Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 26 TEMMUZ 2001 PERŞEMBE
ROPORTAJ
TOBB'nin yeni başkanıRıfatHisarcıkhoğlu, Türksanayünin kelepirolduğunu söyledi
i sermayekaçıyor• TOBB'de "İstifa ettim,
etmedim" kargaşası içinde
görevden aynlan Fuat
Miras'ın yerine gelen yeni
Başkan Hisarcıkhoğlu,
programda üretim
sektörünün hiçbir şekilde
yer almadığına dikkat
çekti. Derviş'le yaptıklan
görüşme çerçevesinde
üretim sektörünün
sorunları ve çözüm
önerilerine yönelik çalışma
yaptıklarını kaydeden
Hisarcıkhoğlu, "Üretim
olmayınca döviz, faiz,
borsa üçgeni bizi nereye
kadar götürecek" dedi.
BANU SALMAN
ANKARA - "İstifa ettim, etme-
dim'" kargaşası içinde görevden ay-
nlan Türkiye Odalar ve Borsalar Bir-
liği'nin (TOBB) Başkanı Fuat Mi-
ras"ın verine gelen yeni başkan Rifat
Hisaraklıoğlu. uygulanan programda
üretim sektörünün hiçbir şekilde yer
almadığına dikkat çekti. "Üretim ol-
mayınca, döviz, faiz, borsa üçgeni bi-
zi nereye kadar götürecek
1
" diyen Hi-
sarcıkhoğlu. temel sorunun talep ye-
tersizliğınden kaynaklandığını. bun-
Siyasi
yapıda
revizyon
- Hükümette daha geniş kapsamfc
bir siyasi revizyondan söz
ediyorsunuz, Siyasi yapıda nasü
bir değişiklik istiyorsunuz?
- İşin özü tasarruf. Devlet
giderlerini kısar ise bu sefer
borçlannı ödeme imkânı gelirle
fazlalaşacak. Bugün Amerika
250 milyon, 15 bakan yönetiyor.
Bu yönetimin hem dinamik, aktif
yapıya kavuşması için hem de
tasarrufu baştan biz başlattık.
Kendi kabine sayımızı 36'dan
20'ye indirdik, demeleriyle halka
bir moral gelmesi için gerekli.
Revizyon derken bu. Oda
başkanlanmızın vermiş olduğu
karar şu: Kendi konusunda
ihtisas sahibi olan miUetvekilleri,
o işlerin başma getirilsin.
Anket
- Mevcut hükümetie ekonomide
iyileşme bekHyor musunuz? Sizce
Türkiye'de seçime gjdilmesi
gerekrvor mu?
- Bizim yaptığımız ankette
açıklanan şu: Yüzde 98.6 ankete
katılanların verdiği cevap, Siyasi
Partiler ve Seçim Yasasf nın
değişmesi. Siyasi Partiler ve
Seçim Yasası değişmeden seçimi
düşünmek mantıklı değil.
- Derviş'in hükümete bakan
olarak getirilmesini nasıl
değeriendiriyorsunuz?
- Derviş kendisi gelmedi ki,
hükümetimiz istedi. Kimin gelip
kimin gideceği bizi
ilgilendirmez. Bence olumlu
hadise; 3 lider arasında uyum var.
"Derviş iyi- kötü oldu" deme
durumumuz yok.
TeknoKrat tartı?ması
- Derviş'in teknokrat olması ve
bir shasi partide yer almamasım,
teknokrat hükümet
tartışmalaruu nasıl
değeriendiriyorsunuz?
- Demokrasiye inanmış olarak
böyle bir şeyi kabul etmemiz
mümkün değil. Geçen programı
uygulayanlar teknokratlar değil
miydi? Şimdiki programı
uygulayan kim? Kemal Derviş
teknokrat değil mi? Teknokrat
geldiğinde ne fark edecek?
Derviş'in hiçbir siyasi kimliği
yok. Teknokrat hükümetinden
medet ummak, demokrasiye
inanmamak demektir.
- Kemal Derviş'in getecekte siyasi
yapıda bir yeri olabilir mi?
- O, burada çizeceği performansa
bağh.
Hisarcıkhoğlu: Hedefimiz TOBB yasasının ekimde görüşülmesi
Herkesi kucaklayacağız
- TOBB Yasası'nda değişiklik çaüşmalan vapdıyor?
Nasü bir değişiklik bekliyorsunuz?
- TOBB'nin 1995 yılmda 5590 sayıh yasanın bazı
maddeieri Anayasa Mahkemesi'nce iptal edildi. Yetki
Yasası çerçevesinde düzenleme yapmışlar. Onu da
Anayasa Mahkemesi iptal edince TOBB Yasası'nda
yapılan 27 maddelik düzenleme iptal oldu. Boşluk
var. Yönetim kurulu başkanvekili olduğum dönemde
13 ay önce odalara yaa yazdık, belli noktalarda
mutabık kaldık. Bir tek seçim maddesi vardı.
Yönetim Kurulu Başkanı olunca, 5590 sayıh yasa
daha çok önem kazandı. Sanayi ve Ticaret Bakanı
Ahmet Kenan Tannkuhı ziyarete geJdiğinde,
"Odalar Biriiği olarak kendi kanununuzu kendiniz
hazuiayın, getirin. Benim kanunum olarak Meeüs'e
sunavon" dedi. Bunun için biz her konseyden 2'şer
kişi talep ettik. O komisyonlar kuruldu.
Odalanmızdan görüş istedik. Herhalde bu ay sonuna
kadar o görüşler geiecek. Onlan toplayıp redakte
ettikten sonra bu komisyonlarda oturup mutabık
kalahm. Seçimler var işin içinde; delege bazmda mı
yapılsın, konseyler bazmda mı yapılsın?.. Farklı
görüşleri bir potada eritmemiz lazım. Hedefimiz,
eylülde, ekim başında parlamentoya sevk ettirmek.
Ondan sonra da takipçisi olacağız. Bu senenin içinde
parlamentodan çıkanlmasını istiyoruz.
- Genel kurulda aday oiacak misuuz?
- lcratımjza bağh. İcraat yaparsak aday olacağız. Şu
anki başkan olarak yapmış olduğumuz şey, herkesi
kucaklamak. Tabanla tavanı bırleştırmek.
da da güven unsuru eksikliği nede-
niyle sermayenin yastık altına kaç-
ması ve alım gücündeki düşüklüğün
etkili olduğunu anlattı. Hisarcıkhoğ-
lu, " Yüzde°5'i yoksulluk sınıruun al-
tinda olan bir ülkede iç pivasayı can-
landırmak mümkün mü" derken ya-
bancılann "kelepir Türksanayiinisa-
tm alma noktasında Türkiye'ye gel-
meye başladıklanna" dikkat çekti.
Tekırdağ'dan yaklaşık 70 sanayi
kuruluşunun Bulgaristan'a gittiğine
dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, "Yaban-
cı sermave beklerken veıii sermavem
yabancı sermaye olarak başka ülkeye
yannm yapryor" dedi.
Fuat Miras'ın olaylı görevden ay-
niışının ardından TOBB Başkanh-
ğı'na gelen Rifat Hisarcıkhoğlu, so-
rulanmıza şu yanıtlan verdi:
İç talep daraldı
- Programa ilişkin değerlendirme-
ye geçmeden, ekonomide me\ cut du-
rumu nasıl görüyorsunuz?
- Türkiye'de ekonomide bir tıkan-
ma var. Bu tıkanmanın sebebi, iç ta-
lebin büyük miktarda daralması. Dış
talepte de dünyada yaşanan bir dur-
gunluk söz konusu. Batı ve ABD'de
bir resesyon (durgunluk) dönemine
girildi. Ihracatta beklediğimiz hedef-
lere inşallah ulaşacağız tabii ama bu
arada üretimi tekrar harekete geçire-
bilmemiz, ihracata yönelebilmemiz
için iç kaynakta bazı zorluklanmız
var. Bu sorunlann bir tanesi, enerji
maliyetlerinin yüksekliği. Ikincisi,
hammaddede belli bir oranda dışan-
ya bağımlı olan firmalann vadeli al-
dıklan mallarda ödemek zorunda ol-
TOBB Başkanı Hisarcıkhoğlu, insanlan inandırmadan progranun başanlı olmasının imkânsız olduğunu söylüyor.
Yabancı banka korlaısu- Kapanan işyerleriyie il-
güi etinizde veri var mı?
- Bütün odalan ziyaret
ediyorum. Şu ana kadar 60
odayı gezdim. Burada gör-
düğüm. ya atıl kapasite ya
da tesislerin durma nokta-
sına geldiği. Durmuş olan
bir tesisı tekrar işletmek,
yeni tesisi kurmak kadar
zor. Işçıyi çıkaracaksın.
makineler paslanacak.
Tekrar üretici olarak aynı
şevki yakalaman lazım.
Tekrar aynı ekibi kuracak-
sm ki işletmen aynı verimi
sana verebilsin. Başka bir
sorun da Tekirdağ'dan
yaklaşık 70 tane sanayi ku-
ruluşu Bulgaristan'a git-
miş. Adam Çorlu'da kur-
duğu fabrikayı söküyor,
Bulgaristan'a gidiyor. Ni-
ye gidiyorsun, dediğimiz
zaman; hem vergi avanta-
jı var hem enerji avantajı
var. piyasada bir sıkıntımız
yok diyorlar. Yabancı ser-
maye beklerken yerli ser-
maye, yabancı sermaye
olarak başka ülkeye yatı-
nm yapıyor. Kendi serma-
yedanmız kaçıyor.
Finansman sorunu
- Üretim sektörünün
ekonomide yaşanan iki
kriz öncesinde de finans-
man sorunu vardı. Kride
birtikte bu daha da derin-
leşti. Ancak yeni süreçte
bankacıhk sektöründe ya-
bancılann hâkim olması
dunımunda bunun üretim
sektöriine, KOBİ'Iere etki-
si ne olur?
Bankacıhk sektörü
- Kelepir Türk sanayiini
satın alma noktasında Tür-
kiye'ye gelmeye başladı-
lar. Bu. yaşayabileceğımiz
en büyük tehlike. Burada-
ki sorun. bankacıhk sektö-
rünün derinliğinin fazla ol-
maması. Cumhuriyet tari-
hi boyunca 140 milyar do-
eşittir üretim, yatırımdır.
Ekonominin böyle bir ku-
rah var. Ama tasarruf yatı-
nma gitmedi. devletin
kendi borçlannı kapatma-
ya gidiyor. Finans sektörii-
ne belli bir oran getirilebi-
lir. Denilir ki, topladığın
mevduatın şu kadar kısmı-
nı KOBİ'ye. ihracatçıya
kredi olarak \ ermek duru-
mundasın. Ondan sonra
kaynaklannın kullanımın-
da serbestsin. Burada en
büyük tehlike, yavaş yavaş
Hisarcıklıoğlundan:
Tekirdağ'dan yaklaşık 70
tane sanayi kuruluşu
Bulgaristan'a gitmiş. Niye
gidiyorsun, dediğimiz
zaman; hem vergi avantajı
var hem enerji avantajı
var, piyasada bir
sıkıntımız yok diyorlar.
larlık büyüklüğe ulaşmış
bankacıhk sektörü. Kriz-
den sonra 100 milyar dola-
ra indiği söyleniyor. Avru-
pa'da orta büyüklükte bir
bankanm büyüklüğü 100
milyar dolar civannda.
Bizde rüm bankalann top-
lamı bu kadar. Bugüne ka-
dar yaptıklan en kolay yol
neydi? Halktan topladıkla-
n mevduatı, devleti fonla-
makta kullanıyorlardı.
Halbuki bankalar halktan
toplayıp sanayii fonlarlar-
sa, o zaman işte tasarruf
Türk bankalann yabancı
bankalann eline geçiyor
olması. Bunun sıkıntısı
şöyle ortaya çıkacak: Va-
tandaş verecekmevduatı o
bankaya, o aracı olarak
devleti fonlayacak, bu iş-
ten kâr elde edecek. o kâr
belki yurtiçinde kahp ileri-
de sanayii fonlamak, kre-
dilendirmek varken yurt-
dışındaki merkezine gide-
cek. Sizin. bizim. hepimi-
zin kaynağı dışanya gide-
cek. Üretim açısından fi-
nansman olanakları daha
çok daralacak. Türk sana-
yii daha beter bir krizin içi-
ne girmiş oiacak. Türki-
ye'deki yatınmlara bakın.
kaçı özkaynaktan yapıl-
mıştır? Özkaynaktan ya-
pılsa bile adam işletme
sermayesine ihtiyaç duyu-
yor. İşletme sermayesi için
nereye gidiyor? Bankaya
müracat ediyor.
KOBİ'lerin durumu
- KOBİ'lerin küçük işlet-
melerin büyük dev şirket-
lerin, çokuluslu şirketkrin
alt taşeron şirketi konumu-
na itilmesi gibi bir tehlike
görüyor musunuz?
- Almanya'daki Volks-
wagen'e far, kumaş olsun,
Türk otomotiv yan sanayi-
inden gidiyor. O bakımdan
korkmuyoruz. Tehlike şu,
KOBl'ler çökerse, bir da-
ha canlandıramayız. Bü-
yük sanayi kuruluşlannın
ahcısı vardır da KOBl'yi
kimse almaz. Tekstil. oto-
motiv ve inşaat. Bu 3 baca-
ğı da harekete geçirmemiz
lazım. Bunlann dışında
geleceğin teknolojisini ya-
kalamak lazım. Sen bez
satıyorsun. boru satıyor-
sun, adam bir mikroçip sa-
tıyor, senin tonlarca üretti-
ğin mamüle parasal değer-
le eşdeğer. Avrupa döküm
sektörünü çevre açısından,
işin hammaliyesi açısın-
dan bırakmış. Biz çok iyi
döküm ihracatçısıyız.
duklan kaynak kullanımı destekle-
me fonu. Bu, üreticinin maliyetleri-
ni arttınyor. Artık Türk özel sektö-
rü kendi kaynağını kendisi bulmak
durumunda kaldı. Bundan dolayı
TOBB olarak kendi imkânlanmız-
dan 100 milyon dolar civannda kay-
nağı Eximbank'a aktaraJım dedik.
Bu kaynak, KOBİ ihracatçısı olması
koşuluyla verilecek. Maksimum 200
bin dolar bir tavan getiriyoruz. Bu ta-
van ve KOBİ ihracatçısı dediğiniz za-
man, Anadolu'daki 1000- 1500 KO-
Bİ için tekrar üretime geçmesi, tek-
rar hareket edebihnesi, tekrar istih-
dam sağlayabilmesi için bir can su-
yu. Yaklaşık 1 aydırbuEximbank'ta
duruyor. Eximbank'ın bunu şimdiye
kadar bizden almış olması lazımdı.
Biz vermeye hazınz. Fakat ahcı taraf
Eximbank'ta belh prosedürler var. En
son SPK'den izin alacaklardı. O izni
aldıktan sonra gelecekler.
Yastık altına glren para
- Içcrdeki talep sıkıntısı nasü aşıla-
biKr?
- Talebin yetersizliğinin iki sebebi
var. Kasım ve şubat krizleriyle, hep
beraber çıkarmış olduğumuz söylen-
tilerden dolayı içeride toplanmış ser-
maye büyük miktarlarda yurtdışına
gitti, en ufak kısmı bile yastık altına
girdi. Bunu harekete geçirebilmek
için güvenin oluşması lazım. Ihtiya-
cın dışında hiçbir şey ahnmıyor. 50-
150 milyar dolar arasında ekonomi-
den devre dışı kalmış olan paradan
söz ediliyor. Bunun 20 milyar dolan-
nı tekrar ekonominin içine soksak,
ekonominin çarklan dönmeye başla-
yacak. Ikinci sıkmtı alım gücünün dü-
şüklüğü.
- Güven nasıl sağlanacak?
- Uygula> acağımız programla yap-
tığımız icraat birbirine paralellik arz
edecek. Ekonomik ve Sosyal Konsey
var. Orada oturup bir gün, iki gün, 3
gün birbirimizi ikna edeceğiz. insan-
lan inandırmadan hedefe koşturma-
nız mümkün değil.
Cellr dağıhmı
- Talep yetersizüğinde alım gücü dü-
şüklüğünün etkili olduğunu belirtti-
niz. Bunu gelir dağıhmı ve işsizlik bo-
yutuyla birlikte değerlendirebilir mi-
siniz?
- Açıklanan asgari ücret rakamı
100 dolann altında kaldı. Açhk sını-
n 225 milyon lira, yoksulluk sımn
678 milyon lira. Sen adama veriyor-
sun 120 milyon lira. Bunu kabul et-
mek mümkün değil.Açhk sınmnda
Türkiye'de kaç kişi yaşıyor? Yoksul-
luk sınmnda kaç kişi yaşıyor? Yüzde
95'i yoksulluk sınınnın altında olan
bir ülkede iç piyasayı canlandırmak
mümkün mü? En tepeden en alt kat-
mana kadar hepimizin meselesi bu;
adil gelir dağılımını sağlamak. Bu
birbirinden ayrılmaz parça. Halkın
alım gücünü yükseltebılmek için ne
lazım? Devlete kaynak lazım. Bu ne-
reden oiacak? Vergiyle oiacak. Zaten
topladığın gelirlerin yüzde 115'i fa-
izlere gidiyor. Üretimi büyütmemiz
lazım. Üretimi büyütürken de sadece
modern tesisleri kurdunuz, yeterli de-
ğil. Hem ihracat hem de halkın alım
gücünü yükseltmek lazım. 65 milyon
olarak yastığın altına gömdüğumüz
parayı ekonomiye kazandıramazsak,
halkın alım gücünü yükseltemezsek,
geliri adaletli dağıtamazsak hiçbir şey
yapamayız.
- Uygulanan güçlü ekonomiye geçiş
programında üretimüı yerini nasıl gö-
rüyorsunuz?
- Hiçbir şey yok. Geçen programla
bu programı incelediğimizde en bü-
yük eksikliği bu. Sadece 3 ana unsu-
ra bakıhyor; faizler, döviz fiyatlan ve
borsa. Bununla ülkeyi kalkındırma-
mız mümkün değil. Üretim olmayın-
ca döviz, faiz ve borsa üçgeni bizi ne-
reye kadar götürecek? Sizin meslek-
taşlannızdan kaç kişi işsiz kaldı. Sa-
nayıde yok mu? 1999'la 2000 yıh
sonlan arasında sigortalı işçi sayısın-
da 485 bin düşüş var. Aksaklıklar var-
sa oturup konuşmamız lazım. Üretim
anlamında, şu ana kadar uyguladığı-
mız programda reel sektörün sorun-
lanna eğilinmemiştir. Yapılan tek şey,
200 milyon dolarhk Dünya Banka-
sı'ndan Eximbank'a kaynak aktan-
mından başka hiçbir şey yok.
- Üretim sektörünün olmadığı bir
programla nereye gideriz?
- Bunu düşünmek bile istemem.
Türkiye bugünleri aşacak durumda-
dır. Dinamikleri çok fazla. Türki-
ye'nin bugün hedefi 30-35 milyar do-
lar ihracat. 10 milyar dolar turizm ge-
liri bekliyoruz. En büyük açmazımız
devletin borçlan.
PERŞEMBE
ORHAN BURSALI
Türkiye Değil,
Devlet Datriti
Kemal Derviş Boğaz'da yemek yerken dakika-
sı bin dolara gökyüzünde patlayan havai fişeklere
bakıp şaşırmış ve "Burası mı batık ülke!" demiş...
Tabii, arkasından Nevv York Times'ın Laila'yı ve
zengin-yoksul uçurumunu sayfalanna dolaması
da üzerine tuz biber ekti!... Aman ne yorumlar, ne
kaygılar, ne Brezilya'da karnaval yasaklansın mı
şimdi yaaani, biçimindeki pınttılı yorumlar! Korku,
kafası bozuk birisi kalkar da Laila'ya bi şi yapar-
sa!...
Başbakanımızın garantisi doğru bir saptamadır,
sosyal isyan olmaz bu ülkede, gebertsen olmaz!
Yoksa, siyasetçiler için bu millet her seçimde
ölüp ölüp dirilmezdi!
Neden böyle öyleyse, bu çelişkiyi açıklamak ge-
rek...
Bu millet mazoşist mi?
• • •
Ülke mi batık dediniz!
Türkiye'nin ve ülkenin batık olduguna ilişkin bü-
tün iddialar büyük bir palavradır. Devletin 10 yıllık
ekonomik-rakamsal geçmişinin ıcığını çıkartmış,
devletin nasıl bu hale geidiğini graflksel bi güzel
göstermiştir Derviş... nasıl bilmez ki, batık olan
Türkiye değil, devlettiri...
Kemal Derviş, o kadar incelemiş, ama geçmişi
zerre kadar anlamamış!
Şöyle bir merak etsek ve devletin, diyelim ki iç
borçlarla 200 milyar dolan bulan toplam borçlan
devlette degilse nerede?
Ekonominin çarklan içinde ya bire bir nakit ola-
rak harcandı ya da üretim sürecinde başka şeyle-
re dönüştü.
Nereye harcandı ve kimlerde toplandı?
• * •
Ekonomi gibi, içine fenden matematik ve kaotik
süreçler katılmış bir sosyal bilim konusu ile doga
bilımleri arasında bire bir örtüşmeler aramak doğ-
ru olmaz. Örneğin doğa bilimlerinde, madde ne
yoktan var edilir ne de varken yok edilir... Madde-
nin dönüşümü ilkesi gereğince sadece biçim de-
ğiştirir...
Ama yine de ekonomi, sosyal biiimler içinde
fenne en yakın, girdisi çıktısı en belli, en somırt
daldır.
200 milyann nereye gittiğini ve devlet dışında,
hangi katma veya düz degerler yarattığını hesap-
lamak, iğne ile kuyu kazmaya benzeyebilir.
Bir kısmı, alacaklıya faiz olarak gitti... Yertiye ne
kadarı gitti? Yerlisi, örneğin devleti yüksek faizle
bağlamanın sevinci olarak paranın bir kısmını ha-
vai fişeklere harcıyordur...
Bir kısmı, dolar veya mark borcunun faizi olarak
yurtdışına gitti.. Ne kadan acaba?
Bir kısmı, ucuz ithalata gitti. Mal veya hizmet
olarak ülkeye, yani bu milletin cebine girdi, bunun
bir kısmı da gaz, çer-çöp olup havaya suya topra-
ğa kanştı... Keyfi yaşandı...
Bir kısmı, ömeğin siyasetçinin yeniden seçilme
koşullarının avantası olarak dağıtıldı.. örneğin
şimdi kullanılmayan havaalanlan... Üretime döne-
meyen yatınmlar... Ne kadan?
Bir kısmı, orta gelirlinin, işçinin yazlığı oldu...
Bir kısmı, yine devletin mekanizmalan ile inşaat-
çılara, armatör denen takıma, sanayiciye vb akta-
nldı... Onlann bir kısmının işini, bir kısmının da mal
varlığını büyüttü...
Bir kısmı, yine devlet mekanizmalan ile kara pa-
raya dönüştü. Kara para ekonomisinin büyüklüğü
ile harcanan dolarlar arasında doğu orantı bulur-
sunuz.
Bir kısmı devlet bürokrasinin, siyasi partilerin
ceplerine, kasalanna girdi... Ne kadan?
Devlet yoksulsa, birileri zengindir.
Devletin yoksulluğu ile vergi kaçakçılannın bü-
yüklüğü ve zenginliği arasında doğru oranti var-
dır...
Şu, tapınılan mucuk mucukçu şarkıcının ka-
çırdığı verginin boyutlannı bilen var mı?
Ya Laila'nın ve Lailadakilerin?
Vergi kaçırmada, kara paracılaria birlikte devlet
bürokrasisi arasında (kolluk kuvvetlerinden tutun
vergicilere kadar) devlete karşı kurulan tezgâhın
boyutlan ile devletin yoksulluğu arasındaki doğru
orantıdan şüphesi olan mı var?
•••
Ecevit haklıdır, bu millet isyan etmez..
Yani millet mazoşist değil...
Bir kısım tabii ki okka altına gidiyor. En örgüt-
süz, lidersiz ve sesi en çıkmaz ve asla çıkmayacak
ve sessizce ölen kesimdir bu..
Yoksa, herkes devletin bu halinden memnunu-
dur, tek istekleri, devletin sürekli dağrtacak paralar
bulmasıdır.
Bulamayınca da zaten kıyamet kopmuyor mu?
Ülke mi batık?
Ne dediniz, duyamadım!???
obursali (bilimmerkezi.org.tr
Anadolu ümitsiz'
Devletten para
talep etmiyoruz
- İkinci \anda büyü-
me bekliyor musunuz?
- Tedbirler alımrsa
bekliyoruz. Sanayide
üretim düşüşü devam
ediyor. Bütün Anado-
lu'da bunu gözlemliyo-
rum. Kesinlikle şu anda
ümit yok. Heyecan ve
şevki verebilmek lazım.
- Yıhn ikinci yansın-
dan ne bekliyorsunuz?
çözüm arayışı
- Sayın Derviş ziyare-
tinde, reel sektörün me-
selelerine eyilemedikle-
rini itiraf etti.Hiçbir şe-
kilde devletten bir kuruş
para talep etmiyoruz.
Kaynak da bitmiş du-
rumda. Reel sektörün
canlanması için önünde
ufak engeller var. Çok
rahat ufacık bir incele-
meyle önünün açılacağı
yerler var. Bütün odala-
nmıza yazı yazdık. Sı-
kıntılan nedir, çözüm
yollan nedir, bu yolda
çahşıyoruz. 255 oda-
mızdan 170'inden görüş
geldi. Bunlan redakte
ettiriyoruz. Redaksiyon
bittikten sonra kendimiz
çahşmaya başlayacağız.
Sonra Derviş'le oturup
kendisi de bunu talep et-
ti, çözüm noktasında ça-
hşacağız. Tabii, basit
şeyler... Mesela ithalatta
Kaynak Kullanımı Des-
teklemeFonu. Devletin
kaynağı yok, kendisi
kaynağını bulmuş. Ama
diyorsun ki, sen vadeli
mal getiriyorsun, bana
fon öde bakalım. Bırak,
adamın malıyetı düşsün.