20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 9 NİSAN 2001 PAZARTESİ ROPORTAJ Topkapı Sarayı'nın otlağa dönmüş dış bahçesinden İstanbul'un ilkparkı Gülhane'ye İstanbuTun ilkparkı Gülhane birçok tarihi olaya ev sahipliği yapmasuıa karşın bugûn arabeskşenliği ve "ilkeT hayvanat bahçesi Uetanınıyor. (Fotoğraflar: KADER TUĞLA) CemilPasa'nınumumhanesi sultan II. Mah- mut'un ölümü üzenne gözden uzak dursun diye gönderildiği Londra büyükelçiliğinden Is- tanbul'a dönen 39 yaşmdaki Mustafa Reşit Pasa'nın hazır- layıp 17 yaşındakı Sultan Ab- dütanedt'e imzalatarak Gülha- ne'de bir kürsünün üzerine çı- kıp okuduğu ferman bugün 'Tanzimat Fermanı' adıyla anı- lıyor... Osmanlı tebaasına din aynmı gözetmek- sizin can ve mal güven- liği getiren, rûşveti ya- saklayan, mahkeme karan ol- madan mahkûmiyeti kaldıran ve dolayısıyla Avrupa'ya ayak uydurmayı amaçlayan Tanzi- mat Fermanı'na o gün, padişa- hın yazılı emri, 4 hatn hüma- yun' olduğu ve Gülhane'de okunduğu için Gülhane Hattı Hümayunu denilmiş, yanı sıra bu fermanla memlekette iyi bir düzen kurulacağı umulduğun- dan Tanzimatı Hayriye de de- nihnişti... Tarih 3 Kasım 1839'du ve günlerden pazardı. Cülhane'de dolaşırken Bir gün yolunuz, hele ki bir pazar günü, panayır yerine dönmüş Gülhane Parkı'na dü- şerse, Tanzimat Fermanı'nın okunduğu yeri bulmak için bo- şuna dolaşmayın... Çünkü o devirde Gülhane Parkı yoktu... Ferman, o sıra kullanılma- yan Topkapı Sarayı'na Aya- sofya'nın arkasındaki saltanat kapısı Bab-ı Hümayun'dan girdikten sonra orta kapı Ba- büs Selam'a kadar uzanan Gülhane Meydanı'nda okun- du. Bugünkü Gülhane Parkı, o gün Topkapı Sa- rayı'nın dış bahçesiydi ve bakım- sızlıktan ot- lağa dön- müştü. Fermanla Avrupalı gı- biyaşayaca- ğını sanan Osman- lı'nın baş- kentinde bağ-bahçe, çayır-çimen vardı, ama henüz halkın kullandığı bir park yoktu... Istanbul'da ilk parkın açıl- ması için, Tanzimat Ferma- nı'nın okunmasından beş yıl sonra Abdülmecit'in, Gûlce- mal Suhan'dan dünyaya gelen oğlu Reşat' m Beşinci Mehmet adıyla tahta çıkmasını ve 1912 yılında Istanbul'a şehremini olarak atanan, asken cerrah- lıktan emeklı Cemil Pasa'nın huzura çıkmasını beklemek gerekıyordu. Cemil Paşa, 1958 yılında 90 yaşında yaşama gözlerini ka- patırken CemilTopuzluolacak- n... Cemil Paşa, büyük büyük babası Istanbul kuşatmasında Fatih'ın topuzlu bayrağını taşı- dığı için cumhuri- yetle To- puzlu soya- dını almış, fakat Os- manlı'da adı, Gülha- ne Parkı yüzünden genelev iş- letmecısine çıkmıştı! İstan- bul'un ye- rel yönetim tarihini yazan be- lediyeci Rakım Ziyaoğlu. Ce- mil Paşa ile tanışıp anılannı ak- tanr... Trablusgarb ve Binga- zi'yi bırakıp yeni topraklar yi- tirmek üzere bile işler sanıldığı gibi kolay yürümez... 100 dönüm arazi temizlenip sıra yollann açıhnasına geldi- ğinde Osmanlı'nın yobazlan ayaklanır; ne idüğü belirsiz park için bahçedeki evliya san- dukalanyla türbelerin yıkıldı- ğı söylentileri kenti sarar... Ce- mil Paşa işi gücü bırakır, bah- çede evliya mezan, türbe ol- madığını kanıtlar...Yobazlar, daha sonra konuşmak üzere susar... Yobazlar konuşuyor , yıkılışa doğ- ru Balkan Savaşı'nagi- ren Osman- h'da ahali başkente ak- maya başla- mış, bu arada konaklann yıkılıp apart- manlann ya- pılmasıyla da kentın nüfusu artmış, yor- gunluk ve yoksunluk içindeki insanlara nefes alacak yer kal- mamıştır: "Halkı bu yoksunluktan kurtarmak, kadınlanmızuı ve çocuklanmızın sağlıklanna hizmet etmek için Topkapı Sa- rayı bahçesinin umumi bir parkhaündedüzenlenmesiiçin bekdrveve tahsis buyunılması- nı padişaha yalvararak istir- ham ettim. Kabul buyurdular. Oradald bi- nalann yı- kılmasını, baztdaireie- rin kaldırü- masım fer- man ettiler. Saray bah- çesinden ağaçlar ve çiçekleri lüt- fen hediye ettiler." Sultan Reşat, Istan- bul'da bir parkaçılma- sı önerisini onaylamakla kalmaz, haftada bir gün Ertuğrul Müzikası'nın, pazar günleri de Darülaceze Müzikası'nın uygun parçalar çalarak parkta gezinenlerin yüreklerinin ferahlamasına ve- sile olmasmı da ferman buyu- rur... Ne ki, padişahın fermanıyla Topkapı Sarayı'nın yanın- dan Sarayburnu'na dek uza- nan alanda ve sık ağaçlann gölgesinde 'medeni bir eser vücuda gelip' İstanbul'un ilk parkı, kapılannı kadıniara da açarak açıldığında yobazlar konuşur: "Cemil Paşa'nm ıımnmha- nesü" Bir otlaktan yaratılan güze- lim parkın adı, ne yazık ki ge- neleve çıkartılır... Gülhane Meydanı'nda fer- man okumakla uygar oluna- madığı gibi 70 küsur yıl sonra yine fermanla kurulan Gülha- ne Parkı da medeni insanlara çok görülmüştür! Ortada bir çürümüşlük var- sa tek çözüm kökten temizlik, yani devrimdir... Türkiye Gülhan^pevesi | Cumhuriyeti başlı başma bir devrimdir ve Türki- ye'ye uygar- lık kazandı- racak cum- huriyet dev- nmlerinden bin Gülhane Parkı'ndaza- manını bek- lemektedir... 1 Eylül 1928'de, henüz kıyı yoluyla bölünmemiş Gülhane Parkı 'nda Mustafa Kemal Ata- tûrk, Latin harfleriyle nasıl ya- zı yazılacağını Sarayburnu kı- yısındaki bir gazinoda kurulan karatahtanm başmda anlatır. Gülhane Parkı'nın evsahipliği ile başlayan yazı devrimi eği- timi yaygınlaştmr, eğitim aklı özgürleştirir, özgür akılla çağ- daş uygarlık yakalanacaktır ki Türkiye'de karşı devrim süre- ci başlar! 1958'de açılan kıyı yolu parkın içinden geçer, Gülhane Parkı'na dikilen cumhuriyetin ilk anıtı, Atatürk amtı Sarayburnu'nda kalır... Evlere şenllk Bugün Gülhane Parkı denin- ce akla ilk anda, Ertuğrul Mü- zikası 'ndan miras, ama 'fante- zi arabesk'e dönüşmuş müzik- le Gülhane Şenliği ve parkta- ki hayvanat bahçesi geliyor... Artık kaçınlan medeniyet nanuna ohnasa da, hiç olmaz- sa insaniyet adına, Gülhane Parkı'ndaki hayvanat bahçesi- nin kapatılması gerekiyor... Çünkü hayvanat bahçesi böyle ohnaz; hayvanlar Istan- bul Büyükşehir Belediye Baş- kanlığı Hayvanat Bahçesi ve Akvaryum Şefliği'nin sorum- luluğunda da olsa çoğu evcil hayvanlar böyle banndınla- 1912 de Istanbul 'a belediye başkanı olan emekli askeri cerrah Cemil Paşa (Topuzlu) padişaha yalvararak kentin ilk parkını açar açmasına ama parka kadınlann da girmesi yobazlann tepkisini çeker vepaşamn adı "genelev işletmecisi "ne çıkar. 7 *& ^- **. #« Göçmen Leylek maz... Olsa olsa bu haliyle 'hayvan cezaevi' olur! Bir yerde tavuklar kümeste, öte yerde güvercinler avuç içi kadar kafeste... O kadar çok tûr' var ki, tabelalardan biri- ne 'tavuk çeşitleri' yazılmış; aynen restoran mönüsü gibi fi- nnda ya da çevirme, hangisini isterseniz! Kedl kedlye bakar Bir grup 'dns' kedi kafesin içinde, bir grup sokak kedisi ayağınızm altında... Koyun, keçi, zincire bağ- lanmış köpek, volta atar gibi dolaşan kurt, köşeye sinmış tilki, pisliğinin içindeki man- da... Hayvanat bahçesi değil, sanki Ali Baba'nın çiftliği, a- ma inekunutulmuş... Deve, geyik, ayı, eşek değil kibarlık olsun diye merkep... Hepsi birbirinden perişan.... Hepsi ayakta zor duruyor... Tek eksik- leri sütçü beygiri... En akıllı- lan may- mun gibi... Kafesin ar- kasından sanki yal- varan göz- lerle yiye- cek atıhna- sım bekli- yor...Giriş- teki tabela 'Yanıcı ve kesici madde arma- ym' diye uyanyor; halk kibrit- îejilet mi veriyor hayvanlara, tıraş olurken sigara içsinler diye!.. Bazı boş kafeslerde yem torbalan duruyor; insanın tel kafesi kınp yemleri dağıtası geliyor... Tavşanlar, ördekler, hindi- ler, kazlar, kaplumbağalar... Timsah yok; küvete benzetil- miş havuz boş... Bülbülü kafese koymuşlar, kafesi de camekârun içine... Camekândaki talaş dolu ak- varyumun içinde bir de yılan; uyuyor mu, ölmüş yatıyor mu belli değil... Kartal, atmaca, akbaba... Kafesin üstünden uçan özgür kuşlann dışkılan Akbaba'nın siyah tüylerinde beyaz benek- ler oluşturmuş... Yeni bir tür olmalı... Duruşlan, yırtıcı kuşlar için yüz karası... Leylekler, biri boş biri su dolu havuzlann olduğu bah- çede tavuklar ve hindilerle yaşıyor... Çünkü kanat çırpıp uçacak halleri yok... Ve yüksek ağaçlann tepe- sinde leylekler... Göçmen kuşlar çoktan gehniş ve yuva- lannı kurmuşlar... Yuvalan- nın çevresinde dolaşan martı- lar, kargalar ve güvercınlerle dalaşıyorlar... Asıl seyir, ağaçlann tepesinde... Ya in- san gibi dü- zenleyin ya da kaldınn şu hayvanat bahçesini... Gülhane Parkı'nda seyyar yiye- cek satıcıla- nnı kaldır- mak mı zor? Cemil Pa- şa'ya sora- lım: "Kimse yediği içtiği maddenin saf olu- şundan, temizuğinden emin değildir. Bir ceza kanunu ha- zuiamaktayız. Ceza tek vası- ta değildir, fenni tedbbier ge- rekiyor; bir Idmya laboratu- van kurduk, ahali parasız tah- lil yaptmyor." Gülhane, Fermanı'yla, meydanıyla, parkıyla uygarlı- ğın yabancısı değil, ama şu avnlık olmasa! ENTERNET MEHMET SUCU Çocuklar nasıl korunacak? Yapılan hesaplamalara göre günü- müzde 25 milyon çocuk internette sa- atlerce sörf yapıyor. Uzmanlar bu sayı- nın 2005 yılında 44 milyona yükselece- ğini belirtiyoriar. Yine yapılan araştırma- lara göre, dört çocuktan biri en az bir defa çocuklar için sakıncalı içeriği olan seks sitelerine giriyor. Bunlann beşte binnin de yine aynı biçimde erişkinlerin cinseJ teklrflerine muhatap olduğu orta- ya koyuluyor. Uzmanlar bu konuda anne babalan uyanrken bir yandan da çocuklann bu tür sitelere girmelerini önleyecek yol ve yöntemler üzerinde çalışıyorlar. Çok sa- yıdaki filtre programıyia çocuklann ön- ceden belirlenmiş sitelere intemet üze- rinden ulaşmalan engellenebiliyor. An- cak her gün açılan yüzlerce yeni siteyi izlemek ve bu programlan tanıtmak çok güç oluyor. Ingıttere gibi bazı gelişmiş ülkelerde, çocuklann kullandıklan inter- net klüplerinde bu tür filtreleme sistem- lerinin olması şart koşuluyor. TÜBlTAK'ın bir yan kuruluşu olan BİLTEN tarafından bu amaçla geliştiri- len bir Türkçe programla da aynı filtre- leme gerçekleşebilıyor. aeveynler endişell ABD'de bir süre önce gerçekleştirilen bir araştırma, sanal dünyada çocuklan bekleyen tehlikenin ne kadar büyük boyurta olduğunu gös- terdi. Ebeveynlerin yüzde 75'inin bu durumdan fazlasıyla endişelendi- ğini belirleyen çalışma, giderek yaygınlaşan pedofıli vakalartnın bu en- dişeyi ne kadar haklı kıldığını da ortaya koydu. Dünya genelinde iki milyon çocuğun cinsel köte olarak kullanıldığını kaydeden yetkililer, her 1000 çocuktan 7'sinin cinsel şiddete maruz kal- dığını, 7.650 adet sansürlenmiş pedofili sitesi bulunduğunu, sanal pe- dofili piyasasının 5 milyar dolar degerinde olduğunu, çocuk şiddetini yansrtan fotoğrafların ise parça başına 30-100 dolara alıcı bulduğunu belirtiyor. Yetkililer, durumun ciddiyetini vurgulamakla biriikte inteme- te düşman olunmaması gerektiğini de ha- tıriatıyoriar. Tarih boyunca hertoplum- da görülen pedofilinin şimdi kendisine yeni bir alan bulduğunu ifade eden uzmanlar, internetin yalnızca araç ko- numunda olduğunu vurguluyoriar. Uzmanlara göre gerçek dünyada pe-1 dofili vakalannın artıp artmadığını ke- sin olarak söylemek mümkün değil; ancak artık daha görünür olduğu ve daha fazla gündeme geldiği, daha çok insanın en azından meraktan bu konuya ilgi gösterdiği ortaya konulu- yor. Uzmanlar, yapılması gerekenin, internet kullanımına belli düzenle- meler getirmek ve anne babalann çocuklannı daha yakın izlemesi ol- duğunu belirtiyorlar. 'Güvenli' sörfün sırları Araştırmacılar, çocuklan internette karşılaşacakları olumsuzluklardan korumak amacıyla uygulanması gere- ken kuraHarı şöyle belirtiyorlar: »^ Çocuklara onlarda merak uyan- dırmayacak ama gerçekleri anlaya- caklan şekilde internetin onlar için na- sıl olumsuz kullanılabilecegi anlatıl- malı ve zarariı yönleri açısından dik- katleri çekilmeli. *^ Bilgisayar evin merkezinde bir yerde olmalı ve asla çocuğun odasın- da durmamalı. w Internete giriş saatleri ve uyula- cak kurallaraçık bir şekilde tayın edıl- meli ve izlenmeli. v Interneti mümkün olduğunca çocukla biriikte kullanmalı. v* Çocuğun sanal ortamdaki arka- daşlan ve ilişkide olduğu kişiler mut- laka tanınmalı. *^ Çocuğa gelen e- mailler biriikte okunmalı. Birçok pedofil, çocuklan cinsel aktivitelere ikna etmek amacıy- la e-maillere çocuk pomografisi fo- toğrafları ekliyor. v Çocuğun girdıği siteleri belleğe kaydedecek biryazılım programı yük- lenmeli. Bu belirii aralıklaria kontrol edilmeli ve çocuğun izlenmesi sağ- lanmalı. v* Çocuğun sanal ortamda tanıştı- ğı hiç kimseyle, ailenin onayı olmadan görüşmediğinden emin olunmalı. t^ Seks, porno, erotik vs. gibi keli- melen tanıyan ya da doğrudan site adlarının kaydedilip girişinin önlene- ceği koruyucu yazılım programlan kullanılmalı. \s Çocuklan internetteki sohbet odalanndan ve IRC denilen doğrudan ikili iletişimden uzak tutmalı. t/ 0 Çocuklan asla özel şahsi bilgiler vermemeleri konusunda uyarmalı. Yenisayfa Kitap dünyasına internet ortamında güvenli, hız- lı ve en ekonomik şekilde ulaşmayı sağlayan wwH.venisayfa.com, edebiyat penceresi bölümüyle de kültür, sanat ve yayın dünyasının gündemini ya- kalıyor. Yazar ve edebiyat eleştirmeni Feridun Andaç'ın yönetimindeoluşturulan "Edebiyat Penceresi" bö- lümünde, 'en son çıkanlar", 'en çok satanlar', 'haf- tanm kitabı', 'gündemdeki konu', 'gündemdeki ki- tap' başlığı altında kitap ile ilgili hertürtü bilgiye eri- şim olanağı sağlanırken okuyucuya, edebiyat, sa- nat ve kültür gündeminin tüm aynntılannı günü gü- nüne takip edebilme imkânı veriliyor. bıternet Haftası, bugün başlıyor Interneti Türkiye gündemine yerieş- timne amacına yönelik İnternet Hafta- sı, 9-23 Nisan 2001 tarihleri arasında çeşitli etkinliklerie kutlanacak. Türkiye'de internet bilincini yarat- mak, interneti tanıtmak, büyütmek, yeni projeler başlatmak, sorunlan ve çözüm yollannı tartışmak, interneti Türkiye gündemine yerieştirmek üze- re Ulaştırma Bakanlığı bünyesindeki İnternet Üst Kurulu'nun öncülüğünde kutlanan hafta nedeniyle çeşitli yerier- de toplantı, panel, seminer ve sem- pozyumlar düzenlenecek. Haftanın resmi açılışı, internetin Tür- kiye'ye gelişinin 8. yıldönümü olan 12 Nisan'da, TÜBİTAK Feza Gürsey Sa- lonu'ndaki "Doğum Günü Partisi" ile yapılacak. Hafta süresince düzenle- necek etkinlikler, öğrenci, öğretmen, ev kadınlan ve özüriüleri de kapsaya- cak. Bu yıl etkinliklerde "Irttemette ta- nışın, internet yaşamdır" sloganı kullanılacak. LJiznnsaz Bilgiler 1. 8 sene, 7 ay ve 6 gün boyunca bağırarak yaratacağınız enerji ile bir tas kahveyi ısrtabilirsiniz. (Gerçekten değer mi bilmiyorum). 2. Insan kalbi, kanı pompaladtğında yarattığı basınç ile kanı 10 metreye fıriatabilir. (Tannm!) 3. Bir dornuzun orgazmı 30 dakika sürer. 4. Başınızı sürekli bir duvara vurarak saatte 150 kalori harcayabilirsiniz. 5. Bir kannca, ağırlığının 50 katı ağıriığı kaldırabilir, 30 katı ağıritğı çeke- bilir ve zehirtendiğinde her zaman sağ tarafına doğru düşer. 6. Bir hamamböceği 9 gün başı kopanlmış olarak, açiıktan ötene kadar yaşayabilir. 7. Bazı aslanlar günde 50 defa çiftleşebilirier. 8. Kelebekler ayaklan ile bir şeyin tadına bakartar. 9. Sıçrayamayan (zıplayamayan) tek hayvan fildir. 10. Devekusunun gözü beyninden daha büyüktür. (Böyte insaniar tanı- yorum) 11. Denizyıldızının beyni yoktur. (Böyle olan insaniar da tanıyorum!) 12. Kutup ayılan solaktır. (Kim bilebilirdi? Acaba nasıl buldular, ellerine kalem mi verdiler?) 13. Zevk için sevişen yaratıklar, insaniar ve yunuslardır. (E peki domuz, o ne oluyor?)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle