17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 30 MAYIS 2 0 0 1 ÇARŞ/MBA 14 J LJJ\ kultur(a cumhuriyet.com.tr Florence Gruere'nin Taris Bir Kadındı9 başlıklı sergisi Pamukbank Fotoğraf Galerisi'nde Keııtiıı ve bedenin gizemiZEYNEPORAL Bir kadın... Bır kent... Kadın, çınlçıplak. Kadının en ya- lın halidir çıplak. Giysilerden, akse- suvarlardan. çevreden, dekordan. hatta zamanın sınırlanndan annmış... Kadın. çıplaklığında yalnız. ya- payalnız. Kendisiyle baş başa. Içiy- le bütün. özüyle bütün... Kadının çıplaklığında, güzelliği- nı. dişiliğini. hatlannın yuvarlaklı- ğını. teninin yumuşakhğını görüyo- ruz. Bır de çıplak bedenin sakladı- ğı tüm sırlan, gizemi... Kent. Paris... Paris. karanlıkla aydınlık arasm- da. Geceyle gündûz arasında. Ala- cakaranlıkta. Gölgelerin uzadığı, gi- rintılenn, çıkıntılann, ayrıntılann büyüdüğü saatlerde... Kent. yağmur altında, kent rüzgâ- nn altında kent. tehdit altında... O sa- atlerde kadınlar da öyle... Kentte o saatlerde ınsanlar ne ev- lerindedir ne de işlerinde... Arada bir yerlerdedirler. Içerisiyle dışansı arasında... Hele bir de yağmur yağı- yorsa. içerisıyle dışansı arasında da sıkışmışlık yoğunlaşır... Kalabalık ortasında daha da yal- nızlaşır, yalnız kadın. Yağmur altındaki kentte. yalnız kadınlann ayak sesleri büyür. Kent. ışıkla ışıksızhk arasında. gi- zemini örtünüverir... Fotoğraf ve gizem Bütün bu yukandaki sözleri bana söyleten bir fotoğraf sergisi... "Pa- ris Bir Kadındı" başlıklı sergi. Pa- mukbank Fotoğraf Galerisi'nde bu- gün açılıyor. Fotoğraf sanatçısı Flo- renceGruere'ın, neredeyse kırk yıl- lık arkadaşım olması. onun fotoğraf- lan karşısında büyülenmem için ye- terli bir neden olamazdı. Bu fotoğraflar karşısında büyü- lenmemin nedenı, yalnız görüneni de- ğil görünmeyeni de ortaya seımesi: Kentin ve bedenin gizli güzellikle- rini. kentin ve bedenin gizli korku- lannı, endişelerini, kentin ve bede- nin belirsizliğinı, bu belirsizlikteki acılan, acımasızlıklan... Bu fotoğraflarda beni büyüleyen. kentte olsun. çıplak kadın bedenin- de olsun. hatlann yuvarlaklığı, yu- muşaklığı ve dişiliği... Bu fotoğraflarda beni büyüleyen, ışığın kullanımı. Işığın gücü. güçsüz- lüğü, ışığın "ehliliği'', ışığın dene- tim altına alınması. ışığın özgür bı- rakılması ve ışığın özü. ruhu ve "at- mosferi'" yakalaması... Bu fotoğraflarda beni büyüleyen, onlara bakarken fotoğraf sanatının gerçeklerinı unutmadan, resim sana- tının ustalanyla bir diyaloğa gire- bılmem... Bu fotoğraflarda beni büyüleyen, kullandığı teknik. 19 Yüzyıl'dan kal- ma, suluboya ile fotoğrafçılığı kanş- tıran "bikromatü gomalak ile baskı tekniğr.Teknıkten hiç anlamayan bi- n olarak. tek bıldiğim bu tekniğin sa- natçı tarafından yalnızca bir araç, kendinı ifade etmek için bir dil ola- rak kullanılması. Bütün bu saydıklanm. Florence Gruere "ın fotoğraflanna müthiş bir gizem katıyor. Fotoğrafye kimlik _ _ Florence Gruere, içinde doğduğu. büyüdüğü, yaşadığı kente de, kadın bedenine de bır "yabancı" gibı, dı- şandan bakıyor. Ben onu. on beş yaşmdan beri ta- nıdığrm için. ona bir "yabancı" gi- bı bakamıyorum. Örneğin, tüm ço- cukluğu sahnelenn yapay ışıklan, spotlan ile kulıslerin karanlığı ara- sında geçtiğı ve ikilemler arasında büyüdüğü için, bugün dahi çok ışık- ta acı çektiğinı biliyorum. Çok ışık gözlerini kamaştınr. Çok ışıkta sak- lanacak yerbulamaz... Kalabalıklar içinde yalnızlığın acısını yaşadığı için yalnızlığıyla mutludur, kalaba- lıklarda saklanmak gereksınimıni duyar. Yağmurda saklanabilirsin, şemsıyenin altına sığınabilirsin. Her- kes seni görmez. Kimse sana bak- maz... Çocuk yaştan beri görünen değil gören olmak istedi ve öyle oldu. Florence Gruere. kentine sulann aynasından. camlardan bakar. Ay- nalar ve pencereler kameranın uzan- tısıdır, bakışm uzantısıdır... Ve o ken- tine bakarken, Verlaine'i dinler: "Yü- reğime, gözyaşlan yağıyor / Kente yağmur yağdığı gibi..." Alacakaranlık, belirsizlikler saati- dir. Ama o, inanır ki kentin ruhunu en iyi görebileceği saatlerdir... Ken- tin ruhunu ve özünü... Neden çıplak? Kadın bedeninin güzelliğini, di- şiliğini yüceltmek için, hatlannın .ent, Paris... Paris, karanlıkla aydınlık arasında. Geceyle gündüz arasında. Alacakaranlıkta. Gölgelerin uzadığı, girintilerin, çıkıntılann, aynntılann büyüdüğü saatlerde... Florence Gruere, içinde doğduğu, büyüdüğü, yaşadığı kente de, kadın bedenine de bir 'yabancı' gibi, dışandan bakıyor. yuvarlaklığını, teninin yumuşakh- ğını vmgulamak için çıplağın fotoğ- rafını çekiyor Florence Gruere. Yalnız bu kadar değil: Hayatın simgesi olduğu için. Ezelden ben var olup, sonsuza dek var olacak "Nu" aracıhğıyla za- mana. koşullara meydan okumak için... Çıplak kadın bedeni, nice gizi banndırdığı için... Çıplak kadın bedeniyle diyalo- ğu, tartışmayı sürdürebildiği için... Ama aynı zamanda, günümüzde kadın bedeninin olsun, çıplaklığın olsun reklam amacıyla kullanılma- sına, sömürülmesine karşı öfkesi- ni kusmak için... Birçok toplumda kadına getiri- len yasaklar ve engellere karşı baş kaldırmak için... Bütün bu nedenlerle, Florence'm çıplaklarında. kadın bedenınden başka hiçbir şey görmüyoruz. Ne bir aksesuvar ne bir dekor ne de herhangı bır obje... Çıplaklığıyla kadın baş başadır. Zamanın dışında, modaların dışın- da, hatlan, kıvnmlan, teninin yu- muşaklığı, güzelliği ve dişiliğiyle baş başa... Çok az ışık. fotoğrafı çekenle çe- kilen arasında bırbirine güven, inanç ve dostluk ilişkisi, yapılan işte yo- ğunlaşma, özgürlük duygusu, isten- se de istenmese de kaçınılmaz ola- rak. özdekı erotizmi ortaya çıkanr. Haziran sonuna dek sürecek bu serginın keyfinı sizlerle yaşamak istedim. RoyalShakespeare Company'de değişim *>* LONDRA (REITERS) - tngiltere'nin tanınmış tiyatro grubu Royal Shakespe- are Company'nin (RSC), köklü bır ye- niden yapılanmaya gıdiyor. Kontrat dü- zenlemelen, yapımlann sergıleneceği yeni mekânlar İconusunda ve prosedür de- ğışıklikleri anlamında yenilikler yapa- cak olan RSC, bundan böyle Londra'nın finans bölgesindekı Barbıcan Center'da da- ha az zaman geçırecek. Artık çoğunluklaWestEnd'de yapımlar gerçekleştırecek olan RSC'nın Sanat Di- rektörü Adrian Noble. yaptığı açıklamada planlarını, "West End'in kalbinde Shakespeare'in hakkıru\WTnekis- tiyoruz. Büyük yapımlan daha çok insanın iz- leyebüeceğige- nişmekânlar- da sahneye koymakiv Ralph Fiennes (solda) ve Kenneth Branagh kısa kontrat koşuluyla RSC'ye dönüvor. tiyoruz" biçimınde özetledı. RSC sözcüsü Kate Hunter da prosedür değişıkliğinın şart olduğunu "RSCnin mev- cut \apısı gereği yapılan iki yıllık uzun kont- rat süresi, birçok ovuncmu cajdınr içerik- te" sözleriyle vurguladı. Onlü oyuncu Ralph Fiennes ile oyuncu - yönetmen Kenneth Branagh da yeni yapım- larla kısa kontrat koşuluyla sahneye dönü- yorlar. Fıennes'in West End'de Shakespe- are'in 'Perictes' ve Henriklbsen'in 'Brand'ın da rol alacağı kesınleştı. Adnan Noble aynca "Bünyesinde Dame Judi Dench, Anthony Cher, Julıet Stevenson, Ian McKellan. Emıly VVatson gibi sanatçda- ruı da bulunduğu RSC, kariyerlerine yeni başlayan oyunculara. \önetmenlere de bir Judi Dench ya da Anthony Cher ohna olana- ğı sumıyor" sözleriyle RSC'nın yeni kuşak ıçın de kılıt önemde olduğunu vurguladı. Yapılanma kapsamında Michigan Üniver- sitesı ile ortaklaşa projeler gerçekleştirme- yı planlayan RSC. üniversiteyle 5 yıllık bır ortaklık anlaşması yapacak. Aynca RSC. Stratford'da Stratford Sanât Konseyi ile 71.1 mılyon dolar para koyarak genç oyuncular ıçın yeni bır akaderni aça- cak. Tüm bu değişikliklerin yaklaşık 150 ki- şinin ışşi'z kalması anlamına geldiğini söy- leyen. televizyon ve tiyatro çalışanlarihı ten> sıl eden Bectu Sendikası'nın sekreteri Gerry Morrisey, bunu 'kültürel vandalizm' olarak tanımladı. İstanbul'a taşınan 5. Uluslararası Çevre Filmleri Festivali 8 Haziran'da başlıyor Beyazperdede doğadaki izleriıııiz Kültür Senisi - TÜRSAK Vakfi, her yıl Bod- rum'dadüzenledıği Uluslararası Çevre FflmleriFes- tivali'nin beşincısını. bu yıl 8-15 Haziran tanhleri arasında düzenlenıyor. Kamuoyunun çevreye olan duyarlılığını arttırma düşüncesıyle yola çıkan ve daha çok seyirci ile buluşabilmek için Bodrum'dan istanbul'a taşınan festıval, önceki yıllarda olduğu gıbı bu yıl da ücretsiz sunulacak. Bu yılkı ana teması. üretilen her enerjinm doğa- ya zarar verdıği gerçeğinden hareketle 'Doğadaki Ayakİzlerimiz' olarak belirlenen festivalde Beyoğ- lu Beyoğlu Sineması. Levent Kültür Merkezi Sine- ma TÜRSAK Salonu, Alman Kültür Merkezi, Fran- sız Kültür Merkezi. AKM Sinema Salonu ve Bilgi Üniversıtesi Sinema Salonu'nda gösterilecek alt- mışa yakın filmın yanı sıra ana temaya paralel ola- rak pek çok etkinlik de gerçekleştirilecek. 4 ana başlık altında yer alan festival etkınlıkleri, FitaıGös- terimleri, Halikarnas Bahkçısı Kısa Film Maratonu, ParalelEtkmliklerve SosyalEtkinBklerbölümlerin- den oluşuyor. Her yıl çevre temalı 10 filmin yanş- maya ahndığı Lluslararası Uzun Metrajh Film Ya- nşması'nda gösterilecek olan fılmler 5 kişıden olu- şan uluslararası jüri ve sinema yazarlan jürisi tara- fından. belgesel ve ktsa flhnler ise sivil toplum ku- ruluşlannın temsılcilerınden oluşan birjün tarafın- dan değerlendınlecek. Yanşma dışı fılm gösterimlen/Doğaya Saygı: Üç Yönetmen Cç Fîhtı'. başlığı altında çeşitli festival- lerde ve dünya sinemalannda ılgıyle karşılanmış üç yönetmenin birer filmını, her yıl olduğu gıbı belge- sel ve kısa filmlerden oluşan ulusal ve uluslararası film gösterimlennı. 'ÇocuklarveGençler İçin' bö- lümü ıse ilk ve ortaö.ğrenim çağındakı çocuklarda. çevre bılincinin oluşmasını hedefleyen fılmlenn gösterimini ıçeriyor. Festivale paralel olarak yan etkmliklenn de yer ala- cağı programda, 'Tüketimin Son Noktası! Çöp' ko- nulu uluslararası bir panel gerçekleştinlecek. Pane- le, Türkiye'den ve yurtdışından yerel yönetını tem- silcilerinin yanı sıra çevre duyarlılığı olan ve bu ko- nuda çalışmalarda bulunan sanatçılar da katılacak. Sanat yönetmenliği- nı Beyhan A. Murphy'nin üst- lendiğı ve 26 dansçıdan olu- şan Modern Dans Toplu- luğu, açılış gecesınde çevre temasını içeren bir gösteri sunacak. Aynca, festivale ka- tılan yönetmenler. oyuncular ve temsilci- len ile de film göste- nmlerinden önce söy- leşi yapılacak. WWF Türkiye Doğal Haya- tı Koruma Vakfi ve Ga- ranti Bankası işbirliği ile Beyoğlu Garanti Bankası Sergi Salonu'nda ise dünyanın çeşıtlı ülkelennden 28 sanatçının 46 fotoğ- rafından oluşan 'L'luslararası İklim De- ğişimleri FotoğrafSergisi' 1-15 Hazi- ran tanhlen arasında gerçekleşti- nlecek. Festival süresınce ls- tanbul'un tarihi ve doğal gü- zellıklerinin bulunduğu bölgelere de geziler düzenlenecek. DEFNEGOI,GESt TURGAY FİŞEKÇÎ 'DünyanınBaşkenti' Yaşadığımız bun^altüstoliişa, olumsuzLldara karşın sahnelerimizranılmaz t>ir verimlilik içnde. Olanaksızlıklar rejeniyle giderek dar kcdrolu oyunlaryeğlensedf<üçüksalonlarasıkışıls£dati- yatroculanmız peş oeşe başan lı çalışmalar xtaya koyuyorlar. Tiyatro StüdyosL njn Ahmet Levendoğlu .one- timinde sahnelediğ Esther Vilar' ın Dunyanu Baş- kenti de böylesi oyjılardan. Oyun 1980 yılıncajeçiyor, a m a bütün bir/üzyı- lın hesaplaşması. Oyunun baş kahrananı gerçek bir kişilik: 1 S36'da Hitler'in miman OIUJ 3er)in'i dünyanın başkerti ola- rak yeniden tasaria/sn ve bu ış için kendisire ba- kanlık yetkileri verieı Albert S p e e r (1905-"981). 1942-1945 arası Silarlanma ve Oephane Batenı o\- duğundan 1946'daS2vaş Suçlulan Mahkemesı'nce yirmi yıl hapse hükır giymış. 1 9»66'da serbest ka- lınca anılannı yayırrlamış, basın yayın organannın büyük ilgi gösterdiâ Dir kişilik olrnuş. Oyun, bu kişiliğin138Oyılında Doğu Almarvayö- neticilerinin çağnsı^ia Beriin'e gelmesi, burajayıl- lar önce çalıştığı yanda (savaş tDiteli otuz beş yıl ol- muş, ama daha onarmı bitmern iştir) bir görevlinin kışkırtıcı sorulanyla jeçmişiyle v e Doğu Almaiya ile bir hesaplaşmaya çmesinı anla^ıyor. Ne yapmıştır Speer? Faşizmin egemeniğindeki bîr dünyada başkent olacak Berlin'i yaraîrak için kentti büyük ölçüdeyı- kıp, yerine gücün sngesi dev yapılar, geniş cad- deler ve anıtlarla doı-yeni bırbütıjnlük oluşturmak. Savaş nedeniyte gerçekleşem>eyen tasansıra bak- tığınızda görülen, asında önceden yapılmş ünlü yapılann daha büyLkboyutlarda yinelenmes: Vati- kan'daki San Pietro 3azilikası'nırı büyüğü Kubbeli Yapı, Paris'teki Zafe' Takı'nın d a h a büyük kopya- sı... Bu ana eksenin uzjnluğu bile, St. Petersbug'nun ana ekseni Nevski Bulvan gibi y edi kilometre ola- rak tasarlanmış. Kerdıne özgüı bir tasan değil bu, yalnızca en büyüğûru, en gorkemlisini ben yapa- nm tasansı. Bu iktidar mimannın savaş k;ız:ışınca Silahlanma ve Cephane Bakanı olması ve I b u işini de başanyla gerçekleştirmesi, onun ne denl i ~iş bitirici" bir kişi- lik olduğunu da göstenyor. 1980 yılının koşullan ise bambaşkadır. Doğu Almanya yoneticilen ü Ik elerini yönetemez duruma gelmişlerdır. Ekonomıteri çökmüştür. Yurt- taşlannın Batı'ya kaçşlarını Beriin'in ortasınaduvar örerek, geçmeye çaiışanlara at&ş açarak önleme- ye çalışmaktadırlar. Eski faşist Speer'e beklenrraedik bir biçimde ül- kelerini kurtarmalannı öneririer. Ajna bu önerinin al- tında da başka beklenmedik g«IIşmeler vardır. Gördüğünüz gibı Soeer kışilığıi hem geçmişm hem de bugünün sorgulanmasını sağlayan bır gerece dönüşmektedir oyunda. Geçen yüzyılın acılan, tut- kulan, düşünceleri, eylemlen art atrda irdelenme ola- nağı bulmaktadır. İki oyuncu, Nihat lleri ile Merımet Ali Kaptan- lar, oyundaki iki kişılığı ete cana bDüründürüp izleyi- ciierin dünyasına sokmayı başanyortar. " " Bir övgü de Ahmet Cemal'e. Çok sayıda uğra- şının arasında zaman ayınp bu -oyunu çevırdiği için. Çeviri oyun kitaplığımız önemBi bir yapıt kazanmış oldu. Dünyanın Baskentı düzenlı o larak bir salonda sahnelenmiyor. Izleyıcılere önerirn, bu oyunu nere- de yakalarlarsa orada ızlemeleıri. Francis Babey yaşammı yitinf • PARİS (AFP) - Kamerunlu b»estecı ve yazar Francis Babey, geçirdığı kalp kjrizi sonucu Paris'te öldü. 1960'larda Fransa'ya taşınan Babey, 1970'lerde başlayan p-rofesyonel müzik yaşamından önce Afrıka müziğ>i hakkında geniş bır araştırma vapmıştı. <^ok sayıda kitap da yayımlayan müzısyen, 1967 ^de 'Agatha Moudio'nun Oğlu' (The Son o f Agatha Moudio) adlı romanıyla Kara. Afnka'nın büyük edebiyat ödülünü aldı. 1968-19 74 yıllan arasında, Paris'teki UNESCO'nun müzik departmanının yönetıciliğını yatptı. Bestelerinde Latin Amerika. Afiika ve Batı öğelerini harmanlayan Babey, L 00 geleneksel enstrüman kullandı. Francis Batey, Afrika kültürünün en popüler 'griot'lanndan biriydi. Griot, Afrika kültüründe hikâyeler anlatarak aile tarihinı koruyan kişi anlarruna geliyor. Apollo ve Diyonizos un diieti • Kültür Servisi - Cem Sağbil*in mitoloji üzerine kurulu heykel sergisi 6- 11 Haziran tanhleri arasında Dolmabahçe Kültür Merkezi'nde sergilenecek. Sa.ğbil, Apollo ve ; Diyonizos gibi mitolojik kahramanlan "Biri olmazsa, diğeri de olmaz ve b>eLki de bütün aranan bunun sentezı" mantığı ıle yola çıkan heykellerinde buluşturuyor. Sartatçırun farklı işlerinden oluşan bir diğer sergisi de 6-14 Haziran tanhleri arasında Galeri Artist Çukurcuma'da yer alacak. K Ü L T Ü K t Ç İ Z İ K K Â M t L M A S A R A C I
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle