16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 25 MAYIS 2001 CUMA HABERLER DUNYADA BUGUN ALİ StRMEN VayBeL Birkaç hafta önceydi. Önde gelen üniversitele- rimizderi birınin iletişim fakültesi öğrencilerinin dü- zenlediği toplantıda, çeşitli yaşlardan birkaç ga- zeteci birlikteydik; konumuz medyanın içinde bu- lunduğu durumdu. Genç öğrenci arkadaşlar ile öğretim üyelerinin de ilgiyle izlediklerı toplantıda, ömrünü gazeteci- liğe vermiş olan arkadaşlar. deneyimlerini dile ge- tiriyorlardı. Hepsi ile çeşitli dönemlerde değişik yerlerde bir- likte çalışmış olduğum arkadaşların konuşmalan ilginçti. Çünkü onlar, içinde bulundukları düzene, çarklarından biri oldukları sırada eyvallah deyip sonradan eleştirenlerden değil de sistemin için- deyken çarkların daha doğru dönmesini isteyen- lenler ve de bu yüzden yerlerinden olmayı göze alanlardandılar. Sıra bana geldiğinde, güç bir işi üstlendiğimi ve sevimsiz bir role soyunduğumu itiraf ederek baş- ladım söze. Çünkü ben medyayı savunma işlevi- ni benimsemiştim. "Promosyonu, asparagası, manken yazarları, soru sorarken orgazm olan hatunu, haber çarpıt- ması ve boş umut pompalaması, yüzeyselliği" velhasıl her şeyiyle bugünkü medyamızın, halkın istediği ve layık olduğu medya olduğunu söyleye- rek başladım ve sonra görüşlerimi somut olaylar- la kanıtlamaya çalışarak sürdürdüm sözlerimi. • • • Bu uzun girış bölümünü, basını ya da politika- cısını kendisinden ayırıp canavar olarak niteleye- rek işin ıçınden sıyrılmaya çalışan toplumun bü- yük yanhşını vurgulamak için olduğu kadar bası- nı, içinde bulunduğu toplumdan soyutlayarak eleştirmeye bir anlam veremediğimi, genelde bun- dan kaçınmaya özen gösterdiğimi vurgulamak için yazıyorum. Medyayı, onu oluşturan toplumdan soyutlaya- rak acımasızca eleştirmenin, bir anlam taşımadı- ğını, hatta sonuç ile sebebı birbirine karıştırmak ol- duğunu biliyorum. Ama Sevgili Okurlar, her şeyin de bir tahammül sınırı var. Medyamızın bugün içinde bulunduğu duruma tahammül etmek gerçekten güç. • • • Kemal Derviş ile yatıp kalkan medya, şimdi Sa- yın Dervış'ın eşinı doladı parmağına. Geçen gün bir zamanlar ciddi olan bir gazetemizin manşetin- de. "Bayan Derviş ilk bize konuştu" diye bir baş- lık vardı. Yazıyı okuyunca, balkondan çekilmiş bir resim ile önceden verilmiş genel bir demecin özel söy- leşiye dönüştürüldüğünü görüyorsunuz. Artık her gün böylesıne asparagaslar veya umut pompalamaya yönelik. "yorum" başlıklarla karşı- laşıyoruz. Dün de aynı gazetenin başlığı insanı isyan etti- recek nitelikteydi. Birinci sayfada manşet olan "Amerıka Şaştı Bu Işe" başlıklı yazıda, Amerikan Hazine Bakanı, son reformları kastederek "Türki- ye'de inanılmaz şeyler oluyor" demiş. Tanzimat dönemıni, o günlerin sadrazam tayin ve azlettiren ingılız Büyükelçisi Canning'i veyağ- danlıklarını gel de arama! Bu manşetın çıktığı gün, sistemden yana olan ekonomık yorumcular. Hazine'nin ekonomik prog- ramın açıklanmasından sonraki ilk ihalede istedi- ği kadar borçlanamamasındaki büyük tehlikeyi vurgulayarak alarm zıllerini çaldırıyorlardı. Ama söz konusu gazeteye bakarsanız, her şey güllük gülistanlıktı ve Amerika şaşmıştı bu ışe. Vay beee!.... Bilmem ki gazeteci dostlarımız bu tür yalakalık- ları neden yapıyorlar? Üstelik önlerinde bulundukları yerteri kaybedin- ce, yaptıkları yalakalıktan pişman olduklannı, ama yazdıklannın inandırıcılığını da kaybettiğini göste- ren canlı ömekler de varken... Cencay Çakıcı'ya saldırı davası Tetikçiye 30 yıl 10 ay hapis cezası tstanbul Haber Ser- visi - Alaattin Çakı- cı"nın kardeşi Gencay Çakıcı ile imam nikâh- lı eşi GönülÖzvürek'e Etiler'de sılahlı saldı- nda bulunan Dündar Kılıç'ın oğlunun şofö- rüAdilCesur30yıl 10 ay hapis cezasına çarp- tınldı. tstanbul 3. Ağır Ce- za Mahkemesfndeki oturuma katılan tutuk- lu sanık Adil Cesur sa- vunmasında. kendisi- nin bu kavganın tam ortasına çekildiğini ileri sürdü. Onur Özbizerdik'in beraatına karar veren mahkeme, Cesur'u ise önce ölüm cezasına çarptırdı. Daha sonra Cesur'un cezasını 16 yıl 8 ay hapse indiren heyet, Cesur'a, öldür- meye teşebbüs suçun- dan 13 yıl 4 ay ağır ha- pis ve ruhsatsız silah bulundurmaktan lOay hapis cezası verdi. Karagümrük Lokali'ne saldırı Çakıcı'nın sağ kolu Güler tahliye edildi tstanbul Haber Ser- visi-Karagümrük Spor Kulübü Lokali'ne dü- zenlenen ve 15 kişinın yaralandığı silahlı sal- dın olayını azmettirdi- ği iddia edilen ülkücü çete lideri Alaattin Ça- kıcı ve 21 adamının yargılanmasına devam edildi. Alaattin Çakıcı'nın sağ kolu olarak bilinen ve baskını organize et- mekten yargılanan Muradi Güler tahliye edildi. Istanbul 1 No'lu DGM'deki duruşmaya tutukJu sanık Alaattin Çakıcı, 9 adamı ve d- han Çalacı'ya ait ruh- satsız silahı saklamak- tan yargılanan gıyabi tutuklu sanık Safiye Hüselek katıldılar. Sa- nıklardan Muradi Gü- ler'in tahliyesine karar veren mahkeme he- yeti, oturumu erteledi. Partilerarası Uzlaşma Alt Komisyonu'nun anayasa değişikliği paketi üzerinde uzlaşma sağlanamıyor Rürtçe MHFye takddıANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)-Partilerarası Uzlaşma Alt Komisyonu'nun, Kürtçe yasa- ğının kaldırılmasına ilişkin ana- yasa değişikliği önerisi. MHP'ye takıldı. MHP Grup Başkan\ekili Mehmet Şandır. "Bir kimlik, bir millet yaratıl- masına yönelik olarak ana>asa- da bir kelimenin bile değişmesi- ne izin \ermeyiz" dedi. TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı ANAP'lı Turhan Tayan'ın bu- gün ANAP Genel Başkanı Me- sut Yümaz ile görüşeceği. değı- şiklik önerisinde partinin be- nimsediği maddelerin belirle- neceği öğrenildi. Partilerarası Uzlaşma Komis- yonu, dün alt komisyonun ha- zırladığı 51 maddelik anayasa değişikliği paketi üzerindeki görüşmelere devam etti. Alt ko- misyonun, anayasanın değişti- rilmesi bile önerilemeyecek hü- kümleri arasında yer alan 3. maddeye 'resmi' sözcüğünün eklenerek "Türk DevletTnin resmi dili Türkçedir" biçımin- de değıştirilmesi önerisi tartış- ma konusu oldu. MHP, bu dü- zenlemeye karşı çıktı. Toplantı- da bazı üyeler, maddenin başlı- ğının "devletin bütünlüğü, res- mi dili, bayrağu milli marşı ve başkenti" olarak düzenlendiği- ni. alt komisyon metnindeki öneriyle, başlıkla metin arasın- da uyum sağlandığını sa\Tindu- lar. Komisyonda, bu düzenleme- nin yapılabilmesi için, anayasa- nın ilk 3 maddesinin değiştiri- lemeyeceğini öngören 4. mad- desinin değiştirilip değiştirile- İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN m meyeceği de tartışma konusu oldu. Böyle bir değişikliğin ya- pılamayacağı eğilimi öne çıkar- ken konuyla ilgili olarak eski anayasa değişikliği tutanaklan- run incelenmesi kararlaştınldı. MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, 4. maddenin gevşetilmesine ve yeniden yo- rumlanmasına dönük hiçbir de- ğişikliğe izin vermeyeceklerini belirterek şu görüşleri dile ge- tirdi: "Bir mutabakat olmadan anayasa değişikliği olmaz. MHP'nin desteği olma- dan da ana>asa dcgiştiri- lemez. Bir kirnlik yaratd- masma zemin hazırlaya- cak şekilde değişiklik ya- pılmasına izin vermeyiz. Ana dilin kullanılması farkb bir şeydir ve herke- sin hakkıdır. Ancak bir topluluk dili oluşturmak, kimlik oluşturmak, ora- dan da bir millet yarat- ma sürecini başlatma noktasında bir kelime bi- le önemlidir." MHP, anayasanın 26. ve 28. maddelerinin de- ğiştirilerek Kürtçe yayın yasağının kaldınlmasına da karşı çıkıyor. Toplantıda, egemenlik- le ilgili madde görüşülür- ken DSP ve MHP "ege- menlik haklannın zedele- neceği"' gerekçesiyle "Ulusalüstü yetküeri bu- lunan kuruluşlara üyeliği gerektiren uluslararası antlaşma hükümleri sak- hdır" fıkrasının eklenme- sine karşı çıktılar. Bakanlık, F tipinde ortak yaşam alanlanndan yararlanma ilkelerini açıkladı Cezaevi raporuna düzenleme • TBMM Insan Haklannı Inceleme Komisyonu Başkanı Hüseyin Akgül, 19 Aralık 2000 tarihinde yapılan operasyonda ölenlerin otopsi raporlannın komisyona gönderilmediğini bildirdi. Tutuklu yakınlan Ankara'da Siyasi tutuklu ve hükümlülerin F tipi cezaevlerinde tecridin kaldı- nlması için sürdürdüğü ölüm orucu \<e açlık grevleri 218. güniine girerken aikler, shil toplum örgütlerinin temsilcileri ve insan hak- lan savııımcuIan,yetkilileriegöriişroekw u diyak)gsürecini T ' başlat- mak için dün Ankara'ya gekiiier."Yaşama hakkuıa saygı. ölümteri durdurun" isteğiyle ölüm oruçlarmı birirmek için dün sabah Ankara'ya ulaşan grup, İnsan Haklan Derneği(tHD)Genel Başkanı Hüsnü Ondül başkanlığındaki shiltoplum örgütkrinin temsilcileri taraftndan karşılandı. CumhurbaşkanlığL,Adalet Bakanhğı ve TB- MJVTye giden grup. yetkililerle göriişemedi. İHD Genel Başkanı Hüsnü Ondül, devletin diyalog kapılarını kapatbğını söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM insan Hak- lannı Inceleme Komisyonu, 19 Aralık cezaevi operasyo- nundan sonra görevlendirilen heyetin "işkence ve tecavüz* ifadelerini de içeren raporu yeniden düzenlemeyi karar- laştırdı. Adalet Bakanhğı, F tipi cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlülerin ortak yaşam alanlan. iş yurtlan ve çalışma atölyelerinden yararlanma il- kelerini belirledi. Komisyonun dünkü toplan- tısında, açlık grevi ve ölüm orucundaki mahkûmlar ile ce- zaevi operasyonunda kötü muamele görenlerin ifadele- rini içeren alt komisyon rapo- ru değerlendirildi. Komisyon Başkanı Hüseyin Akgül, rapo- run "redaksiyondan geçirile- ceğini" söyledi. Akgül. "Baa iddialar \ar, bu iddialann so- mutlanmış sonuçlan var. Bazı ifadeler genellikle muğlak ka- lıyor. onlann somutlaştınlma- sı lazum. Operasyon görüntü- leri tekrar incdenecek" dedi. Hüseyin Akgül, 19 Aralık 2000 tarihinde yapılan operas- yonda ölenlerin otopsi rapor- lannın komisyona gönderil- mediğini bildirdi. Akgül, bu konuda yeniden ginşimde bu- lunduklannı vurguladı. Bazı komisyon üyeleri. ce- zaevi operasyonundaki yan- lışlarla ilgili saptamalann ra- porda yer bulmamasına tepki göstermişti. Bazı üyeler, "re- daksiyon" karannın "sansür'' olarak algılanmaması gerek- tiğini, rapora eklemeler de ya- pılabileceğini söyledi. Öte yandan Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, F tipi ce- zaevi müdürlüklerine bir ge- nelge göndererek Terörle Mü- cadele Yasası'nın 16. madde- sindeki değişikliğin ardından tutuklu ve hükümlülerin ortak yaşam alanlan, iş yurtlan ve çalışma atölyelerinden yarar- lanma ilkelerinin belirlendiği- ni kaydetti. Adalet Bakanı Türk, ortak yaşam alanlan ile işyurtlan ve çalışma atölyelerinden yarar- lanacak hükümlü ve tutuklula- nn işledikleri suçlara, kurum- daki davranışlanna, ilgi ve ye- teneklerine göre seçici komis- yon tarafından aynlacağını kaydetti. Trabzon'da inceleme yaptıiar AB heyetiinsan haklanm inceiiyor AHMETŞEFÖC TRABZON- Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin Türkiye'deki misyon şefi yardımcılan, insan haklan konusun-da görüşmelerde bulunmak amacıyla Trabzon'a geldiler. tnsan Haklan Derneği (tHD) Trabzon Şubesi'ndeki görüşme sırasmda Mazlum-Der'le IHD üyeleri arasında türban tartışması yaşandı. İHD Trabzon Şube Başkanı Sinan Kutay, insan haklan il kurullannjn oluşturulmasının önemli bir adun olduğunu, ancak "majestelerinin shil toplum örgütü olmayı" kabul etmeyeceklerini söyledi. însan haklan konusundaki gelişmeleri saptamak ve Anadolu'yu tanımak gerekçesiyle gezi düzenlediklerini belirten 16 AB üyesi ülke temsilcilerinden oluşan heyet, Trabzon Belediyesi ve Trabzon Valiliği'ni ziyaret ettikten sonra Trabzon'daki Empati Grubu üyeleri ile bir araya geldi. Güvenlik görevlileri ve basına kapah tutulan görüşmede grup üyeleri, Türkiye'de büyük çapta insan haklan ihlalleri bulunduğunu söylediler ve Kopenhag kriterlerinin. Türkiye'de egemen kılınması çabası içinde olduklannı belirttiler. Grup üyelerinin, 28 Şubat'ı "postmodern darbe" olarak nitelendirmeleri heyetin ilgisini çekti. Denizer'in katiline 25 yıl ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Yargıtay, eski Türk-tş Genel Sek- reteri ve eski Genel Maden-lş Sendika- sı Genel Başkanı Şemsi Denizer'ı öl- düren Cengiz Ba- uk'ın 25 yıl 1 gün ağır hapis cezasına çarpUnlmasuıa ilişkin karan onadı. De- nizer, 6 Agustos İ999'da Zonguldak'ta uğradığı silahlı saldın sonucunda haya- tını kaybetmişti. Yakalanan Cfingiz Balık. Burdur Ağır Ceza Mahkemesi 'nce "kas- ten adam öMürmek" hükmünü düzenle- yen Türk Ceza Yasası'nın 448,1 madde- sine göre önce 30 yıl hapis cezasına mah- kûmedilmiş. sonra suçunikran nedenıy- le bu ceza 25 yıl 1 gün ağır hapse indiril- mişti. Sanığa aynca. silah taşımak suçun- dan 2 yıl 6 ay hapis ve 50 milyon 331 bın 428 lira ağır para cezası verilmişti. H J-. Sorgun'da operasyon HizJbullah üyesi 4 kişigözatUnda Yurt Haberleri Servisi - Yozgat' m Sorgun ilçesinde Şanhurfa'nuı Siverek ilçesinden bölgeye giden tarım işçilerinin arasına kanşan 4 Hizbullahçı gözaltına alındı. Ağn'nın Doğubeyazıt ilçesinde askerlik görevini yapan ve tezkeresini aldığı gün yakalanan Hizbullah üyesi Zeki Burgul tutuklandı. Sorgun Ilçe Jandarma Bölük Komutanlığı'nca düzenlenen operasyonlarda, Şanhurfa'nın Siverek ilçesinden bölgeye giden mevsimlik tanm işçilerinin arasına kanşan Mustafa, Bubo ve Yakup Karadaş ile Ramazan Baslan gözaltına alındı. Hizbullah adına propaganda ve eylem yapmayı amaçlayan sanıklardan 3'ü tutuklandı, Bubo Karadaş ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Ağn'nın Doğubeyazıt ilçesinde askerlik görevini tamamladıktan sonra gözaltına alınan Zeki Burgul dün tutuklandı. STFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] Maliye Bakanhğı resmi bütçe veri- lerine göre devletin krizden sonra ta- sarruf yapmadığı anlaşıldı. Siz buna şaşırdınız mı? Ben hem şaşırdım, hem şaşırmadım. Şaşırdım, çünkü Maliye Bakanhğı nasıl oldu da böyle bir veri tablosunu yayımladı. Yani neden kita- bına uydurmadı. Şaşırmadım, çünkü ben biliyorum ki 'devlet tasanvfyap- maz'; bizi, yani yurttaşlarını 'hizaya sokmak' için çaba sarf eder, onun için de para sarf eder. Gazetelere de yansıyan, devletin kriz sonrası harcamalannda ne gibi artışlar mı olmuş, gelin biıiikte baka- lım. Önce kamulaştırma giderlerine bakalım: Mart ayında kamulaştırma harcamaları 324 milyar lira iken ni- sanda yüzde 3400 kat artış göstermiş ve 11 trilyon 240 milyar liraya ulaşmış. Devletimizin büro malzemeleri için harcadığı para da mart ayına göre 8 kat artış göstermiş. Aynı dönemde kırtasiye 3 kat, elektrik-su giderteri ise 3 kata yakın bir ilerleme sağlamış. Mart ayında taşrt ahmları için 18 mil- Devlet Tasarruf Yapmaz, Ama... yar lira harcayan devlet. nisan ayında 318 milyar lira harcamış. Tabii daha önemli alanlarda da ar- tış olmuş. Örneğın 'gizli hizmet gider- leri', en çok artış gösteren kalemler- den birisi olmuş. Mart ayında gizli hiz- met giderleri 1.4 trilyon iken nisan ayında on kat artarak 14 trilyon liraya ulaşmış. Bütçe verilerine göre 'savun- ma giderleri', 'Milli Savunma Bakan- hğı' giderleri iki ayn kalemde ifade edilmiş. 'Savunma giderleri' mart ayında hedeflenenin altında gerçek- leşirken nisan ayında, şubat ayının 6 katına çıkarak 77 trilyon liraya ulaş- mış. MSB giderleri, 72 trilyonluk mart giderini üçe katlayarak 236 trilyona u- laşmış. Daha saymakla bitmeyecek kadar artış var. Örneğin Emniyet Ge- nel Müdürlüğü'nün harcamalan da i- ki katına çıkmış. Benim en çok ilgimi 'gizli hizmetgi- derieri' çekti. Acaba nedir bu gizli hiz- met giderleri? Örneğin bunlartelefon dinleme olabılir mi? O da bir hizmet ya. Gazetelerde yüzlerce insanın te- lefonunun dinlendiği yazıldı. Şimdi acaba daha geniş bir kesim mi dinle- niyor? Giderleri tasarruf döneminde 10 kat arttığına göre, var bir iş. Sonuç- ta, görüldüğü gibi yurttaşın cebinde- ki paranın değerini yarıya düşüren, binlerce insanın işsiz kalmasına yol açan kriz, devlet kurumlannı etkileye- memiş. Orada işler yolunda gidiyor. 'Gizli işler' yürüyor. Hem de eskisin- den on misli fazla olarak. ••• Yeni RTÜK Yasası maliyetleri arttı- racak. Ülkenin dört bir yanında daha 'derinlemesine' izlenme yapılması gerekecek. Bu izlemeler için görevli gerek, maaş gerek. Bu nedenle dev- let tasarruf yapamaz. Türk Tabipleri Birliği ve doktorlar, ölüm oruçlan ne- deniyle kendi meslek etiklerini koru- mak ve görevlerini yapmak için olma- dık saldınlara göğüs gerdiler. Ingiliz Hekim Örgütü, Ingiltere'deki açlık gre- vi sırasmda kendilerine yönelik saldı- rılar üzerine şöyle bir değeıiendirme yapmıştı: "Hükümetler açlık grevle- rinde ellerini hekimlehe yıkariar." Benzer bir deneyimi Türkiye'de de yaşadık. Ölüm oruçlan sırasmda, hü- kümetin dayatmalan yerine hekimliğin evrensel ilkelerine sarılan doktorlar tam bir ateş altında kaldılar. Medyayı da harekete geçiren iktidar sahipleri, sanki ölümlerin ve ölüm oruçlarının sebebi doktorlarmış gibi bir hava ya- rattılar. Sonunda Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi'ni görevden almak amacıyla dava açıldı. Bursa Tabip Odası üyeleri ise ölüm oruçları nede- niyle söyledikleri şu sözlerden yargı- lanacaklar: "Malta ve Tokyo bildirge- lerine katılıyoruz. Sizlerin ölmesini is- temiyoruz. B1 vitaminini mutlaka iç- melisiniz." Bu görüşleri nedeniyle 'yetkilimer- ciin emrine uymamak' suçunu ışle- mişler. Doktorlar da diyorlar ki: "Hekimlik, 'yetkili merciin emirlerine uyarak' ya- pılan bir mesleki disiplin değildir. Çok uzun yıllar boyunca oluşan ve insanı merkezine alan değerler bütününe uyarakyapılır. Meslek örgütleri de bu amaca yönelik ortamın kuvvetlendi- rilmesi için özen gösterir. Bu birikim- lere kimden ve nereden gelırse gel- sin karşı dururlar." • • • Böyle örgütleri yola sokmak için devlet, harcamalarmı arttırmakzorun- da. Bu nedenle tasarruf yapamıyor. Bu doktorları dınlemek. ızlemek zo- runda. Sayılan da oldukça fazla. Yani anlayacağmız, sorun çok. Bu neden- le devletimiz paraları harcamaya, bi- zi yola getirmeye devam etsin. Tasar- ruf mu, onu da biz yapanz. Zaten yap- masak da devlet yaptınr. Bu kadar pa- rayı boşuna mı harcıyor?..
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle