16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 MAYIS 2001 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 'Kazanan, TÜPkiye oldu' • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Devlet Bakanı Mehmet Keçeciler, toplusözleşme sürecinde kaybeden veya kazanan tarafin olmadığını savunarak "Sonuçta kazanan Türkiye olmuştur" dedi. Ülkenin bir kriz ortammdan geçtiğini vurgulayan Keçeciler, bu süreçte kamu çalışanlannın kendilerine yakışan duyarlılığı gösterdiğını belirtti. Özgülhalıcı tutuklandı • İZMİR(AA)- Kamuoyunda 'Balina' operasyonu olarak bilinen 480 milyon dolarlık hayali ihracat ve 300 trilyon liralık naylon fatura yolsuzluğu ile ilgili olarak tutuklu • bulunan 15 sanıktan 8'i dün Izmır 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada tahliye edildi. Mahkeme heyeti, yaklaşık 13 saat süren duruşma sonunda, tutuksuz yargılanan eski Izmir Büyükşehir Belediye Başkanı Burhan Özfatura'nın yardtmcısı Ali Galip Özgülhalıcı için delilleri karartabileceği gerekçesiyle tutuklama karan çıkardı. Kira Yasasi'na iptal istemi • ANKARA (AA) - Kira Yasası'mn, kiralann bu yıl yüzde 10 oranmda arttınlmasını öngören maddesinin ıptali istendi. Adana 2. Sulh Hukuk Mahkemesı, baktığı bir kira tespıt davasında, davacının, söz konusu düzenlemenın anayasanın 'sözleşme özgürlüğü' ilkesine aykırılık iddiasını ciddi buldu. Mahkeme, söz konusu maddenin iptali içın itıraz yoluyla Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu. IMF heyeti erken geliyor • AINKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Daha önce 8 Haziran'da Türkiye'de olacağı açıklanan IMF heyeti, sekizinci gözden geçirme ıncelemesi çerçevesinde 31 Mayıs Perşembe günü Türkiye'ye gelecek ve 1 Haziran'dan itibaren de çalışmalanna başlayacak. Heyet, yaklaşık 10 gün Türkiye'de kalacak. IMF heyeti çalışmalan süresince, performans kriterlerinin yerine getirilip getirilmediğine bakacak ve bu kriterlenn tutturulması durumunda 1.5 milyar dolarlık diğer kredi diliminin 25 Haziran'dan sonra serbest bırakılmasını ısteyecek. 52 HADEP'li gözattında • >1ERSİN (Cumhuriyet) - Adana DGM'nin talimatıyla, Mersin HADEP II Başkanlığı binasını basan emniyet güçleri, aralannda il yöneticilerinin de bulunduğu 52 kişiyi gözaltına aldı. Güvenlik güçleri, binada bulunan çok sayıda evraka da el koydu. Parti yetkilileri, Adana DGM'nin partide yasak yayın bulunduğu gerekçesiyle arama emri çıkarttığını bildirdiler. Liderler revizyonda anlaştı. Yılmaz, Tantan rahatsızlığını ortaklarına iletti Kabîne daraltıhyorAYŞE SAYIN ANKARA - ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ın, Içişleri Bakanlığı'na Sadettin Tantan ın yerine Maliye Bakanı Sümer Oral'ı getirmek istediği belirtiliyor. Yıhnaz'ın Tantan'dan rahatsızlığını koalisyon ortaklanna önceki günkü liderler zirvesinde ilettiği kaydedildi. Zirvede, bakan sayısının indirilmesi • Içişleri Bakanlığı için Sümer Oral'ın adı geçerken ANAP kanadmda, devlet bakanlan Mehmet Keçeciler ile Yüksel Yalova'nm kabine dışında kalacağı dile getirildi. Maliye Bakanlığı için Nesrin Nas, özelleştirmeden sorumlu devlet bakanlığı için de İstanbul Milletvekili Yılmaz Karakoyunlu'nun adı gündemde. konusunda uzlaşma sağlanırken kaldınlacak devlet bakanlığı sayısında uzlaşma sağlanamadı. Konu, gelecek hafta toplanacak zirvede yeniden ele alınacak. Ana gündem maddesi, hükümetin 2 yıllık icraatının değerlendirilmesi olan önceki günkü liderler zirvesinde ANAP lideri Yılmaz, kabinenin daraltılması ve revizyonu gündeme getirdi. Yıhnaz'ın her partiye düşen 3 devlet bakanlığının boşaltılmasını önerdiği kaydedildi. Başbakan Bülent Ecevit ve Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli'nin ise daraltmanın 2'şer bakanlığı kapsamasını istedikleri bıldirildi. Liderlerin, gelecek hafta başında yeniden bir araya gelerek daraltmanın kaç bakanlığı kapsayacağını netleştirebileceği kaydedildi. Ecevit: SanaJ sorunlarla ügjlenmiyoruz ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Başbakan Bülent Ecevit grup top- lantısında yaptığı konuş- mada. "sanal sorunlar, kısır polemikler ve kapa- h kapılar ardında kotan- lan senaryolaria ilgilen- mediklerini'' söyledi. Ekonomik krizi aşma yolunda önemli adımlar atıldığını vurgulayan Ecevit, "Ancak bankacı- hğın, mali sektörün ve bir kısım bürokrasinin engel- leri benüz aşüabilmiş de- ğiL Bu engellerin süratle aşüması. reel sektörün canlanabilmesi için başta gelen koşuldur" dedi. Ecevit, "siyaseti etldle- mek isteyen kimi çevre- lerde sanal sorunlar ve kj- sır polemiklerin ön sırala- ra geçtiğini, hükümetin ise sanal sorunlarda kısır polemiklere boğulmak yerine gerçek sorunlarla, somut ekonomik ve sos- yal sorunlarla Ugilendiği- ni" söyledi. ÇİZMEDEN YUKARI m.kart(a superonline.com.tr MUSA KART ANAP lideri Mesut Yılmaz: Acil önlemler yaşama geçirilmeli ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ANAP liden ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz, hükümet olarak ülkeyi ekonomik kriz orta- mından çıkaracak acil önlemleri ve yapısal re- formlan en süratli biçimde yaşama geçirme- nin gayreti içinde olduklannı savundu. Uluslararası Nakliyeciler Derneği'nin (UND) "1. Ulusal Işbirliği ZirvesP dün Anka- ra'da yapıldı. ANAP Genel Başkanı Yılmaz, zirvede yaptığı konuşmada, üst üste yaşanan ekonomik krizler nedeniyle Türkiye'de bir be- lirsizlik ortamının ortaya çıktığına işaret ede- rek şunlan kaydetti: "Biz bili>oruz ki her kriz aym zamanda ba- a firsatlan da içinde banndırmaktadır. Mese- la dövi/deki dalgalanma, iç tkarette bir daral- maya neden olmaktadu*. İthalatta azalmaya ne- den olmaktadır. Ama yine bu döviz dalgalan- ması Türk parasuun dö\iz karşısmda değer kaybı,ihracaümız için çok önemlibir anhm im- kânını gündeme getirmektedir. Olası bu aü- lımdan en fazla yarar sağlayacak olan sektör- lerin başında uJuslararası karayolu taşımacıb- ğı gelmektedir." tçişleri Bakam Saadettin Tantan'dan rahatsızlığını da dile getiren Yılmaz, daraltma yapılırken revizyona da gitmek istediğini bildirdi. Ortakların zirvede, bu çerçevede, gelecek hafta içinde revizyon konusunda kesin karannı vereceği ifade edildi. Oral'ın adı geçiyor Yıhnaz'ın Içişleri Bakanlığı'na, DSP'nin desteğini alabihnek için Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Ozkan'la akraba olan Maliye Bakanı Sümer Oral'ı kaydırmak istediği dile getirildi. Kulislerde Turizm Bakanı Erkan Mumcu'nun adı da güçlü bir olasılık olmamasına karşuı Içişleri Bakanlığı için geçiyor. ANAP kanadında, Devlet Bakanlan Mehmet Keçeciler ile Yüksel Yalova'nm kabine dışında kalacağı dile getirilirken Maliye Bakanlığı için İstanbul Milletvekili Nesrin Nas, özelleştirmeden sorumlu Devlet Bakanlığı için de istanbul Milletvekili Yılmaz Karakoyunlu'nun adı geçiyor. Kabine dışı Kabine revizyonuna gidilmesi durumunda da Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, Orman Bakanı Nami Çağan ile Çevre Bakanı Fevzi Ayteldn'in de DSP kanadmda kabine dışı kalacak bakanlar arasında yer aldıklan belirtiliyor. Derviş'in 'Tam uyum içinde olduğumu söyleyemem' sözlerine yanıt Gürel: Hükümet uyum içinde ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Devlet Bakanı Kemal Der- viş'in "Hükümetle tam uyum içinde olduğumu söyleyemem" sözleri hükümette rahatsızlık ya- rattı. Devlet Bakanı Şükrii Sina Gürel, DSP grup toplantısı önce- sinde gazetecilerin yönelttiği "Hükümetin Derviş'e desteği yok mu" sorusu- na, "Bakanlardan her biri ortak sorumluluk içinde Bakanlar Kuru- lu'nun üyesidir. Bakan- lar Kurulumuz uyum içinde çahşıyor, Başbaka- nımızm da belirttiği gj- bi" yanıtmı verdi. Devlet Bakanı Recep ÖnaL "Ben kendi ağzından böy- le bir şey söylediğini duymadım. Başında yer alan her şeyin UgUi- lerin ağzından çıkmadığmı ben çok iyi biliyorum. Programın ta- bii ki tanıtılması lazım. Bu, işin normal tarafi. Bütün vatandaşla- nn tanunası lazım. Bunu basın yeterince iyi yapryor" dedi. Önal, "Hükümet içinde görüş aynlığı var mı" sorusuna da "Ben böyle bir şey tespit edebilmiş değiliırT karşılığını verdi. DSP Genel Sekreteri Zeld Se- zer de, aynı yöndeki sorular üze- • Derviş'e mal edilen sözler için Bakan Recep ÖnaL, "Ben kendi ağzından böyle bir şey duymadım. Başında yer alan her şeyin ilgililerin ağzından çıkmadığını ben çok iyi biliyorum" dedi. rine, "Ben böyle bir mesajı duy- madım. Programın arkasında hükümet ve koalisyon partileri var. Bu program, koalisyon par- tilerinin oluşturduğu 57. hükü- metin programıdır. Arkasmda ol- mamak gibi bir şey söz konusu değü" dedi. Derviş, Adana'dan Ankara'ya dönerken sabah saatlerinde ga- zetecilerin "Hükümette uyumol- madığj yolunda bazı gazetelerde haberier var" sözleri üzerine, ga- zeteleri tam okuyamadığını söy- ledi ve şöyle devam etti: "BeUd şöyle bir şey de- miş olabiürim. Bu prog- ram Türkiye'nin ve hü- kümetin programı, bazı arkadaşlar IMF progra- mı veya EVIF'nin istediği şeklinde yansıttıklan za- man yanlış oluyor. Prog- ram kendi oluşturduğu- muz, istediğimiz Türki- ye'nin yaranna, Türkiye ekonomisinin güçlenmesi için uy- gulanacak bir program. IMF programı diye tanıtılması veya o şekilde konuşulmasından bazen rahatsız oluyorum. Kendi prog- ramımız, kendimiz uygulama- mız gerekiyor.'' IRMIKIAYDIN ENGÎN aengin(« doruk.net.tr Bir yargı: Siyasal harita yeni örgütlerle değişiyor. Mümtaz Soysal'ın "milliyetçi sol" ola- rak tanımladığı siyasal parti gi- rişimi ve Tayyip Erdoğan'ın "demokratik Islam" olarak ta- nımlanan yeni parti girişimi. Bir soru: Siyaset sahnesinin bu yeni aktörieri kalıcı mı? önemli roller üstlenebilecek- ler mi? Önce var olan partilere ba- kalım: Meclis'te beş parti var. Bu partilerin toplumun siyasal ör- gütlenmesinde gerçek ihtiyaç- lara yanıt verip vermediği artık tartışmalı. Örneğin ANAP'ın artık bir kitle tabanından söz edilebilir mi? Çıkartarını koruyacağı toplumsal sınıf ve katmanlar nelerdir, sorusu kolay yanrtla- nabilir mi? Keza Tansu Çiller çevresin- de kenetlenmiş silik, renksiz ve söylenecek sözü kalmamış bir politikacı yığınından ibaret DYR birzamanlar kendisini ik- tidara taşıyan seçmen tabanı- nı hâlâ ya öaartık koruyor mu? tktidara kadar uzanmış, bu- Siyasal Harita Yeniden Çizilirken... run farkıyla da olsa en büyük parti konumunu elde etmiş DSP, hâlâ var oluşu liderinin ömrüyle sınırlı bir parti (?) ol- maktan çıkabildi mi? Ya iktidann öteki büyük or- tağı MHP? Orada da durum çok farklı değil. Zaten tüzük yerine "före"nin geçerli oldu- ğu, genel başkanın üyelerine "Kafa tokuşturmayın, beyaz çorap giymeyin, sarmısakye- meyin" yollu uyanlar yapmak zorunda kaldığı, çok ciddi "ka- lite sorunlan" yaşayan bu par- ti de için için kaynıyor. Hürriyet yazarı Enis Berberoğlu dos- tumuzun -kıskandığımız- de- yişi ile Türkiye'nin yaşadığı "küresel darbe "nin etkilerini goğüslemek için art arda "di- renç gösterileri" ya da "gösfe- ri dirençleh" sergileniyor. Hü- kümetin her kararının altına imza atıp, sonra da ellerini yı- kama manevralarına girişen MHP, temsil ettiği tabanla "ta- ban tabana zıt" politikalan uy- gulamak zorunda kalışının ağır faturasını ödemekten kurtula- mayacak gibi. Ve Fazilet Partisi. Tadı hâlâ damaklarında kalan iktidarı, olağan koşullarda bir daha ya- kalayamayacaklarını bilınce çıkardıkça panikleri artıyor. Si- yasal Islamın partisi olmakla merkez sağ'da var olduğu var- sayılan boşluğa oynamak ara- sında gidip gelen Fazilet zaten parçalanmanın eşiğinde. ••• Işte bu siyasal haritaya şim- di iki yeni oluşum ekleniyor: Mümtaz Soysal'ın "milliyetçi sol" çizgideki parti girişimi ve Tayyip Erdoğan'ın dincı parti kimliğini silikleştirme çabalan- nın ürünü "demokratik Islam" çizgisi... Bu iki yeni siyasal oluşuma, "oluşum hali"nöen bir türlü çı- kamayan ve çıkabileceği yö- nünde şımdilik umut verme- yen sosyal demokrat grupları ekleyin. Bu çalkantılı ve çok kaypak siyasal düzlemde sahneye çıkmaya hazırianan ve kendi- lerini "milliyetçi sol" ve "de- mokratik Islam" olarak tanım- layan iki yeni siyasal hareketin varlık nedenleri ne kadar cid- di ve bu iki yeni örgütlenme gi- rişimi ne kadar ciddiye alınır bir toplumsal tabana yaslana- bilecek? Bu soru önümüzdeki gün- lerde daha da yoğun tartışıla- cak. Ama bugünden şu söyle- nebilir: Bu iki yeni siyasi "olu- şum "un geleceklerinı, var olan öteki partilere bakarak, onlar- dan kimilerinin yok olmasıyla ortaya çıkacak boşluğu dol- durmaları üstüne hesap kura- rak tartışmak pek doğru değil. Bu; sıradan, dar, oy ve denge hesaplarından ibaret bir de- ğerlendirme olur. Sanıyoruz gelecek dönemin siyasal örgütleri, bir ana ekse- ne karşı konumianışlanyla ta- nımlanacak; kimlik ve toplum- sal anlam kazanacak: Küre- selleşme Ülkeler, gitgide daha hızla- nan bir süreçte, küreselleşme- ye karşı alacakları tavırlarda bağımsız ve özgürce kararlar verme olanağını yitiriyor. Ulu- sal niteliklerden çoktan kurtul- muş "uluslarüstü, uluslaröte- si" gibiniteliklerleanılmasıge- reken finans sermayesi, dün- ya ölçüsünde kısıtsız, sınırsız hareket etmesinin önündeki bütün engelleri temizlemekte; ülkeleri söke söke, kanırta ka- nırta, küreselleşmenin uyumlu ve uysal birer halkasına dö- nüştürmek üzere doğrudan işe el koymakta. Bunu, bugünlerdeen somut yaşayan dünya ülkesi galiba Türkiye. Kemal Derviş olgu- sunun başka bir açıklamasını -varsa eğer, en azından- ben beceremiyorum. Ister ulusal sol, ister demok- ratik Islam, ister bugün var olan partiler olsun, hepsinin "yannı" bu eksenin iki yaka- sındaki konumianışlanyla be- lirlenecek. Türkiye'nin siyasal haritası çok köklü değişim ve dönü- şümleregebe... POLİTtKA GU1NLUGU HİKMET ÇETİNKAYA Derviş'in Şansı... Kemal Derviş önce Gaziantep'e gitti, sonra Adana'ya... Yedi, içti, konuştu... Gazeteciler Derviş'in peşinde... Eşi Catherine'in fotoğrafları, gazetelerin birinci sayfasında... Akşam Derviş'le yatıyoruz, sabah Der- viş'le kalkıyoruz... Kemal Derviş, ekonomiden sorumlu bir devlet bakanı değil artık, adı henüz konul- mayan bir siyasi parti lideri. Gaziantep ve Adana gezileri, aslında bir nabız yoklaması... Kemal Derviş'i halk seviyor... O bir kurtarıcı!.. Birkaç günlüğüne Ege'deydim... Ege'de ihracatçı kan ağlıyor!.. Egeli sanayici ve işadamlarıyla konu- şurken söz dönüp dolaşıp Kemal Derviş'in kuracağı 'Liberal Sol Pa/t/'nin olası bir se- çimde şansı olup olmayacağına geldi ve sordum... Aldığım yanıt şu oldu: "Derviş'in kuracağı bir parti, hem merkez sağ hem de merkez sol seçmenden oy alır..." Gerçekten de öyle!.. Kimileri ise Kemal Derviş'in kuracağı par- tinin salt CHP ve DSP oylarını toplayabile- ceğini savunuyor. Aklıevvel sağcılar, muha- fazakârlar, devlet bankalarını patronlarla bir- likte hortumlayan politikacılar, Kemal Der- viş'in kuracağı partinin sadece sol oyları alacağını düşünüyorlar... Oysa, Kemal Derviş'in yakın çevresi, ANAP, DYR MHP ve FP cephesinin ortaya attığı "SoloylarDerviş'egider, sağoylarbi- zeyeter" sloganını geçersiz kılmak için ha- zırlığa başladılar bile... • • • Işçiden memura, sanayiciden işadamına dek toplumun her kesimi siyasilere güven- miyor, ekonomik bunalımın onların bece- riksiz yönetiminden kaynaklandığına inanı- yor... Işte bu dönemde toplum, asık yüzlü Dev- let Bahçeli ye, Mesut Yılmaz'a bakıp, göz- lerinın içi gülen, ABD'den gönderilmiş Der- viş'e güveniyor... Onlar için yaşam önemli!.. IMF'ymiş, Dünya Bankası'ymış vız geli- yor!.. Ali Sirmen'in dünkü "2. Cumhuriyet ve Partileri" başlıklı yazısı, Türkiye'nin gelece- ğine ilişkin siyasi bulguları içeriyordu... Kimi köşe yazarları da ikinci Cumhuriyet'i ağızlarına almadan Kemal Derviş'in merkez solu, Tayyip Erdoğan'ın da merkez sağı birleştireceğıni yazıyorlardı... Ege'de ANAP'lı, DYP'li, MHP'li, CHP'li sa- nayici ve işadamlarıyla konuştum. Mani- sa'dan Aydın'a, Salihli'den Turgutlu'ya dek uzanan üçgende üreticilerle bu konuyu tar- tıştım... Ege'de Kemal Derviş'e karşı bir sempati- nin olduğu kesin, Tayyip Erdoğan'a karşı ise kuşkulu bir bakış hâkim... Örneğin, ANAP ve DYP, hatta MHP'ye oy vermiş seçmen, Kemal Derviş'e, kuracağı partinin adı ne olursa olsun destek verebi- İir... Ayrıca merkez sol seçmen de -kavga- dan bıktığı için- Derviş'e yanaşabilir... Olmaz olmaz demeyin, Bülent Ecevit'in 1977 seçimlerinde topladığı yüzde 40'ları aşan oyu, Derviş'in partisi alır, yapılacak ilk seçimde... Çünkü Ege'de durum içler acısı!.. KOBl'lertn kapısına kilit vuruyor, ihracat sancılı bir dönem yaşıyor... Üreticiler perişan!.. Onun için İkinci Cumhuriyet partileriymiş, şuymuş, buymuş, kimse bu konuyla ilgi- lenmiyor... Fabrika sahibi üretimi; ihracatçı doların, markın çıkışını, sonra inişini, elinde kalan malı düşünüyor... Esnaf, üretici, işçi, memur, emekli, dul ve yetim geçim derdinde!.. • • • Başa dönecek olursak, adı 'Liberal Sol' bir parti elbet olmaz!.. Literatürde böyie bir kavram dayok!.. Derviş, aslında Turgut Özal'ın durduğu noktada. Ancak yerleri değişik. Özal, "Ben sağcıyım" diyordu, Derviş "Solcuyum" di- yor... Özal, sol oyları da almıştı; Derviş sağ oy- lara dagöz dikiyor... hikmet.cetinkayao cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/513 90 98 Cumhuriyet k ı t a p 1 a r ı Hikmet Çetinkaya ALACA BİR ÖFKE Ey benim ayduılık günleri bekleyen Türiciyem1 . Ey benım ölüme alkış tutan halkım!.. Ey benım şafağın yolunu açan suskun akşamlann hüznünü yaşam bıçımı sanan ınsanım!. Ey benım özgürlüklen Erbakan Hoca'nm takkesınde arayan romantıkaydınım!.. p'Cumhuriyrt Çağ Pazartama A Ş TürkocağıCad No:39/41 »^ kitap kulûbû (34334)Cağaloğlu-lstanbul Tel. (212)514 01 96
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle