Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 22 TEMMUZ 2001 PAZ*
HABERLER
DUNYADA BUGUN
ALİ SİRMEN
'Tahtakuşlar'dan
Parisf
ef
Sevgili,
Elimdeki, "Tahtakuşlar'dan Paris'e", doğumu-
na tanık olduğum, hatta yazılması için dostum
Hasarl Kudar'ı kışkırttığım diyebileceğim birki-
tap.
Ama ondan sana söz etmemin nedeni, ne bu
ne de bir dosta duyduğum sevgi.
Bu kitap, her şeyden önce, çok konuşulan a-
ma az bilinen, çok önemli sonuçlar verecek ve
belki de Türkiye'nin yüzünü değiştirebilecek,
Cumhuriyet devrimlerini güçlendirip geliştirecek,
hiç değilse yarı yolda kalmalarını önleyecekken
ne yazık ki ömrü, belki de bu nedenlerie, kısa sü-
ren Köy Enstitülerinin içinden yetişmiş birinin
canlı tan/klığı.
Hasan Kudar'ı Paris'te öğrenciliği ve gazete-
ciliği bir arada yürütmeye çalıştığım sürede ta-
nıdığımda, onun Köy Enstitüsü kökenli olduğu-
nu, Türkiye'deki hapisten, baskılardan yılıp bü-
yük maceralardan sonra Cemal GürsePin mü-
dahalesiyle ve zar zor edindiği bir pasaport ile
cebinde 200 dolar para, belki yalnızca "oui" ile
"no"yu bilecek düzeyde olan Fransızcası ile
1961 yılında Edirne'den sınırı yaya geçerek Pa-
ris'e göçtüğünü, orada dil öğrenirken lokantalar-
da çalıştığım, sonra ahçılık yaptığını, gazetecili-
ğe atladığını, afdığı az para ile geçinebilmek için
bir yandan da yine ahçılığa devam ettiğini bilmi-
yordum.
• • •
Daha sonra çalıştığı yer kapanıp Hasan, Pla-
ce de La Madeleine köşesindeki quiosque'ta
geceleri gazete satarken uzun sohbetlerimizde
yavaş yavaş öğrendim öyküsünü.
Bu tuttuğunu koparan adamın ve yaman ga-
zetecinin yaşam karşısındaki yenilmezliğinin ne-
reden kaynaklandığının merakı, beni Köy Ensti-
tüleri konusunda ne bulduysam aramaya sevk
etti.
Dostum Hasan'ın hiçbir güçlük karşısında yıl-
mamasının sırrı, yalnız kişiliğinde, kişisel hüner-
lerinde değil, aynı zamanda, Edremit Körfe-
zi'ndeki ida Dağlan'nın eteğindeki Tahtakuşlar
köyünden, lafını sakınmaz "altı aylıknamıyla ma-
ruf" Zalden AN ile Kedi Medine'nin torunu, iki
gözü kör Mustafa ile ilk kocası Çanakkaie'de
şehıt düşen Yazgülü Kudar'ın, kimi zaman kör
babasıyla düşsel yemek oyunu oynayarak kar-
nını doymuş varsayan yoksul ogullarını, döne-
min Cumhuriyet devletinin, binalannı, araç-ge-
reçlerini öğretmenler ile öğrencilerin kendilerinin
yaptıklan, üretirken öğrenme, öğrenirken üretme
ilkesine dayanan Köy Enstitülerinden Savaşte-
pe'de, aydınlık biröğretmene, haksızlığa başkal-
dıran bir aydına ve güçlüklerden yılmayan birbi-
rey haline sokmuş olmasında yatıyordu.
• • •
Dilersen Sevgili, şimdi llhan Selçuk'un
26.11.1962 tarihinde Cumhuriyet'te yayımlanan
ve kitapta önsöz olarak yer alan yazısına baka-
lım:
"Heyecanlı birhocalan yarmış enstitüde okur-
ken... Çalış, çalış, çalış... Öğrencilerebıkkınlıkve
ezginlik geldiğizaman kürsüye çıkar, barbarba-
ğırırmış:
- Durmak yok. Çalışacaksınız. öğreneceksi-
niz. Yaşamasını öğreneceksiniz. Hepinizi bir
uçağa doldurup yeryüzünün çeşitli ülkelerine
paraşütle atsak, oralarda da çalışıp hayatınızı
kazanacak niteliklere sahip olacaksınız..."
(Ben aynı tutkuyu 1964 yılında bir papaz olan
Don Milani'nin Floransayakınlarındaki köy oku-
lunda görmüştüm.)
Biz yine dönelim llhan Selçuk'un yazısına:
"...Köy Enstitülü öğretmene dikkatle bakıyo-
rum. BirAnadolu köyünden çıkıp Pigalle'deki lo-
kantada mutfak idare eden adama bakıyonjm.
Kendi vatanında kendi mesleğindeyıldırdığımız,
çiğneyip bir kenara attığımız adam bu!
Hey gidi hey... Bizim çarkımız ne çarkl Söyler
misiniz lütfen, Türi<iye 'de biröğretmene kaç öğ-
renci düşer?"
Hasan Kudarartık, Convention Meydanı'nda-
ki kulübede, hafta içi öğleden sonralan 3-5 ara-
sında gazete satan, 76 yaşında, ömrünün çoğu-
nu Paris'te geçirmiş olan, ancak birkaç yıl fıilen
gerçek mesleğini yapabilmiş bir emekli öğret-
mendir.
İlhan Selçuk'un yıllar önce söylediklerinden
başka söze ne hacet!
"Tahtakuşlar'dan Paris'e" Cumhuriyetin bü-
yük zaferinin ve bozgunun acıklı öyküsü Sevgi-
li. Mutlaka oku! Dostlarına da ver, okusunlar!
Mezarı basında anılacak
Kemal Türkler'in
katledilişinin 21. yılı
tstanbul Ha-
ber Servisi -
Devrimci Işçi
Sendikalan
Konfederasyo-
nu'nun (DlSK)
kurucu gene]
başkanlanndan
ve Türkiye Maden-îş
Sendikası Genel Baş-
kanı Kemal Türkler, fa-
şist katiller tarafından
katledilişinin 21. yılın-
da bugün Topkapı'daki
mezan başında saat
11.00'de anılacak. Pet-
rol-tş Istanbul Şube-
si'nde ise saat 13.00'te
Türkler'in sendikal ya-
şamıyla ilgili söyleşi
gerçekleştirilecek.
Türkler, 22 Temmuz
1980 yılında Merter'de-
ki e\ inin önünde 3 kişi-
nin açtığı çap-
raz ateş sonu-
cu yaşamını
yitirmişti.
CHPllBaş-
kanı Cemal
Özdemir yap-
tığı yazılı
açıklamada, Kemal
Türkler'in yaşamı bo-
yunca demokrasinin,
adaletin, hukukun, öz-
gürlüğün gelişimi için
yorulmadan, yılmadan,
büyük bir inançla mü-
cadele ettiğini belirtti.
Özdemir, "Türkler ve
dava arkadaşlan yıllar
önce emekçi kesimleri
coşkuyla bütünleştire-
rek hükümet politika-
lanna karşı duruşlan-
nı yüksek sesle duyur-
muşlardı" dedi.
EJjeJfeUrJJork STune* Türkiye'de krizle derinleşen zengin ve yoksul arasındaki uçuruma geniş yer ayırd
Biri çöplükte,biriLaila'daNEW YORK / ANKARA (AN-
KA) - Topladığı vergilerden daha
fazla faiz ödeyen Türkiye'de son
krizlerle birlikte giderek daha da de-
rinleşen zengin ile yoksul arasında-
ki uçurunı dünya basınında yer bul-
maya başladı. Dünyaca ünlü New
York Times gazetesi, Türkiye'deki
gelir dağılımı adaletsizliğini okur-
lanna aktanrken "Bir kısım insan
çöpten yiyecek ararken diğer bir ke-
sim Laila'da eglenir*" ıfadesinı kul-
landı. New York Times gazetesinde.
'Ekonomi kötüye giderken büyük
uçurum genişliyor' başlığı ile yer
İktisatcılar
Spekülatif
sermaye
denetlenmeli
HACER BOYACIOĞLU
ANKARA-Dolardaki artışın dur-
durulamaması nedeniyle gündeme
getirilen bant sistemi ya da Para Ku-
rulu'nun uyguianabilirliğinin olma-
dığı, sorunlan arttıracağı uyansında
bulunuldu. Kamu maliyesinin sorun-
lanna enflasyon hedeflemesi veya
bant sistemi ile cözüm bulunamaya-
cağını söyleyen ekonomist NazifEk-
zen konsolidasyonun geciktirılme-
den yapılması gerektiğini belirtti.
Prof. Dr. Erinç Yeldan da. spekülatif
sermaye hareketleri denetim altına
alınmadan, yaşanan sıkıntılann gi-
derilemeyeceğine dikkat çekti.
Döviz ve faizlerdeki artışlar dalga-
lı kur sisteminin tarhşılmasına neden
oldu. Ankara'da, dalgalı kur yerine
"bantastemi
r
'nin getirilebileceği yo-
rumları yapılırken bu sistemin de ye-
terli olamayacağına dikkat çekildi.
KonsoMdasyon gerefcll
Ekonomist Nazif Ekzen, Para Ku-
rulu ve bant sistemiyle ilgili şu de-
ğerlendirmeyi yaptı: Tartışılan çö-
züm yollannın tümünde de para ar-
a, dışandan dö\iz gelmesine bağlı
olarak gerçekleşebiliyor. Bunun için
de, ihracat veya turizm gelirlerinde
büyük bir artışın olması gerekiyor.
Yapılması gereken, konsolidasyonyo-
luvla. borçlann yenidenyapılandınl-
ması ve 32 sayılı karann kısa vadeli
sermaye girişleri ile ilgili bölümünün
yeniden düzenknmesidir."
Bilkent Üniversitesi Ekonomi Bö-
lüm Başkanı Prof. Yeldan. tartışılan
sistemlerin, sorunun ana nedenini
göz ardı ettiğine dikkat çekti. Şu an-
da geçerli olan sistemin, tıkanmala-
nn da nedeni olduğuna işaret eden
Yeldan şöyle konuştu: "Bütün ön-
lemler, Türkiye'de şu anda uygula-
nan sistemi veri kabul ediyor. Oysa,
bu yapının özkay naklan değişmedik-
çe, getiritecek her sistem istikrarsızlı-
ğa mahkûm olacakür. Spekülatif ser-
maye hareketlerine bu kadar açık
olan Türk ekonomisi için bant siste-
mi veya diğer sistemler çözüm ola-
mayacakür. Çünkü, para politikası
araçları tamamen piyasamn eline bı-
rakıkü ve Merkez Bankası'nın dene-
tim araçlan elinden aluıdı."
Gazi Üniversitesi öğretim üyele-
rinden Yrd. Doç. Dr. Aziz Konuk-
man da enflasyon hedeflemesinin
uygulanabilmesi için hükümetin gü-
venilir olması gerektiğine dikkat
çekti.
alan bir gözlem yazısında. Türki-
ye'de yaşanan 'zengin-yoksul' uçu-
rumu şö\le anlatıldı:
"Sivah bir Porsche kaldıruna doğ-
ru yavaşça yaklaşu* ve smokinli iki
kapı göre>tisi,kırmızı ipek mini etek-
li ve büyük bir ihtinıalle de yüksek to-
puklu müşterilerinin kapısına doğru
hı/Ja koşar. Paparazzilerin yanından
hjzu, ancak hafif hareketlerle geçen
müşteriler, yaz akşamlan partilerin
\erildiği Boğaz'daki Laila'da kaybo-
lur.
Çok uzakta olma> an bir yerde de,
boğucu sıcakta geleneksel bir Türk
rtstoraııında günde 12 saat garson
olarak çanşan Ünsal Akayoğlu, be-
yaz önlüğünü çıkarır. Annesiv le ya-
şadığıküçük apartman dairesine gjt-
mek için 3 otobüs değiştirmek zorun-
dadır. Kazandığj 160 dolann ncre-
devse yansını kira için yatırdığuıdan
artık et veya taze mej^ç alamaz."
Zengln-yoksul bir arada
istanbul "da da, bırçok kozmopoli-
tan şehir gibi zenginle fakirin bir
arada yaşadığı anlatılan gözlem ya-
zısında, "Ancak Türkive tarihinde-
ki en büyük kriz beşinci ayının dol-
dururken zengin elit ile zorlukla ya-
şayan yoksul arasındaki uçurum gi-
derekgenişuyor ve daha bdirgin ha-
le geliyor" denildı.
Jstanbul'un. Boğaz'da dizili villa-
rı, Avrupalı mağazalan, 5 yıldızlı
otelleri ve yurtdışında okuyan öğ-
rencileriyle kendini uzun zamandır
gelişen Türkiye'deki ilk dünya şeh-
ri olarak lanse ettiği kaydedilen ya-
zıda, 30 yıldan fazladır Anadolu'dan
yapılan göçlerin şehnn karakterini
değiştirdiği vurgulandı. Bu insanla-
nn adeta 'yaşam mücadeiesi' verdik-
1ĞNELÎ FIRÇA ZAFER TEMOÇÎN
leri belirtilen gözlem yazısındi
"Türk işçilerin aldıklan asgari ücre
ayhk 85 dolar civannda. Geçen _vı
Türkiye'nin en zengin yüzde 5'iniı
geliri 10 bin 172 dolar ikcn en faki:
yüzde 5*irtin geliri 396 dolardı" de
nildi.
Yazıda, fakir kesimin villaların he
men yanı başında. içme suyu dah
bulunmayan gecekondularda yaşa-
dıklanna dikkat çekildi. Gözlem ya-
zısında, "Parlayan her Porsche'nin
karşıhğuıda, çöpiükten viyecek kı-
nnOları a> ıkla> an v aşlı insanlar var"
saptaması da aktanldı.
Tepkiler sürüyor
Kriz, en iyi üniversitelerden mezun olan öğrencileri de etkiledi
Gençlerişsidikkıskacmcla
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su)-Giderek derinleşen ekonomik
kriz; niteliksiz işgücünün yanı sı-
ra ODTÜ, Boğaziçi gibi Türki-
ye'nin en iyi üniversitelerinden
mezun olan gençleri de etkileme-
ye başladı. Üniversitelerin, mezun-
lanna iş olanagı yaratmak için dü-
zenlediği kariyergünJerinekatılan
firma sayısı yan yanya azal- —
dı. Çoğu firma prestij için
katıldığı toplantılarda, me-
zunlardan iş başvuru formu
almadı. ODTÜ'nündüzenle-
diği Firma Tanıtım ve Kari-
yer Günleri'ne katılan firma
sayısı 82'den 40*a, Boğaziçi
Üniversitesi'nde62'den43'e
düştü. Bu fuarlarla her yıl —
mezunlarımn 900-1200'ünü işe
yerleştîren ODTÜ Kariyer Planla-
ma Merkezi, bu yılki kariyer gün-
leriyle mezunlarından ancak
300'ünün işe girebileceğini tahmin
ediyor.
Ozellikle iktisadi ve idari bilim-
ler fakültesi mezunlan. işsizlik
baskjsını en çok hisseden kesim
içinde yer ahyor. Pek çokbankanın
tasfiye edilmesi ve Tasarruf Mev-
duatı Sigorta Fonu'na devredilme-
siyle daraian bankacılık sektörii,
bu alanda eğitirn gören öğrencile-
ri işsizlik kıskacına sokuyor.
Universiteler. mezunlanna iş
bulmak için her yıl mart-mayıs ay-
lannda firma tanıtım ve kariyer
günleri düzenliyorlar. Şirketler,
eleman gereksinimlerini o yıl me-
zun olacak adaylar arasından kar-
şılamak isterlerse bu programiara
• Üniversitelerin, mezunlarına iş
olanağı yaratmak için mart-mayıs
aylannda düzenlediği firma tanıtım ve
kariyer günlerine katılan firma sayısı bu
yıl yan yanya azaldı. Çoğu firma prestij
için katıldığı kariyer günlerinde,
mezunlardan iş başvuru formu almadı.
katılarak misyonlannı ve çalışma-
lannı anlatıyorlar. Çahşacak ele-
manlarda aradıklan özeüikleri be-
lirten firmalann üst düzey yetkili-
leri, son sımföğrencilerine
a
tş bs^-
vuru formu" dağıtıyorlar. Yeni me-
zunJann yansı kariyer günleri yo-
luyla iş bulurken birçok öğrenci de
sektörve firma seçimini bu tanıtun
toplantılanndaki izlenimlerine gö-
re belirh'yor.
Ancak ekonomik kriz sonrasm-
da giderlerini azaltma yoluna gi-
den firmalar, üniversiteJerdeki bu
toplantıLara olan katıhmlannı da
erralt düzeye indirdiier. Kariyer
günlerine katılan firmalar ise tanı-
tım toplantılan için üniversitelere
yaptıklan ödemelerin düşürülrae-
sini istediler. Bu firmalar, mezun-
lardan iş başvuru formu almak ye-
rine "prestij" için katıhmı tercih
"' ettiler.
Mezunlannbilgi ve ye-
teneklerine göre iş bul-
masını sağlamak için ku-
rulan ODTÜ Kariyer
Planlama Mericezi'nden
Sezai Aydın. eski ve yeni
mezunlann doldurdukla-
n iş başvuru formlan ve
îngilizce hazırlanmış öz-
geçmişlerin (CV) 3 bin 500'e uiaş-
tığını söyledi. Firmalann eleman
talebi oldugunda, mezunlann ona-
yı ahndıktan sonra özgeçmişlerin
ifgili yeriere iietildiğini söyleyen
Aydın, bu yolla günde en az 1 me-
zunun işe yerleştirildigine işaret et-
ti. Yılda ortalama 250 firmanm
başvurusuyla yaklaşık 350 mezu-
nun çeşitli sektörlerde işe girdiği-
ni aktaran Aydın, bu yıl ise ekono-
mik krizin etkilerinin yoğun bi-
çimde hissedildiğini söyledi.
Asgari ücret
ülkenin ııyıbı
• Net 122 milyon liraya
yükseltilen asgari ücret, 279
milyon liralık zorunlu mutfak
harcamalarının yansını bile
karşılayamıyor. Açlık sınınnın
270 milyon liraya dayandığı bir
ortamda, asgari ücretin yetersiz
kalacağına dikkat çekildi.
AaNKARA (Cumhuri>et Bürosu) -
Beklentilerin çok altında gerçekleşen
asgari ücretteki iyileştirme oranının,
yankılan sürüyor. Asgari Ücret Tes-
pit Komisyonu'nun iyileştirme ora-
nını benimsemeyen TlSK'in Genel
Başkanı Refik Ba> dur, "Hükümet bi-
zim teklifimizi de dikkate almadı" der-
ken, ATO Başkanı Sinan Aygün. "Aç-
uk suunmn çok altındaki bu ücret
Türkiye'nin ayıbıdır" dedi. Tüketici
Haklan Derneği Genel Başkanı Tur-
han Çakar da, asgari ücretle temel ih-
tiyaçlann bile ahnamayacağına dik-
kat çekti.
Asgari ücrette yalnızca 14 milyon
860 bin liralık bir iyileştirme yapılma-
sına, toplumun tüm kesimleri tepki
gösteriyor. TİSK Genel Başkanı Refik
Baydur, kendilerinin yüzde 27 oranın-
da zam yapılması ve bunun işçi-işve-
ren ve hükümet arasında paylaşılma-
sını önerdiklerini söyledi.
ATO: utanç kaynağı
Ankara Ticaret Odası Başkanı Si-
nan Aygün ise yapılan artışı "utanç
karvTiağı'' olarak niteledi. Aygün, ''As-
gari ücret sıralamasuıda, dünyada en
alt sırada yer alıjoruz. Bu Türkiye'nin
ayıbıdır. Bir işveren olarak yapılan ar-
tışı kabul etmem söz konusu olamaz"
diye konuştu. Tüketicilerin temel ge-
reksinimlerini karşılama hakkı bulun-
duğunu kaydeden Tüketici Haklan
Derneği Genel Başkanı Çakar da "As-
gari ücreti, açhk suunnın altında bıra-
kanlan kınıyoruz^ dedi.
1 kllo kıymaya 7 saat
Açıklanan yeni asgari ücretle, açlık
sının olarak kabul edilen 279 milyon
220 bin liralık zorunlu gıda harcama-
sının sadece yüzde 43.7'sinin karşıla-
nabildiği belirlendi. Asgari ücrette ya-
pılan 14 milyon 800 bin liralık artışla,
çalışanlar günde. 197 gram daha faz-
la peynir veya 130 gram kıyma alabi-
lecekler. Yeni belirlenen rakamlar dog-
rultusunda asgari ücret alan bir çalışan,
bir ekmek almak için 17 dakika, bir ki-
lo kıyma için 7 saat 27 dakika, l kilo
peynir için ise 4 saat 54 dakika çalış-
mak zorunda olacak.
SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.com
Türk Ticaret Bankası (Türkbank)
için İdare Mahkemesi iki karar verdi.
Birinci karar bankanın kapatılması ka-
rannı durduran, yürütmeyi durdurrna
karan. Aradan çok kısa bir süre geç-
ti, bu kez İdare Mahkemesi, yürütme-
yi durdurma kararından vazgeçti. Ya-
ni Türkbank, bir hafta gibi kısa süre
içinde bir açıldı, bir kapandı.
Türk bankacılık sisteminin büyük
bir kepazelik haline dönüştüğü, bu
nedenle birçok bankanın batma nok-
tasına geldiği için kapatıldığı belirtil-
di. Ekonomiye yük olan, milyartarca
dolann dışanya kaçmasıyla sonuçla-
nan bu banka rezaleti, şimdı bu ban-
kaların kapatılmasıyla sonuçlanmış
gibi görünüyor.
• • •
Bu işin bir yanı. Peki bütün bu ban-
kaları kim batırdı? Örneğin Emlak-
bank bir devlet bankasıydı, o ban-
kayla ilgili bütün uygulamalan siyasi-
leryönlendirdiler. Yani onların aldıkla-
n siyasi kararlar sonucu Emlakbank
gibi tarihi bir banka yok edildi. Birçok
Türkbank îçin îki Rapor
büyük banka için de aynı şeyi söyle-
yebiliriz.
Özel bankalar üzerinde de devlet
denetimi vardı. Bu bankaların tümü-
nün içinin boşaltılması, siyasi iktidar
odaklarının kollaması, ortak olması
sonucu bu hale geldi. Fona devredi-
len bankalann, hangisinin altındaki ta-
şı kaldırsanız, bir siyasinin parmağını
görebilirsiniz. Kaldı ki, zaten birçok
devlet bankası battı. Örneğin Sümer-
bank, Etibank, Emlakbank gibi. Üste-
lik, bu bankaların batış serüveni dö-
neminde şu anda iktidarda bulunan
partiler vardı.
• • •
Bir başka önemli nokta ise bu ban-
kaların bırçoğu alelacele ve yangın-
dan mal kaçınr gibi kapatıldı ya da
fona devredildi. Bu kavga gürültü ara-
sında, hangisi kârlı, hangisi zararlı onu
bile anlama olanağı bulamadık. Tıkır,
tıkır işleyen, bazı revizyonlarla kendi-
sini toparlayacak bankalar bile yer ile
yeksan edildi. Bunlardan birisi de
Türkbank'tı. Bu alelusul operasyon-
lar nedeniyle son bir ayda bu banka-
lar için daha kaç milyar dolar harca-
nacağını bile bilen yok. Tasfiyeler baş-
layınca göreceğiz.
Türkbank'ın ne kadar uydurma bir
kararla kapatıldığını gösteren dünkü
gazetedeki bir ilan ilgi çekiciydi. "Türk
Ticaret Bankası Munzam Sosyal Gü-
venlik Emekli ve Yardım Sandığı Vak-
fı"nın verdiği ilanda iki kararyer alıyor-
du. Her ikisi de "Fon Başkan Yardım-
cısı A." imzasını taşıyordu. Belli ki B-
DDK, Tasarruf Mevduat Sigorta Fonu
(TMSF) aracılığıyla Türkbank hakkın-
da araştırma yaptırmıştı.
• • •
Banka hakkındakı iki rapor dört gün
arayla kaleme alınmıştı. Her iki rapor
da aynı kurum tarafından hazııiatıl-
mıştı. Şimdi size 11.06.2001 tarihli ra-
pordan bir bölüm aktanyorum: "Söz
konusu tablolann incelenmesinden
degörüleceğigibi, Türk Ticaret Ban-
kası A. Ş. yaygın bir şube ağına sahip
olup, bu şubelerin yüzde 66'sının
mülkiyetine sahip bulunmaktadır. Ay-
nca birikmiş zaran, diğer bankalara
kıyasla çok daha düşük düzeyde ger-
çekleşmiştir. Şube sayısının yüksek
olması nedeniyle geniş bir müşteri
tabanına sahip olan.. uzun süredir
fon bünyesinde bulunması nedeniy-
le kamuoyu üzerinde olumlu bir izle-
nim oluşturan banka, bugüne kadar
taahhütleriniyerine getirmede önem-
li bir sorunla karşılaşmamıştır. Bu ne-
denle Intert&nk, Eskişehir Bankası,
Etibank'ın Türkbank bünyesinde bir-
leştirilmelerinin uygun olacağı düşü-
nülmektedir..."
Bu raporun yazılmasının üzerinden
dört gün geçtikten sonra bir başka
rapor daha yazılmıştı. Bu raporda ise
daha öncekinin tam tersi olan şu sa-
tırlar yer alıyordu: "... senvayesinin
yüzde 84. 52'si TSMF'ye ait olan
TürkbankAŞ'ye sermayesine iştirak
edildiği 6.11.1997 tarihinden itiba-
ren.. 952. 447.814 dolar kaynakak-
tanlmasına karşın bugüne kadar sa-
tışının gerçekleştirilememesi, hisse-
lerinin tamamının fona ait olmama-
sı, otomasyon sistem ve ağının ye-
tersiz olması.. bu olumsuzluklann
başka bir fon bankasıyla birteştiril-
mesi durumunda da devam edece-
ği göz önünde bulundurularak...
Türi<bank'ın bankacılıkişlemleri yap-
ma ve mevduat kabul etme izninin
kaldınlması..."
•••
Türkiye böyle yönetiliyor, fon baş-
kan yardımcılan da böyle raporlar ya-
zıyor. Bunun hesabını da kimse sor-
rnuyor.
Olan onbinlerce banka çalışanına,
banka emeklisine ve ailelerine oluyor.
Olan milyarlarca dolannı yitiren Tür-
kiye ekonomisine oluyor.