Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
25 MAYIS 2001 CUMA • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
Istanbul
Edirne
Kocaeli
23 Sinop B 20 Adana A 31
B 25 Samsun PB 19 Mersin A 26
B 25 Trabzon
Çanakkale B 23
Izmir A 17
_B^ 18 Dıyarbakır A 26
Gıresun B 18 Şanlıurfa A 30
A 25Ankara B 25 Mardin
Manısa
Aydın
Denizti
_A 29
_A 32
A 31
B 25 SıırtEskışehır
Konya
Sıvas B 22 Van
B 26 Hakkârı
A 25
B 19
B 18
Zonguldak B 22 Antalya A 30 Kars PB 18
f**% Parçalr bulutlu
Yurdun kuzeydoğu
kesimleri parçalı
çok bulutlu. diğer
yerier az bulutlu ve
açık geçecek. Ha-
va sıcaklığı tüm
yurtta artacak.
Rüzgâr kuzey ve
doğu yönlerden
hafıf ara sıra orta
kuvvette esecek.
DIS ME
Oslo
Helsinki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
HB
Y
PB
PB
PB
PB
PB
PB
18
18
16
18
20
19
24
21
Berlin PB 20
Budapeşte PB 24
Madrid PB 28
Viyana
Belgrad
PB 23
Y 18
Sofya Y 18
Roma Y 25
Atına PB 30
Münih PB 22 Zürih Y 23 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflis
Kahire
Y
Y
B
Y
Y
Y
Y
A
9
22
29
35
19
30
17
36
A 33
Sıslı Bulutlu k Çok bulutlu fağmuriu
G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK
I Baştarafı 1. Sayfada
Medyanın tutumu, geleneksel konukseverliğimizi
yalakalığa dönüştüımekte ustalaştığımızı sergiliyor.
Anadoiu'nun bu iki güney ilinde Derviş'le eşi Cathy
Yenge'ye uygulanan protokol, ülkemizi ziyaret eden
yabancı devlet adamlanyla eşlerine uygulanan dev-
let protokolünün tıpa tıp aynısı. Oysa Derviş 15 dev-
let bakanından sadece biri. Cathy Yenge ise Polon-
ya asıllı sade bir ABD vatandaşı. Bu debdebeye sus-
pus olmak neden?
Gazete başlıklan, Cathy Yenge'nin "Türkçesi ile
herkesi şaşırttığını" duyuruyor. Oysa (medyamıza Al-
lah bağışlasın) yengelerinin sözlüğünde sadece ve
sadece "çok güzel, teşekkür ederim, merhaba, na-
sılsınız, çok mersi" gibi, turistlerin bir günde öğren-
dikleri sekiz adet sözcük bulunuyor.
Hükümet içinde olan, ama ilk Anadolu durağında
hükümeti çekiştiren tek bakan da Derviş; "Hükümet-
le aramda uyum yok. Bazı bakanlar alınan ekonomik
kararlan -sanki yalanmış gibi- IMF dayatması görüp
uygulamak istemiyor" diye açık beyanlarda bulunu-
yor.
Bu bakan başka türden bir bakan. Garanti belge-
siyle bakanı buraya salan, krizin ilk günleri Türkiye'ye
söylemediğini bırakmayan, ne yazık ki Türk yetkilile-
rinin bir türiü ağzının payını veremediği ABD Hazine
Bakanı O'Neill, Derviş ve programını destekleyen
övgülerden kendini alamıyor.
Korkanz, gün gelir Ecevit gider. Derviş. Ecevit'i
götürür, ama gitmez!
Gelelim değinecegimiz konuya. Efendim hani şu
anlı şanlı "büyük değişime".
Degişimin kanıtlan da, Maliye Bakanı Sümer O-
ral'ın hazıriattığı "Kamu Kesiminde Tutumluluk (ta-
sarruf) Elkitabı"nda madde madde sıralanıyor. işte ki-
mi örnekler:
Kitaba göre bugün: Kurumda her memura mutla-
ka iş verilmeli, mesai saatleri içinde hiç kimse boş
kalmamalı.
Kitaba göre dün: Demek ki her kurumda iş veril-
meyen, mesai saatleri içinde boş oturan bol sayıda
memur var.
Kitapta bugün: Katılımcılara huzur hakkı, huzur üc-
reti gibi ödemelerin yapıldığı toplantılar az tutulmah
Kitaba göre dün: Demek ki huzur hakkı, huzur üc-
reti gibi ödemeler alabildiğine geniş yapılıyordu.
Kitaba göre bugün: Lambalarm açma-kapama
düğmelerinin altına 'lüzumsuz ise söndür' yazılı kâ-
ğıt takılmalı. Çalışma masaları gün ışığından en faz-
la yararianılacak konumda ayarlanmalı.
Kitaba göre dün: Elektrikleri kapatmayarak gerek-
siz tüketime dikkat etmeyenler devlete egemen.
Kitaplaria, genelgelerie
Düşünebiliyor musunuz; kitap "musluk sayısının
ihtiyacı karşılayacak şekilde asgan düzeyde tutulma-
sını" dabuyuruyor.
Kitap; bugün devlet kesesinden göndenlen taze çi-
çeklerte donatılan çelenklerin yapay malzemeyle ya-
pılmasını öneriyor. Vs.. vs..
Araçları bir havuzda toplayıp azaltılmasını öngö-
ren genelge neden işlemiyor? Bu da yanıtsız bir so-
ru.
Fakat asıl ve müthiş degişim Ziraat Bankası'nda:
Yeni yönetim bir genetgeyle kadın memuriann pan
tolon giymesini serbest bıraktı, bu birrr. Bayan me
murlardan "kaçık çorap giymemelerinr istedi, ikiii.
Erkeklere "beyaz çorap ve bıyık" yasağı getirildi,
üççç. Tüm bayanlar banka ortamının gerektirdiği stil-
de ve uyumlu renkler giyecekler, dörttt.
Ayakkabılar her zaman bakımlı ve boyalı olacak,
beşşş. Bayanlardatakı, fulargibi aksesuvarlar, erkek-
lerde kravat kıyafet şıklığını tamamlayacak, ama
abartılı olmayacak, altııı!
Böyle böyle; IMF buyruklanna koşut tasarrufa ve
de yuvarlana yuvarlana değişime, oradan da AB'ye.
çağdaşlığa ulaşacağız! (herhalde)
Bu kitaplaria, bu genelgelerle Derviş Amcam,
Cathy Yengem'le inşallah, inşallaaaahhhh!
CÜiKartı Sulu Kar i Gök gürultülü
Bmıkuu sporkazansııt.
• Baştarafı 1. Sayfada
heyecanı yaşıyor. Kaç
yıldır beklenen şampi-
yonluk parmakların ucu-
na kadar gelmiş, nefesleı
tutulmuş. son maçlardan
beklenen 'kazandık.
şampiyonuz' seslerinin
özlemi yükseliyor. Gala-
tasaray cephesi de düşük
birolasılığm gerçeğe dö
nüşmesine hazır bir sus-
kunluk içinde, ama ıçm-
den öfkeli. bekliyor. Be-
şiktaş bu yılı kaybetme-
nin sıkıntısını öfkeye dö-
nüştürmeye hazır. Trab-
zonspor taraftan kızgın.
küskün.
Futbol psikolojisi her
hafta yenilenen bir fetih
harekâtını yaşatıyor. In-
sanların hayatlanndaki
bütün yoksunluklan, bü-
tün başansızlıklan, bü-
tün doyumsuzlukları
unutturan kitlesel bir fe-
tih harekâtı. Her hafta,
kazanca ve kayba açık
bir savaş oyununun ba-
ğımlılık yaratan tadı.
Hiçbir çaba gerektirme-
yen. hiçbir kişisel riski
olmayan duygusal bir
yatınm. Kazanınca bir
haftalık doyum. kaybe-
dince bir haftalık do-
yumsuzluk. Kişisel bir
sorumluluk taşımadan
kazanılıp kaybedilen sa-
vaşlar. Onun için de her-
kes teknik direktör. her-
kes takım kurucu, herkes
fiıtbolcu, futbolu yöne-
ten masa iisrü kurgucu-
su. Bu arenanın yükünü
çekenler ise futbolla
yükselen yeni toplum li-
derleri olan teknik direk-
törlerle pahalı gladyatör-
ler olan futbolcular.
Onlar bu duygu yatı-
nmcılannın karşılığını
ödemek zorunda olan
oyuncular. 'Yaşa' ile
'yuh' arasında geçen ha-
yatlannın yükünü. aldık-
ları yüksek ücretlerle
unutmak zorundalar.
Futbolun bir gladyatör
dövüşüne dönmesi kitle-
leri önyargıh bir savaşın
tarafı yaptığında sporla
amaçlanan her şey orta-
dan siliniyor. Dürüst
mücadele. hak edenin
kazanması, yenenin de
yenilenin de değer ka-
zanması gibi spor ruhu-
nu oluşturan her şey si-
linip gidiyor. 'Sen mutla-
ka kazan" ile 'kahrol
düşman' arasında yaşa-
nan bir gel-git.
'Bırakın, spor kazan-
sın'. Savaş arenalannda
kaybolup giden spor ruhu
yeniden dirilsin. Hak e-
den kazansın. Mücadele-
nin değeri dürüstlüğünde
olsun. Sporgücün, tekni-
ğin, estetiğin bileşkesini
yansıtsın. Kazanan kadar
kaybeden de değerli ol-
sun. Birinciyi birinci ya-
panın sonuncu gelen ol-
duğu unutulmasm. 'Bıra-
kın, spor kazansın.'
Derîıt sorııştıu*ma
AIVKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - ANAP
Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ın, "Beyaz
Enerji" soruşturması çerçevesinde Içişleri
Bakanı Sadettin Tantan'la birlikte hedef al-
dığı jandarma birimleri Mavi Akım'la ilgi-
li operasyonda da yer alıyor.
Soruşturmanın yalnızca Mavi Akım'la sı-
nırlı olmadığını. doğalgaz boru hatlanyla il-
gili tüm işlemleri kapsadığı belirtildi. So-
ruşturma çerçevesinde, önceki gün BO-
TAŞ'ın yanı sıra Bulgaristan üzerinden
Rusya'dan gaz taşıyan boru hattıyla ilgili
olarak da Trusgaz şirketiyle görüşülüp bel-
geler alındığı öğrenildi.
İran projeslni de kapsıyor
Soruşturmanın, geçici ölçüm istasyonuy-
la Türkiye'ye hemen gaz satmaya çalışan ve
bu gaz için Türkiye'nin gerekli altyapıyı ta-
mamlamaması nedeniyle almadığı gaza pa-
ra ödemesini gerektirecek bir durum orta-
ya çıkan Iran doğalgaz projesini de kapsa-
dığı öğrenildi. BOTAŞ'tan istenen ve alınan
belgelerin, Maliye Bakanlığı yetkililerin-
den oluşturulan bilirkişilerin taleplerine da-
yandığı belirtildi. Şimdilik gerekli belgele-
re ulaşıldığı, ancak ileriki aşamalarda BO-
TAŞ'tan yeniden bilgi ve belge istenebile-
ceği kaydedildi. BOTAŞ'tan önceki gün ge-
ce alınan belgeler üzerinde de çalışmalann
başladığı belirtildi.
BOTAŞ'tan belgelerin alımı sırasında
jandarmadan gelen arabalann yetmediği ve
BOTAŞ'm araçlarından yararlandınldığı
bildirildi. BOTAŞ çalışanlanna, dün dışan-
yı arama yasağının getirilmesi de dikkat
çekti.
Ankara DGM Savcısı Nuh Mete Yûksei
tarafından başlatılan, daha sonra baskılar
üzerine Savcı Köksal'a verilen Mavi Akım
soruşturması. önceki gece BOTAŞ'a yapı-
lan gece baskınıyla yeni bir boyut kazandı.
Operasyonu ANAP lideri Mesut Yıl-
maz'ın enerji soruşturmalan nedeniyle kar-
şı karşıya geldiği jandarmanuı gerçekleştir-
mesi "anlamlTbulundu. Yılmaz. Enerji Ba-
kanlığı 'ndaki yolsuzluklara karşı yürütülen
Beyaz Enerji soruşturması nedeniyle jan-
darmayı "mafya için kullanılan olağanüstü
yöntemlerT kullanmakJa suçlamış, "gesta-
po ve polis devleti"' iddialannı dile getirmiş.
Jandarma Genel Komutanlığf ndan "so-
rumsuzluk yapmakla" suçlanarak sert bir
yanıt almıştı.
Edinilen bilgiye göre, önceki gün sabah
saatlerinde DGM Cumhuriyet Savcısı Cen-
giz Köksal ile Çankaya Ilçe Jandarma Ko-
mutanı Yüzbaşı Muhittin Ateş, BOTAŞ Ge-
nel Müdürü Gökhan Yardnn'ın makamına
gittiler. Görüşmenin ardından soruşturma
kapsamında bazı belgeler istendi. îstenilen
belgelerin çokluğu nedeniyle fotokopi iş-
lemlerinin uzun süreceği belirtildi. Bunun
üzerine Köksal, 2 saat kaldığı BOTAŞ'tan
aynldı, Jandarma Kaçakçılık ve Organize
Suçlarla Mücadele Dairesi ekipleri fotoko-
pi işlemlerini bekledi. 10 saate yakın sürdü-
ğü belirtilen fotokopi çekimine jandarma
ekiplerinin bizzat nezaret ettikleri bildiril-
di. Belgeler klasörlenerek kolilere doldu-
ruldu ve jandarma araçlanyla 11 Alay Ko-
mutanlığı'na götürüldü.
Köksal: Baskın değll
Soruşturmayı yürüten Savcı Cengiz Kök-
sal, BOTAŞ olayınm bir baskın olmadığını
savunarak "Soruşturma kapsamında ku-
nımdan istediğimiz belli belgeler vardı. On-
lan gittik aldık. Kurumlara baskın olmaz.
Devletin bir kurumu orası" dedi.
Enerji Bakanı Zeki Çakan. hukuka her
zaman saygılı olduklannı, konuyla ilgili ge-
Hedefteki müsteşar
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Yargıtay Cumhuriyet Baş-
savcısı Sabih Kanadoğlu. eski
Enerji Bakanı Cumhur Ersû-
mer'in sağ kolu Müsteşar Sfar-
dakul Yiğitgüden hakkında so-
ruşturma izni verilmesi için Ener-
ji Bakanhğf na başvurdu. Kana-
doğlu, Yiğitgüden hakkında "gö-
revi kötûye kuiianma ve dniet
ihalelerinde rekabeti önleme"
suçlan çerçevesinde soruşturma
yapılması gerektiğini bildirdi.
AA'nm haberine göre Kana-
doğlu, soruşturma izni verilme-
si istemini içeren yazısı ile Be-
yaz Enerji iddianamesi ve hazır-
lık soruşturma dosyalannı, dün
Enerji ve Tabii Kaynaklar Ba-
kanhğı'nagönderdi. Kanadoğlu
yazısında, DGM Cumhuriyet
Başsavcıhğı'nın Beyaz Enerji
soruşturması sonunda 14 sanık
hakkında iddianame düzenledi-
ğini anımsattı.
PelHler Incelenlyor
iddianame ve dosyadaki kanıt-
lara göre toplanan delillerin in-
celendiğini kaydeden Kanadoğ-
lu, görev yaptığı dönemde Ersü-
mer'in sağ kolu olarak bilinen
Yurdakul Yiğitgüden hakkında
memurlar ve diğer kamu görev-
lilerinin yargılanmasına ilişkin
yasa uyannca soruşturma izni ve-
rilmesini istedi. Kanadoğlu, Yi-
ğitgüden hakkında "görevde yet-
Idyi kötü>f kuiianma ve devlet
ihalelerinde rekabeti önleme"
suçlan çerçevesinde işlem yapıl-
ması isteminde de bulundu.
Kanadoğlu, Prag'a gitmek üze-
re geldiği Atatürk Havaalanı'nda
gazetecilerin konuyla ilgili soru-
lan üzerine, "Anadolu Ajansyaz-
mışsa doğrudur" dedi.
çakan: Bakanlıfiımıza
Inttkal etmedl
Enerji Bakanı Zeki Çakan ise
gazetecilerin sorulan üzerine,
" Bakanlığımıza intikai etmiş her-
hangi bir husus yok. Bakanlıkia
görüştü, ancak haberi ben de
nKdyadan aknm" dedi.
Enerji Bakanhğf nın, yasa uya-
nnca Yiğitgüden hakkında ön in-
celeme yapılması talimatını ver-
mesi gerekiyor. ön inceleme so-
nucunda soruşturma izni verilir-
se Yiğitgüden'in. verilmezse baş-
savcının itiraz hakkı bulunuyor.
Itirazlan Danıştay 2. Dairesi so-
nuçtandıracak.
Daire itiraz istemlerini redde-
derse Yiğitgüden hakkındaki son
soruşturmayı Yargıtay Cumhuri-
yet Başsavcıhğı yapacak. Baş-
savcıhk takipsizlik karan verebi-
leceği gibi Yiğitgüden hakkında
dava da açabilecek. Bu durumda
Yiğitgüden suç vasfma göre Yar-
gıtay'm ilgili cezadairesinde yar-
gılanacak.
Beyaz Enerji
3. Aflır Ceza da
Ankara 1 No'lu DGM, Beyaz
Enerji davasında, rüşvet. görevi
kötüye kuiianma, ihaleye fesat
kanştırma gibi suçlardan görev-
sizlik karan verdiği dosyayı Nö-
betçi Ankara 3. Ağır Ceza Mah-
kemesi'ne gönderdi.
Ankara DGM Başsavcıhğı.
yaklaşık 20 klasörden oluşan da-
va dosyasını 2001 /19704 hazırhk
esasma kayıt ettikten sonra Nö-
betçi Ankara 3. Ağır Ceza Mah-
kemesi'ne teslim etti. Ankara
Cumhuriyet Başsavcıhğı'nda
ağır ceza tevzii işlemlerinin cuma
günleri yapılması nedeniyle dos-
ya, dün de 3. Ağır Ceza Mahke-
mesi'nde kaldı. Dosyaya 9 ağır
ceza mahkemesinden hangisinin
bakacağı bugün bilgisayarla be-
lirlenecek.
rek duyulduğunda,
her türlü belgeyi il-
gililere ve yetkılilere
vermeye hazır
olduklan-
nı söyledi.
BOTAŞ
Genel
Müdürü
Gökhan
Yar-
dım'ın
Savcı
Kök-
sal'ın
gelışini
ve istek-
te bu-
lunduk-
lannı
kendisı-
ne bildir-
diğini belir-
ten Çakan.
"Ben de
savcının is-
teklerinin
yerinegetiril-
mesi için genel
mfidüregereken
talimatı ver-
dim" diye ko-
nuşru.
BOTAŞ Genel
Müdürü Gökhan Yar-
dım da olayın baskın ol-
madığını öne sürerek
"Devlet devleti basmaz,
bu ifade yanlıştır. Son de-
rece nezaket \c rerbiye, son derece dikkat
edilerek saygı kurallan içinde bilgi aldı. İs-
tediğievrakı verdik'" dedi. Yardım. daha ön-
ce de 2 kez bilgi istenil-
diğini. kendilerinin de
verdiğını anlatarak şun-
lan söyledi:
"Baskın falan degüdi.
Bunlar kesinlikle yanhş-
tır. Bir de bizim uluslara-
rası projelerimiz v'ar.
Lütfen BOTAŞIa ilgili
haber yaparken daha
ciddi olalım. Çünkü
uluslararası projeleri yu-
rütüyoruz ve bunlar son
derece hassas projeler."
Yılmaz,
jandar-
ma>la
birİikte
Tan-
tan'ı
eleştir-
miştL
Yardım: Bilgi
istedller verdik
Savcı vejandarma ko-
mutanının yaptıklan gö-
rüşmede istedıkleri bel-
geleri söylediklerini bil-
direı Gökhan Yardım.
"Bilgi aldılar. tstedikleri
dokümanlan verdik, bir-
çok doküman verdik"
dedi. Yardım, soruştur-
malar nedeniyle işlerin
aksadığı eleştirilerinin
anımsatılması üzerine,
"Sayın Savcı öncclikle
onu da vurguladı,' Arka-
daşlar işlerinizi durdur-
maym. işlerin devam et-
mesi lazım' diye konuş-
tu. Bizim BOTAŞta hiç-
bir işimiz durmadı. Biz
her işimizin doğnı oldu-
ğuna inanıyoruz. İşleri-
miz devam ediyor" açık-
lamasını yaptı.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
M Baştarafı 1. Sayfada
lardan biri. Bankanın kuruluş öyküsüyle bugün kar-
şı karşıya kaldığı durum yan yana getirilince, insa-
nın içi kanıyor.
3 Haziran 1926'da Emlak ve Eytam Bankası adı
altında kurulan bankanın amacı, dar gelirlilerin ko-
nutedinmesinisağlamaktı. Eytam, "yef/m"sözcü-
ğünün çoğulu. Kurtuluş Savaşı'nın ardından kuru-
luş savaşına giren coşkulu kuşak, yetimleri aynca
düşündü, onlar adına banka kurdu.
1920'lerdeyetimleriçin banka kuruldu. 1990'lar-
da yetim hakkı diye bir şey kalmadı!
Bankanın bugünkü kaderini 1980'liyıllardaÖzal
mantığı belirledi. 1988'de Anadolu Bankası ile bir-
leştirildi. Bu bankanın bütün yükü Emlak'in oldu.
Adı da Emlak Bankası olarak değiştirildi. 1992'de
de Denizcilik Bankası yine bütün yüküyle Emlak
Bankası'nın üzerine yıkıldı.
Bu yüklerin üzerine banka, 9O'lı yıllarda öyte-
sine büyük bir rant aracı olarak kullanıldı ki Em-
lak Bankası'nın konut işine girenlerden 5'i ban-
ka sahibi oldu. Bir başka deyişle, bankanın ola-
nakları tam 5 banka doğurdu.
Bankanın başından geçenler hırsıziye roman
yapılsayeridir...
Gelelim bugüne... Devlet fondaki ölü bankala-
ra para damarian yerieştirip zoria diriltmeye çalı-
şırken Emlak Bankası diri diri gömülmek isteniyor.
Yan söylenti. yan gerçek, yan niyet, kulağımıza
gelen haberier bu yorumla özetlenebilir.
Faruk Bal'ın bakışı
Koalisyon oluşturulurken kamu bankalan üç par-
ti arasında bölüştürulmüş, Emlak Bankası MHP'ye
düşmüştü. Bankadan sorumlu Devlet Bakanı Fa-
ruk Bal, başlangıçta yukandaki yoruma giden
adımlara karşı çıkmıştı. Ancak Bal'a, bir parmak bal
çaldılar:
"Emlak Konut sizin elinizde kalsın. Arsalannı da
size verelim. Emlak Bankası'nı Ziraat Bankası ile
birieştirelim ya da tasfıye edelim."
Emlak Bankası üzerinde bulunan, 1-1.5 katrilyon
arasında değer biçilen arsalar Bal'ın bakanlığının
oldu, banka ölümleyaşam arasındaki farklı biroda-
ya kondu.
Yazıya, sorulu başlık koyduk. Öyle devam ede-
lim, yukanda özetlediğimiz görünümü sorularla de-
şelim:
1- Emlak Bankası'nın alacaklarının toplamı, fa-
izi ile birlikte 2 katrilyon lirayı buluyor. Banka tas-
fıye edilirse bu alacaklann takibi olanaksız hale ge-
lecek. Geçmişte yaşananlar bu görüşü dogruluyor.
Acaba bankaya borcu olanların lobısı daha mı et-
kili?
2- Bankaya en çok müteahhittik işi yapanlann
yanı sıra denizcilerin borcu var. Bütün alacaklann
yüzde 24'ünü denizcilik sektörü oluşturuyor. Bu
borç Bakanlar Kurulu karanyla ertelendi. Acaba
şimdi de ertelemeyi sınırsız mı yapmak istiyoriar?
3- Arsaları neden ayrılıp banka çıplak bırakıldı?
4- Banka, bireysel kredı hacminde yüzde 10'la
önemli bir paya sahip. Buna talip olanlar mı var?
5- Bankanın üç statude 10 bin çalışanı var. On-
lann geleceği belirsiz. Önce bir havuza konmala-
rı, biryıl maaş almalan, ardından da atılmalan ko-
nuşuluyor. Bu adımlar atılırken çalışanlann duru-
mu hiç dikkate alınmıyor mu?
6- Faruk Bal, seçim bolgesı Konya'da Emlak
Bankası'nın tasfiyesinın zarargetireceğini, 4-5 kat-
rilyonluk alacağın riske gıreceğini söyledi. Uygu-
lamaya baktığımızda Ankara'daki görüşü böyle
değil. Acaba o da, "seçim bölgesinde doğnı söy-
ler, Ankara'da şaşar" havasında mı?
Sorulan burada kesip seslenelim:
Yetimin hakkını yedıniz, bari bankasını yemeyin!
ankcum@ttnetnet.tr
Mavi Akıtn 'ın
kara noktaları
DSP'de rahatsızlar arüyor
TUREY KOSE
ANKARA - Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanı Cumhur Er-
sümer hakkında verilen soruş-
tunna önergesi oylamasının so-
nuçlan, DSP'de parti yönetimi-
nin çizgisinden rahatsızlık du-
yan millervekili sayısının gide-
rek arttığını ortaya koydu. Sıvas
Millervekili Cengiz Güleç. parti-
lerinin dürüstlük imajının zede-
lenmeye başladığını vurgulaya-
rak "Demokratik sol anlayışuı
hükümette kalmak adına bir
miktar yıprandığuu kabul edh o-
rum. Ancak bizi iktidar yapan en
önemli özelliğin dürüstlük oldu-
ğunu unutmamak gerekiyor" de-
di. Kocaeli Millervekili Ahmet
Arkan. "Biz yargıç değüiz, ama
tophımun içeride ve dışanda fev-
kalade rahatsız oJduğıı bir kısım
konularda toplumsal duyaıiıhk
göstermek gibi bir mecburiyeti-
mizva_r*'derken tstanbul Millet-
vekıli İsmailAydınlı, "Bakan ka-
mu vicdanında aklanmadı. tleri-
de toplum, yeni siyasi şckillcnme-
ler bunun hesabını sorar" değer-
lendirmesını yaptı.
Beyaz Enerji operasyonu ne-
deniyle Cumhur Ersümer hak-
kında verilen soruşturma öner-
gesi oylamasında DSP'den 16
millervekili önergeye destek ver-
di, 22 millervekili oylamaya ka-
tılmadı, 2 millervekili de çekim-
ser kaldı. Bu sonuçlar, DSP'deki
rahatsızhğın boyutlannı ortaya
koydu. Önergeye destek veren
DSP'li bazı milletvekilleri şu gö-
rüşleri dile getirdı:
Ahmet Arkan (Kocaeli):
Bu tarz bir davranış künseyi suç-
lamak değildir. Biz yargıç deği-
liz. Ama artık toplumun içeride
ve dışanda fevkalade rahatsız ol-
duğu bir kısım konularda top-
lumsal duyarlılık göstermek gi-
bi de bir mecburiyetımiz var.
Meclis'in de bugün toplum nez-
dinde fevkalade zedelenmiş bir
itiban var. Bu kadar diüenmiş
konularda insanlann yargı önün-
de aklanmasının doğru olduğu-
na inanıyorum.
CengiZ CÜieÇ (Sıvas): De-
mokratik sol anlayışı çok önem-
siyorum. Bu anlayışın hükümet-
te kalmak adına bir miktar yıp-
randığını da kabul ediyorum.
Ancak bizi kamuoyunda iktidar
yapan en önemli özelliğin dü-
rüstlük ve yolsuzluklarla sonuna
kadar savaşma sözümüz olduğu-
nu unutmamak gerekiyor. Inan-
dıncılığımız ve güvenilirliğimiz
burada idi. Maalesef bunlar ze-
delenmeye başladı. Ne olursa ol-
sun hükümet devam etsin anla-
yışı tek kaygımız olamaz. Ka-
muoyu vicdanını zedeleyen bir
konuda sessiz kalamayız.
Bayram Firat Dayanık-
ll (Tekirdağ)- Yolsuzluklarla il-
gili olaylarda hep siyasetçıler
suçlanıyor. Siyasetin bu işlerden
anndırılması, Enerji Bakanh-
ğf nda yolsuzluklann artık tes-
pit edildıği ve bazı insanl,ann içe-
ride olduğu göz önüne aluıırsa
parlamentonun bu işe el koyma-
sını ıstediğım ıçın ve kamuoyu
v icdanında suçlanan Ersümer" in
aklanmasına imkân sağlamak
ıçın böyle oy kullandım.
İSmail Aydinll (tstanbul):
Banka hortumlayanlann üzerine
gidüırken sıyaset ayağının üzeri-
ne gidılmemesı büyük eksiklik.
Ben daha önce Çiller'in, Yü-
maz'ın da \'üce Divan'a gitmesi
yönünde oy kullandım. Bakanın
istıfası yetmez, bunun hesabının
Meclis kürsüsünden savcılara
meydan okuyarak değil, gidip ak-
lanarak verilmesi gerekirdi. Ba-
kan kamu \ icdanında aklanmadı.
Toplum bunun hesabını sorar.
Tahir KÖSe (Istanbul): Ba-
kanın masumiyetini kabul etsek
bile. bu kadar yolsuzluğun cirit
attığı. bakanın atadığı bu kadar
bürokratın tutuklandığı bir or-
tamda, bunlar, orada yeteneksiz
ve dirayetsiz kötü bir yönetimin
olduğunu gösterir.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Ankara DGM
Savcısı Cengiz Köksal'ın
ınceledıği soruşturma dos-
yasmda yer alan belirle-
meler ve iddialardan bazı-
lan ana hatlanyla şöyle:
• 15Aralıkl997'deAn-
kara'da iki ülke arasında
imzalanan anlaşma 1 N'i-
san 1998'de TBMM tara-
findan kabul edikti. Anlaş-
mada. proje hatnıun ya-
pım ihalesinin hangi Türk
şirketineverileceği konusu,
Türldye Cumhurheti'nin
tercihine btrakıtmadL
• BOTAŞ, Türkiye bö-
lümünün yaklaşık 200
milyon dolar tutacağını
öngördü, önce Tümaş,
sonra Haznedaroğlu-Öz-
taş konsorsiyumu proje
maliyetinin yaklaşık 2 kat
fazla olacağını hesapladı.
Maliyete ilişkin itirazlar
üzerine Rusya Gazprom
şirketinin belirlediği Haz-
nedaroğlu-Öztaş konsorsi-
yumu 339 milyon 750 bin
dolara indi. BOTAŞ, an-
laşma uyannca sözleşme
bedelinin yüzde 15'i olan
50 milyon 962 bin 500 do-
lan avans olarak ödemek
zorunda kaldı.
• Samsun-Ankara hat-
ünda inşa edilecek harnn
uzunhığuSOl kilometrev'e
Türkiye'ye maliyeti 200
milyon dolarolacakn.An-
cak BOTAŞ, projenin
Türkiye kısmının yansı-
nın tamamlandığmL, har-
canan paranın da planla-
nan toplam tutan aşarak
260 mûyon dolar okhığu-
nubUdirdL
• Rao-Gazprom şirketi
Türkiye topraklannda
Samsun-Ankara arasın-
daki doğalgaz ana boru
hattının proje ve inşaatını
yürütecek, Türk şirketle-
nnin katılımıyla oluşturu-
lacak konsorsiyumda gö-
rev alacak ana firmanın
Zao-Stroytransgaz oldu-
ğunu BOTAŞ'a bildirdi.
Stroytransgaz, Türki-
ye'de, ANAP'a yakınlı-
•ğıyla bilinen Öztaş ve
Haznedaroğlu ile çalışa-
cağını açıkladı.
• Taraflann gaz mikta-
nna ilişkin yükümhılükle-
ri 2001'debaşhyordu.2001
ydı için 4 milyar metreküp
olan anlaşma miktan aşa-
malı olarak artarak 2007
yıhnda 16 milyar metrekü-
peulaşacakn.
• BOTAŞ, 2001 ydından
itibaren her yıl anlaşmada
belirlenen asgari ahm taah-
hüdü oranındaki gazı tes-
lim almak, almasa dahi be-
delini yine anlaşmada be-
hrlenmiş oranda ödemekle
yükümlü kılındı.