Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 25 MAYIS 2001 CUMA
HABERLER
DUNYADA BUGUN
ALİ StRMEN
VayBeL
Birkaç hafta önceydi. Önde gelen üniversitele-
rimizderi birınin iletişim fakültesi öğrencilerinin dü-
zenlediği toplantıda, çeşitli yaşlardan birkaç ga-
zeteci birlikteydik; konumuz medyanın içinde bu-
lunduğu durumdu.
Genç öğrenci arkadaşlar ile öğretim üyelerinin
de ilgiyle izlediklerı toplantıda, ömrünü gazeteci-
liğe vermiş olan arkadaşlar. deneyimlerini dile ge-
tiriyorlardı.
Hepsi ile çeşitli dönemlerde değişik yerlerde bir-
likte çalışmış olduğum arkadaşların konuşmalan
ilginçti. Çünkü onlar, içinde bulundukları düzene,
çarklarından biri oldukları sırada eyvallah deyip
sonradan eleştirenlerden değil de sistemin için-
deyken çarkların daha doğru dönmesini isteyen-
lenler ve de bu yüzden yerlerinden olmayı göze
alanlardandılar.
Sıra bana geldiğinde, güç bir işi üstlendiğimi ve
sevimsiz bir role soyunduğumu itiraf ederek baş-
ladım söze. Çünkü ben medyayı savunma işlevi-
ni benimsemiştim.
"Promosyonu, asparagası, manken yazarları,
soru sorarken orgazm olan hatunu, haber çarpıt-
ması ve boş umut pompalaması, yüzeyselliği"
velhasıl her şeyiyle bugünkü medyamızın, halkın
istediği ve layık olduğu medya olduğunu söyleye-
rek başladım ve sonra görüşlerimi somut olaylar-
la kanıtlamaya çalışarak sürdürdüm sözlerimi.
• • •
Bu uzun girış bölümünü, basını ya da politika-
cısını kendisinden ayırıp canavar olarak niteleye-
rek işin ıçınden sıyrılmaya çalışan toplumun bü-
yük yanhşını vurgulamak için olduğu kadar bası-
nı, içinde bulunduğu toplumdan soyutlayarak
eleştirmeye bir anlam veremediğimi, genelde bun-
dan kaçınmaya özen gösterdiğimi vurgulamak için
yazıyorum.
Medyayı, onu oluşturan toplumdan soyutlaya-
rak acımasızca eleştirmenin, bir anlam taşımadı-
ğını, hatta sonuç ile sebebı birbirine karıştırmak ol-
duğunu biliyorum.
Ama Sevgili Okurlar, her şeyin de bir tahammül
sınırı var.
Medyamızın bugün içinde bulunduğu duruma
tahammül etmek gerçekten güç.
• • •
Kemal Derviş ile yatıp kalkan medya, şimdi Sa-
yın Dervış'ın eşinı doladı parmağına. Geçen gün
bir zamanlar ciddi olan bir gazetemizin manşetin-
de. "Bayan Derviş ilk bize konuştu" diye bir baş-
lık vardı.
Yazıyı okuyunca, balkondan çekilmiş bir resim
ile önceden verilmiş genel bir demecin özel söy-
leşiye dönüştürüldüğünü görüyorsunuz.
Artık her gün böylesıne asparagaslar veya umut
pompalamaya yönelik. "yorum" başlıklarla karşı-
laşıyoruz.
Dün de aynı gazetenin başlığı insanı isyan etti-
recek nitelikteydi. Birinci sayfada manşet olan
"Amerıka Şaştı Bu Işe" başlıklı yazıda, Amerikan
Hazine Bakanı, son reformları kastederek "Türki-
ye'de inanılmaz şeyler oluyor" demiş.
Tanzimat dönemıni, o günlerin sadrazam tayin
ve azlettiren ingılız Büyükelçisi Canning'i veyağ-
danlıklarını gel de arama!
Bu manşetın çıktığı gün, sistemden yana olan
ekonomık yorumcular. Hazine'nin ekonomik prog-
ramın açıklanmasından sonraki ilk ihalede istedi-
ği kadar borçlanamamasındaki büyük tehlikeyi
vurgulayarak alarm zıllerini çaldırıyorlardı.
Ama söz konusu gazeteye bakarsanız, her şey
güllük gülistanlıktı ve Amerika şaşmıştı bu ışe.
Vay beee!....
Bilmem ki gazeteci dostlarımız bu tür yalakalık-
ları neden yapıyorlar?
Üstelik önlerinde bulundukları yerteri kaybedin-
ce, yaptıkları yalakalıktan pişman olduklannı, ama
yazdıklannın inandırıcılığını da kaybettiğini göste-
ren canlı ömekler de varken...
Cencay Çakıcı'ya saldırı davası
Tetikçiye 30 yıl
10 ay hapis cezası
tstanbul Haber Ser-
visi - Alaattin Çakı-
cı"nın kardeşi Gencay
Çakıcı ile imam nikâh-
lı eşi GönülÖzvürek'e
Etiler'de sılahlı saldı-
nda bulunan Dündar
Kılıç'ın oğlunun şofö-
rüAdilCesur30yıl 10
ay hapis cezasına çarp-
tınldı.
tstanbul 3. Ağır Ce-
za Mahkemesfndeki
oturuma katılan tutuk-
lu sanık Adil Cesur sa-
vunmasında. kendisi-
nin bu kavganın tam
ortasına çekildiğini
ileri sürdü.
Onur Özbizerdik'in
beraatına karar veren
mahkeme, Cesur'u ise
önce ölüm cezasına
çarptırdı. Daha sonra
Cesur'un cezasını 16
yıl 8 ay hapse indiren
heyet, Cesur'a, öldür-
meye teşebbüs suçun-
dan 13 yıl 4 ay ağır ha-
pis ve ruhsatsız silah
bulundurmaktan lOay
hapis cezası verdi.
Karagümrük Lokali'ne saldırı
Çakıcı'nın sağ kolu
Güler tahliye edildi
tstanbul Haber Ser-
visi-Karagümrük Spor
Kulübü Lokali'ne dü-
zenlenen ve 15 kişinın
yaralandığı silahlı sal-
dın olayını azmettirdi-
ği iddia edilen ülkücü
çete lideri Alaattin Ça-
kıcı ve 21 adamının
yargılanmasına devam
edildi.
Alaattin Çakıcı'nın
sağ kolu olarak bilinen
ve baskını organize et-
mekten yargılanan
Muradi Güler tahliye
edildi.
Istanbul 1 No'lu
DGM'deki duruşmaya
tutukJu sanık Alaattin
Çakıcı, 9 adamı ve d-
han Çalacı'ya ait ruh-
satsız silahı saklamak-
tan yargılanan gıyabi
tutuklu sanık Safiye
Hüselek katıldılar. Sa-
nıklardan Muradi Gü-
ler'in tahliyesine karar
veren mahkeme he-
yeti, oturumu erteledi.
Partilerarası Uzlaşma Alt Komisyonu'nun anayasa değişikliği paketi üzerinde uzlaşma sağlanamıyor
Rürtçe MHFye takddıANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu)-Partilerarası Uzlaşma Alt
Komisyonu'nun, Kürtçe yasa-
ğının kaldırılmasına ilişkin ana-
yasa değişikliği önerisi.
MHP'ye takıldı. MHP Grup
Başkan\ekili Mehmet Şandır.
"Bir kimlik, bir millet yaratıl-
masına yönelik olarak ana>asa-
da bir kelimenin bile değişmesi-
ne izin \ermeyiz" dedi. TBMM
Anayasa Komisyonu Başkanı
ANAP'lı Turhan Tayan'ın bu-
gün ANAP Genel Başkanı Me-
sut Yümaz ile görüşeceği. değı-
şiklik önerisinde partinin be-
nimsediği maddelerin belirle-
neceği öğrenildi.
Partilerarası Uzlaşma Komis-
yonu, dün alt komisyonun ha-
zırladığı 51 maddelik anayasa
değişikliği paketi üzerindeki
görüşmelere devam etti. Alt ko-
misyonun, anayasanın değişti-
rilmesi bile önerilemeyecek hü-
kümleri arasında yer alan 3.
maddeye 'resmi' sözcüğünün
eklenerek "Türk DevletTnin
resmi dili Türkçedir" biçımin-
de değıştirilmesi önerisi tartış-
ma konusu oldu. MHP, bu dü-
zenlemeye karşı çıktı. Toplantı-
da bazı üyeler, maddenin başlı-
ğının "devletin bütünlüğü, res-
mi dili, bayrağu milli marşı ve
başkenti" olarak düzenlendiği-
ni. alt komisyon metnindeki
öneriyle, başlıkla metin arasın-
da uyum sağlandığını sa\Tindu-
lar.
Komisyonda, bu düzenleme-
nin yapılabilmesi için, anayasa-
nın ilk 3 maddesinin değiştiri-
lemeyeceğini öngören 4. mad-
desinin değiştirilip değiştirile-
İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN
m
meyeceği de tartışma konusu
oldu. Böyle bir değişikliğin ya-
pılamayacağı eğilimi öne çıkar-
ken konuyla ilgili olarak eski
anayasa değişikliği tutanaklan-
run incelenmesi kararlaştınldı.
MHP Grup Başkanvekili
Mehmet Şandır, 4. maddenin
gevşetilmesine ve yeniden yo-
rumlanmasına dönük hiçbir de-
ğişikliğe izin vermeyeceklerini
belirterek şu görüşleri dile ge-
tirdi:
"Bir mutabakat olmadan
anayasa değişikliği olmaz.
MHP'nin desteği olma-
dan da ana>asa dcgiştiri-
lemez. Bir kirnlik yaratd-
masma zemin hazırlaya-
cak şekilde değişiklik ya-
pılmasına izin vermeyiz.
Ana dilin kullanılması
farkb bir şeydir ve herke-
sin hakkıdır. Ancak bir
topluluk dili oluşturmak,
kimlik oluşturmak, ora-
dan da bir millet yarat-
ma sürecini başlatma
noktasında bir kelime bi-
le önemlidir."
MHP, anayasanın 26.
ve 28. maddelerinin de-
ğiştirilerek Kürtçe yayın
yasağının kaldınlmasına
da karşı çıkıyor.
Toplantıda, egemenlik-
le ilgili madde görüşülür-
ken DSP ve MHP "ege-
menlik haklannın zedele-
neceği"' gerekçesiyle
"Ulusalüstü yetküeri bu-
lunan kuruluşlara üyeliği
gerektiren uluslararası
antlaşma hükümleri sak-
hdır" fıkrasının eklenme-
sine karşı çıktılar.
Bakanlık, F tipinde ortak yaşam alanlanndan yararlanma ilkelerini açıkladı
Cezaevi raporuna düzenleme
• TBMM Insan Haklannı Inceleme Komisyonu
Başkanı Hüseyin Akgül, 19 Aralık 2000 tarihinde
yapılan operasyonda ölenlerin otopsi raporlannın
komisyona gönderilmediğini bildirdi.
Tutuklu yakınlan Ankara'da
Siyasi tutuklu ve hükümlülerin F tipi cezaevlerinde tecridin kaldı-
nlması için sürdürdüğü ölüm orucu \<e açlık grevleri 218. güniine
girerken aikler, shil toplum örgütlerinin temsilcileri ve insan hak-
lan savııımcuIan,yetkilileriegöriişroekw
u
diyak)gsürecini
T
' başlat-
mak için dün Ankara'ya gekiiier."Yaşama hakkuıa saygı. ölümteri
durdurun" isteğiyle ölüm oruçlarmı birirmek için dün sabah
Ankara'ya ulaşan grup, İnsan Haklan Derneği(tHD)Genel Başkanı
Hüsnü Ondül başkanlığındaki shiltoplum örgütkrinin temsilcileri
taraftndan karşılandı. CumhurbaşkanlığL,Adalet Bakanhğı ve TB-
MJVTye giden grup. yetkililerle göriişemedi. İHD Genel Başkanı
Hüsnü Ondül, devletin diyalog kapılarını kapatbğını söyledi.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - TBMM insan Hak-
lannı Inceleme Komisyonu,
19 Aralık cezaevi operasyo-
nundan sonra görevlendirilen
heyetin "işkence ve tecavüz*
ifadelerini de içeren raporu
yeniden düzenlemeyi karar-
laştırdı. Adalet Bakanhğı, F
tipi cezaevlerindeki tutuklu ve
hükümlülerin ortak yaşam
alanlan. iş yurtlan ve çalışma
atölyelerinden yararlanma il-
kelerini belirledi.
Komisyonun dünkü toplan-
tısında, açlık grevi ve ölüm
orucundaki mahkûmlar ile ce-
zaevi operasyonunda kötü
muamele görenlerin ifadele-
rini içeren alt komisyon rapo-
ru değerlendirildi. Komisyon
Başkanı Hüseyin Akgül, rapo-
run "redaksiyondan geçirile-
ceğini" söyledi. Akgül. "Baa
iddialar \ar, bu iddialann so-
mutlanmış sonuçlan var. Bazı
ifadeler genellikle muğlak ka-
lıyor. onlann somutlaştınlma-
sı lazum. Operasyon görüntü-
leri tekrar incdenecek" dedi.
Hüseyin Akgül, 19 Aralık
2000 tarihinde yapılan operas-
yonda ölenlerin otopsi rapor-
lannın komisyona gönderil-
mediğini bildirdi. Akgül, bu
konuda yeniden ginşimde bu-
lunduklannı vurguladı.
Bazı komisyon üyeleri. ce-
zaevi operasyonundaki yan-
lışlarla ilgili saptamalann ra-
porda yer bulmamasına tepki
göstermişti. Bazı üyeler, "re-
daksiyon" karannın "sansür''
olarak algılanmaması gerek-
tiğini, rapora eklemeler de ya-
pılabileceğini söyledi.
Öte yandan Adalet Bakanı
Hikmet Sami Türk, F tipi ce-
zaevi müdürlüklerine bir ge-
nelge göndererek Terörle Mü-
cadele Yasası'nın 16. madde-
sindeki değişikliğin ardından
tutuklu ve hükümlülerin ortak
yaşam alanlan, iş yurtlan ve
çalışma atölyelerinden yarar-
lanma ilkelerinin belirlendiği-
ni kaydetti.
Adalet Bakanı Türk, ortak
yaşam alanlan ile işyurtlan ve
çalışma atölyelerinden yarar-
lanacak hükümlü ve tutuklula-
nn işledikleri suçlara, kurum-
daki davranışlanna, ilgi ve ye-
teneklerine göre seçici komis-
yon tarafından aynlacağını
kaydetti.
Trabzon'da inceleme yaptıiar
AB heyetiinsan
haklanm inceiiyor
AHMETŞEFÖC
TRABZON- Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin
Türkiye'deki misyon şefi yardımcılan, insan
haklan konusun-da görüşmelerde bulunmak
amacıyla Trabzon'a geldiler. tnsan Haklan
Derneği (tHD) Trabzon Şubesi'ndeki görüşme
sırasmda Mazlum-Der'le IHD üyeleri arasında
türban tartışması yaşandı. İHD Trabzon Şube
Başkanı Sinan Kutay, insan haklan il
kurullannjn oluşturulmasının önemli bir adun
olduğunu, ancak "majestelerinin shil toplum
örgütü olmayı" kabul etmeyeceklerini söyledi.
însan haklan konusundaki gelişmeleri
saptamak ve Anadolu'yu tanımak gerekçesiyle
gezi düzenlediklerini belirten 16 AB üyesi ülke
temsilcilerinden oluşan heyet, Trabzon
Belediyesi ve Trabzon Valiliği'ni ziyaret
ettikten sonra Trabzon'daki Empati Grubu
üyeleri ile bir araya geldi. Güvenlik görevlileri
ve basına kapah tutulan görüşmede grup
üyeleri, Türkiye'de büyük çapta insan haklan
ihlalleri bulunduğunu söylediler ve Kopenhag
kriterlerinin. Türkiye'de egemen kılınması
çabası içinde olduklannı belirttiler. Grup
üyelerinin, 28 Şubat'ı "postmodern darbe"
olarak nitelendirmeleri heyetin ilgisini çekti.
Denizer'in
katiline 25 yıl
ANKARA
(Cumhuriyet Büro-
su) - Yargıtay, eski
Türk-tş Genel Sek-
reteri ve eski Genel
Maden-lş Sendika-
sı Genel Başkanı
Şemsi Denizer'ı öl-
düren Cengiz Ba-
uk'ın 25 yıl 1 gün ağır hapis cezasına
çarpUnlmasuıa ilişkin karan onadı. De-
nizer, 6 Agustos İ999'da Zonguldak'ta
uğradığı silahlı saldın sonucunda haya-
tını kaybetmişti. Yakalanan Cfingiz Balık.
Burdur Ağır Ceza Mahkemesi 'nce "kas-
ten adam öMürmek" hükmünü düzenle-
yen Türk Ceza Yasası'nın 448,1 madde-
sine göre önce 30 yıl hapis cezasına mah-
kûmedilmiş. sonra suçunikran nedenıy-
le bu ceza 25 yıl 1 gün ağır hapse indiril-
mişti. Sanığa aynca. silah taşımak suçun-
dan 2 yıl 6 ay hapis ve 50 milyon 331 bın
428 lira ağır para cezası verilmişti.
H
J-.
Sorgun'da operasyon
HizJbullah üyesi
4 kişigözatUnda
Yurt Haberleri Servisi - Yozgat' m Sorgun
ilçesinde Şanhurfa'nuı Siverek ilçesinden
bölgeye giden tarım işçilerinin arasına kanşan 4
Hizbullahçı gözaltına alındı. Ağn'nın
Doğubeyazıt ilçesinde askerlik görevini yapan
ve tezkeresini aldığı gün yakalanan Hizbullah
üyesi Zeki Burgul tutuklandı. Sorgun Ilçe
Jandarma Bölük Komutanlığı'nca düzenlenen
operasyonlarda, Şanhurfa'nın Siverek
ilçesinden bölgeye giden mevsimlik tanm
işçilerinin arasına kanşan Mustafa, Bubo ve
Yakup Karadaş ile Ramazan Baslan gözaltına
alındı. Hizbullah adına propaganda ve eylem
yapmayı amaçlayan sanıklardan 3'ü tutuklandı,
Bubo Karadaş ise tutuksuz yargılanmak üzere
serbest bırakıldı. Ağn'nın Doğubeyazıt
ilçesinde askerlik görevini tamamladıktan sonra
gözaltına alınan Zeki Burgul dün tutuklandı.
STFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.com
Maliye Bakanhğı resmi bütçe veri-
lerine göre devletin krizden sonra ta-
sarruf yapmadığı anlaşıldı. Siz buna
şaşırdınız mı? Ben hem şaşırdım, hem
şaşırmadım. Şaşırdım, çünkü Maliye
Bakanhğı nasıl oldu da böyle bir veri
tablosunu yayımladı. Yani neden kita-
bına uydurmadı. Şaşırmadım, çünkü
ben biliyorum ki 'devlet tasanvfyap-
maz'; bizi, yani yurttaşlarını 'hizaya
sokmak' için çaba sarf eder, onun için
de para sarf eder.
Gazetelere de yansıyan, devletin
kriz sonrası harcamalannda ne gibi
artışlar mı olmuş, gelin biıiikte baka-
lım. Önce kamulaştırma giderlerine
bakalım: Mart ayında kamulaştırma
harcamaları 324 milyar lira iken ni-
sanda yüzde 3400 kat artış göstermiş
ve 11 trilyon 240 milyar liraya ulaşmış.
Devletimizin büro malzemeleri için
harcadığı para da mart ayına göre 8
kat artış göstermiş. Aynı dönemde
kırtasiye 3 kat, elektrik-su giderteri ise
3 kata yakın bir ilerleme sağlamış.
Mart ayında taşrt ahmları için 18 mil-
Devlet Tasarruf Yapmaz, Ama...
yar lira harcayan devlet. nisan ayında
318 milyar lira harcamış.
Tabii daha önemli alanlarda da ar-
tış olmuş. Örneğın 'gizli hizmet gider-
leri', en çok artış gösteren kalemler-
den birisi olmuş. Mart ayında gizli hiz-
met giderleri 1.4 trilyon iken nisan
ayında on kat artarak 14 trilyon liraya
ulaşmış. Bütçe verilerine göre 'savun-
ma giderleri', 'Milli Savunma Bakan-
hğı' giderleri iki ayn kalemde ifade
edilmiş. 'Savunma giderleri' mart
ayında hedeflenenin altında gerçek-
leşirken nisan ayında, şubat ayının 6
katına çıkarak 77 trilyon liraya ulaş-
mış. MSB giderleri, 72 trilyonluk mart
giderini üçe katlayarak 236 trilyona u-
laşmış. Daha saymakla bitmeyecek
kadar artış var. Örneğin Emniyet Ge-
nel Müdürlüğü'nün harcamalan da i-
ki katına çıkmış.
Benim en çok ilgimi 'gizli hizmetgi-
derieri' çekti. Acaba nedir bu gizli hiz-
met giderleri? Örneğin bunlartelefon
dinleme olabılir mi? O da bir hizmet
ya. Gazetelerde yüzlerce insanın te-
lefonunun dinlendiği yazıldı. Şimdi
acaba daha geniş bir kesim mi dinle-
niyor? Giderleri tasarruf döneminde
10 kat arttığına göre, var bir iş. Sonuç-
ta, görüldüğü gibi yurttaşın cebinde-
ki paranın değerini yarıya düşüren,
binlerce insanın işsiz kalmasına yol
açan kriz, devlet kurumlannı etkileye-
memiş. Orada işler yolunda gidiyor.
'Gizli işler' yürüyor. Hem de eskisin-
den on misli fazla olarak.
•••
Yeni RTÜK Yasası maliyetleri arttı-
racak. Ülkenin dört bir yanında daha
'derinlemesine' izlenme yapılması
gerekecek. Bu izlemeler için görevli
gerek, maaş gerek. Bu nedenle dev-
let tasarruf yapamaz. Türk Tabipleri
Birliği ve doktorlar, ölüm oruçlan ne-
deniyle kendi meslek etiklerini koru-
mak ve görevlerini yapmak için olma-
dık saldınlara göğüs gerdiler. Ingiliz
Hekim Örgütü, Ingiltere'deki açlık gre-
vi sırasmda kendilerine yönelik saldı-
rılar üzerine şöyle bir değeıiendirme
yapmıştı: "Hükümetler açlık grevle-
rinde ellerini hekimlehe yıkariar."
Benzer bir deneyimi Türkiye'de de
yaşadık. Ölüm oruçlan sırasmda, hü-
kümetin dayatmalan yerine hekimliğin
evrensel ilkelerine sarılan doktorlar
tam bir ateş altında kaldılar. Medyayı
da harekete geçiren iktidar sahipleri,
sanki ölümlerin ve ölüm oruçlarının
sebebi doktorlarmış gibi bir hava ya-
rattılar. Sonunda Türk Tabipleri Birliği
Merkez Konseyi'ni görevden almak
amacıyla dava açıldı. Bursa Tabip
Odası üyeleri ise ölüm oruçları nede-
niyle söyledikleri şu sözlerden yargı-
lanacaklar: "Malta ve Tokyo bildirge-
lerine katılıyoruz. Sizlerin ölmesini is-
temiyoruz. B1 vitaminini mutlaka iç-
melisiniz."
Bu görüşleri nedeniyle 'yetkilimer-
ciin emrine uymamak' suçunu ışle-
mişler.
Doktorlar da diyorlar ki: "Hekimlik,
'yetkili merciin emirlerine uyarak' ya-
pılan bir mesleki disiplin değildir. Çok
uzun yıllar boyunca oluşan ve insanı
merkezine alan değerler bütününe
uyarakyapılır. Meslek örgütleri de bu
amaca yönelik ortamın kuvvetlendi-
rilmesi için özen gösterir. Bu birikim-
lere kimden ve nereden gelırse gel-
sin karşı dururlar."
• • •
Böyle örgütleri yola sokmak için
devlet, harcamalarmı arttırmakzorun-
da. Bu nedenle tasarruf yapamıyor.
Bu doktorları dınlemek. ızlemek zo-
runda. Sayılan da oldukça fazla. Yani
anlayacağmız, sorun çok. Bu neden-
le devletimiz paraları harcamaya, bi-
zi yola getirmeye devam etsin. Tasar-
ruf mu, onu da biz yapanz. Zaten yap-
masak da devlet yaptınr. Bu kadar pa-
rayı boşuna mı harcıyor?..