17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 26 TEMMUZ 2001 PERŞEMBE 10 DÜNYA VE TÜRKİYE Dayton Anlaşması'ndan bu yana 5.5 yıl geçti, ancak geleceğe ilişkin endişe sürüyor Batı 9 nın BosnaaçmazıAYHANŞİMŞEK SARAYBOSNA-Bosna'da savaşı so- na erdiren Dayton Anlaşması'ndan bu yana 5.5 yıl geçti, ancak geleceğe iliş- kin belirsızlik ve endişe sürüyor. Anlaş- ma uyannca ülkede geçici olarak yöne- tımı elinde tutan "uluslararası toplum" içın cekilme vakti geldiğinde din, dil ve etnik açıdan çok farkiı unsurlardan olu- şan ülke birlikte ayakta durabilecek mi, yoksa kimsenin hatırlamak istemediği o eski günlere yeniden mi dönülecek? Uluslararası gözlemcilere göre. geliş- meler, bugün her iki olasıhk için de açık kapı bırakıyor. Bosna-Hersek'te yönetim. şu anda "uluslararası örgütkrin" idaresinde yü- rütülüyor. NATO bünyesindeki SFOR (Istikrâr Gücü), olası silahlı çatışmala- nn önlenmesinden ve güvenli bir orta- mın oluşturulmasından sorumlu bulunu- yor. Sivil görevier ise BM başta olmak üzere AGİT, Dünya Bankası, IMF'nin so- rumluluğunda. Seçimleri düzenleyen AGÎT silahlan denetliyor, merkez ban- kası başkanını ise IMF atıyor. Ülkede- ki en yüksek yasama ve yürütme yetki- leri de yabancı bir elde, BM Yüksek Temsilciliği'nde toplanıyor. Neredeyse sınırsız yetkilere sahip olan temsilci, se- çim listelerine müdahale edebildiği gi- bi, seçilmişleri de görevden alabiliyor. Batı, amacının Bosna-Hersek'te Boş- nak, Hırvat ve Sırplann yeniden enteg- re olmalannı sağlayacak bir sistemin kurulması olduğunu kaydediyor. Çaba- lar. bu entegrasyonu olanaklı kılacağı- na ınanılan güvenlik ve adalet yapılan- nın oluşturulması, demokratik kurum- lann geliştirilmesi, mültecilerin yerleri- ne dönmesi, ekonomik yapının işler ha- le geririlmesi ve yolsuzluklaruı önlenme- si üzerinde yoğunlaşıyor. BM yetkilile- ri, yönetim ve koruma işlevlerini 2002 yılı sonuna kadar tamamlamayı ve Bos- na'dan çekilmeyi hedefliyorlar. Bu du- rumda uluslararası toplumun önleyici rolü ve AGlT'in önemi artacak. MIIHyetçlllk yükseHyor Batı, etnik gruplann entegrasyonu he- definde önemli güçlüklerle karşı karşı- ya bulunuyor. Bunlardan biri. savaşın yarattığı travma ve etnik gruplann bir- birine karşı güvensizliği. Diğer önem- li güçlük ise radikal millıyetçi grupla- nn üç etnisitede de savaş öncesindeki gücünü koruması. Uluslararası toplum, politik amaçlanna ulaşabilmek için çe- şitli yollardan bu milliyetçi gruplann gü- cünü kırmaya çahşıyor. Oluşturulan ku- rumlarda farkiı etnik gruplann temsil edilmesine özen gösteriliyor. Örneğin yeni oluştunılmakta olan polis teşkila- tının Strp bölümünde asgan bir oranda Boşnak ve Hırvat polisin de görevlen- dirilmesi koşulu getiriliyor. Çabalara karşın milliyetçiler gücünü koruyor. Nisan 2000'de yapılan seçim- lerde 146yerelyönetimin 115'indemil- liyetçilerin kazanması bunun kanıtı. Uluslararası toplumun "tek bir ordu" oluşturma çabalan da milliyetçi Hırvat lider Ante Yelaviç'in Hırvat askerlerden orduyu terk etmelerini istemesiyle sek- teye ugramış gözüküyor. Gözlemciler, son zamanlarda artan radikal milliyetçi pro- testolann uluslararası toplumun politi- kalannı gözden geçirmesi için uyan ni- teliğinde olduğuna işaret ediyorlar. Sırplann Saraybosna yakınlanndaki Dobrinja'da bir yerleşım binminin Boş- naklara verilmesine karşı, Banya Luka ve Trebinye'de de camilerin onanlma- sına karşı düzenledikleri protestolar bu açıdan önemli. Gözlemcilere göre bu olaylar, radikal milliyetçilerin önemli sayıdaki destekçilerini Barfya karşı mo- bilize etmekteki yeteneklerini gösteriyor. Bazı uzmanlar, demokratik idealle- ri savunmak ile banşçıl bir entegrasyon için milliyetçilerin önünü kesme ara- sında kalan uluslararası toplumun ar- tık hedeflerini daha net olarak koyma- sı gerektiğini kaydediyorlar. Bu çerçe- vede, gerekirse radikal milliyetçi par- tilerin yasakJanması ya da Dayton'un altematiflerinin ele alınmaya başlanma- sı isteniyor. Bu alternatiflerin başında da etnik bölgelerin aynlması geliyor. Kimi uzmanlara göre üç etnik grup siyasal ve fiziksel olarak aynlmadığı sü- rece yeni savaşlann çıkma olasılığı çok yüksek. Bu görüşe karşı çıkanlar ise bu- nun etnik temizlik politikalannın onay- lanması anlamma geleceğini vurgulu- yorlar. Herkesin buluştuğu nokta, Ba- tı 'nın Bosna konusunda bir şeyleri de- ğiştinnesi gerektiği. Savaş, ülke ekono- mısinın yüzde 86'sını çökertirken dibe vuran ekonomi, en önemli sorun olarak ortaya çıkıyor. Işsizlik oranınm yüzde 40'lara ulaştığı kaydediliyor. Bosnalılann önemli birbölümü, yurt- dışındaki akrabalannın desteği ya da uluslararası toplumun yarattığı iş olanak- lan ile yaşamını sürdürüyor. Kayıt dışı ekonomi ve yolsuzluğun boyutlannın çok büyük olduğu, trafiğin ise aşın mil- liyetçilenn yönlendirdıği belirtiliyor "Arizona Marker" olarak adlandınlan pazarda çalıntı ve kaçak mallar gerçek değerlerinin çok altmda satılıyor. Insan BOSNA.HERSEK Başkent: Saraybosna Yüzölçümü: 53 bın 233 km 2 ( %51 Bosna ve Hersek Federasyonu, %49 Sırp Cumhunyetı) Yaklaştk nûfus: 3 mıtyon 850 bin Etnik dağılım:%43 Boşnak, %31 Sırp, %17 Hırvat. %7 Yugoslav Dinler: Musluman, Ortodoks, Katolık, Yahudı Resmi Dil: Boşnakça, Hırvatça, Sırpça Diğer Diller Arnavutça, Türkçe Bosna'daki SFOR askerieri, bölgede pek çok yardım işine koşturuyor. tacırlennin Ukrayna, Romanya'dan ge- tirdiklen kadınlan burada 3 bın dolardan başlayan fiyatlarla sattıklan belirtiliyor. Bosna'nın Türkıye'ye vize uygula- maması nedeniyle çoğunlugu Kürt kö- kenli yurttaşlar bu ülke üzerinden Ba- tı 'ya iltıca etmeye ya da kaçak olarak geç- meye çalışıyorlar. BM'ye göre, yılın ilk 6 ayında Saraybosna Havalimanf ndan bu amaçla 10 bin Türk yurttaşı girmek istedi. Büyük bölümü Türkiye'ye gen göndenldi. Türk mafyasının Batı'ya ge- çiş içın kışı başına 2 bin 500-3 bin do- lar arasında para talep ettıği belirtiliyor. Bosna'ya yapılan maddi yardımlann önemli bir bölümünü Almanya sağlı- yor. Bunun birnedeni, Almanya'nın böl- geye olan tanhsel ilgisi. Bir başka önem- li neden ise Almanya'nın savaş sırasın- da uğradığı göçmen akını. Almanya sa- vaştan kaçarak Batı ülkelenne sığınan yaklaşık 600 bin Bosnalının 345 binine ev sahipliği yaptı. Alman bir subayın behrttiğine göre, bunlann Almanya'ya maliyeti 13 milyar markı geçiyor. Bu yüzden Almanya. göçmenlerin ülkele- rine gen dönmesini teşvik ederken sa- v aş sırasında yerle bir olan yerleşim yer- lerinin ımannı üstleniyor. Almanya'nın 2000 yılında evlerin onanmı için yaptı- ğı yardım 10 milyon markı aşıyor. Sırp Cumhuriyeti'nde bir Boşnak köyü Trnovo, Sırp Cumhuriyeti sınırlan içe- risinde yer alan. ancak Müslüman Boş- naklann da yaşadığı bir kasaba. Kasa- bada Boşnaklarla Sırplann köylen yan yana sıralanıyor. SFOR konvoyu ile Müslüman Boşnaklann köyüne giden yolda ilerlerken patika ve mezralarda "mayın tehlikesi" uyanlan hemen gö- zümüze çarpıyor. SFOR'a göre, ocak- nisan aylan arasında 16 Bosnalı, ma- yın nedeniyle yaşamını yitirdi. 4 çocuk ve 5 yetişkin ağır yaralandı... Boşnak köyünde Almanlann desteği ile onanlan bir eve konuk oluyoruz. Melça Hromo, 61 yaşında, yaşamın güç- lüklerini tek başına omuzlamaya çalışan bir Boşnak kadm. Bizı evine buyur ettikten sonra kah- ve ikram etmek istiyor. Imkânsızlıklar ıçindeyken gösterdiği konukseverlik bizleri duygulandınyor. Sonılanmızı endişeli gözlerle dinle- yen Melça Hanım, söz savaşa gelince konuşmak istemiyor. Gözlerinden yaş- lar süzülürken sanki dili düğümleni- veriyor. Savaşın dehşerinı yaşayanlar için o dönem adeta bir "tabu". Köydeki Boşnaklar ile konuşmaya çahştığımızda, Sırp bölgesınde yaşama- nın üzerlerine yüklediği baskıyı hemen sezinliyoruz. Boşnak köylülerin mey- dana yakın yerde harman kaldırmala- n, herhangi bir Anadolu köyündekin- den farksız. Isimleri de bize oldukça tanıdık geli- yor: Murad,Adnan,Fanık... SFOR bün- yesindeki Alman askerlerinin köye ge- lişini neşeyle karşılayan köylüler. dönüş- te de evlerinden el sallayarak askerlen uğurluyorlar. Köyün en yaşlılanndan Dönüşümlü başkanlık sistemi îki parçalı devlet DevJet iki parçah bir yapıya sahip. Bunlann ilki, Boşnak ve Hırvatlann çoğunlukta olduğu kantonlardan oîuşan Bosna-Hersek Federasyonu, ikincisi Sırplann çoğunlukta oiduğu Sırp Cumhuriyeti. 3 topluluğu temsii eden devlet başkanlığı sistemi bulunuyor. Başkanlığı Boşnak, Hırvat ve Sırplar 8 ayda bir dönüşümlü olarak devrahyor. Devlet, Federasyon ve Sırp Cumhuriyeti seviyesinde 3 ayn hükümet bulunuyor. # Biriik mi, bölünme mi? Kimi uzmanlara göre Boşnak, Hırvat ve Sırplar siyasal, fiziksel olarak aynlmadığı süreceyeni savaşlann çıkma olasılığı hâlâ çok yüksek # Savaşın çökerttiği ekonomi: Ekonominin vüzde 86 sı savaşla çöktü. Işsizlik yüzde 40 'larda. Ekonomik durum savaş öncesinden çok daha kötü. # Misyonerler cirit atıyor: Bosna ekonomik yatırım beklerken îran ve Suudi Arabistan gibi ülkeler yatınmlannı camilere yapıyor. # 3 bin dolara satın alınan yasam: Mafyanın hâkimiyeti, istikran ve ülkenin geleceğini tehdit ediyor. Sınır bölgesindeki Arizona Market 'te kadınlar 3 bin dolardan başlayan fiyatlarla satılıyor. # Türklerin Batı'ya kaçışyolu Bosna: Bosna nm Türkiye 'ye vize ııygulamaması nedeniyle Kürt kökenli yurttaşlar bu ülke üzerinden Batı 'ya iltica etmeye ya da kaçak olarak geçmeye çalışıyorlar. Melça Hanım, sa\aşın alevlenmesi ile vannı yoğunu bırakarak daha güvenli yerlere kaçan yaklaşık 2 milyona ya- kın mültecıden biri. Kendisine köyü- ne dönmesi önerildiğinde, o da diğer- leri gıbi önce komşu köylerdeki Sırp- lar tarafından nasıl karşılanacaklannı, can güvenliğini düşünmüş. Mülteciler köylerine dönmeleri teklif edildiğin- de, haklı olarak mallanna ne olduğu- nu, evlerinin güvenli olup olmadığını ve geçinebileceklen bir iş bulup bula- mayacaklannı merak ediyorlar. Almanlann Bosna'da tanık olduğu- muz etkilen yalnızca bu köyle sınırlı değil.Bosna'nın para binmi, Alman Markı 'na eşıt Konvertibilna Mark. Yol- larda en sık Volksvvagen'Iarla karşıla- şıyorsunuz. SFOR'un gururu Türk askerl 20 bın kişılık SFOR bünyesinde yak- laşık bin Türk askeri görev yapıyor. SFOR sözcüsü Andrew Coxhead. Türk askerlerden öv güyle söz ediyor. Cox- head, bir anısını şöyle anlatıyor: "Karargâhataki Türk askerlerin he- men hepsi beni tanıyor. Geçen gûnler- de karargâha girmek ûzereyken kapı- da, kimliğimi unutmuş olduğumu fark cftim. Kapıdaki asker beni tanıvordu. Beni içeri alacağını düşünmüştüm. An- cak kimliğim olmadan giriş yapamaya- cağunı söyledi. Türk askerlerin ne ka- dar disiplinli ve profesyonel olduklan- nı o zaman bir kez daha gördüm." SÜRECEK Saraybosna yaşanıa direniyor Başkent Saraybosna, Batı'mn büyük maddi desteği ile savaşm yaratüğı yıkımı kısa sürede telafi etmiş gözüküyor. Savaşm anısına dikilmiş bir amt izlenimi veren harabeye dönmüş parlamento binasını görene kadar, 5 yıl önceki savaşm bu büyüleyici kentte yaşandığına inanamıyorsunuz. Yaklaşık 3 milyon top mermisinin isabet ettiği kentte, yalnızca cephe hattmda yer alan binalarda merrni izleri dikkat çekiyor. Saraybosna'mn tarihi çarşısında dolaşırken ülkenin çok renkliliğinin burada hâlâ yaşıyor olduğunu görmek banş için umutlandınyor. Burada ezan ve çan sesleri art arda, biri diğerini engellemeden yankılanıyor. Boşnak, Sırp ve Hırvat gençleri, geçmişe bir sünger çekmişçesine barlarda birlikte doyasıya eğleniyorlar. Federasyonda görülen bu hoşgörünün Sırp Cumhuriyeti'nde aynı ölçüde sürdüğünü söylemek ise zor. Saraybosna'mn federasyon bölümünden herhangi bir taksiye binip Sırp Cumhuriyeti'ne gitmek istediğinizde, smırda taksinizi değiştirmek zorunda ohnanız, sizi bir o kadar daha şaşırtıyor. Dibe vuran ekonomiden dış destekle çıkış yolu arayan Bosna'da, Îran, Suudi Arabistan, Kuveyt gibi ülkelerin yatınmlan cami ve îslam merkezleri açmakla sınırlı kalıyor. Balkanlar'ın pek alışkm olunmayan simalan, uzun sakallı ve entarili Islamcılar, özellikle çarşıda açtıklan stand ve dükkânlarda propagandalannı yapıyorlar. Saraybosna'da Fetnullah Gülen cemaatine yakınhğı ile bilinen Türk okullan da var. Hıristiyan misyonerler de Islamcılardan geri kalmıyorlar. MERHABA NECATİ DOĞRU Kurtar Bizi Fişen Baba! Çok sayın yeni babamız, sizin adı- nız bizim Türkçemizde Fişer okundu- ğu için ben de yazının başlığını okun- duğu gibi yazdım. Başka bir kastım yoktur. Size, korkmadan, çekinme- den, sıkılmadan, utanmadan IMF Başkan Yardımcımız Stanley Fisc- her Babamız diyebilirim. Bize şu anda... Babalık yapan sizsiniz... Nitekim dünkü gazeteterimizin eko- nomi sayfalannda; Türkiye'ye, "Bizi dalgalı kurdan kurtar Rscher..." yalvarmaları, yakarmaları ile karşı- landığınız yazılıydı. Topluca tempo tutuluyor Kurtar bizi Fischer Baba! Çıpalı kur kalın gelmişti. Götüremedik, battık. Şimdi dalgalı kur ağır geliyor. * • • Düzlüğe çıkamazsak bile iyice bat- maktan ve üçüncü bir krizi de yemiş olmaktan kurtulmak için başvurulan "Güçlendirme Programı "nın hedefle- ri, dalgalı kur yüzünden tutmayabilir. Faizler inmeyebilir. Faizler inmeyince... Fimıalar batıyor... Firmalar batınca.... Bankalar batıyor... Bankalar batınca Hazine batıyor... Bunlan ben sizden iyi bilecek de- ğilim Fişer Baba! Çıpalanmış kur ka- lın gelmişti, şimdi dalgalı kur kalın geliyor. Kurtar bizi Fişer Baba! Anla bizi Fişer Baba! Biz babalara alıştık. Babasız yapamayız. Yıllarca bizi şişer babalanmız De- mirel, mücahıt babamız Erbakan, başbuğ babamız Türkeş, Karaoğ- lan babamız Ecevit, yavaş babamız Mesut, Tansu anamız yönettıler. Bun- lann hepsi şişer babaydı... Bizi son 20 yıl yüksek faizle yönettiler. Faizler yüksek oldu... Firmalar battı... Firmalar batınca.... Bankalar battı... Bankalar batınca.... Hazine battı.... Türkiye işte böyle battı... Ve şişer babalanmız sayesinde... BizsüreklilMF'likolduk.... Şimdi de Fişerlik olduk. Fişer Baba, senden önceki Cotta- relli adlı babamız; "Siz ancak dola- ra mıhlanmış lira, yani çıpalı kuria kurtulursunuz" diye bizi umutlandır- mıştı, şimdi sen Ancak dalgalı kur- la kurtulursunuz" diye program yap- maktasın. Ve hedefleri şöyle koymaktasın: Faizleri indirin... (Rantiyeciden kurtulmak için.) Dövizi pahalı yapın... (Ihracatı arttırmak için.) Ucretleri daha da düşürün... (Istihdamı arttırmak için.) Devleti küçültün... (Israfı, hortumu azaltmak için.) Aman Fişer Baba! Biz ettik, sen etme Baba! Senin şart koyduğun bu dalgalı kuria faizler düşmez Baba! Yani biz düşüremeyiz Baba! ••• Biz böyle görmedik... Şişer baba- larımızdan böyle öğrenmedik. Biz adına piyasa ekonomisi demelerine rağmen onun kendi dinamikleriyle yönlenmesine izin vererek değil şişer babamızın, "ekonomiyiyönetmesi- ne" bağlı, bağımlı kalmayı öğrendik. Faizi hep yüksek tuttular. Dövizi hep düşük tuttular. Sıcak para cenneti yaptılar. Yönettiler!.. Biz Fişer Babalık olun- ca, yaratılan "sıcak para cennetinin sonunda nasıl cehenneme dönüştû- ğünü" görmüş olduk. Fişer Baba! Yap bize bir babalık! Zorlama bizi çok fazla... Dalgalı kuru sulandır biraz Baba! Biz sulanmışı severiz! Kuala Lumpur'dan Toronto'ya! KÎRMETRE Beklenen cevap geldi. Bakandan bekliyorduk. Genel direktörden geldi. Az kalsın seçiliyorduk, çok büyük şansımız var türü ya- lanlarve bilgi kirletmeleriyle Is- tanbul kentinin olimpiyatlara aday yapılması konusunda bu köşe- de şeffafltk çağnsı yapmış, spordan so- rumlu Devlet Bakanı Fikret Ünlü'den sorulan cevaplamasını istemiştik. So- rulara cevap; Olimpiyat Oyunlan Ha- zırlık ve Düzenleme Kurulu (HDK) Di- rektörü Yalçın Aksoy'dan geldi. 2000 Olimpiyatlan'nı kaybettik. 2004 Olimpiyatlan'nı kaybettik. 2008 Olimpiyatlan'nı kaybettik. "Kaybedeceğimizi bile bile niçin başvurduk ve kaybedeceğimizi bile bile 2012 Olimpiyatlan için niçin baş- vunjyoruz" sorusuna Yalçın Aksoy, 'Çünkü olimpiyatadaylığı birsprint (kı- sa mesafe koşusu) değil, bir mara- tondur" diye cevap veriyor. Hiç de inandıncı olmuyor. Gezilerde kaç para harcandı? Dö- kümü nedir? Bu sorulara yanrtı aşağı- daki dökümü göndererek veriyor: Monaco gezisine: 31 milyar 16 milyon TL. Lozan gezisine: 17 milyar 261 milyon TL. Atina gezisine: 6 milyar 662 milyon TL. Varşova gezisine: 4 milyar 192 milyon TL. Yeniden Lozan gezisine: 31 milyar 712 milyon TL. Kenya gezisine: 4 milyar 639 milyon TL. Slovenya gezisine: 6 milyar 559 milyon TL. Moskova gezisine: 2 milyar 676 milyon TL. Kuala Lumpur gezisine: 5 milyar 42 milyon TL. Yeniden Lozan gezisine: 2 milyar 829 milyon TL. Kiev gezisine: 2 milyar 501 milyon TL Toronto gezisine: 13 milyar 34 milyon TL. Son Moskova gezisine: 451 milyar 761 milyon TL Haberieşme masrafı: 4 milyar 154 milyon TL Toplam harcama: 584 milyar 84 mil- yon TL. Olimpiyat Komitesi'nin kadro- sunu sormuştum. Genel Direktör Yal- çın Aksoy, doğru adres olarak Olim- piyat Komitesi'ni değil, yasaya daya- narak kurulmuş Hazıriık ve Düzenle- me Kurulu'nu almamız gerektiğini vur- guluyor ve bu kurulda çalışanlann dö- kümünü şöyle veriyor: Idari kadro: 14 kişi... Teknik kadro: 13 kişi... Hukuk Müşaviriiği: 4 kişi... Mali Müşavirîik: 2 kişi... Toplam; 33 kişi... Ayiık maaşlartoplamı: 26 milyar 863 milyon TL. fanıtım Kitapçığı ise Ser- dar Benli Tasanm Ofısi tarafından 24 milyar 414 milyon lira karşılığında ba- sıldı. Hazıriık Komitesi'nin hesaplannı Başbakanlık Yüksek Denetteme Kuru- lu inceliyor ve KİT komisyonunda ib- ra için görüşülüyor. 140 milyon dolara stat yapıldı. Şimdi, boş duracak, çürüyecek... Genel direktör, üzülmememiz ge- rektiğini, stadın dünya oyunlan Türki- ye'de düzenlenirse bu spor aktivitesi için kullanılacağını, 89 milyon dolara ihaleye çıkartıldığını ve Bakanlar Ku- rulu karanyla stadın doğu tribününün üzerine çatı yapılması karariaştınldığı için maliyetın 119 milyon dolara çıktı- ğını belirtiyor. (Stat henüz bitmediği için uzmanlar onun 140 milyon dola- ra çıkacağını söylüyorlar.) Açıklama özetle bu... Tatmin edici bulmuyorum ve Hazır- iık Komitesi'nin temel üyesi olan Istan- bul Büyükşehir Belediyesi'nin Komi- te Direktörü Yaiçın Aksoy'un savunma- sını yeterii bulup bulmadığını dehşet- le merak ediyorum? E-posta: necatidogrufo superonline.com Faks:0212 513 90 98 OFFSHORE'LARIN GİZEMİ ÇÖZÜLDÜ! OFFSHORE BANKACILIĞI YURTDIŞINDAKİ ALACAKLARIN TAHSİL YÖNTEMLERİ... Yavuz Selim Sanibrahimoğlu ve Hukuk Bürosu avukatlarınm Türkçe olarak hazırladığı bu kitaptaTürkiye vedünyadaki son durum, detaylarveçözüm önerileri sunulmakta... Adrese teslim fiyatı: 10.000.000.-TL (KDVDahil) Kitabınızı sipariş etmek için lütfen bağlant kurunuz: Istanbul: LFT Intemationai (T] 212-217 35 73 ve (F) 212-217 4281 Vedat Krtapçilık (Suftanahmet Adüye Sarayı yani) (I)212-5166839 İstanbul Üniversitesi Kitapevi (I) 212 • 527 54 85 Ankara: LFT Intemationai (T) 312-4468104ve(F] 312-44682 74 info<atft-intemational.com imge Kitapevi fT) 312 - 4182865, Dost Kitapevi (T] 312-4188327
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle