Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
AYFA CUMHURtYET 30 MAYIS 2001 ÇARŞAft
HABERLER
53 devlet üniversitesi rektörü, sorunları çözülmediği takdirde toplu istifaya kadar gidecek
Rektörler eylemde kararhEBRUTOKTAR
ANKARA - Ankara. ODTÜ, Ga-
zi ve Hacettepe üniversitesi rektör-
lerinin öncülüğünde başlayan *hü-
kümete tepki" girişimu yann 53
devlet üniversitesi rektörünün im-
zalannm bulunduğu bir deklarasyo-
na dönüşecek. Sert bir uyan metni-
ninkaleme ahnacağı toplantı sonun-
da, toplu istifaya kadar uzanabilecek
eylembiçimieri açıklanacak. llkkez
vakıf üniversitesi rektörlerinin dış-
landığı toplantı. Yükseköğretim
Kurulu'nda (YÖK) gerçekleşecek.
53 devlet üniversitesi rektörü, ya-
nn saat 10.30'da YÖK'te bir araya
geliyor. Devlet üniversitesi sorun-
larının tartışılacağı toplantı sonun-
•Devlet üniversitesi rektörlerinin yann YÖK'te gerçekleştireceği toplantıya vakıf üniversitesi
rektörleri çağnlmacu. Sert bir uyan metninin kaleme almacağı toplantı sonunda, toplu istifaya
kadar uzanabilecek eylem biçimleri açıklanacak.
Dr. Rıza Ayhan. "Tüm rektörleror- politikalar sonucunda üniversitele-
takhareket edeceğjz.tjniversitelerin nn çalışamaz hale geldiğine işaret e-
ve eğitimin sorunlanna ülkemizin den Ayhan, tepkisini şu sözlerle di-
da yayımlanacak bir deklarasyonla,
rektörler ilk kez hûkümete karşı ör-
gütlübir tepki gösterecekler. Hükü-
metin sorunlarına çözüm getirme-
mesi halrnde "toplu istifaya kadar"
uzanabilecek restier çekmeye hazır-
lananrektörler, sonuç alınıncaya ka-
dar mücadele etme konusunda ka-
rarh. Toplantırun ilk kez YÖK'ün
inisiyatifi dışında gerçekleşmesi ve
devlet üniversitesi rektörlerinin
"özelgündem" maddesi adı altında
vakıf üniversitelerini dışlayarak bir
araya gelmeleri de dikkat çekiyor.
Gazi Üniversitesi Rektörü Prof.
geleceği için çözüm bulmak zorun-
dayız. Başkaçaremizyok" dedi. Ay-
han, sorunlanna çözüm getirilme-
mesihalinde "istifaedipetmeyecek-
teri" sorusuna "Son olarak yapaca-
ğınua ilkbaştan söylemekistemho-
ruz* yanıtını vererek kararlıhklan-
m dolaylı yoldan açıkladı.
Ayhan, "Hükümet 15yasayı çıka-
rabilivorsa, ünrsersitekrin önünde-
ki engeöerin kaldınlması için 1 yasa
daha çıkarabilir" dedi. Uygulanan
le getirdi:
"Araşbrmafonlan kaldınbyor,öğ-
retim üyelerinin ödük haklan dü-
zehümîyor, dönersermave faizkrine
el konuluyor. Üniversitelerin amacı
eğnitn ve araştırma yapmak. Ama
bunları yapamaz hale getirildik.
Araştırma görevlisi sorunu yaşar-
ken, istediğimiz 6 bin 500 kadroya 3
bin kadro yanıtı verilrvor. Bunu ka-
bul edemeyiz."
Haklılıklanm kamuoyuna ilan
edeceklerini, eğitimdeki darboğazı
duyurmak için ellerinden geleni
yapma konusundakararh olduklan-
nı vurgulayan Ayhan, "Sonuna ka-
dar mücadele edeceğiz. Artık geri
dönüşyok. Eylem biçimimiz de üıü-
versiteyeyakışacakveöğrencilereör-
nek olacak nitelikte gerçekleşecek.
Eylemde karariıyız. Sadece biçimi-
ni tartışacağız'' diye konuştu.
ODTC Rektörü Prof. Dr. Ural
Akbulut ekonomik krizin ardın-
dan tüm rektörlerin örgütlü hale
geldiklerine işaret ederek "Her
krizden çözüm tohumlan da filiz-
lenir.Biz de krizlebirfikteörgütien-
dik ve sorunlara çözüm geürmek
için ne gerekiyorsa yapmak için
södeştik" dedi.
TANTAN'A ELEŞTİRÎ
ANAP: Derviş
bize katılsın
• ANAP GrapToplantısı dün
Mustafa Taşar başkanhğmda
yapıldı. Kemal Derviş'i
"sanal kahraman" diye
nitelendiren Taşar, tçişleri
Bakanı Sadettin Tantan'ı
kastederek "Aym sıralan
paylaştığımız siyasiler, bizi
itham etmek için savurduklan
sözlerle bir gün kendilerinin
. de imtihan edileceklerini
unutmamalılar" dedi.
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu)
- ANAP Genel
Başkanvekili Mustafa
Taşar, isim
vermeden, "sanal
kahraman" diye nitelendirdiği
ekonomiden sorumlu Devlet
Bakam Kemal Derviş'i
eleştirirken "Türkiye'tıin
geleceginde söz sahibi olmak
isteyenlerin yuvas» ANAP'ür.
Kapımız sonuna kadar açıkür,
Imyursunlar gelsinler" diye
konuştu. ANAP Grubu dün Genel
Başkan Mesut Yılmaz'm MGK
toplantısma katılması nedeniyle
Genel Başkanvekili Mustafa
Taşar"ın başkanhğmda toplandı.
İsim vermeden Derviş'i de hedef
alan Taşar şunlan söyledi:
"Bugün baa çevrelerin ve siyasi
istikrarsı/hktan beslenenlerin
pompaladığı sanal
kahratnanların; vatandaşımızm
gûnlûk olağan sohbeüerini
aşamayan düşüncelerini mucize
formüUer olarak sunması, Türkiye
ve dünya gerçekleri karştsmda
keümenin tam manasıyla komik
düşmektir.'' Mustafa Taşar, sanal
kahramanlardan medet
umulmasırun, derinliği bilinmeyen
karanhk sulara atlamaktan bir
farkı olmadığım ileri sürdü.
Tantan hedefte
Siyasetçilerin "bumerang işlevi
gönnemeye özen göstermesim"
isteyen Mustafa Taşar, w
Aym
sıralan paylaştığımız siyasiler, bizi
itham etmek için savurduklan
sözlerle bir gün kendilerinin de
imtihan edileceklerini
unutmamabJar" diyerek tçişleri
Bakanı Sadettin Tantan'ı hedef
aldı.
1ĞNEIİFIRÇA ZAFERTEMOÇİN
KC^İM^^GORİİOTÜ^
*•«»«•«••###•»••»»»•••••••••••••«••••••»
MHP'liler, Derviş'i yıpratmaya dönük çıkışlannı sürdürecek
Kavga devam edecekANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Devlet
Bakanı Kemal Derviş,,
hukümet içerisınde gi-
derek yahuzlaşıyor.
BülentEcevit, kamudaki toplusözleş-
me pazarlıklan ve hububat fiyatlan-
nın belirlenmesinde Derviş'in direni-
şine karşın niyet mektubunda verilen
sözlere uymadı. MHP'nin, hububat
fıyatlan konusundaki restleşmenin
ardından Derviş'i yıpratmaya yönelik
çıkışlannı sürdürmesi bekleniyor.
Derviş'in tribüne oy-
nadığını savunan MHP
kurmaylan, "Kendisini
liderlerk eş tutuyor, an-
cak hükümette Çevre
Bakarundan farkı ol-
madjğuuanlayacak Bu-
rası Türkiye, IMF'ye
göre değiL Türldye'nin
koşuflannagörehareket
etmesi gerektiğini ögre-
teceğiz* dedıler.
Başbakan Yardımcı-
sı Devlet BahçetTmn
"bakan otduğu" mesa-
jının verilmesi ve *4.or-
tak" görüntüsünü kır-
makamacıyla Derviş'in
katıldığı liderler zirve-
sine katılmama eğili-
minde olduğu kaydedildi. Bahçeli,
Ecevit ve Mesut Yıhnaz'dan, ''Der-
viş'in ihtiyaç. duyulmadıkça liderler
zirvesineçağrümaması'"nı istedi. Ece-
vit ve Yılmaz tarafından da kabul edi-
len bu önerinin ilk uygulaması hubu-
bat fiyatlarının belirlendiği liderler
zirvesinde gerçekleştirildi.
Derviş muhatabımız değjl
MHP Genel Başkan Yardımcısı
ŞevketBülentYahnki. partisinin baş-
kanhk divanı toplantısında Kemal
Derviş' in etraftnda bir siyasi arayışın
olup olmamasının kendilerini ilgilen-
dirrnediğini söyledi. Yahnici, "Bizbu-
nun tarafi değiliz, olmayı/ da. Sayın
Derviş, siyasi muhatabunız değildir"
dedi. Kemal Derviş'le MHP arasında
bir sorun olmadığmı belirten Yahni-
ci, " Derviş.hükümetin birbakanıdır"
dedi. Yahnici. daha sonra ANKA'ya
verdiğidemeçte ise yaptığı açıklama-
nın yanhş iletildiğinden yakındı. Yah-
nici, "Ben açıklamamda Sayın Der-
viş'in şahsını rencide edebÜecek ve
şahsuıa karşı hoş ounayan bir konuş-
ma y^pmadun" diye konuştu.
ÖDP Yolsuzluk kahramanı, hoş geldiniz' diye karsıladı
Tansu Çiller'e pankartlı protesto
SAMSUN/ORDU (Cumhuriyet) -
DYP Genel Başkanı Tansu Çffler, Çar-
şamba'da Özgürlük ve Dayamşma Par-
tisi'nin (ÖDP) pankartlı protesto-
suyla karşılaştı.
Karadeniz gezisini sürdürenÇil-
ler, beraberinde parri yöneticileri
ve milletveküleriyle dün Çarşam-
ba, Salıpazan, Terme, Onye, Fatsa
ve Perşembe üçelerini ziyaret etti. Çiller,
Çarşamba"run küçük alanında halka ses-
knirken birkaç metre uzağındaki ÖDP ü-
çeteşkilaürıınpenceresine pankartlar asıl-
dı. ODP'liler, "Yolsuzluk kahramanı,
hoş geküniz", "Hortumculara ne yapü-
nız", "5 Nisan'ı unurmadık" söz-
leriyleÇiller'e tepkilerini gösterdi-
ler. Çiller, pankartlara örtülü bi-
çimde yanıt verirken "Allah'ın
adatetine bakın, iftira atülar atb-
lar, sonunda hepsi geldi dolandı. 5
Nisan'da biz de programı uyguladık. A-
makîmsenin Önüne geçip de elimi açûm
nu? 1 yılda krtri aşük*" dedi.
FP lîderi Kutan.
Ecevit'in
unutkanlığı
çokarttı
•Hükümetin ülkeyi
iflasm eşiğine
getirdiğini söyleyen FP
Genel Başkanı Kutan,
koalisyonun 2 yıllık
icraat notunun "10
üzerinden sıfır
olduğunu" söyledi.
ANKARA
(Cumhuriyet
Bürosu) - FP
Genel Başkanı
RecaiKutan, Başbakan Bü-
lentEcevit'in hükümetin iki
yılını değerlendirdiği basın
toplantısındaki açıklamala-
nnı eleştirirken "Sayın Ece-
vit'in son zamanlarda unut-
kanhğı çok arto. Hükümetin
ülkeyi iflasın eşiğine getirdi-
ğini nasıl unutabildiklerini
anlamak mümkün değil"
dedi. Kutan, hükümetin 2
yıllık icraat notunun "10
üzerinden sıhr olduğunu
n
söyledi.
Tozpembe tablo
Kutan grup toplantısında
yaptığı konuşmada, Ece-
vit' in, hükümetin 2 yıllık ic-
raatı konusunda tozpembe
bir tablo çizdigine dikkat
çekerek şunlan. söyledi:
"Havadauçuşananayasalar,
krizler, nankör kedi" gibı
suçlamalar, restleşmekr bu
dönemdeolmadı nu? Ecevit
ve ortaklan milkri ne sanı-
yoriar, bu milletin daha faz-
la bedel ödemeye gücü var
mı? Sayın Ecevit, siyasi ha-
yan boynnca hep hayal kur-
du, yine hayal kuruyor."
'Bakanı akladınız'
Kutan, 2 yıl boyunca dü-
şünce ve ifade özgürlüğüne
kısıtlamalar getirildiğini,
bazı bakanlann aklandığını
söyledi. Ecevit'e "Bir baka-
nıdahayeniakladınız. Han-
gi yolsuzluklaria mücadele-
den söz ediyorsunuz" diye
çatan Kutan, türban yasağı
konusuna değinirken de
"Oldu olacak Meclis'e bir
yasa getirin, hanımlar çarşı
pazarda irtica temsilcisi ba-
şörtüsü takamaz, diye. Size
yakışan da budur" dedi.
STFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.com
Başbakan Bülent Ecevit, jandar-
manın son dönemdekı operasyonla-
nndan hoşnut olmadığmı ifade etti.
Bir süredir bu konuda bazı imalarda
bulunuyordu, ancak son açıklaması
bu konudaki tutumunu net bir şekil-
de ortaya koydu. Ecevit'in yakınma
benzeri açıklamasını yorumlarsak
ciddi bir durumla karşı karşıya geldi-
ğimizi anlanz.
Içişteri Bakanlığı'na bağlı olduğu
söylenen Jandarma Komutanlığı'na
bağlı timter bir süredir şehir içinde
operasyonlaryapıyor. Bu operasyon-
lar, varlığı tartışmalı DGM'nin savcı-
lannın militan açıklamalanyla daha
dramatikhale geliyor. Siyasiler, üt&c-
lerindeki 'yolsuzluk şaibesi 'yle büyük
bir prestij kaybı yaşarlarken jandar-
ma harekete geçti. Savcılığın yap-
ması gereken araştırma ve soruştur-
ma, kırlık bölgelerdegüvenliği sağla-
makla görevli jandarmanın inisiyati-
fındeyürütüldü. Bu operasyonlardan
en fazla canı yanan ANAP olduğu
için, jandarma ve DGM savcısına da
Ecevit'in Jandarma Eleştirisi
en çok tepkiyi onlar gösterdiler.
Ecevit açıklaması sırasında bir
noktaya daha dikkat çekti, "Ben
bunlara ilk tepkileri gösterdiğim sıra-
da MesutYılmaz bunlara sessiz kal-
dı" dedi. !şte bütün sorun da bura-
da. 4422 sayrtı yasanın çıkarılma
amacıyla hedeflediği sistemin birbi-
rine taban tabana zıt olduğuna ilişkin
yapılan itirazlar dinlenmedi. Mesut
Yılmaz ya da başka bir siyasi, nasıl-
sa ben güçlüyüm, bana dokunmaz-
lar diyerek bu ülkeyi bir polis devleti
yapacak tehlikeli bir yasa çıkardılar.
Şimdi aynı tavn Fazilet Partililerde ve
liberal olduğunu iddiaeden bazı çev-
relerde görüyoruz. Operasyon Me-
sutYılmaz'ı hedef alıncamemnun ol-
dular. Buradaki yanlışlan ve tehlike-
leri, şimdilik kendilerine dokunmadı-
ğı için sempatiyle karşıladılar ve Yıl-
maz'ın darbelenmesinden siyasi kâr
elde etmeye çalıştılar.
Neydi bu yasanın temel amacr. Çe-
telerie mücadele etmek. Peki bu mü-
cadeleyi kim yapacaktı? Jandarma,
DGM Savcılan ve DGM'ler. Halbuki
Susurluk kazası sonrasında JİTEM,
bu olaylaria en çok bağlantısı olan
kurum niteliğiyle öne çıkmıştı. Ye-
şil'in JlTEM'in etemanı olduğu bilgi
ve belgelerden reddedilemez hale
gelmişti. Jandarma Tuğgeneral Vefi
Küçük'ün Abdullah ÇatJı ile yaptığt
telefon konuşmalan, Susurluk sonra-
sının en önemli skandallanndan biri-
siydi. O zamanın jandarma komuta-
nı, daha sonra Cavit Çağlar'ın ada-
mı olanTeoman Koman, TBMM Su-
surluk Komisyonu'na ifade vermek
tenezzülünde bile bulunmamıştı.
DGM'ler zaten 12 Eylül düzeninin
en önemli kurumlanndan birisiydi.
Düşünceyi ve muhalefeti yargılama-
yı amaçlayan bu mahkemelere daya-
narak çetelerle mücadele edilecekti!
4422 sayılı yasatemelden defolu bir
şekilde hazırlanmıştı. Bunu hazırla-
yanlar da bugünkü hükümetin için-
deki partilerdi. Sonunda olan oldu,
siyasiler, kendi iktidar alanlannın bir
kısmını daha bu güçlere bırakmış ol-
dular. Yargıyla jandarma arasındaki
işbirliği siyasileri de hedef alan ope-
rasyonlara dönüşünce manzara da-
ha iyi anlaşıldı.
•••
Ecevit'in ve Yılmaz'm üzerinde dü-
şünmelerigereken şey, her çıkardıkla-
n otoriter yapılanma yanlısı kanun ve
önlemlerin sonunda kendilerini de ge-
lip vurabileceğini görememeleri. Aynı
şey şimdi RTÜK konusunda yaşanı-
yor. FTTÜKdegiderekMGK'ye bağlı bir
kurum halinedönüştürülüyor. Bu alan-
dan gelecek yasaklama ve müdaha-
leler şimdilik küçük TV, radyo ve ga-
zeteleri hedef alıyor gibi gözüküyor.
Bir süre sonra böyle bir gücün, tıpkı
4422 sayılı yasada olduğu gibi kirni
hedef alacağı belli olmaz.
Burada ılkesel birtutumaihtiyaç var.
Çetelerte gerçekten mücadele edil-
mekisteniyorsa, şeffafbir araştırma ve
bağımsız bir yargılamanın yolu açılır.
Soruşturma için adli kolluk kurulur. En
önemlisi, DGM'yle çete mücadelesi
olmaz. Çünkü DGM'ler demokratikbir
sistemde bu haliyle olmaması gere-
ken kurumlar. Çete mücadetesi, halkın
desteğini esas alan, demokratikve öz-
gürlükçü bir yapılanmayla başanya
ulaşır. Yargıyı ve soruşturmayı daha
otoriter hale getirirseniz, buradan an-
cak başka çeteler ürer.
Ecevit'in "Hoş değil" dediği şey,
ciddi birsoruşturmave araşbrmayı ge-
rektiriyor. Bu operasyonlar sırasında
yapılan aramalann yontemi, insanlara
yapılan muamele bir araştınlsın, o za-
man dahatatsız durumlarla karşılaşa-
cağız. Yoksa, yolsuzlukla mücadele
laftan ibaret kalır ve başka yolsuzluk-
lann kapısı açıltr. Türkiye böyle bir aç-
maz içinde yaşıyor.
GLOBALPOLİTİKÜLTL
ERGİN YILDIZOĞLU
Moleküler Dönüştürn
Italyan sosyalisti Antonio Gramscinin bazı
zümlemeleri, bugün Türkiye'de "küreselleşmı
konsensüsü Derviş etrafında yeniden canlandıı
girişiminin kimi görüntülerinin kavranmasına yarc
cı olabilir.
Konumuz açısından. Gramsci'nin. italyan burj
devriminiçözümlerken geliştirdiği "edilgen devn
(passive revolution) ve siyasi hegemonyanın ku
ması sırasında muhalefetin zayıflatılmasmı sağla
"moleküler dönüştürme" kavramlan özell
önemli. Gramsci büyükgüçlerin hareketine dayaı
"manevra savaşı" (etkin devrim) ile "yukant
aşağı" tedricen dönüştürülmeye dayanan "edilç
devrim" kavramlannı Italyan devriminden çıkanı
ma "edilgen devrim" kavramının bu bağtam dışır
da kullanılmak üzere, genel bir siyasi analiz ara
na dönüştürülebileceğini düşünür. Gramsciye g
"edilgen devrim, var olan güçlerin bileşimini
derek değiştiren, böylece yeni dönüşümte
matrisini oluşturan moleküler dönüşümlerin <
laşılmasında yorumlayıcı ölçırt olarak kullanı
bilir." (Hapishane Notlarından Seçmeler- Ingilizı
sf 109). Bu Önermeyi yaparken Gramsci'nin aklın
"demokratik muhalefet partilerinin içindi
önemli kişilerin (aydın, politikacı etc. E.Yj.btrer I
rer muhafazakâr, ılımlı siyasi sınrfın içineetnilrr
si", kaba kuvvete dayanan egemenlik yenne k a t
le dayanan hegemonyanın kurulması surecı var
Gramsci, bu hegemonyanın kurulması sırasında "s
içinde insan gruplartntn moleküler dönüşûm y
luyla ılımlılar kampına geçmesine, böylece g
reli olarak muhafazakâr kampı güçleodirme:
ne" (age: sf 58) dikkat çeker.
Edilgen sömürgeleştirilme
Gramsci'nin çözümlediği bu dinamikler.sonürg
lerin yönetilmesi, daha sonra da bağımsszlığna k
vuşan eski sömürgelerin sistem içinde tutulması s
reçlerinde de karşımıza çıkıyor. Ingiliz imparatariui
sömürgelerini açıkterörün yanı sıra, kend'okullanı
da eğittiği ve kendi "çağdaşlaştırma projesiru
kazandığı aydınlar aracıhğıyla da sürdûriıyofdu. E
aydınlann oluşturduğu siyasi sınıf kendıniingilz en
peryalizminin gözüyle görüyor (bu aydınlann osikt
lojik dünyasına, Ingiliz emperyalizminin otcriteî
adeta "büyük sürünün babasının" bakışnın /erir
geçiyordu)ve siyasi vartığını o gortişe görebıçmlef
diriyordu, tabii ülkesinin siyasi geleceğini öe BöyU
ce, emperyalist ülkeler dışındaki toplumlann Kenı
kendilerini dönüştürme iradesinden yoksunolduğı
nu varsayan "oryantalist" ideoloji içseMeşiyor, sc
mürgecilik etkin, açık teröründen daha sagtan, fc)t
nimsemeye dayanan. edilgen bir zemin uzenneOÎL
ruyordu. Sonuçta. bu toplumlann aydınlannmwha
kının kafasında, toplumsal gelişme Bati'nm tnsiye
tifine havale edilmiş, dışsal bir dihamtğe %«ar\%
matrisine) bağlanmış oluyordu.
1960'larda oluşan nükleerdengeyte biriikîe. soğul
savaşın açık, etkin bir savaşla kazanıianayscaC
belli olunca, ABD hegemonyasının konjTiası vı
yaygınlaştınlması bağlamında "molekület dönüş
türme" stratejisinin önem kazandığı göıüü!
0
**^
1
^
1964 tarihli "Soğuk Savaşı Kazanmalc: Al
Ideolojik Taarruzu" başlıklı Kongre raponn*
taracaklanmı, lütfen, o zamandan bu \ara9
medya üzerinde ABD hegemonyasının, inçto
kullanımının ne kadar arttığını da aklıncöa nrt
okuyunuz. "ABD'ninyaptıklan, yukselmekte)
uluslararası iletişim sistemini büyük ölçudet
lirleyecek... diğer ülkeler bizim yaptıklanmmta
lit edecekler ve kurduğumuz kurumtara Keıd
lerini bağlayacaklar"... "Bazı dış politikahedet
lerine, yabancı ülkelerin hükümetlerindenaiya-
de, halklarıyla doğrudan ilişki kurularakdata İyi
ulaşılabitir. Modern iletişim teknolojisini kalla-
narak uluslann etkin kesimlerine geriıs çaph ola-
rak ulaşılabilir, onlar bilgilendirilebilir. tutunlan
belli siyasi eylemler yönünde teşvik edileDİIir.
Böylece bu kesimler kendi hükümetlen üzerin-
de dikkate değer, hatta belirleyici etkiieryarata-
bilirler" (Committee on Foreign A.tfaires Fapcr N o
2,27Nisan1964).
Derviş fenomeni ve yeni 'orygntefenV
ABD, soğuk savaş ertesinde, rıegerr-onyasmtn
sürdürülmesi için küreselleşmeci bir perspektıfir ge-
nel kabul görmesi gerektiğini düşiinüyor(Pazartesı
yazıma bakınız). Bugün yalnızca Hollywcod filmler
değil, TV dizilerini, haber kaynaklannı, tartışmako
nulannı denetleyen, kimi tezleri yayarker öığeieri-
ne, örneğin ulusalcı, anti emperyalist, toplumcı
teztere karşı kampanyatar yüruten, kimi politikacı
lan pazartayarak küreselleşme etrafında konsensü
inşa eden, "oryantalizmi" (bunlardan/ aizden b
şey olmaz, iyi ki küreselleşme var!) yaygınlaştıra
medya tekellerinin, çoktan moleKüler dönüştüı
meye uğramış köşeyazariannı etkır»Iiğıyle once so;
yal demokratlar, sonra, solun, geçrnişte tazı kam|
lara, özellikle Doğu Blokuna bağlı. dışanjan gel<
sinyallerle taktik oluşturan, ama şirndı tw kampl
çöktüğü için yönelimsiz kalan kesirninin süyük ç
ğunluğu "moleküler dönüştürülme" diyolektiği i
nealındılar. Bunlar giderek küreselleşme dolayıs
la ABD hegemonyasına) karşı edilgen tw beniı
seme içine girdiler, hatta umut baCpladıla- Böylf
de ABD hegemonyasına muhalif demokratik ka
giderek zayrfladı.
Şimdi, küreselleşmenin gerçek y ü z ü crtaya (
yor; ABD hegemonyası zayıflamaya başluor. Bı
birdönemde, "moleküler dönüştüfme" cabalî
da, özellikle Derviş fenomeni etraf «ndabryoi
laştıımanın başlamış olmasına şaçırmanak,
bunun bir "edilgen sömürgeleştirftlme'1
i
duğunu da bilmek gerekir.
r^ CumhurtyyC
• kitap kulübCi
SevgiliKitapKur1ları!
01 Haziran2001 tarihımde
Taksim Sergi Salonma'nda
buluşmak üzere.. -
*Açılış nedeniyle tüm kitaışplarda
% 30 indirim.^^
TAKSİM SERGİ SALONUJ
Adres: Istiklal Cad. Zambak Sok. r^ioA
{««ane* karşıa) T^sim-lstanbul Tel:25^ 38 81