Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
10 MAYIS 2001 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HiJV\_/iıVrlYJJ- / ekonomi@cumhuriyet.com.tr 13
geliyor
• ANKARA (AA) - Iran,
doğalgazının Türkiye'ye
sözleşmede öngöriilen
süre içinde
ulaştınlacağını
belirtirken, henüz işletme
anlaşmasının bile
imzalanmamış olması
Ankara'yı
kaygılandınyor. Iran
Ulusal Gaz Şirketi'nden
yapılan açıkiamada,
Türkiye'ye doğalgaz
nakli ile ilgili bütün
çalışmalann programda
öngöriilen sürelere uygun
olarak yüriitüJdüğü ve
doğalgazın 30
Temmuz'da Türk tarafina
ulaşacağı belirtildi.
TBffl. ürünü stok
yaprtıyor
• ERZURUM(AA)-
TEKEL Erzurum
Başmüdûrü îsmail
Gürcüoğlu, ekonomik
krizin işyerlerini stoka
yönelttiğinin altını
çizerek "stokçu
mantığıyla hareket eden
işyerleri, zam gelecek
ümidiyle bolca TEKEL
ürünü alımı yaptı. Tabii
bu daha sonrakı aylarda
TEKEL ürünleri satış
miktanna da yansıdı.
Ancak, tüketimde azalma
yok" diye konuştu.
Anadofu Rnans'ın
yanrtı
• tSTANBUL(AA)-
Anadolu Finans Kurumu
AŞ Pazarlama Müdürü
Aydın Gündoğdu,
Anadolu Finans'ın ödeme
yapmadığı iddıalanna
ilişkin olarak, "Bunlar
spekülatif şeyler. Günde
en az 500 bin dolar para
ödüyoruz" dedi. Aydm
Gündoğdu, ülkede
yaşanan ekonomik krize
dikkat çekti ve özellikle
thlas Finans'ın da
faaliyetinin
durdurulmasının ardından
tüm özel finans
kurumlarından bir para
çekilişi başladığını ifade
cöi.
Semfikalı fşçffer
işsizkaMı
• Istanbul Haber Servisi
- Petrol-tş Genel Başkanı
Mustafa Oztaşkın,
Bursa'da bulunan Üç
Yıldız ve Kauçuk San.
AŞ'de çalışan 270 kişiden
200'ünün sendika üyesi
olmalannın ardından
işten çıkanldığını
açıkladı. Işçilerin tek
isteğinin sendikalı olmak
olduğunu belirten
Oztaşkın, "Çalışma
Bakanı Yaşar Okuyan'ı
duyarlı olmaya ve
sözlerine sahip çıkmaya
çağınyorum" dedi.
Doğal kaynaklan
• İstanbul Haber Servisi
- Doğal Hayatı Koruma
Vakfı (WWF) ve Doğal
Hayatı Koruma Derneği
(DHKD), 'Endüstri
Bölgeleri Hakkında Yasa
Tasansı'nın Türkiye'nin
doğal kaynaklannı, geri
dönüşü olmayacak
biçimde tehdit edeceğini
. vurguladı. WWF ve
DHKD yaptıklan ortak
yazıh açıkiamada,
tasannın Türkiye'yi
yabancı sennayeye
peşkeş çeken hükümler
içejdiğini belirtti.
Özelleftirmeye
tepki
• İSTANBUL/IZMtR
(Cumhuriyet) - îzmir
Ozelleştirme Karşıtı
Platformu'nca
Gümrük'teki Telekom
Müdürlüğü'nün önünde
Telekom'un
özelleştirilmek
. istenmesine karşı protesto
eylemi düzenlendi. Türk
Telekom çalışanlan
Istanbul'da da Türk
Telekom Müdürlüğü
önünde ozelleştirme
karşıtı bir gösteri yaptı.
Yapılan açıklamalarda
Telekom'un
özeleştirilmesinin
ekonomik krizi aşmanm
olmazsa olmaz koşulu
• olarak gösterildiğini
' belirtti.
Mevduat güvencesinin' indirileceğini' bildiren Derviş, Bankalar Yasası'nı değerlendirdi:
Teıııizblv operasyonuANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Devlet Bakam Kemal Derviş, Banka-
lar Yasası'ndaki değişiklikle bankacı-
lık sektöründe bir temizlik operasyo-
nu başlatılacağını söyledi. "Bankacı-
hksektörii devietkştirümiş" diyen ba-
kan, mevduata verilen devlet güvence-
sinin 2-3 yıl içerisinde "makulbirbo-
yuta indirileceğini'' bildirdi.
Devlet Bakam Derviş, TBMM
Plan-Bütçe Komisyonu'nda Bankacı-
lık Yasası Tasansı görüşmelerinde, ge-
lecek döneme ilişkin çalışmalarkonu-
sunda da bilgi verdi. Derviş, ana hat-
lanyla şu açıklamayı yaptı:
• Reel sektör ve bankacılık sektö-
ründe devletin son derece şeffaf, cesur
bir şekilde hareket edebilmesi lazun.
Bugünkü ortamda özel olarak yapıla-
cak her yardım çok büyük tartışmaya
yol açacak. Ancak devletin de piyasa
koşullannı bozmadan, bazı vergi indi-
rimlerinde bulunması lazım. Bir süre
sonra, yapıyı temizledikten sonra, ye-
niden güven tesis ettikten sonra, bunu
yapabilmeliyiz. Bir temizlik operas-
yonu yapılması şart.
• Bankacılık sektörünü, sınırsız ga-
ranti yüzünden bir bakıma devletleş-
tirmiş bulunuyoruz. Bilançonunbirta-
rafi devlete ait. Bu uzun vadede sağ-
lıklı bir yapı değil. Şu anda bunu kal-
dırmak mümkün değil. Bunu çok da
vakit geçirmeden, 2-3 sene içinde da-
ha makul bir boyuta indirmemiz ve
yavaş yavaş küçültmemiz lazım.
• Dalgalı kura geçiş sırasında, o kur
sisteminde bir banka o anki kurdan
döviz istiyorsa Merkez Bankası "bu-
nu satmryorum'' diyecek durumda de-
ğil. Gayri kanuni avantaj sağladıysa
Başbakanlık müfettişleri buna bak-
makta.
• Bir tarafta hortumcunun üzerine
en hızh bir şekilde gitme isteği var.
Öbür taraftan da anayasayı ihlal etme-
mek ve şahsi haklan ihlal etmemek
lazım. Hatta "ben hükümete güven-
dimzarar ettim" diyen var. Bütün nsk-
leri aynı araca koymamak lazım.
• Hızh davranma gereği, dışanda-
ki kaynağı veren kuruluşlar tarafından
da isteniyor. Mayıs sonu, haziranda
çok ciddi ödemeler var. Bu kaynağı da
ödemelerden önce elde etmemiz la-
zım. Bu çok sağlıklı bir yöntem değil,
doğru bir şey değil, beni de üzüyor, an-
cak bu kaynağa ihtiyacımız var. Daha
sonra, uzun vadede gerekli olan, ban-
kacılık, icra-iflas ve sigortacılık ol-
mak üzere bütün finans sektörünü ye-
niden ele alan bir düzenlemeye git-
mek.
BDDK Başkanı Engin Akçakoca da
fondaki bankalann zararlanyla ilgili
bilgi verdi. Akçakoca, fona devredilen
bankalann hisselerini alan yatınmcı-
lann durumu konusunda, "Yapılacak
herhangi bir şey yok. Onlar terdhleri-
ni borsada yaünm yapmaktan yana
kullandıklanndan sonucuna da kat-
lanmak mecburiyetindeler bu aşama-
da" dedi. Akçakoca'nın fondaki ban-
kalarla ilgili verdiği rakamlar şöyle:
"Devir tariblerindeki zararian 10.1
mflyar dolar. 30 Nisan 2001 tarihi jti-
banyla zararian 10.6 mihar dolar. Öz-
kaynak açığı 5 katrUyon lira. Aktanlan
kaynak 6.5 katrihon lira ve 2.5 mirvar
dolar. Bankalann fona toplam zaran
12 mflyar dolar. Takipteki kredüerin
toplanu, 2 bin 370 kişiden toplam 103
karrirvon lira. Fonun açtığı davalann
toplam bfiyüklüğü 1.6 katrihon lira.''
Yolsuzlukların tek suçlusunun Işadamları olmadığını söyleyen eskl Egebank Baş Hukuk Damşmanı Tural:
Bürokrat ve siyasiler de sorumlu
• Egebank'ın fona
devredilmesiyle birlikte
oluşturulan yeni
yönetimin baş hukuk
danışmanlığını yapan,
ancak daha sonra
çalışmalan engellendiği
gerekçesiyle görevinden
aynlan Tural,
politikacılar ve
bürokratlan da en az
işadamlan kadar
kirlenmeden sorumlu
tuttu.
Ekonomi Servisi - Eski Ege-
bank Baş Hukuk Danışmanı
Mehmet Tural, Türkiye'de ya-
şanan yolsuzluklardan sadece
işadamlannm sorumlu olma-
dığına işaret ederek ülkedeki
kirlenmeye bürokratlann ve
politikacılann da neden oldu-
ğunu söyledi. Türkiye'de yar-
gının siyasallaştığını ifade
eden Tural, "Pblitikacılar yar-
guun bağımsız olmasını enget-
liyor. Cumhuriyet Savcılan
üzerinde politik baskı var" di-
ye konuştu.
Egebank'ın fona devredil-
mesiyle birlikte oluşturulan
yeni yönetimin baş hukuk da-
nışmanlığını yapan ancak da-
ha sonra çalışmalan engellen-
diği gerekçesiyle görevinden
aynlan Tural, dün düzenlediği
basın toplantısında, politikacı-
lar ve bürokratlann da en az
işadamlan kadar Türkiye'de
yaşanan kirlenmeden sorumlu
olduklannı söyledi.
Tural, raporlarda uyanlarda
Votka üretimi ilk üç ayda 3 kat arttı
MaddeAdı
2000
Ocak-Mart
Oretim Miktan
2001
Ocak-Mart
Oretim Miktan
Değişim
Votka
Cin
Şarap
Rakı (45)
Likör
y
•J • ı
502.010
219.207
1.331.282
12.903.878
168.848
1.674.467
529.393
2.680.547
16.782.713
194.591
233.6
141.5
101.4
30.1
15.2
Bira 127.324.607 138.719.125 8.9
Brendi
Vıski (It)
Kanyak
Dikiş Makınesı (AD.)
Buzdolabı (AD.)
Buiaşık Makinesi (AD.)
1
1
37.960
32.172
315.319
18.399
588.645
97.936
5.292
25.326
299.467
1.955
446.923
58.311
-86.1
-21.3
-5.0
-39.4
-24.1
-40.5
Çamaşır Makınesı (AD.)
Elektrik Süpürgesi (AD.)
Televizyon (AD.) ^-~ ~
Müzik Seti (AD.) n ^ A *
Video (AD.) , J / <
Otomobil (AD.) ^ ^ " " 3
Mınibüs-Midibüs (AD.)
331.557
286.807
2.012.269
5 21.254
" 3.520
54.157
7.241
259.688
212.493
2.106.335
10.813
2 235
53.010
3.306
-21.7
-25.9
4.7
-49.1
-36.5
-2.1
-54.3
Kamyon (AD.) 4.387 1.926 -56.1
Kriz afkolHiiçld
tüketimnri artbrdı
Ekonomi Servisi - Türki-
ye'nin tüm sektörlerinde üre-
tim azalırken bira dışmdaki
alkollü içki üretiminde yüzde
43 oranmda artış yaşandı. îlk
üç ayda, geçen yılm aym dö-
nemine göre votka üretimi
yüzde 233.6 artarken bira
üretiminde de yüzde 9'a ya-
kın artış kaydediidi.
Kasım krizini atlatamadan
şubat ayında dolann serbest
bırakılması ile yeni bir darbe
alan sanayi üretimi, bu yılm
3 aylık döneminde yüzde 2
gerilerken alkollü içki üreti-
minde yaşanan artış, ekono-
mik açıdan bunalan halkın
çareyi alkol tüketiminde bul-
duğunu ortaya koydu.
Geçen yıl 15.5 milyon litre
olan alkollü içki üretimi bu
yıl 22.1 milyon litreye ulaştı.
Bu dönemde elektronik eşya
ve otomotiv üretiminde ise
gerileme kaydediidi.
DtE verilerine göre söz ko-
nusu dönemde, üretimi en
fazla düşen ürün yüzde 89.4
ile dikiş makinesi olurken en
fazla üretim artışı yüzde
233.6 ile votkada görüldü.
Taşrt üretimi dfiştfi ~
Otobüs dışmdaki diğer ta-
şıtlann üretiminde de azalma
oldu. Kamyon üretiminde
yüzde 56. l'e varan düşüş ya-
şanırken otobüs üretiminde
yüzde 26 artış gerçekleşti.
bulunulmasuıa karşın Ozelleş-
tirme Idaresi Başkanlığı'nın
banka alması uygun olmayan
gruplann banka sahibi olması-
na izin verdiğini belirtti. Hazi-
ne Müsteşarlığı tarafından ha-
zırlanan ve Ozelleştirme Idare-
si Başkanhğı 'na iletilen bir ra-
porda, Etibank için teklif veren
lpek Ortak Ginşim Grubu için-
de yer alan Nergis Grubu'nun
sahip olduğu bankasını sağlık-
lı bir mali yapıya kavuşturmak
için yeterli önlemleri abnadığı-
na dikkat çekilirken "Grup,
Etibankın faaüvedermi sağlık-
h bir şekilde sürdürebOecek ge-
rekli desteği nasıl sağlayacağı
konusunda müsteşariığımıza
somut bir kaynak göstereme-
nnştir" denildi.
Uyanlar dinlenmedi
Öte yandan Tural, murak-
kıplann Egebank'la ilgili ola-
rak hazırladıklan raporda ise
banka yönetim kurulu başka-
nı Yahya Murat Demirel baş-
ta olmak üzere banka yöneti-
cilerinin imza yetkilerinin kal-
dınlması gerektiğinin belirtil-
mesine karşın bu konuda her-
hangi bir önlem ahnmadığını
kaydetti.
Tural şunlara dikkat çekti:
"Ülkedeki denetim mekaniz-
malan genellikk doğru şeyler
yapıyor. Ancak bazı yönetici-
ler kendilerini hukukun üsrün-
lüğünün önünde görüyoriar.
Önlem alınması gerektiği ra-
porlarda söylenmesine karşın
bunlar bir türiü bu hayata ge-
çirflmiyor."
Anayasanın 83. maddesinin
politikacılan ve anayasanın
100. maddesinin de bakanlann
yargılanmalannı engellediği-
ni ifade eden Tural, cumhuri-
yet savcılannın görevlerini ye-
rine getirmekte zorlandıklan-
nı söyledi. Aynca kimi cum-
huriyet savcılannın suç işle-
diklerine kanaat getirdikleri
bürokrat ve politikacılarla ilgi-
li gerekeni yapmamalan halin-
de suç işlemiş olacaklanna
dikkat çeken Tural, bu kişiler
hakkında dava açmayı düşün-
düğünü söyledi.
Stanley Fîscher
IMF'den ayrıhyor
WASHINGTON(AA)-
Uluslararası Para Fonu'nun
(IMF) Birinci Başkan
Yarduncısı Stanley Fischer, bu
yıl içinde görevinden
aynlacağını bildirdi. Fischer,
aynlma karannı açıkladığı
basm toplantısında
Türkiye'ye de değindi.
Türkiye'nin krizi aşması için
yardım etmek zorunda
olduklannı ima eden Fischer,
"Türldye gibi bir ülke, tam
siyasi desteğe sahip şekilde
durumu istikrara
kavuşturmak ve yüksek
enflasyonu önlemek için
olağanüsrü önlemler abnaya
kararlı\sa, ancak fınansmana
ihtiyacı varsa, uluslararası
topluluğun ne yapması
gereldyor? Bu ülkeye ek ceza
mı uygulaması gerekiyor?
Türkiye, EMFveG-7
ülkelerince, birer açıklamayla
desteklendL Aymsını ABD
Hazine Bakanlığı da yapn"
diye konuştu. Washıngton'da
IMF'den yapılan açıkiamada,
kuruluşa 1 Eylül 1994'te
giren Fischer'ın yerine, IMF
Başkanı Horst Köhler
tarafından bir başka yetkilinin
atanacağı belirtildi.
7 yüdır Fon'da çahşryordu
Aynhna niyetini açıklayan
Fischer, "EVIF yönetimine,
benim yerime geçecek birisi
beliriendikten ve geçiş süreci
yaşandıktan sonra bu yıhn
sonunda görevimden
aynlacağuna dair bilgi
verdim. Fondan, bu kuruma
ve çalışanlanna duyduğum en
yüksek saygı, en derin
bağlıhkla annlryorum. Ancak
7 yıldan sonra inanıyorum Id
başka zortuklaria mücadele
zamanı benim için gddi" dedi.
57 yaşındaki Fischer, beş
yıllık görev süresi olan IMF
Birinci Başkan
Yardımcılığı'na
1994 yılında getirilmiş, 1999
yümda da tekrar atanmıştı.
IMF 1. Başkan Yardımcısı
Stanley Fischer, şubat ayında
Türkiye'ye gelerek ekonomik
programın başanholduğu gö-
rüşünü dile getirmiştL
Fischer, daha önce
Massachusetts Institute of
Technology'nin (MIT)
başkanı olarak görev
yapmıştı. Stanley Fischer,
kendisinden sonra göreve
gelecek yetkilinin ilk başta
Türkiye ve Arjantin'deki
krizlerden sonraki
gelişmelerle ilgilenmek
zorunda kalacağı
öngörüsünde bulundu.
ATO BAŞKANI SÎNAN AYGÜN;
Hormonlu bankacılık
dönemikapanmalı
ANKARA (ANKA)-An-
kara Ticaret Odası (ATO)
Başkanı Sinan Aygün, ban-
kalann içini boşaltanlar ve
kötü yönetim nedeniyle
banka batıranlar ile olum-
suz makroekonomik koşul-
lar yüzünden müflis duru-
ma düşen banka sahipleri
arasında ^yaptırun aynnu'
yapılmasım isterken "Hor-
monlu bankacıhk dönemi
kapanmalı" dedi. Sinan
Aygün, Bankalar Yasa-
sı'nda yapılacak değişik-
liklerle ilgili yaptığı yazıh
açıkiamada, banka sahiple-
rinin, birinci derece akra-
balan dahil tüm mallanyla
sorumlu tutulmalan gerek-
tiğini vurguladı. Aygün,
"Devletine güvenerek iş
yapmış girişimciler devalü-
asyon nedeni} le iflas ettikle-
rinde alacakhlanna karşı
nasıl sorumlu oluyoriarsa,
bankalann da, hangi ne-
denle olursa olsun batma-
lan halinde tüm mahvarhk-
lan ile sorumlu ounalange-
rekJr" dedi.
'}yi niyet-körü niyet' ayn-
mınm yalnızca kamu vic-
danı ile ilgili bir konu oldu-
ğunu savunan Aygün, etik
değerlerden yoksun kişile-
rin sisteme girmesinin en-
gellenmesini istedi.
ATSO'dan kpize
çözümönepisi
ANTALYA(AA)-
Antalya Ticaret ve
Sanayi Odası (ATSO)
Yönetim Kurulu
Başkanı Tünay
Altmpınar, ekonominin
üretici kesimlerinin
durgunluk, enflasyon ve
döviz kuru artışı altında
ezildiğini, bu nedenle
hükümetin enflasyon
muhasebesî
uygulamasma geçmesi
gerektiğini bildirdi.
İŞÇİNİN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Ne İsa'ya Ne Musa'ya
Iş hukukunun duayeni, işçi ve işveren sendikala-
nnı yakından tanıyan, deneyimli hocalar bir kez da-
ha arada kalmanın, ne Isa ne de Musa'ya yarana-
bilmenin şaşkınlığındalar...
öyküyü birazı ile kamuoyuna yansıyanlardan bi-
liyorsunuz. Çalışma Bakanlığı'nın "iş güvencesi"
adı altında, sadece kör kör parmağım gözüne sen-
dikalaşmada atılan işçileri göreceli koruyacak yasa
tasansı üzerinde işveren cephesi cadı kazanı kay-
natmıştı. Bakan Yaşar Okuyan uzlaşma için taraf-
lan bir araya getirdi. 7 Şubat tarihli toplantıda, işçi,
işveren sendıkalan konfederasyonlan, yapılacak ya-
sa değişiklikleri için bir bilim kurulu oluşturulması ko-
nusunda anlaşmaya vardılar.
Böylece Türk-lş, DİSK, Hak-lş, TİSK ve hüküme-
ti temsil eden profesörlerden meydana geten bir bi-
lim kurulu oluşturuldu. Ancak işveren cephesi, kı-
dem tazminatı yükünden kurtulmayı hedefledikleri
bir yasa tasarısı da gündeme gelmeden, iş güven-
cesinin görüşülmesi için masaya oturulmasını red-
dediyordu. Sonuçta değişmesi gerekli yasalann bü-
tünü için masaya oturulmuş oldu.
Taraflar adına görevlendirilmiş, yetkili kılınmış ta-
raflann temsilcisi hocalar bir araya geldiklerinde, ta-
raflan, sorunlan, Türkiye'de yaşanmış gelişmeleri
göz önüne alarak temsil ettikleri işçi-işveren-hükü-
met sözcülüğü kimlikleri ile ortak metinlere ulaşa-
mayacakları gerçeği üzerinde durdular. Bilimsel
kimliklerini öne çıkararak bütün taraflar için kabul
edilebilir ve sorunlara çözüm getirebilecek metin-
ler, yasa taslaklan üretmeye karar verdiler. Hepsi de
uzun yıllar, iş hukukunda hazırlanmış sayısız yasa
taslağı üzerinde çalışmışlardı. İş güvencesi, kıdem
tazminatı üzerinde yapılmış sayısız yasa taslağını ve
tartışmayı datüm aynntılan ile biliyoriardı. Uzlaşma
sağlamak gibi bir misyonla da masaya oturtulmuş-
lardı.
llkaşamada, aylarsüren çalışmalannın sonucun-
da, elbette aşama aşama, temsil ettikleri örgütleri
bilgilendirerek iş güvencesi ve kıdem tazminatı fo-
nu yasa taslaklan ile gerekçelerini tamamladılar. Bu
arada ilgili diğer yasalarda yapılması gerekli deği-
şiklikler üzerinde de durdular. Gerek iş güvencesi
gerekse kıdem tazminatı fonu yasataslaklannın kim
bilir kaçıncılan hazırianmış oluyordu? Kim bilir kaç
bakan bu yola baş koymuş, yenik düşmüştü. Taraf-
lar adına kaç işçi ve işveren sendika lıderi öne çık-
mış, çıkartmak istediği yasa için geri adım atmak zo-
runda kalmıştı. Ya da kaçı, karşı tarafın çıkarmak is-
tediği yasanın önünde durmuştu?
Yıne anımsayacaksınız, adı geçen yasa taslakla-
nnın 4 Mayıs günü kendisine ulaşmasının ardından
Çalışma Bakanı Yaşar Okuyan, kamuoyuna, "Müj-
deli haberim var, büyük uzlaşma oldu" diyerek ta-
raflann iş güvencesi ve kıdem tazminatı fonu yasa
değişikliklerinde anlaşmaya vardıklannı duyurdu.
Ne olduysa hemen arkasından oldu.
İşçi ve işveren sendikalan taraflan, hocalar onla-
nn adına aylardır masaya oturup ortak metin hazır-
lamamış, bundan habersizmişçesine, ortaya çıkan
"uzlaşma metinlerini" şiddetle reddeden açıklama-
lan birbirinin ardından patlattılar. Türk-lş Başkanı
Bayram Meral, önceki gün yapılan başkanlar ku-
rulu toplantısında, "Kıdem tazminatı ile oynamak,
ülkenin altını üstüne getirmektir" derken işveren
sözcülerinin eleştirilerinin çerçevesi, "Krizin göbe-
ğinde iş güvencesi, işletmelerin kapılarına kilit vur-
maktır" oldu.
Dün yine bu işlerin içinde yoğrulmuş, ömrünü ver-
miş bir dost, ne olabileceğini kestirememenin şaş-
kınlığında, "Buyasa taslaklan çıkarm, yoksa çöpe
mi gider? Üzerterinde çalışalım mı" diye somıadan
edemiyordu.
Doğrusu benim de yanıtım yok. Akıl, ilk kez taraf-
lann ortak metin hazıriama karariılığı içinde, işi gü-
vendikleri bilim insanlanna bırakmış olmalanna ba-
karak "Kimi tartışmalaha kangren olmuş konular
üzerinde artık yasa çıkarabilme olgunluğuna vanl-
mıştır" diyor.
Sendikacılan, ülke koşullannı, uygulamayı tanıyan
mantık, "Asla, olursa dayine işçi kazık yer" diye iti-
raz edtyor. İş güvencesi, hocalarımızın Türkiye'yi
çağdaş düzeyde görme düşü. Çoğunluğu kuralsız
ekonomide, sıgortalılan bile her tür yasa, şirket hi-
lesinde çalıştınlanlar için iş güvencesi, yasa metin-
lerine girebiise bile, kâğıt üzerinde kalacak. Kaldı ki
en çağdaş geçinen büyük işverenlerimiz bile, kâğrt
üstündeki bu kavramın vartığına dahi dayanamaya-
raktepkilerini koyrnaktalar. Onlann derdi, bu baha-
ne ile kıdem tazminatı yükünden kurtulmak.
İşçi bunu yaşayarak, içinde özümsemiş olarak
çok iyi bilmekte. Kazanılmış haklann korunabilece-
ği, fondan kıdem tazminatını alabileceği güvence-
lerine inançsız bakmakta. Sendikacı, işçinin birik-
miş öfkesinden panikte çark ediyor...
AB'dekiTürk
girişimciler artıyor
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Avrupa
Birliği (AB) ülkelerin-
deki Türk girişimci sa-
yısının 2015 yılında
160 bine ulaşacağı bil-
dirildi. Türkiye Araştır-
malar Merkezi'nin
(TAM) çalışmasına gö-
re 15 yıl sonra Avru-
pa'daki Türk işletmele-
rinde farklı uluslardan
yaklaşık 960 bin kişiye
istihdam sağlanacak.
Merkezi Alman-
ya'nuı Essen kentinde
bulunan TAM'ın 2015
yıh projeksiyonlan, AB
ülkelerinde Türk nüfu-
sunun artışma bağlı
olarak girişimci sayısı-
nın da artış gösterdiği-
ni ortaya koydu. TAM
koordinatörü Yunus
Uluso>, "Doğumlar, ai-
le birieşimi ve diğer ne-
denlerie AB'ye Târld-
ye'den göç olacağı var-
sayımı ve 2015'e kadar
Avrupa'dald Türk nü-
fus arbşnun yüzde
2.5'lik bir hızla devam
edeceğinden hareketle
2015 yılında Alman-
ya'dald Türk nüfusu-
nun 3,4 mflyona, AB'de-
ki Türk nüfusunun da
4.8 mflyona ulaşacağı-
nın altını çizebilinz" de-
di. Bu nüfüs artışına pa-
ralel olarak Türk giri-
şimci sayısının da arta-
cağını vurgulayan Ulu-
soy, Türk işletmelerin-
deki istihdam sayısı ile
ilgili olarak da
"TAM'm projeksiyon-
lan, 2015yılıııda 720bi-
ni Ahnanya'da olmak
üzere farkh millryetler-
den toplam 960 bin in-
sanın ABdekiTürkiş-
letmelerinde istihdam
bulacağmı gösteriyor"
dedi.
TAMDirektörüProf.
Dr.FarukŞen,Türkgi-
rişimcilerin AB'de ar-
tan ekonomik ağırlıkla-
nyla Türkiye-AB iliş-
kilerinde köprü görevi
gördüklerini söyledi.