15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 MAYIS 2001 CUMA • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istanbul Edirne Kocaeli 23 Sinop B 20 Adana A 31 B 25 Samsun PB 19 Mersin A 26 B 25 Trabzon Çanakkale B 23 Izmir A 17 _B^ 18 Dıyarbakır A 26 Gıresun B 18 Şanlıurfa A 30 A 25Ankara B 25 Mardin Manısa Aydın Denizti _A 29 _A 32 A 31 B 25 SıırtEskışehır Konya Sıvas B 22 Van B 26 Hakkârı A 25 B 19 B 18 Zonguldak B 22 Antalya A 30 Kars PB 18 f**% Parçalr bulutlu Yurdun kuzeydoğu kesimleri parçalı çok bulutlu. diğer yerier az bulutlu ve açık geçecek. Ha- va sıcaklığı tüm yurtta artacak. Rüzgâr kuzey ve doğu yönlerden hafıf ara sıra orta kuvvette esecek. DIS ME Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn HB Y PB PB PB PB PB PB 18 18 16 18 20 19 24 21 Berlin PB 20 Budapeşte PB 24 Madrid PB 28 Viyana Belgrad PB 23 Y 18 Sofya Y 18 Roma Y 25 Atına PB 30 Münih PB 22 Zürih Y 23 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahire Y Y B Y Y Y Y A 9 22 29 35 19 30 17 36 A 33 Sıslı Bulutlu k Çok bulutlu fağmuriu G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK I Baştarafı 1. Sayfada Medyanın tutumu, geleneksel konukseverliğimizi yalakalığa dönüştüımekte ustalaştığımızı sergiliyor. Anadoiu'nun bu iki güney ilinde Derviş'le eşi Cathy Yenge'ye uygulanan protokol, ülkemizi ziyaret eden yabancı devlet adamlanyla eşlerine uygulanan dev- let protokolünün tıpa tıp aynısı. Oysa Derviş 15 dev- let bakanından sadece biri. Cathy Yenge ise Polon- ya asıllı sade bir ABD vatandaşı. Bu debdebeye sus- pus olmak neden? Gazete başlıklan, Cathy Yenge'nin "Türkçesi ile herkesi şaşırttığını" duyuruyor. Oysa (medyamıza Al- lah bağışlasın) yengelerinin sözlüğünde sadece ve sadece "çok güzel, teşekkür ederim, merhaba, na- sılsınız, çok mersi" gibi, turistlerin bir günde öğren- dikleri sekiz adet sözcük bulunuyor. Hükümet içinde olan, ama ilk Anadolu durağında hükümeti çekiştiren tek bakan da Derviş; "Hükümet- le aramda uyum yok. Bazı bakanlar alınan ekonomik kararlan -sanki yalanmış gibi- IMF dayatması görüp uygulamak istemiyor" diye açık beyanlarda bulunu- yor. Bu bakan başka türden bir bakan. Garanti belge- siyle bakanı buraya salan, krizin ilk günleri Türkiye'ye söylemediğini bırakmayan, ne yazık ki Türk yetkilile- rinin bir türiü ağzının payını veremediği ABD Hazine Bakanı O'Neill, Derviş ve programını destekleyen övgülerden kendini alamıyor. Korkanz, gün gelir Ecevit gider. Derviş. Ecevit'i götürür, ama gitmez! Gelelim değinecegimiz konuya. Efendim hani şu anlı şanlı "büyük değişime". Degişimin kanıtlan da, Maliye Bakanı Sümer O- ral'ın hazıriattığı "Kamu Kesiminde Tutumluluk (ta- sarruf) Elkitabı"nda madde madde sıralanıyor. işte ki- mi örnekler: Kitaba göre bugün: Kurumda her memura mutla- ka iş verilmeli, mesai saatleri içinde hiç kimse boş kalmamalı. Kitaba göre dün: Demek ki her kurumda iş veril- meyen, mesai saatleri içinde boş oturan bol sayıda memur var. Kitapta bugün: Katılımcılara huzur hakkı, huzur üc- reti gibi ödemelerin yapıldığı toplantılar az tutulmah Kitaba göre dün: Demek ki huzur hakkı, huzur üc- reti gibi ödemeler alabildiğine geniş yapılıyordu. Kitaba göre bugün: Lambalarm açma-kapama düğmelerinin altına 'lüzumsuz ise söndür' yazılı kâ- ğıt takılmalı. Çalışma masaları gün ışığından en faz- la yararianılacak konumda ayarlanmalı. Kitaba göre dün: Elektrikleri kapatmayarak gerek- siz tüketime dikkat etmeyenler devlete egemen. Kitaplaria, genelgelerie Düşünebiliyor musunuz; kitap "musluk sayısının ihtiyacı karşılayacak şekilde asgan düzeyde tutulma- sını" dabuyuruyor. Kitap; bugün devlet kesesinden göndenlen taze çi- çeklerte donatılan çelenklerin yapay malzemeyle ya- pılmasını öneriyor. Vs.. vs.. Araçları bir havuzda toplayıp azaltılmasını öngö- ren genelge neden işlemiyor? Bu da yanıtsız bir so- ru. Fakat asıl ve müthiş degişim Ziraat Bankası'nda: Yeni yönetim bir genetgeyle kadın memuriann pan tolon giymesini serbest bıraktı, bu birrr. Bayan me murlardan "kaçık çorap giymemelerinr istedi, ikiii. Erkeklere "beyaz çorap ve bıyık" yasağı getirildi, üççç. Tüm bayanlar banka ortamının gerektirdiği stil- de ve uyumlu renkler giyecekler, dörttt. Ayakkabılar her zaman bakımlı ve boyalı olacak, beşşş. Bayanlardatakı, fulargibi aksesuvarlar, erkek- lerde kravat kıyafet şıklığını tamamlayacak, ama abartılı olmayacak, altııı! Böyle böyle; IMF buyruklanna koşut tasarrufa ve de yuvarlana yuvarlana değişime, oradan da AB'ye. çağdaşlığa ulaşacağız! (herhalde) Bu kitaplaria, bu genelgelerle Derviş Amcam, Cathy Yengem'le inşallah, inşallaaaahhhh! CÜiKartı Sulu Kar i Gök gürultülü Bmıkuu sporkazansııt. • Baştarafı 1. Sayfada heyecanı yaşıyor. Kaç yıldır beklenen şampi- yonluk parmakların ucu- na kadar gelmiş, nefesleı tutulmuş. son maçlardan beklenen 'kazandık. şampiyonuz' seslerinin özlemi yükseliyor. Gala- tasaray cephesi de düşük birolasılığm gerçeğe dö nüşmesine hazır bir sus- kunluk içinde, ama ıçm- den öfkeli. bekliyor. Be- şiktaş bu yılı kaybetme- nin sıkıntısını öfkeye dö- nüştürmeye hazır. Trab- zonspor taraftan kızgın. küskün. Futbol psikolojisi her hafta yenilenen bir fetih harekâtını yaşatıyor. In- sanların hayatlanndaki bütün yoksunluklan, bü- tün başansızlıklan, bü- tün doyumsuzlukları unutturan kitlesel bir fe- tih harekâtı. Her hafta, kazanca ve kayba açık bir savaş oyununun ba- ğımlılık yaratan tadı. Hiçbir çaba gerektirme- yen. hiçbir kişisel riski olmayan duygusal bir yatınm. Kazanınca bir haftalık doyum. kaybe- dince bir haftalık do- yumsuzluk. Kişisel bir sorumluluk taşımadan kazanılıp kaybedilen sa- vaşlar. Onun için de her- kes teknik direktör. her- kes takım kurucu, herkes fiıtbolcu, futbolu yöne- ten masa iisrü kurgucu- su. Bu arenanın yükünü çekenler ise futbolla yükselen yeni toplum li- derleri olan teknik direk- törlerle pahalı gladyatör- ler olan futbolcular. Onlar bu duygu yatı- nmcılannın karşılığını ödemek zorunda olan oyuncular. 'Yaşa' ile 'yuh' arasında geçen ha- yatlannın yükünü. aldık- ları yüksek ücretlerle unutmak zorundalar. Futbolun bir gladyatör dövüşüne dönmesi kitle- leri önyargıh bir savaşın tarafı yaptığında sporla amaçlanan her şey orta- dan siliniyor. Dürüst mücadele. hak edenin kazanması, yenenin de yenilenin de değer ka- zanması gibi spor ruhu- nu oluşturan her şey si- linip gidiyor. 'Sen mutla- ka kazan" ile 'kahrol düşman' arasında yaşa- nan bir gel-git. 'Bırakın, spor kazan- sın'. Savaş arenalannda kaybolup giden spor ruhu yeniden dirilsin. Hak e- den kazansın. Mücadele- nin değeri dürüstlüğünde olsun. Sporgücün, tekni- ğin, estetiğin bileşkesini yansıtsın. Kazanan kadar kaybeden de değerli ol- sun. Birinciyi birinci ya- panın sonuncu gelen ol- duğu unutulmasm. 'Bıra- kın, spor kazansın.' Derîıt sorııştıu*ma AIVKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ın, "Beyaz Enerji" soruşturması çerçevesinde Içişleri Bakanı Sadettin Tantan'la birlikte hedef al- dığı jandarma birimleri Mavi Akım'la ilgi- li operasyonda da yer alıyor. Soruşturmanın yalnızca Mavi Akım'la sı- nırlı olmadığını. doğalgaz boru hatlanyla il- gili tüm işlemleri kapsadığı belirtildi. So- ruşturma çerçevesinde, önceki gün BO- TAŞ'ın yanı sıra Bulgaristan üzerinden Rusya'dan gaz taşıyan boru hattıyla ilgili olarak da Trusgaz şirketiyle görüşülüp bel- geler alındığı öğrenildi. İran projeslni de kapsıyor Soruşturmanın, geçici ölçüm istasyonuy- la Türkiye'ye hemen gaz satmaya çalışan ve bu gaz için Türkiye'nin gerekli altyapıyı ta- mamlamaması nedeniyle almadığı gaza pa- ra ödemesini gerektirecek bir durum orta- ya çıkan Iran doğalgaz projesini de kapsa- dığı öğrenildi. BOTAŞ'tan istenen ve alınan belgelerin, Maliye Bakanlığı yetkililerin- den oluşturulan bilirkişilerin taleplerine da- yandığı belirtildi. Şimdilik gerekli belgele- re ulaşıldığı, ancak ileriki aşamalarda BO- TAŞ'tan yeniden bilgi ve belge istenebile- ceği kaydedildi. BOTAŞ'tan önceki gün ge- ce alınan belgeler üzerinde de çalışmalann başladığı belirtildi. BOTAŞ'tan belgelerin alımı sırasında jandarmadan gelen arabalann yetmediği ve BOTAŞ'm araçlarından yararlandınldığı bildirildi. BOTAŞ çalışanlanna, dün dışan- yı arama yasağının getirilmesi de dikkat çekti. Ankara DGM Savcısı Nuh Mete Yûksei tarafından başlatılan, daha sonra baskılar üzerine Savcı Köksal'a verilen Mavi Akım soruşturması. önceki gece BOTAŞ'a yapı- lan gece baskınıyla yeni bir boyut kazandı. Operasyonu ANAP lideri Mesut Yıl- maz'ın enerji soruşturmalan nedeniyle kar- şı karşıya geldiği jandarmanuı gerçekleştir- mesi "anlamlTbulundu. Yılmaz. Enerji Ba- kanlığı 'ndaki yolsuzluklara karşı yürütülen Beyaz Enerji soruşturması nedeniyle jan- darmayı "mafya için kullanılan olağanüstü yöntemlerT kullanmakJa suçlamış, "gesta- po ve polis devleti"' iddialannı dile getirmiş. Jandarma Genel Komutanlığf ndan "so- rumsuzluk yapmakla" suçlanarak sert bir yanıt almıştı. Edinilen bilgiye göre, önceki gün sabah saatlerinde DGM Cumhuriyet Savcısı Cen- giz Köksal ile Çankaya Ilçe Jandarma Ko- mutanı Yüzbaşı Muhittin Ateş, BOTAŞ Ge- nel Müdürü Gökhan Yardnn'ın makamına gittiler. Görüşmenin ardından soruşturma kapsamında bazı belgeler istendi. îstenilen belgelerin çokluğu nedeniyle fotokopi iş- lemlerinin uzun süreceği belirtildi. Bunun üzerine Köksal, 2 saat kaldığı BOTAŞ'tan aynldı, Jandarma Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Dairesi ekipleri fotoko- pi işlemlerini bekledi. 10 saate yakın sürdü- ğü belirtilen fotokopi çekimine jandarma ekiplerinin bizzat nezaret ettikleri bildiril- di. Belgeler klasörlenerek kolilere doldu- ruldu ve jandarma araçlanyla 11 Alay Ko- mutanlığı'na götürüldü. Köksal: Baskın değll Soruşturmayı yürüten Savcı Cengiz Kök- sal, BOTAŞ olayınm bir baskın olmadığını savunarak "Soruşturma kapsamında ku- nımdan istediğimiz belli belgeler vardı. On- lan gittik aldık. Kurumlara baskın olmaz. Devletin bir kurumu orası" dedi. Enerji Bakanı Zeki Çakan. hukuka her zaman saygılı olduklannı, konuyla ilgili ge- Hedefteki müsteşar ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Yargıtay Cumhuriyet Baş- savcısı Sabih Kanadoğlu. eski Enerji Bakanı Cumhur Ersû- mer'in sağ kolu Müsteşar Sfar- dakul Yiğitgüden hakkında so- ruşturma izni verilmesi için Ener- ji Bakanhğf na başvurdu. Kana- doğlu, Yiğitgüden hakkında "gö- revi kötûye kuiianma ve dniet ihalelerinde rekabeti önleme" suçlan çerçevesinde soruşturma yapılması gerektiğini bildirdi. AA'nm haberine göre Kana- doğlu, soruşturma izni verilme- si istemini içeren yazısı ile Be- yaz Enerji iddianamesi ve hazır- lık soruşturma dosyalannı, dün Enerji ve Tabii Kaynaklar Ba- kanhğı'nagönderdi. Kanadoğlu yazısında, DGM Cumhuriyet Başsavcıhğı'nın Beyaz Enerji soruşturması sonunda 14 sanık hakkında iddianame düzenledi- ğini anımsattı. PelHler Incelenlyor iddianame ve dosyadaki kanıt- lara göre toplanan delillerin in- celendiğini kaydeden Kanadoğ- lu, görev yaptığı dönemde Ersü- mer'in sağ kolu olarak bilinen Yurdakul Yiğitgüden hakkında memurlar ve diğer kamu görev- lilerinin yargılanmasına ilişkin yasa uyannca soruşturma izni ve- rilmesini istedi. Kanadoğlu, Yi- ğitgüden hakkında "görevde yet- Idyi kötü>f kuiianma ve devlet ihalelerinde rekabeti önleme" suçlan çerçevesinde işlem yapıl- ması isteminde de bulundu. Kanadoğlu, Prag'a gitmek üze- re geldiği Atatürk Havaalanı'nda gazetecilerin konuyla ilgili soru- lan üzerine, "Anadolu Ajansyaz- mışsa doğrudur" dedi. çakan: Bakanlıfiımıza Inttkal etmedl Enerji Bakanı Zeki Çakan ise gazetecilerin sorulan üzerine, " Bakanlığımıza intikai etmiş her- hangi bir husus yok. Bakanlıkia görüştü, ancak haberi ben de nKdyadan aknm" dedi. Enerji Bakanhğf nın, yasa uya- nnca Yiğitgüden hakkında ön in- celeme yapılması talimatını ver- mesi gerekiyor. ön inceleme so- nucunda soruşturma izni verilir- se Yiğitgüden'in. verilmezse baş- savcının itiraz hakkı bulunuyor. Itirazlan Danıştay 2. Dairesi so- nuçtandıracak. Daire itiraz istemlerini redde- derse Yiğitgüden hakkındaki son soruşturmayı Yargıtay Cumhuri- yet Başsavcıhğı yapacak. Baş- savcıhk takipsizlik karan verebi- leceği gibi Yiğitgüden hakkında dava da açabilecek. Bu durumda Yiğitgüden suç vasfma göre Yar- gıtay'm ilgili cezadairesinde yar- gılanacak. Beyaz Enerji 3. Aflır Ceza da Ankara 1 No'lu DGM, Beyaz Enerji davasında, rüşvet. görevi kötüye kuiianma, ihaleye fesat kanştırma gibi suçlardan görev- sizlik karan verdiği dosyayı Nö- betçi Ankara 3. Ağır Ceza Mah- kemesi'ne gönderdi. Ankara DGM Başsavcıhğı. yaklaşık 20 klasörden oluşan da- va dosyasını 2001 /19704 hazırhk esasma kayıt ettikten sonra Nö- betçi Ankara 3. Ağır Ceza Mah- kemesi'ne teslim etti. Ankara Cumhuriyet Başsavcıhğı'nda ağır ceza tevzii işlemlerinin cuma günleri yapılması nedeniyle dos- ya, dün de 3. Ağır Ceza Mahke- mesi'nde kaldı. Dosyaya 9 ağır ceza mahkemesinden hangisinin bakacağı bugün bilgisayarla be- lirlenecek. rek duyulduğunda, her türlü belgeyi il- gililere ve yetkılilere vermeye hazır olduklan- nı söyledi. BOTAŞ Genel Müdürü Gökhan Yar- dım'ın Savcı Kök- sal'ın gelışini ve istek- te bu- lunduk- lannı kendisı- ne bildir- diğini belir- ten Çakan. "Ben de savcının is- teklerinin yerinegetiril- mesi için genel mfidüregereken talimatı ver- dim" diye ko- nuşru. BOTAŞ Genel Müdürü Gökhan Yar- dım da olayın baskın ol- madığını öne sürerek "Devlet devleti basmaz, bu ifade yanlıştır. Son de- rece nezaket \c rerbiye, son derece dikkat edilerek saygı kurallan içinde bilgi aldı. İs- tediğievrakı verdik'" dedi. Yardım. daha ön- ce de 2 kez bilgi istenil- diğini. kendilerinin de verdiğını anlatarak şun- lan söyledi: "Baskın falan degüdi. Bunlar kesinlikle yanhş- tır. Bir de bizim uluslara- rası projelerimiz v'ar. Lütfen BOTAŞIa ilgili haber yaparken daha ciddi olalım. Çünkü uluslararası projeleri yu- rütüyoruz ve bunlar son derece hassas projeler." Yılmaz, jandar- ma>la birİikte Tan- tan'ı eleştir- miştL Yardım: Bilgi istedller verdik Savcı vejandarma ko- mutanının yaptıklan gö- rüşmede istedıkleri bel- geleri söylediklerini bil- direı Gökhan Yardım. "Bilgi aldılar. tstedikleri dokümanlan verdik, bir- çok doküman verdik" dedi. Yardım, soruştur- malar nedeniyle işlerin aksadığı eleştirilerinin anımsatılması üzerine, "Sayın Savcı öncclikle onu da vurguladı,' Arka- daşlar işlerinizi durdur- maym. işlerin devam et- mesi lazım' diye konuş- tu. Bizim BOTAŞta hiç- bir işimiz durmadı. Biz her işimizin doğnı oldu- ğuna inanıyoruz. İşleri- miz devam ediyor" açık- lamasını yaptı. G U N D E M MUSTAFA BALBAY M Baştarafı 1. Sayfada lardan biri. Bankanın kuruluş öyküsüyle bugün kar- şı karşıya kaldığı durum yan yana getirilince, insa- nın içi kanıyor. 3 Haziran 1926'da Emlak ve Eytam Bankası adı altında kurulan bankanın amacı, dar gelirlilerin ko- nutedinmesinisağlamaktı. Eytam, "yef/m"sözcü- ğünün çoğulu. Kurtuluş Savaşı'nın ardından kuru- luş savaşına giren coşkulu kuşak, yetimleri aynca düşündü, onlar adına banka kurdu. 1920'lerdeyetimleriçin banka kuruldu. 1990'lar- da yetim hakkı diye bir şey kalmadı! Bankanın bugünkü kaderini 1980'liyıllardaÖzal mantığı belirledi. 1988'de Anadolu Bankası ile bir- leştirildi. Bu bankanın bütün yükü Emlak'in oldu. Adı da Emlak Bankası olarak değiştirildi. 1992'de de Denizcilik Bankası yine bütün yüküyle Emlak Bankası'nın üzerine yıkıldı. Bu yüklerin üzerine banka, 9O'lı yıllarda öyte- sine büyük bir rant aracı olarak kullanıldı ki Em- lak Bankası'nın konut işine girenlerden 5'i ban- ka sahibi oldu. Bir başka deyişle, bankanın ola- nakları tam 5 banka doğurdu. Bankanın başından geçenler hırsıziye roman yapılsayeridir... Gelelim bugüne... Devlet fondaki ölü bankala- ra para damarian yerieştirip zoria diriltmeye çalı- şırken Emlak Bankası diri diri gömülmek isteniyor. Yan söylenti. yan gerçek, yan niyet, kulağımıza gelen haberier bu yorumla özetlenebilir. Faruk Bal'ın bakışı Koalisyon oluşturulurken kamu bankalan üç par- ti arasında bölüştürulmüş, Emlak Bankası MHP'ye düşmüştü. Bankadan sorumlu Devlet Bakanı Fa- ruk Bal, başlangıçta yukandaki yoruma giden adımlara karşı çıkmıştı. Ancak Bal'a, bir parmak bal çaldılar: "Emlak Konut sizin elinizde kalsın. Arsalannı da size verelim. Emlak Bankası'nı Ziraat Bankası ile birieştirelim ya da tasfıye edelim." Emlak Bankası üzerinde bulunan, 1-1.5 katrilyon arasında değer biçilen arsalar Bal'ın bakanlığının oldu, banka ölümleyaşam arasındaki farklı biroda- ya kondu. Yazıya, sorulu başlık koyduk. Öyle devam ede- lim, yukanda özetlediğimiz görünümü sorularla de- şelim: 1- Emlak Bankası'nın alacaklarının toplamı, fa- izi ile birlikte 2 katrilyon lirayı buluyor. Banka tas- fıye edilirse bu alacaklann takibi olanaksız hale ge- lecek. Geçmişte yaşananlar bu görüşü dogruluyor. Acaba bankaya borcu olanların lobısı daha mı et- kili? 2- Bankaya en çok müteahhittik işi yapanlann yanı sıra denizcilerin borcu var. Bütün alacaklann yüzde 24'ünü denizcilik sektörü oluşturuyor. Bu borç Bakanlar Kurulu karanyla ertelendi. Acaba şimdi de ertelemeyi sınırsız mı yapmak istiyoriar? 3- Arsaları neden ayrılıp banka çıplak bırakıldı? 4- Banka, bireysel kredı hacminde yüzde 10'la önemli bir paya sahip. Buna talip olanlar mı var? 5- Bankanın üç statude 10 bin çalışanı var. On- lann geleceği belirsiz. Önce bir havuza konmala- rı, biryıl maaş almalan, ardından da atılmalan ko- nuşuluyor. Bu adımlar atılırken çalışanlann duru- mu hiç dikkate alınmıyor mu? 6- Faruk Bal, seçim bolgesı Konya'da Emlak Bankası'nın tasfiyesinın zarargetireceğini, 4-5 kat- rilyonluk alacağın riske gıreceğini söyledi. Uygu- lamaya baktığımızda Ankara'daki görüşü böyle değil. Acaba o da, "seçim bölgesinde doğnı söy- ler, Ankara'da şaşar" havasında mı? Sorulan burada kesip seslenelim: Yetimin hakkını yedıniz, bari bankasını yemeyin! [email protected] Mavi Akıtn 'ın kara noktaları DSP'de rahatsızlar arüyor TUREY KOSE ANKARA - Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Cumhur Er- sümer hakkında verilen soruş- tunna önergesi oylamasının so- nuçlan, DSP'de parti yönetimi- nin çizgisinden rahatsızlık du- yan millervekili sayısının gide- rek arttığını ortaya koydu. Sıvas Millervekili Cengiz Güleç. parti- lerinin dürüstlük imajının zede- lenmeye başladığını vurgulaya- rak "Demokratik sol anlayışuı hükümette kalmak adına bir miktar yıprandığuu kabul edh o- rum. Ancak bizi iktidar yapan en önemli özelliğin dürüstlük oldu- ğunu unutmamak gerekiyor" de- di. Kocaeli Millervekili Ahmet Arkan. "Biz yargıç değüiz, ama tophımun içeride ve dışanda fev- kalade rahatsız oJduğıı bir kısım konularda toplumsal duyaıiıhk göstermek gibi bir mecburiyeti- mizva_r*'derken tstanbul Millet- vekıli İsmailAydınlı, "Bakan ka- mu vicdanında aklanmadı. tleri- de toplum, yeni siyasi şckillcnme- ler bunun hesabını sorar" değer- lendirmesını yaptı. Beyaz Enerji operasyonu ne- deniyle Cumhur Ersümer hak- kında verilen soruşturma öner- gesi oylamasında DSP'den 16 millervekili önergeye destek ver- di, 22 millervekili oylamaya ka- tılmadı, 2 millervekili de çekim- ser kaldı. Bu sonuçlar, DSP'deki rahatsızhğın boyutlannı ortaya koydu. Önergeye destek veren DSP'li bazı milletvekilleri şu gö- rüşleri dile getirdı: Ahmet Arkan (Kocaeli): Bu tarz bir davranış künseyi suç- lamak değildir. Biz yargıç deği- liz. Ama artık toplumun içeride ve dışanda fevkalade rahatsız ol- duğu bir kısım konularda top- lumsal duyarlılık göstermek gi- bi de bir mecburiyetımiz var. Meclis'in de bugün toplum nez- dinde fevkalade zedelenmiş bir itiban var. Bu kadar diüenmiş konularda insanlann yargı önün- de aklanmasının doğru olduğu- na inanıyorum. CengiZ CÜieÇ (Sıvas): De- mokratik sol anlayışı çok önem- siyorum. Bu anlayışın hükümet- te kalmak adına bir miktar yıp- randığını da kabul ediyorum. Ancak bizi kamuoyunda iktidar yapan en önemli özelliğin dü- rüstlük ve yolsuzluklarla sonuna kadar savaşma sözümüz olduğu- nu unutmamak gerekiyor. Inan- dıncılığımız ve güvenilirliğimiz burada idi. Maalesef bunlar ze- delenmeye başladı. Ne olursa ol- sun hükümet devam etsin anla- yışı tek kaygımız olamaz. Ka- muoyu vicdanını zedeleyen bir konuda sessiz kalamayız. Bayram Firat Dayanık- ll (Tekirdağ)- Yolsuzluklarla il- gili olaylarda hep siyasetçıler suçlanıyor. Siyasetin bu işlerden anndırılması, Enerji Bakanh- ğf nda yolsuzluklann artık tes- pit edildıği ve bazı insanl,ann içe- ride olduğu göz önüne aluıırsa parlamentonun bu işe el koyma- sını ıstediğım ıçın ve kamuoyu v icdanında suçlanan Ersümer" in aklanmasına imkân sağlamak ıçın böyle oy kullandım. İSmail Aydinll (tstanbul): Banka hortumlayanlann üzerine gidüırken sıyaset ayağının üzeri- ne gidılmemesı büyük eksiklik. Ben daha önce Çiller'in, Yü- maz'ın da \'üce Divan'a gitmesi yönünde oy kullandım. Bakanın istıfası yetmez, bunun hesabının Meclis kürsüsünden savcılara meydan okuyarak değil, gidip ak- lanarak verilmesi gerekirdi. Ba- kan kamu \ icdanında aklanmadı. Toplum bunun hesabını sorar. Tahir KÖSe (Istanbul): Ba- kanın masumiyetini kabul etsek bile. bu kadar yolsuzluğun cirit attığı. bakanın atadığı bu kadar bürokratın tutuklandığı bir or- tamda, bunlar, orada yeteneksiz ve dirayetsiz kötü bir yönetimin olduğunu gösterir. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara DGM Savcısı Cengiz Köksal'ın ınceledıği soruşturma dos- yasmda yer alan belirle- meler ve iddialardan bazı- lan ana hatlanyla şöyle: • 15Aralıkl997'deAn- kara'da iki ülke arasında imzalanan anlaşma 1 N'i- san 1998'de TBMM tara- findan kabul edikti. Anlaş- mada. proje hatnıun ya- pım ihalesinin hangi Türk şirketineverileceği konusu, Türldye Cumhurheti'nin tercihine btrakıtmadL • BOTAŞ, Türkiye bö- lümünün yaklaşık 200 milyon dolar tutacağını öngördü, önce Tümaş, sonra Haznedaroğlu-Öz- taş konsorsiyumu proje maliyetinin yaklaşık 2 kat fazla olacağını hesapladı. Maliyete ilişkin itirazlar üzerine Rusya Gazprom şirketinin belirlediği Haz- nedaroğlu-Öztaş konsorsi- yumu 339 milyon 750 bin dolara indi. BOTAŞ, an- laşma uyannca sözleşme bedelinin yüzde 15'i olan 50 milyon 962 bin 500 do- lan avans olarak ödemek zorunda kaldı. • Samsun-Ankara hat- ünda inşa edilecek harnn uzunhığuSOl kilometrev'e Türkiye'ye maliyeti 200 milyon dolarolacakn.An- cak BOTAŞ, projenin Türkiye kısmının yansı- nın tamamlandığmL, har- canan paranın da planla- nan toplam tutan aşarak 260 mûyon dolar okhığu- nubUdirdL • Rao-Gazprom şirketi Türkiye topraklannda Samsun-Ankara arasın- daki doğalgaz ana boru hattının proje ve inşaatını yürütecek, Türk şirketle- nnin katılımıyla oluşturu- lacak konsorsiyumda gö- rev alacak ana firmanın Zao-Stroytransgaz oldu- ğunu BOTAŞ'a bildirdi. Stroytransgaz, Türki- ye'de, ANAP'a yakınlı- •ğıyla bilinen Öztaş ve Haznedaroğlu ile çalışa- cağını açıkladı. • Taraflann gaz mikta- nna ilişkin yükümhılükle- ri 2001'debaşhyordu.2001 ydı için 4 milyar metreküp olan anlaşma miktan aşa- malı olarak artarak 2007 yıhnda 16 milyar metrekü- peulaşacakn. • BOTAŞ, 2001 ydından itibaren her yıl anlaşmada belirlenen asgari ahm taah- hüdü oranındaki gazı tes- lim almak, almasa dahi be- delini yine anlaşmada be- hrlenmiş oranda ödemekle yükümlü kılındı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle