25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 26 TEMMUZ 2001 PERŞEMBE ROPORTAJ TOBB'nin yeni başkanıRıfatHisarcıkhoğlu, Türksanayünin kelepirolduğunu söyledi i sermayekaçıyor• TOBB'de "İstifa ettim, etmedim" kargaşası içinde görevden aynlan Fuat Miras'ın yerine gelen yeni Başkan Hisarcıkhoğlu, programda üretim sektörünün hiçbir şekilde yer almadığına dikkat çekti. Derviş'le yaptıklan görüşme çerçevesinde üretim sektörünün sorunları ve çözüm önerilerine yönelik çalışma yaptıklarını kaydeden Hisarcıkhoğlu, "Üretim olmayınca döviz, faiz, borsa üçgeni bizi nereye kadar götürecek" dedi. BANU SALMAN ANKARA - "İstifa ettim, etme- dim'" kargaşası içinde görevden ay- nlan Türkiye Odalar ve Borsalar Bir- liği'nin (TOBB) Başkanı Fuat Mi- ras"ın verine gelen yeni başkan Rifat Hisaraklıoğlu. uygulanan programda üretim sektörünün hiçbir şekilde yer almadığına dikkat çekti. "Üretim ol- mayınca, döviz, faiz, borsa üçgeni bi- zi nereye kadar götürecek 1 " diyen Hi- sarcıkhoğlu. temel sorunun talep ye- tersizliğınden kaynaklandığını. bun- Siyasi yapıda revizyon - Hükümette daha geniş kapsamfc bir siyasi revizyondan söz ediyorsunuz, Siyasi yapıda nasü bir değişiklik istiyorsunuz? - İşin özü tasarruf. Devlet giderlerini kısar ise bu sefer borçlannı ödeme imkânı gelirle fazlalaşacak. Bugün Amerika 250 milyon, 15 bakan yönetiyor. Bu yönetimin hem dinamik, aktif yapıya kavuşması için hem de tasarrufu baştan biz başlattık. Kendi kabine sayımızı 36'dan 20'ye indirdik, demeleriyle halka bir moral gelmesi için gerekli. Revizyon derken bu. Oda başkanlanmızın vermiş olduğu karar şu: Kendi konusunda ihtisas sahibi olan miUetvekilleri, o işlerin başma getirilsin. Anket - Mevcut hükümetie ekonomide iyileşme bekHyor musunuz? Sizce Türkiye'de seçime gjdilmesi gerekrvor mu? - Bizim yaptığımız ankette açıklanan şu: Yüzde 98.6 ankete katılanların verdiği cevap, Siyasi Partiler ve Seçim Yasasf nın değişmesi. Siyasi Partiler ve Seçim Yasası değişmeden seçimi düşünmek mantıklı değil. - Derviş'in hükümete bakan olarak getirilmesini nasıl değeriendiriyorsunuz? - Derviş kendisi gelmedi ki, hükümetimiz istedi. Kimin gelip kimin gideceği bizi ilgilendirmez. Bence olumlu hadise; 3 lider arasında uyum var. "Derviş iyi- kötü oldu" deme durumumuz yok. TeknoKrat tartı?ması - Derviş'in teknokrat olması ve bir shasi partide yer almamasım, teknokrat hükümet tartışmalaruu nasıl değeriendiriyorsunuz? - Demokrasiye inanmış olarak böyle bir şeyi kabul etmemiz mümkün değil. Geçen programı uygulayanlar teknokratlar değil miydi? Şimdiki programı uygulayan kim? Kemal Derviş teknokrat değil mi? Teknokrat geldiğinde ne fark edecek? Derviş'in hiçbir siyasi kimliği yok. Teknokrat hükümetinden medet ummak, demokrasiye inanmamak demektir. - Kemal Derviş'in getecekte siyasi yapıda bir yeri olabilir mi? - O, burada çizeceği performansa bağh. Hisarcıkhoğlu: Hedefimiz TOBB yasasının ekimde görüşülmesi Herkesi kucaklayacağız - TOBB Yasası'nda değişiklik çaüşmalan vapdıyor? Nasü bir değişiklik bekliyorsunuz? - TOBB'nin 1995 yılmda 5590 sayıh yasanın bazı maddeieri Anayasa Mahkemesi'nce iptal edildi. Yetki Yasası çerçevesinde düzenleme yapmışlar. Onu da Anayasa Mahkemesi iptal edince TOBB Yasası'nda yapılan 27 maddelik düzenleme iptal oldu. Boşluk var. Yönetim kurulu başkanvekili olduğum dönemde 13 ay önce odalara yaa yazdık, belli noktalarda mutabık kaldık. Bir tek seçim maddesi vardı. Yönetim Kurulu Başkanı olunca, 5590 sayıh yasa daha çok önem kazandı. Sanayi ve Ticaret Bakanı Ahmet Kenan Tannkuhı ziyarete geJdiğinde, "Odalar Biriiği olarak kendi kanununuzu kendiniz hazuiayın, getirin. Benim kanunum olarak Meeüs'e sunavon" dedi. Bunun için biz her konseyden 2'şer kişi talep ettik. O komisyonlar kuruldu. Odalanmızdan görüş istedik. Herhalde bu ay sonuna kadar o görüşler geiecek. Onlan toplayıp redakte ettikten sonra bu komisyonlarda oturup mutabık kalahm. Seçimler var işin içinde; delege bazmda mı yapılsın, konseyler bazmda mı yapılsın?.. Farklı görüşleri bir potada eritmemiz lazım. Hedefimiz, eylülde, ekim başında parlamentoya sevk ettirmek. Ondan sonra da takipçisi olacağız. Bu senenin içinde parlamentodan çıkanlmasını istiyoruz. - Genel kurulda aday oiacak misuuz? - lcratımjza bağh. İcraat yaparsak aday olacağız. Şu anki başkan olarak yapmış olduğumuz şey, herkesi kucaklamak. Tabanla tavanı bırleştırmek. da da güven unsuru eksikliği nede- niyle sermayenin yastık altına kaç- ması ve alım gücündeki düşüklüğün etkili olduğunu anlattı. Hisarcıkhoğ- lu, " Yüzde°5'i yoksulluk sınıruun al- tinda olan bir ülkede iç pivasayı can- landırmak mümkün mü" derken ya- bancılann "kelepir Türksanayiinisa- tm alma noktasında Türkiye'ye gel- meye başladıklanna" dikkat çekti. Tekırdağ'dan yaklaşık 70 sanayi kuruluşunun Bulgaristan'a gittiğine dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, "Yaban- cı sermave beklerken veıii sermavem yabancı sermaye olarak başka ülkeye yannm yapryor" dedi. Fuat Miras'ın olaylı görevden ay- niışının ardından TOBB Başkanh- ğı'na gelen Rifat Hisarcıkhoğlu, so- rulanmıza şu yanıtlan verdi: İç talep daraldı - Programa ilişkin değerlendirme- ye geçmeden, ekonomide me\ cut du- rumu nasıl görüyorsunuz? - Türkiye'de ekonomide bir tıkan- ma var. Bu tıkanmanın sebebi, iç ta- lebin büyük miktarda daralması. Dış talepte de dünyada yaşanan bir dur- gunluk söz konusu. Batı ve ABD'de bir resesyon (durgunluk) dönemine girildi. Ihracatta beklediğimiz hedef- lere inşallah ulaşacağız tabii ama bu arada üretimi tekrar harekete geçire- bilmemiz, ihracata yönelebilmemiz için iç kaynakta bazı zorluklanmız var. Bu sorunlann bir tanesi, enerji maliyetlerinin yüksekliği. Ikincisi, hammaddede belli bir oranda dışan- ya bağımlı olan firmalann vadeli al- dıklan mallarda ödemek zorunda ol- TOBB Başkanı Hisarcıkhoğlu, insanlan inandırmadan progranun başanlı olmasının imkânsız olduğunu söylüyor. Yabancı banka korlaısu- Kapanan işyerleriyie il- güi etinizde veri var mı? - Bütün odalan ziyaret ediyorum. Şu ana kadar 60 odayı gezdim. Burada gör- düğüm. ya atıl kapasite ya da tesislerin durma nokta- sına geldiği. Durmuş olan bir tesisı tekrar işletmek, yeni tesisi kurmak kadar zor. Işçıyi çıkaracaksın. makineler paslanacak. Tekrar üretici olarak aynı şevki yakalaman lazım. Tekrar aynı ekibi kuracak- sm ki işletmen aynı verimi sana verebilsin. Başka bir sorun da Tekirdağ'dan yaklaşık 70 tane sanayi ku- ruluşu Bulgaristan'a git- miş. Adam Çorlu'da kur- duğu fabrikayı söküyor, Bulgaristan'a gidiyor. Ni- ye gidiyorsun, dediğimiz zaman; hem vergi avanta- jı var hem enerji avantajı var. piyasada bir sıkıntımız yok diyorlar. Yabancı ser- maye beklerken yerli ser- maye, yabancı sermaye olarak başka ülkeye yatı- nm yapıyor. Kendi serma- yedanmız kaçıyor. Finansman sorunu - Üretim sektörünün ekonomide yaşanan iki kriz öncesinde de finans- man sorunu vardı. Kride birtikte bu daha da derin- leşti. Ancak yeni süreçte bankacıhk sektöründe ya- bancılann hâkim olması dunımunda bunun üretim sektöriine, KOBİ'Iere etki- si ne olur? Bankacıhk sektörü - Kelepir Türk sanayiini satın alma noktasında Tür- kiye'ye gelmeye başladı- lar. Bu. yaşayabileceğımiz en büyük tehlike. Burada- ki sorun. bankacıhk sektö- rünün derinliğinin fazla ol- maması. Cumhuriyet tari- hi boyunca 140 milyar do- eşittir üretim, yatırımdır. Ekonominin böyle bir ku- rah var. Ama tasarruf yatı- nma gitmedi. devletin kendi borçlannı kapatma- ya gidiyor. Finans sektörii- ne belli bir oran getirilebi- lir. Denilir ki, topladığın mevduatın şu kadar kısmı- nı KOBİ'ye. ihracatçıya kredi olarak \ ermek duru- mundasın. Ondan sonra kaynaklannın kullanımın- da serbestsin. Burada en büyük tehlike, yavaş yavaş Hisarcıklıoğlundan: Tekirdağ'dan yaklaşık 70 tane sanayi kuruluşu Bulgaristan'a gitmiş. Niye gidiyorsun, dediğimiz zaman; hem vergi avantajı var hem enerji avantajı var, piyasada bir sıkıntımız yok diyorlar. larlık büyüklüğe ulaşmış bankacıhk sektörü. Kriz- den sonra 100 milyar dola- ra indiği söyleniyor. Avru- pa'da orta büyüklükte bir bankanm büyüklüğü 100 milyar dolar civannda. Bizde rüm bankalann top- lamı bu kadar. Bugüne ka- dar yaptıklan en kolay yol neydi? Halktan topladıkla- n mevduatı, devleti fonla- makta kullanıyorlardı. Halbuki bankalar halktan toplayıp sanayii fonlarlar- sa, o zaman işte tasarruf Türk bankalann yabancı bankalann eline geçiyor olması. Bunun sıkıntısı şöyle ortaya çıkacak: Va- tandaş verecekmevduatı o bankaya, o aracı olarak devleti fonlayacak, bu iş- ten kâr elde edecek. o kâr belki yurtiçinde kahp ileri- de sanayii fonlamak, kre- dilendirmek varken yurt- dışındaki merkezine gide- cek. Sizin. bizim. hepimi- zin kaynağı dışanya gide- cek. Üretim açısından fi- nansman olanakları daha çok daralacak. Türk sana- yii daha beter bir krizin içi- ne girmiş oiacak. Türki- ye'deki yatınmlara bakın. kaçı özkaynaktan yapıl- mıştır? Özkaynaktan ya- pılsa bile adam işletme sermayesine ihtiyaç duyu- yor. İşletme sermayesi için nereye gidiyor? Bankaya müracat ediyor. KOBİ'lerin durumu - KOBİ'lerin küçük işlet- melerin büyük dev şirket- lerin, çokuluslu şirketkrin alt taşeron şirketi konumu- na itilmesi gibi bir tehlike görüyor musunuz? - Almanya'daki Volks- wagen'e far, kumaş olsun, Türk otomotiv yan sanayi- inden gidiyor. O bakımdan korkmuyoruz. Tehlike şu, KOBl'ler çökerse, bir da- ha canlandıramayız. Bü- yük sanayi kuruluşlannın ahcısı vardır da KOBl'yi kimse almaz. Tekstil. oto- motiv ve inşaat. Bu 3 baca- ğı da harekete geçirmemiz lazım. Bunlann dışında geleceğin teknolojisini ya- kalamak lazım. Sen bez satıyorsun. boru satıyor- sun, adam bir mikroçip sa- tıyor, senin tonlarca üretti- ğin mamüle parasal değer- le eşdeğer. Avrupa döküm sektörünü çevre açısından, işin hammaliyesi açısın- dan bırakmış. Biz çok iyi döküm ihracatçısıyız. duklan kaynak kullanımı destekle- me fonu. Bu, üreticinin maliyetleri- ni arttınyor. Artık Türk özel sektö- rü kendi kaynağını kendisi bulmak durumunda kaldı. Bundan dolayı TOBB olarak kendi imkânlanmız- dan 100 milyon dolar civannda kay- nağı Eximbank'a aktaraJım dedik. Bu kaynak, KOBİ ihracatçısı olması koşuluyla verilecek. Maksimum 200 bin dolar bir tavan getiriyoruz. Bu ta- van ve KOBİ ihracatçısı dediğiniz za- man, Anadolu'daki 1000- 1500 KO- Bİ için tekrar üretime geçmesi, tek- rar hareket edebihnesi, tekrar istih- dam sağlayabilmesi için bir can su- yu. Yaklaşık 1 aydırbuEximbank'ta duruyor. Eximbank'ın bunu şimdiye kadar bizden almış olması lazımdı. Biz vermeye hazınz. Fakat ahcı taraf Eximbank'ta belh prosedürler var. En son SPK'den izin alacaklardı. O izni aldıktan sonra gelecekler. Yastık altına glren para - Içcrdeki talep sıkıntısı nasü aşıla- biKr? - Talebin yetersizliğinin iki sebebi var. Kasım ve şubat krizleriyle, hep beraber çıkarmış olduğumuz söylen- tilerden dolayı içeride toplanmış ser- maye büyük miktarlarda yurtdışına gitti, en ufak kısmı bile yastık altına girdi. Bunu harekete geçirebilmek için güvenin oluşması lazım. Ihtiya- cın dışında hiçbir şey ahnmıyor. 50- 150 milyar dolar arasında ekonomi- den devre dışı kalmış olan paradan söz ediliyor. Bunun 20 milyar dolan- nı tekrar ekonominin içine soksak, ekonominin çarklan dönmeye başla- yacak. Ikinci sıkmtı alım gücünün dü- şüklüğü. - Güven nasıl sağlanacak? - Uygula> acağımız programla yap- tığımız icraat birbirine paralellik arz edecek. Ekonomik ve Sosyal Konsey var. Orada oturup bir gün, iki gün, 3 gün birbirimizi ikna edeceğiz. insan- lan inandırmadan hedefe koşturma- nız mümkün değil. Cellr dağıhmı - Talep yetersizüğinde alım gücü dü- şüklüğünün etkili olduğunu belirtti- niz. Bunu gelir dağıhmı ve işsizlik bo- yutuyla birlikte değerlendirebilir mi- siniz? - Açıklanan asgari ücret rakamı 100 dolann altında kaldı. Açhk sını- n 225 milyon lira, yoksulluk sımn 678 milyon lira. Sen adama veriyor- sun 120 milyon lira. Bunu kabul et- mek mümkün değil.Açhk sınmnda Türkiye'de kaç kişi yaşıyor? Yoksul- luk sınmnda kaç kişi yaşıyor? Yüzde 95'i yoksulluk sınınnın altında olan bir ülkede iç piyasayı canlandırmak mümkün mü? En tepeden en alt kat- mana kadar hepimizin meselesi bu; adil gelir dağılımını sağlamak. Bu birbirinden ayrılmaz parça. Halkın alım gücünü yükseltebılmek için ne lazım? Devlete kaynak lazım. Bu ne- reden oiacak? Vergiyle oiacak. Zaten topladığın gelirlerin yüzde 115'i fa- izlere gidiyor. Üretimi büyütmemiz lazım. Üretimi büyütürken de sadece modern tesisleri kurdunuz, yeterli de- ğil. Hem ihracat hem de halkın alım gücünü yükseltmek lazım. 65 milyon olarak yastığın altına gömdüğumüz parayı ekonomiye kazandıramazsak, halkın alım gücünü yükseltemezsek, geliri adaletli dağıtamazsak hiçbir şey yapamayız. - Uygulanan güçlü ekonomiye geçiş programında üretimüı yerini nasıl gö- rüyorsunuz? - Hiçbir şey yok. Geçen programla bu programı incelediğimizde en bü- yük eksikliği bu. Sadece 3 ana unsu- ra bakıhyor; faizler, döviz fiyatlan ve borsa. Bununla ülkeyi kalkındırma- mız mümkün değil. Üretim olmayın- ca döviz, faiz ve borsa üçgeni bizi ne- reye kadar götürecek? Sizin meslek- taşlannızdan kaç kişi işsiz kaldı. Sa- nayıde yok mu? 1999'la 2000 yıh sonlan arasında sigortalı işçi sayısın- da 485 bin düşüş var. Aksaklıklar var- sa oturup konuşmamız lazım. Üretim anlamında, şu ana kadar uyguladığı- mız programda reel sektörün sorun- lanna eğilinmemiştir. Yapılan tek şey, 200 milyon dolarhk Dünya Banka- sı'ndan Eximbank'a kaynak aktan- mından başka hiçbir şey yok. - Üretim sektörünün olmadığı bir programla nereye gideriz? - Bunu düşünmek bile istemem. Türkiye bugünleri aşacak durumda- dır. Dinamikleri çok fazla. Türki- ye'nin bugün hedefi 30-35 milyar do- lar ihracat. 10 milyar dolar turizm ge- liri bekliyoruz. En büyük açmazımız devletin borçlan. PERŞEMBE ORHAN BURSALI Türkiye Değil, Devlet Datriti Kemal Derviş Boğaz'da yemek yerken dakika- sı bin dolara gökyüzünde patlayan havai fişeklere bakıp şaşırmış ve "Burası mı batık ülke!" demiş... Tabii, arkasından Nevv York Times'ın Laila'yı ve zengin-yoksul uçurumunu sayfalanna dolaması da üzerine tuz biber ekti!... Aman ne yorumlar, ne kaygılar, ne Brezilya'da karnaval yasaklansın mı şimdi yaaani, biçimindeki pınttılı yorumlar! Korku, kafası bozuk birisi kalkar da Laila'ya bi şi yapar- sa!... Başbakanımızın garantisi doğru bir saptamadır, sosyal isyan olmaz bu ülkede, gebertsen olmaz! Yoksa, siyasetçiler için bu millet her seçimde ölüp ölüp dirilmezdi! Neden böyle öyleyse, bu çelişkiyi açıklamak ge- rek... Bu millet mazoşist mi? • • • Ülke mi batık dediniz! Türkiye'nin ve ülkenin batık olduguna ilişkin bü- tün iddialar büyük bir palavradır. Devletin 10 yıllık ekonomik-rakamsal geçmişinin ıcığını çıkartmış, devletin nasıl bu hale geidiğini graflksel bi güzel göstermiştir Derviş... nasıl bilmez ki, batık olan Türkiye değil, devlettiri... Kemal Derviş, o kadar incelemiş, ama geçmişi zerre kadar anlamamış! Şöyle bir merak etsek ve devletin, diyelim ki iç borçlarla 200 milyar dolan bulan toplam borçlan devlette degilse nerede? Ekonominin çarklan içinde ya bire bir nakit ola- rak harcandı ya da üretim sürecinde başka şeyle- re dönüştü. Nereye harcandı ve kimlerde toplandı? • * • Ekonomi gibi, içine fenden matematik ve kaotik süreçler katılmış bir sosyal bilim konusu ile doga bilımleri arasında bire bir örtüşmeler aramak doğ- ru olmaz. Örneğin doğa bilimlerinde, madde ne yoktan var edilir ne de varken yok edilir... Madde- nin dönüşümü ilkesi gereğince sadece biçim de- ğiştirir... Ama yine de ekonomi, sosyal biiimler içinde fenne en yakın, girdisi çıktısı en belli, en somırt daldır. 200 milyann nereye gittiğini ve devlet dışında, hangi katma veya düz degerler yarattığını hesap- lamak, iğne ile kuyu kazmaya benzeyebilir. Bir kısmı, alacaklıya faiz olarak gitti... Yertiye ne kadarı gitti? Yerlisi, örneğin devleti yüksek faizle bağlamanın sevinci olarak paranın bir kısmını ha- vai fişeklere harcıyordur... Bir kısmı, dolar veya mark borcunun faizi olarak yurtdışına gitti.. Ne kadan acaba? Bir kısmı, ucuz ithalata gitti. Mal veya hizmet olarak ülkeye, yani bu milletin cebine girdi, bunun bir kısmı da gaz, çer-çöp olup havaya suya topra- ğa kanştı... Keyfi yaşandı... Bir kısmı, ömeğin siyasetçinin yeniden seçilme koşullarının avantası olarak dağıtıldı.. örneğin şimdi kullanılmayan havaalanlan... Üretime döne- meyen yatınmlar... Ne kadan? Bir kısmı, orta gelirlinin, işçinin yazlığı oldu... Bir kısmı, yine devletin mekanizmalan ile inşaat- çılara, armatör denen takıma, sanayiciye vb akta- nldı... Onlann bir kısmının işini, bir kısmının da mal varlığını büyüttü... Bir kısmı, yine devlet mekanizmalan ile kara pa- raya dönüştü. Kara para ekonomisinin büyüklüğü ile harcanan dolarlar arasında doğu orantı bulur- sunuz. Bir kısmı devlet bürokrasinin, siyasi partilerin ceplerine, kasalanna girdi... Ne kadan? Devlet yoksulsa, birileri zengindir. Devletin yoksulluğu ile vergi kaçakçılannın bü- yüklüğü ve zenginliği arasında doğru oranti var- dır... Şu, tapınılan mucuk mucukçu şarkıcının ka- çırdığı verginin boyutlannı bilen var mı? Ya Laila'nın ve Lailadakilerin? Vergi kaçırmada, kara paracılaria birlikte devlet bürokrasisi arasında (kolluk kuvvetlerinden tutun vergicilere kadar) devlete karşı kurulan tezgâhın boyutlan ile devletin yoksulluğu arasındaki doğru orantıdan şüphesi olan mı var? ••• Ecevit haklıdır, bu millet isyan etmez.. Yani millet mazoşist değil... Bir kısım tabii ki okka altına gidiyor. En örgüt- süz, lidersiz ve sesi en çıkmaz ve asla çıkmayacak ve sessizce ölen kesimdir bu.. Yoksa, herkes devletin bu halinden memnunu- dur, tek istekleri, devletin sürekli dağrtacak paralar bulmasıdır. Bulamayınca da zaten kıyamet kopmuyor mu? Ülke mi batık? Ne dediniz, duyamadım!??? obursali (bilimmerkezi.org.tr Anadolu ümitsiz' Devletten para talep etmiyoruz - İkinci \anda büyü- me bekliyor musunuz? - Tedbirler alımrsa bekliyoruz. Sanayide üretim düşüşü devam ediyor. Bütün Anado- lu'da bunu gözlemliyo- rum. Kesinlikle şu anda ümit yok. Heyecan ve şevki verebilmek lazım. - Yıhn ikinci yansın- dan ne bekliyorsunuz? çözüm arayışı - Sayın Derviş ziyare- tinde, reel sektörün me- selelerine eyilemedikle- rini itiraf etti.Hiçbir şe- kilde devletten bir kuruş para talep etmiyoruz. Kaynak da bitmiş du- rumda. Reel sektörün canlanması için önünde ufak engeller var. Çok rahat ufacık bir incele- meyle önünün açılacağı yerler var. Bütün odala- nmıza yazı yazdık. Sı- kıntılan nedir, çözüm yollan nedir, bu yolda çahşıyoruz. 255 oda- mızdan 170'inden görüş geldi. Bunlan redakte ettiriyoruz. Redaksiyon bittikten sonra kendimiz çahşmaya başlayacağız. Sonra Derviş'le oturup kendisi de bunu talep et- ti, çözüm noktasında ça- hşacağız. Tabii, basit şeyler... Mesela ithalatta Kaynak Kullanımı Des- teklemeFonu. Devletin kaynağı yok, kendisi kaynağını bulmuş. Ama diyorsun ki, sen vadeli mal getiriyorsun, bana fon öde bakalım. Bırak, adamın malıyetı düşsün.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle