23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ULUSIARARASI REKLAMCIUK DERNEGI INTERNAT1ONAL ADVERTISING ASSOCIAT1ON •- - Reklam/ ürün ve hizmetleri tanıtır, • - satışları artırır. Böylece üretim artar,'[ insanlar iş bulur. Reklam olmazsa; tüketim azalır, üretim azalır, işsizlik artar. , İnsanların işsiz kalmadığı, üretken bir ekonomi için: Reklama devam. ı» 00 c U CUMHURİYET 30 MAYIS 2001 ÇARŞAMBA ÇEVRE Türkiye'nin kuraklık konusunda hiçbir planı bulunmuyor öGöz göre göre gelen doğal afet• İklim değişikliklerine karşı önlem alınmazsa Türkiye'nin 2015 yılında kurak bir ülke olacağı belirtiliyor. "Anormal derecede" yağış düşmezse elektrik üretiminde ciddi sıkıntılar doğacak. Uzmanlar, hem yağış azlığına hem de erozyona bağlı olarak görülen kuraklıkla ilgili mücadele planlannın olmamasından yakınıyor. olan yere yağdığını belirterek "Kuraklık olunca canlı bftkj örtü- sü deyok oluyorveerozyona neden ohıvor" dedi. ÖZLEMGÜ\TMLİ "Dünyanın en sinsi gelişen bir numaralı doğal afeti" olarak nıte- lenen kuraklığın, kısa bir dönem sonra Türkiye'ye sıkıntılı günler yaşatacağı savunuldu. Yakın za- manda "anonnal derecede" yağış düşmezse elektrik üretiminde de sorunlar ortaya çıkacak. Kuraklık, hem yağışlann azlığına hem de erozyona bağlı olarak görülüyor, bu konuda hıçbır mücadele planı- nın olmaması uzmanlan endışe- lendınyor. Kuraklığm Türkiye"de hâlâ ''do- ğal afet" olarak görülmemesınden yakınan uzmanlar, "Kuraklık sa- dece kriz dönemlerinde hatırlaıu- yor. İklim değişikliklerine karşı ön- lem alınma/sa Türkiye 2015 yüın- da kurak bir ülke olacak" dedıler. TEMA Vakfı Başkanı Hayrettin Karaca. yağmurun bitkı örtüsü İklim değişiklikleri Son günlerde yaşanan sel fela- ketlerinın yağmurdan kaynaklan- madığını vurgulayan Karaca, se- lın en önemlı nedenlen arasında bıtkı örtüsünden yoksun olan de- re yataklannın yer aldığını ıfade etti. Karaca, yağmurun bellı bir bölgeye yoğun olarak yağarken, dığer bölgelere hıç yağmadığını belirterek " İklim değisiklikleri. sel felaketine neden oluyor. Bartın'da yaşanan selin nedeni de yağmur değiL \ağan >ağınuru emecek hu- muslu toprağın olmamasıydı" dı- ye konuştu. Sellerde sadece can ve mal kaybının yaşanmadığını anlatan Karaca, "Sellerlegeleceği- Yineka~xuyine korkıdu Tüın çevrecilerin korkuhı rüyası olan tanker kazalanna bir yenisi eklendi. Öncekj gün, Malezya'ya bağlı l ndan Adası açıklannda iki tankerin çarpışması, denizlerin kjrienmemesi için çırpman çevrecileri üzüntüye boğdu. Panama bandırah \Singapura Timur* adlı tankerin Bahama bandıraL 'Rowan' üe çarpışmasının ardından böigeye gelen gözlemcikr, çevrenin şimdiden kiriendiğini açıkladılar. Rovvan'a göre daha ağır hasar gören Singapura Timur'un 12 kişilik müretteban Malezya Deniz Polisi tarafindan kurtanlırken tonlarca ağıriıktaki tanker, kazadan kısa süre sonra batn. (Fotoğraf REUTERS) «8 Çevre koruması için Sezer'e başvuru tZMtR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Türkiye'de, baraj ve hıdroelektnk santral projelerinin planlanması ve uygulanması aşamalannda doğa- çevre ve kültürel mırası gözetmeyen tutumun değişmesı için Cumhurbaş- kanı AhmetNecdetSezer'den yardım istendi. Istanbul Barosu üyesi avu- kat MuratCano, Cumhurbaşkanı Se- zer'e yaptığı başvuruda, korumanın sağlanabilmesi için yeni bir 'kalkm- ma modek" geliştirmek gerektiğini, bu amaçla da özerk nitelikte kurum- sal bir örgütlenmeye gereksinim ol- duğunu bildirerek ilgi beklediklerini söyledi. Cumhurbaşkanı Sezer'e gönderdi- ği yazıda, kalkınma amaçiı bayındır- lık faaliyetlerkıin; amacını aşan bir biçimde çevTe, biyolojik çeşitlilik, yaban hayatı, kültürel miras ve dola- yısıyla 'insan içinbir yıkuıı aracı' ha- line dönüşmesi sürecinin artık dur- durulmasını isteyen avukat Cano, " Yann yaşanabüecek bir dünyaya ya da 'cehenneme' sahipolmak; însan- bğın, bugün bu konuda göstereceğj duyarhhğa ve uluslararası toplumun alabileceği önlemlere göre belirlene- cektir" dedı. Türkiye'nin bugüne kadarki diğer büyük bayındırlık projelerinde oldu- ğu gibi. baraj ve hidroelektrik santral projelerinin planlanması ve uygulan- ması aşamalannda, "öteki değerler' olarak ifade edilebilecek doğa- çevre ve kültürel mirası gözetmeden hare- ket ettiğini vurgulayan avukat Cano sözlerinı şöyle sürdürdü: "Öyle kibu tarz planlanıa ve uygu- lamasonucunda Türkiye: Keban'dan başiayıpKarganıış "ta biten coğrarya- da Fırat Nehri'ni, onun uygariık hav- zasmıvebuhavzadakiyerlesimveta- nm alanlannı. bitki örtüsünü, hay- van çeşitlerini yitirmiştir." nıiz yani toprağunız da elden gidi- yor" dedi. Türkiye'de su ve toprak politıkası olmamasından yakınan Karaca, kuraklığın artacağını ka- bul edıp ona göre yenı bir yaşam tarzı oluşturulması gerektiğini vurguladı. Karaca, "10 Milyar Meşe Palamudu" kampanyası ile Türkiye'nin yeşil bir bitki örtüsü- ne kavuşturularak yağışın sağlan- ması gerektiğini belırttı. Karaca şu önerilerde bulundu: "Toprağı konıyucu tedbirler al- madan tarun yapılmaman, kuru tanma uygun tanm aletleri kulla- nılmalı. Bi/ daha su sıkma ile su- lama arasındaki farkı bilmiyoruz. 15 yıldır Harran Ovasfnda pa- muk yetiştiriliyor. 7 kez sulanması gereken pamuğu artık 30 kez su- lamakgerekhor.Topraklargittik- çe çoraklaşıyor." Tahıl verimi düştü Dolcuz Eylül Üniversitesi Coğ- rafya Anabilım Dalı öğretım üye- sı Prof. Dr. İbrahim Atalay da 1999 yılının mart ayından beri Türkıye'ye beklenen yağışın düş- memesi sonucu özellıkle Güney- doğu, Doğu ve Iç Anadolu bölge- lerinde tahıl veriminin düştüğünü, hatta Güney- doğu Anadolu Bölge- sı'nde sulanmayan saha- lardaki tarlalardan ürün alınamadığını söyledi. Atalay, Türkıye'ye dü- şen yağışın yıllara göre değiştıği gerçeğını bile- rek barajlarda bir iki yıl yetecek kadar su depo- İanması gerektiğini ıfa- de etti. T a s a r r ı r f • . . . . k a m p a n y a s ı Meteoroloji Mühen- dısleri Odası Marmara Bölgesı Temsılcisı Doç. Dr. Mikdat Kadıoğlu ıse kuraklığın ınsanlığın yüzleştığı en büyük do- ğal afet olduğunu vurgu- layarak Türkiye"de acı- len "Su ve Enerji Tasar- rufiı" ıçın kampanyalar başlatılmasını, "Kurak- lıkla Mücadele PlanlarT yapılmasını ıstedı. Kadıoğlu, kuraklığın. ancak su talep ve arzını dengeleyerek azaltılabi- leceğını belirterek "Nü- fus arttıkça içme. tanm \e diğer kuUanımlar için ihtiyaç duyulan su mik- tan da artnor. Böylece kuraklık ve su sıkıntısı tehlikesi ülkenüzde nü- fus artışı ile beraber sü- rekli artıyor" dedi. Kuraklığın, iklımı, su kaynaklarını, tanmı ve tüm canlılan etkilediği- nı anlatan Kadıoğlu, "Kuraklık. en kapsamlı sosyo-ekononuk zaraıia- ra neden olan, \a\aş ge- Kşen en sinsi \e en tehli- keli doğal afettir" dedı. Su faklri ülke Kuraklığın bir doğa kanunu olduğunu söyle- yen Kadıoğlu, her ku- raklığın, küresel iklim değişiklığine bağlana- mayacağını ıfade etti. İklim değişiklığinın hiç gündemde olmadığı za- manlarda bıle dünyada büyük kuraklıklar ya- şandığını anımsatan Ka- dıoğlu, kuraklıktan do- layı 1907 yılında Çin'de 24 milyon, 1921-22 yıl- lan arasında Rusya'da 5 milyon, 1900 yılında Hindistan'da 3 milyon ınsanın hayatını kaybet- tiğim belirtti. Kadıoğlu, küresel ik- lim değişimi ve nüfus artışı göz önüne alındı- ğında, 2050 yılında Tür- kiye'nin bir yılda kişi başınadüşen 700-1.910 metreküp arasında deği- şen su mıktarı ile su fa- kin bir ülke olacağını vurguladı. AVRUPA'DAN GURAY OZ Kemal Derviş Kimdir? Insanları, yani bizlerı aldatmak hem kolay, hem zor. Önce belirli varsayımları büyük laflarla, şata- fatlı ambalajlarla, parıltıh paketlerle sunuyorlar. Sonra artık, ış televizyon kanallarında hemen her gün gördüğümüz çarıklı erkan-ı harp, televoleci, "bilim adamlanna", "muktedir" medyaya kalı- yor. Gerçeğe dönmekte zorlanıyorsunuz. Ne, ki- min çıkarınadır, kım kimdir, hangi politıka halktan yanadır, bilemez hale geliyorsunuz. Ama yutmayanlar da var. Bız onlardan öğreni- yoruz. Kımı zaman ortada görünen tablo bızi de yanıl- tıyor. Son günlerın tartışmasına bakın. Dünya Ban- kası memuru Kemal Derviş, "buğday üreticisine daha fazla veremeyız, IMF'ye söz verdik, istikrar programı bozulur" dıyor. Ne kadar eski solcu, medyatik ıkinci cumhunyetçi varsa hepsinin avuç- lan alkışlamaktan kızarmış halde. Bizse, kuşkuda- yız. Çünkü ucuz popülızmın rantını yeme peşin- deki partı, Derviş'ın "baş düşmanı", "yoksulun koruyucusu", "halkın sesi" pozunda Sanki hü- kümette değil, sanki Derviş'ın atama kararname- sının altında ımzası yok. Sanki IMF'ye verilen ni- yet mektubunun altındakı mühür onun değil. İnsan şaşınyor. Kım bunlar? • • • Kemal Derviş kim? '"' '% Dedıklerine göre solu toplayacak adammış. Kemal Dervış'ten solcu olur mu? Peki, Dünya Bankası'nın başkan yardımcılarından bırisinin sol- culuğuna bızı inandırmaya çalışanlar kımler? Bu- gunkü durumu doğal karşılayanlar, aslında enine boyuna düşünseler iyı olur ya, kimi "iş" adamları ve eskıden bir şekılde solculuğa bulaşmış olanlar- dır. Onların görevi şımdi, PR-Public Relation yap- maktır. "Solcular" dönekliklerını doğalaştırabil- mek ıçın bin dereden su getinrler. Dünyanın de- ğiştiğınden. küreselleştiğınden dem vururiar. Tes- Irmiyetçıliklen artık o kadar ayan beyantiDerviş'i bulunca bayram ettıler. Her şeyın unutulduğunu sanıyorlar. Arşıvlerden o yüzden hıç hoşlanmıyorlar. Ama biz arşivleri se- veriz. insan hafızasının unutabıleceğinı bilir, arşi- vin asla unutmayacağına güvenıriz. Bakalım arşiv- lere. Bakalım kimmiş Kemal Derviş? • • • Derviş, 24 Ocak kararlannın dayandığ progra- mın fıkır babasıdır. Turgut Özal bu progranın yal- nızca uygulayıcısı oldu. Derviş 1980 carbesinin ekonomik programının yazandır. Prograrr, onun Dünya Bankası uzmanı S. Robinson'a oiriikte yazdığı üç rapora, dayanır. Bulmak, oLrrak zor değil: 1- The Foreign Exchange Gap,Growth and Industrial Strategy in Turkey; 2- A Oene- ral Equilibrium Analysis of Foreign Eıchange Schortages in Devoloping Economy 3- Ge- neral Equilibrium Models for Devolepment Po- licy. Açın bakın bu raporlan, gerçeğı göreceksıniz. Kı- sa bir süre önce, ilk rapordan BlANET'ır ırternet sayfalannda söz edılmişti. Görmezder Şimdı bu üç rapor, yetkin bir iktisatçınn Ekzen'ın yorumuyla yenıden gün ışığınaç Kimileri, 24 Ocak kararlannın darbe desel gulayıcısı Turgut Özal'ın, alamerikan-lslanrı tarzı ile, halkı uyutmak ıçın öne sürülmüş. jke halkın hayatını karartan bir pratısyenı deâl,"rr. cize" bir adam olduğu kanısındalar. Işır aslı ö le değil. Arkada her zaman olduğu gıbi taşkala. vardı. Şimdı ortaya sürülen ıse geçmişın arcaplan- da kalmış uzmanıdır. Zaman öyle kı artık panltılı, alamenkan-slamcı- lar değil, "çağa uygun" ve "Batılı" rrenurlar gerekıyor. Yatağan Termik santrala tazminat davası • Mehmet Bağcı isimli yurtaşın oğlu Ilyas Bağcı'nın, santralın yarattığı kirlilik yüzünden hasta olduğunu iddia ederek açtığı tazminat davası Asliye Hukuk Mahkemesi'nde başladı. Mahkemede, kirlilik nedeniyle zarar gören diğer vatandaşlar da tanık olarak dinlenecek. YATAĞAN (AA) - yapan baba Mehmet Muğla'nın Yatağan ıl- çesınde, Mehmet Bağ- cı'nın, Yatağan Termik Santralfndan çıkan kükürtdıoksitten etki- lenerek "akciğeramfi- zem'" hastası olduğunu iddıa ettıği 14 yaşında- ki oğlu thas Bağcı adı- na açtığı 6 milyarlık manevi tazminat dava- sına başlandı. Yatağan Asliye Hu- kuk Mahkemesi*ndekı duruşmaya, Bağcı ai- lesınin avukatı Meh- met Kasapkatıldı. Du- ruşmada Avukat Ka- sap, Mahkeme Başka- nı Serdar Gökçe'ye, doktor raporu ve sant- ralın yarattığı kirlilıkle ilgili belgelerin olduğu 3 klasör dosyayı sun- du. Gökçe, dosyalann incelenmesi için du- ruşmayı başka bir gü- ne bıraktı. Davada, ço- cuklan asit yağmurla- nndan zarar görüp te- davileri devam eden ailelerin de dinlenece- ği bildirildı. Duruşma sonrasmda gazetecilere açıklama Bağcı, oğlunun sürek- lı kontrol altında tutul- maması halindekanse- re yakalanma nski bu- lunduğunu ifade eden doktor raporlan bulun- duğunu, çocuğunun okulda arkadaşlanyla rahatsızhğı nedeniyle oyun oynayamadığını ve zaman zaman buna- lıma girdiğini söyledi. Yatağan'da geçen kış, ınversiyonun yo- ğun yaşandığı aylarda, havadalci kükürtdioksit oranı, yönetmeliklerde belırlenen sınu1 değer- lerin çok üstüne çık- nuştı. Oluşan asit yağ- murlan nedeniyle Ya- tağan'da okullar tatil edilmiş, belediye ho- parlörlerinden zorunlu olmadıkça sokağa çı- kılmaması anonsu ya- pılmıştı. Yatağan Ter- mik Santrah'nın insan sağlığı üzerinde mey- dana getirdiği olumsuz etkilerin yasal yoldan tazmini amacıyla açıl- mış davalann görül- mesine de devam edi- liyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle