16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 MAYIS 2001 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER RESTORAN GÖZDOYURAN TURHAN SELÇUK DURUST TABİAILI İSTANBTJL EFENDİSİ ABDÜLCANBAZ' IN HARİKULÂDE MACERALARI KISIM HEŞMİLİ BİRDEN YAPliM Ğr IM I, F5PAT 'Fonlardan gelen kaynağı kaybedersek yaşam damarlanmız kesilir. Çözüm için her yolu deneriz' Rektörler: Alaıılara ineriz G. Doğu okulla tanışıyor Yfort Haberleri Servisi - Terör olaylannın etkisini yitirdiği Güneydoğu'da eğitimdeki sorunlar da ""aşılmaya başlandı. 1997- 1998eğitim-öğretim yılında terör olaylan ve öğretmen eksikliği nedeniyle kapalı bulunan 2.239 okuldanl.965'i yeniden açıldı. Eğitim alamayan 7 bin 244 çocuğun da okulla tanıştınlması için çalışmalar sürüyor. Bölgedeki öğretmen Sayısında da önemli artış oldu. Olağanüstü Hal Bölgesi'ndekapalı okullan ve eğitim alamayan öğrencileri ile gündeme gelen Batman, Bingöl, Bitlis, Diyarbakır, Hakkâri, Mardin, Muş, Siirt, Tunceli ve Van'da eğitim alanında yapılan çalışmalar sonuç verdi. Eğitim seferberliği başlatılan OHAL Bölgesi'nde kapalı bulunan 274 okulun da bu yıl içinde açılarak 2001 - 2002 eğitim ve öğretim yılına yetiştirilmesi hedefleniyor. ODTÜ TSK ışbırlığı ANKARA (AA)-"Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) - Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) Modelleme ve Simülasyon Araştırma ve Uygulama Merkezi" kuruldu. ODTÜ Rektörlüğü'ne bağlı olmak üzere Genelkurmay Başkanlığı ve Savunma Sanayii Müsteşarhğı'nın birlikte kurduğu merkez, TSK'nin modelleme ve simülasyon sistemi kapsamındaki ihtiyaçlarına yönelik olarak tanımlanacak temel ve uygulamalı araştırma ve geliştirme projeleri gerçekleştirecek. Bu alanda uygulanan metotlarda ve teknolojilerde geliştirici, özgün, bilimsel araştırma ortamı oluşturarak yaratıcılığa özendirecek. EBRUTOKTAR ANKARA- Rektörler, Dev- let Bakanı Kemal Derviş'e uyan mektuplan gönderirken 8 Mayıs'taki görüşme taleple- rine yanıt gelmemesinden de büyük rahatsızlık duydu. 74 üniversiteden 53'ünün devlet üniversitesi olduğuna; lisans öğrencilerinin yüzde 97 sinin, yüksek lisans ve doktora ya- panların yüzde 98'ınin devlet üniversitelerinde okuduğuna işaret eden rektörler, "Bu kay- nak da araştırma fonlanndan geliyor. Fon kalkarsa, yaşam damarlanmız kesilir" tepkısi- nı göstenyor. Ankara Üniver- sitesi Rektörü Prof. Dr. Nusret Aras, seslerini duyurmak için tüm yollan deneyeceklerini be- lirtırken Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Osman İnci, çözüme ulaşmak için alanlara inmeyi bile göze aldıklannı, hiç kimsenin. bugüne kadar süren sessizliklerini fırsat bil- memesini istedi. Tüm rektörler, hafta sonu ODTÜ, Ankara. Gazi ve Ha- cettepe üniversitesi rektörlen- nin hafta sonu yapacağı top- lantıyı bekliyor. Toplantıda ah- nacak karara katılacaklannı ve aynı yönde hareket edecekleri- ni belirten rektörler, artık ses- siz kalmalannın mümkün ol- madığı görüşünde birleşiyor. Devlet Bakanı Kemal Der- viş ile 8 Mayıs'ta yapmak iste- dikleri görüşme talebınin geri çevrilmesi, kımi rektörlerde "Biz Asaf Savaş Akat değiliz kü" tepkisıne neden oluyor. Derviş'e sayısız mektup da ya- zan rektörler, art arda senato kararlan alarak hükümete yö- nelik tepkilerinin ilk adımlan- nı atmaya başladılar. Ankara Üniversitesi Senatosu, araştır- ma fonlannın kaldınlma is- Geziye Prof. Dr. Tahir Özgü, DoçDr. BeUas Temren. DoçBr. Zafer Übars, öğretim görevlisi Murat Şakir Ceyhan, Türkiye Toplum Hizmet- leri Vakfi Yönetim Kuruhı Üyea GüKzar Cengiz, Tûrldye Küftür Sanat ve Eğitim \akh BaşkaıuYusufDağveProf.AlemdarYak^kaüldı. Üniversite öğretim üyelerinden oluşan grup Tunceli gerçeğiyle tanıştı Orda bir il var uzaktaTUNCELİ (Cumhuriyet) - Türkiye Toplum Hizmetleri Vakfi, Türkiye Kültür Sanat ve Eğitim Vakfi yöneticileri ile Ankara ve Gazi üniversitelerinden bir grup öğretim üyesi, Tunceli lç Güvenlik Komutam Dnrsuıt Bak'ın daveti üzerine Tunceli'ye gitti. Tunceli'de Valilik, Belediye, İl Sağlık Mü- dürlüğü, Meslek Yüksek Okulu, Özürlüler ve Muharip Gaziler Derneği'ni ziyaret eden ko- nuklar, ilin sorunlan hakkında bilgi aldılar. Tunceli'nin kalkınması ve eğitim kalitesinin yükseltilmesi için projeler geliştireceklerini söyleyen öğretim üyeleri ile vakıf yöneticile- ri, Tunceli için getirdikleri datafüm makine- si, sakat arabalan, koltuk değnekleri, kitap ve kırtasiye malzemelerini Tunceli Iç Güvenlik Komutanlığı'na teslim ettiler. 19 Mayıs'ta bayram törenlerini izleyen ko- nuklar, öğleden sonra da lç Güvenlik Komu- tanı Dursun Bak'a Üstün Hizmet ve Cesaret Madaryası verilmesi nedeniyle düzenlenen tö- rene katıldılar. Ertesi gün Özürlüler Derneği'ne koltuk değ- nekleri ve sakat arabalannın teslim edilmesi nedeniyle düzenlenen törene katılan konuk heyet, öğleden sonra da Tuncelili gençlerin gerçekleştirdiği Müzik Şöleni'nde eğlendiler. lç Güvenlik KOomutanı Dursun Bak'tan ilin sorunlan ve bugüne kadar yapılan çalışmalar hakkında brifing alan konuk heyet, dönüşle- rinde Tunceli'ye katkı için daha fazla çahşa- caklannı belirttiler. Tunceli'deki inceleme ge- zisine katılan Türkiye Toplum Hizmetleri Vakfi Başkanı Prof.Dr. Tahir Ozgü ile Yöne- tim Kurulu Üyesi Gütizar Cengiz. geçen ka- sım ayında Tunceli Meslek Yüksekokulu'na 20 bin Alman Markı değerinde araç-gereç ba- ğışlamıştı. Gençlerin eğitim konusundaki arzulanna ve ilin doğasına hayran kaldıklannı belirten ko- nuklar, iki ay sonra ciddi projelerle Tunceli'ye geleceklerini açıkladılar. Tuncdi İç Güvenlik Komutanı Bak. temlerinin kaygıyla izlendiği- ni belirterek "Üniversite araş- ormafonununkaldınknası ile tasarrufün sağlanması müm- kün değildir. Bilim insanlaruun yetiştirilmesi, onlann araştır- ma etkinlikJerinin desteklen- mesi ik mümkündür" açıkla- masuıı yaptı. Rektör Nusret Aras, konuyu birpanelde karşılaştıklan tçiş- leri Bakanı Sadettin Tantan a da ilettiğini bildirdi. Devletin içinde bulunduğu sıkıntı- yı paylaştıklannın altını çizen Aras, "Ama baa kesimkre kaynak aktan- brken,en kırtsal göreviya- pan eğitim kurumlan ola- rak bu kaynaklardan voksun bırakilmamız ka- bullenilemez. Görünen o ki hükümet, ünhersitele- ri gözden çıkarmış du- rumda" diye tepki gös- terdi. ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Ural Akbulut, Devlet Bakanı Derviş'e gönder- diği mektupta. U IA mil- yon üniversite öğrencisi- nin yüzde 97'si devlet üni- versitelerinde eğitiliyor. Bilimsel ve teknolojik araştırnıalann da vüzde 98'i devlet üniversitelerin- de yapıhyor. Araşnrmala- nn önemli bir bölümü master ve doktora prog- ranüan ile itişkili" dedi. Trakya Üniversitesi Rek- törü Prof. Dr. Osman İn- ci, eğitimde, sağlıkta ve bilimde tasarruf olmaya- cağını vurguladı. tnci, "Bu temel unsurlarda ta- sarruf yapıhrsa, ülkenin geieceği karanr. Araşbr- ma yapmayan bir üniver- site düşünülemez. Araş- tırma olanaklan kısıtla- nan ünhersitelerin kriz döneminde sessiz kalma- lan sorumluluk bilincin- dedir. Ama bu sessizlik, yetkilflertarafindan firsat bilinmesin" dedi. İnci, üniversitelerin eğitim ve araştırma bütçeleri ile öğ- retim üyelerinin özlük haklannın kabul edile- mez derecede ihmal edil- diğini belirterek "Izfcye- ceğiz, uyaracağız, gerekir- sealanlara ineceğjz" açık- lamasını yaptı. İNSAN HAKLARI DERNEĞİ DİYARBAKIR ŞUBESİMNİN tŞKENCE RAPORU: DÜ'de öğrenciler ajanlığa zorlanıyor • ÎHD'nin Diyarbakır raporunda, derneğe bu yıl içerisinde 227 kişiye sokakta, evde. jandarma ve polis karakolunda, okulda ve cezaevinde işkence ve kötü muamele yapıldığına ilişkin bilgi geldiği belirtildi. DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - İnsan Haklan Derne- ği (İHD) Diyarbakır Şubesi ta- rafindan yılın ilk 5 ayını kapsa- yan "İşkence Raporu"nda, Dic- le Üniversitesi'nde (DÜ) çok sayıda öğrencinin polisler tara- findan tehdit edildiği, ajanlığa zorlandığı ileri sürüldü. İHD Diyarbakır Şube Başka- nı Avukat Osman Baydemir ta- rafindan açıklanan raporda, der- neğe bu yıl içerisinde 227 kişi- ye sokakta, evde, jandarma ve polis karakolunda, okulda ve cezaevinde işkence ve kötü mu- aleme yapıldığı bilgisi geldiği belirtildi. Raporda, bu kişiler- den yüzde 19'unun 18yaşından küçük, yüzde 34'ünün 19-24, yüzde 4'ünün 26-30, yüzde 4'ünün 31-35, yüzde 2'sinin 36- 40, yüzde 2 'sinin 41 -45 ve yüz- de 3 ünün de 45 yaş üzerinde olduğu anlatıldı. Mağdurlann yüzde 56'sının darp edildiği, yüzde 10'unun hücrede turulduğu, 2 kişiye ajanlık teklif edildiği, 27 kişi- nin küfür ve tehditle karşılaştı- ğı, yüzde ll'inin hakarete, 24 kişinin de psikolojik baskıya uğradığı anlatıldı. Raporda, emniyet,birimleri ya dajandarmalarda gözaltında tu- tulan 133 kişiden bır çoğunun darp edildiği, tuvalet ihtiyaçla- nnın karşılanmadığı, tazyikli su sıkıldığı, ayakta bekletildikleri, gözlerinin bağlandığı, testisle- rinin burulduğu, hücre kapılan- na bağlandıklan, bilmedikleri ilaçların içirildiği ve soğuk ze- minlerde oturtulduklan ifade edildi. Öte yandan raporda Dicle Üniversitesi 'nin çeşitli bölüm- lerinde okuyan öğrencilerin de okulda görevli sivil polisler ta- rafindan çeşitli şekillerde baskı altrnda turulduğu ileri sürüldü. Raporda, İHD'ye ulaşan bilgile- re göre DÜ'de 12 öğrencinin po- lis odalanna götürülerek tehdit edildiği, ailelerine zarar verile- ceğinin söylendiği vurgulandı. Raporda, bazı polislerin oda- larda öğrencilere kaba dayak at- tığı, basb yaptığı ve ajanlık tek- lif ettiği de öne sürüldü. DUZYAZI ORHAN BİRGİT IMF Golgeshıin Sıkıntılan.. Elli yedinci hükümet, önümüzdeki haftanın ba- şında ikinci yılını dolduruyor. Başbakan Bülent Ecevit'in, salı gunü yapılacak Bakanlar Kurulu toplantısında yapacağı bir tür ic- raatın içinden konuşması ile kamuoyuna, iki yıllık çalışmalann hesabını vereceği duyurulurken dün toplanan DSP Grubu'nda önümüzdeki yıl için dü- şünülenlerin ipuçları, yine Başbakan tarafindan açıklandı. Dünkü konuşmasında Ecevit, hüküme- tin özellikle ekonomi alanında gerçekleştiremediği üç önemli konuyu bankacılığın, mali sektörün ve bir kısım bürokrasinin engellennin henüz aşılamayışı olarak sıralarken 'reel sektörün, üreten sektörün canlanabilmesi için başta gelen koşul olduğunu' söylüyor ve "Bunun yolunu yordamını bize destek sağlayan uluslararası kuruluşlardan bekleyemeyiz. Bunu kendimiz gerçekleştireceğiz" diyor. Başba- kanın uluslararası kuruluşlar olarak belirttiği iki ku- rumun adresi olmalı. Yani IMF ve Dünya Bankası. Konuşmanın devamını okursanız, DSP Genel Başkanı'nın, orada 'üreticilere, girişimcilere ve sa- nayicilere gereken olanaklann el birliği ile sağlana- bileceğinin' söylendiğini, bu sözlerin hemen altın- da 'bankacılık sektörünün canlandınlmasından fabrikaların kapanmasına ya da ulusal sermayenin komşu ülkelere kaçmasına göz yumulmayacağın- dan' söz edildiğini görürsünüz. Reel ya da üreten sektörün, son krizin üstesin- den gelinmek için kendilerinin görüşlerinin alınma- dığından şikâyet eden açıklamalannın tümünde, kapanan fabrikaların hemen çoğunun özellikle komşu Balkan ülkelerinde faaliyete geçirilmeye ça- lışıldığını ortaya koyan ömeklerin yer aldığını görür- sünüz. Bizim yurttaşımızın sermayesini sırtına yükleye- rek komşu bir ülkede, o arada mesela Bulgaris- tan'da fabrika ya da tatil köyüne yapmakta oldu- ğu yatınmın Türkiye'ye hiçbir artı değeri olamaya- cağının bir tür ifadesinin hükümet başkanınca pay- laşılmakta olmasının yanı sıra 'işçinın işsizliğe, çift- çinin çaresizliğe mahkûm edilemeyeceği'r\\r\ de yine Başbakanın ağzından duyurulmuş olması.ko- alisyonun yeni bir yol izleyecegini ortaya koymak- tadır. Izlenecek o yol için yol ve yordamın uluslara- rası kuruluşlar olmayacağını Başbakan'ın söyle- mesi iki biçimde yorumlanabilir: • Hükümet, özellikle Kemal Derviş için bazı çev- relerin bilinçli bir plan ile yerleştirmeye çalıştığı 'IMF'nin elçisi, IMF'nin adamı' türünden söylem- lerden rahatsızdır. Benzer bir rahatsızlığı Kemal Derviş'in de duymakta olduğu, Gaziantep ve Ada- na gezilerinde yaptığı kısa söyleşilerie ortaya çık- maktadır. • Yine hükümet, ulusal ekonominin can damar- lan olan işçilerin.sanayicilenn ve çiftçilerin uzun sü- reden beri kan kaybettiklerini elbette yakından gör- mekte ve bu kanı durdurmanın reçetesinın ulusla- rarası kuruluşlardan sağianamayacağını da bilerek oniara önümüzdeki dönemde bu alanda uygula- maya koyacağı önlemler için, 'siz sakın ne yapa- cağımıza kanşmayın, bizi izleyin' demektedır. Şayet üçüncü yılında bu üçlü koalisyon bozul- maz ve işbaşında kalmayı sürdürürse, yani ortak- lar kendi aralannda ve tek tek kendi ıçlerınde kriz yaratmazlarsa, Başbakan 'devlet desteğini doğru- dan toprağı işleyen köylüye ulaştırmaktan' söz ederek bu alanda aracılan saf dışı etme sözü ver- mektedir. Yine dağınık köylerin ve mezralann bir- leştirilmesini bir kez daha gündeme getırerek, ken- disi için bir tür kutsal düş olarak nitelendırilebile- cek köykent'lerin uygulamasını taze tutmak iste- mektedir. Bu düşünü yinelerken, Erzurum'un Çat ilçesin- den haftalardan beri köykentler için aldıkları çağ- nlan dile getirmektedir. Tüm bunlardan söz etmek elbette herkes için yeni umutlardan söz etmek demektir. Dileriz, özel- likle kimi illerdeki üst düzey bürokratlar, bu umut- lan Başbakan gibi paylaşmakta olsunlar. Özellikle Karadeniz'deki ilk köykent uygulamasını engelle- yenler Ankara'da güçlü dayanaklanna güvenmek- ten vazgeçsinler. Faks:0212-6770762 E-mail: [email protected] Çağdaş Eğitim Vakfi uyardi: Çocuklara tarikat kuşatması Istanbul Haber Ser- visi - Çağdaş Eğitim Vakfi Başkanı Gülse- ven Güven Yaşer, çağ- daş, laik ve Atatürkçü eğitim için çaba göste- ren demokratik kitle örgütlerinin, tarikat ve cemaatler tarafindan engellenmek istendi- ğini belirtti. Yaşer, sü- rekli olarak tehdit, ka- ralama ve yıldırma po- litikalan ile karşı kar- şıya olduklannı vurgu- ladı. Karşılaştıklan güç- lükleri kamuoyuna açıklayan Yaşer, ken- dilerine yönelik saldı- nlann 'Harikat-ticaret- siyaset" üçlüsünden geldiğini anlatarak "Cumhuriyet değerle- ri doğndrusunda yap- üğunız çalışmalarla, birtakım tarikat ve ce- maatierin sinsi emeüe- rini engellryor; en önemlisi, onlann Türk adaleti önünde hesap vermeleri için uğraşı- yoruz" dedi. Yaşer, si- yasetçilerin ve siyase- tin kirlendiği, çıkar he- saplanyla her türlü ödünün verildiği gü- nümüzde, tarikatlarda çocuklann, ailelerin- den uzaklaştınlarak birtakım kamplarda, yurtlarda, okullarda topluma ve insana düş- man olarak yetiştiril- diklerini, Cumhuriyet- le hesaplaşmak üzere görevlendirildiklerini söyledi. Türkiye'nin çok yönlü düşünen, düşündüklerini ifade edebilen, başkalannın düşüncelerini olduğu gibi benimsemeyen, onlan mutlak doğrular olarak görmeyen, kişi- likli, özgür düşünceli gençlere gereksinim duyduğunun altını çi- zen Yaşer, "Akhnı, b&- li bir fikir, inanç ya da ideoloji ile suıniamış, bunun dışında düşün- meyi reddeden, birta- kım tarikat ve cemaat şe> hlerinin elh le eğhi- len,yönlendirflen genç- ler, imamlar. imamder, kimlerin işine >araya- bilir ki" diye konuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle