15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 25 MAYIS 2001 CUMA w • EGITIM Gitmek isteyenleri, öğrenim maliyetinin yanı sıra başvuru koşullan da düşündürüyor t Yurtdışmda okumak zorSELEN BAYCAN Türkiye'de, yurtdışında okumak ya da çalışmak birçoğumuzun hayali. ÖzellikJe de her kriz sonrasında bu hayali kuranlann sayısı artıyor. Yurtdışı eğitimi için gençlerin en çok rağbet ettiği ülkelerden bazılan- ıun aradığı koşullar şöyle: Amerika Amerika'da 3 binin üzerinde yûk- seköğrenim kurumu bulunuyor. Bu kurumlardan üniversite, kolej ve tek- noloji enstitülennde lise üzerine 4 yıl- lık lisans öğrenımi ve birçoğunda ay- nca yüksek lisans ve doktora öğreni- mi yapılıyor. Amerikan üniversitelerine giriş • Ülkemizdeki zorlu yaşam koşullannın yanı sıra kalitesiz eğitim sonucu gençler çareyi yurtdışına gitmekte anyor. Bu amaçla gençlerin büyük bir kısmı yurtdışmda eğitim görmek için para biriktiriyor ya da burs arayışma giriyor. Ancak yurtdışına gitmek, sanıldığı kadar kolay değil. şartlannın başında öğrencinin ders- leri bir Amerikalı öğrenci kadar an- layabilecek ve izleyebilecek ölçüde tngilizce bilmesi. akademik durumu, bilgi ve yetenek testlerinde (TOEFL, SAT, GMAT, GRE) aldığı sonuçlar, referans mektuplan ve Amerika'da öğrenim ve geçim masraflannı karşı- layabümek geliyor.Amerika'da üni- versiteler öğrencilerden kayıt, sağlık hizmetleri, öğrenci faaliyetleri vs. için ücret alıyor. Öğrenim masraflan, okuldan okula 4 bin ile 26 bin dolar arasında değişiyor. Bu rakamlar ge- çim masraflan ile birleşince 1 yıl için toplam gider 15 bin ile 44 bini buluyor. Amerika'da yabancı öğ- rencilerin okul dışında çalışmalan da yasak olduğundan. 'hem çalışıp hem okuyarak masraflan karşüamak' ne- redeyse imkânsız. İngiltere Ülkede eğitim olanaklan üniversite eğitimi. lisansüstü eğitim ve mesleki eğitim kurslan olarak üçe aynlıyor. İn- giltere'deki üniversitelerde 5 binin üzerinde lisans eğitim programı bulu- nuyor. İngiltere'deki okulların öğren- ci kabul koşullan bir üniversiteden di- ğerine. hatta bölümden bölüme deği- şiyor. Genel olarak ise. bu ülkeye git- meye karar verenlenn üniversite sevi- yesüıde eğitim görmek ve sosyal ya- şamı en iyi şekilde sürdürebilecek de- recede îngilizce bilgisinin yanı sıra IELTS ya da TOEFL sınavlannda da yüksek birbaşan göstermeleri gereki- yor. Ingiltere'de lisansüstü eğitim programlanna kabul için üniversite- deki notlann dökümü, Îngilizce yeter- lilik sınavı sonucu, en az iki akademik referans. iş tecrübesi, varsa yayımlan- mış eserler, aynca bazı doktora prog- ramlanna başvuruda yapılacak olan araştırma konusu da istenebiliyor. Ingiltere'de eğitim almak isteyen- ler "wvw.educauonuk.org" sitesin- den yararlanabılirler. Kanada Kanada'da de\r let ve özel okullann hepsinde aynı kalitede ve standartta eğitim veriliyor. Mühendislik, işlet- me, telekomünikasyon, tıp ve ziraat, en çok ilgi gören bölümler.Son 3 yıl- da ülkeye eğitim için giden öğrenci sayısında yüzde 40 artış oldu. Çok sayıda bulunan Îngilizce ve Fransız- ca dil okullannda. istenilen sürede ve yoğunlukta dil eğitimi almak mümkün. Ortalama eğitim ücretleri yıllık 7 bin dolar. Kalacak yer ve di- ğer masraflar ise 4 bin dolar. Kana- da'da eğitim ile ilgili aynntılı bilgi için: "www.studyincanada£om" Sanal yönetim Türkiye ikinci oldu Eğitim Servisi - Istanbul Bilgi Üniversitesi MBA Programı öğrencileri, ABD şirketi Capsim'in üniversiteler arasında düzenlediği "Capstone" isimli İş tşletmesi Simülasyonu'nda ikinci oldu. ABD'nin Lafayette, Darthmouth, North Carolina Chapel Hill, Stonehill College, North Western gibi önde gelen üniversitelerinin katıldığı simülasyon çahşmasma Bilgi Üniversitesi üç ayn takımla katıldı. Capstone, öğrencilerin dört yıllık eğitimleri boyunca edindikleri bügileri kullanarak bir şirketin yönetimi konusunda pratik yapmalanna olanak sağlayan iş işletmesi üzerine, tamamen web- tabanlı bir simülasyon programı. Oyunda kendileri bir şırket olarak yer alan gruplar. ürünlerin araştırma- geliştirme bölümünün ortaya çıkanlmasından toplam kalite yönetimi ve insan kaynaklan gibi pozisyonlarda kararlar alarak kâr payını artırmaya çalışıyor. Program. lisans ve lisansüstü öğrencilerine^ katkı sağlamasmın yanı sıra şirketlerin yönetici adaylanna da uygulanıyor. Koc Üniversitesi Bahar festivali Eğitim Servisi - Koç Üniversitesi Sosyal Aktiviteler Kulübü tarafından düzenlenen "T.BaharFestivair yann Rumeli Feneri Kampusu'nda yapılacak. Festival kapsamında yanşmalar, oyunlar ile sosyal etkinliklerin yanı sıra Aylin Ashm ve Duman konserleri ile Türkiye'nin önde gelen DJ'leri yer alacak. Koç • Üniversitesi öğrencisi olmayanlann da katılabileceği Bahar Festivali saat 12:00'de başlayacak. Katılmak isteyenler festival biletlerini, Nişantaşı, Etıler ve Erenköy D&R Mağazalan ile Koç Üniversitesi girişinden temin edebilirler. Ürnvemtedeid danslaboratuvan •Tt-M -T-ır-r OğrenciJer Dans Böliimü'nde konservatuvardan farklı olarak dört yıllık lisans eğitimi bo\unca dans, resim. fotoğraf, video, sanat yönetmenliği ve felsefe gibi alanlarda çok yönlü bir eğitim görüyoriar. Eğitim Servisi - "Dans durmaz, sürer gider. Devam eder". "Bedenlerinizin ötesinde dansediıu." Yıldız Teknik Üniversitesi öğrencilerinden oluşan Türkiye'nin ilk "Modern Dans Tîyatrosu Laboratuvan" seyirciyle ilk buluşmasına hazırlanıyor. Hocalan ve koreograflan Geyvan Mc.MiUen ile yoğun bir çahşma içinde her hareket yüzlerce defa tekrar ediliyor. Ta ki dansçılar duygulannı tam anlamıyla ifade edene kadar... Yıldız Teknik Üniversitesi Dans Tiyatrosu Laboratuvan, Sanat ve Tasanm Fakültesi Modem Dans Bölümü'nün ilk öğrencilerinden oluşan bir topluluk. Öğrenciler Dans Bölümü'nde konservatuvardan farklı olarak dört yıllık lisans eğitimi boyunca dans, resim, fotoğraf, video, sanat yönetmenliği ve felsefe gibi alanlarda çok yönlü bir eğitim görüyoriar. YTU Dans Bölümü Başkanı ve Modern Dans Tiyatrosu Laboratuvan kurucusu Geyvan McMfllen disiplinler arası olarak nitelendirilen bu tür bir eğitimin öğrencilerin kendilerini geliştirmeleri açısından önemine dikkat çekerek programı şöyle anlatıyor: "Burada özellikle dans sanannda yaraocıhk ve teknik geliştirme üzerinde duruyoruz. Buraya gelen öğrenciler ild aşamalı bir suıav dan geçiyor. ilk aşama Îngilizce sınavL tkincisi ise, ilk bir yıl boyunca kendi kendOerine yapüklan, 'doğru yerde miyim ve doğru işi mi yapıwrum'un sorgulaması ohıyor." \TÜ Dans Bölümü'nde öğrenciler Geyvan McMillen'in yanı sıra Kaya tlhaa Zeynep Tanbay, NurBerkan, Oktay Kerested ve Carİotte Ancanh gibi dansın önemli isimlerinden eğitim alıyor. Aynca Pina Bausch Okulu ile işbirliği kapsamında eğitim boyunca süreklı olarak yabancı hocalarla da atölye çalışmalan düzenleniyor. Daha çok gösteri Izlemellyiz Amaçlannın dansın her alanında etkili çalışmalar yapabilecek insanlar olarak yetişmek olduğunu söyleyen öğrenciler, bu konuda hocalanndan gerekli desteği gördüklenni belirtiyorlar. Yine de dile getırmek istedıkleri bazı eksiklikleri var: "Dünya çapmda çok önemli performanslan yılda sadece bir defa görebiliyoruz. Bizim kitaba ya da bilgtsayar gibi teknolojik malzemelere ihtivacımız yok, iyi hocalara ihtivacımız var. Çok idealist arkadaşlar var, çok büyük hırsla gelhorlar. Ama koşullar, kendilerini getiştirmelerinde yetersiz kabvor." ENÇBAKIŞ Baııa öğretmeniııi söyle FİGEN ATALAY Çocuğun kolları yoktu. Ama bu resim yapmasına engel değildi. Sağ ayağının par- maklan arasına sıkıştırdığı kalemle "yıküz- h beş" alabilecek güzellikte resimler yapı- yordu. Üstelik henüz yedi yaşındaydı ve kol- suz bedeniyle ne kadar süreceği belli olma- yan öğrenim yaşamının birinci yılındaydı. Ama öğretmeni bu resimleri bir türlü be- ğenmiyor, kolsuz çocuğa resim dersinden zayıfveriyordu. "Neden?"diye sorulduğun- da, kendinden çok emin bir şekilde, "ben hiçbir çocuğa ayncalık tanımam" diyordu. Çok sevdiği resim dersinden zayıf almanın, annesiz, babasız ve kolsuz bu çocugu nasıl etkileyebileceğimn farkında bile değildi. Çocuğun dikkat eksikliği sorunu vardı. Ders dinlemekte, ödev yapmakta zorlanı- yor, 40 dakika boyunca kıpırdamadan, ses çıkarmadan duramıyordu. Sekiz yaşındaki bu çocuğun öğretmeni de, aynen kolsuz ço- cuğun öğretmeni gibi "ayncank tanımaz- dı". Mademki çocuk yaramazdı, söz dinle- miyordu. cezalandınlmalıydı. "Neden böy- le?"diye çaba harcamaya. çocuğa sevecen- likle, sabırla, farklı eğitim yöntemleriyle yaklaşmaya gerek yoktu! Çocuğu sırada yal- nız bıraktı, yanındaki arkadaşlannı kaldırdı. Çocuk, zaten zor alıştığı, uyum sağlamakta güçlük çektiği okuldan iyice soğudu, hiç ders yapmaz oldu. Öğretmenleri kızdırmak istemem. Çoğu- nun mesleklerini, çocuklan nasıl sevdiğini, düşük maaşlarla yaşam mücadelesi verir- ken, nasıl özveriyle çalıştıklannı biliyoruz. Ama konumuz onlar değil. Konumuz, ço- cuklan sevmeyen, çocuk ruhundan anlama- yan, sabırsız ve şefkatsiz olanlar. Istemeden, mecburen öğretmenliği seçenler. 3-5 aylık pedagojik formasyon kursuyla öğretmen olanlar. Çok azı itiraf etse de, birçok insan çocuk sevmez. Bu ayıp, utanılacak bir du- rum da değil. Okulöncesindeki, ilkokul ça- ğındaki çocukla iletişim kurmak da başlı ba- şınabir yetenektir. Çocuklan sevmiyorsanız, onlara hiç tahammülünüz yoksa, onlarla oyun oynamaktan, sohbet etmekten, onlan dinlemekten hoşlanmıyorsanız lütfen öğret- men olmaym. Hele hele sınıf öğretmeni hiç olmayın. Çocuklann da, anne- babalann da yaşamını cehennem haline çevirmeyin. Ki- miniz, kendinizden, aldığınız eğitimden o kadar eminsiniz ki, çocuğunu tabii ki sizden daha iyi tanıyan anne-babanın söyledikleri- ni, önerilerini asla dikkate almıyorsunuz. Hatta, "Siz böyle davraıunca okuldan, ders- ten çok soğuyor"gibi sözler eden anne-baba- lara çok kızıyor, onlan konuşturmuyorsu- nuz bile! Peki ama neden? Okulu, dersleri sevdirecek sizlersiniz, başkası değil! Ilköğ- renim çağmda okuldan çok öğretmenin önemli olduğunu biliyoruz. Bu yüzden de iyi öğretmenlere düşen çocuklar çok şanslı. Yu- kandaki örneklere benzeyen öğretmenleri olan çocuklar ise ne yapıp edip "kurtanlma- e.mail:figens5&yahoo.com URTDIŞINDA EĞİTÎM YÖK'ten 'dikkatli olun' uyansı Yurtdışmda üniversite öğrenimı yapmak ısteyenlerin bilmesi gereken çok önemli bir konu var. Yabancı okullardan alınan diplomalann Türkiye'de geçerli olabılmesi için YÖK tarafından onaylanarak denklik belgesi verilmesi gerektıği. Bunun için de YÖK ögrencilere şu uyanlarda bulunuyor: "-Bazı aracı kuruluşlar, basuı ve yaym organlanna verdikleri ilanlarda, reklamını yapüklan ünhersitelerin YÖK tarafından tanındığuu da belirtmektedir. YÖK'ten onaylatmadan, bu bilginin doğruluğuna kesinlikle inanmayınız. -Akraba, tanıdık veya akadaşlannızdan daha önce yurtdışmda okuyup, diplomalan YÖK tarafından tanınmış olanlar olabilir. Ancak sakın "ben de aynı yere gidersem alacağun diploma nasılsa taıunır" dıye düşünmeym. Çünkü yabancı üniversiteler surekli değerlendirilmekte ve bazılannın dıplomalaH dereceleri tanınmamaktadır. Bu nedenle mutlaka YÖK denklik bürolanna dilekçe ile başvurarak, gideceğiniz üniversitenin ve programın tanmıp tanınmadığını öğrenin." Aynca Yüksek öğrenimlerini yurtdışmda yapmak isteyenlerin mutlaka o yılki ÖSS'ye girmiş olmalan ve ön lisans programlan için 105 ve daha fazla, lisans programlan için de 120 ve daha fazla puan almış olmalan gerekiyor. YÖK Denklik Birimi: 0 312 298 71 Yurtdışmda eğitim yapmak isteyenlerin mutlaka YÖK denklik bürolanna dilekçe ile başvurarak, gideceği üniversitenin ve programın tanmıp tanınmadığını öğrenmesi gerekiyor. BIRBAKIMA SERVER TANİLLİ Mustafa Ekmekçi'ye Mektup Sevgiiı Ekmekçi; Aramızdan ayrılışının birinci yılından başlayarak sana her yıl bir mektup yollamayı âdet edindim ya, bak bunu sürdürüyorum; çünkü iyi biliyorum ki bir kulağın buralardadır, dünyamızda, yurdumuzda, insanlarımızda... Sevenin, hatırlayanın çok, seni hep birlikte 21 Mayıs'ta yine andık. Elbette deden Frenk Mustaa Bey'i de... Zamanın ne kadar hızia akıp gittiğınin farkına da bir kez daha vardık. Tam dört yıl olmuş aynlalı! A- ma dört gün gibi geldi bize... Neler yazmalı sana buralardan şimdi? • Dünyadan verilecek olsa olsa kötü haberter ola- bilir. Ama en kötüsü de şu: Insanlığın önündekı ana hedef kaybolmuştur. ^ n ve ben, "daha insanca bir dünya "yainandık. Şimdi, "küreselleşme" diye bir akıntının içinde bütün devletler. Ona bir dedi- ğımiz yok; feci olanı, küreselleşmenin sermayenin arkasına takılmış olması! Onun ideolojisı de, libe- ralizm ve piyasa; ölçütü de, başta kıran kırana, re- kabet! Yaygın bir "metalaşma" ve "pazarlanma" içinde insanlık. "Hemen ve şimdi" mantığı ege- men; "Bizden sonrası da tufan!" Bu anlayışın dı- şında hertezin sesi kısılmıştır. "Daha insanca" bir geleceğe götürebilir mi böyle bir felsefe Ekmek- çi? Türkiye de bu akıntının içinde. Zaten tâ 1950'lerden başlayarak, sermayenin kuyruğuna takılmış; bütün ideallerimizi unutmuş birtoplum haline getırilmek istenmiştik. Bu yolda çok şey yapıldı da. Ama bunun bunalımlannı da yaşadı bu ülke. Şimdiki akıntının içinde daha da yaşıyor, yaşayacak. Peki kurtuluşu olmayacak mı bu ülkenin? Elbette olacak! Onu gerçekleştirecek olan da, yeni bir siyaset sınıfıdır; ve onun öncülük edece- ği, yeni bir kalkınma yöntemi. Böylesi bir değişi- min sancılannı da yaşıyor ülkemiz. O değişimin ipuçları ortada sevgili Ekmekçi. Ör- neğin yeni bir Cumhurbaşkanımız var: Dört dört- lük bir hukuk adamı ve Cumhuriyet'in değerlerine yürekten bağlı. Dahası, aydınlar var, gençlik var. ** Idealizmini yitirmemiş kalemler var... • Sana hatırlatmaya gerek yok: Cumhuriyet ga- zetesi, çizgisinden hiç sapmadan yolunda yürü- yor. Seni sevindireceği için yazıyorum: İki ay ka- dar önce patronlann sorgusuz sualsiz işlerinden uzaklaştırdığı nice değerli kaleme gazetemız ne yaptı biliyor musun? Onlara sahip çıkıp çatısı altı- na aldı: Zeynep Oral, Nilgün Cerrahoğlu, Yal- çın Doğan, Necati Doğru şımdıden aramızda. Gönül. bırDuygu Asena'yı, bir Zeynep Atikkanı, bir Ayça Atikoğlu nu ve daha başkalarını da isti- yorve beklıyor... Benı soracaksın, iyiyim. Çalışıp duruyorum. Da- ha güzel bir geleceğe umudumdan zerre yitinme- dkn. Şair, "Umudu var büyük ınsanlığın" diyorya, işte o "büyükinsanlık" içinde, onun umuduna or- tak olmayı sürdürüyorum. Son bir iki yıldır Türki- ye'ye de gıdip geliyorum. Barbar ve yağmacı güç- lerin altından girip üstünden çıktıklan ülkenin, her şeye karşın bir uyanış içinde olduğunu da gözle- rimle görüyor ve mutlu oluyorum. Ortak dostlanmızı, bu arada eşini ve kızlarını da görüyorum elbette. Seni konuşuyor ve kulaklannı çınlatıyoruz. Onların selamları var, iletıyorum. Sen sorpnadan söylemiş de olayım: Deden Frenk Mustaa Bey'in, Konya'dan kaçıp Londra'ya gittiği yıllarda, Karl Marx'la ilışkılenne dair bildik- lerimize ya da sezınledıklerimize pek bir şeyler ek- leyebilmiş değilim. Ama araştırmalanmı da inatla sürdürüyorum. Bir şeyler bulduğumda elbet müj- deleyeceğim. Yanaklarından öperim sevgili dostum... Prof. Kadir Erdin'den elestiri: Kemal Gürüz en büyük engel AMCARA (Cum- huriyet Bürosu) - Üni- versite Öğretim Üye- leri Derneği Başkanı Prof. Dr. Kadir Erdin, YÖK Başkanı Prof. Dr. Kemal Gürüz'ün üniversitelerin önün- deki en büyük engel olduğunu, keyfi tavır ve kişisel hırsla hare- ket ettiğini belirterek görevinden ahnması- nı istedi. Erdin, dün yaptığı yazılı açıklamada, YÖK Başkanı Gü- rüz'ün üniversitelerde- ki nitelikli kadrolan yıldırma, bezdirme ve verimsizleştirme çaba- sı içinde olduğunu, "keyfi bir biçünde kişi- lerle uğraşırken aslın- da üniversiteleri yıp- ratüğuıı" savundu. Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fik- ri Canoruçun YÖK Başkanı tarafından ya- sadışı yollarla görevin- den alınmak istendiği- ni söyleyen Erdin, "Bu sakat girişimin Sayın Cumhurbaşkanı Sezer tara&ndan geri çevril- miş olması. akademik camiada sevinçle karşı- lanmıştır. Ancak Sayuı Gürüz'ün Ankara Üniversitesi'nde yapb- ğı konuşma, bu karan içine sindiremediği iz- leninıi verecek niteük- tedir" dedi. Erdin, YÖK Başkanı'nın sözlerinin demokrasi ve hukukun üstünlüğü adına büyük bir talih- sizlik olduğunu belir- terek "Oğretimüyeleri de bölücülük ve kök- tendincüiğe en az Sayın Gürüz kadar karşıdır. Ancak bu gerekçelerin kalkan yapılarak keyfi bir basİa rejimi uygu- lanmasını da kabul et- memize olanak yok- tur" dedi. YÖK aşılmalı Erdin, üniversiteler- de, özgür, katılımcı, üretken ve demokratik bir yapıya gereksinim olduğunu, bunun ön- koşulunun da YÖK düzeninin aşılması ol- duğunu ifade etti. Erdin. "Hukuk dışı karalamalarla öğretim üyelerinin haksız yere yıpratdmasının yeri ünhersite olamaz. Öğ- retim üyelerinevönehi- len baskılan, güçlü yö- netim olarak gören an- layışuı yerini bir an ön- ce üniversite kurumu- na yakışan bir anla>> şa bırakacağını unıu- yoruz" diye konuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle