25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
VEMMUZ 2001 PAZAR • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 19 T J N C E L CÜNEYT ARCAYÜRER &aştarafı 1. Sayfada Kcimlik. kazandı. Uecef> Tayyip Erdoğan'a gelince: Siyasal Isla- inannnışlığını kanıtlamak ıçin "camileri kışla" ytı, "kubbeleh miğfer" ve "minareleri süngü"... p»ishane gördü, bugiin lîderi Jon yıllarda sanki 400 metre engelli koşuyor. Tam [j açıldı derken... piımdi de genel başkanlığı ve miltetvekiHiği tehli- d«e. 312'den hüküm giydi. Ne var ki yarariandığı sâ, af yasası değil, şartlı tahliye. Cezalı hal sürü- r, ancak erteleniyor. Bugunkü hukuksal durumu, vVara gK>re, Siyasal Partiler Yasası ile Milletvekili ıç.imi Vasası'nın 11. maddesinin (f) fıkrası ve 3. irdine takılıyor: "Madde 11- (f): Affa uğramış ol- laır bile... 3. bend: TCK'nin 312. maddesinden atıkûm olanlar milletvekili seçilemezler." Crysa, fiili siyaseti cebinde sayan Tayyip Erdoğan, H- engeli aşmışgibi, çıkmış ortaya; "Yenilikçiler'in ırhiye'ye ne getireceği" sorusunu "banşşşş" diye ınrtlıyor. Tabii bu sloganın arkasından ülkemize her açıdan ılak, dünistlük, fakirtiği ortadan kaldıracak düzen îtirme edebiyatı geliyor. Afrılak elbette islamcı Erdogan'ın belli başlı sloga- . Erdoğan için bu kuralın başında da devlet hazi- îsini soyduranlarla devlet parasını yasal olanakla- s&mürerek bol keseden kullananlara partisinde y- • v«rmemesinin gelmesi doğal değil mi? Elbette doğal. Velakin partisinin gözbebeği Naz- Ihcak, sağlığı için kendi dışında, kocası ve de kı- adına TBMM'ye tam 6 milyar 525 milyon lira har- atö. Erdogan'ın "etik an/ayışı"ndatık yok. lesin, ne değilstnî Yenilikçi, Gelenekçi.. MNP-MSP-RP-FP... 31 yıl anra ikiye bölündü. Son aylarda karamsar haber- ır vermekten bunalan medya "yâr bana bir eğlen- e" diye sızlanırken.. hoppp perdede ikiye bölünen P göründü ve: -Affedersiniz- ortaya sidik yanşına benzeyen bir elişme çıktı: Değişmesi olası son duruma göre bu yanşta, Tay- ip 3 santim ileride. Erbakan 51 -Tayyip 54! Oysa, Tayyip Erdoğan'a bugünden sorulması zo- jnlu sorular var Siyasete doğuş ve yaşam felse- ssini açıklayan, siyasa! Islamcılığa dayanan ana fel- efenin ilkelerinden vazgeçtığini söyleyebilir mi? Ömeğin "Referansınız -yenipartide de- Islam mı? )emokrasi sizin için amaç mı araç mı? Bütün Tür- iye'de cadde ve sokak adlannı daha önce yaptı- )ınız gibi şeriatçı isimlehe değiştirir misiniz? Tak- im 'e cami prvjesini canlandınrmısınız? Kaçak kûl- yelere yenilehni eklermisiniz? Başyardımcılannız- tan Abdüllatif Şener'/n idamlık Sıvas katliamı sa- uklannı hapishanedeziyaret etmesine izin verirmi- iniz? Bülent Annç'/n türbanı elbette siyasal sim- ie kabul etmesini, peruklu demokrasi olmaz, inci- ,ini onaylar mısınız?" Tayyip Erdoğan ve ekibi, toplumun kafasına takı- an bu ve benzeri sorulann yanrtiannı vermedikçe... r'enilikçi savıyla ortaya çıkan siyasal hareketi... Toplum önce parti içi iktidar çatışmasının bir so- ıucu gibi görecek. Dahaönemlisi, partinin asıl yeni kimliğini gizleyen Higünkü söylemlerin beş paralık kıymeti harbiyesi calmayacak. Erdoğan'la arkadaşlannın sahneye koyduklan si- /aset piyesine bilinen bir ad zaten bugünden takıl- jt: Son Takıyye! Petrol üretimini kısmıı hazırhğı BONN / LONDRA AA)-Petrol Ihraç Eden jlkeler Teşkilatı OPEC), global talepte- :i azalış ve petrol fiyat- annın düşmesi karşı- ında, toplam ham pet- ol üretimini 1 Ey- ül'den itibaren yüzde 4 la yüzde 6 oranında günde 1 ila 1.5 milyon aril) kısmaya hazırla- uyor. Suudi Arabistan Pet- ol Bakanı AU Al-Na- mi'nin Bonn'daki küre- el iklim konferansında leuters'e yaptığı açık- amaya göre, OPEC'de ıretimin kısılması bek- eniyor ve bunun ne ka- lar olacağı konuşulu- or. OPEC'in günlük oplam ham petrol üre- imini 1 ila 1.5 milyon 'aril azaltması bekleni- 'or. Al-Naimi, bazı )PEC üyeleriyle bu ko- nuda görüşmelerde bu- lunulduğunu, OPEC Genel Sekreteri Ali Rodriguez'in görüşme- leri koordine ettiğini bildirdi. Al-Naimi, I- rak'ın yeniden petrol ih- raç etmeye başlamasıy- la, bu kesintinin günlük 2 milyon varile kadar çı- kanlmasının istendiği- ni, ancak bu konuda ih- tiyatlı olacaklannı söy- ledi. Al-Naimi, OPEC'in olağanüstü toplanabileceğini kay- detti. Bu arada, OPEC'in üretimi kısabileceğinin duyulması üzerine, Londra borsasuıda Batı Teksas petrolünün varil fiyatı önceki gece 1 do- lar 16 sent artışla 25 do- lar 94 sente, Brent pet- rolünün varil fiyatı da 59 sent artışla 24 dolar 66 sente yükseldi. Doç. Canpolat faiz politikasına ekonominin dayanamayacağmı söyledi: Knmar «mıaıııyor BANUSALMAN ANKARA - Hacettepe Üniversitesi'nden Yardımcı Doç. Dr. Naci Canpolat, çok güve- nilir bir siyasi yapı olsa bile uygulanan eko- nomik prograrrun başansızlığa uğramasınm yüksek olasılık olduğuna dikkat çekti. IMF'nin Türkiye rarx»runda 2010 yılına ka- dar reel faiz projeksiyonunun yüzde 35'ler- den başlayıp 2010 yılında ancak yüzde 14'e düşmesinin öngörüldüğünü belirten Canpo- lat, "Dünyanın hiçbir ekonomisi buna daya- namaz" dedi. Canpolat, IMF'nin Türkiye'ye ilişkin reel faiz projeksiyonunu Brezilya deneyimine da- yanarak yaptvğını belirtirken "Ytole 14 reel faiz ödeyebilen bir ülkenin yüzde 15-20 büyü- mesi lazun. O kadar reel faiz ödedikten sonra geriye bir şey kalması için ya çok büvük bü- vûme oranlanna ulaşüması ya da çok bûyük bütçe fazlalan verümesi lazım. Bu kadar yûk- sek reel faizde çok azyaünmnrsaödoğar" di- ye konuştu. Türkiye'de, karutlanmamış bir hi- potez üzerinden kumar oynandığını belirten Canpolat şunlan söyledi: "Yapeal refbrnüan yapm, özeUeştirmeleri yapıa, devleti küçültün, piyasa kurum ve ku- raUannı getiştirin, özd kurullar getirin, bakm görün piyasa mekanizması ne kadar iyi çab- şacak ve siz birden hufa sûrdûrükbilir büyü- rne sürecine gireceksüıiz. Senano bu ama ya rurmazsa? Ekonomik büyüme ûzerindeki otumhı rtkikr, 15 yü sonra görülecekse, biz o zaman budurgunhıktan nasüçıkacağız? Hem de varüklan kaybetmiş olacağK." Arjantin bize benzeyecek Arjantin'in tüm bu yapısal reformlan yap- tığını, hemen hemen her şeyı sattığını ama pi- yasalarda özelleştirmeden beklenen etkinlik artışmın sağlanamadığını anlatan Canpolat şu değerlendirmeyi yaptı: " Yaklaşık 130 miryardolardış borçvar. Ar- ük ne IMF ne ABD hükümetL Arjantin'e ye- ni bir destek vermeyecekkrini açıkladılar. Uluslararası piyasalarda borçlaruu öde\ eme- yecek beklentisi var, ama ben henüz o kadar kötü olduğunu düşünmüyorum. Yani, daha birkaç atımhk baruüan kaku. Onlardan bir tanesiçokradikal bir bütçe ktsınosuıa gkü>t>r- lar. Borçlan öde>ebilmdcri için ekonominin büyümesilazun, ama birtürlü bü\ümü>'or. İh- racat gelirkmie borçlan ödeyebilir diyecek- siniz, peso çok değer kazanmış durumda, dış ticaret açığıveriyorlar. Para Kuruhı'ndan çık- Ekonomik bunalımın yıl sonuna doğru asılacağını savundu Derviş'in umudu sonbahartstanbul Haber Servisi - Devlet Bakanı Kemal Derv%, ekonomik bunalımdan çıkma sürecinin bazı dalgalanmalara mecbur kaldığına işaret ederek Türkiye'nin ekono- mik krizi yıl sonuna doğru aşaca- ğma inandığını söyledi. Tuzla'daki Sağbaş Şirketler Grubu'na bağlı Desan Tersane- si'nde Danimarkah Jens Jakobsen fırması için inşa edilen M/T Ma- ria Jakobsen isimli kimyasal mad- de/petrol ürünleri tankeri, Kemal Derviş'in de katıldığı törenle de- nize indirildi. Törende konuşan Derviş, denizcilik sektörünün hem üretim, hem ihracat, hem de ıstihdam açısından gelişebilir bir sektör olduğunu anlattı. Derviş, u Bununsadecerızâ<seldep,psra- sal yönünü de düşünduğönüzde, bö\1e 100 tane genti indirebibe Türkiye, ülkeye gerçekten katkm obcak. Bugün bizi en nthatstz e- den, ekonomiyi zora soksua ashn- da reelsektörle finans sektörü «ra- sındaki Uişki' 1 dedi. Türkiye'nin kaynak sorunu olduğuna dikkat çekeaDerviş, "Bakaynaksorana astmdahemdevletm,benıözeisek- törün sorunu. Bu sorunu mutlaka aşmamız lazun. Bunu hem içerde- Id tûm ohmakhtn hareketegeçire- rekhent de d^ardan Gnansman sagbyarakaşabüiriz ve bu yola da gintik" dedi. Mart aymdan hazirana kadar Türkiye'nin oldukça olumlu bir süreç yaşadıgınt, temmuz başında bu sürecın biraz "kazaya uğradı- ğnn" ifede eden Derviş şöyle ko- nuştu: "4 günden bu yana olumlu sürece yeniden prmiş bulunuyo- ruz. Butiorzorluklan yaşayaa bû- Tuzla'daki Sağbaş Şirketler Grubu'na bağh Desan Tersanesi'Dde inşa edilen M/TMaria Jakobsen isimli ldmyasal madde/petrol ürünleri tankeri, Kemal Derviş'in de kaükfağ? törenle denize indirildi (Fotoğraf: AA) tün ülkekre baküğımız zaman, düzehne siireci 9-12 ay arast olu- yot Onun için de bunahtnı sonba- h ^ doğru, yd sonuna doğru a$- W ğ ' n Derviş, vergi sisteminde, kredi politikalannda ve faiz oramnın dûşmesiyle reel sektörün tümüy- le harekete geçmesini bekledikle- rini ifade etti. mak istiyoıiar. Fakat nasü vazgeçileceğini da- ha onlar keşfedebünüş değil. Vazgeçtikkri an, de\alüas\on olacak, bizim başunıza gelen ay- nen onlann başına da gel'^cek. Arjantin eğer uygun bir şekilde çıkamazsa 8-10 yüuı kaza- rumlan ellerinden gidecek, o kadar kamu iş- letmelerini satnklamla kalacaldar, beUd de 1990'h yıllann başına dönecekkr." Reel faizlerin düşürülememesi durumunda yüksek faiz yüksek enflasyon sarmalma ye- niden girileceğine dikkat çeken Canpolat, 1997'den bu yana IMF programlannın kaba- ca. "Beklenüleri değjştirebilirsek, uluslarara- sı sermaye gider, sonuüan çözer" felsefesüıe dayandığmı belirtti. Canpolat, IMF'nin yeşil ışık yaktığını ama yabancı sermayenin gelme- diğine dikkat çekerken 3-5 yıl önce gelişmek- te olan piyasalara giden sermayenin 100 mil- yar dolarken bugün 30 milyar dolara düştü- güne dikkat çekti. IMF'nin henüz bu düşün- cesini değiştirmediğini, uluslararası sermaye- nin bölgesel knzleri çözmede oynamasını dü- şündüğü role aşın iyimser yaklaştığmı söy- leyen Canpolat, şu noktalar üzerinde durdu: - IMF bu kadar yüksek reel faizleri 3-4 ay sürdürebilirsiniz dedi. Bu ne demektir, 3-4 ay sonra bu borçlan siz çevıremezsiniz. Iflas edeceğini bildiği adama kımse borç vermez. Yapılması gereken faizle- ri düşürmek. MB neden yükseltti anlayabilmış de- ğilim. Dalgalı kurda tek yönlü spekülasyona yol açmayacak bir şey yapma- mz lazım. Merkez Banka- sı kararını vermeli, eliniz- de bir silah var, bununla i- ki hedefı birden vuramaz- stnız. Merkez Bankası karmaşık sinyaller veri- yor. Geçen hafta Merkez Bankası, dolar kunına müdahale etmek için sat- mıyoruz, piyasaya çıkan TL'yi kontrol etmek için yapıyoruz diyordu. Sizin bu açıklamanız bir işe ya- ramıyor. Serbest kurda merkez bankalan prog- ramlı satış yapmazlar. - Bir kesim şunu söylü- yor, faizler düşünce Tl.'nin getirisi azalacağı için herkes dolara geçe- cektir. Faizler düşünce programın başan şansı ar- tacağı için tam tersine do- lardan TL'ye geçiş de ola- bilir. Bunun hangisinin doğru olacağını esas ola- rak beklentiler oluştura- caktır. Faizler programuı öngördüğü gibi yüzde 60'larda olsaydı, o zaman insanlann dolar alma ihti- yacı ortadan kalkacaktı. İnsanlar kazanç sağlamak için değil, tasarruflannı korumak için dolara geçi- yorlar. Turizm de elden gidiyor• Baştarafı 1. Sayfada 115'inin tek satıcısı konumun- da bulunuyor. Buna göre, 3 tur operatörünün tek satıcı olduğu tesis sayısı 230'a ulaşıyor. Yabancı tur operatörlerinin tu- rist gönderilen ülkelerdeki yatak kapasitesini de kontrol altına al- mak istedikleri belirtilirken Tür- kiye'nin ancak turizmdeki ulu- sal niteliklerine sahip çıkarak bü- yük şirketlerin dayatmalanna karşı durabileceği vurgulanıyor. Seventur Genel Müdürü Deniz Tüfekçi, Türk parasuıın değer kaybetmesi ve sektördeki sıkın- tılar nedeniyle borçlannı öde- mekte güçlük çeken turizm şir- ketlerinin yok pahasına satılma- ya çahşıldığma işaret etti. Ancak bunlan alabilecek yerli sermaye- de para ohnadığını belirten Tü- fekçi, u Biz emekten yana mı ola- cağız, sennayeden yana mı? Ser- mayenin yertisi mi yabanosı mı noktasuıa geldik? Mülkiyet anla- mında bir tehlike varn dedi. Tekel şirketlerin fiyat konu- sunda büyük dalgalanmalar ya- ratabildiğini anlatan Tüfekçi, "Turisti bir sene Antalya'ya yı- ğıyorlar.O yü Bodrum boşabyor. Antalya'da fiyat yükselmeye başlaymca ve tam da Bodrum kötüduruma düşmüşken bu kez Bodrum'a kaydmyorlar. Ve iste- dikleri fiyatı kabul ettiriyoriar. Tekelleşme, kendisinden başka- suıa hayat hakkı tanınııyor" di- ye konuştu. Tur operatörlerinin, Akdeniz ve Ege bölgelerindeki tesislerle başka şirketlerle çalış- mamaları koşulunu getirerek anlaşma imzaladıklanna işaret eden Tüfekçi, "Yann artık biz anlaşma yapabilecek otel bula- mayacağız. Belki onlan tehdit edecekler" dedi. Türkiye'nin bir turizm politi- kası olmadığmı belirten Tüfek - çi, Türkiye Seyahat Acentalaın Birliği'nin (TURSAB) bu konu- da çalışma yapmasını istedi. GATS ve Gümrük Birliği anlaş- malannın Türkiye lehine ohna- dığını vurgulayan Tüfekçi, şun- lan söyledi: "Adamın parası var ahyor, a- ma bizim paramız yok. Ayıyla yatağa girmiş durumdayız. Be- nim ayıya yapabUeceğim bir şey yok. Ama ayı her şeyi yapryor. Zamanın hükümetkri bu anlaş- malan imzalamış, ama hiçbir çe- kincc koymanuş. Bu kadar kötü müstemleke bir ülke pozisyo- nunda olacağımızı düşünmemiş- tim. Adun adım işgal otuyoruz." G U N D E M MUSTAfA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada ait bir canlı mı? Soruyu çengelli bırakıp konuya girelim... Ital- ya'nın Cenova kentındeki G-8 ülkeleri zirvesi, adı üstünde gelişmiş ülkelerin kendi aralanndaki den- geleri ve öteki ülkeler ûzerindeki etkiterini tartıştık- lan bir zemin oldu. Ancak bu kez zemin o kadar da güvenli değildi. Dünyanın çeşitli ülkelerinden ge- len küreselleşme karşrtlannın gösterilerinde ilk kez "ö/üm"yaşandı. 23 yaşındaki birgenç, adeta plan- lanarak öldürüldü. Önce küreselleşmenin kapsamına açıklık getire- lim. Kimileri bu olguya karşı çıkanlara, "Kardeşim sözcük bile ne güzel, yeryüzü biheşiyor, dünya kû- çük birköy oluyor. Zonın ne, olsun şu küreselleş- me, sus artık elleşme" diyor. Oysa gerçek bu değil. Sermaye, çokuluslu şir- ketler küreselleşiyor, yeryüzü onlar için sınırlan ol- mayan bir köy. Bu durum, iki derin uçurumu bera- berinde getiriyon 1 - Insanın kendi içindeki farklılaşma. 2- Insanla yeryüzü arasındaki kuilanım denge- sizliği. Rakamlar her şeyi tüm çıplaklığıyla ortaya koyu- yor 1970-80'li yıllarda zengin kuzey ülkeleriyle fakir güney arasındaki yaşam olanaklanndan pay alma dengesi, 70'e 30'du. Bu rakam, 9O'lı yıllarda 80'e 20. Bugün 85'e 15! Bir başka deyimle, kuzey ül- keleri yeryüzünün her 100 zenginliğinden 85'ini alıyor, güney 15'ini! Bu dengesizlik, insanlann ne pahasına olursa olsun zengin ülkelere ulaşma macerasına neden oluyor. Küreselleşme, köprü ülkelere ve bölgelere şu deyimi yerleştirdi: insan kaçakçılığı! Bundan daha vahşi bir sözcük olabilir mi? Çeşmi cihan... Cenova'daki zirvenin gölgesinde kalan bir zirve daha var. BM Küresel Isınma Konferansı, 180 ül- kenin katılımıyla Bonn'da yapılıyor. Ana konu şu: Sera etkisi yaratan gazların sınıriandırılmasını öngören Kyoto Anlaşması'nın uygulanabilir hale getirilmesi. ABD Başkanı Bush baştan kestirip attı: Benim ülkeme enerji lazım. Buna öncelik veririm. Anlaşmayı da imzalamam... Clinton'ın diplomatik dille söylediklerini Bush,. Teksas biçemiyle dünyaya ilan ediyor. Oysa küresel ısınmanın dünyaya nelere mal ol- duğunu, yeryüzünün dört bir yanından gelen ha- berlerte göruyoruz. Sibirya'nın buzlan eriyip köy yutuyor, Şili'de görülmemiş sel yaşanıyor, iklimler altüst... Bizim Karadeniz'de de kıyıyı jiletleyip geçeYı sa- hil yolu yetmemiş gibi, dağlan yarma planlan ya- pılıyor. Amasra'ya gidenler bilir, dağ kıvnmlanndan şeh- re varmadan hemen önce güzel bir manzara var- dır. Salkım salkım inen yeşilin ucunda beyaz kö- püklü çizgileriyle Karadeniz... Anlatılan o ki, Fatih buradan aşağıya bakıp seslenmiş: "Lala lala, ceşmi cihan bu mu ola!" Işte bu kıyılardan içe doğru uzanan Küre Dağla- n, bin yıllık ağaçlanyla, çoğu kendine özgü 500'ü aşkın bitki çeşidiyle milli park tanımını hak etmiş bir bölge. Bartın Gazetesi'nin sınırlı da olsa ulusal başına taşıdığı gelişmelere göre, seçimlerde oy al- mak için söz veren siyasilerin de baskısıyla Küre Dağlan'nın tam ortasından yeni bir yol geçirilmek isteniyor. Kâğıt üzerinde işlem durmuş gibi ama, greyder üzerinde şoförier gaza basmaya devam ediyor. Konunun biz de izleyicisi olacağız... Başta çen- gelli bıraktığımız soruya gelirsek; insanoğlu yerkü- reyi tümüyle kendi kullanımına ait görmeye devam ettiği sürece, kendi sonunu hazıriamayı da sürdü- recek! ankcum@ttnetnettr SayıscılLoto y yu bir Idşi tutturdu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sayısal Lo- to 'nun bu haftaki çekilişinde kuponunda 9, 15, 20, 26, 35 ve 47 rakamlannı işaretleyen bir kişi 449 miryar 789 milyon 410 bin lira ikramiye al- maya hak kazandı. Kazanan biletin Konya Bey- şehir ilçesinden oynandığı açıklandı. Milli Piyango Idaresi'nden yapılan açıklamaya göre, bu haftaki çekilişte, 3 bilenler 985'er bin, 4 bilenler 9 milyon 135'er bin, 5 bilenler ise 895 mil- yon 280'er bin lira kazandı. ÇOK ACI KAYBIMIZ Merhum Ali Rıza ve Refia'nın oğullan, merhum Süleyman ve " Fitnat Öz'ün damatlan, merhume Mürvet ve merhum Asım'ın kardeşleri, merhum Muammer ve merhum Muzaffer'in ağabeyleri, Rıza-Neşe, Nejat-Zeynep ve Sedat-Ferhan'ın babalan, , , .. Ege, Can ve Selin'in kıymetli dedeleri, Fikret Bilgen'in sevgili eşi, Kıymetli babamız •, :\.' KAZIM BİLGEN'İ (Eşkıya Kazım) Em. R Kd. Alb. (1943-95) 20 Temmuz Cuma günü kaybettik. Acırnız büyüktür. Cenazesi 22 Temmuz Pazar günü Selimiye Camii'nde ikindi namazının ardından kaldırılarak defnedilecektir. AİLESİ •*-« VEFAT VE BAŞSACLICI Şirketlerimizin kurucularından • •'-"•'.,-•. Rıza Bilgen'in * • '_ . V.' değerli babası "•,,-. KAZIMi BİLCENİtl vefatını üzüntüyle öğrenmiş bulunuyoruz. Memuma Tann'dan rahmet, ailesi ve yakınlanna başsağlığı dileriz. MEDİTEKS VE ENERJİ A.Ş. Inonü, Eczacılar Birliği'nin toplantısında konuştu: Güven verecek yeni parti ve siyasetçiler bulmalıyız VAN (Cunaıuriyet)-Prof. Dr. &- dal İnönü, "Bizi bu noktaya getiren parti ve sjyasetçifer güven vertnediv- se, gûven vereoek yeni parti ve siya- setçilergelir''dedi. Türk Eczacılar Birliği'nin Van'da dûzenlediği toplantı kapsamında "Tûrtdye'nin Yeniden Yapüanma Sürecinde Siyasi DeğişikliklerveDe- mokratik Kitle Örgütlerinin Görev- leri" konulu bir konferans veren Er- dal İnönü, kamuoyunda siyasetçi ve partilere güven kalmadığmı, bu du- rumunda demokrasi açısındanumut kıncı bir gelişme olduğunu anlattı. Türkiye'nin gelmemesi gereken bir noktaya geldiğıni ifade eden tnönü, "Bu umutsuziuk durunKEadan kur- tuhnahyız. Bizi bu noktaya getiren parti yada siyasetçifer güveo verme- dtyse, göven verecek yeni parti ve st- yasetçikr gefir. Bizi rorhıklardan çı- karacakparti veinsanlarıbulmaayız. Bunu yapacak partive siyasetçi Tir- kiye'de var" diye konuştu. Erdal înönü, Devlet Bakanı Ke- mal Derviş hakkındaki bir soru üze- rine, "Derviş hükümetteyeraklı, an- cak hiçbir partiye ginnedL Bu çok zor bir durum. Bu görevi devam et- tirmesi haUnde yeni bir ohışumda y- eralmasımümkündeğjL Ancak üe- ride srjasete girecekse yapacaldan- nın benim anlarûklanmdan farkh olacağını düşürunüyorum" değer- lendirmesını yaptı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle