Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
^YFA CUMHURİYET 27 MAYIS 2001 PAZAR
I HABERLER
DUNYADA BUGUN
MA StBMEIN
'GörgüTanığı'
Sevgili,
llber Ortaylı'nın 'Osmaniı Toplumunda Aile'
adlı ilginç yapttında belirttiği gibi, geçmiş toplu-
mumuzun temel birimierinden olan mahalle kül-
türünden katan, ağabey, abla, amca, teyze deytm-
lerini pek sevmem.
Ama ağabeyi yine de kullanırım. Çünkü Gala-
tasaray'da bir sınrf büyük olantara bile ağabey
denmesi, geleneksel dayanışmamızın bir saygı
tfadesidir.
Küçük kardeşi Yılmaz sınrf arkadaşım olan Or-
han Karaveli'nin "Görgü Tanığı, Bir Gazetecinin
'Sıradışı' Anılan" kitabını elime geçer geçmez bir
günde okuyup b'rtermemin nedeni ise sevdiğim bir
ağabeye duyulan saygıdan çok, gerçekten stra-
dışı bir insanı, gençligimdetanımak mazhariyeti-
ne eriştiğim babası Mahmut Karaveli'yi anlatan
iik kitabı, 'BirAnkarah Ailenin Hikâyesi'ni çok be-
ğenmiş olmamdı.
Gazetecilikilginç bir meslek ve gazetecinin anı-
lan, tıpkı sanatçı ve politikacınınkiler gibi, gerçek-
ten de sıradışıdtr, hele hele bu gazetecilik tesa-
düfen de olsa ilkokulda başlayıp, liseyıllannda ka-
rikatürle sürüp, sonradan meslek içinde gelişmtş-
se...
ÜstelikOrhan Karaveli, gazeteciliğin kişinin ba-
ştna ne gibi dertler açıp belalar sardığını, daha li-
se öğrencisiyken çizdiği bir karikatür yüzünden
yaşayarak ögrenmiş.
Orhan Karaveli'nin kitabını okurken, çogu ga-
zeteci kendi gençlik yıliannın ataklığını anımsaya-
bilir. Özellikle Dumlupınar Denizaltısı battığı gün
Yalova Termat Oteli'nde Paul Henri Spaak ile il-
gili bölümde.
• • • ' '
Uyduruk Rabia Hatun öyküsü ve onu izleyen re-
zalet kulaktan dolma kültüre, efsaneye yatkın bir
toplumun kandırılmaya ne deniiteşne olduğunun
kanıtı olarak duruyor önümüzde.
Kıbns'ta henüz patlamayan bombaların, Milli-
yet'in manşetinde pattaması, Karaveli ile Ipek-
çi'nin yüreklerı ağızlannda geçirdikleri birkaç sa-
atin öyküsü, hoş gazetecilik antları.
Londra'da inkognito 8. Edward'ın, genç bir
Türkgazetecisinin arkadaşına pahalı sulka kravat-
lar seçerken yaptığı hoşluk, Lord Mourrtbaten'in
zarif eşi ile aşk yaşayan yine inkognito Hindistan
Başbakanı Nehru ile karşılaşma ve hoş imalarla
doludiyalog... Presssözcüğünün 'Prens' anlaşıl-
ması yüzünden, Kraliyet locasında izlenen derby
yarışı ve mahzun bakıslı Prenses ile akim kalan
göz göze gelişin Abdi îpekçi'de yarattığı düş kı-
rıklığı, VVatdorf Astoria'da, devlet büyüklerimize
'refakatçı bayan' servisi, hoş ilgiyle okunan olay-
lar.
• • •
Ama kitabın iki bölümü var ki onlar insanı uzun
uzun düşündüaiyor.
Buniardan birincisi, Adnan Menderes'in ken-
di münasebetsizliği yüzünden istiskale ugradığı,
ünlü 1959 ABD gezisi dönüşünde uçakta, Kara-
veli ile aralarında geçen konuşma.
Orhan Karaveli, gençligin verdiği ataklık ile
Menderes'i kibar ama açık ve sert biçimde eleş-
tiriyor. Başbakan önce kızıyor, ama sonra, bu
genç gazeteciye, "Ge/ Türkiye'ye beraber döne-
lim" diyor.
Keşke Adnan Bey, hazin sonundan bir ytl ka-
dar önce yaptlan bu eleştirileri daha dikkatle din-
leyip kale alsaydı...
Ne var ki hangi işte ve siyasi yelpazenin nere-
sinde olursa olsun, bizdeyönetimin dizginlerini tu-
tanlar, eleştiriye kapalı, kendi görüş, beceri, zekâ
vetiillerinehayran oluyorlar, çevrelerinde de ya-
lakalara yer vermeyi yegliyorlar.
Ne yazık!
1950 yılında Paris'te Hote! de Vılle'de kentin
Belediye Başkanı'nın, "Atatürk'ün çocuktannr
coşkulu ve saygılı karşılayışt, gençlerin ve Baş-
kan'ın karşılıklı konuşmaları ve elli yıl sonra artık
başka bir ülke olan Türkiye'nin Avrupa'da aşağt-
lanması olayı, üzerinde uzun uzun düşünülmesi
gereken bir husus.
Aynı gözlemi hemen hemen aynı günlerde oku-
duğum 'Bir Asker Bir Diplomat' adlı yapıtta, Gü-
ven Erkaya ile Taner Baytok dile getiriyoriardı.
Bir zamanlann saygtn Atatürk Türkiyesi, artık
•çağ atlama' palavralanyla istiskal edilen bir ülke
haline gelmiş bulunuyor.
Ne yazık!
Prof. Hatiboğlu, rektörlerin
tepkisini değerlendirdi:
Amaç, özerklîk ve
akademik özgürluk
tstanbul Haber Ser-
visi - Tüm Öğretim
Üyeleri Deraeği (TÜ-
MÖD) Genel Başkanı
Prof. Dr. Tahir Hati-
boğlu. üniversite rek-
törlerinin "alanlara
inmelerinin" temel
gerekçelerinin para
değil, üniversitelerin
özerkliği ve akademik
özgürluk olması ge-
rektiğini belirtti. Hati-
boğlu, "-Efendi, kul,
köle rejimi sürsün,pa-
ramız artsın anlayışt-
nakarşıyız" dedi.
Prof. Dt. Tahir Hati-
boğlu yaptığı açıkla-
mada, rektörlerin ön-
celikle üniversiteler-
deki "efendi-kul-kö-
le" rejiminin son bul-
ması için eylem yap-
maları gerektiğini
vurgulayarak "Son
günlerde üniversite
rektörleri, 'alanlara
inme' eytemiyapacak-
laruu açıkladdar. Rek-
törier, üniversiteyi ve
öğretim üyelerini se\v
yoriarsaparaiçindeğil
üniversitelerin nitelik-
li hale gelmesi için
alanlara inmeli. E>-
lemler, öğrenci fişle-
melerini, öğretim üye-
lerinin skükrinin bo-
zulmasuu önlemek
için yapdmah" dedi.
Hatiboğlu, şöyle de-
vam etti:
"Eylemter,rektörie-
rin saltanatlanna, sa-
vurganhklanna, üni-
versitelerdekiticarfleş-
melere, YÖK'teki oli-
garşik istibdat rejimi-
ne karşıyapümao. £y-
lemler, din dersinin
anayasadan kaldırü-
ması, Türk Dil Kuru-
mu ve TürkTarih Ku-
rumu'nu ortadan kal-
dıran anayasa madde-
sinin iptali için yapıl-
mau. Anayasaya 'Ûni-
versiteler özerktir'
maddesi konulmau."
Mavi Akım'da TEAŞ bağlantısı ve alımlardaki garanti-tarife çıkmazı incelemeye almdı
Doğalgaz santraOarma gözaltıBANDSALMAN
ANKARA - Mavi Akım somşturması. DGM
Savcısı CengızKöksal'ınTEAŞ'tanbelge isteme-
siyle, yap-işlet-de\Tet ve yap-işlet modelleriyle
özel sektöre yaptmlan doğalgaz çevrim santral-
lanna uzandı. BOTAŞ, doğalgaz boru hattı pro-
jelerinde yurtdışma alım garantisi verirken. yur-
tiçinde kurulan doğalgaz çevritn santraUanna
vetdiği gaz verme garantisiyle de ikinci bir nsk
altında bulunuyor. Bu garantiler nedeniyle BO-
TAŞ ve Hazine açmaza dûşerken, geçen yıl özel
şirketlere doğalgazverilememesi nedeniyle olu-
şan trilyonlarca liralık yûk Elektrik Enerjisi Fo-
nu aracvlığıyla devlet bütçesi ve tüketicilerden
karşüandı. Garantilerin diğer boyutunu ise TE-
AŞ'ın doğalgaz çevrim santraUanna verdiği
elektrik alım garantisi oluşturuyor. Bu garanti
nedeniyle almasabile özel şirkete ödeme yapma
yükümlülüğü altmda olan TEAŞ. daha pahalı
elektriküretiyor olmalannakarşm doğalgaz sant-
rallanndan elektrik alabilmek için kendi santral-
lannın kapasitesini dûşûrüyor.
Konuyla ilgili TE AŞ'tan savcı Köksal'm aldı-
ğı dosyalar üzerinde. bilirkişiler yaptıklan ince-
lemede. iddialarla bilgilenn ne kadar örtüştüğü-
nü araştınyorlar. tnceleme sonucunda isimlen-
dirme yapılarak, suçun adı konacak ve varsa
"Suçlu kjîm?" sorusunun yamtı aranacak. Bilir-
kişüerin hazırlayacağı rapor ışığında da savcı
Köksal'ın olası gözaliı işlemlerinı başlatması
gündeme gelecek.
BOTAŞ'm kurduğu doğalgaz bağlantuannda-
ki alım garantisiyle. devletin gerekli olmaması
halinde alamayacağı doğalgaza da para ödemesi
gerekecek. Türkiye'de doğalgaz depolan da bu-
lunmadığı içinalımgarantileriBOTAŞ açısından
risk oluştururken, kurulan yurtdışı bağlantılarla
gelecek doğalgaz miktan veyurtiçi elektriktale-
bine göre doğalgaz çevrim santraUanna izinver-
mesi gerekenTEAŞ'ın da doğalgaz çevrim sant-
raUanna verdiği alım garantisi nedeniyle zarara
giriyor.
Doğalgazda geçenyıl yaşanan sıkıntınedeniy-
le, konutlara ve devletin kendi santraUanna do-
ğalgaz verilemezken özel sektörün doğalgaz
kombine çevrim santraUanna gaz verilmeye ça-
lışüdı. Bunakarşındoğalgazverilememesinede-
niyle bu santrallann ikincil yakıtla (fueloil) ça-
lışmalan nedeniyle BOTAŞ'ın bu şirketlere tril-
yonlarca lira ödeme yükümlülüğü oluştu. Mali
yönde açmaza girdiği Rusya"ya doğalgaz bede-
lini ödemede bile sıkıntıya düşen BOTAŞ'ın bu
paralan ödeyemeyecek olması nedeniyle, yük
Elektrik Enerjisi Fonu'na aktanldı. Böylece ŞÎT-
ketlere verilen doğalgaz garantisi nedeniyle ya-
pılanödemeler, fonaracılığıylatüketicilerdenya-
pılankesintiler ve devletbütçesindenkarşılanmış
oldu.
Doğalgaz santrallan, yap-işlet-devret ve yap-
işlet yöntemiyle şirketlere yapünldı. TEAŞ ya-
pılan sözleşmeler nedeniyle, kendısinin yaptığı
BursaDoğalgaz Santrah'ndanoldukçapahalıya
özel şirketlerin doğalgaz santrallanndan elektrik
satın almak zorunda kalıyor. Özellikle bu sant-
rallann Marmara Bölgesi'nde ve Trakya'da yo-
ğunlaşmış olması. Anadolu'ya aktanm da yapı-
lamaması nedeniyleTE AŞ'taplansızhğın devle-
te verdiği zaran büyütüyor. TEAŞ. alım garanti-
sinedeniyle bu doğalgaz santrallanndan elektrik
alabilmek için kendi santrallannm kapasiteleri-
ni düşürüyor.
MaviAkun
enpahalı
boru hattı
SERKAN DEMJOOTAŞ
ANKARA - Jandar-
ma'nınönceki gece geç sa-
atlerde BOTAŞ'a yaptığı
baskm sırasındaelde ettiği
belgeler, bilirkişüerin Tür-
kiye'de yapılmış ve yapıl-
makta olan tüm doğalgaz
boruhaüannay önelik kar-
şılaştırmalı bir çalışma
yapmasınanedenoldu. Bi-
lirkişilerin, başta Mavi
Akım olmak üzere boru
hatlan yapımı sırasında
devletin zarara uğratıhp
uğratılmadığuıı araştırdık-
lan öğrenildi. Mavi Akım
boru hattınvn bir kilomet-
resi 676 bin ABD Dola-
n'na mal olurken, fiziki
nedenlerden dolayı daha
zor bir proje olarak görü-
len Doğubeyazıt-Erzurum
hattı 591 bin dolara, Erzu-
rum-Şıvashattı ise 473 bin
dolara mal oldu.
AMAP Genel Başkanı
Mesut Yılmaz'ın başba-
kanlığı döneminde 15 Ara-
lık 1997 günü Türkiye ile
RusyaFederasyonuarasın-
da imzalanan 16 milyar
metreküplük Mavi Akım
projesi bilirkişi heyeti ta-
rafından aynntıh inceleni-
yor. Şamsun'dan Anka-
ra'ya 501 kilometre uzun-
luğundaki boru hattının
devlete maliyeti 339 mil-
yon dolar.
Doğubeyazıt-Erzu-
rum; ŞTFA-Fernas şirketi
yapıyor. 291 kilometrelik
boruhattının toplammali-
yeti 172 milyon ABD Do-
lan. Yüzde 15 avans olarak
25 milyon 815 bin ABD
Dolan ödendi.
- Erzurum-Şıvas'. 325 ki-
lometrelik hattın toplam
maliyeti 154 milyon ABD
Dolan. Kilometre maliye-
ti 473 bin 846 ABD Dola-
n. Mavi Akım'dan farkı
202 bin 618 ABD Dolan.
- Sıvas-Kayserv. 260 ki-
lometrelik boru hattımn
maliyeti 119 milyon ABD
dolan.
- Kayseri-Ankara, An-
kara-Seydişehir. 320 ve
340 kilometre uzunluğun-
dakibu hatlarda 40 inç ça-
pında boru kullanıldı. Bu
hatlann maliyeti de Sam-
sun-Ankara hattmdan u-
cuz.
İĞNELİF1RÇA ZAFERTEMOÇtlS
\\ \ \ ?
! '
ANAP lideri bzur1
bekliyor
Yılmaz: BOTAŞ'ta
araştırma olumlu
İZMÎR(Cumhuriyet
Ege Bürosu) - ANAP
Genel Başkanı, Devlet
Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Mesut Yü-
maz, kabine değişikli-
ğinden haberi olmadı-
ğıru söyledi. Yılmaz,
BOTAŞ operasyonuna
ilişkindekonunun araş-
tınlmasmdan kişisel
olarakmutluluk duydu-
ğunu belirterek "Çün-
kü maalesef siyasi ra-
kipkrimizvemedya,bu
konularda kamuoyunu
çok yanhş bilgikndJrdi-
ler, yanhş yönlendirdi-
kr.Partimbibukonuda
töhmet altma sokacak
birtakun suçlamalarda
bulundular" dedi.
Bugün yapılacak
ANAP tzmirII Kongre-
si'ne katılmak üzere
dün tzmir'e gelen Yıl-
maz, il başkanlığma
adaylıklanm açıklayan
Bilal Doğan ve Ühan
Kaya ile görüştü. Ad-
nan Menderes Havaala-
nı"nda gazetecilerin so-
rulannı yanıtlayan Yıl-
maz, DGM" nın bir süre
önce Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanh-
ğı'ndaki soruşturmalar-
da 4422 sayılı yasanın
uygulanamayacağı ka-
ranna karşın yaklaşık 8
aydır bu yasanın verdi-
ği tüm olanaklann kul-
lanıldığmı \oırgulaya-
rak şunlan söyledi:
"İn&anlar. telefonları
dinlenerek takip edil-
mektedir; kamyon
kamyon belgeler götü-
rükrek Jandarma Ko-
mutanhğı'nda incelen-
mektedir. Önyargüı bi-
Urkişüer tayin edilmiş-
tir, ama bugüne kadar
siyasiiddialanvehham-
lan doğrulayacak en
küçükbelgekonulama-
mıştnr. Partimi/i suçla-
yanlar, kamuoyu önün-
debizdenözürdilemek-
k yükümlüdürlerr
TBB Başkanı Özok, toplumda topyekûn annmayı sağlamanm şart olduğunu söyledi
Suçlu olanherkes y argdanmak
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Türkiye Barolar Bırlıği (TBB)
Başkanı Özdemir Ctaok. toplumda
topyekûn annmayı sağlayabilmek
için, sosyal ve siyasal konumu ne
olursa olsun, suç işleyen herkesin
yargı önüne çıkanlması gerektiğini
N^rguladı. Özok, ölüm cezalan ve
devlet güvenlik mahkemelerinin
kaldmlmasvnvn önemine dikkat
çekti.
TBB başkanlığma 12 Mayıs'ta
seçilen Özok, yönetim kurulu
üyeleri ile yaptığı ilk toplantının
ardından basın toplantısı düzenledi.
Özdemir Özok, birliğin anayasa ve
toplum düzeni konusunda bazı
istemlerinin bulunduğunu belirtti.
Anayasanın 'otoriter bir devlet
anlayışını çağns^ıran' başlangıç
bölümünün çıkanlmasmı
istediklerini vurgulayan Özok,
devletin niteliğinin 'insan haklanna
dayah, demokratik, laik, üniter ve
sosyal hukukdevleti' olduğunun
açıkça belirtihnesi gerektiğini
söyledi. îşkencenin yasaklanmasma
ilişkin olarak uluslararası hukuk
normlanna uygun bir korumamn
^etiribnesini istediklerini anlatan
Ozok, ölüm cezalan ve devlet
güvenlik mahkemelerinin
kaldınlmasının önemine işaret etti.
Pişkinsüt: Sorulannyanıtlanmaması düşündüriicü
Bakan Türk'e 'işkence'tepkisi
ANKARA (CumhuriyetBürosu) - Eski TB-
MM İnsanHaklannı tncelemeKomisyonu Baş-
kanı Sema Pişkinsüt. işkence raporlan konu-
sundaverdiği soruönergelerineyanıtvermeyen
Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk'ü eleştirdi.
Pişkinsüt'ün sorulan şöyle:
• Batman raporununbakanlığırazcaherhan-
gi bir değerlendirmesi yapıldı rru? Faili meçhul
cirjayetiermenyc^unolarakyaşandığıüimizBat-
man'dır.Raponmyayımlandığıtarihekadarmcy-
dane gelen faili meçhul cinayet sayısı ne kadar-
dır, rapordan sonra kaç faili meçhul cinayet ol-
muşturve bunlann kaçmm failiyakalanrmştır?
• tstanbul'da ftziki koşuUan kötü, standart-
lardan uzakolan karakoüann. özellikle de çok
daha kötü koşullarda bulunan nezaretbanek-
rin dûzeUilmesı için somut ne gibi önlemler
ahudı?
TBB Başkanı Özdemir Özok şunlan
söyledi:
"Tüm öıüemlere karşın
giderilemeyen rüşvet, yolsuzluk.
eşitsizlik, adaletsi/Jik ve benzeri
nedenkrk toplumsal dokunun
bozulduğu ülkemizde yeniden
silkinerek demokratik, laik, sosyal
bir hukuk de\ kti olan
cumhurryetimizi tüm kurum ve
kuruluşlarryla işktmek, işkmesine
engel olan her türlü nedenkri
ortadan kaldırmak amacıyla
topyekûn bir annma hareketi
başlaölması şarttır. Bu amaçla
öncelikle devktimi/i. ülkemizi,
toplumumu/u bir habis ur gibi saran
tüm ilkesizliklerin giderilmesi için
unvaıu, görevi, sıfatv, sos>al ve siyasal
konumu ne olursa olsun suç işleyen
herkesin yargı önüne çıkanlmasını
sağlamak, bunlann nedeni olan
siyasi kirienmeyi ortadan kaldırarak
hukukun üstünlügünü egemen
kılmak. demokratikyönetimi
derinleştirmetc, dürüst ve ilkeliliğe
talebi arttırmak gerçek çözüm
olacaktuf
SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.com
insan Hakları Derneği (İHD) Diyar-
bakır Şubesi Başkanı Osman Bay-
demir, Dicle Üniversitesi'nde (DÜ)
çok sayıda öğrencinin polis tarafın-
dan tehdit edildiğini ve ajanlığa zor-
landığını açıkladı. İHD'nin Diyarbakır
için hazırladığı insan hakları raporuna
göre 2001 yılının ilk 5 ayında 227 ih-
lal olayı gerçekleşti. Bunlar sokakta,
evde, jandarmavepoliskarakolunda,
okuldave cezaevinde işkence ve kö-
tü muamele olaraktanımlandı. Bu tür
kötü muameleyie karşılaşanların çok
büyük çoğuniuğu 15-24yaş gençler-
den oluşuyordu.
• • •
Bu haberin gazetelerde yayımlan-
dıgı gün bir başka haber daha ilgimi-
zi çekmişti. Maliye Bakanltğı'nın ya-
yımladığı bütçe verilerinegöre devle-
tin nisan ayı içindeki 'gizli hizmet gi-
derieri' mart ayına göre 10 misli art-
mtş ve 1.4 trilyondan 14 trilyona çık-
mıştı. Türkiye'nin hemen her yöresin-
de toplam 74 üniversite var. Orada
'Gizli Giderler' ve Üniversite
genç insanlar eğitim görüyorlar. Üni-
versitede okuyan gençlerimizin sayı-
sı, nüfusumuzun ve üniversitelerimi-
zin artıştna uygun olarak artıyor. Yani
izlenecek, kovalanacak, gerekirse iş-
kence edilecek insanlanmızın sayısı
artıyor. 'Gizli hizmet g/derferi'nin art-
ması için alın s'ıze bir gerekçe.
• • •
Devletin 'gizli hizmet giderteri' ar-
tarken üntversitelere ayrılan pay da
buna bağlı olarak düşüyor. Üniversi-
te rektörleriritn açıklamasına göre 53
deviet üniversitesi, yüksek lisans ve
doktora yapacak öğrencilerin yüzde
97'sine hizmetveriyor. Bilimsel vetek-
nolojik araştırmatann yüzde 98'i dev-
let üniversitelerinde yapılıyor. Üniver-
siteler bu giderlerini kendilerine sağ-
lanan 'araştırma fonlan'yla karşılıyor-
lar. Devlettasarruf yapıyor ya, bu kez
de 'fonlan kaldırdım' demiş. Yani
açıkçası, üniversitelerin bilimsel araş-
tırma yapmalan için aynlan para kal-
dınlmış. Böylece üniversiteterde bi-
limsel araştHma olanağı kalmarntş.
• • •
Üç haberi alt alta koyun ve Türkiye
ileilgilibirkararavann. Büyükbir eko-
nomik kriz yaşayan Türkiye, devlet
harcamalanndatasarruf yapmaya ka-
rar verdiğini açıklryor. Gazeteler, gün-
ierceçarşaf çarşaf, devletkurumlann-
daki savurganlığa ilişkin haberier ya-
pıyorlar. Makam arabası saltanatın-
dan söz ediyorlar. Bakanlar, Başba-
kan, araçlannıdeğiştiriyorlar.Bazıba-
kanlar kendi cipleriyle bakanlığageli-
yorlar. BunlarTV kameralanna ve ga-
zetelere yansıyor. Aradan iki ay geçi-
yor ve bir de bakryorsunuz ki bu ta-
sarruf işibirgösteriden ibaretmiş. Bü-
tün önemli kalemlerde azalmayerine
bir artış olmuş. Bu arada, ne olduğu-
nu bilmediğimiz 'gizli hizmet g/derte-
ri' ise 10 kat artmış. Zaten gelen ha-
berlerde de 'izleme ve gözlerne' işi-
nin yaygınlaşttğıgörülüyor. Tabii, bun-
ca masraflı işler dururken bu kriz or-
tamında bilimsel araştırma için üni-
versitelere verileçek para kalmamtş.
Bakın, Trakya Üniversitesi Rektörü
Osman Inci neler söylüyor: "Bu te-
mel unsuriarda tasarrufyapılırsaülke-
nin geleceği karanr. Araştırma yap-
mayan bir üniversite düşûnülemez.
Araştırma olanaklan kısıtlanan üniver-
sitelerin kriz döneminde sessiz kal-
malan sorumluluk biiincindendir. A-
ma bu sessizlik, yetkililer tarafından
fırsat bilinmesin.''
12 Eylül askeri darbesinde ifadesi-
ni bulan ve her şeyi 'güvenlik' esası-
na göre değerlendiren bir yönetme
mantığı devlete egemen oldu. Bu
mantık, bu ülkenin siyasive ekonomik
olarak iflas etmesine yol açtı. Tü
dünya yeriı arayışlar içinde, daha r
fah içinde ve daha özgür yaşamar
yollannı ararken bizimülkemizde 'g
li hizmet giderieri' arttı, yürürlükt
'güvenlik anlayışı' en büyük tenl
olarak gençleri görmeye devam <
Düne kadar bizden yoksul olan ül
ler zenginleşip refaha ve demokr
sistemlere kavuştular, biz gençler
zi ve muhalifleri kovalamaya ve
meye devam ettik.
Üniversitede bilimsel araştım
para kalmamış. Esnaf, Anadolu
dört bir yanında yoksulluğun e^
de, işsizlikher geçen gün artıyor
kiye, parasını 'gizlihizmetgiderh
yatınyor.
• • •
Bu bir tercih tablosudur ve sı
lan ortadadır. Ülkeyi bu anlayışif
tirdi. Hâlâda direniyor ve egem
ni sürdürmekistiyor, paralanmı
fince kullanmayı sürdürüyor. 1^
nu değiştirmek zorundayız.