22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 22 TEMMU2 2001 PAZ 8 ROPORTAJ Aslıtüpk yargıç karşBinda • İstanbul Haber Servisi-Londra'da 1999 yılının Aralık ayının son günlerinde yakalanmasından ve Türkiye'nin ıade talebıyle yargılanınaya başlamasından bu yana tam 8 kez yargıç karşısına çıkanlan eski Şişii Belediyesı Başkanı Gülay AsJıtürk, yann bir kez daha duruşmaya çıkacak. Hakkındaki 6 ayn suçlama için hazırlanan ıade dosyalan konusunda yargılanmasına devam edilecek olan Aslıtürk'ün, süre kazanmak için iade dosyalanna usul ve içerik yönünden ıtiraz etmeyi sürdüreceği tahmin ediliyor. Gürtuna altgeçit temeli atü • İstanbul Haber Servisi-Istanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna. Yeşilköy- Florya Demiryolu Aitgeçiti ve Kavşak lnşaatı'nın temelini attı. Temel atma törenınde yaptığı konuşmada. kadro alamamaktan yakınan Gürtuna. istanbul 'da çok fazla problem biriktiğini dile getirdi. Sağlık-İş'ten Bush'a mektup • ANKARA(AA)- Türkiye Sağlık Işçileri Sendı'kası (Sağhk-lş) Genel Başkanı Mustafa Başoğlu. ABD Başkanı George Bush'a gönderdığı mektupta. Türk milletinin bağımsızlığına ve gururuna son derece düşkün olduğunu belirterek "Bız bağımsızlığımızu canımızı ve malımızı Atatürk"ün etrafında ve emrınde birleştirerek kazanmış bir milletimiz. aç kalabiliriz ama özgür olmadan yaşayamayız" dedi. ftfaiyeden trilyonluk proje • İstanbul Haber Servisi - İstanbul Itfaiyesı. 100 semte mini itfaiye istasyonunun yanı sıra E-5 ile TEM otoyollannda 20 mobil istasyon kurulmasını planlıyor. Jstanbul Büyükşehir Beledıyesi İtfaiye Daıre Başkanı Sabri Yalın, ilk etapta, fiziki engeller nedeniyle itfaiye araçlannın gıremediğı sokaklara girebilecek yapıda 15 dar şaseli yangın söndürme aracı alınacağmı söyledı. Fransc çittten anlamlı jest • ADAPAZARI(AA)- Marmara depremınden sonra Adapazarı'nda bedense] özürlü vatandaşlara psikolojik tedavi desteği sağlayan gönüJlü Fransız çift. bu kez görme özürlü vatandaşlar için 85 baston getirdi. Martıne- François Partdes çifti. Altı Nokta Körler Derneği Sakarya Şubesi üyelerine dağıtmak için geîirdikleri bastonlan teslım ederken mutlu olduklarını dile getirdi. Sümerbank'ın içini boşaltmak suçundan tutuklanan Hayyam Garipoğlu'nun kardeşi Handan Güleç anlatıyoı Trilyonluk yatınmlar çürüyoıMİYASEİLKNUR Türkiye, Ceyhanlı Garipoğlu adıyla ilk kez Mar- mara Bira'nın reklamlannın başladığı günlerde ta- nıştı. Anadolu kaplanJanndan biri olarak tanıtıldı ve bir süre sonra unutuldu. Ta ki, özelJeştirme ihalesin- de Sümerbank'ı alıncaya kadar. Ancak asıl şöhreti- ni POAŞ ihalesine borçlu olduğu söylenebilir. Hay- yam Garipoğlu bu ihalede 1 milyar 150 milyon tek- lif verip birinci olunca bütün dikkatler üzerinde top- landı. Ancak ANASOL-D iktidan ihaleyi iptal ede- rek POAŞ'ı birinci yerine üçüncü olana verdi. Hü- kümetin kafalan kanştıran bu icraatı basında ve ka- muoyunda günlerce tartışıldı. Garipoğlu adı artık dii- lere persenk olmuştu. Sonra birgün Nesim Malki öl- dürüldü. Ardmdan da Sümerbank'ın sahibi Hayyam Garipoğlu'nun gözaltına ahndığı açıklandı. Kısa bir süre tutuklu kalan Garipoğlu'nun adı da bankası da yara almıştı. Bankadan mevduat çekişi hızlandı ve endişelenen Hazine, bankayı 64. madde kapsamına aldı. POAŞ ihalesinden sonra şansı dönen Garipoğ- lu'nun bankasına bir buçuk yıl sonra beş banka ile birlikte TSMF kapsamına ahnarak el kondu. El kon- ma işleminden bir süre sonra da bankasının içini bo- şaltmak suçundan iki kardeşiyle birlikte rutuklandı. Dışanda sadece en küçük kardeş Handan Güleçkal- mıştı. Handan Güleç. aslında tıp doktoru. Ancak diğer kardeşleriyle birlikte aile şirketlerinde yöneticilik yap- mayı seçmiş. Ağabeyleri cezaevine düşünce bu gö- reve bir de aile reisliği ekleniyor. Bir yandan ceza- evindeki ağabeylerine yetişmeye çalışırken bir yan- dan babalan içeride olan yegenlerine hamilik yapı- yor. Yaşlı anne ve babasını teselli etmek de onun gö- revleri arasında. Bu arada agabeylerini savunmak için boş durmuyor. Kolruğunun altında dosyalar. kapı kapı dolaşarak haklı olduklarını ispata çalışıyor. Elinde dosyalarla geldiğinde Sümerbank dosyasını masaya bıraktı. Yargıya intikal etmiş bir konu hak- kında görüş belirtmek işimiz değil. Ancak asıl ni- yetinin birçoğu atıl kapasite ile çalışan, bazıları da kapanan Lüleburgaz'daki sanayi tesislerini göster- mek olduğunu söylüyor. Fabrikalan dolaşırken ne- reden geldiklerini, nasıl bu noktaya ulaştıklannı ve Hayyam Garipoğlu'nun Ceyhan'dan başlayan ve Kartal Cezaevi 'nde noktalan öyküsünü anlatıyor. - Garipoğlu ailesi iş dünyasında pek bilinmiyor. Ceyhan'dan çıkıp son beş yılda Türkiye'nin günde- mine oturdunuz. Nasıl böyle hızü büyüdünüz? Güleç: Yanıhyorsunuz biz hızlı büyümedik. Yıl- lardrr Anadolu'da büyük yatınmlan olan bir aile şir- ketiyiz. Piyasa bizi yıllardır tanıyordu. Ancak med- yada görünmediğımiz için herkes bizi bir anda bü- yüdük sandı. ilk yatınmımızı 1978 yılında Hayyam ağabeyim Almanya'dan döndükten sonra Ceyhan'da çırçır fabrikası kurarak yaptık. Çırçın un ve makar- na fabrikalan izledi. Küçük ağabeyim Nida, maya işine girmeye karar verdi. Ispanyol grupla Ceyhan'da ortak maya fabrikası kurduk. Burada biz küçük or- taktık. Bu şirketteki hisselerımizi yabancı ortağa sattık ve gidip bu kez Amasya'da Has Maya adı al- tında bir maya fabrikası kurduk. O fabrikay ı da 1992 yılında 30 milyon dolara bir Fransız gruba sattık. Ağa- beyime iddianamede, "Beş kuruşu yokken Sümer- bank'ın sahibi oidu" deniyor. Garipoğlu ailesi med- yada tanınmıyordu ama küçük ve çapsız bir şirket- İer grubu da değildik. - Sonra Marmara Bira geidL. Güleç: Sümerbank'ı aldığımızda eşzamanlı olarak andan Güleç, Garipoğlu kardeşlerin en küçüğü. Hayyam, Nida ve Nizam Garipoğlu cezaevinde iken en küçük kardeş en yaşlı anne babaya, yeğenlere, hem içerideki ağabeylerine, hem sanayi tesislerine yetişmeye çalışıyor. Bu arada evde kendisini bekleyen iki çocuğuna da annelik yapmaya çalışıyor. Ağabeylerinin cezaevinde olmasından dolayı elbette üzgün. Ancak asıl üzüntüsü trilyonlukyatırımlarının atıl kapasite ile çalışması ve çürümeye terk edilmesi. Bankaya haksız yere el koydular -Banka önce 64. madde, sonra da fon kapsamına alındı. Bunu bekliyor muydunuz? Güfeç. Banka 64. madde kapsamına alındıktan sonra Hazine, bankamn çalışabilmesi için sermayesinin güçlendirümesi gerektiği konusunda uyarıda bulundu. Ağabeyim de 'günün birinde cinayetle yargılanırsam ve bankadan yoğun mevduat çekişi olursa bankayı finanse etmek için şu para kenarda bulunsun' diye ayırdığı artı bir parası yoktu ki... Yüzde 40 dolarük faiz Mal varhğımız var ama onlar da üretim yapan tesislerden ibaret. Hazine'nin bu uyansı üzerine ağabeyim bankamn sermayesini güçlendirmek için kendi şirketlerine kredi vermiş gibi yapıp o parayı sonradan bankaya döndürerek sermayeyi arttırdı. Bankayı kârlı göstermek için kendi şirketlerine sözde vermiş olduğu krediyi yüzde 40 dolar üzerinden faize bağlamış. Gerçekte alınmış bir kredi yok. Zaten şirketlerimizin krediye ihtiyacı da yok. Çünkü bir kâr etmediğimiz tesisi elimizde tutmuyoruz. Bizim işletmelerimiz KİT değil ki zarar da etse yükünü çekelim. Bir sabah uyandık bir de baktık ki birkaç banka ile birlikte Sümerbank'a da el konmus. Önce inanamadık, 'bir yanlışlık olmalı Sümerbank fona alınan bankalar arasında olamaz' dedik. Neden olamaz? Bankaya el konulduğu gün kasada 1 milyar 50 milyon dolarlık Hazine bonosu bulunuyor. Sümerbank'ta ne bankasında falan 196 milyon dolan var. -Peki bankaya el koyan ekonomi j öneriminin sizinle ne alıp veremediği var ki, bankanıza haksız yere el koysun? Güleç: Haksız yere el koydular. -El koyma karannı verenlerin ne çıkan olacak bundan? Güleç:Onu bilmeye benim ne aklım yetiyor ne de • Bankaya el konulduğu gün kasada 1 milyar 50 milyon dolarîık Hazine bonosu bulunuyor. Sümerbank'ta ne takas açığı ne de bir açık pozisyon- var. Sümerbank'ın zaten toplam mevduatı 1 milyar 113 milyon dolar. takas açığı.ne de bir açık pozisyon var. Sümerbank'ın zaten toplam mevduatı 1 milyar 113 milyon dolar. Ağabeylerim mudilerin parasını çalmak. hortumlamak iddiasıyla cezaevinde yatıyor. Ama bankamn toplam mevduatı 1 milyar 113 milyon dolar. Benim vadesi geldiğinde nakit değeri 1.5 milyar dolar olan Hazine bonom var kasada. Ay sonunda muhtelif bankalarda, Merkez gücüm. Bankaya elkonuş gerekçesi resmi kayıtlarda 'ileride vadeli taahhütlerini yerine getirememe ihtimali' diye geçiyor. Böyle bir gerekçe olur mu? Şimdi birisi gelip sizi 'mağazadan aldığınız bluzun taksidini ileride ödememe ihtimaliniz var, o nedenle sizi tutukluyorum' diyebilir mi? 'Sümerbank'ın açığı var' diyemezler çünkü yok. 'Para çalmışsınız' da diyemez, çünkü çalınmamış. Lüleburgaz'da maya fabrikası ile birlikte Marmara Bira Fabrikası da vardı. Sonra tekstile girdik. Biz ban- kayı aldıktan sonra 1997 yılında Marmara Bira'yı 52 milyon dolara Efes grubuna sattık. Sorgulama- da ağabeyime u Bu parayı nereden buldun" diye so- rulduğunda ağabeyim, "300 miryon dolar, 500 mil- yon dolar, bizim ahşık olduğumuz rakamlar. Banka- yı almadan öncebira fabrikasını 52 milyon dolara sat- üm. Bu parayı da bankamn içerisine kovdum" diyor. Ağabeyimin bu ifadesi birgazetede "Garipoğlu ban- kayı 52 miryon dolar hortumladığını itiraf erri" diye yeraldı. -Garipoğlu ailesi için POAŞ ihalesi bir dönünı nok- tası oldu. değil mi? Bu ihaleden sonra şans ibresi ter- sine döndü denebilir mi? Güleç: POAŞ ihalesine girince pek çok gazetede u Bu milyar dolarlık adam da kim" diye sorulmaya başlandı. POAŞ'a 1 milyar dolann üzerinde teklif verince zannedildi kı, bu para nakit olarak cebinde hazır bulunuyor. Halbuki bu kendisini finanse ede- cek yabancı ortaklardan sağlanması düşünülen pa- raydı. Anlaştığımız yabancı ortaklar ihalenin sonu- cunu görmeden isimlerinin ortaya atılmasını iste- miyor. POAŞ. Sümerbank'ın büyümesi için bulun- maz bir nimetti. Ağabeyim POAŞ'tan para kazan- masa bile POAŞ'ta dönen parayı banka üzerinde dön- dürse banka bir anda zıplardı. Velhasıl bize kısmet değilmiş. Bizim birinci olduğumuz açıklandıktan son- ra ihalede üçüncü olanlar basına "Bu iş burada bit- medi" şeklinde beyanlarda bulundular. O zaman bu sözlerin ne anlama geldiğinı anlamamıştık. Çünkü biz ihaleye girdik ve birinci olduk, neden bu iş ora- da bitmesindi ki... Ama işin gerçekten orada bihne- diğini sonradan öğrendik. Hayyam Garipoğlu. var- sayalım ki güvenilir bi- ri değildi, pekı neden ikinciye değil de üçüncü- ye venldi. Kaldı ki. PO- AŞ'ı vermek için güve- nilir bulmadıklan Gari- poğlu'na devlet özelleş- tirme sonucu bir büyük bankasını güvenip ver- mişti. - POAŞ ihalesinden sonra bir talihsiz olay da Nesim Malki cinayeti ol- du değil mi? Güleç: Tabii birbanka- cının cinayet zanlısı ola- rak gözaltına alınması çok vahim bir olay ve medya için de bulunmaz bir haber. Elleri kelep- çeli, saç sakal birbirine kanşmış bir şekilde gö- rûnrülerinin haber olma- sı her şeyi berbat etti. Bir defa ağabeyimin şahsi itibarından vazgeçtik bankamn ve şirketlerin itiban korkunç sarsıldı. Ağabeyimin anlattığına göre yurtdışında muha- bir banka bağlantılan er- tesi gün iptal edildi. Top- lam mevduatın yansı da bir haftada çekildi. Ağa- beyim "Biz lîkit çalışan bir banka olmasaydık münıkün değil o gün ba- fardık" diyor. Sahibi, ci- nayet gibi ağır bir suçtan yargılanmış olup da bat- mayan bir banka yeryü- zünde yok. Bu olaya rağ- men banka batmadı. O dönemde yoğun bir mev- duat çekilışi olunca dev- let bile batacağını düşü- nüp banka 64. madde kapsamına alındı ve ban- kamn yönetiminde Kad- riye ıN'ilgün Şişman adın- da bir Hazine yeminli murakıbı görevlendiril- di. O tarihten itibaren de sadece krediler değil tüm işlemlerde bu hanıme- fendinin de imzası var. Ancak ne hikmetse Kad- riye Nilgün Şişman hak- kmda en ufak bir soruş- turma açılmadı. İddiana- mede sadece "Hazine Ye- minli Murakıbı Kadriye Nilgün Şişman banka sa- hibi taranndan aldatıl- mıştır" diye bir not v ar. Hayyam ağabeyim do- landıncı. biz diğer aile fertleri horrumcuyuz ve bankayı denetlemekle görevli yeminli murakıp olan bu hanımefendiyi aldatmışız. Savcılık Kad- riye Nilgün Şişman'ın aldahldığını nasıl anladı° Garipoğlu •ailesi ılaçlı kola mı içirdi. eter mi koklatıldı. sahte bir ev- rak mi imzalatıldı? Ne yapıldi da aldatıldı? Al- datılabilecek bir pozis- yonda değil ki... Şimdi ben bir kuyumcuyu altın konusunda aldatabilir miyim? Asıl mesleği bankacılık olan birini bi- zim aldatmamız söz ko- nusu olabilir mi? Suçlandığımız konu 'ileride taahhütlerimizi yerine getirememe ihtimali.' Böyle bir şey olmaz ama oldu. Kime ne anlatacaksınız. Hâkime ^ ^ e savcıya da bir şey diyemiyorum. Çünkü bankacılık özel ihtisas gerektiren bir alan. Aile üyelerimiz aklanacak Hâkim ve savcı bu konuyu bütün detaylanyla bilemez. Her ne kadar hukuk yavaş işlese de Garipoğlu ailesinin üyeleri aklanacak. Ama hapiste olduklan için o kadar büyük bir mağduriyet var kL.Üç ağabeyim özgürlüklerinden mahrum olmalan bir yana güçlü bir grup olan Garipoğlu Grubu'nun bütün sanayi tesisleri bir bir kapanıyor, göz göre göre çürüyor ve bu durum kimsenin umrunda değil." -Kaç tane tesisiniz kapandı v a da zora düştü? Güleç: Teksril Fabrikası'nda boyahane kapandj. Örgü tesisi kapandı. Amasya'daki fabrikalar kapandı. Dört üniteden bir üniteye düştü. Onun çalışıp çalışmadığı şüpheli. Kendifirmasını ipotek gösterdi -Bütün maUarını- zuı ipoU'kli olduğunu sö'ylemiştiniz, şu an içindtbulunduğumuz ve sizin kullandığmız bu araba da dahil nu buna? Güleç:Büyük bir ihtimalle öyledir. Fir- manın üstüneyse ipo- teklidir. Ağabeyim bankadan kendi fir- masına kredi verir- ken kendi firmasını ipotek ediyor. Nasıl dolandıncılıksa bu? Ashnda firmalarına gerçekte kullandırdı- ğı kredi yok. Kredi diye kâğıt üzerinde görünen paralar ser- maye arttınmı nede- niyle yeniden banka- ya dönınüş durumda. Ayrıca 30 yıllık tüm sanayi birikimini de bankaya ipotek edi- yor. Banka el konııl- duktan sonra fon yö- netimi "Sizin 50 tril- yoniuk ipotek açığı- nız var" diyor. 50 trilyon ilave Ağabeyim banka- sını geri almak için Danıştay'a başvoırdu- ğu o dönemde ban- kasıru geri alacağın- dan o kadar emin ki, eski ipoteklere ilave olarak 50 trilyonluk daha ipotek veriyor. Başkalan kendi ban- kasını işletirken şir- ketleriai ipotek ver- mezken Hayyam ağa- beyim bankası alın- dıktan sonra bile ipo- tek veriyor. ipotek verdiği yerler de öy- le dandik tesisler de- ğil. Bu adamın artık körü niyetinden şüp- he edilir mi? El insaf yani. Bunu ağabey- lerime reva görenle- rin ne bu dünya da ne de öbür dünyada ya- tacak yerleri yok ina- nın. -Ağabeyleriniz tu- tuklandıktan sonra şirketlerinizde ne gj- bi sdanülar oldu? Babamm parası Güleç:Ağabeyle- rim gözaltına ahndı- ğı gün yıllardır iş yap- tığımız insanlann ilk söyledikleri "Aman bizim ödemelerimiz aksamayacak değil mi?" oldu. Onun ar- dmdan bir kilo malı bile vadeli alarrtazol- duk. Piyasada bütün işler vadeyle döndü- ğü halde bizim şir- ketlere 'parayı basür al' deniyor. Alacak para var mı? Sümer- bank'a el konduğun- da bizim şirketlerin bütün hesapları bu bankadaydı. Öyle bir hortumcu düşünün- kü, ailesinin kişisel hesapları bile Sümer- bank'ta yatıyor. Personel terk etti Babamın parası bi- le... Hortumcu biri parasmı içini boşalt- tığı bankaya mı yatı- nr? Aynca şirketleri- nin bütün çekleri, na- kitleri o bankada mı durur? Aynca bunun dışında sıkınülanmız da oldu. önce kaliteli per- sonelimiz bir bir bi- zi terketmeye başla- dı. Ardından ihracat bağlantılanmız kesil- di. Herkes güçlü bir şirketle çalışmak isti- yor. Onlara da kıza- mıyorsunuz. Malki 9 yle ilişkisi borç alıp vermek -Nesim Malki ile ağabeyinizin tanışık- lığt banka üzerinde kuşkulann yoğunlaş- masınaneden olabilir mi? Gûleç: "Ne olursa olsun. Bu tanışıklık bankaya el konulma- sı için bir gerekçe olamaz, olmamalı. Nesim Malki kim? Türkiye Çumhuriye- ti vatandaşı, parası olan, iş dünyasında tanınan Musevi asıl- lı biri. Bu adam soy- guncu mu. eşkıya mı, katil mi? Hayır...Ne aranan. ne hakkmda soruşrurma açılan ne de sabıka kaydı olan biri. Ağabeyimle ta- nışıklığı toplam üç ay. Bir borç alma ver- me ilişkisi var. Adam maaleseföldürülmüs. Sizin de üç ay önce tamştığınız biri öldü- rülebilir. Üç aylık tanışma -Bir insan üç ay ön- ce tanıştığı birine ne- den miryonlarca dolar borç para verir? Güleç: Ticari bir anlaşma yapıyorlar. Bu bir güven mesele- si. Siz güvenmezsi- niz 25 yılhk tanıdı- ğınıza 10 dolar ver- mezsirıiz, güvenirsi- niz üç ay önce tanıdı- ğınız birine 20 mil- yon dolar verirsiniz. Güven telkin etmek ve yaptığımz hukuki anlaşmadır önemli olan. Ağabeyim Mal- ki'den silah zoruyla borç para almış de- ğil. Alan memnun ve- ren memnun. Adam öldürüldükten sonra ailesi 'bizimbankacı- lıkta gözümüz yok' deyip alacaklannı is- tediler, biz de verdik. -Malkfyi ağabeyi- nlde tanıştıran Şük- rü Karanasanoğfaı de- ğil mi? Güleç: Ağabeyim Sümerbank'ın özel- leştirilmesinden ön- ce daha önceden ta- nıdığı Şükrü Karaha- sanoğlu'na 'ben Sü- merbankihalesine gi- rip alsam benim mü- dürünı olur musun' diye soruyor. Karahasanoğlu Bu iş tekJifine olumlu yanıt veren Karahasanoğlu, Mal- ki ile birlikte çalışı- yor. Karahasanoğlu da diyor ki: "Bizim patronun parası var ama banka almak için izin alamadı. Gel senionunla tanışnra- yım." Ağabeyimle Malki oturup konu- şuyorlar. Malki so- nuçta ağabeyime 25 milyon doJar borç ve- riyor. Borcu verirken de "Ben bankacılık iznini aiırsam senin- le ortak olacağım. Alamazsam sen so- nuçta borç olarak verdiğim bu parayı diyor. Sonuçta anla- şıyorlar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle