Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
27 MAYIS 2001 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
RESTORAN GÖZDOYURAN TURHAN SELÇUK
Hûoor/.
DURUST
TABİATLI
İSTANBUL
EFENDİSİ
ABDÜLCANBAZv
IN
HARİKULADE
MACERALARI
ÎLESMILI
BİRDEN
Beşiktaş 'ın kaptanı Mehmet (hdUek, son maçından elde ettiği geliri gençlere harcayacak
Jübilesiyle deörnek olacakARİFKIZILYALIN
O her zaman ölçülüdür. o her zaman
örnek alınandır, o belki de en 'fana-
tik' rakip takım taraftannın bile
'aleyhte' tezahürat yapmaya kıyama-
dığı -küfiir etmediği- tek futbol cen-
tilmenidir.
Evet, Beşiktaş'ın, 'efendi' kaptanı;
'Şifo' lakaplı MehmetÖzdilekiçin ar-
tık aktif futbolculuk yaşantısı bitti. O,
Samsun'un yerel lig takımlanndan
Ladikspor'da başlayan futbolculuk
mesleğine 28 Temmuz'daki Dünya
Karması-Beşiktaş maçıyla son nokta-
yı koyacak ve spor sahalannda kendi-
sine yeni bir imaj bulmaya çalışacak.
Buraya kadar her şey normal. Ancak,
Mehmet'i, jübilesi gelen diğer mes-
lektaşlanndan ayıran önemli bir özel-
liği var. Çünkü, bugüne kadar
k
aday
Jutbolculara', gençlere, yandaşlanna
örnek olmaya çalışan ve hep ölçülü
yaşamaya dikkat eden Mehmet, jübi-
lesiyle birlikte Türkiye'nin 'eğitimgö-
nüllüsü' apoletini omzuna takacak ve
belki de onun jübilesınden kalacak 1-
1.5 trilyonla başlayacak projeler, on-
binlere, yüzbinlere 'okul dışı eğitiın'
kapısını açacak. Sözün kısası Meh-
met, Türkıye'de bir ilki gerçekleştirip
jübile gelirinin tamamını 'Türkgenç-
Kği'ne adayacak.
- Sevgili Kaptan, Türkiye Eğitim
Gönüllüleri Yakfi üe birlikte çahşma ve
jübile gelirinizi bu fona aktarma fıkri
nasıl doğdu?
'Her alanda eğitim $art'
- Sporla eğitimi ayn düşünen bir in-
san değilim. Oynadığım süre içinde
bu ikı unsuru birbiri ile bağdaştıran
mesajlar vererek de bunu yaşadık.
Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı ile
birlikte bu işe eğilmenin bir iki nede-
ni var. llk önce lise bittikten sonra ter-
cih yapmam gerekti. Ya üniversite, ya
futbol. Ailem, özellikle annem üni-
versite dedi. O gün ikisini birden gö-
türmek çok zordu. Ben de sporu seç-
tim. Bu birinci neden.
tkinci neden ise; son dönemlerde
Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı 1
milyon öğrenciye okul sonrası eğitim
diye bir kampanya başlattı. Ikinci ne-
den bu.
Üçüncü neden ise eğitimin Türki-
ye'de tam anlamıyla oturtulamaması.
Her alanda eğitim şart. Genç bir ülke-
yiz ve bu 15 milyon gencin eğitilme-
si gerekiyor. Eğitimsiz bir yere vara-
mayacağımızı biliyoruz. Okul döne-
minde bu gençlere belirli eğitim veri-
liyor. Ama okul sonrası dönemin boş
geçmemesi için Türkiye Eğitim Gö-
nüllüleri Vakfı, eğitim parklan kurdu
ve okulda verilemeyen eğitim buralar-
da çocuklara aşılanıyor Bu projeyi
görünce, 'Tamam.. işte doğru adres'
dedim.
Blrblrlmlze sarıldık'
- Vakfin bu girişiminde ne gibi bir
eğitinı verihyor?
- Bilgısayar olabilir, yabancı dil, gü-
zel sanatlar olabilir. Bu konulann ek-
siği hep duyuldu. Bunu hepimiz bili-
yoruz. Bu tür eğitim nedeniyle bu ka-
ran aldım.
- Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfi
ile buluşmanız nasıl oldu?
- Kendim onlara gittim. Futbol ya-
şantımda da aktivitelere katıldığım ol-
du. Bu fikir belirince vakfa gittim.
Onlar da bana ilgi gösterdi. Ve onla-
nn çizgisine oturduğumu söyledim.
Birbirimizi bulup, birbirimize canı
gönülden sanldık.
- Futbolculuğa adım atan gençlerin
Beşiktaş'ın unutulmaz kaptanı Mehmet Özdilek, yıDarca hizmet ettiği
takımına 28 Temmuz'da yapacağı jübile ile veda ediyor. Şifo Mehmet,
Samsun'un yerel takımlanndan Ladikspor'da başlayan futbolculuk
mesleğine Beşiktaş - Dünya Karması maçıyla son noktayı koyacak.
unı-
ver-
site
eğitimi
alması
konusunda
kesin ve net bir
görüşe sahipsiniz
galiba?
- Evet, futbol oynuyor-
san okula da gitmelisin. Be-
nim yaptığım tercihi şimdiki
çocuklar yapmasın. Daha
doğrusu onlara bu tercih
hakkı tanınmasın. Futbolcu
olacağım diyorsa okulunu
da birlikte götürsün. Yurt-
dışında futbol oynayıp
eğitimini sürdüren bin-
lerce ınsan var. Türki-
ye'de de artık eskisi ka-
dar kesin ve net sınırlar
yok. Spor Akademı-
si'nde okuyup pekâlâ
futbolunu oynayabi-
lirsin.
- Yurtdışında Ronal-
do, Gullit. Michael Schumacher,
Leydi Di gibi insanlann girişimleri
vanü. Etkilendiniz mi?
- Onlann bu hareketlerini de çok
hoş ve insani buluyorum. Ama etkı-
lendiğim söylenemez. Ben 7 yaşında-
kı çocukla da 70 yaşındaki insanlar-
la da aynı şeyleri paylaşabilirim.
Gençliğini şimdi yaşayan insanlann
yaşadığını biz yıllarca önce yaşadık.
Onlann şimdi duyduğu eksikliği biz
yıllarca önce duyduk. Gerçi ben şans-
lı bir çocuktum. Annem, babam ve ai-
lemle birlikte büyüdüm. Ama eğitim
anlamında istediğim çizgiyi yakalaya-
madım. Ister yurtiçi olsun, ıster yurt-
dışı, bu tip organızasyonlara katılan-
lan gururla alkışlıyorum. Bizler gibi
tanınan, bilinen insanlar bu tip olay-
lann içine girmeli. Ben burada bir
kapı açtım. Inanıyorum ki bu kapı
çok çok daha büyüyecektir. Sonuçta
duygusal ve duyarlı bir toplumuz. 28
Temmuz'daki jübile maçını jübile de-
ğil, bir panayır, bir şölen olarak gö-
rüyorum. Hem Türkıye hem eğitim
gönüllüleri hem Beşiktaş hem de be-
nim için umarım hoş birkaç gün
olur.
- Bu güişimin örnek olacağına ina-
nıyor musunuz?
- Bu iş insanlann iç dünyasındaki
gelişmeler. Ben futbol yaşantım bo-
yunca örnek olmaya çalıştım. Üstelik
ben futbolculuğu sadece saha içinde
- Futbolculuğunuzda birlikte çalış-
tığınız hayır kurumlarının yararü ol-
duğuna inanıyor musunuz?
- Evet. Lösemililer Vakfı, Kalp
Vakfı, Engelhler Vakfı ile hoş çalış-
malanmız oldu. Bunlann hepsini is-
teyerek ve severek yaptım. En ufak
şimle-
ri var.
Ondan
herhangi
birdestekgör-
dünüz mü?
- Hayır.. ben bu gı-
rişimi Daum'lapaylaşma-
dım. Basın toplantısına kadar da
bu işi kimseyle konuşmadım. Sa-
decejübile konusunu sordu. Ben
de futbolu bırakacağımı söyle-
dhn. Jübile karannın ardından
bu adımı attım. Ama Daum da
bu işe sıcak bakar bence.
- Futbola dönersek; en ke-
yifli döneminiz hangisiydi?
- Her dönemi dolu dolu
yaşadım. Hepsi güzeldi.
Hep kazanmak. hep kaybet-
mek olmadığına göre iniş-
li çıkışlı grafiği de yaşa-
dım. Ama Beşiktaş'taki 13
yılımı ıkiye ayırmak iste-
ri'm. llkinde 1988 ile 1995
arasında Siyah-Beyazlı camia ile ta-
nışan bir Mehmet vardı. Bu dönemde
efsane kadro oluştu, zaferler yaşandı.
İkınci dönemde ise Beşiktaş'ta so-
rumluluk aldığım günler geldi. 1995
sonrası daha değişik günler yaşadım.
Antrenörler
- Birçok antrenörie çahştuuz. Gor-
don, Daum, Rasim Kara, Briegel,
Kalli, Scala. Hangisi sizi etkiledi. Or-
nek alacağuuz bir çalıştıncı var mı?
- Hiçbır zaman başkasının modeli-
ni alıp yola devam edecek birisi deği-
lim. Hepsini incelerim. Ancak kendi
oluşturduğum doğrular üzerinde ha-
reket ederim. Elbette hepsinin iyi yön-
leri var, eksileri de var. Ama bende en
çok iz bırakan kişi Gordon Milne'dir.
Çünkü 6.5 yılım onunla geçti. Genç-
lik dönemimde ayn bır Gordon say-
fası vardır.
- Hakkınızda son dönemde çıkan-
lan spekülasy onlar ve neşter olayı için
ne diy eceksiniz?
- Ben de sizler gibi gazetelerde oku-
dum. Hak etmedim. Çünkü geçmişe
bakıp da soru işareti olacak bir olayım
yok. Bu nedenle o konularda açıkla-
ma da yapmadım. Bana yönetimden
şuradan buradan diye bir şey gelme-
di. Bana ıletilmeyen konular için de
yorum yapmam.
Mehmet ÖZdîlek'ten: Futbol oynuyorsan okula da
gitmelisin. Benim yaptığım tercihi şimdiki çocuklar
yapmasm. Daha doğrusu onlara bu tercih hakkı tanınmasın.
Futbolcu olacağım diyorsa okulunu da birlikte götürsün.
Yurtdışında, futbol oynayıp eğitimini sürdüren binlerce insan
var. Türkiye'de de artık eskisi kadar kesin ve net sınırlar yok.
Spor Akademisi'nde okuyup pekâlâ futbolunu oynayabilirsin.
kabul eden biri değildim. Saha için-
deki kadar, saha dışında oturup kalk-
manız, yaşam biçiminiz, hareketleri-
niz ve düşüncelerinız çok önemli.
Bence saha içinden de daha önemli.
Yeni neslin önünde iyi örnekler var.
Bunun tercihini kendileri yapıp ona
göre hareket etsinler. Ben iyi bir ör-
nek sundum.
bir karşılık beklemedik. Kalbımin se-
si ile hareket ettım. Eğer çıkar gözet-
sem, tek vakıf ile çalışırdım. Şimdiki
girişimim de içimden geldiği için atı-
lan bır adım. Halkımız bu tip olayla-
ra olumlu tepkiler verdi. Elbette in-
sanlann arkamızdan gelmesi sevindi-
rici.
- Cristoph Daum'un da bu tip giri-
- Jübile karan aldığını/da 'kal' di-
yen oldu mu? Keşke bırakmasaydım
diye düşündünüz mü hiç?
- Bana geçen yıl yönetim, "2 yıllık
imzayı at" dedi. Ama ben kendimi
netleştıremedim. Tek yılı seçtim.
Çünkü karar vermek daha kolay ola-
caktı. Ardından da devre arasında jü-
bile çalışmalarına başladım. Şubatta
yönetim onayladı. Karanmı kendim
hür irademle verdim. Tek üzüldüğüm
nokta, futbolu şampiyon takımın kap-
tanı olarak bırakamamak. Bir de fut-
bol benim dünyam, ailem... Kopmak
elbette üzücü. Sonuçta başanyı da,
başanszızlığı da yaşadım.
- Kolej takunının son elemanı, eği-
tim gönüllüsü olarak tribüne çıkıyor.
Bu biraz olsun sizi rahatlanyor mu?
- Elbette. Ben o dönemin son fut-
bolcusuyum. Çok iyi günler yaşadık.
O jenerasyonun son elemanı olarak
bırakmak ayn bir keyif.
Hedefim kaptan olmaktı'
- K. Maraş'tan Beşiktaş'a adım at-
bğuuzda hedeflediğiniz başanlara u-
laştmızmı?
- Geldiğimde hedefim kaptan ola-
rak alkışlanıp bırakmaktı. Başanlı ol-
dum ve mutluyum.
- Yıküzlann fada kalamadığı Beşik-
taş'ta 13 yıl kaldınız. Bunun için özel
bir çabanız oldu mu?
- Bazı dönemlerde yıprandım. Ga-
latasaray. Bursa ve diğer takımlar be-
ni istedi. Ama gitmek için Beşiktaş'a
gelmemiştim. Kalıcı olmak istiyor-
dum. Parayı ön planda tutmadım. Si-
yah-Beyaz'ın sevgisini içimde duy-
dum. Insanlarla özdeşleştim. Mutluy-
dum ve aynlmadım. Kulüp beni kov-
mazsa gıtmem dedim ve gitmedim.
13 yıl kalmak zor elbet. Mutlaka bu-
nun bazı sorumluluklan da var...
- Ne gibi sorumluluktu bunlar?
- Öncelikle yaşantım medyaya yan-
sımadı. Buna çok dikkat ettim. Eğer
örnek olacaksak. çizginizi bozmama-
lısınız. Zaten yaşantınız gözler önün-
de. Özel yaşantımı yansıtmamam ba-
şanmda rol oynadı.
- tstikrann sım da bu olsa gerek?
- Beşiktaşlı Mehmet olarak en iyi
biçimde yaşamaya çalıştım. tstikrar
önemliydi. Standart ve disiplini boz-
madım. Eğer bozarsanız 2-3 yıl için-
de kaybolur gidersiniz. Beşiktaş'ın
kaptanı olmak çok daha ağır sorum-
luluk getiriyor. Her şey saha içinde ta-
kılan bantla bitmiyor.
Beşiktaş terblyesl
- Bu Beşiktaş terbiyesinin pekişme-
sini sağlavanlar oldu mu?
- Aile.. yetişme tarzı önemliydi. A-
ma Beşiktaş'a yöneticı Celal Soy-
dan'a verdiğim sözle geldim. Ve o sö-
zü verdiğımde beni elbette uyaranlar
oldu. Ama ben de Beşiktaş forması-
nın ağırlığını şerefimle taşıdım. Çiz-
diğim yol ve istediğim hedefe ulaştım
diyebilirim. Şimdi ise yeni bir sayfa
açılıyor. Yine sıfırdan başlıyorum.
- Futboldan kopuyorsunuz. Ancak
yine yeşil sahalann içinde bir Şifo
Mehmet izleyeceğiz galiba?
- Bir gün döneceğim. Hedefim Be-
şiktaş takımının başına geçmek.
- Teknik direktör Mehmet'in hede-
fi de büyük mü?
- Elbette. Üstelik artık eskisi gibi
değil. Eskiden 2-0 yenilip geldiğimiz-
de alkışhyorlardı; ancak şimdi çıta bir
yere yükseltildi. El birliği ile bu çıta-
yı daha da öteye taşıyacağız.
- L'lusal takımda hak ettiğiniz çizgi-
yi elde ettiniz mi?
- 35 kez (A) milli oldum. Ancak o
dönemde benimle birlikte yıldızı par-
layan ve başanlı olan 4-5 oyuncu var-
dı Ünal. Oğuz. Formayı paylaştık.
Ulusal takımda da kendimce başanlı
olduğumu sanıyorum.
- Teşekkür ediyoruz Eğitim Gönül-
lüsü Kaptan.
- Ben teşekkür ederim.
PAZAR
ORHAN BURSALI
Ancak Güçlü
Ekonomiler Kazanıp
Gazetelerin ekonomi sayfalarında "Yabancîlar
nisanda coştu" başlığını görünce eyvah dıyor ın-
san. "Krizin, hisseleri kelepir fiyatına çekmesi ve
dış desteğin kesınleşmesi ile" yabancîlar mılyar
dolarlan borsaya akıtmaya başladılar. Önce bor-
sayı çökerttiler, şimdi ucuz fiyattan alıma yenıden
başladılar.
Uzmanlara göre, sıcak para, dolar olarak gırdı
ği için şüphesiz "sermaye girişi" sayılıyor. Bu pa
ra, hükümetin kısa vadeli kredi gereksinımlerinı
karşılıyor. Bu açıdan, özellikle Türkiye gibı zorda
olan ve sürekli kaynak sıkıntısı çeken ülkelerde
ekonominin üretemediği parasal kaynak yerıne
geçiyor. Hükümetler günü, ayı, yılı idare etmek ıçın
bu kaynağı kullanmayı çok seviyor...
Plancı ekonomistlerimizin bu görüşlerı, kamu-
oyunu oluşturan büyük medyada pek yer bulmu-
yor. Büyük medya veTV'lerdekı ekonomi lafazan-
lıklan ise genel olarak "günlük rahatlamalar" pe-
şinde koşmayı ve "Borsa patlayınca ekonomi dü-
zeldı" saptırmacasını pek seviyor
Turhan Selçuk un gazetemızde yayımlanmak
ta olan Abdülcanbaz ının "Gözdoyuran" macera-
sındaki lokantaya benziyor sanki bütun Türkiye!
Ülkemizde bol sayıda bulunan ve sıyaserten
ekonomiye kadar duruma egemen olan Koper
fildler, illüzyonla Türkiye'nin karnını doyuruyorlar'
• • •
"Sıcakpara", kısa vadeli olarak Türkıye'yı yol ge-
çen hanı gibi kullanıyor. istedığı gıbı ve istediğı ul-
keye-giriyor. Milyarlarca dolar TL'ye çevrilerek bor-
saya, bonolara vb. akmaya başlayınca ekonomı
sözde canlanıyor. Borsa vb. fırlıyor, hükümetin elı-
ne, kullanabileceği yeni ama "vadesız" kredı ge-
çiyor. Hükümet, bu vadesiz krediyi kendı parası sa-
nıyor, buna göre harcama yapıyor, ekonomık po-
litikalarını mecburen bu "reel duruma" göre sap-
tıyor.
Küreselleşmenin en büyük olgusu ve dünya eko-
nomisinin baş belası olarak, dünyada yuz milyar
larca dolar gezinen bu para, orta ve uzun vadeli
yatınma yönelik ve ekonomıyı, üretimı gerçekten
canlandıracak nitelikte değil.
Bu spekülatrf para, kânnı en yüksek noktaya çı-
kardığına karar verdiğinde gerı çekıliyor, TL'ler do-
larlara çevriliyor ve çekıp gıdıyor.
Ekonomiyi, lunaparklarda insanın yüreğını ağzı-
na getirip birkaç gün baş dönmesınden yatağa
düşüren dev salıncaklar gibi bir uçtan diğer uca
iyice sallıyor.
• • •
ODTÜ'lü ekonomist Erdinç Yeldan'ın hesabına
göre, geçen yıl 200 milyardan fazla dolar boyle gı-
rip çıktı Türkiye'ye- Türkiye ekonomısının yıllık üre-
tim hacmtnden büyük olan bu rakamın korkunç-
luğu karşısında, son zamanlarda dikkatlerin bu ko-
nuyaçekildiğini görmeksevındırıcı. Bazı ekonomi
yazarları, bu paranın ekonomiye verdiğı zararı ya-
ztyor. Sıcak para girışine, kalışına ve gıdişıne ku-
rallar getirilmesi isteniyor.
Zekeriya Temizel, "Ekonomınin öncelıklennın
sıcak para spekülatörlen tarafından belırlenmesı.
bugünkü krizleri bile mumla aratabılir" dıyor ve bır
adım daha giderek "Sermaye hareketlennın ser-
bestisi ile Türkiye'nın kalkınma duşu, IMF ile bir-
likte iflas etti" diyor (Sabah, 13 Mayıs)
Ulusal kökleri güçlü olmayan, bu köklerı güçlen-
dirmeyen ve güçlendirmeyi amaçlamayan bır eko-
nomi programının başarı şansı olabilir mı?
Ekonominin sadece uluslararası ekonomiye en-
tegrasyonunu amaçlayan bır programdan, sade
ce uluslararası ekonominin kazanacağı açıktır
Uluslararası ekonomiyle bütünleşmekten. an-
cak, ulusal ekonomileri güçlü ülkeler kazanır. Der-
viş'in "Güçlüekonomiyegeçiş" programındahan-
gi "kalkınma düşleri" var?
Acaba var mı?
Yapı Kredi'nin Galatasaray Kültur Merkezı'nde
Hititler sergisi, Türkiye ve dünyada bır ılk
Anadolu'nun geçmişıne keyiflı bır gezı yaptınyor
insana. Bu başanlı sergıyi kaçırmamak gerekır. Du-
zenleyenlere teşekkürler.
obursaliin bilimmerkezi.org.tr
Faks:0212-513 9098
Sezer'e mektup gönderildi
Silivri, cezaevi
yapımma karşı
Istanbul Haber Ser-
visi - Silivri'de yapıl-
mak istenen cezaevıne
karşı, CHP ilçe örgü-
tünün öncülüğünde il-
çede toplanan binlerce
imza, Cumhurbaşkanı
Ahmet Necdet Sezer'e
gönderildi. CHP Siliv-
ri îlçe Başkanı Necmi
Şimşek. cezaevinin bir
turizm merkezi olan
Silivri için çok olum-
suz sonuçlar doğuraca-
ğına dikkat çekerek
"Aynca, cezaoi y apıla-
cak alan, gerçek değe-
rinin trilyonlarca lira
üzerinde bir bedelfc ka-
mulaştınldı. Binlerce
dönüm Hazine arazisi
dururken özel şahısla-
ra ait arsalar, rrilyon-
larca liralık bedelle sa-
tin ahndı" dedi.
Toplanan 9 bin im-
zayla birlikte, Cum-
hurbaşkanı Sezer'e ce-
zaevi yapımı ile ilgili
usulsüzlükleri anlatan
bir de mektup gönde-
ren Şimşek, Silivri Alı
Paşa Köyü Semizkum-
lar mevkiınde Ali Hik-
met Müezzinoğlu adı-
na kayıtlı olan bın dö-
nüm arazıye yapılması
planlanan cezaev ınden
vazgeçilmesı ıçın ge-
çen kasım ayında An-
kara'ya Adalet Bakanı
Hikmet Sami Türk ile
görüşmeye gittiklennı
anlattı.
Çabalar boşa çıktı
Tüm çabalarına
karşın Bakan Turk'le
görüşemediklenni ifa-
de eden Şimşek. Siliv-
ri Beledıye Başkanı
Selami Değirmen-
ci'nın Başbakan Yar-
dımcısı Hüsamettin
Ozkan'la görüştüğünü
anlattı ve "Ozkan, gö-
rüşmede 'Gönüllerini-
zi ferah tutun. Hazine
yeri varken devlet but-
çesme yük getırecek
hiçbir tasarrufta bulu-
nulmayacak' dedi. An-
cak 4 ay sonra bu ara-
zi 4^ trilyon liray a ka-
mulaştırildı" dedi.