Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 22 TEMMU2 2001 PAZ
8 ROPORTAJ
Aslıtüpk yargıç
karşBinda
• İstanbul Haber
Servisi-Londra'da 1999
yılının Aralık ayının son
günlerinde
yakalanmasından ve
Türkiye'nin ıade
talebıyle yargılanınaya
başlamasından bu yana
tam 8 kez yargıç
karşısına çıkanlan eski
Şişii Belediyesı Başkanı
Gülay AsJıtürk, yann bir
kez daha duruşmaya
çıkacak. Hakkındaki 6
ayn suçlama için
hazırlanan ıade dosyalan
konusunda
yargılanmasına devam
edilecek olan
Aslıtürk'ün, süre
kazanmak için iade
dosyalanna usul ve
içerik yönünden ıtiraz
etmeyi sürdüreceği
tahmin ediliyor.
Gürtuna altgeçit
temeli atü
• İstanbul Haber
Servisi-Istanbul
Büyükşehir Belediye
Başkanı Ali Müfit
Gürtuna. Yeşilköy-
Florya Demiryolu
Aitgeçiti ve Kavşak
lnşaatı'nın temelini attı.
Temel atma törenınde
yaptığı konuşmada.
kadro alamamaktan
yakınan Gürtuna.
istanbul 'da çok fazla
problem biriktiğini dile
getirdi.
Sağlık-İş'ten
Bush'a mektup
• ANKARA(AA)-
Türkiye Sağlık Işçileri
Sendı'kası (Sağhk-lş)
Genel Başkanı Mustafa
Başoğlu. ABD Başkanı
George Bush'a
gönderdığı mektupta.
Türk milletinin
bağımsızlığına ve
gururuna son derece
düşkün olduğunu
belirterek "Bız
bağımsızlığımızu
canımızı ve malımızı
Atatürk"ün etrafında ve
emrınde birleştirerek
kazanmış bir milletimiz.
aç kalabiliriz ama özgür
olmadan yaşayamayız"
dedi.
ftfaiyeden
trilyonluk proje
• İstanbul Haber
Servisi - İstanbul
Itfaiyesı. 100 semte mini
itfaiye istasyonunun
yanı sıra E-5 ile TEM
otoyollannda 20 mobil
istasyon kurulmasını
planlıyor. Jstanbul
Büyükşehir Beledıyesi
İtfaiye Daıre Başkanı
Sabri Yalın, ilk etapta,
fiziki engeller nedeniyle
itfaiye araçlannın
gıremediğı sokaklara
girebilecek yapıda 15
dar şaseli yangın
söndürme aracı
alınacağmı söyledı.
Fransc çittten
anlamlı jest
• ADAPAZARI(AA)-
Marmara depremınden
sonra Adapazarı'nda
bedense] özürlü
vatandaşlara psikolojik
tedavi desteği sağlayan
gönüJlü Fransız çift. bu
kez görme özürlü
vatandaşlar için 85
baston getirdi. Martıne-
François Partdes çifti.
Altı Nokta Körler
Derneği Sakarya Şubesi
üyelerine dağıtmak için
geîirdikleri bastonlan
teslım ederken mutlu
olduklarını dile getirdi.
Sümerbank'ın içini boşaltmak suçundan tutuklanan Hayyam Garipoğlu'nun kardeşi Handan Güleç anlatıyoı
Trilyonluk yatınmlar çürüyoıMİYASEİLKNUR
Türkiye, Ceyhanlı Garipoğlu adıyla ilk kez Mar-
mara Bira'nın reklamlannın başladığı günlerde ta-
nıştı. Anadolu kaplanJanndan biri olarak tanıtıldı ve
bir süre sonra unutuldu. Ta ki, özelJeştirme ihalesin-
de Sümerbank'ı alıncaya kadar. Ancak asıl şöhreti-
ni POAŞ ihalesine borçlu olduğu söylenebilir. Hay-
yam Garipoğlu bu ihalede 1 milyar 150 milyon tek-
lif verip birinci olunca bütün dikkatler üzerinde top-
landı. Ancak ANASOL-D iktidan ihaleyi iptal ede-
rek POAŞ'ı birinci yerine üçüncü olana verdi. Hü-
kümetin kafalan kanştıran bu icraatı basında ve ka-
muoyunda günlerce tartışıldı. Garipoğlu adı artık dii-
lere persenk olmuştu. Sonra birgün Nesim Malki öl-
dürüldü. Ardmdan da Sümerbank'ın sahibi Hayyam
Garipoğlu'nun gözaltına ahndığı açıklandı. Kısa bir
süre tutuklu kalan Garipoğlu'nun adı da bankası da
yara almıştı. Bankadan mevduat çekişi hızlandı ve
endişelenen Hazine, bankayı 64. madde kapsamına
aldı. POAŞ ihalesinden sonra şansı dönen Garipoğ-
lu'nun bankasına bir buçuk yıl sonra beş banka ile
birlikte TSMF kapsamına ahnarak el kondu. El kon-
ma işleminden bir süre sonra da bankasının içini bo-
şaltmak suçundan iki kardeşiyle birlikte rutuklandı.
Dışanda sadece en küçük kardeş Handan Güleçkal-
mıştı.
Handan Güleç. aslında tıp doktoru. Ancak diğer
kardeşleriyle birlikte aile şirketlerinde yöneticilik yap-
mayı seçmiş. Ağabeyleri cezaevine düşünce bu gö-
reve bir de aile reisliği ekleniyor. Bir yandan ceza-
evindeki ağabeylerine yetişmeye çalışırken bir yan-
dan babalan içeride olan yegenlerine hamilik yapı-
yor. Yaşlı anne ve babasını teselli etmek de onun gö-
revleri arasında. Bu arada agabeylerini savunmak için
boş durmuyor. Kolruğunun altında dosyalar. kapı
kapı dolaşarak haklı olduklarını ispata çalışıyor.
Elinde dosyalarla geldiğinde Sümerbank dosyasını
masaya bıraktı. Yargıya intikal etmiş bir konu hak-
kında görüş belirtmek işimiz değil. Ancak asıl ni-
yetinin birçoğu atıl kapasite ile çalışan, bazıları da
kapanan Lüleburgaz'daki sanayi tesislerini göster-
mek olduğunu söylüyor. Fabrikalan dolaşırken ne-
reden geldiklerini, nasıl bu noktaya ulaştıklannı ve
Hayyam Garipoğlu'nun Ceyhan'dan başlayan ve
Kartal Cezaevi 'nde noktalan öyküsünü anlatıyor.
- Garipoğlu ailesi iş dünyasında pek bilinmiyor.
Ceyhan'dan çıkıp son beş yılda Türkiye'nin günde-
mine oturdunuz. Nasıl böyle hızü büyüdünüz?
Güleç: Yanıhyorsunuz biz hızlı büyümedik. Yıl-
lardrr Anadolu'da büyük yatınmlan olan bir aile şir-
ketiyiz. Piyasa bizi yıllardır tanıyordu. Ancak med-
yada görünmediğımiz için herkes bizi bir anda bü-
yüdük sandı. ilk yatınmımızı 1978 yılında Hayyam
ağabeyim Almanya'dan döndükten sonra Ceyhan'da
çırçır fabrikası kurarak yaptık. Çırçın un ve makar-
na fabrikalan izledi. Küçük ağabeyim Nida, maya
işine girmeye karar verdi. Ispanyol grupla Ceyhan'da
ortak maya fabrikası kurduk. Burada biz küçük or-
taktık. Bu şirketteki hisselerımizi yabancı ortağa
sattık ve gidip bu kez Amasya'da Has Maya adı al-
tında bir maya fabrikası kurduk. O fabrikay ı da 1992
yılında 30 milyon dolara bir Fransız gruba sattık. Ağa-
beyime iddianamede, "Beş kuruşu yokken Sümer-
bank'ın sahibi oidu" deniyor. Garipoğlu ailesi med-
yada tanınmıyordu ama küçük ve çapsız bir şirket-
İer grubu da değildik.
- Sonra Marmara Bira geidL.
Güleç: Sümerbank'ı aldığımızda eşzamanlı olarak
andan Güleç, Garipoğlu kardeşlerin en küçüğü.
Hayyam, Nida ve Nizam Garipoğlu cezaevinde iken
en küçük kardeş en yaşlı anne babaya, yeğenlere, hem
içerideki ağabeylerine, hem sanayi tesislerine
yetişmeye çalışıyor. Bu arada evde kendisini bekleyen
iki çocuğuna da annelik yapmaya çalışıyor.
Ağabeylerinin cezaevinde olmasından dolayı elbette
üzgün. Ancak asıl üzüntüsü trilyonlukyatırımlarının
atıl kapasite ile çalışması ve çürümeye terk edilmesi.
Bankaya haksız yere el koydular
-Banka önce 64. madde,
sonra da fon kapsamına
alındı. Bunu bekliyor
muydunuz?
Güfeç. Banka 64. madde
kapsamına alındıktan sonra
Hazine, bankamn
çalışabilmesi için
sermayesinin
güçlendirümesi gerektiği
konusunda uyarıda bulundu.
Ağabeyim de 'günün birinde
cinayetle yargılanırsam ve
bankadan yoğun mevduat
çekişi olursa bankayı finanse
etmek için şu para kenarda
bulunsun' diye ayırdığı artı
bir parası yoktu ki...
Yüzde 40 dolarük faiz
Mal varhğımız var ama onlar
da üretim yapan tesislerden
ibaret. Hazine'nin bu uyansı
üzerine ağabeyim bankamn
sermayesini güçlendirmek
için kendi şirketlerine kredi
vermiş gibi yapıp o parayı
sonradan bankaya döndürerek
sermayeyi arttırdı. Bankayı
kârlı göstermek için kendi
şirketlerine sözde vermiş
olduğu krediyi yüzde 40 dolar
üzerinden faize bağlamış.
Gerçekte alınmış bir kredi
yok. Zaten şirketlerimizin
krediye ihtiyacı da yok.
Çünkü bir kâr etmediğimiz
tesisi elimizde tutmuyoruz.
Bizim işletmelerimiz KİT
değil ki zarar da etse yükünü
çekelim. Bir sabah uyandık
bir de baktık ki birkaç banka
ile birlikte Sümerbank'a da el
konmus. Önce inanamadık,
'bir yanlışlık olmalı
Sümerbank fona alınan
bankalar arasında olamaz'
dedik. Neden olamaz?
Bankaya el konulduğu gün
kasada 1 milyar 50 milyon
dolarlık Hazine bonosu
bulunuyor. Sümerbank'ta ne
bankasında falan 196 milyon
dolan var.
-Peki bankaya el koyan
ekonomi j öneriminin sizinle
ne alıp veremediği var ki,
bankanıza haksız yere el
koysun?
Güleç: Haksız yere el
koydular.
-El koyma karannı
verenlerin ne çıkan olacak
bundan?
Güleç:Onu bilmeye benim
ne aklım yetiyor ne de
• Bankaya el konulduğu gün kasada 1 milyar 50
milyon dolarîık Hazine bonosu bulunuyor.
Sümerbank'ta ne takas açığı ne de bir açık pozisyon-
var. Sümerbank'ın zaten toplam mevduatı 1 milyar
113 milyon dolar.
takas açığı.ne de bir açık
pozisyon var. Sümerbank'ın
zaten toplam mevduatı 1
milyar 113 milyon dolar.
Ağabeylerim mudilerin
parasını çalmak.
hortumlamak iddiasıyla
cezaevinde yatıyor. Ama
bankamn toplam mevduatı 1
milyar 113 milyon dolar.
Benim vadesi geldiğinde
nakit değeri 1.5 milyar dolar
olan Hazine bonom var
kasada. Ay sonunda muhtelif
bankalarda, Merkez
gücüm. Bankaya elkonuş
gerekçesi resmi kayıtlarda
'ileride vadeli taahhütlerini
yerine getirememe ihtimali'
diye geçiyor. Böyle bir
gerekçe olur mu? Şimdi
birisi gelip sizi 'mağazadan
aldığınız bluzun taksidini
ileride ödememe ihtimaliniz
var, o nedenle sizi
tutukluyorum' diyebilir mi?
'Sümerbank'ın açığı var'
diyemezler çünkü yok. 'Para
çalmışsınız' da diyemez,
çünkü çalınmamış.
Lüleburgaz'da maya fabrikası ile birlikte Marmara
Bira Fabrikası da vardı. Sonra tekstile girdik. Biz ban-
kayı aldıktan sonra 1997 yılında Marmara Bira'yı
52 milyon dolara Efes grubuna sattık. Sorgulama-
da ağabeyime
u
Bu parayı nereden buldun" diye so-
rulduğunda ağabeyim, "300 miryon dolar, 500 mil-
yon dolar, bizim ahşık olduğumuz rakamlar. Banka-
yı almadan öncebira fabrikasını 52 milyon dolara sat-
üm. Bu parayı da bankamn içerisine kovdum" diyor.
Ağabeyimin bu ifadesi birgazetede "Garipoğlu ban-
kayı 52 miryon dolar hortumladığını itiraf erri" diye
yeraldı.
-Garipoğlu ailesi için POAŞ ihalesi bir dönünı nok-
tası oldu. değil mi? Bu ihaleden sonra şans ibresi ter-
sine döndü denebilir mi?
Güleç: POAŞ ihalesine girince pek çok gazetede
u
Bu milyar dolarlık adam da kim" diye sorulmaya
başlandı. POAŞ'a 1 milyar dolann üzerinde teklif
verince zannedildi kı, bu para nakit olarak cebinde
hazır bulunuyor. Halbuki bu kendisini finanse ede-
cek yabancı ortaklardan sağlanması düşünülen pa-
raydı. Anlaştığımız yabancı ortaklar ihalenin sonu-
cunu görmeden isimlerinin ortaya atılmasını iste-
miyor. POAŞ. Sümerbank'ın büyümesi için bulun-
maz bir nimetti. Ağabeyim POAŞ'tan para kazan-
masa bile POAŞ'ta dönen parayı banka üzerinde dön-
dürse banka bir anda zıplardı. Velhasıl bize kısmet
değilmiş. Bizim birinci olduğumuz açıklandıktan son-
ra ihalede üçüncü olanlar basına "Bu iş burada bit-
medi" şeklinde beyanlarda bulundular. O zaman bu
sözlerin ne anlama geldiğinı anlamamıştık. Çünkü
biz ihaleye girdik ve birinci olduk, neden bu iş ora-
da bitmesindi ki... Ama işin gerçekten orada bihne-
diğini sonradan öğrendik. Hayyam Garipoğlu. var-
sayalım ki güvenilir bi-
ri değildi, pekı neden
ikinciye değil de üçüncü-
ye venldi. Kaldı ki. PO-
AŞ'ı vermek için güve-
nilir bulmadıklan Gari-
poğlu'na devlet özelleş-
tirme sonucu bir büyük
bankasını güvenip ver-
mişti.
- POAŞ ihalesinden
sonra bir talihsiz olay da
Nesim Malki cinayeti ol-
du değil mi?
Güleç: Tabii birbanka-
cının cinayet zanlısı ola-
rak gözaltına alınması
çok vahim bir olay ve
medya için de bulunmaz
bir haber. Elleri kelep-
çeli, saç sakal birbirine
kanşmış bir şekilde gö-
rûnrülerinin haber olma-
sı her şeyi berbat etti. Bir
defa ağabeyimin şahsi
itibarından vazgeçtik
bankamn ve şirketlerin
itiban korkunç sarsıldı.
Ağabeyimin anlattığına
göre yurtdışında muha-
bir banka bağlantılan er-
tesi gün iptal edildi. Top-
lam mevduatın yansı da
bir haftada çekildi. Ağa-
beyim "Biz lîkit çalışan
bir banka olmasaydık
münıkün değil o gün ba-
fardık" diyor. Sahibi, ci-
nayet gibi ağır bir suçtan
yargılanmış olup da bat-
mayan bir banka yeryü-
zünde yok. Bu olaya rağ-
men banka batmadı. O
dönemde yoğun bir mev-
duat çekilışi olunca dev-
let bile batacağını düşü-
nüp banka 64. madde
kapsamına alındı ve ban-
kamn yönetiminde Kad-
riye ıN'ilgün Şişman adın-
da bir Hazine yeminli
murakıbı görevlendiril-
di. O tarihten itibaren de
sadece krediler değil tüm
işlemlerde bu hanıme-
fendinin de imzası var.
Ancak ne hikmetse Kad-
riye Nilgün Şişman hak-
kmda en ufak bir soruş-
turma açılmadı. İddiana-
mede sadece "Hazine Ye-
minli Murakıbı Kadriye
Nilgün Şişman banka sa-
hibi taranndan aldatıl-
mıştır" diye bir not v ar.
Hayyam ağabeyim do-
landıncı. biz diğer aile
fertleri horrumcuyuz ve
bankayı denetlemekle
görevli yeminli murakıp
olan bu hanımefendiyi
aldatmışız. Savcılık Kad-
riye Nilgün Şişman'ın
aldahldığını nasıl anladı°
Garipoğlu •ailesi ılaçlı
kola mı içirdi. eter mi
koklatıldı. sahte bir ev-
rak mi imzalatıldı? Ne
yapıldi da aldatıldı? Al-
datılabilecek bir pozis-
yonda değil ki... Şimdi
ben bir kuyumcuyu altın
konusunda aldatabilir
miyim? Asıl mesleği
bankacılık olan birini bi-
zim aldatmamız söz ko-
nusu olabilir mi?
Suçlandığımız konu 'ileride
taahhütlerimizi yerine
getirememe ihtimali.' Böyle
bir şey olmaz ama oldu.
Kime ne anlatacaksınız.
Hâkime ^
^
e savcıya da
bir şey diyemiyorum.
Çünkü bankacılık özel
ihtisas gerektiren bir alan.
Aile üyelerimiz
aklanacak
Hâkim ve savcı bu konuyu
bütün detaylanyla bilemez.
Her ne kadar hukuk yavaş
işlese de Garipoğlu ailesinin
üyeleri aklanacak. Ama
hapiste olduklan için o kadar
büyük bir mağduriyet var
kL.Üç ağabeyim
özgürlüklerinden mahrum
olmalan bir yana güçlü bir
grup olan Garipoğlu
Grubu'nun bütün sanayi
tesisleri bir bir kapanıyor,
göz göre göre çürüyor ve bu
durum kimsenin umrunda
değil."
-Kaç tane tesisiniz kapandı
v a da zora düştü?
Güleç: Teksril Fabrikası'nda
boyahane kapandj. Örgü
tesisi kapandı. Amasya'daki
fabrikalar kapandı. Dört
üniteden bir üniteye düştü.
Onun çalışıp çalışmadığı
şüpheli.
Kendifirmasını
ipotek gösterdi
-Bütün maUarını-
zuı ipoU'kli olduğunu
sö'ylemiştiniz, şu an
içindtbulunduğumuz
ve sizin kullandığmız
bu araba da dahil nu
buna?
Güleç:Büyük bir
ihtimalle öyledir. Fir-
manın üstüneyse ipo-
teklidir. Ağabeyim
bankadan kendi fir-
masına kredi verir-
ken kendi firmasını
ipotek ediyor. Nasıl
dolandıncılıksa bu?
Ashnda firmalarına
gerçekte kullandırdı-
ğı kredi yok. Kredi
diye kâğıt üzerinde
görünen paralar ser-
maye arttınmı nede-
niyle yeniden banka-
ya dönınüş durumda.
Ayrıca 30 yıllık tüm
sanayi birikimini de
bankaya ipotek edi-
yor. Banka el konııl-
duktan sonra fon yö-
netimi "Sizin 50 tril-
yoniuk ipotek açığı-
nız var" diyor.
50 trilyon ilave
Ağabeyim banka-
sını geri almak için
Danıştay'a başvoırdu-
ğu o dönemde ban-
kasıru geri alacağın-
dan o kadar emin ki,
eski ipoteklere ilave
olarak 50 trilyonluk
daha ipotek veriyor.
Başkalan kendi ban-
kasını işletirken şir-
ketleriai ipotek ver-
mezken Hayyam ağa-
beyim bankası alın-
dıktan sonra bile ipo-
tek veriyor. ipotek
verdiği yerler de öy-
le dandik tesisler de-
ğil. Bu adamın artık
körü niyetinden şüp-
he edilir mi? El insaf
yani. Bunu ağabey-
lerime reva görenle-
rin ne bu dünya da ne
de öbür dünyada ya-
tacak yerleri yok ina-
nın.
-Ağabeyleriniz tu-
tuklandıktan sonra
şirketlerinizde ne gj-
bi sdanülar oldu?
Babamm parası
Güleç:Ağabeyle-
rim gözaltına ahndı-
ğı gün yıllardır iş yap-
tığımız insanlann ilk
söyledikleri "Aman
bizim ödemelerimiz
aksamayacak değil
mi?" oldu. Onun ar-
dmdan bir kilo malı
bile vadeli alarrtazol-
duk. Piyasada bütün
işler vadeyle döndü-
ğü halde bizim şir-
ketlere 'parayı basür
al' deniyor. Alacak
para var mı? Sümer-
bank'a el konduğun-
da bizim şirketlerin
bütün hesapları bu
bankadaydı. Öyle bir
hortumcu düşünün-
kü, ailesinin kişisel
hesapları bile Sümer-
bank'ta yatıyor.
Personel terk etti
Babamın parası bi-
le... Hortumcu biri
parasmı içini boşalt-
tığı bankaya mı yatı-
nr? Aynca şirketleri-
nin bütün çekleri, na-
kitleri o bankada mı
durur? Aynca bunun
dışında sıkınülanmız
da oldu.
önce kaliteli per-
sonelimiz bir bir bi-
zi terketmeye başla-
dı. Ardından ihracat
bağlantılanmız kesil-
di. Herkes güçlü bir
şirketle çalışmak isti-
yor. Onlara da kıza-
mıyorsunuz.
Malki
9
yle ilişkisi
borç alıp vermek
-Nesim Malki ile
ağabeyinizin tanışık-
lığt banka üzerinde
kuşkulann yoğunlaş-
masınaneden olabilir
mi?
Gûleç: "Ne olursa
olsun. Bu tanışıklık
bankaya el konulma-
sı için bir gerekçe
olamaz, olmamalı.
Nesim Malki kim?
Türkiye Çumhuriye-
ti vatandaşı, parası
olan, iş dünyasında
tanınan Musevi asıl-
lı biri. Bu adam soy-
guncu mu. eşkıya mı,
katil mi? Hayır...Ne
aranan. ne hakkmda
soruşrurma açılan ne
de sabıka kaydı olan
biri. Ağabeyimle ta-
nışıklığı toplam üç
ay. Bir borç alma ver-
me ilişkisi var. Adam
maaleseföldürülmüs.
Sizin de üç ay önce
tamştığınız biri öldü-
rülebilir.
Üç aylık tanışma
-Bir insan üç ay ön-
ce tanıştığı birine ne-
den miryonlarca dolar
borç para verir?
Güleç: Ticari bir
anlaşma yapıyorlar.
Bu bir güven mesele-
si. Siz güvenmezsi-
niz 25 yılhk tanıdı-
ğınıza 10 dolar ver-
mezsirıiz, güvenirsi-
niz üç ay önce tanıdı-
ğınız birine 20 mil-
yon dolar verirsiniz.
Güven telkin etmek
ve yaptığımz hukuki
anlaşmadır önemli
olan. Ağabeyim Mal-
ki'den silah zoruyla
borç para almış de-
ğil. Alan memnun ve-
ren memnun. Adam
öldürüldükten sonra
ailesi 'bizimbankacı-
lıkta gözümüz yok'
deyip alacaklannı is-
tediler, biz de verdik.
-Malkfyi ağabeyi-
nlde tanıştıran Şük-
rü Karanasanoğfaı de-
ğil mi?
Güleç: Ağabeyim
Sümerbank'ın özel-
leştirilmesinden ön-
ce daha önceden ta-
nıdığı Şükrü Karaha-
sanoğlu'na 'ben Sü-
merbankihalesine gi-
rip alsam benim mü-
dürünı olur musun'
diye soruyor.
Karahasanoğlu
Bu iş tekJifine
olumlu yanıt veren
Karahasanoğlu, Mal-
ki ile birlikte çalışı-
yor. Karahasanoğlu
da diyor ki: "Bizim
patronun parası var
ama banka almak
için izin alamadı. Gel
senionunla tanışnra-
yım." Ağabeyimle
Malki oturup konu-
şuyorlar. Malki so-
nuçta ağabeyime 25
milyon doJar borç ve-
riyor. Borcu verirken
de "Ben bankacılık
iznini aiırsam senin-
le ortak olacağım.
Alamazsam sen so-
nuçta borç olarak
verdiğim bu parayı
diyor. Sonuçta anla-
şıyorlar.