Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
VEMMUZ 2001 PAZAR • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 19
T J N C E L CÜNEYT ARCAYÜRER
&aştarafı 1. Sayfada
Kcimlik. kazandı.
Uecef> Tayyip Erdoğan'a gelince: Siyasal Isla-
inannnışlığını kanıtlamak ıçin "camileri kışla"
ytı, "kubbeleh miğfer" ve "minareleri süngü"...
p»ishane gördü, bugiin lîderi
Jon yıllarda sanki 400 metre engelli koşuyor. Tam
[j açıldı derken...
piımdi de genel başkanlığı ve miltetvekiHiği tehli-
d«e. 312'den hüküm giydi. Ne var ki yarariandığı
sâ, af yasası değil, şartlı tahliye. Cezalı hal sürü-
r, ancak erteleniyor. Bugunkü hukuksal durumu,
vVara gK>re, Siyasal Partiler Yasası ile Milletvekili
ıç.imi Vasası'nın 11. maddesinin (f) fıkrası ve 3.
irdine takılıyor: "Madde 11- (f): Affa uğramış ol-
laır bile... 3. bend: TCK'nin 312. maddesinden
atıkûm olanlar milletvekili seçilemezler."
Crysa, fiili siyaseti cebinde sayan Tayyip Erdoğan,
H- engeli aşmışgibi, çıkmış ortaya; "Yenilikçiler'in
ırhiye'ye ne getireceği" sorusunu "banşşşş" diye
ınrtlıyor.
Tabii bu sloganın arkasından ülkemize her açıdan
ılak, dünistlük, fakirtiği ortadan kaldıracak düzen
îtirme edebiyatı geliyor.
Afrılak elbette islamcı Erdogan'ın belli başlı sloga-
. Erdoğan için bu kuralın başında da devlet hazi-
îsini soyduranlarla devlet parasını yasal olanakla-
s&mürerek bol keseden kullananlara partisinde y-
• v«rmemesinin gelmesi doğal değil mi?
Elbette doğal. Velakin partisinin gözbebeği Naz-
Ihcak, sağlığı için kendi dışında, kocası ve de kı-
adına TBMM'ye tam 6 milyar 525 milyon lira har-
atö. Erdogan'ın "etik an/ayışı"ndatık yok.
lesin, ne değilstnî
Yenilikçi, Gelenekçi.. MNP-MSP-RP-FP... 31 yıl
anra ikiye bölündü. Son aylarda karamsar haber-
ır vermekten bunalan medya "yâr bana bir eğlen-
e" diye sızlanırken.. hoppp perdede ikiye bölünen
P göründü ve:
-Affedersiniz- ortaya sidik yanşına benzeyen bir
elişme çıktı:
Değişmesi olası son duruma göre bu yanşta, Tay-
ip 3 santim ileride. Erbakan 51 -Tayyip 54!
Oysa, Tayyip Erdoğan'a bugünden sorulması zo-
jnlu sorular var Siyasete doğuş ve yaşam felse-
ssini açıklayan, siyasa! Islamcılığa dayanan ana fel-
efenin ilkelerinden vazgeçtığini söyleyebilir mi?
Ömeğin "Referansınız -yenipartide de- Islam mı?
)emokrasi sizin için amaç mı araç mı? Bütün Tür-
iye'de cadde ve sokak adlannı daha önce yaptı-
)ınız gibi şeriatçı isimlehe değiştirir misiniz? Tak-
im 'e cami prvjesini canlandınrmısınız? Kaçak kûl-
yelere yenilehni eklermisiniz? Başyardımcılannız-
tan Abdüllatif Şener'/n idamlık Sıvas katliamı sa-
uklannı hapishanedeziyaret etmesine izin verirmi-
iniz? Bülent Annç'/n türbanı elbette siyasal sim-
ie kabul etmesini, peruklu demokrasi olmaz, inci-
,ini onaylar mısınız?"
Tayyip Erdoğan ve ekibi, toplumun kafasına takı-
an bu ve benzeri sorulann yanrtiannı vermedikçe...
r'enilikçi savıyla ortaya çıkan siyasal hareketi...
Toplum önce parti içi iktidar çatışmasının bir so-
ıucu gibi görecek.
Dahaönemlisi, partinin asıl yeni kimliğini gizleyen
Higünkü söylemlerin beş paralık kıymeti harbiyesi
calmayacak.
Erdoğan'la arkadaşlannın sahneye koyduklan si-
/aset piyesine bilinen bir ad zaten bugünden takıl-
jt:
Son Takıyye!
Petrol üretimini
kısmıı hazırhğı
BONN / LONDRA
AA)-Petrol Ihraç Eden
jlkeler Teşkilatı
OPEC), global talepte-
:i azalış ve petrol fiyat-
annın düşmesi karşı-
ında, toplam ham pet-
ol üretimini 1 Ey-
ül'den itibaren yüzde 4
la yüzde 6 oranında
günde 1 ila 1.5 milyon
aril) kısmaya hazırla-
uyor.
Suudi Arabistan Pet-
ol Bakanı AU Al-Na-
mi'nin Bonn'daki küre-
el iklim konferansında
leuters'e yaptığı açık-
amaya göre, OPEC'de
ıretimin kısılması bek-
eniyor ve bunun ne ka-
lar olacağı konuşulu-
or. OPEC'in günlük
oplam ham petrol üre-
imini 1 ila 1.5 milyon
'aril azaltması bekleni-
'or. Al-Naimi, bazı
)PEC üyeleriyle bu ko-
nuda görüşmelerde bu-
lunulduğunu, OPEC
Genel Sekreteri Ali
Rodriguez'in görüşme-
leri koordine ettiğini
bildirdi. Al-Naimi, I-
rak'ın yeniden petrol ih-
raç etmeye başlamasıy-
la, bu kesintinin günlük
2 milyon varile kadar çı-
kanlmasının istendiği-
ni, ancak bu konuda ih-
tiyatlı olacaklannı söy-
ledi. Al-Naimi,
OPEC'in olağanüstü
toplanabileceğini kay-
detti.
Bu arada, OPEC'in
üretimi kısabileceğinin
duyulması üzerine,
Londra borsasuıda Batı
Teksas petrolünün varil
fiyatı önceki gece 1 do-
lar 16 sent artışla 25 do-
lar 94 sente, Brent pet-
rolünün varil fiyatı da
59 sent artışla 24 dolar
66 sente yükseldi.
Doç. Canpolat faiz politikasına ekonominin dayanamayacağmı söyledi:
Knmar «mıaıııyor
BANUSALMAN
ANKARA - Hacettepe Üniversitesi'nden
Yardımcı Doç. Dr. Naci Canpolat, çok güve-
nilir bir siyasi yapı olsa bile uygulanan eko-
nomik prograrrun başansızlığa uğramasınm
yüksek olasılık olduğuna dikkat çekti.
IMF'nin Türkiye rarx»runda 2010 yılına ka-
dar reel faiz projeksiyonunun yüzde 35'ler-
den başlayıp 2010 yılında ancak yüzde 14'e
düşmesinin öngörüldüğünü belirten Canpo-
lat, "Dünyanın hiçbir ekonomisi buna daya-
namaz" dedi.
Canpolat, IMF'nin Türkiye'ye ilişkin reel
faiz projeksiyonunu Brezilya deneyimine da-
yanarak yaptvğını belirtirken "Ytole 14 reel
faiz ödeyebilen bir ülkenin yüzde 15-20 büyü-
mesi lazun. O kadar reel faiz ödedikten sonra
geriye bir şey kalması için ya çok büvük bü-
vûme oranlanna ulaşüması ya da çok bûyük
bütçe fazlalan verümesi lazım. Bu kadar yûk-
sek reel faizde çok azyaünmnrsaödoğar" di-
ye konuştu. Türkiye'de, karutlanmamış bir hi-
potez üzerinden kumar oynandığını belirten
Canpolat şunlan söyledi:
"Yapeal refbrnüan yapm, özeUeştirmeleri
yapıa, devleti küçültün, piyasa kurum ve ku-
raUannı getiştirin, özd kurullar getirin, bakm
görün piyasa mekanizması ne kadar iyi çab-
şacak ve siz birden hufa sûrdûrükbilir büyü-
rne sürecine gireceksüıiz. Senano bu ama ya
rurmazsa? Ekonomik büyüme ûzerindeki
otumhı rtkikr, 15 yü sonra görülecekse, biz o
zaman budurgunhıktan nasüçıkacağız? Hem
de varüklan kaybetmiş olacağK."
Arjantin bize benzeyecek
Arjantin'in tüm bu yapısal reformlan yap-
tığını, hemen hemen her şeyı sattığını ama pi-
yasalarda özelleştirmeden beklenen etkinlik
artışmın sağlanamadığını anlatan Canpolat
şu değerlendirmeyi yaptı:
" Yaklaşık 130 miryardolardış borçvar. Ar-
ük ne IMF ne ABD hükümetL Arjantin'e ye-
ni bir destek vermeyecekkrini açıkladılar.
Uluslararası piyasalarda borçlaruu öde\ eme-
yecek beklentisi var, ama ben henüz o kadar
kötü olduğunu düşünmüyorum. Yani, daha
birkaç atımhk baruüan kaku. Onlardan bir
tanesiçokradikal bir bütçe ktsınosuıa gkü>t>r-
lar. Borçlan öde>ebilmdcri için ekonominin
büyümesilazun, ama birtürlü bü\ümü>'or. İh-
racat gelirkmie borçlan ödeyebilir diyecek-
siniz, peso çok değer kazanmış durumda, dış
ticaret açığıveriyorlar. Para Kuruhı'ndan çık-
Ekonomik bunalımın yıl sonuna doğru asılacağını savundu
Derviş'in umudu sonbahartstanbul Haber Servisi - Devlet
Bakanı Kemal Derv%, ekonomik
bunalımdan çıkma sürecinin bazı
dalgalanmalara mecbur kaldığına
işaret ederek Türkiye'nin ekono-
mik krizi yıl sonuna doğru aşaca-
ğma inandığını söyledi.
Tuzla'daki Sağbaş Şirketler
Grubu'na bağlı Desan Tersane-
si'nde Danimarkah Jens Jakobsen
fırması için inşa edilen M/T Ma-
ria Jakobsen isimli kimyasal mad-
de/petrol ürünleri tankeri, Kemal
Derviş'in de katıldığı törenle de-
nize indirildi. Törende konuşan
Derviş, denizcilik sektörünün
hem üretim, hem ihracat, hem de
ıstihdam açısından gelişebilir bir
sektör olduğunu anlattı. Derviş,
u
Bununsadecerızâ<seldep,psra-
sal yönünü de düşünduğönüzde,
bö\1e 100 tane genti indirebibe
Türkiye, ülkeye gerçekten katkm
obcak. Bugün bizi en nthatstz e-
den, ekonomiyi zora soksua ashn-
da reelsektörle finans sektörü «ra-
sındaki Uişki'
1
dedi. Türkiye'nin
kaynak sorunu olduğuna dikkat
çekeaDerviş, "Bakaynaksorana
astmdahemdevletm,benıözeisek-
törün sorunu. Bu sorunu mutlaka
aşmamız lazun. Bunu hem içerde-
Id tûm ohmakhtn hareketegeçire-
rekhent de d^ardan Gnansman
sagbyarakaşabüiriz ve bu yola da
gintik" dedi.
Mart aymdan hazirana kadar
Türkiye'nin oldukça olumlu bir
süreç yaşadıgınt, temmuz başında
bu sürecın biraz "kazaya uğradı-
ğnn" ifede eden Derviş şöyle ko-
nuştu: "4 günden bu yana olumlu
sürece yeniden prmiş bulunuyo-
ruz. Butiorzorluklan yaşayaa bû-
Tuzla'daki
Sağbaş
Şirketler
Grubu'na
bağh Desan
Tersanesi'Dde
inşa edilen
M/TMaria
Jakobsen
isimli
ldmyasal
madde/petrol
ürünleri
tankeri,
Kemal
Derviş'in de
kaükfağ?
törenle denize
indirildi
(Fotoğraf:
AA)
tün ülkekre baküğımız zaman,
düzehne siireci 9-12 ay arast olu-
yot Onun için de bunahtnı sonba-
h ^ doğru, yd sonuna doğru a$-
W ğ ' n
Derviş, vergi sisteminde, kredi
politikalannda ve faiz oramnın
dûşmesiyle reel sektörün tümüy-
le harekete geçmesini bekledikle-
rini ifade etti.
mak istiyoıiar. Fakat nasü vazgeçileceğini da-
ha onlar keşfedebünüş değil. Vazgeçtikkri an,
de\alüas\on olacak, bizim başunıza gelen ay-
nen onlann başına da gel'^cek. Arjantin eğer
uygun bir şekilde çıkamazsa 8-10 yüuı kaza-
rumlan ellerinden gidecek, o kadar kamu iş-
letmelerini satnklamla kalacaldar, beUd de
1990'h yıllann başına dönecekkr."
Reel faizlerin düşürülememesi durumunda
yüksek faiz yüksek enflasyon sarmalma ye-
niden girileceğine dikkat çeken Canpolat,
1997'den bu yana IMF programlannın kaba-
ca. "Beklenüleri değjştirebilirsek, uluslarara-
sı sermaye gider, sonuüan çözer" felsefesüıe
dayandığmı belirtti. Canpolat, IMF'nin yeşil
ışık yaktığını ama yabancı sermayenin gelme-
diğine dikkat çekerken 3-5 yıl önce gelişmek-
te olan piyasalara giden sermayenin 100 mil-
yar dolarken bugün 30 milyar dolara düştü-
güne dikkat çekti. IMF'nin henüz bu düşün-
cesini değiştirmediğini, uluslararası sermaye-
nin bölgesel knzleri çözmede oynamasını dü-
şündüğü role aşın iyimser yaklaştığmı söy-
leyen Canpolat, şu noktalar üzerinde durdu:
- IMF bu kadar yüksek reel faizleri 3-4 ay
sürdürebilirsiniz dedi. Bu ne demektir, 3-4
ay sonra bu borçlan siz çevıremezsiniz. Iflas
edeceğini bildiği adama kımse borç vermez.
Yapılması gereken faizle-
ri düşürmek. MB neden
yükseltti anlayabilmış de-
ğilim. Dalgalı kurda tek
yönlü spekülasyona yol
açmayacak bir şey yapma-
mz lazım. Merkez Banka-
sı kararını vermeli, eliniz-
de bir silah var, bununla i-
ki hedefı birden vuramaz-
stnız. Merkez Bankası
karmaşık sinyaller veri-
yor.
Geçen hafta Merkez
Bankası, dolar kunına
müdahale etmek için sat-
mıyoruz, piyasaya çıkan
TL'yi kontrol etmek için
yapıyoruz diyordu. Sizin
bu açıklamanız bir işe ya-
ramıyor. Serbest kurda
merkez bankalan prog-
ramlı satış yapmazlar.
- Bir kesim şunu söylü-
yor, faizler düşünce
Tl.'nin getirisi azalacağı
için herkes dolara geçe-
cektir. Faizler düşünce
programın başan şansı ar-
tacağı için tam tersine do-
lardan TL'ye geçiş de ola-
bilir. Bunun hangisinin
doğru olacağını esas ola-
rak beklentiler oluştura-
caktır. Faizler programuı
öngördüğü gibi yüzde
60'larda olsaydı, o zaman
insanlann dolar alma ihti-
yacı ortadan kalkacaktı.
İnsanlar kazanç sağlamak
için değil, tasarruflannı
korumak için dolara geçi-
yorlar.
Turizm de elden gidiyor• Baştarafı 1. Sayfada
115'inin tek satıcısı konumun-
da bulunuyor. Buna göre, 3 tur
operatörünün tek satıcı olduğu
tesis sayısı 230'a ulaşıyor.
Yabancı tur operatörlerinin tu-
rist gönderilen ülkelerdeki yatak
kapasitesini de kontrol altına al-
mak istedikleri belirtilirken Tür-
kiye'nin ancak turizmdeki ulu-
sal niteliklerine sahip çıkarak bü-
yük şirketlerin dayatmalanna
karşı durabileceği vurgulanıyor.
Seventur Genel Müdürü Deniz
Tüfekçi, Türk parasuıın değer
kaybetmesi ve sektördeki sıkın-
tılar nedeniyle borçlannı öde-
mekte güçlük çeken turizm şir-
ketlerinin yok pahasına satılma-
ya çahşıldığma işaret etti. Ancak
bunlan alabilecek yerli sermaye-
de para ohnadığını belirten Tü-
fekçi, u
Biz emekten yana mı ola-
cağız, sennayeden yana mı? Ser-
mayenin yertisi mi yabanosı mı
noktasuıa geldik? Mülkiyet anla-
mında bir tehlike varn
dedi.
Tekel şirketlerin fiyat konu-
sunda büyük dalgalanmalar ya-
ratabildiğini anlatan Tüfekçi,
"Turisti bir sene Antalya'ya yı-
ğıyorlar.O yü Bodrum boşabyor.
Antalya'da fiyat yükselmeye
başlaymca ve tam da Bodrum
kötüduruma düşmüşken bu kez
Bodrum'a kaydmyorlar. Ve iste-
dikleri fiyatı kabul ettiriyoriar.
Tekelleşme, kendisinden başka-
suıa hayat hakkı tanınııyor" di-
ye konuştu. Tur operatörlerinin,
Akdeniz ve Ege bölgelerindeki
tesislerle başka şirketlerle çalış-
mamaları koşulunu getirerek
anlaşma imzaladıklanna işaret
eden Tüfekçi, "Yann artık biz
anlaşma yapabilecek otel bula-
mayacağız. Belki onlan tehdit
edecekler" dedi.
Türkiye'nin bir turizm politi-
kası olmadığmı belirten Tüfek -
çi, Türkiye Seyahat Acentalaın
Birliği'nin (TURSAB) bu konu-
da çalışma yapmasını istedi.
GATS ve Gümrük Birliği anlaş-
malannın Türkiye lehine ohna-
dığını vurgulayan Tüfekçi, şun-
lan söyledi:
"Adamın parası var ahyor, a-
ma bizim paramız yok. Ayıyla
yatağa girmiş durumdayız. Be-
nim ayıya yapabUeceğim bir şey
yok. Ama ayı her şeyi yapryor.
Zamanın hükümetkri bu anlaş-
malan imzalamış, ama hiçbir çe-
kincc koymanuş. Bu kadar kötü
müstemleke bir ülke pozisyo-
nunda olacağımızı düşünmemiş-
tim. Adun adım işgal otuyoruz."
G U N D E M MUSTAfA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
ait bir canlı mı?
Soruyu çengelli bırakıp konuya girelim... Ital-
ya'nın Cenova kentındeki G-8 ülkeleri zirvesi, adı
üstünde gelişmiş ülkelerin kendi aralanndaki den-
geleri ve öteki ülkeler ûzerindeki etkiterini tartıştık-
lan bir zemin oldu. Ancak bu kez zemin o kadar da
güvenli değildi. Dünyanın çeşitli ülkelerinden ge-
len küreselleşme karşrtlannın gösterilerinde ilk kez
"ö/üm"yaşandı. 23 yaşındaki birgenç, adeta plan-
lanarak öldürüldü.
Önce küreselleşmenin kapsamına açıklık getire-
lim. Kimileri bu olguya karşı çıkanlara, "Kardeşim
sözcük bile ne güzel, yeryüzü biheşiyor, dünya kû-
çük birköy oluyor. Zonın ne, olsun şu küreselleş-
me, sus artık elleşme" diyor.
Oysa gerçek bu değil. Sermaye, çokuluslu şir-
ketler küreselleşiyor, yeryüzü onlar için sınırlan ol-
mayan bir köy. Bu durum, iki derin uçurumu bera-
berinde getiriyon
1 - Insanın kendi içindeki farklılaşma.
2- Insanla yeryüzü arasındaki kuilanım denge-
sizliği.
Rakamlar her şeyi tüm çıplaklığıyla ortaya koyu-
yor
1970-80'li yıllarda zengin kuzey ülkeleriyle fakir
güney arasındaki yaşam olanaklanndan pay alma
dengesi, 70'e 30'du. Bu rakam, 9O'lı yıllarda 80'e
20. Bugün 85'e 15! Bir başka deyimle, kuzey ül-
keleri yeryüzünün her 100 zenginliğinden 85'ini
alıyor, güney 15'ini!
Bu dengesizlik, insanlann ne pahasına olursa
olsun zengin ülkelere ulaşma macerasına neden
oluyor. Küreselleşme, köprü ülkelere ve bölgelere
şu deyimi yerleştirdi:
insan kaçakçılığı!
Bundan daha vahşi bir sözcük olabilir mi?
Çeşmi cihan...
Cenova'daki zirvenin gölgesinde kalan bir zirve
daha var. BM Küresel Isınma Konferansı, 180 ül-
kenin katılımıyla Bonn'da yapılıyor. Ana konu şu:
Sera etkisi yaratan gazların sınıriandırılmasını
öngören Kyoto Anlaşması'nın uygulanabilir hale
getirilmesi.
ABD Başkanı Bush baştan kestirip attı:
Benim ülkeme enerji lazım. Buna öncelik veririm.
Anlaşmayı da imzalamam...
Clinton'ın diplomatik dille söylediklerini Bush,.
Teksas biçemiyle dünyaya ilan ediyor.
Oysa küresel ısınmanın dünyaya nelere mal ol-
duğunu, yeryüzünün dört bir yanından gelen ha-
berlerte göruyoruz. Sibirya'nın buzlan eriyip köy
yutuyor, Şili'de görülmemiş sel yaşanıyor, iklimler
altüst...
Bizim Karadeniz'de de kıyıyı jiletleyip geçeYı sa-
hil yolu yetmemiş gibi, dağlan yarma planlan ya-
pılıyor.
Amasra'ya gidenler bilir, dağ kıvnmlanndan şeh-
re varmadan hemen önce güzel bir manzara var-
dır. Salkım salkım inen yeşilin ucunda beyaz kö-
püklü çizgileriyle Karadeniz... Anlatılan o ki, Fatih
buradan aşağıya bakıp seslenmiş:
"Lala lala, ceşmi cihan bu mu ola!"
Işte bu kıyılardan içe doğru uzanan Küre Dağla-
n, bin yıllık ağaçlanyla, çoğu kendine özgü 500'ü
aşkın bitki çeşidiyle milli park tanımını hak etmiş
bir bölge. Bartın Gazetesi'nin sınırlı da olsa ulusal
başına taşıdığı gelişmelere göre, seçimlerde oy al-
mak için söz veren siyasilerin de baskısıyla Küre
Dağlan'nın tam ortasından yeni bir yol geçirilmek
isteniyor. Kâğıt üzerinde işlem durmuş gibi ama,
greyder üzerinde şoförier gaza basmaya devam
ediyor.
Konunun biz de izleyicisi olacağız... Başta çen-
gelli bıraktığımız soruya gelirsek; insanoğlu yerkü-
reyi tümüyle kendi kullanımına ait görmeye devam
ettiği sürece, kendi sonunu hazıriamayı da sürdü-
recek!
ankcum@ttnetnettr
SayıscılLoto
y
yu
bir Idşi tutturdu
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sayısal Lo-
to 'nun bu haftaki çekilişinde kuponunda 9, 15,
20, 26, 35 ve 47 rakamlannı işaretleyen bir kişi
449 miryar 789 milyon 410 bin lira ikramiye al-
maya hak kazandı. Kazanan biletin Konya Bey-
şehir ilçesinden oynandığı açıklandı.
Milli Piyango Idaresi'nden yapılan açıklamaya
göre, bu haftaki çekilişte, 3 bilenler 985'er bin, 4
bilenler 9 milyon 135'er bin, 5 bilenler ise 895 mil-
yon 280'er bin lira kazandı.
ÇOK ACI KAYBIMIZ
Merhum Ali Rıza ve Refia'nın oğullan, merhum Süleyman ve "
Fitnat Öz'ün damatlan, merhume Mürvet ve merhum Asım'ın kardeşleri,
merhum Muammer ve merhum Muzaffer'in ağabeyleri,
Rıza-Neşe, Nejat-Zeynep ve Sedat-Ferhan'ın babalan, , , ..
Ege, Can ve Selin'in kıymetli dedeleri,
Fikret Bilgen'in sevgili eşi,
Kıymetli babamız •, :\.'
KAZIM BİLGEN'İ
(Eşkıya Kazım)
Em. R Kd. Alb. (1943-95)
20 Temmuz Cuma günü kaybettik. Acırnız büyüktür.
Cenazesi 22 Temmuz Pazar günü Selimiye Camii'nde
ikindi namazının ardından kaldırılarak defnedilecektir.
AİLESİ •*-«
VEFAT VE BAŞSACLICI
Şirketlerimizin kurucularından
• •'-"•'.,-•. Rıza Bilgen'in *
• '_ . V.' değerli babası "•,,-.
KAZIMi
BİLCENİtl
vefatını üzüntüyle öğrenmiş
bulunuyoruz.
Memuma Tann'dan rahmet, ailesi
ve yakınlanna başsağlığı dileriz.
MEDİTEKS VE ENERJİ A.Ş.
Inonü, Eczacılar Birliği'nin toplantısında konuştu:
Güven verecek yeni parti
ve siyasetçiler bulmalıyız
VAN (Cunaıuriyet)-Prof. Dr. &-
dal İnönü, "Bizi bu noktaya getiren
parti ve sjyasetçifer güven vertnediv-
se, gûven vereoek yeni parti ve siya-
setçilergelir''dedi.
Türk Eczacılar Birliği'nin Van'da
dûzenlediği toplantı kapsamında
"Tûrtdye'nin Yeniden Yapüanma
Sürecinde Siyasi DeğişikliklerveDe-
mokratik Kitle Örgütlerinin Görev-
leri" konulu bir konferans veren Er-
dal İnönü, kamuoyunda siyasetçi ve
partilere güven kalmadığmı, bu du-
rumunda demokrasi açısındanumut
kıncı bir gelişme olduğunu anlattı.
Türkiye'nin gelmemesi gereken bir
noktaya geldiğıni ifade eden tnönü,
"Bu umutsuziuk durunKEadan kur-
tuhnahyız. Bizi bu noktaya getiren
parti yada siyasetçifer güveo verme-
dtyse, göven verecek yeni parti ve st-
yasetçikr gefir. Bizi rorhıklardan çı-
karacakparti veinsanlarıbulmaayız.
Bunu yapacak partive siyasetçi Tir-
kiye'de var" diye konuştu.
Erdal înönü, Devlet Bakanı Ke-
mal Derviş hakkındaki bir soru üze-
rine, "Derviş hükümetteyeraklı, an-
cak hiçbir partiye ginnedL Bu çok
zor bir durum. Bu görevi devam et-
tirmesi haUnde yeni bir ohışumda y-
eralmasımümkündeğjL Ancak üe-
ride srjasete girecekse yapacaldan-
nın benim anlarûklanmdan farkh
olacağını düşürunüyorum" değer-
lendirmesını yaptı.