBaşkanlığı'na adaygöstermek istemiyordu İstanbul savaşıTayyip'in ecep Tayyip Erdoğan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nı da kazanınca yıldızı daha çok parladı. RP'nin ulaşamadığı çevrelere, uzak durduğu kimi cemaatlere ulaştı belediye başkanlığı döneminde ve belediyedeki ekiplerini onlardan kurdu. ~Tk 7"ecmettın Erbakan ile Tayyip Er- ı \ ı doğanarasındaesaskarşıkarşı- J. V ya geliş, 1994 yerel seçimleri öncesi oldu. Tayyip Erdoğan, bu yerel secimde istanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığfna aday olmak istiyordu. Ancak başta Erbakan olmak uzere, Asil- türk, Kazan. Tekdal gibi isimler karşı çıktılar. Şimdiden havalara giren Tay- yip Erdoğan. eğer aday olursa ve hele seçilirse önüne geçilemezdi, partiyi bö- lebilirdi. Tayyip Erdoğan toy ve tecrü- besizdi. ne yapacağı belli olmazdı. RP üst yönetimi, ANAP'lı AliCoşkunu a- day göstenneye kararlıydı. Fakat Tayyip Erdoğan şiddetle karşı çıktı, İstanbul teşkilatı da büyük bir tep- ki gösterdi. Beklenen Vakit adıyla yayı- na başlayan şimdiki Akit gazetesi. ilk çıktığı gün Ali Coşkun'un İstanbul Bü- yükşehir Belediye Başkanlığf na aday olduğunu duyurunca sinirler iyice geril- di. Tayyip Erdoğan partiden istifa et- mekle \e kendisini isteyen DYP'ye ve- ya ANAP'a geçmekle tehdit etti. Teşki- lat da arkasında durunca Erbakan ve çevresi istemeyerek Tayyip Erdoğan"ın adaylığını onaylamak zorunda kaldı. Erdoğan'ın yıldızı parlıyor Tayyip Erdoğan "ın kendisini isteme- yen Erbakan'a ve çevresindekilere kar- şı ilk zaferiydi bu. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nı da kazanınca yıldızı daha çok parladı. RP'nin ulaşa- madığı çevrelere, uzak durduğu kimi ce- maatlere ulaştı belediye başkanlığı dö- neminde ve belediyedeki ekiplenni on- lardan kurdu. Medyaya ve sanat çevre- lerine de yakın durarak, iyi bir beiedi- yebaşkanT imajını genelleştirdi. Belediye başkanlığı döneminde yap- tığı en önemlı iş. Gelenekçilere karşı Yenilikçileri örgütlemek ve Erbakan ekibine karşı kendi ekibını oluşturmak oldu. Özellikie Karadeniz bölgesinde ve Anadolu'nun çoğu yerinde ismini, Er- bakan'dan sonraki genel başkan imajıy- la bütünleştirdı. Albayraklargibi Kara- deniz kökenli firmalan belediye vasıta- sıyla zenginleştirdi ve kendine yakın bir sermaye çe\ resi oluşturdu. Fethullahçı- larla. Nurculann büyük bölümüyle. Sü- leynıancılarla. tarikatlarla sıkı bağlar kurdu. onlara belediyelerde görev verdi ve vanına çekti. RP ye kapatılma davası açıldığmda, yolunun iyice açıldığını düşündü. Parti kapanırsa Erbakan yasaklanacak ve meydan kendisine kalacaktı. Ne de ol- sa Erbakan'dan sonraki en güçlü ve ka- rizmatik isim kendisiydi. RP kapatıhn- ca da Tayyip Erdoğan'ın yeni partinin başına geçeceği konuşulur oldu. Parti tabanı da onu istiyordu. Tayyip'in beklemediğl ttava Çalışmalannı daha da hızlandırdı. ta- raftarlarını her yerde örgütlemeye baş- ladı. Bunun için Anadolu'nun her tara- fına konuşmalar yapmaya gitti. Siirt'e gittiğinde, danışmanlanndan İhsan Sü- reyya Sırma'nın ısran ile Ziya Gö- kalp'ten bir şiır okuduğunda, bu şiirin başına bela açacağı hiç aklına gelme- mişti. RP'yi kapattıran Yargıtay Başsav - cı Vural Savaş. bu konuşması nedeniy- le siyasi yasağınt isteyen davayı açtığın- da şaşırdı ama ciddiye almadı. Herhal- de Ziya Gökalp'in şiirini okudu diye kendisine bir ceza gelemezdi. Dava sürerken başlangıçta ciddiye al- mıyordu, çünkü bu davadan beraat ede- ceğine dair belli çevrelerden işaretler al- mıştı. Ama daha sonraki süreçlerde iş- ler ciddileşti ve o çevrelerden tehlikeli işaretler almaya başladı. Şimdi büyük bir sabırsızlıkla davanın sonucunu bek- Hyordu.Her şeye rağmen ceza alacağını sanmıyordu ama büyük bir merakla da- vanın sonucunu bekliyordu. Sonuç aley- hine oldu. 10 ay mahkûmiyet ve siyaset yasağı cezası aldı. Büyük şok geçirdi. Erbakan ve çevresi bu karann hemen ardından İstanbul teşkilatından Tayyip- çileri temizlemeye başladılar. Belediye- de de aynı operasyonlar yapıldı. Karann onanması Şimdi iş karann onanmasındaydı. An- cak karann onanmayacağına dair haber- ler ulaşıyordu kendisine. O kadar inan- dırıcı yerlerden geliyordu ki haberler, FAZİLET'İN ÎKÎ KOLÜ Tiintay Tiirenç M edyaya ve sanat çevrelerine de yakın durarak, 'iyi bir belediye başkam' imajını genelleştirdi. Belediye başkanlığı döneminde yaptığı en önemli iş, Gelenekçilere karşı Yenilikçileri örgütlemek ve Erbakan ekibine karşı kendi ekibini oluşturmak oldu. Recep Tayyip Erdğan, özeüikle Karadeniz ve Ege bölgesindeki teşkilatlarda Erbakancüara karşı üstünlük sağlamıştı. inanmak zorunda kalıyordu. . Ancak Yargıtay Başsavcısı Vural Sa- vaş'ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Siirt konuşması nedeniyle 10 ay mahkûmiyet cezasının onanmasını isteyen tebligat sunması. Tayyip Erdoğan'ın geri sayı- mını hızlandırdı. Bu son gelişmeden sonra hem yargının, hem de liderlik mü- cadelesi yaptığı Fazilet'in kıskacında kalan Tayyip Erdoğan, danışmanlan ve strateji uzmanlanyla mahkûmiyet onan- mazsa veya onanırsa nasıl bir yol izle- yeceğini tespit etme çalışmalannı sürat- lendirmek zorunda kaldı. işler karışıyor İlk başta birtakım iç ve dış çevreler- den cezasının onanmayacağına dair ki- mi sinyaller alınmıştı. Bu yüzden Tay- yip Erdoğan, planını daha çok beraat edeceği üzerine oluşturuyordu. Amaön- celeri zayıf ihtimal olarak gördükleri, Vural Savaş'ın teblığinden sonra ise cid- diyeti artan 'mahkûmiyetin onanması' ihtimali sebebiyle. işler biraz kanşmış- tı. Yine de her türlü ihtimale karşı, par- ti içinde mev zisini sağlamlaştırma gay- reti içindeydi. Teşkilatlanmada Tayyip bir adım önde ll ve ilçe başkanlıklannda kendi yan- daşlannı çoğaltmaya yönelen Tayyip Erdoğan ve ekibi, parti içinde köşebaş- lannı tutan Teşkilattan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı İrfan Gündüz ve Bahri Zengin vasıtasıyla bu amacına u- laşmayı hedefliyordu. Özellikie Karadeniz ve Ege bölgesin- deki teşkilatlanmalarda Tayyipçiler hâ- kimiyeti sağlamıştı. Erbakan'ın sağ ko- lu ve Fazilet Partısi'nin ilk Genel Baş- kanı İsmail Alptekin Erbakancı teşkılat- landınnayı gerçekleştirmek için görev- lendirilmiş olmasına rağmen. İrfan Gündüz v e Bahri Zengin. Yenilikçi mil- letvekillerinin de desteğiyle Erbakan'ın emanetçisi Alptekin'i neredeyse devre dışı bıraktılar. Hemen hemen bütün il ve ilçelerde Erbakancı-Tayyipçi teşkilatlanma kav- gası yaşandı. Erbakancı bilinen bir il ya da ilçe başkanına, Genel Merkez yazılı onay veriyor, iki gün sonra Tayyipçiler bastınp yazılı onayı geri aldınyor, yeri- ne Tayyipçi bir başkan atanıyor, bir-iki gün sonra Erbakancılann bastırması so- nucu onun da yazılı onayı geri alınıyor. tekrar Erbakancıya, sonra tekrar Tay- yipçi başkana yazılı onay veriliyordu. Bu savaşlardan genellikle Tayyipçi baş- kanlar kazançlı çıkmıştı. Sanki iki ayrı parti Bu kavganın ilginç boyutlan da var- dı. Tarafiarbirbirleriyle iki ayn parti gi- bi çatışıyorlardı mesela. Bir Tayyipçi başkanı Genel Merkez'in onaması du- rumunda Erbakancılar Genel Merkez'e gelip Tayyipçilerin olumsuz faalıyetle- rini dile getiriyorlar, "Erbakan düşma- nı oktuklannu Erbakan'a sövdüklerinT jurnalliyorlar ama genelde bu şikâyetle- rini yanlış adrese. yani Tayyipçi İrfan Gündüz'e veya Bahri Zengin'e yaptık- lanndan netice alamıyorlardı. Tam ter- sine Tayyipçi adayın başkan olması per- çinleniyordu. Kaldı ki doğru adrese git- miş bile olsalar. doğru adresler, özellik- ie İsmail Alptekin, yetersizdi. Son söz İrfan Gündüz'e aitti. İrfan Gündüz ve Bahri Zengin ikili- siyle ismail Alptekin arasındaki müca- dele yoğun bir şekilde sürdü ve bu mü- cadeîenin galibi "yetkisine kanşılma- ması konusunda Genel Merkez'e ulti- matom veren*1 İrfan Gündüz - Bahri Zengin ikilisiydi. irfan Gündüz, Erba- kan'ın İsmail Alptekin vasıtasıyla teşki- lanlamada etkin olmasına karşıydı ve "Ya ben ya Alptekm!" demişti. Bu dö- nemde parti içinde kavga varmış görün- tüsü vermemek için, onun isteği kabul gördü. Tayyip Erdoğan parti içi müca- delesinde bir adım öndeydi, kendi yan- daşlannın bu kararlı tutumlan sayesin- de. Ama Tayyip Erdoğan için parti için- deki teşkilatlanma yeterli değildi. Çün- kü Erbakan faktörünün farkındaydı ve İstanbul örneğinde olduğu gibi Erba- kan'ın ağırlığını koyup, bugüne kadar- ki çalışmalannı boşa çıkarma ihtimali fazİaydı. Yine de Erbakan'ın parti için- deki yenilikçi ve genç kanadın, Tayyip Erdoğan faktörünü küçümseyemeyece- ğini hesap ederek. teşkilatlanmalardaki faaliyetlerini gittiği yere kadar sürdür- meye karar vermişti. Kaldı ki Tayyip Erdoğan, gelecekte- ki liderliği için gerekli her adımı ta ba- şından beri atıyor ve uzun süredir gele- ceğe yönelik planlannı uygulamaya ça- lışıyordu. BİR YOL HİKAYESİ TAYFUN TALİPOĞLU Kızımız, 'Ramakta' Kalmış... Uzun yol yapıyorsanız, hele tek başınaysanız araçta, "kapatma" başarısını da göster- diyseniz cep telefonunuzu, "kendinize ait zaman dilimini yakaladınız" demektir. Dikkatinizi yola odaklayıp gözünüzü karartmadığınızsürece "sağlıklı düşünme fırsattnt yakaladınız" demektir... Yaşadıklarınızı ve yaşananları tarafsız değerlendireceğiniz bir alan buldunuz işte. llla ki radyo açacaksanız aman dikkatli olun! Keyfiniz kaçabilir. Frekansınızı iyi seçmek zorunda- sınız. Hoşlandığınız müzik türüne göre önceden sabitlediğiniz kanalınıza ulaşamıyor, haber almak için bizim NTV radyoyu yol boyu bulamıyorsanız, tek kurtuluşunuz "iyi ki var" dedirten ve hemen her yerden dinleyebileceğiniz TRT FM. Ne konuştuğunu bilen, Türkçeyi güzel konuşan sunuculan ile huzur bulur, saat başı da gerekli haberleri alabilirsiniz. Ama otomatik aramaya alıp radyonuzun seçtiği yerde durur- sanız memleketin başka bir yüzünü görmeseniz de duyabılirsiniz. Ses tonları bile birbirine benze- yen, "cıvıklıkla samimiyet arasındaki aynm/"yapamayacak kadar bilgi- siz ve yeteneksiz DJ ve VJ'lerin, boylarından ve çaplanndan büyük, garip ötesi komik yorum- lannı üzülerek dinleyebilirsiniz. Ve memleketin gidişi hakkında olumsuz yargılara varabilirsiniz. Kafa çalıştırmadan, üretmeden uzman olunan tek ülke belki de burası olduğundan, gençlerimiz "kendilerini yetiştirme ihtiyacı duymadan, yapabilecekleri en kolay işi bu olarak görüyoıiar herhalde" diye düşünebilirsiniz. Haklısınız da... Eğer sabahın erken saatlerinde yoldaysanız ve günün gelişmele- rini, gazete başlıklarını almak istiyor- sanız çıldırabilirsiniz, tavsiye etmem! Trafik yeterince sinirlerinizi ger- miştir, üstünüze gitmeyin... Her frekansta bir kötü kopyasını bulursunuz Fatih Altaylı'nın... Benim alışkanlığım, o donemden. Altaylı, haberleri okur, sonra hızlı hızlı konuşmasıyla, yorumlar- dı. "Yorumlardı" diyorum, çünkü kopyalannın ya da beceriksiz taklitçilerinin yaptığı yorum değil, küfretmek... ' Belki yorum yapmaya eğitimleri, zekâları, yaşları müsait değil ama birilerinin, en azından radyoların kendi patronlannın bu işe müdahale etmesi gerekti- ğine inanıyorum. "Her yazılanla alay etmek hatta popülızmin iğrençliğinde kaybo- larak insanlan aşağılamanın basın özgürlüğü olmadığını, bu yolla göze batarak kendilerine bu piya- sada yer açamayacaklarını" birisinin onlara anlatması lazım. İsim vermek istemiyorum ama bacak kadar çocuklann, bu ülkenin başbakanına "gerize- kâlı" demesini de hazmedemiyorum. Bunlar o kadar çoklar ki denetle- me olanağı yok. Mesleğe saygısı olan arkadaşlarımızın tepkisi olmazsa yarın bu şöhret budalaları yüzün- den basın özgürlüğüne kısıtlama gele- bilir. Ben başlayayım isterseniz: Bakın arkadaşlar; önce, kendiniz olun! Taklitler sadece aslını yaşatır, size hatalar kalır. "Kısa vadede isim yapma moda- sı" hemen her ülkede ve tüm zaman- larda yaşanmıştır ama üretmeyen insanlar kalıcı olamazlar. Birşey yazmadan, insanların yaz- dığıyla ya da sözleriyle, özellikie de poli- tikacıların kahvehane ağzıyla gır gır geçmek eskidi. Yeni yöntemler bulun! "Devlet nerde", "yönetenlerhep kötü-komik". Bunlar kolay yollar... iyi de söylemek lazım, geçenlerde bir arkadaşımızın magazin haberlerini okumadığını, manken taifesinin haberlerini es geçtiğini duyup. mutlu olmadım desem ya- lan. Televizyonlar için konuşmuyorum bile. "Seyretmediğimde, mutluyum..." Müzik programlarından birinde, yarışma yapan genç kız, telefondaki "sözüm onayanşma- cıya" doğru yanıta yaklaşınca "ramak- ta kaldınız" deyince, günüm çok kötü geç- mışti... Çünkü bana yakışmayacak o küf- rü edemezdim ama onu oraya çıkartana sitemim "ağır" oldu... ANAP gidiyor mu?.. Anadolu yollanndan haberlere gele- cek olursak, muhafazakâr kanat iki şey bekliyor: Biri, Recep Tayyip Erdoğan, ikin- cisi ANAP kongresi. Delege "Yılmaz" derse, taban Tay- yip Erdoğan'a kayacak gibi görünüyor. CHP kıpırdıyor, DYP'liler beklemede, Saadet Partisi'ni sorarsanız, geçmiş olsun! MHP'liler milliyetçiliklerinden ödün vermediklerini kanıtlama çabasında. Yani kötüye nasıl hâlâ tepkisizsek, kahraman arama ve şakşakçılığı özlemiş görünüyoruz buradan bakınca... e-mail:ttalipoglu a ixir.com—Faks: 0312-4670905 Dönemin Yargıtay Başsavcısı Viıral Savaş, Erdoğan'ın hayatında önemli bir yernıtuyor. Yann: Efbakan'l YEDITEPE UNIVERSITY ENGLISH PREPARATORY SCHOOL Is seeking language instructors vvith a university degree in Education or Literature. All applicants are expected to have at least three years of teaching experience. Interested candidates should send their C.V to Fax : 0 216 578 03 46 Phone : 0 216 578 03 25 The exam will be given on August 15, 2001 at 10:00 am. Address: 26 Ağustos Yerleşimi, Kayışdağı Cad. 81120 Kayışdağı - istanbul.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle