Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
25 MAYIS 2001 CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
'Kazanan,
TÜPkiye oldu'
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Devlet Bakanı Mehmet
Keçeciler, toplusözleşme
sürecinde kaybeden veya
kazanan tarafin
olmadığını savunarak
"Sonuçta kazanan
Türkiye olmuştur" dedi.
Ülkenin bir kriz
ortammdan geçtiğini
vurgulayan Keçeciler, bu
süreçte kamu
çalışanlannın kendilerine
yakışan duyarlılığı
gösterdiğını belirtti.
Özgülhalıcı
tutuklandı
• İZMİR(AA)-
Kamuoyunda 'Balina'
operasyonu olarak
bilinen 480 milyon
dolarlık hayali ihracat ve
300 trilyon liralık naylon
fatura yolsuzluğu ile
ilgili olarak tutuklu
• bulunan 15 sanıktan 8'i
dün Izmır 5. Ağır Ceza
Mahkemesi'nde görülen
duruşmada tahliye edildi.
Mahkeme heyeti,
yaklaşık 13 saat süren
duruşma sonunda,
tutuksuz yargılanan eski
Izmir Büyükşehir
Belediye Başkanı Burhan
Özfatura'nın yardtmcısı
Ali Galip Özgülhalıcı
için delilleri
karartabileceği
gerekçesiyle tutuklama
karan çıkardı.
Kira Yasasi'na
iptal istemi
• ANKARA (AA) - Kira
Yasası'mn, kiralann bu
yıl yüzde 10 oranmda
arttınlmasını öngören
maddesinin ıptali istendi.
Adana 2. Sulh Hukuk
Mahkemesı, baktığı bir
kira tespıt davasında,
davacının, söz konusu
düzenlemenın
anayasanın 'sözleşme
özgürlüğü' ilkesine
aykırılık iddiasını ciddi
buldu. Mahkeme, söz
konusu maddenin iptali
içın itıraz yoluyla
Anayasa Mahkemesi'ne
başvurdu.
IMF heyeti
erken geliyor
• AINKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Daha önce 8 Haziran'da
Türkiye'de olacağı
açıklanan IMF heyeti,
sekizinci gözden geçirme
ıncelemesi çerçevesinde
31 Mayıs Perşembe günü
Türkiye'ye gelecek ve 1
Haziran'dan itibaren de
çalışmalanna başlayacak.
Heyet, yaklaşık 10 gün
Türkiye'de kalacak. IMF
heyeti çalışmalan
süresince, performans
kriterlerinin yerine
getirilip getirilmediğine
bakacak ve bu kriterlenn
tutturulması durumunda
1.5 milyar dolarlık diğer
kredi diliminin 25
Haziran'dan sonra
serbest bırakılmasını
ısteyecek.
52 HADEP'li
gözattında
• >1ERSİN
(Cumhuriyet) - Adana
DGM'nin talimatıyla,
Mersin HADEP II
Başkanlığı binasını basan
emniyet güçleri,
aralannda il
yöneticilerinin de
bulunduğu 52 kişiyi
gözaltına aldı. Güvenlik
güçleri, binada bulunan
çok sayıda evraka da el
koydu. Parti yetkilileri,
Adana DGM'nin partide
yasak yayın bulunduğu
gerekçesiyle arama emri
çıkarttığını bildirdiler.
Liderler revizyonda anlaştı. Yılmaz, Tantan rahatsızlığını ortaklarına iletti
Kabîne daraltıhyorAYŞE SAYIN
ANKARA - ANAP Genel
Başkanı Mesut Yılmaz'ın,
Içişleri Bakanlığı'na Sadettin
Tantan ın yerine Maliye
Bakanı Sümer Oral'ı
getirmek istediği belirtiliyor.
Yıhnaz'ın Tantan'dan
rahatsızlığını koalisyon
ortaklanna önceki günkü
liderler zirvesinde ilettiği
kaydedildi. Zirvede, bakan
sayısının indirilmesi
• Içişleri Bakanlığı için Sümer Oral'ın adı geçerken ANAP kanadmda, devlet
bakanlan Mehmet Keçeciler ile Yüksel Yalova'nm kabine dışında kalacağı dile
getirildi. Maliye Bakanlığı için Nesrin Nas, özelleştirmeden sorumlu devlet
bakanlığı için de İstanbul Milletvekili Yılmaz Karakoyunlu'nun adı gündemde.
konusunda uzlaşma
sağlanırken kaldınlacak
devlet bakanlığı sayısında
uzlaşma sağlanamadı. Konu,
gelecek hafta toplanacak
zirvede yeniden ele alınacak.
Ana gündem maddesi,
hükümetin 2 yıllık icraatının
değerlendirilmesi olan
önceki günkü liderler
zirvesinde ANAP lideri
Yılmaz, kabinenin
daraltılması ve revizyonu
gündeme getirdi. Yıhnaz'ın
her partiye düşen 3 devlet
bakanlığının boşaltılmasını
önerdiği kaydedildi.
Başbakan Bülent Ecevit ve
Başbakan Yardımcısı Devlet
Bahçeli'nin ise daraltmanın
2'şer bakanlığı kapsamasını
istedikleri bıldirildi.
Liderlerin, gelecek hafta
başında yeniden bir araya
gelerek daraltmanın kaç
bakanlığı kapsayacağını
netleştirebileceği kaydedildi.
Ecevit:
SanaJ
sorunlarla
ügjlenmiyoruz
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Başbakan
Bülent Ecevit grup top-
lantısında yaptığı konuş-
mada. "sanal sorunlar,
kısır polemikler ve kapa-
h kapılar ardında kotan-
lan senaryolaria ilgilen-
mediklerini'' söyledi.
Ekonomik krizi aşma
yolunda önemli adımlar
atıldığını vurgulayan
Ecevit, "Ancak bankacı-
hğın, mali sektörün ve bir
kısım bürokrasinin engel-
leri benüz aşüabilmiş de-
ğiL Bu engellerin süratle
aşüması. reel sektörün
canlanabilmesi için başta
gelen koşuldur" dedi.
Ecevit, "siyaseti etldle-
mek isteyen kimi çevre-
lerde sanal sorunlar ve kj-
sır polemiklerin ön sırala-
ra geçtiğini, hükümetin
ise sanal sorunlarda kısır
polemiklere boğulmak
yerine gerçek sorunlarla,
somut ekonomik ve sos-
yal sorunlarla Ugilendiği-
ni" söyledi.
ÇİZMEDEN YUKARI m.kart(a superonline.com.tr MUSA KART
ANAP lideri Mesut Yılmaz:
Acil önlemler
yaşama geçirilmeli
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ANAP
liden ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz,
hükümet olarak ülkeyi ekonomik kriz orta-
mından çıkaracak acil önlemleri ve yapısal re-
formlan en süratli biçimde yaşama geçirme-
nin gayreti içinde olduklannı savundu.
Uluslararası Nakliyeciler Derneği'nin
(UND) "1. Ulusal Işbirliği ZirvesP dün Anka-
ra'da yapıldı. ANAP Genel Başkanı Yılmaz,
zirvede yaptığı konuşmada, üst üste yaşanan
ekonomik krizler nedeniyle Türkiye'de bir be-
lirsizlik ortamının ortaya çıktığına işaret ede-
rek şunlan kaydetti:
"Biz bili>oruz ki her kriz aym zamanda ba-
a firsatlan da içinde banndırmaktadır. Mese-
la dövi/deki dalgalanma, iç tkarette bir daral-
maya neden olmaktadu*. İthalatta azalmaya ne-
den olmaktadır. Ama yine bu döviz dalgalan-
ması Türk parasuun dö\iz karşısmda değer
kaybı,ihracaümız için çok önemlibir anhm im-
kânını gündeme getirmektedir. Olası bu aü-
lımdan en fazla yarar sağlayacak olan sektör-
lerin başında uJuslararası karayolu taşımacıb-
ğı gelmektedir."
tçişleri Bakam Saadettin
Tantan'dan rahatsızlığını da
dile getiren Yılmaz, daraltma
yapılırken revizyona da
gitmek istediğini bildirdi.
Ortakların zirvede, bu
çerçevede, gelecek hafta
içinde revizyon konusunda
kesin karannı vereceği ifade
edildi.
Oral'ın adı geçiyor
Yıhnaz'ın Içişleri
Bakanlığı'na, DSP'nin
desteğini alabihnek için
Başbakan Yardımcısı
Hüsamettin Ozkan'la
akraba olan Maliye
Bakanı Sümer Oral'ı
kaydırmak istediği dile
getirildi. Kulislerde
Turizm Bakanı Erkan
Mumcu'nun adı da
güçlü bir olasılık
olmamasına karşuı
Içişleri Bakanlığı için
geçiyor. ANAP
kanadında, Devlet
Bakanlan Mehmet
Keçeciler ile Yüksel
Yalova'nm kabine
dışında kalacağı dile
getirilirken Maliye
Bakanlığı için İstanbul
Milletvekili Nesrin Nas,
özelleştirmeden sorumlu
Devlet Bakanlığı için de
istanbul Milletvekili
Yılmaz
Karakoyunlu'nun adı
geçiyor.
Kabine dışı
Kabine revizyonuna
gidilmesi durumunda
da Adalet Bakanı
Hikmet Sami Türk,
Orman Bakanı Nami
Çağan ile Çevre Bakanı
Fevzi Ayteldn'in de
DSP kanadmda kabine
dışı kalacak bakanlar
arasında yer aldıklan
belirtiliyor.
Derviş'in 'Tam uyum içinde olduğumu söyleyemem' sözlerine yanıt
Gürel: Hükümet uyum içinde
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Devlet Bakanı Kemal Der-
viş'in "Hükümetle tam uyum
içinde olduğumu söyleyemem"
sözleri hükümette rahatsızlık ya-
rattı. Devlet Bakanı Şükrii Sina
Gürel, DSP grup toplantısı önce-
sinde gazetecilerin yönelttiği
"Hükümetin Derviş'e
desteği yok mu" sorusu-
na, "Bakanlardan her
biri ortak sorumluluk
içinde Bakanlar Kuru-
lu'nun üyesidir. Bakan-
lar Kurulumuz uyum
içinde çahşıyor, Başbaka-
nımızm da belirttiği gj-
bi" yanıtmı verdi.
Devlet Bakanı Recep
ÖnaL "Ben kendi ağzından böy-
le bir şey söylediğini duymadım.
Başında yer alan her şeyin UgUi-
lerin ağzından çıkmadığmı ben
çok iyi biliyorum. Programın ta-
bii ki tanıtılması lazım. Bu, işin
normal tarafi. Bütün vatandaşla-
nn tanunası lazım. Bunu basın
yeterince iyi yapryor" dedi. Önal,
"Hükümet içinde görüş aynlığı
var mı" sorusuna da "Ben böyle
bir şey tespit edebilmiş değiliırT
karşılığını verdi.
DSP Genel Sekreteri Zeld Se-
zer de, aynı yöndeki sorular üze-
• Derviş'e mal edilen sözler
için Bakan Recep ÖnaL,
"Ben kendi ağzından böyle
bir şey duymadım. Başında
yer alan her şeyin ilgililerin
ağzından çıkmadığını ben
çok iyi biliyorum" dedi.
rine, "Ben böyle bir mesajı duy-
madım. Programın arkasında
hükümet ve koalisyon partileri
var. Bu program, koalisyon par-
tilerinin oluşturduğu 57. hükü-
metin programıdır. Arkasmda ol-
mamak gibi bir şey söz konusu
değü" dedi.
Derviş, Adana'dan Ankara'ya
dönerken sabah saatlerinde ga-
zetecilerin "Hükümette uyumol-
madığj yolunda bazı gazetelerde
haberier var" sözleri üzerine, ga-
zeteleri tam okuyamadığını söy-
ledi ve şöyle devam etti:
"BeUd şöyle bir şey de-
miş olabiürim. Bu prog-
ram Türkiye'nin ve hü-
kümetin programı, bazı
arkadaşlar IMF progra-
mı veya EVIF'nin istediği
şeklinde yansıttıklan za-
man yanlış oluyor. Prog-
ram kendi oluşturduğu-
muz, istediğimiz Türki-
ye'nin yaranna, Türkiye
ekonomisinin güçlenmesi için uy-
gulanacak bir program. IMF
programı diye tanıtılması veya o
şekilde konuşulmasından bazen
rahatsız oluyorum. Kendi prog-
ramımız, kendimiz uygulama-
mız gerekiyor.''
IRMIKIAYDIN ENGÎN aengin(« doruk.net.tr
Bir yargı: Siyasal harita yeni
örgütlerle değişiyor. Mümtaz
Soysal'ın "milliyetçi sol" ola-
rak tanımladığı siyasal parti gi-
rişimi ve Tayyip Erdoğan'ın
"demokratik Islam" olarak ta-
nımlanan yeni parti girişimi.
Bir soru: Siyaset sahnesinin
bu yeni aktörieri kalıcı mı?
önemli roller üstlenebilecek-
ler mi?
Önce var olan partilere ba-
kalım:
Meclis'te beş parti var. Bu
partilerin toplumun siyasal ör-
gütlenmesinde gerçek ihtiyaç-
lara yanıt verip vermediği artık
tartışmalı.
Örneğin ANAP'ın artık bir
kitle tabanından söz edilebilir
mi? Çıkartarını koruyacağı
toplumsal sınıf ve katmanlar
nelerdir, sorusu kolay yanrtla-
nabilir mi?
Keza Tansu Çiller çevresin-
de kenetlenmiş silik, renksiz
ve söylenecek sözü kalmamış
bir politikacı yığınından ibaret
DYR birzamanlar kendisini ik-
tidara taşıyan seçmen tabanı-
nı hâlâ ya öaartık koruyor mu?
tktidara kadar uzanmış, bu-
Siyasal Harita Yeniden Çizilirken...
run farkıyla da olsa en büyük
parti konumunu elde etmiş
DSP, hâlâ var oluşu liderinin
ömrüyle sınırlı bir parti (?) ol-
maktan çıkabildi mi?
Ya iktidann öteki büyük or-
tağı MHP? Orada da durum
çok farklı değil. Zaten tüzük
yerine "före"nin geçerli oldu-
ğu, genel başkanın üyelerine
"Kafa tokuşturmayın, beyaz
çorap giymeyin, sarmısakye-
meyin" yollu uyanlar yapmak
zorunda kaldığı, çok ciddi "ka-
lite sorunlan" yaşayan bu par-
ti de için için kaynıyor. Hürriyet
yazarı Enis Berberoğlu dos-
tumuzun -kıskandığımız- de-
yişi ile Türkiye'nin yaşadığı
"küresel darbe "nin etkilerini
goğüslemek için art arda "di-
renç gösterileri" ya da "gösfe-
ri dirençleh" sergileniyor. Hü-
kümetin her kararının altına
imza atıp, sonra da ellerini yı-
kama manevralarına girişen
MHP, temsil ettiği tabanla "ta-
ban tabana zıt" politikalan uy-
gulamak zorunda kalışının ağır
faturasını ödemekten kurtula-
mayacak gibi.
Ve Fazilet Partisi. Tadı hâlâ
damaklarında kalan iktidarı,
olağan koşullarda bir daha ya-
kalayamayacaklarını bilınce
çıkardıkça panikleri artıyor. Si-
yasal Islamın partisi olmakla
merkez sağ'da var olduğu var-
sayılan boşluğa oynamak ara-
sında gidip gelen Fazilet zaten
parçalanmanın eşiğinde.
•••
Işte bu siyasal haritaya şim-
di iki yeni oluşum ekleniyor:
Mümtaz Soysal'ın "milliyetçi
sol" çizgideki parti girişimi ve
Tayyip Erdoğan'ın dincı parti
kimliğini silikleştirme çabalan-
nın ürünü "demokratik Islam"
çizgisi...
Bu iki yeni siyasal oluşuma,
"oluşum hali"nöen bir türlü çı-
kamayan ve çıkabileceği yö-
nünde şımdilik umut verme-
yen sosyal demokrat grupları
ekleyin.
Bu çalkantılı ve çok kaypak
siyasal düzlemde sahneye
çıkmaya hazırianan ve kendi-
lerini "milliyetçi sol" ve "de-
mokratik Islam" olarak tanım-
layan iki yeni siyasal hareketin
varlık nedenleri ne kadar cid-
di ve bu iki yeni örgütlenme gi-
rişimi ne kadar ciddiye alınır
bir toplumsal tabana yaslana-
bilecek?
Bu soru önümüzdeki gün-
lerde daha da yoğun tartışıla-
cak. Ama bugünden şu söyle-
nebilir:
Bu iki yeni siyasi "olu-
şum "un geleceklerinı, var olan
öteki partilere bakarak, onlar-
dan kimilerinin yok olmasıyla
ortaya çıkacak boşluğu dol-
durmaları üstüne hesap kura-
rak tartışmak pek doğru değil.
Bu; sıradan, dar, oy ve denge
hesaplarından ibaret bir de-
ğerlendirme olur.
Sanıyoruz gelecek dönemin
siyasal örgütleri, bir ana ekse-
ne karşı konumianışlanyla ta-
nımlanacak; kimlik ve toplum-
sal anlam kazanacak: Küre-
selleşme
Ülkeler, gitgide daha hızla-
nan bir süreçte, küreselleşme-
ye karşı alacakları tavırlarda
bağımsız ve özgürce kararlar
verme olanağını yitiriyor. Ulu-
sal niteliklerden çoktan kurtul-
muş "uluslarüstü, uluslaröte-
si" gibiniteliklerleanılmasıge-
reken finans sermayesi, dün-
ya ölçüsünde kısıtsız, sınırsız
hareket etmesinin önündeki
bütün engelleri temizlemekte;
ülkeleri söke söke, kanırta ka-
nırta, küreselleşmenin uyumlu
ve uysal birer halkasına dö-
nüştürmek üzere doğrudan işe
el koymakta.
Bunu, bugünlerdeen somut
yaşayan dünya ülkesi galiba
Türkiye. Kemal Derviş olgu-
sunun başka bir açıklamasını
-varsa eğer, en azından- ben
beceremiyorum.
Ister ulusal sol, ister demok-
ratik Islam, ister bugün var
olan partiler olsun, hepsinin
"yannı" bu eksenin iki yaka-
sındaki konumianışlanyla be-
lirlenecek.
Türkiye'nin siyasal haritası
çok köklü değişim ve dönü-
şümleregebe...
POLİTtKA GU1NLUGU
HİKMET ÇETİNKAYA
Derviş'in Şansı...
Kemal Derviş önce Gaziantep'e gitti,
sonra Adana'ya...
Yedi, içti, konuştu...
Gazeteciler Derviş'in peşinde...
Eşi Catherine'in fotoğrafları, gazetelerin
birinci sayfasında...
Akşam Derviş'le yatıyoruz, sabah Der-
viş'le kalkıyoruz...
Kemal Derviş, ekonomiden sorumlu bir
devlet bakanı değil artık, adı henüz konul-
mayan bir siyasi parti lideri.
Gaziantep ve Adana gezileri, aslında bir
nabız yoklaması...
Kemal Derviş'i halk seviyor...
O bir kurtarıcı!..
Birkaç günlüğüne Ege'deydim...
Ege'de ihracatçı kan ağlıyor!..
Egeli sanayici ve işadamlarıyla konu-
şurken söz dönüp dolaşıp Kemal Derviş'in
kuracağı 'Liberal Sol Pa/t/'nin olası bir se-
çimde şansı olup olmayacağına geldi ve
sordum...
Aldığım yanıt şu oldu:
"Derviş'in kuracağı bir parti, hem merkez
sağ hem de merkez sol seçmenden oy
alır..."
Gerçekten de öyle!..
Kimileri ise Kemal Derviş'in kuracağı par-
tinin salt CHP ve DSP oylarını toplayabile-
ceğini savunuyor. Aklıevvel sağcılar, muha-
fazakârlar, devlet bankalarını patronlarla bir-
likte hortumlayan politikacılar, Kemal Der-
viş'in kuracağı partinin sadece sol oyları
alacağını düşünüyorlar...
Oysa, Kemal Derviş'in yakın çevresi,
ANAP, DYR MHP ve FP cephesinin ortaya
attığı "SoloylarDerviş'egider, sağoylarbi-
zeyeter" sloganını geçersiz kılmak için ha-
zırlığa başladılar bile...
• • •
Işçiden memura, sanayiciden işadamına
dek toplumun her kesimi siyasilere güven-
miyor, ekonomik bunalımın onların bece-
riksiz yönetiminden kaynaklandığına inanı-
yor...
Işte bu dönemde toplum, asık yüzlü Dev-
let Bahçeli ye, Mesut Yılmaz'a bakıp, göz-
lerinın içi gülen, ABD'den gönderilmiş Der-
viş'e güveniyor...
Onlar için yaşam önemli!..
IMF'ymiş, Dünya Bankası'ymış vız geli-
yor!..
Ali Sirmen'in dünkü "2. Cumhuriyet ve
Partileri" başlıklı yazısı, Türkiye'nin gelece-
ğine ilişkin siyasi bulguları içeriyordu...
Kimi köşe yazarları da ikinci Cumhuriyet'i
ağızlarına almadan Kemal Derviş'in merkez
solu, Tayyip Erdoğan'ın da merkez sağı
birleştireceğıni yazıyorlardı...
Ege'de ANAP'lı, DYP'li, MHP'li, CHP'li sa-
nayici ve işadamlarıyla konuştum. Mani-
sa'dan Aydın'a, Salihli'den Turgutlu'ya dek
uzanan üçgende üreticilerle bu konuyu tar-
tıştım...
Ege'de Kemal Derviş'e karşı bir sempati-
nin olduğu kesin, Tayyip Erdoğan'a karşı ise
kuşkulu bir bakış hâkim...
Örneğin, ANAP ve DYP, hatta MHP'ye oy
vermiş seçmen, Kemal Derviş'e, kuracağı
partinin adı ne olursa olsun destek verebi-
İir... Ayrıca merkez sol seçmen de -kavga-
dan bıktığı için- Derviş'e yanaşabilir...
Olmaz olmaz demeyin, Bülent Ecevit'in
1977 seçimlerinde topladığı yüzde 40'ları
aşan oyu, Derviş'in partisi alır, yapılacak ilk
seçimde...
Çünkü Ege'de durum içler acısı!..
KOBl'lertn kapısına kilit vuruyor, ihracat
sancılı bir dönem yaşıyor...
Üreticiler perişan!..
Onun için İkinci Cumhuriyet partileriymiş,
şuymuş, buymuş, kimse bu konuyla ilgi-
lenmiyor...
Fabrika sahibi üretimi; ihracatçı doların,
markın çıkışını, sonra inişini, elinde kalan
malı düşünüyor...
Esnaf, üretici, işçi, memur, emekli, dul ve
yetim geçim derdinde!..
• • •
Başa dönecek olursak, adı 'Liberal Sol'
bir parti elbet olmaz!.. Literatürde böyie bir
kavram dayok!..
Derviş, aslında Turgut Özal'ın durduğu
noktada. Ancak yerleri değişik. Özal, "Ben
sağcıyım" diyordu, Derviş "Solcuyum" di-
yor...
Özal, sol oyları da almıştı; Derviş sağ oy-
lara dagöz dikiyor...
hikmet.cetinkayao cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/513 90 98
Cumhuriyet
k ı t a p 1 a r ı
Hikmet Çetinkaya
ALACA BİR ÖFKE
Ey benim ayduılık günleri bekleyen Türiciyem1
.
Ey benım ölüme alkış tutan halkım!..
Ey benım şafağın yolunu açan suskun akşamlann hüznünü
yaşam bıçımı sanan ınsanım!.
Ey benım özgürlüklen Erbakan Hoca'nm takkesınde arayan
romantıkaydınım!..
p'Cumhuriyrt Çağ Pazartama A Ş TürkocağıCad No:39/41
»^ kitap kulûbû (34334)Cağaloğlu-lstanbul Tel. (212)514 01 96