Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
24 HAZİRAN 2001 PAZAR • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERİN DEVAMI 19
G Ü N C E L CÜNEYTARCAYÜREK
• Baştarafı l. Sayfada
yoğunlaşacağı anlaşılıyor.
içimizdeki değertendirmeler ise "eleştirimsel".
Tîmsahın gözyaşlannı dökenlerde var, hukuksal açı-
<dan karan olumsuz (rdelemelere taşımaya çaiışanlar
da...
Yüksek Mahkeme karannı anayasanın 68-69., Si-
yasal Partiler Yasası'nın 101 ve 103. maddelerine
dayandırdı.
Fakat ne hikmetse bugünlere nasıl ve kimlerin di-
rayetsiz, öngörüden yoksun siyasal tutumuyla gelin-
diğıni, Türkiye'yı hukuksal ve siyasal kargaşa içine
atan son dunjmun kimin eseri olduğunu araştıran da
yok, tabii yazan da...
Sonucun "kimin eseri" olduğunu Başbakan Ece-
vit'in karardan hemen sonraki demeciyle açıklama-
y a başlamak olanaklı.
Dedi ki: "Anayasamızdaki bazı hükümlerin kapat-
mayı fazlasıyla kolaylaştıncı nitelikte olması yüzün-
den böyle oldu."
Şöyle surdürdü: "Anayasa Mahkemesi de tabii yû-
rüıiükteki yasalara bakarak karar verir.
Önümüzdeki haftalarda yapılacak anayasa deği-
şikfiği ile asltnda parti kapatmalan daha zortaşmış
o/acaktır."
Bu sözleri önceki gün, 22 Haziran 2001 'de söyle-
yen Başbakan'ı, 22 Ocak 2001 'de, tam altı ay önce
Anayasa Mahkemesi Başkanı Mustafa Bumin ziya-
ret etti ve Ecevit'e:
(O sırada gündemden düşmeyen) Anayasa deği-
şikliğıyle ilgili çalışmalarda (a)- Siyasi partilere dev-
letin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü
önemli ölçüde tehlikeye düşürmesine yönelik faa/i-
yetlerde bulunma özgürlüğü verilemeyeceğini, (b)-
Tehlike durumunda parti kapatılmasının olanaksız
hale getirilmesinin rejimi kooımasız bırakacağını, (c)-
Anayasa Mahkemesi kararlarında üçte iki, yani en az
8 oy aranmasının yanlışlığını, (d)- Söz konusu (69-a
ve SPK'de) degişikliğin görülmekte olan bir davanın
devamı sürecinde ele alınmasının sakıncalannı söy-
ledi.
Fakat ocak ayında hava bambaşka. Yapılması ön-
görülen değişiklikler tartışma olmaktan çıktı, Fazi-
let'le hükümet (tabii Ecevit) arasında pazarlığa dö-
nüştü.
Ecevit ve ortaklan, Başkan Bumin'in bıraktığı met-
ni inceledikten sonra, ne yaptılar dersiniz? Bugün
FP'yi kapatan maddelerle ilgili değışikliği askıya al-
dılari
Vay bu halka
Altı ay sonra FP kapatıldı. Şimdi Başbakan'ın ser-
gilediği manzaraya bakalım: Parmağının ucunu oy-
natmadan yasa değişikliklerini askıya alarak 6 ay ka-
yıtsız kalıyor ve sonra anayasa ve yasalan suçluyor.
Pes!
Anayasa Mahkemesi rejim açısından sakıncalar
sıralarken; değişiklik yapılmasına karşı çıkmıyor.
Yüksek Mahkeme degişikliği istememiş olsa bile,
muhalefetle (FP) uzlaşan TBMM'de çoğunlukta olan
siyasal iktidar için "parti kapatmayı zorlaştırma ola-
nağı" 6 ay önce elinde değil miydi?
Son olay, Ecevit döneminde derinleşen sistemde-
ki çöküşü örnekliyor.
Türkiye'ye yüklenmek, hatta üyeliğini geciktirmek
için fırsat kollayan Avrupa Birliği'nden, ABD'den, Av-
rupa Konseyi ile parlamentosundan gelen ve gele-
cek olan ağır eleştinlerin sorumlulan kim?
Koalisyon protokolüne adını vazgeçilmez başba-
kan diye yazdıran Ecevit'le onun her dediğine aman
efendim isabet buyurdunuz diyerek baş sallayan iki
ortağı!
Oysa bir Başbakan'ın; AB'nin önkoşullannı, Ko-
penhag kriterlerini, Katılım Ortaklığı Befgesi'ni bile-
rek bugün sırtımıza saplanan eleştirisel oklan daha
önceden önlemesi gerekmez miydi?
"Zıhınsel ve bedenselzafiyet/erte malûl" insanla-
nn yönetimindeki bir ülke büyük olabilir mi? Ancak
şu olabilir: Körfez Savaşı'nda ABD'ye verilen ödün-
lerden kaynaklanan 3 milyar 300 milyon dolar zara-
nnın karşılanmasını isteyen Türkiye'ye, BM Tazminat
Komisyonu 1.800 dolar vermeyi uygun görür.
Başbakan Ecevit, başka büyük yok! Oyle mi?
Vay bu halka... Güleyim mi ağlanacak halimize?
Emanetçi arayışı
• Baştarafı 1. Sayfada
"Yeniden Büyük Türki-
ye'* ya da "Büyük Tür-
kjye" adlan konuşuldu.
Erbakan'ın belirleyece-
ği yeni "emanetçi genel
başkan" için eski Istanbul
tl Başkanı Numan Kur-
tuimuş'un adı ön plana
çıktı. "Gelenek ve yeniük
arasında bir isim" olarak
tanımlanan Kurtulmuş,
ABD'de eğitim görmesi-
nin yanı sıra teşkilattan
yetişen bir isim olarak da
"Miüi Gorüş" tabanında
etkin görünüyor. Kurtul-
muş, çekişmelı kongrede
yatıştıncı bir rol de üst-
lenmişti. Erbakan'ın böy-
le bir kararda, Erdoğan'a
karşı "Işteyenivegenç bir
isinT diyerek tabanda bö-
lünmeyı önlemeye çalışa-
cağı belırtıliyor. Teoman
Rıza Güneri'nın adı ikin-
ci planda öne çıkanlarara-
sında sayılıyor.
Bu durumda, perde ge-
risinde ve yönetim organ-
lanrda "ak saçulann"
;genen olduğu "genç
KÜzti" bir parti görünü-
n ü venlecek. Anayasa
vlarkemesi karannın
'deıam olmaktan'" değil
"odik" gerekçesiyle ve-
ilrntsı de Erbakancı kad-
oyurahatlattı. Bazı mil-
?r\dcilleri. Erbakan'ın
P'Herle gövde gösterisi
apn-ası ve partideki ege-
ıeniğini açıkça göster-
ıesne karşın "devam''
ıçlanasından kurrulma-
rkir önemli olduğuna
lck.t çektiler. Bu geliş-
e m , gelecek dönemde
-fcaan'ın daha doğru-
uo nüdahaJe etmesine
yardımcı olacağı kayde-
diliyor.
Kapatılan FP'nin Ge-
nel Idare Kurulu'nda yer
alan isimler, dün Içkale
Oteli'nde son bir toplantı
yaparak gelecek döneme
ilişkin planlan konuştu-
lar. Bazı milletvekilleri-
nın "sine-i miUet" istem-
leri. önde gelen isımlerta-
rafindan "Hayır,Mectiste
olacağız" denilerek rafa
kaldınldı. Dağılmadan
önce 102 kişiden oluşan
grupta büyük parçayı top-
lamak için Erbakan ile
Recep Tayyıp Erdoğan
arasındaki mücadele kı-
zıştı. Bazı milletvekilleri,
"İki parti çıkacak, ama
önemli olan büyük parça
nerede kalacak? Küçiilen
grup, MHP karşısmdaki
BBP'nin konumuna dü-
şebiür" değerlendirmesi-
ni yaptt. Erdoğan da çalış-
malannı dün Ankara'da
sürdürdü. Erdoğan, Çan-
kaya'daki bürosunda ye-
nilikçi milletvekilleriyle
toplantı yaptı.
Bazı eski parti yönetici-
leri, gelenekçi gruptan
kopacak milletvekili sa-
yısını en düşük sayıda tut-
mak için yogun bir çalış-
maya girdi. Bülent Annç
ve Abdullah Gül gibi ye-
nilikçilerin önde gelen
bazı isimlerinin yeni par-
tinin başkanhk divanına
ahnması yönündeki is-
temler Erbakan'a iletildi.
Eski FP'li il başkanlan
sah günü toplanmak üze-
reAnkara'yaçağnldı. Ye-
ni parti kurulmadan önce
belediye başkanlanyla da
bir toplantı yapılacak.
Yakınlaşma süreci ilk meyvelerini 'bölgesel işbirliği' alanında veriyor
EgeMe tarihî buluşmaAYHANŞtMŞEK
KUŞADASI/SlSAM - Dışışle-
ri Bakanı İsmail Cem ile Yuna-
nistan Dışişleri Bakanı YorgoPa-
pandreu. Sisam Adası'nda bir
araya gelerek banş ve işbirliği
mesajı verdiler. Dışişleri Bakanı
Ismail Cem, Ege'nin Kıbns ka-
dar çetin bir konu olmadığını be-
ürterek u
Ege'\e ilişkin konular
daha erken ele aünabilir" dedı.
Yunanistan Dışişleri Bakanı Yor-
go Papandreu da "Soruıdan, ar-
ük değişik bir biçimde görüyo-
ruz, fark burada. Sorunlannua
çığfak atmadan, fanatizme kapü-
madan, soğukkanlıJıkla görüyo-
ruz. Artan bir güven jaşıyoruz.
Yeni bir başlangıç olduğu ger-
çek" dedi.
Dışişleri Bakanı Cem. dün be-
raberindeki işadamlan \ e gaze-
tecilerle biriikte "3. Türkiye Ege
Kıyılan ve Yunanistan Ege Ada-
lan Ekonomik 2yrvesi"ne katıl-
mak üzere Kuşadası'ndan tek-
neyle giftiği Sisam'da. Papand-
reu tarafından sıcak bir şekilde
karşılandı. Karşılama heyetinde
yer alan Sisam Belediye Başka-
nı Philippos, "Bundan sonra
Türk uçaklannın scsi ycrine
Türk sarkılannı dinlemek istiyo-
ruz" sözleri üzerine Cem, "Biz
elimizden geleni yapıyoruz, ya-
kıniaşma sürecinde bundan son-
ra yerel yönetimJere, işadamlan-
na ve srvil toplum kuruluşlanna
büyük rol düşüyor" dedi. Arke-
oloji müzesıni gezen Cem ve Pa-
pandreu, Sisam'ın Türkiye'ye en
yakın bölgesinde öğle yemeği
yediler.
Karen Fogg da katıldı
Zirveye, AB Komisyonu Tür-
kiye Temsilcisi Karen Fogg'un
yanı sıra çok sayıda işadamı ve
sivil toplum örgütü temsilcisi ka-
tıldı.
Cem ve Papandreu, yakınlaş-
ma sürecine yeni bir ivme kazan-
dırmak amacıyla Ege'de bölge-
sel işbirliğini geliştirme yollan-
m ele aldı. tki b^kan, özellikte
kıyı ticaretinin önündeki engel-
lerin kaldınlması ve Türk turist-
lerin Ege adalannda 2 gün 1 ge-
ce vizesiz konaklaması konusu-
nu değerlendirdiler. Dışişleri Ba-
kanı Cem, iki ülke ilişkilerini de-
ğerlendirirken ilk defa bir Türk
Dışişleri Bakanı'runtekne ile Yu-
nan adalanna gittiğine işaret ede-
rek Türk-Yunan ilişkilerine bü-
yük bir ciddiyet içinde yaklaştık-
lannı ve ilişkılerin düzeyli şekil-
de geliştiğini kaydetti.
Kıbrıs konusu çok çetin
Yunanistan Dışişleri Bakanı
Papandreu ile kendisinin başlat-
öğı iki ülke arasındaki yakınlaş-
manın, 2 yılı bulduğunu belirten
Cem, "Bu geüşmekıi başan ola-
rak değeriendirebiliriz. Çok bü-
yük geöşmeler oldu" dedi. Cem.
gazetecilerin "Kıbns veEgesoru-
nunun ne zaman masaya gelebi-
JeceğBBe" ilişkin sorulan üzerine,
"Ege sorunu çokzor olmavabilir.
Ege, Kıbns kâdar çetin bir konu
T o p l a n t ı n ı n sonuç b i l d i r g e s i
Toplantının ardmdan yayımlanan sonuç bil-
dirgesinde "Dışişleri bakanlannuançahşmala-
nmn, sorunlanmızın çözümündeve kahcı dost-
hıkiçinçokönemlioiduğununifade edümesl, te-
şekkiir edilmesi ve destektenınesi, Ege Deni-
zi'nin üstünde savaş uçaklannın değil, marüla-
nn sesini duymak istediğûnizin ifade edilmesi,
nerikitaraftanönerilmistir''deniîdı. Sonuç bil-
türgesinde şu öneriler yer aldı:
• Ticaret hacminin 2-3yû içinde 2-3 mil-
yar dotara çıkardmastmn hedef alınması.
• Tıcarive kültürelUişküerin geliştirilme-
si için ön koşul olan vize sorununun çözül-
mesi, yat turizntinin desteklettmesi, bir yat
festivalinin düzenlenmesi
• Ege adalarıyla Türk krytları arasında kı-
yı ticaretinin geliştirilmesL
• Üniversüeler arasında işbirliğinin arttı-
rüması, Türkiye-Yunanistan işbirliğiEnsti-
tüsü 'nün açümasu
• Türk-Yunan Ortak Basrn Konseyi'nin
kurulması
• İki bölge halkları arasında ticari ve sos-
yal Uişkilerin geliştirilmesi için 2002ydmda
bir ticaret fitan düzenlenmesL
• Olimpiyatlar konusunda iki ûlkenin iş-
biriiğiyapmasL
• Ekonomik İşbirliği Anlaşması çerçeve-
sinde ortak birtahkim kurulu oluşturulma-
SL KOBİ'lerigeliştirmeyeyönelik ortakpro-
jeler hazırianması ve bunlarm AB 'yesunul-
masL
• Türk Ege kıyılan ile Yunanistan Ege
adaları ticaret odalarının bir network siste-
mi alttnda entegre edilmesi ve ortak web si-
teleri oluşturulmasu
• Türk dili ve Yunan dilinin kullammının
Ege 'nin ikiyakasındayaygınlaşurüması için
çalışmalar yapümasu
• Orman yangınlartna müdahate için or-
tak birim kurulması.
• Dünya turizminden dahafazlapay almak
için Dûğu Akdeniz'de Yunanistan, Türkiye,
Mıstr, fsrailarasında işbirliği yapılması.
• Türkiye ve Yunanistan 'da iş ve ortaklık
kuracak girişimciler için kredi sağlamak
üzere Türk ve Yunan bankaları arasında bir
konsorsiyum oluşturulmasu
Türk ve Yunan dışişleri bakanlan Sisam'da zeytin ağacı diktiler. (Fotograf: AA)
değildir. Bunuhep söyiedim.Kıb-
ns konusu daha zorİtı bir konu.
Her ikiülke açısındanda-.. Ege'ye
ilişkin konular,daha erken ele ab-
nabiiir. Fakat Kıbns çetin bir ko-
nu" dedi. Ege adalan arasındaki
kıyı ticareti ve adalara vize ko-
laylığı sağlanması iie ilgili soru-
ya Cem, "Meslektaşun Papand-
reu, bu vizenin verilmcsi için çok
çahşıyor. Kendisi AB\ e götürdü.
Pazartesi günü (vann) bu konu-
da bir açıklama yapdacak. Bunu
bekliyoruz. AB de Schengen an-
Jasmasının hukuki sıkıntılan ol-
duğunu bildirdi. Papandreu çok
uğraşıyor. ama şu anda olacağına
dair ümit verici bir gelişme yok"
yanıtını verdı. Cem. 2 yıl önce
550-600 milyon dolar olan tica-
ret hacminin 1 milyar dolarayak-
laştığını ve iki ülke işadamlannın
ortak yatınm yaptığını söyledi.
Sorunlara yaklasım
deglsti
Papandreu, yann Luksembo-
urg'a gideceğini ve AB kurulla-
n ile yapacağı görüşmelerde.
Türkiye'den Yunanistan "a tuns-
tik amaçla gitmek isteyen Türk
vatandaşlannın vızeden muaf tu-
tulması konusunu ele alacağını
belirttı. Papandreu, "Bukonuda
başanlı ounavıdünoruz.Ama so-
nuç ne olursa olsun, çahşmalan-
nuzı sürdüreceğiz'' dedı. Pa-
pandreu, yerel yönetimlenn
Trakya'da yeni bir gümrük kapı-
sı açılmasını istedıklenni belir-
terek bu konuyu değerlendirdik-
lerini söyledi. Papandreu. iki ül-
ke ilişkilerinin hâlâ bazı sorun-
lann gölgesi altında olduğunu
belirterek "Bu somnlan, artık
değişik bir biçimde görüyoruz,
fark burada. Sorunlanmızı çığhk
atmadan,fanatizme kapümadan
soğukkanhhkla görüyoruz. Ar-
tan bir güv en > aşı\oruz. Yeni bir
başlangıç olduğu gerçek" dedı.
Toplantının sürdüğü sırada,
20-25 kışilik bir grup pankart
açarak gösteri yaptı. KKTC'nın
devlet televızyonu BRT de dün
ilk kez Dışişleri Bakanı Cem'le
birhkte Yunanistan'a geldi. Yu-
nan yetkılılerin vize vermekte is-
teksız da\randığı BRT televız-
yonu çalışanlan çekım yaparken
logolannın yer aldığı mikrofon-
lan kullanamadılar.
RADYO GÜNLERİ
TRT k l a s i k l e r i y l e
Radyo Tiyatrosu'nda bugün
Kafka'dan 'Ceza Sömürgesi
1
12:05^19:05
Ralyö
ISTANBUL 102.8
ANKARA 104.7
İZMİR 95.7
ARKASI YARfR'da
PAZARTESİ, SAU, ÇARŞAMBA
Clifford Oders'den Taşra Kızı
1
PERŞEMBE, CUMA
Thomas Mann'dan
'Buddenbrooks Ailesi'
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
1. FP, son grup toplantısını önceki gece karar-
dan hemen sonra yaptı. Genel Başkan Recai Ku-
tan, Meclis'in çatısı altında arkadaşlannın beklen-
tileri doğrultusunda bir konuşma yaptı. Gün maz-
lumlan oynama günüydü ama, yola aynen devam
edileceğini vurgulamamak da olmazdı.
Dileriz FP'liler her şeye karşın Meclis'in çatısı al-
tında konuşmaya devam ettiklerini unutmazlar!
Temkinli mi, tam kınli mi duracaklarını saptayama-
mış görünüyorlar.
2. Dördüncü deneyimi de hüsranla sonuçlanan
bu çizginin önümüzdeki süreçte bölünerek yola
devam edeceği, genel kabul gören birdurum. Bö-
lünmenin getirip götürecekleri ne olur?
Farklı görüşler var. Kimine göre bu hareket, kar-
puz gibi ortadan ikiye bölündü. Böylesi bölünme-
ler beraberinde küçülmeyi getirir.
Ancak toplumsal hareketleri matematikle ölç-
mek doğru değildir. Bir bakarsınız iki artı iki, biret-
miş; bir bakarsınız iki bölü iki, üç etmiş...
Bu bağlamda FP'deki bölünmeye bir başka açı-
dan bakalım. RP, Meclis'te 40 kişi ile temsil edilir-
ken bu çizginin savunduğu bir davaya ilişkin yasa
gündeme geldiginde evet oyu verenlerin sayısı
100'ü bulurdu. DYP'den, ANAP'tanhatınsayılırbir
grup, RP ile hareket ederdi. Bu şekilde oluşan blo-
ka "kutsal ittifak" adı verilirdi.
Diyeceğimiz o ki, FP iki parti doğursa da laikliğı
kemirecek adımlarda birleşecekterdir. Belki de ya-
rışacaklardır.
3. ikiye aynlacak olan FP hareketi toplam olarak
biiyür mü küçülür mü?
Bu sorunun yanıtı, FP hareketinin tutacağı yol
kadar öteki siyasi partilere de bağlı.
Demokrasisi rayına oturmuş ülkelerde bir parti,
sistemle kavgalı hale gelmisse öteki partiler buna
tavır koyar. "Biz bu partinin gidişini savunmuyo-
ruz" der. Bizde ise esas olan ilkeler, sistem falan
değil, oy avı. Eğer bir hareket, bulduğu söylemler-
le oy alma yolunda ise öteki partiler de onu çağ-
rıştıracak işler yapıp "ondan bızde de var" mesa-
jı veriyorlar.
FP'nin kapanmasıyla öteki partiler de hareket-
lendı. Hepsi üzülmüşler! Içleri acıyormuş! Çok ya-
zık olmuş!
Sağdaki partilerin tümü şimdiden, oradan bize
düşen olur mu sorusuna yanıt arıyor. Bunu yapa-
caklanna, bu partinin sistemle dansına eş olma-
salar Türkiye rahatlayacak.
Haşim Kılrf
4. Ikincı bölümü kişilere ayıralım. Anayasa Mah-
kemesi Başkanvekili Haşim Kılıç, davanın son
bölümünde daha çok öne çıktı. Tutulan her mikro-
fona açık mı kapalı mı diye bakmaksızın konuştu.
Karardan bir gün önce dedi ki:
"Bu dava siyasidir, biz hukuk kılıfına uydurma-
ya çalışıyoruz."
Kılıç'ın düşünceleri, eğilimleri biliniyor. Karardan
bir gün önce takındığı bu tavır, mahkemenin say-
gınlığı açısından hoş mu? Kı/ıç, davaya hukuksal
kılıf arandığını ima eden bu sözleri söylerken son
derece bilinçliydi. Sözünün nereye gittiğini biliyor-
du.
Kılıç'ın soyadını elbette kılıf diye değiştirmek ol-
maz ama, kararın renginin belli olmasından sonra
attığı bu adım daha çok yorum kaldıracak nitelik-
te.
5. Nazlı llıcak'ın mılletvekilliği düştü. Yabancı
gazetecılerı gorunce "şarap", Erbakan ı görünce
"ya Rab" diyen llıcak, karardan sonra şöyle dedi:
"Benim siyasete giriş amacım, birieştiricı olmak,
siyasetin taraflanntbe/lizeminlerde uzlaştırmaktı."
llıcak bunlan söylerken iki yıl boyunca yapıp et-
tikleri gözümün önüne geldi. Yatoplumlaalay edi-
yor ya da ne dediğinin ayırdında değil.
FP'yi bile kendi içinde ikiye bölen llıcak'ın, dü-
şüncelerini militanca savunma gücü ayn konu. An-
cak siyasete taşıdığı üslup yapıcı değildi.
6. Anayasa Mahkemesi kararlan herkesi bağlar.
Üyelerin oylanna da saygı göstermek gerekir. FP
davasında ret oyu kullanan üç üyenin ortak özel-
liğinin Özal tarafından seçilmiş olmasını yorumsuz
bırakıp okurun bilgisine sunmakla yetinelim.
7. FP'li olmayan pek çok aydın hukukçu, dava-
yı irdelerken parti kapatmaya karşı olduğunu söy-
ledi. Biz de böyle bir şey istemiyoruz. FP'liler de
buna sanlıyor. Batı'da parti kapatma yok, diyor.
Herkese soralım:
- Batı'da gündemi toplumdan gizli parti var mı?
Veliaht var mı? Seçimsiz, tartışmasız liderlik diye
bir şey var mı?
ankcum@ttnetnet.tr
Bankanınparasını dağıtan
görevliye tatbikat
tstanbul Haber Servisi
-Emlak Bankası Koca-
mustafapaşa Şubesi'nin
kasasındaki yaklaşık 38
milyar lirayı, yoldan ge-
çen yurttaşlara dağıtan
güvenlik görevlisi Arif
Korkut'a (34) dün olay
yerinde tatbikat yaptınl-
dı. Fatih Ilçe Emniyet
Müdürlüğü Araştırma
Büro Amirliği'nde gö-
zaltında tutulan Korkut,
geniş güvenlik önlemleri
altında, çalıştığı şubeye
götürüldü. 12 yıllık gü-
venlik görevlisi olan ve 4
yıldır Emlak Bankası şu-
besinde çalışan Korkut,
burada yapılan tatbikat-
ta. "Elünegeçirdiğunçöp
torbasıyla kasanın yanı-
na ghtinı. Kasada bulu-
nan paralan torba icerisi-
ne koyarak dışan çıkıp
rasgele dağıtnm. Ne yap-
tığımı hatırlamıyorum.
Sanki arkadan birileri be-
ni boğazüyordu'' dedi.
Tatbikatın sonrasında Fa-
tih Adliyesi'nden Adli
Tıp Şube Müdürlüğü'ne
gönderilen Korkut'un ha-
fiza ve iradesi ile algıla-
ma yeteneğınin yerinde
olduğu, ancak olay anını
hatırlamadığı anlaşıldı.
Ruhsal bir probleminin
olabileceği düşüncesiyle
bir süre hastanede yatınl-
ması gerektiğinin tespiti
üzerine Korkut, Bakırköy
Ruh ve Sinir Hastalıklan
Hastanesi'ne götürüldü.
Korkut, 3 hafta süreyle
hastanede tutulacak.
Şile Ahmetli Köyü'nde kooperatif inşaatı
devam eden doğa ve deniz manzaralı triplex
villa hissemi devretmek istiyorum.
Tel: 0535 556 90 59
Bahçeşehir-Boğazköy'de inşaatı devam eden
Basın Emekçileri Kooperatifi'nde 95 m
2
'lik
daire hissemi devretmek istiyorum.
Tel: 0535 941 05 86