25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 MAYIS 2001 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER RESTORAN GÖZDOYURAN TURHAN SELÇUK Hûoor/. DURUST TABİATLI İSTANBUL EFENDİSİ ABDÜLCANBAZv IN HARİKULADE MACERALARI ÎLESMILI BİRDEN Beşiktaş 'ın kaptanı Mehmet (hdUek, son maçından elde ettiği geliri gençlere harcayacak Jübilesiyle deörnek olacakARİFKIZILYALIN O her zaman ölçülüdür. o her zaman örnek alınandır, o belki de en 'fana- tik' rakip takım taraftannın bile 'aleyhte' tezahürat yapmaya kıyama- dığı -küfiir etmediği- tek futbol cen- tilmenidir. Evet, Beşiktaş'ın, 'efendi' kaptanı; 'Şifo' lakaplı MehmetÖzdilekiçin ar- tık aktif futbolculuk yaşantısı bitti. O, Samsun'un yerel lig takımlanndan Ladikspor'da başlayan futbolculuk mesleğine 28 Temmuz'daki Dünya Karması-Beşiktaş maçıyla son nokta- yı koyacak ve spor sahalannda kendi- sine yeni bir imaj bulmaya çalışacak. Buraya kadar her şey normal. Ancak, Mehmet'i, jübilesi gelen diğer mes- lektaşlanndan ayıran önemli bir özel- liği var. Çünkü, bugüne kadar k aday Jutbolculara', gençlere, yandaşlanna örnek olmaya çalışan ve hep ölçülü yaşamaya dikkat eden Mehmet, jübi- lesiyle birlikte Türkiye'nin 'eğitimgö- nüllüsü' apoletini omzuna takacak ve belki de onun jübilesınden kalacak 1- 1.5 trilyonla başlayacak projeler, on- binlere, yüzbinlere 'okul dışı eğitiın' kapısını açacak. Sözün kısası Meh- met, Türkıye'de bir ilki gerçekleştirip jübile gelirinin tamamını 'Türkgenç- Kği'ne adayacak. - Sevgili Kaptan, Türkiye Eğitim Gönüllüleri Yakfi üe birlikte çahşma ve jübile gelirinizi bu fona aktarma fıkri nasıl doğdu? 'Her alanda eğitim $art' - Sporla eğitimi ayn düşünen bir in- san değilim. Oynadığım süre içinde bu ikı unsuru birbiri ile bağdaştıran mesajlar vererek de bunu yaşadık. Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı ile birlikte bu işe eğilmenin bir iki nede- ni var. llk önce lise bittikten sonra ter- cih yapmam gerekti. Ya üniversite, ya futbol. Ailem, özellikle annem üni- versite dedi. O gün ikisini birden gö- türmek çok zordu. Ben de sporu seç- tim. Bu birinci neden. tkinci neden ise; son dönemlerde Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı 1 milyon öğrenciye okul sonrası eğitim diye bir kampanya başlattı. Ikinci ne- den bu. Üçüncü neden ise eğitimin Türki- ye'de tam anlamıyla oturtulamaması. Her alanda eğitim şart. Genç bir ülke- yiz ve bu 15 milyon gencin eğitilme- si gerekiyor. Eğitimsiz bir yere vara- mayacağımızı biliyoruz. Okul döne- minde bu gençlere belirli eğitim veri- liyor. Ama okul sonrası dönemin boş geçmemesi için Türkiye Eğitim Gö- nüllüleri Vakfı, eğitim parklan kurdu ve okulda verilemeyen eğitim buralar- da çocuklara aşılanıyor Bu projeyi görünce, 'Tamam.. işte doğru adres' dedim. Blrblrlmlze sarıldık' - Vakfin bu girişiminde ne gibi bir eğitinı verihyor? - Bilgısayar olabilir, yabancı dil, gü- zel sanatlar olabilir. Bu konulann ek- siği hep duyuldu. Bunu hepimiz bili- yoruz. Bu tür eğitim nedeniyle bu ka- ran aldım. - Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfi ile buluşmanız nasıl oldu? - Kendim onlara gittim. Futbol ya- şantımda da aktivitelere katıldığım ol- du. Bu fikir belirince vakfa gittim. Onlar da bana ilgi gösterdi. Ve onla- nn çizgisine oturduğumu söyledim. Birbirimizi bulup, birbirimize canı gönülden sanldık. - Futbolculuğa adım atan gençlerin Beşiktaş'ın unutulmaz kaptanı Mehmet Özdilek, yıDarca hizmet ettiği takımına 28 Temmuz'da yapacağı jübile ile veda ediyor. Şifo Mehmet, Samsun'un yerel takımlanndan Ladikspor'da başlayan futbolculuk mesleğine Beşiktaş - Dünya Karması maçıyla son noktayı koyacak. unı- ver- site eğitimi alması konusunda kesin ve net bir görüşe sahipsiniz galiba? - Evet, futbol oynuyor- san okula da gitmelisin. Be- nim yaptığım tercihi şimdiki çocuklar yapmasın. Daha doğrusu onlara bu tercih hakkı tanınmasın. Futbolcu olacağım diyorsa okulunu da birlikte götürsün. Yurt- dışında futbol oynayıp eğitimini sürdüren bin- lerce ınsan var. Türki- ye'de de artık eskisi ka- dar kesin ve net sınırlar yok. Spor Akademı- si'nde okuyup pekâlâ futbolunu oynayabi- lirsin. - Yurtdışında Ronal- do, Gullit. Michael Schumacher, Leydi Di gibi insanlann girişimleri vanü. Etkilendiniz mi? - Onlann bu hareketlerini de çok hoş ve insani buluyorum. Ama etkı- lendiğim söylenemez. Ben 7 yaşında- kı çocukla da 70 yaşındaki insanlar- la da aynı şeyleri paylaşabilirim. Gençliğini şimdi yaşayan insanlann yaşadığını biz yıllarca önce yaşadık. Onlann şimdi duyduğu eksikliği biz yıllarca önce duyduk. Gerçi ben şans- lı bir çocuktum. Annem, babam ve ai- lemle birlikte büyüdüm. Ama eğitim anlamında istediğim çizgiyi yakalaya- madım. Ister yurtiçi olsun, ıster yurt- dışı, bu tip organızasyonlara katılan- lan gururla alkışlıyorum. Bizler gibi tanınan, bilinen insanlar bu tip olay- lann içine girmeli. Ben burada bir kapı açtım. Inanıyorum ki bu kapı çok çok daha büyüyecektir. Sonuçta duygusal ve duyarlı bir toplumuz. 28 Temmuz'daki jübile maçını jübile de- ğil, bir panayır, bir şölen olarak gö- rüyorum. Hem Türkıye hem eğitim gönüllüleri hem Beşiktaş hem de be- nim için umarım hoş birkaç gün olur. - Bu güişimin örnek olacağına ina- nıyor musunuz? - Bu iş insanlann iç dünyasındaki gelişmeler. Ben futbol yaşantım bo- yunca örnek olmaya çalıştım. Üstelik ben futbolculuğu sadece saha içinde - Futbolculuğunuzda birlikte çalış- tığınız hayır kurumlarının yararü ol- duğuna inanıyor musunuz? - Evet. Lösemililer Vakfı, Kalp Vakfı, Engelhler Vakfı ile hoş çalış- malanmız oldu. Bunlann hepsini is- teyerek ve severek yaptım. En ufak şimle- ri var. Ondan herhangi birdestekgör- dünüz mü? - Hayır.. ben bu gı- rişimi Daum'lapaylaşma- dım. Basın toplantısına kadar da bu işi kimseyle konuşmadım. Sa- decejübile konusunu sordu. Ben de futbolu bırakacağımı söyle- dhn. Jübile karannın ardından bu adımı attım. Ama Daum da bu işe sıcak bakar bence. - Futbola dönersek; en ke- yifli döneminiz hangisiydi? - Her dönemi dolu dolu yaşadım. Hepsi güzeldi. Hep kazanmak. hep kaybet- mek olmadığına göre iniş- li çıkışlı grafiği de yaşa- dım. Ama Beşiktaş'taki 13 yılımı ıkiye ayırmak iste- ri'm. llkinde 1988 ile 1995 arasında Siyah-Beyazlı camia ile ta- nışan bir Mehmet vardı. Bu dönemde efsane kadro oluştu, zaferler yaşandı. İkınci dönemde ise Beşiktaş'ta so- rumluluk aldığım günler geldi. 1995 sonrası daha değişik günler yaşadım. Antrenörler - Birçok antrenörie çahştuuz. Gor- don, Daum, Rasim Kara, Briegel, Kalli, Scala. Hangisi sizi etkiledi. Or- nek alacağuuz bir çalıştıncı var mı? - Hiçbır zaman başkasının modeli- ni alıp yola devam edecek birisi deği- lim. Hepsini incelerim. Ancak kendi oluşturduğum doğrular üzerinde ha- reket ederim. Elbette hepsinin iyi yön- leri var, eksileri de var. Ama bende en çok iz bırakan kişi Gordon Milne'dir. Çünkü 6.5 yılım onunla geçti. Genç- lik dönemimde ayn bır Gordon say- fası vardır. - Hakkınızda son dönemde çıkan- lan spekülasy onlar ve neşter olayı için ne diy eceksiniz? - Ben de sizler gibi gazetelerde oku- dum. Hak etmedim. Çünkü geçmişe bakıp da soru işareti olacak bir olayım yok. Bu nedenle o konularda açıkla- ma da yapmadım. Bana yönetimden şuradan buradan diye bir şey gelme- di. Bana ıletilmeyen konular için de yorum yapmam. Mehmet ÖZdîlek'ten: Futbol oynuyorsan okula da gitmelisin. Benim yaptığım tercihi şimdiki çocuklar yapmasm. Daha doğrusu onlara bu tercih hakkı tanınmasın. Futbolcu olacağım diyorsa okulunu da birlikte götürsün. Yurtdışında, futbol oynayıp eğitimini sürdüren binlerce insan var. Türkiye'de de artık eskisi kadar kesin ve net sınırlar yok. Spor Akademisi'nde okuyup pekâlâ futbolunu oynayabilirsin. kabul eden biri değildim. Saha için- deki kadar, saha dışında oturup kalk- manız, yaşam biçiminiz, hareketleri- niz ve düşüncelerinız çok önemli. Bence saha içinden de daha önemli. Yeni neslin önünde iyi örnekler var. Bunun tercihini kendileri yapıp ona göre hareket etsinler. Ben iyi bir ör- nek sundum. bir karşılık beklemedik. Kalbımin se- si ile hareket ettım. Eğer çıkar gözet- sem, tek vakıf ile çalışırdım. Şimdiki girişimim de içimden geldiği için atı- lan bır adım. Halkımız bu tip olayla- ra olumlu tepkiler verdi. Elbette in- sanlann arkamızdan gelmesi sevindi- rici. - Cristoph Daum'un da bu tip giri- - Jübile karan aldığını/da 'kal' di- yen oldu mu? Keşke bırakmasaydım diye düşündünüz mü hiç? - Bana geçen yıl yönetim, "2 yıllık imzayı at" dedi. Ama ben kendimi netleştıremedim. Tek yılı seçtim. Çünkü karar vermek daha kolay ola- caktı. Ardından da devre arasında jü- bile çalışmalarına başladım. Şubatta yönetim onayladı. Karanmı kendim hür irademle verdim. Tek üzüldüğüm nokta, futbolu şampiyon takımın kap- tanı olarak bırakamamak. Bir de fut- bol benim dünyam, ailem... Kopmak elbette üzücü. Sonuçta başanyı da, başanszızlığı da yaşadım. - Kolej takunının son elemanı, eği- tim gönüllüsü olarak tribüne çıkıyor. Bu biraz olsun sizi rahatlanyor mu? - Elbette. Ben o dönemin son fut- bolcusuyum. Çok iyi günler yaşadık. O jenerasyonun son elemanı olarak bırakmak ayn bir keyif. Hedefim kaptan olmaktı' - K. Maraş'tan Beşiktaş'a adım at- bğuuzda hedeflediğiniz başanlara u- laştmızmı? - Geldiğimde hedefim kaptan ola- rak alkışlanıp bırakmaktı. Başanlı ol- dum ve mutluyum. - Yıküzlann fada kalamadığı Beşik- taş'ta 13 yıl kaldınız. Bunun için özel bir çabanız oldu mu? - Bazı dönemlerde yıprandım. Ga- latasaray. Bursa ve diğer takımlar be- ni istedi. Ama gitmek için Beşiktaş'a gelmemiştim. Kalıcı olmak istiyor- dum. Parayı ön planda tutmadım. Si- yah-Beyaz'ın sevgisini içimde duy- dum. Insanlarla özdeşleştim. Mutluy- dum ve aynlmadım. Kulüp beni kov- mazsa gıtmem dedim ve gitmedim. 13 yıl kalmak zor elbet. Mutlaka bu- nun bazı sorumluluklan da var... - Ne gibi sorumluluktu bunlar? - Öncelikle yaşantım medyaya yan- sımadı. Buna çok dikkat ettim. Eğer örnek olacaksak. çizginizi bozmama- lısınız. Zaten yaşantınız gözler önün- de. Özel yaşantımı yansıtmamam ba- şanmda rol oynadı. - tstikrann sım da bu olsa gerek? - Beşiktaşlı Mehmet olarak en iyi biçimde yaşamaya çalıştım. tstikrar önemliydi. Standart ve disiplini boz- madım. Eğer bozarsanız 2-3 yıl için- de kaybolur gidersiniz. Beşiktaş'ın kaptanı olmak çok daha ağır sorum- luluk getiriyor. Her şey saha içinde ta- kılan bantla bitmiyor. Beşiktaş terblyesl - Bu Beşiktaş terbiyesinin pekişme- sini sağlavanlar oldu mu? - Aile.. yetişme tarzı önemliydi. A- ma Beşiktaş'a yöneticı Celal Soy- dan'a verdiğim sözle geldim. Ve o sö- zü verdiğımde beni elbette uyaranlar oldu. Ama ben de Beşiktaş forması- nın ağırlığını şerefimle taşıdım. Çiz- diğim yol ve istediğim hedefe ulaştım diyebilirim. Şimdi ise yeni bir sayfa açılıyor. Yine sıfırdan başlıyorum. - Futboldan kopuyorsunuz. Ancak yine yeşil sahalann içinde bir Şifo Mehmet izleyeceğiz galiba? - Bir gün döneceğim. Hedefim Be- şiktaş takımının başına geçmek. - Teknik direktör Mehmet'in hede- fi de büyük mü? - Elbette. Üstelik artık eskisi gibi değil. Eskiden 2-0 yenilip geldiğimiz- de alkışhyorlardı; ancak şimdi çıta bir yere yükseltildi. El birliği ile bu çıta- yı daha da öteye taşıyacağız. - L'lusal takımda hak ettiğiniz çizgi- yi elde ettiniz mi? - 35 kez (A) milli oldum. Ancak o dönemde benimle birlikte yıldızı par- layan ve başanlı olan 4-5 oyuncu var- dı Ünal. Oğuz. Formayı paylaştık. Ulusal takımda da kendimce başanlı olduğumu sanıyorum. - Teşekkür ediyoruz Eğitim Gönül- lüsü Kaptan. - Ben teşekkür ederim. PAZAR ORHAN BURSALI Ancak Güçlü Ekonomiler Kazanıp Gazetelerin ekonomi sayfalarında "Yabancîlar nisanda coştu" başlığını görünce eyvah dıyor ın- san. "Krizin, hisseleri kelepir fiyatına çekmesi ve dış desteğin kesınleşmesi ile" yabancîlar mılyar dolarlan borsaya akıtmaya başladılar. Önce bor- sayı çökerttiler, şimdi ucuz fiyattan alıma yenıden başladılar. Uzmanlara göre, sıcak para, dolar olarak gırdı ği için şüphesiz "sermaye girişi" sayılıyor. Bu pa ra, hükümetin kısa vadeli kredi gereksinımlerinı karşılıyor. Bu açıdan, özellikle Türkiye gibı zorda olan ve sürekli kaynak sıkıntısı çeken ülkelerde ekonominin üretemediği parasal kaynak yerıne geçiyor. Hükümetler günü, ayı, yılı idare etmek ıçın bu kaynağı kullanmayı çok seviyor... Plancı ekonomistlerimizin bu görüşlerı, kamu- oyunu oluşturan büyük medyada pek yer bulmu- yor. Büyük medya veTV'lerdekı ekonomi lafazan- lıklan ise genel olarak "günlük rahatlamalar" pe- şinde koşmayı ve "Borsa patlayınca ekonomi dü- zeldı" saptırmacasını pek seviyor Turhan Selçuk un gazetemızde yayımlanmak ta olan Abdülcanbaz ının "Gözdoyuran" macera- sındaki lokantaya benziyor sanki bütun Türkiye! Ülkemizde bol sayıda bulunan ve sıyaserten ekonomiye kadar duruma egemen olan Koper fildler, illüzyonla Türkiye'nin karnını doyuruyorlar' • • • "Sıcakpara", kısa vadeli olarak Türkıye'yı yol ge- çen hanı gibi kullanıyor. istedığı gıbı ve istediğı ul- keye-giriyor. Milyarlarca dolar TL'ye çevrilerek bor- saya, bonolara vb. akmaya başlayınca ekonomı sözde canlanıyor. Borsa vb. fırlıyor, hükümetin elı- ne, kullanabileceği yeni ama "vadesız" kredı ge- çiyor. Hükümet, bu vadesiz krediyi kendı parası sa- nıyor, buna göre harcama yapıyor, ekonomık po- litikalarını mecburen bu "reel duruma" göre sap- tıyor. Küreselleşmenin en büyük olgusu ve dünya eko- nomisinin baş belası olarak, dünyada yuz milyar larca dolar gezinen bu para, orta ve uzun vadeli yatınma yönelik ve ekonomıyı, üretimı gerçekten canlandıracak nitelikte değil. Bu spekülatrf para, kânnı en yüksek noktaya çı- kardığına karar verdiğinde gerı çekıliyor, TL'ler do- larlara çevriliyor ve çekıp gıdıyor. Ekonomiyi, lunaparklarda insanın yüreğını ağzı- na getirip birkaç gün baş dönmesınden yatağa düşüren dev salıncaklar gibi bir uçtan diğer uca iyice sallıyor. • • • ODTÜ'lü ekonomist Erdinç Yeldan'ın hesabına göre, geçen yıl 200 milyardan fazla dolar boyle gı- rip çıktı Türkiye'ye- Türkiye ekonomısının yıllık üre- tim hacmtnden büyük olan bu rakamın korkunç- luğu karşısında, son zamanlarda dikkatlerin bu ko- nuyaçekildiğini görmeksevındırıcı. Bazı ekonomi yazarları, bu paranın ekonomiye verdiğı zararı ya- ztyor. Sıcak para girışine, kalışına ve gıdişıne ku- rallar getirilmesi isteniyor. Zekeriya Temizel, "Ekonomınin öncelıklennın sıcak para spekülatörlen tarafından belırlenmesı. bugünkü krizleri bile mumla aratabılir" dıyor ve bır adım daha giderek "Sermaye hareketlennın ser- bestisi ile Türkiye'nın kalkınma duşu, IMF ile bir- likte iflas etti" diyor (Sabah, 13 Mayıs) Ulusal kökleri güçlü olmayan, bu köklerı güçlen- dirmeyen ve güçlendirmeyi amaçlamayan bır eko- nomi programının başarı şansı olabilir mı? Ekonominin sadece uluslararası ekonomiye en- tegrasyonunu amaçlayan bır programdan, sade ce uluslararası ekonominin kazanacağı açıktır Uluslararası ekonomiyle bütünleşmekten. an- cak, ulusal ekonomileri güçlü ülkeler kazanır. Der- viş'in "Güçlüekonomiyegeçiş" programındahan- gi "kalkınma düşleri" var? Acaba var mı? Yapı Kredi'nin Galatasaray Kültur Merkezı'nde Hititler sergisi, Türkiye ve dünyada bır ılk Anadolu'nun geçmişıne keyiflı bır gezı yaptınyor insana. Bu başanlı sergıyi kaçırmamak gerekır. Du- zenleyenlere teşekkürler. obursaliin bilimmerkezi.org.tr Faks:0212-513 9098 Sezer'e mektup gönderildi Silivri, cezaevi yapımma karşı Istanbul Haber Ser- visi - Silivri'de yapıl- mak istenen cezaevıne karşı, CHP ilçe örgü- tünün öncülüğünde il- çede toplanan binlerce imza, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'e gönderildi. CHP Siliv- ri îlçe Başkanı Necmi Şimşek. cezaevinin bir turizm merkezi olan Silivri için çok olum- suz sonuçlar doğuraca- ğına dikkat çekerek "Aynca, cezaoi y apıla- cak alan, gerçek değe- rinin trilyonlarca lira üzerinde bir bedelfc ka- mulaştınldı. Binlerce dönüm Hazine arazisi dururken özel şahısla- ra ait arsalar, rrilyon- larca liralık bedelle sa- tin ahndı" dedi. Toplanan 9 bin im- zayla birlikte, Cum- hurbaşkanı Sezer'e ce- zaevi yapımı ile ilgili usulsüzlükleri anlatan bir de mektup gönde- ren Şimşek, Silivri Alı Paşa Köyü Semizkum- lar mevkiınde Ali Hik- met Müezzinoğlu adı- na kayıtlı olan bın dö- nüm arazıye yapılması planlanan cezaev ınden vazgeçilmesı ıçın ge- çen kasım ayında An- kara'ya Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk ile görüşmeye gittiklennı anlattı. Çabalar boşa çıktı Tüm çabalarına karşın Bakan Turk'le görüşemediklenni ifa- de eden Şimşek. Siliv- ri Beledıye Başkanı Selami Değirmen- ci'nın Başbakan Yar- dımcısı Hüsamettin Ozkan'la görüştüğünü anlattı ve "Ozkan, gö- rüşmede 'Gönüllerini- zi ferah tutun. Hazine yeri varken devlet but- çesme yük getırecek hiçbir tasarrufta bulu- nulmayacak' dedi. An- cak 4 ay sonra bu ara- zi 4^ trilyon liray a ka- mulaştırildı" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle