Katalog

10 MAYIS 2001 PERŞEMBE • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istanbul PB 19 Sinop Edirne PB 20 Samsun Y 15 Adana Y 22 Y 17 Kocaelı PB 19 Trabzon Y 16 Çanakkale PB 18 Giresun İzmır PB 25 Ankara Y 16 PB 18 Manısa PB 25 Eskışehır PB 16 Aydın PB 26 Konya Y 18 Denizlı PB 25 Sıvas Y 14 Zonguldak Y 16 Antalya PB 26 Kars Mersın Dıyarbakır Şanlıurfa Mardin Sıırt Hakkâri Van Y Y Y Y Y Y Y 22 17 19 13 16 14 15 Y 11 ç T - ^ Parçalı buluMu Karadenız, Iç Anado- lu'nun guney ve doğu- su, goller yöresı, Doğu Akdenız ıle Doğu ve Guneydoğu Anadolu bolgelerı sağanak ve gök guaıltulu sağana yağışlı, dığeryerierpar- çalı bulutu geçecek Yağışlar doğu ve Gu- neydoğu Anadolu'da etkılı olacak Hava sı- caklığı Batı bolgelen- rnızde bıraz artacak DIS MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn PB PB Y B PB PB Y PB 9 21 10 19 20 21 20 19 Bertin PB 20 Budapeşte Madnd PB 22 Y 19 Vıyana PB 21 Belgrad B 25 Sofya Y 16 Roma PB 22 Atina B 22 Münih PB 18 Zurih B 21 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahire B PB Y B Y B Y B 17 34 17 29 25 31 24 28 B 28 SısJı •^*»WK Yağmurtu t Gok gurüttflfû G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK I Baştarafı 1. Sayfada cağı sıkıntılar özenle incelenmemiş. Genelkurmay'ın Telekom'la ilgili sakıncalan sırala- yan çıkışından sonra Attın Hısse namıyla ortaya atılan yatıştıncı önlemin ne ölçüde yeterli olacağı bilinmiyor. Iç ve dış düşmana karşı iletişim önemli öğe. Son ha- ber, TSK'nin "askeri hatlann aynlmasını"istediğini bil- diriyor. IMF ve Türk teknik adamlannın VVashington'da son şeklini verdikleri niyet mektubuna; Telekom'un mut- laka özelleştirilmesıni Allah'ın buyruğuyrnuş gibi yaz- dıklannda kimi önemli sakıncalan acaba dikkate aldı- lar mı? Bilinmiyor. Kemal Derviş'le Enis Öksüz arasındaki çekişme- nin bır ayağında ülkenin güvenliğini ilgilendiren sorun- lar yatıyor. Ekonomi Bakanı Derviş'in hükümete özellikle siya- sal açıdan ağır bir yük olmaya başladığına işaret e- den veriler dikkat çekiyor. Başbakanlık'tan sızdınlan kimi haberier bu doğrul- tuda. Örneğın, Başbakan Ecevit, Enerji Bakanlığı'nın açtığı, ancak hâlâ sonuçlanmayan santral ve dağrtım şiri<etleri ihalesinin suç unsuru taşıyıp taşımadığını DGM'ye soran Derviş'e, bu davranışından dolayı "ser- zenişte" (sözcük anlamı: azariama, başa kakma) bu- lunuyor. Yanıt, -ne demekse- "Gereğini yapanz". Iktnci ömek daha çarpıcı: üderler zirvesinde Öksüz tasanya karşı çıkışını anlatırken, henüz beşincı daki- kada Derviş; önündeki kâğıtlan topluyor. Başbakan, nereye gittiğini soruyor. Ekonomi Bakanı, Cumhurbaş- kanı ile randevusu olduğunu söylüyor. Mesut Yılmaz, Başbakan'a bu randevudan haberi olup olmadığını soruyor. "Hayır" yanıtı alıyor. Oysa Derviş'in geçen cumartesi günü, yani liderler toplantısından çok önce Köşk'ten aldığı randevuyu Başbakan'a bildirecek zamanı vardı. Derviş, Çanka- ya'ya çalışmalannı anlatacağını söyleyerek toplantı- dan aynlıyor. Bu örnekler; Derviş'in kendı başına buyruk, hertür- den yetkiyle donanmış, hükümetüstü bir bakan oldu- ğu kanısryla davrandığını gösteriyor... Cim karnında nokta Başbakan'ın uyarmak zorunda kaldığı Derviş üslu- bu da ayn bir sorun. Derviş, ikide bir "ikiyasayı 75 Mayıs'a kadarhallet- memizin zonınlu olduğunu ve sonrasında gereğini yapmazsakattından kalkamayacağımızkıizlergelece- ğını" durmadan hemen her ortamda yinelıyor, Bu söylemler artık uyan olmaktan çıktı. Tehdide dö- nüştü. Işçi sorunlannda Derviş; bir zamanlann Özal'ını da solluyor. Türk-lş'ın zam konusunda öne sürdüğü iki seçenek- li önerisinî srfır zam dayatmasıyla karşılayan Derviş, bu kesimi dikkate almaz bir tutum sergiliyor. Ne ki; Derviş, patronlardan alkış almayı pekâlâ bili- yor. Işverenlere hayli yük getiren Iş Güvencesi Yasa Ta- sansı'nı "bu halıyle kendisinin ve -lütfedip söyledi- hü- kûmetin de benimsemediğini" söyleyerek patronlar- dan alkış topluyor. Derviş, kısa zamanda hükümette üç bakanla; önce Ulaştırma Bakanı Öksüz ile, arkasından Ta- nm Bakanı Gökalp ıle ve şimdılerde de (dün yalanla- masına karşın) Çalışma Bakanı Okuyan ile takışma becerisinı, hatta başansını gösterdi! Ekonomi Bakanımız, eriyip gitmesi olası yüzde 45'lerdeki halk desteğine ve hükümetten çok, IMF ve Dünya Bankası dayatmalanna güveniyorsa, ohooo aile boyu yanılgının eşiğinde demektır. Cumhuriyet tarihindeki gelmiş geçmiş dervişler, kur- tancılar, ekonomi ve siyaset havarileri.. Hepsi büyü- teç altında büyüktü! Gün geldi, büyüteci çektiler. Pek çoğu şimdi tanh kitapiannda cim kamında nok- ta! Gazetemize beraat tstanbulHaber Servi- si-Gazetemiz, 12 Tem- muz 2000 tarihinde ya- yımlanan ve Ankara DGM Başsavclığı'nca şeriatçı terör örgütü Tevhid hakkında hazır- ladığı iddıanameden bir bölümünün yer aldığı "Selam gazetesi terör yuvası* başlıkJı haberde "Basın Kanunu'nun 30. maddesine muhalefet edildiğj" gerekçesiyle açılan davada beraat et- ti. Beraat karannda, "Ankara DGM Başsav- cıhğı'nca hazırianan id- dianamenin baa bö- hlırüerinin haber niteb*- ği taşıdığı ve gazetede haberleşme diline çevri- lerek haber yapıldığı n belirtıldı. Istanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafindan "Ankara DGM C.Baş- savahğı'nca şeriatçı te- rör örgütü Tevhid-Se- lam ve Kudüs Ordusu örgûderi hakkında ha- zırianan iddianameden ban bölümier yayunla- mak suretiyle 5680 sayı- hBasm Kanunu'nun30. maddesine muhalefet ettigi" gerekçesiyle ga- zetemiz aleyhine geçen yıl dava açılmıştı. Tstan- bul 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde Gaze- temiz Sorumlu Yazıiş- leri Müdürü Fîkret Ü- Idz'in yargılandığı da- vanın dünkû oturumun- da mahkeme, karannı açıkladı. Duruşmada e- sas hakkında göriişünü açıklayan savcı, "gaze- tede yayımlanan habe- rin adli bir haber niteü- ğinde olduğu ve aıulan maddedeki suçun un- surlannın oiuşmadığı anlaşıldığından, sanığm beraatuıa karar veril- mesini" istedi. Mahke- me, beraat karan verdi. Gana'dafutbolfaciası H Baştarafı 1. Sayfada Oak' ıle 'Kumasi Ashanti Kotoko' arasında başkent- teki statta oynanan maçm, Accra Hearts of Oak'ın 2-1'lik üstünlüğüyle sona ermesinin ardından rakip takım taraftarlan olay çıkardı. Kumasi Ashanti Kotoko taraftarlaruun, skonın ardmdan tribûnlerdeki koltuklan sökmeye başlama- sıyla arbede çıktığı ve polisin gaz bombalan kulla- narak olay çıkaran kalabahğı dağıtmaya çahştığı bil- dirildi. Stadın kapılarının kapatılmasının ve polisin aldığı önlemlenn paniğe yol açtığı belirtiliyor. Telekom içîn ABD devrede ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - ABD Başkanj GeorgeBush, Başbakan BülentEce- vit'e gönderdiği mektupta, hükümetin IMF ile mutabakatını memnuniyetle karşıladığı- nı bildirdi. Bush, IMF'nin istemi ile yapılan yasal düzenlemelere destek verdiğinı belir- terek "Telekomünikasyon alanındaki özd- kştirme ve bankacıhk sektörünün yeniden yapılandınbnası gibi baa reformlann kolay ohnadığmm ve büyük si> asi cesaret gerektir- diğinindebüincindejim" dedı. Bush'un Baş- bakan Ecevit'in mektubuna yanıtı, dün ABD'nin Ankara Büyükelçisi RobertPear- son tarafindan iletildi. Başbakanlık Basın Merkezi'nce basın mensuplarına Türkçe çe- virisi iletilen mektupta Bush, "ABD Başba- kanu." olarak nitelendirildi. IMF ile Türk hükümeti arasındaki mutabakattan duyduğu memnuniyeti dile getiren Bush, şöyle dedi: "Son görüşmemizde de ifade ettiğim gibi, Türk ekonomisme iüşkin reform çabalannı- a güçiü biçimde destckJemekteviz. Progranu- mzın IMF ve Dünya Bankası aracıhğıyla fi- nanse edibnesi yönünde uluslararası bir oy- daşma oluşrurulmasına öncülük edebihniş ohnaktan da mutiuJuk dmııyoruz. Şahsuıı- zın ve hükümetinizin, önümüzdeid gönler ve Mftalar zarfinda atacağınız adunlaria, ABD ve uluslararası toplumun sağladığı bu deste- ğin, hem Tüıidye'nin ekonomik ve shasi gö- nenci, hem de Avurpa'nm istikrar, güvenfik ve refaoı bakunından isabedi bir yatınm teş- kfl ettiğini göstereceğinizden eminim." Reform programırun uygulanması doğrul- tusunda hükümetin harcadığı çabalann ce- saret verici olduğunu savunan Bush, teleko- münikasyon alanındaki özelleştirme ve ban- kacıhk reformunun kolay olmadığını ve bü- yük cesaret gerektirdığini kaydetti. Bush, "Reform programmızın tam olarak uygu- lanması, güvenin arttmlması ve ekonomik büyüme ortamma dönüş koşullannın sağ- lanması bakunından merkezi önemdedir. Bu çabalarda göstereceğiniz önderük de beürie- yid önemi haizdir" göriişünü dile getirdi. îs- tanbul'da, ABD yurttaşlannın yaşamuu da tehlikeye sokan Çeçen terörünün banşçı yol- larla çözümünde gösterilen başan nedeniy- le emniyet teşkilatını kutlayan Bush, "Bu suçu işle>enlerin adalet önüne çıkarbhnala- rmı beklemekteyiz" dedi. Bush, Ecevit'e de şöyle seslendı: "Sayın Başbakan, yoğun ça- ba, özveri ve yakın işbüüği sergilemek sure- thie, Türkiye'nin bir süre önce karşı karşıya kakhğı kridn aşıünası ve ortak amaçlannn- zm gerçeklcştirÛmesi yönünde önemli mesa- fe kateftik. Sizi ortak çabalarmuzm seyrini gözden geçirmek üzere diğer müttefık lider- lerle 13 Haziran'da bir araya geleceğimiz Brüksel'de gönneyi ümit edıyonım." Dayatan değil yapıcı Âvrupa Birliği • Baştarafı 1. Sayfada day ülkeler arasında Türki- ye'nin de yer aldığının' beKr- tilmesi gerekmektedir. '12 a- day ülke ya da 27 ülkeli AB' gibi söylemlere son verümeK- dir" diyen Özilhan, Türkiye'nin zor bir dönemden geçtiğini, ancak de- rin ekonomik ve siyasi sorunla- nn Türkiye'nin geleceği için önemli imkânlar da yarattığını düşündüklerini söyledi. Özilhan, "Türİdye kaçınü- maz bir yeniden yapüanma sü- recinin eşiğindedir. Yaşamakta olduğumuz kriz hem ekonomik sistemûı hem de siyasi yapılann köklû bir değişime ihtiyaç duy- duğunu göstermiştir" dedi. Özilhan, Türkiye'nin krizler üretmeyen bir ekonomik ve si- yasal yapıya kavuşmak ve ya- pıhnası gereken reformları ye- rine getirmek zorunda olduğu- nu söyledi. 1963 yılında imza- lanan Ortaklık Anlaşması 'ndan bu yana Türkiye'nin hedefinin AB ile tam entegrasyon sağla- mak olduğunu belirten Tuncay Özilhan, hedefe bu derecede yaklaşıldığı bir dönemde iç po- litıkada yaşanan siyasi uyuş- mazlıklann üyelik perspektifi- nin kaybolmasına neden obna- ması gerektığıni kaydetti. Özil- han, "lürkiyekendiiçsorunla- n nedeniyle AB'deki gelişmele- rin gerisinde kahnaktadır"' de- di. Özilhan, AB ıç pazarının üçüncü ülkelerden yapılacak it- halata açılması kararlanndan önce gümrük birliği gereğince Türkiye ıle ıstışare edilmesı. dış ticaret konulannda Türkiye'nin AB karar alma mekanizmalan- na dahil edilmesi ve AB'nin ti- caret partneri üçüncü ülkelerle yaptığı görüşmelerde destek- lenmesinin çok önemli olduğu- nu kaydetti. Başta TÜSÎAD üyelerinin katıldığı 9 Mayıs A\Tupa Günü kutlamaları Beethoven'ın 9. Senfonisi ile açılırken, Istanbul International Community School ögrencileri korosu "Türkiye'deki Genç Avrupa" ısimlı parçayı seslendirdi. Altın ObjektifOdüüen 'veruaı Gazetecileri Der- rini buklu. Bu yıl 8.'si düzenknen ödül töreninde, "En lyi Ancborvvoman Ödülü"nü Deme Samye- K, "En lyi Anchorman Ödühı"nü Reha Mubtar aldL "En \y\ Kadm Haber Spiker Ödülü*" Ner- min luğuşlu'ya, "En İyi Erkek Haber Spikeri Ödühl" Kaan Yakuphan'a, "En lyi Dizi Yönetme- ni Ödühl" Ümit Efekan'a, "En lyi Yerti Dizi Ödülü" Yılan Hikâyesi'ne. "En lyi Kadın Dia Oyun- cusu Ödfilfl" Türkân Şoray'a "En lyi Erkek TV Yıldızı Ödülü" de Kenan Isıka verfldi Ohvium Outlet Center'da düzenlenen ödül törenine kaolan sanatçıian yakmdan görmek isteven halk ise afaşveriş merkezi önünde toplanarak ünlülere sevgj gösterâerinde bulundu. (ALPER fZBUL) Oncü Gençlik'ten AB protestosu ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Avrupa Günü nedeniyle AB Derneği'nin Ankara Oni- versitesi'nde düzenlediği pa- nel, AB karşıtı gençlerin göste- risine sahne oldu. AB Genel Sekreteri Volkan V^ral'ın "Ço- ğuku demokraside bunlar olur" diyerek tepkilerini nor- mal karşıladığı gençler, dışan çıkınca gözaltına alındı. AB Türkiye Temsilcisi Ka- ren Fogg, AB Büyükelçileri ve milletvekillerinın katıldığı pa- nelde, AB Genel Sekreteri Vol- kan Vural'ın konuşma yaptığı su"ada Işçi Partisı Öncü Genç- lik üyeleri "ABD-AB defi»!, bu memleket bizün" pankartı aça- rak *Yaşasm tam bağımstz Tür- Idye, Ya istiklal va öhım " slo- ganlan attılar. Öğrenciler, mil- letvekili ve bürokratlara "Bu memleketi sattuuz. AB kapısm- da dilenci yapünız, Vahdettin, Damat Ferit Paşa gibisiniz n di- ye seslendiler. Büyükelçi Vural, protestocu- lan duıledikten sonra "Çoğufcu demoia-asflerde bunlarohır. Za- ten Ulusal Program'da da bun- lar öngörülüyor" diyerek ko- nuşmasuıı sürdürdü. AB Dönem Başkanı Isveç'in Ankara Büyükelçisi Henrik Liljergen de Vural'ın yaklaşı- mını överek "Doğru yokiasuuz. Bunlar demokrasinin gereği n dedi. Almanya'nın Ankara Bü- yükelçisi Rudolf Schmidt, bu tür gösterilerin düşünce özgür- lüğünün bir örnegi olduğunu söyledi. Eylemci üç öğrenci dışan çıktıktan sonra gözaltına alınır- ken, Ankara Üniversitesi kam- pusunda yaklaşık 50 kişilik bir başka grup AB"yi protesto etti. TURGUTLUİCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN GAYRtMENKULÜNAÇIK ARTTIRMAİLANI DosyaNo 200ft 1057 Satılmasına karar venlen gavTunenkulûn cınsı.faymetı.adedı. evsafı Manısa ılı. Turgutlu ılçesı. Izzettın lcöyü, Incırlıbûk mevfaı, K 19 D 3 pafta 747 parselde buhman 2800 m2 mıktannda müfrez tarla olup, tarla kumlu,mıllıtoprakvapisindaGedi2nehnnden\ı;DS]kanalındansulamaımkânı vardır SulutanmyapıJabıleo tarladır Tarianjnûmamı borçluadı- na kayıdı olup 1 960 000 000 - TL'den satışa çıkanlmıştır Sattj şartUn: 1- Satıv 19 6 2001 gunü saat 10 lO'dan lOJO'ye kadar Hükümet Konağı 1 kat lcra Müdûıiüğû'nde açık artüjma suretiyle yapılacaktır Bu artör- mada Uhmın edılen kıyTnetm yûzde ''5'ını ve rüçhaniı alacaklılar meanuunu ve sanş masraflarmı geçmek şartı ıle ıhale olunur Ekj> le bır bedelle alı- cı çıkmazsa, en çok arttıramn taahhüdu bakı kalmak şarttvla 29 6 200! günü aynı verde aynı saatle ıkıncı artiımuya çıkanlacaktır Bu arttırmada da bu mıktar elde edılememışse gavTimenkul en çok arttıranın taahhudü saklı kalmak üzere arttmna üanında göstenlen muddet sonunda en çok arttıra- na ıhale edılecektu Şu kadar kı aıtnmıa bedelınuı malın tafamm edılen kıvmetmm yüzde 40'ını bulması ve saüş ısteyenın alacağına rûçbanı olan ala- caklann loplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevinne ve paylaştınna masraflannı geçmesı lazundır Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa salış talebı düşecektır 2- Aıtnnnava ışurak edeceklenn, tahmuı edılen kıymetm yüzde 20'sı nıspetınde pey akçesı veya bu mıktar kadar mıllı bır bankanın temınal mek- tubunu vennelen lazundır Sanş. peşm para ıledır. alıcı ıgediğmde 20 gunu geçmemek üzere mehıl venlebıln Tellalıye resmı, ıhale pulu, tapu harç \e masrafîan alıcıja aıtnr Bınkmış sergılersatış bedeluıden ödenır 3- Ipotek sahıbı alacaklılarla dığer ılgılılenn (*) bu ga>-nmenkul üzenndeta haklannı hususıyle faız ve masrafe daır olan ıddıalarını dayana|ı bel- gelen ıle on beş gün ıçmde daıremıze bıldırmelen lazundır Aksı takdırde tapu sıcılı ıle sabıt olmadıkça paylaşmadan banç bırakılacaklardır 4- thaleye kablıp daha sonra ıhale hedeluu yannnamak suretıv le ıhalenın feshıne sebep olan tüm aiıcjlaı ve kefiJJen. tekiıfettıkJen bedel ıle soo ıhale bedelı arasındaki farktan ve dığer zarariardan ve aynca tememıı faızınden müteselsılen mesul olacaklardıı Ihale farkı ve temerrûlfeızıaynca hükme hacet kahnaksızın dauemızce tahsıl olunacak, bu farit, varsa öncelıkle temınaı bedehnden alınacaktır 5- Şaıtname. ılan tanhınden ıtıbaren herkesın gorcbılmesı ıçın daırede açık olup masrafi venldığı takdırde ısteyen alıcrya t«r ömeğı göndenlebı- la- 5- Satışa ıştırak edenlenn şartnameyı görnıüş ve münderecannı kabul etmış sayılacaklan. baskaca bılgı alnıak ısteyenlenn 20001057 sayılı dos- va numarasıyla müdürlüğûmüze başvunnalan ılan olunur 30,4 201 (•) llgıliler tabınne ınıfak hakkı sahıplen de dahıldır Basın. 25262 Cumhurbaskanı Sezer: Türkiye AB'ye beklenenden önce girecek Ekonomi Servisi - Cumhurbaska- nı Ahmet Necdet Sezer, "Önâmfiz- deki yol bettkür, Türkiye AB üyetiği için neier yapması gerektiğini bfl- mektedir, artık bu konuda kuşkuya ve duraksamaya yer yok" dedi. Se- zer, Türkı\ enın amacırun belli oldu- ğunu, bu süreçte duraksamalara ve kuşkulara yer olmadığını belirterek, "Türkiye'nin AB ailesi içindeld yeri- ni beklenenden de öncealabUeceğme inanıyoruz*' dedi. Sezer, TÜSİAD ve AB Komisyo- nu Türkiye Temsilciliği 'nin ortakla- şa düzenlediği "9 MayısAvrupa Gû- nü" etkınliğine gönderdiği görüntü- lü mesajında, Cumhuriyetin kurul- masmın ardından her alanda gerçek- leştirilen reformlar ile AB'yle bü- tünleşme sürecine kapsamlı ve so- mut bir içenk kazandınldığını söy- ledi. Başbakan Bülent Ecevit de me- sajında, Türk ulusunun Avrupalı kimliğinin tartışılamaz olduğunu bildirdi. Ecevit, Türkiye'nin çok bo- yutlu konumu ile bir büyük dünya devieti kımlıği kazandığını, ancak bu niteliğın daha etkın duruma ge- lebilmesi için demokrasideki eksik- liğin kısa sürede gidenhnesı ve eko- nominin hızla güçlenmesi gerekti- ğini bildirdi. Devlet Bakanı ve Baş- bakan Yardımcısı MesutYıhnaz me- sajında, "Türkiye'nin AB'ye tam üyefigi, birliğin kültürel olarak daha da zenginleşmesine, jeostratejik bir derinlik kazanmasına ve AB'nin da- ha global bir güç olarak ortaya çık- masma katkıda bulunacaknr" dedi. Dışişleri Bakanı Ismaü Cem de me- sajında, bir büyük ekonomik ve si- yasi birlik olan AB ile birlikte hare- ket eönenin Türkiye'ye sağlayacağı ekonomik ve siyasi faydalann olabi- leceğini belirterek "AB'nin ise Tür- Idye ile berabertiğinden sağlayacak- lan beild bizimkinden daha fazladn-" diye konuştu. Avrupa Komisyonu Temsilcisi Büyükelçi Karen Fogg da mesajın- da, AB 'nin gelişmesinin, diğer ülke- leri ışbirliği çerçevesinde içine al- mayı amaçladığını belirtti. Avrupa Komisyonu Başkanı Ro- mano Prodi de mesajında, "AB'ye girmeyi hedefliyorsanız sadeceinsan haklan ve demokrasiyi değil, koyul- muş olan tüm kuraüan yerine gemin, büyük bir değişim içine gireceksiniz ama unutmayın, özünüzde Türksfl- nüz, bunu kaybetmeyin" dedi. AB Dönem Başkanlığı Temsilcisi Büyü- kelçi HenrikLflgjegren ise mesajın- da "Türkiye Avnıpa'ya aittir'' görü- şüne yer verdi. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada Geçen hafta Yılmaz, jandarmayı hedef almış, yol- suzlukla mücadelenin bu gıdişle gestapo yöntem- lerini antmsatacağını söylemişti. Jandarma, Yıl- maz'ın iki gün üst üste yaptığı bu açıklamalara, bir günlük değerlendirme arasından sonra genel sek- reterlik aracılığıyla karşılık verdi. Açıklamadan bir gün sonra da ANAP, aynı yöntemle, parti genel sek- reteriiği aracılığıyla yazılı bir açıklama yaptı. ANAP Genel Sekreterligi'negöre, Içışleri Bakanlığı'nabağ- lı bir kuruluşun kendi başına açıklama yapması ya- dırgatıcıydı. O günden bu yana Yılmaz'ın kafasında şu vardı: IçiŞİeri Bakanlığı birgenelgeyayımlamalı, bakan- lıkla ilgili açıklamalann sadece bakan tarafindan ya- pılacağını duyurmalı. Böylece jandarma susturul- malı. Içişleri Bakanı Tantan, bu öneriyi kabul etmedi, Iran gezisine çıktı. Bunun üzerine Yılmaz, "dönüşte görüşürûz" dedi. Içişleri Bakanlığı'na, en ilgili kurum olarak Tunzm Bakanı vekâlet ediyor. İki gündür Ankara'da, Yıl- maz'ın kafasındaki planı Erkan Mumcu'ya uygulat- mayı amaçladığı, ancak Mumcu'nun bunu reddet- tiği konuşuluyor. Bize ulaşan bilgilere göre, Yılmaz'ın önümüzdeki günlerde başiatmayı planladığı yeni tartışma şu- Seçilmişler ve atanmışlar! Jandarma kanadında ise hazırlanmış bir planın adım adım yürütüldüğü dikkati çekiyor. Plan; yolsuz- lukla sonuna kadar mücadele. Hafta sonu Ankara'da Jandarma Gene) Komutan- lığı'nda bir toplantı var. Hukuk çevrelennden aldığı- mız bilgilere göre, toplantının konusu şu: Yolsuzluklarla mücadeleye dayanak oluşturan ya- salann içeriği, açıklan, uygulamada yaşanan sorun- lar, delinen yönleri, bu konularda yapılması gere- kenler... Bu kapsamda, 4422 sayılı çıkar amaçlı suç örgü- tü, 313 sayılı cürüm işlemek amacıyla teşekkül oluş- turma ve 3628 sayılı mal bikJıriminde bulunma ya- salan masaya yatınlacak. Volkan'ın Yargıtay üyeliği DGM kanadında ise su yüzüne fazla çıkmayan, ancak çook derinden devam eden yoğun bir kay- nama var. DGM Başsavcısı Cevdet Volkan'la, savcılar Ta- lat Şalk ve Nuh Mete Yüksel. kamuoyu önündeki insanlar. Bu nedenle, onlaria ılgılı her karar ister is- temez değişik yorumlan beraberınde getıriyor. önceki gün Yargıtay'a Hâkimler ve Savcılar Yük- sek Kurulu'nca 20 yeni üye seçildi. Volkan'ın da üye- ler arasında olması bekleniyordu. Bir önceki seçim- de de alınan bilgiler bu yöndeydi. Volkan, Yargjtay'a seçilince ne olacakfı? : ^ata Doğal akışın bozulmaması halinde, yerine Talat Şalk başsavcılığa getirilecekti. Ikinci kez listeden dönen Volkan'ın yerinde kalma- sıyla DGM, operasyonlaria siyaset arasındaki köp- rülü duruşunu korumuş oldu. Mavı Akım soruştur- masını üstlenen yeni Savcı Cengiz Köksal'ın ise he- nüz ne tarafa doğru kök salacağını öngörmek güç. Yargı, yolsuzluklarla mücadelenin en hassas hal- kası. Volkan, kurumun işlevini tepki çekmeden sür- dürmesinden, Talat Şalk dosyalann gereğinin ney- se onun yapılmasından yana görunüyor. Yolsuzluklarla mücadelede taraflann durumunu aktardık. Jandarma planladığı adımlan atıyor. Yargı, gerip çekmelere karşın görevini yapıyor. Siyasetin ise olayın neresinde olduğu belli değil... Operasyonlarda birinci perde, ikinci perde derken çok perdeli günler yaşıyoruz. [email protected] ÖFK'leregüvence 'fiktifhesaba' önlem ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Hükü- metin alelacele TB- MM'ye gönderdiği Bankalar Yasa Tasansı, Plan Bütçe Komisyo- nu'nda yeni baştan ele alındı. Islami sermaye- nin 'faizsiz finans' ola- rak adlandırdığı özel fi- nans kunımlan (ÖFK) için de güvence fonu oluşturulurken batık bankalardakı anlaşmah Tıktif hesaplara' karşı düzenleme öngörüldü. Yasa tasansının gö- rüşmeleri, hemen her maddede hükümet tem- silcilerinin, iktidar mil- letvekilleriyle bile uzla- şamaması nedeniyle karmaşa içinde yüriitül- dü. Tartışmalı maddele- rin yeniden düzenlen- mesi için alt komisyon oluşturuldu. Bankalar Birliği ve ÖFK temsil- cilerinin yoğun kulis çabası altında gerçekle- şen görüşmede, ÖFK'lere ilişkin 5 say- falık önerge kabul edil- di. Buna göre, ÖFK Birliği bünyesinde 'Gü- vence Fonu' kurulacak. Zor duruma düşen faiz- siz finans kuruluşlan, fon tarafindan devralı- narak tasfıye kurulunca tasfiye edilecek. ÖFK'lerdeki birikimle- rin ne kadannnı güven- cede olacağı birlik tara- findan kararlaştınlacak. Tasandaki ceza madde- leriyle, ÖFK'leri batı- raniara da 'Idşisei so- nunluhık' öngörülü- yor. Ayn bir değışıkhkle. hortumlanan bankalar- daanlaşmalt olarak açı- lan Tıktif hesaplara' karşı önlem alınmaya çalışıldı. Batık banka sahiplerinın, yakınlan- na veya anlaşmah ol- duklan kişilere karşıhk- sız olarak açıp devlete yükledikleri hesaplar saptanmıştı. Buna karşı, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fo- nu'nun "banka kayıtla- nna göre gerçek bir mu- ameleye da>andığı ka- nıtlanan doğmuş veya doğacak borçlannı ga- ranti edeceğir ' hükme bağlandı. Başka bir önergeyle de, fona alınan bankala- nn "her tüıiü kayıth borç ve yükümlülükle- rinin garanti edibnesi'', aynca tüm bankalann tüm bilanço ıçı ve dışı borç ve yükümlülükle- ri üzerinden genel büt- çeye gelir kaydedilmek üzere pnm kesilmesi öngörüldü. Üst komisyonca tasa- nya bugün son şeklinın verilmesi ve TBMM Genel Kurulu'nda yann yasalaştınlması hedef- leniyor.