Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
10 MAYIS 2001 PERŞEMBE CUMHURtYET SAYFA
HABERLER
Zeki Çakan
göreve baştadı
• ANKARA (AA)-
Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı'na atanan
Bartın Milletvekili Zeki
Çakan dün görevine
başladı. Çakan görevi, bu
görevi vekâleten yürûten
Maliye Bakanı Sümer
Oral'dan devraldı. Çakan,
devir teslim töreninde
yaptığı konuşmada, en iyi
şekilde hizmet etmeye
çahşacağını belirterek
"îşimiz kolay değil" dedi.
Yasin Hatipoğlu:
btifa etmefiten
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) - FP
Grup Başkanvekili Yasin
Hatipoğlu, IMF'ye 3
liderin imzasıyla sunulan
mektubu "sened-i ittifak"
olarak nitelendirirken
"millete bu utancı
yaşatanlann istifa
etmesini" istedi.
Gazetelerde lsrail'in
Manavgat'ın suyuyla
yetinmeyip toprâk da
istediğine ilişkin haberler
yer aldığına dikkat çeken
Hatipoğlu, "Bunlar
inşallah hayal
mahsulüdür. Saçlanmı
yolmamak ıçin kendimi
zor tutuyorum" dedi.
Özelleştipmeye
tepki
• tSTANBUL/tZMtR
(Cumhuriyet) - Izmir
Ozelleştirme Karşıtı
Platformu'nca
Gümrûk'teki Telekom
Müdürlüğü'nün önünde
Telekom'un
özelleştirilmek
istenmesine karşı protesto
eylemi düzenlendi.
Türk Telekom çalışanlan
da Istanbul'da Türk
Telekom Müdürlüğü
önûnde özelleştinne
karşıtı bir gösteri yaptı.
Haber-Sen ve Tûrk
Haber-îş Sendikası
üyeleri adına yapılan
açıklamada, Telekom'un
özeleştirilmesinin
ekonomik krizi aşmanın
olmazsa olmaz koşulu
olarak gösterildiği
belirtildi.
Cumhurtaşkanı
Sezer'den onay
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Cumhurbaşkanı Ahmet
Necdet Sezer, 4667 sayılı
Avukatlık Kanunu'nda
Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanun'u onayladı.
Kanun, yayımlanmak
üzere Başbakanlığa
gönderildi.
PMrden
knama
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Parlamento Muhabirleri
Demeği (PMD); kulis
yasağını protesto
amacıyla partilerin önceki
günkü grup toplantılannı
izlememe ve basına kapalı
bölümlerini
haberleştirmeme karanna
uymayan yazar Yavuz
Donat ile Sabah, Zaman
ve İHA'yı kınadı.
AİHM kararım
açddayacak
• STRASBOURG (AA) -
Avrupa Insan Haklan
Mahkemesi, Kıbns Rum
Yönetimi'nin Tûrkiye
aleyhinde yaptığı 4'ûncü
"devlet başvurusu" ile
ilgili karannı bugün
açıklayacak. Rum
yönetimi, söz konusu
başvuruda, Kıbns'taki
kayıp ve yerlerinden
edilmiş kişiler, işkence
iddialan ve mülkiyete el
koyma konulanyla ilgili
olarak Tûrkiye'nin
sorumlu olduğunu öne
sürüyor.
Içişleri Bakanı Tantan ve Turizm Bakanı Mumcu'yla arası açıldı. DSP'li Önal'ı suçladı
Yıhııaz herkesle kavgahANKARA (CumhuriyetBü-
rosu) - ANAP Genel Başkanı
ve Başbakan Yardımcısı Mesut
Yılmaz, Içişleri Bakanı Sadet-
tin Tantan'ı istifa ettirebilmek
için Turizm Bakanı Erkan
Mumcu'yu vekâleten görev-
lendirildiği Içişleri Bakanlı-
ğı'nda "jandarmavı suurlandı-
ran bir genelge yayımlamaya''
ve "bazı atamalar yapmaya"
zorladı. Yılmaz'ın istemlerini
kabul etmeyen Mumcu, istifa-
sını genel başkanına sundu,
de\Teye Isparta Yalvaç Beledi-
ye Başkanı Tekin Bayram gir-
di. Yılmaz, DSP'li Devlet Ba-
kanı Recep Onal'ı, Hazine'den
sorumlu olduğu dönemde, hü-
kümet onaylı enerji projeleri
konusunda Hazine'nin DGM'-
den onay beklemesine göz
yummakla suçladı.
• Yılmaz'ın ilişkileri, Beyaz Enerji operasyonuyla karşı karşıya geldıği jandarmayla
yaşadığı tartışmada kendisini yalnız bırakan Tantan'ın ardından Mumcu ile de gerildi.
Yılmaz'ın "jandarmayı sınırlayan genelge yayımlama" istemini geri çeviren Mumcu'nun
istifadan son anda vazgeçirildiği belirtildi. Yılmaz, DSP'li Önal'ı da Hazine'den sorumlu
olduğu dönemde enerji projeleri konusunda "zaaP göstermekle suçladı.
Beyaz Enerji davası sonra-
smda jandarmayı "gestapo
devteti" oluşturmaya çalış-
makla suçlayan Yılmaz, parti-
si içinde de bakanlanyla ''kav-
gah'' duruma geldi. Içişleri
Bakanı Tantan'dan rahatsızlı-
ğını gizlemeyen Yılmaz'ın, en
yakımndaki isimlerden Erkan
Mumcu'yu istifa noktasma
getirmesi, "parti içi nesaplaş-
manm başlangıa" değerlen-
dirmelerine yol açtı. Kulisler-
de, Tantan'ın, Iran gezisi dö-
nüşünde Ydmaz'la yol aynmı-
na geleceği konuşuluyor.
Yılmaz ile önceki gün tartı-
şarak bakanlıktaki eşyalanm
toplatıpresminiindirten Mum-
cu'nun, parti yöneticilerinin
araya girmesi ile istifadan vaz-
geçtiği öğrenildi. Mumcu'nun
istifa noktasına gelmesi konu-
sunda ise kulislerde çeşitli spe-
kûlasyonlar yapılıyor.
Genelge ve atama taümatı
ANAP kaynakkn, tarüşma-
nın ıçeriğini "çok Idşisel ne-
denler" diye açıkladı. Ancak
iddialara göre Yılmaz, Tan-
tan'uı Iran'a gittiği 7 Mayıs
günü tçişleri Bakanhğı'nda
vekâleten görevlendirilen
Mumcu'dan, "Hiçbir birim
bakana danışmadan açıklama
yapmayacakür" genelgesi ya-
yımlamasınıve "Tantan'm gö-
reve getirdiği bazı isimleri ala-
rak yerlerme atama yapması-
nı" istedi. Yılmaz, aynca bu
işlemleri yerine getirirse Içiş-
leri Bakanlığı görevine asale-
ten atanacağını da ilettiği
Mumcu'dan, "Benbunuyapa-
mam, müsaade edin istifa ede-
yim" yanıtını aldı. Gerilimin
tırmanması üzerine Mumcu
istifasını Yılmaz'a sundu, an-
cak devreye Yalvaç Belediye
Başkanı'nın girmesiyle istifa-
dan vazgeçti. Bayram olayı ya-
lanlamadı. Mumcu ise gazete-
cilerin sorulannı yanıtlarken
"Ben üzerime düşen edimi ye-
rine getintim. Onun üzerinde
söyleyecek bir şey yok" dedi.
Mumcu'nun bu sözleri de is-
tifasını sunduğu yolunda yo-
rumlandı.
Yılmaz, Onal'ı da suçladı
Mesut Yılmaz, partisinin
önceki gûnkü grup toplantı-
sında, bazı enerji projelerinin
gecikmesinin, Hazine'nin
DGM'den "onay bekkmesin-
den" kaynaklandığmı ileri sü-
rerek DSP'li Devlet Bakanı
Recep Önal'ı suçladı. Yılmaz,
"Böyle bir zaafi gösteren da-
ire, bizim bir bakanımıza bağ-
h olsaydu ben o anda o bakanı
görevden ahrdım" dedi.
BEYAZ ENERJİ
ANAP
jandarma
çekişmesi
• ANAP lideri Mesut Yılmaz,
'Beyaz Enerji' operasyonunda
yetki alanını aştığı gerekçesiyle
jandarmaya çattı. Yargının
siyasallaştığım da söyleyen
Yılmaz'a askerler yaptıklan sert
açıklamayla yanıt verdiler.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
ANAP Genel Başkanı ve Başbakan
Yardımcısı Mesut Yıhnaz, bazı ba-
kanlannm yam sıra Beyaz Enerji
operasyonu nedeniyle jandarma ve
yargıyla da kavgah.
Yılmaz, Beyaz Enerji iddianame-
sinin açıklanmasının ardından yargı-
nın siyasallaştığım öne sürerek
DGM'ye, operasyonu yürütûrken
'oiağanüstü' yöntemler kullandığını
savladığı jandarmaya çattı. Yıl-
maz'ın açıklamalannı günlerce sür-
dûrmesine karşm Içişleri Bakanı Sa-
dettin Tantan'ın bir değerlendirme
yapmaması ûzerine jandarma sert
açıklama yaptı. Tantan ise ANAP li-
deri Yıhnaz ile jandarma arasında
üstü kapalı yürütülen 'psikolojik sa-
vaşı' izlemekle yetindi. Hem partisi
ANAP hem de kendisine bağlı olan
Jandarma Genel Komutanhğı yetki-
lileri, Tantan'ın tutumundan rahat-
sızhklanm gizlemediler.
Yılmaz, Beyaz Enerji soruşturma-
sı başladığfflda, istifa eden Enerji Ba-
kanı Ersümer hakkındaki iddialann
gerçekçi olmadığmı savunurken id-
dianame acıklandığında Ersümer ba-
kanlık görevinden istifa etti.
Yılmaz, Ersümer'in istifasımn id-
dianameden kaynaklanmadığını,
Türkiye'njn 'zarar görmemesi' için
istifa ettiğini öne sürdü. Ersümer'in
istifasının ardından da Yılmaz, Be-
yaz Enerji operasyonunu başiatan
jandarma ile soruşturmayı yürüten
savcıyı sert dille eleştirdi.
ANAP lideri Yıhnaz, yargının si-
yasallaştığını öne sürerken, Beyaz
Enerji iddianamesinin 'siyasibirbel-
ge' olduğunu savundu. Yıhnaz, ope-
rasyon sürecinde hukukun temel il-
kelerinin göz ardı edildiğini söyledi.
Baykal, dün
partisinin
Ankarail
kongresüıde
göreve gelen
yeni yönetimi
kabul etti.
Baykal
gazetecilerin
kendisine soru
yöneltmemesi
üzerine kendi
kendine
gfindemdeld
konularia ügfli
sorularsordu
veyanıtiadı.
(AA)
CHP lideri Baykal: Telekom'la ilgili karan, ancak Türkiye verebilir
IMF diktesi ıstırap vericiANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Te-
lekom konusunun IMF ipoteğı altında
konuşuluyor olmasmdan son derece ra-
hatsız olduğunu belirterek "Telekom ile
Ogfli karan Türkiye verir. Ama bunun
IMF diktesi şeklinde Meclis gündemi-
ne getirihnesi ve bunun saat tutularak
telaşla konuşuluyor ohnası ıstırap veri-
ci'' dedi. Baykal, Beyaz Enerji ile ilgi-
li olarak Jandarma ve ANAP arasında
yaşanan tartışma hakkında da "Mahke-
meye gidip hesabmı vermeyenlerin efe-
lenmeye hakkı yoktur" diye konuştu.
Baykal, dün partisinin Ankara ll
Kongresi'nde göreve gelen yeni yöne-
timi kabul etti. Baykal, görüşmede ga-
zetecilerin kendisine soru yöneltmeme-
si üzerine kendi kendisine gündemdeki
bazı konularia ilgili sorular sordu ve ya-
nıtladı. Telekom'la ilgili tartışmamn
IMF ipoteği altında konuşuluyor olma-
sından büyük rahatsızlık duyduğunu
belirten Baykal, şu değerlendirmeyi
yaptı: "Türkiye'deictenükleTelekom'u
özeUeştirmek isteyenler çıkar ve bunu
gercekleştirebfluier. Saygı duyanm. A-
ma Türkiye bürün kaderini, ekonomik
krizuıçözühnesi şansuu Telekom'a bağ-
lamış durumda. Çünkü IMFbunu böy-
ledajatübize.dh'eaktanbyor.Kocako-
ca bakanlar, hükümet parlamento,IMF
buyruğu doğnıhusunda bu sorunu hal-
ledeceğiz diye çırpırmorlar. Bu konuda-
ki dirençkr belli tepkiter çekjyor."
Denız Baykal, Ulaştırma Bakanı E-
nis Öksüz' ün bu konudaki direncini na-
sıl karşıladığının sorulması üzerine, ko-
nunun bu yanıyla ilgilenmediğini, an-
cak Tûrkiye'nin bütün sorunlannın
bağlandığı ana konu olmasını kesinlik-
le kabul etmediğini söyledi.
ANAP^U MİLLETVEKİLİ, TELEFONLARININ DİIVLENMEStNE TEPKİ GÖSTERDÎ
Kavak yargıya başvuracak
CavhKavak
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başba-
kan Yardımcısı Mesut Yılmaz'ın en yakımn-
daki isimlerden ANAP Istanbul Milletvekili
Cavit Kavak'ın telefonlannın dinlendiği, da-
ha sonra da "izfemeye" aluıdığının ortaya çık-
ması, ANAP'ta tepkıyle karşılandı. Telefonla-
nnın dinlendiğini gazete haberlerinden öğren-
diğini ve ^şaka" sandığını belirten Kavak, jan-
darmaya, "Telefon kayıdarmu, eüerinde be-
nünle ilgili ne varsa kamuoyuna açıklasınlar*'
diye meydan okudu. Jandarmanın kendisinden
"özür dilemesüu" isteyen Kavak yasal hakla-
nnı sonuna kadar kullanacağmı söyledi. Ada-
let Bakanı Hikmet Sami Türk ise Organize
Suç Örgütleri ile Mücadele Yasası'mn uygu-
lamasmda "ölçülü'' davramhnasını isterken
"Benhn dmlenmekten çeldndiğim bir şeyim
yok" dedi. Ankara Barosu Başkanı Sadık Er-
doğan da yaptığı bir açıklamayla yasadışı uy-
gulamayı kınadıklannı belirtti. Erdoğan, tele-
fonlann yasadışı dinlenmesiyle anayasanın
22. maddesinde yer alan "Haberleşmeningiz-
hliği esasür'' ilkesınin çığnendığını belirterek
u
Bu dmlemede adı geçenlerden bir kısmuun
kamu göreviyapan avukadarohnası aynca dü-
şündürücüdür" dedi.
Kavak'ın telefonlannın dinlenmesi, parti-
de, "herkesin telefonlan dmieniyor mu?" kuş-
kusuna yol açtı. ANAP yönetıcileri, anayasa-
nın milletvekili dokunuhnazlığını düzenleyen
83. maddenin, bir yasa hükmüyle ihlal edildi-
ği göriişünü dile getirdiler.
IRMIKIAYDEV ENGÎN aengin(S doruk.net.tr
Alametler çoktan belirmişti;
Telekom Yasa Tasansı tartışma-
larında artık ayan beyan ddu.
Tûrkiye'nin geleceği üstüne
"karar verme" yetkisini elinde
tutan hükümet ile Tûrkiye'nin
geleceği üstüne "karar verme"
gücünü elinde tutan Kemal
Derviş çatışıyorlar.
Bu çatışmayı Tûrkiye'nin te-
mel çelişkisı gibi algılayanlar var.
Üstelik bunu böyle aigılayanlar
günbegün artıyor.
Sanki Kemal Derviş artık kar-
şı konulmaz bir okjuya dönüş-
müş ^ürese/teşmede Tûrki-
ye'nin yerini almasını sağlaya-
cak ilerici güçleri temsil ediyor;
hükümet ise artık çağını doldur-
muş, hele hele Avrupa Bırliği'ne
katılım hedefı bağlamında ba-
kıldığında anlamsızlaşmış ulus-
devlet'i beyhude çabalarla ko-
rumaya çabalayan gericilik güç-
terinın temsilcisi.
"llericilik" ve "gericilik" kav-
ramlannın bu içeriğe indirgen-
mesindeki gülünçlüğü bir yana
bırakalım.
•••
Koalisyonun 'Hükümet" kana-
dı He "Kemal Derviş" kanadı ara-
Bir Sahte Çelişki
sındaki itiş kakışı Tûrkiye'nin çe-
lişkisi olarak kavramak, akjılamak
ve tanımlamak mümkün mü?
Hükümetin istediği belli: Ka-
mu kaynaklan üstündeki tasar-
ruf yetkisini yitirmeden, bunu
beceremezse mümkün olduğu
kadannı kurtarıp elinde tutarak,
olmayan parti programlannı, ol-
mayacak bir günde gerçekleş-
tirmek düşüyle seçmen kitlele-
rini avutarak iktidar koltuğunu
korumaktan ibaret sefil bir he-
sap. "Günübirlik politika" bile
denemeyecek delegeler, dele-
ge ağalan ve parti liderieri ara-
sında kurulmuş, ılkelerin değil
çıkartann egemen olduğu birsi-
yaşet cambazlığı.
Üç partili bir hükümet.
Bir kanadında tahıl, şeker
pancan, tütün tanmı yapan, on-
larca yıllık taban fiyat politikala-
nyla desteklenmeye alışmış
köylü gericiliğe, taşra müteah-
hitlerine ve köylüyle çalışan tüc-
cara, kamuyla çalışan müteah-
hitiere dayanan; sıyasal geçmi-
şinin ırkçı-faşizan ideolojisini ki-
mi kez apaçık, kimi kez liderinin
çabalanyla şekere bulayarak
sürdüren bir parti...
Bir kanadında "so/"luğu sos-
yal demokrasi ile sınırlı, ancak
milliyetçi önyargılanndan anna-
mamış kentlilere ve Refah mol-
lalarından yediğı kazıktan sonra
umutlannı "dürüst" liderde ara-
yan köylülere ve CHP'nin iç te-
pişmelerinden gına getirmiş kit-
lelere yaslanarak iktidan yakala-
mış, ama ömrü liderinin ömrü ile
sınııiıya benzeyen bir parti. Bu i-
ki kanadın stepneliğini yapan ve
Özal döneminde bile elde ede-
mediği "Özalıstolanaklara" sxm-
akı sanlmış bir üçüncü parti.
Hayır.
Bu kanatlardan oluşan hükü-
met, Tûrkiye'nin bugünkü siya-
sal iktidannı temsil edebilir, ama
Tûrkiye'nin geleceğini "gerici-
lik" düzleminde de, (haydi cüm-
le yanm kalmasın) "ilericilik"
düzleminde de temsil edemez.
• • •
Gelelim koalisyonun "ilerici"
kanadına, Kemal Derviş'e...
Koalisyonun bu kanadını ile-
rici olarak nitelemek için elde
hangi gösterge var kuzum?
Nedir Dervış'in onu ilerici
olarak nitelemeye yol açacak
marrfetleri?
IMF'den 10 milyarlık bir dış
kaynak için izin kopardı. Doğru.
Ama bu başarı sayılabilir mi?
IMFzaten dış borç verme ko-
şullannı belirtemekle görevti bir
uluslararası kuruluş. Güvenceyi
görmeden de zırnık koklatma-
masryla ünlü bir kuruluş. Der-
viş'in yaptığı da bu güvenceyi
vermekten ibaret değil mi? An-
kara'daki direnci "Bak evet de-
mezseniz para yok haaa" kor-
kutmacasıyla dize getirdi,
IMF'nin dayattığı güvence ko-
şullannı sağladı ve parayı aldı.
Derviş dürüst bir adam. Bu
da doğru. Koalisyonun öteki ka-
nadındaki gibi söyledikleri ile
yaptıklan arasında pişkince bir
uçurum yok. Ama söyledikleri-
nin ilerici olduğunu söylemek
nasıl mümkün oluyor?
Küreselleşmenin bugün için
anlamı pek yalın küreselleşme,
sermayenin (ama yalnız ve sa-
dece sermayenin; mal, hizmet,
hisse senedi, sıcak para kılrfla-
nnda sermayenin) tüm dünyada
gönlünün çektigince, hiçbir
gümrük duvanna çarpmaksızın,
hiçbir ulusal hukuk engeline ta-
kılmaksızın, ulus-devletlerce sı-
kıntıya sokulmaksızın kısıtsız,
sorunsuz dolaşabılmesinden
ibaret...
Derviş, ulus-devleti olabildi-
ğince silikleştirerek küreselleş-
menin Türkiye'de yol alacağı
taşlan döşüyor. Bunu yaparken
daha az çapaçul, daha az ça-
pulcu, daha az kayıt dışı bir ka-
pitalizm öngörüyor.
Hiç korkmadan söyleyelim:
Bu iyidir.
Ama hiç durmadan ekleye-
iim: Bu ilericilik filan değildir.
Ankara'da koalisyonun hü-
kümet kanadı ile Kemal Derviş
kanadı arasındaki bu çekişme,
"Önümüzdeki günlerde Türki-
ye'de nasıl bir kapitalizm ola-
cak" sorusuna verilen yanıttaki
farklardan doğan bir çeüşkidir.
Eh, herhalde Tûrkiye'nin te-
mel çelişkisi de bu değildir!..
POLİTİKA GÜ1NLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Suskunluk...
Olay Izmir'de yaşandı...
Metin Oktay adlı sürücü otomobille iki yayaya
çarptı...
Mustafa Arkın ve Haydar Yalçın Cnnldak yara-
landı...
Sürücü olay yerinden uzaklaşmak istiyordu. A-
ma otomobilin plakası yere düştü...
Otomobilde olan sürücü Metin Oktay plakasını al-
mak isterken ikinci kez yaralı Mustafa Arkın'ın üze-
rinden geçti...
Izmir'in Hatay semtinde yaşanan olayda Haydar
Yalçın Crvıldak yaşamını yitirdi, Mustafa Arkın ise
hastaneye kaldınldı...
Türkiye'de her gün onlarca insanımız trafik ka-
zalannda yaşamını yrtiriyor...
Geçenlerde Istanbul'da da birsürücü, çocuğa çar-
pıpağıryaralamıştı...
Sürücü, yaralı çocuğu alıp otomobilin bagajına
koyup hastaneye götümnüştü...
Yaralı çocuk niçin bagaja konulmuştu?
Kanlar içindeydi çocuk...
Sürücü otomobilinin koltuklannın kirienmemesi
için bu yolu seçmişti...
Küçük çocuk hastanede yaşamını yitirdi...
Yaşamı hiçe sayan, ölümlerte çoğaldığını sanan,
sevgiden yoksun bir toplum olup çıktıkL
Yaşamın renklerini, sevginin yüreğin derinliğinden
çıkhğını çoktan unuttuk...
Sevdalan acılara batmış, yürekleri taş kesilmiş,
kendi yalnızlığını göz alıcı özgünlük gören hepimiz
yrtirilmiş mevsimlerin içinde gibiydik!..
Sevgisizlik bir anrt oluyordu yaşadığımız coğraf-
yada1
..
Sevgisizlik genç ölülerin mezarlannı gün gün ço-
ğaltryor, suskunluğumuz ise solgun ve donuk bakış-
lardan kaynaklanıyordu...
Soluk bir aydınlıkta uğursuzca sıkılmış eller toplu-
mu 'histeri nöbetine' sokuyordu...
• • •
Yannlannı düşlerinde arayan toplum yaşama
sımsıkı sanlabilir mi?
Zekeriyaköy'de rüyasında gördüğü attjnlan çıkar-
mak için kuyuya giren Fatma Şerife Özçiçek ile
kardeşi Asiye Gürcü, saatlerce göçük altında kal-
dıktan sonra kurtanldı...
Bir toplum, zehirli mantar yiyerek bile ölmeye alış-
mışsa, umuda yolculukta ölmeyi zaten önceden ka-
bul eder!..
Cehaletin temelinde yatan bu gerçek Türkiye'yi
kuşatırken suskunlar karanlığın çoğalmasını sağlar...
Şimdi bir alacakaranlık kuşağında mıyız dersi-
niz?
Zekeriyaköy'den söz açmışken kimsenin pek de-
ğinmek istemediği, on dört belediye meclis üyesi-
nin jandarma tarâfından 'sonışturmanın derinleşti-
rilmesi' gerekçesiyle gözaltına alınmasına bir baka-
lım...
Esenyurt Belediye Başkanı Gürbüz Çapan yol-
suzluk yaptığı gerekçesiyle gözaltına alınıp DGM'ce
tutuklandı...
Olay yargıdadır!.. ' '- • •
Suçlu mu suçsuz mu olduğuna yargı karar vere-
cektir!..
Belediye Başkanı Çapan'ın yerine bir başkanve-
kili atanacaktır. Çünkü Içişleri Bakanı Sadettin Tan-
tan, Çapan'ı görevden almıştır...
Buraya dek her şey yasal!..
Üç gün önce Esenyurt Belediye Meclisi, başkan
yardımcısını seçecekti. Meclis üyeleri belediyeye
geldi...
Tam seçime geçilecekti ki kolluk kuvvetleri bele-
diyeyı bastı ve on dört meclis üyesini gözaltına al-
dı...
Işin ilginç yönü, on dört belediye meclis üyesinin
neredeyse tümü eski CHP'liydi...
Belediyeler yerel meclislerdir ve burada seçilmiş
üyeler bulunur...
TBMM neyse belediye meclisleri de odur...
Kolluk kuvvetleri belediye meclislerine kahve ba-
sar gibi giremez, seçimleri engelleyemez...
Şimdi soruyorum:
"Türkiye bir hukuk devleti mi yoksa polis devleti
mi?"
Eğer on dört belediye meclisi üyesi bir soruştur-
ma için aranryorsa, onlann alınıp götürüleceği yer be-
lediye başkan yardımcıhğı seçimlerinin yapıldtğı
meclis salonu değildir...
Hepsinin evleri, ışyerleri vardır!..
•••
Beyaz Enerji operasyonunu yürüten DGM Savcı-
sı Talat Şalk'ın IMF ve Dünya Bankası'ndan bekje
isteroesini "Tûrkiye'nin itibanyla oynuyor" diye eleş-
tirenler, yerel yönetim meclisini basıp (belediye baş-
kan yardımcısını seçme öncesO on dört belediye
meclisi üyesini götüren kolluk kuvvetlerini neden
eleştirmezler?
Demokrasi biryaşam biçımidir!..
Elbet rüşvete, yolsuzluğa karşı yasal mücadele
yapılacaktııi..
Ama Türkiye'de kimse (asker-sivil) "Benyaptım,
oldu" diyemez!..
O zaman Izmir'de trafik suçu işleyen, can alan, kö-
şe başında adam öldüren, çete kurup devleti soyan-
la hukuk devteti arasında fark kalmaz!..
Demokraside "hukuk" işler, yargı ise hiçbir gücün
etkisinde kalrhadan görevini yapar!..
Kolluk kuvvetlerine gelince!..
Görevleri anayasa ve yasalarda yazılıdır, ona gö-
re hareketeder!..
Gözaltına alınan bireyin suçu ne olursa otsun
işkence yapamaz!..
Çünkü işkence bir insanlık suçudur!..
hikmet.cetinkaya(fi cumhuriyetcom.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
IP: ANAP'a dava acılsın
Perinçek: Yılmaz
suçluluk telaşında
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - tP Genel
Başkanı Doğu Perin-
çek, ANAP lideri Me-
sut Ydmaz'ın "suçhıla-
rm telaşı" içinde oldu-
ğunu belirterek " Tela-
şın birinci sebebi, Ersü-
mer'den sonra operas-
yonun aileye yaklaşmış
olmasKhr" dedi.
"Beyaz Enerji" iddi-
anamesinde yer alan
ANAP'm Kanada fir-
masından 50 milyon
dolar rüşvet aldığına
ilişkin iddiayla ilgili
olarak ANAP hakkında
kapatma davası açılma-
sı gerektiğini kaydeden
Perinçek, partisinin
Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcılığı'na kapat-
ma davası açılması için
başvurduğunu anımsat-
tı. Perinçek, telaş için-
deki Yılmaz'ın suçun
üzerine giden TSK'ye
yönelik saldınlarının
arttığını kaydetti.