19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 NtSAN 2001 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA [email protected] 15 ~W JM" Gonzalo Rubalcaba ile Joao Bosco, 'Cuba<S ıHeydan okıımay Cuba&Brasil' projesiyle yann İş Sanat'ta a çagırıyorSERHANYEPİG Kübalı piyanist Gonzalo Rubakaba ile Bre- zilyalı besteci, şaıkıcı ve gitarist Joao Bosco ya- nn saat 19.30'da "Cuba&BrasiT projesiyle Iş Sanat'ın konuğu oluyor. tlk kez Ocak 2000'de Ilhabela Yaz Festivali'nde bir araya gelen iki- li, Brezilya popüler müziğiyle Küba cazını bu- luşturan müzikleriyle büyük beğeni toplamış- lardı. Aralannda 'büyülü bir enerji ve iletişim' olduğunu belirten Gonzalo Rubalcaba, konse- rin programıru şöyle anlatıyor. "Hep birtikte birkaç parça çalacağız. Sonra Joao solo gitarta besteierini çalacak. Ardından üçlümk birtikte sahneye geüp birkaç parça çalacağız. îkinci bö- lümde de aynı şekilde getişeeek konser ve hep birtikte bitireceğiz. Ashnda çok fazla aynnüya girip sürprizi öldürmek istemiyorum." Sahneye mümkün olduğunca derin duygu- larla, yaptıklan işe sonuna dek inanıp çıktıkla- nnı vurgulayan Rubalcaba, bunun aynı zaman- da büyük bir meydan okuma olduğunu ve iz- leyicisiz gerçekleşemeyeceğini belirtiyor. 'Küba mûziğini yaymak bir görev' - Bir röportajda baştan beri popüler müzik alanında kalmayı, kendi müziğinizi yapmayı düşündüğünüzü söylüyorsumız. Konservaru- vardaki 12 yılhk piyano eğitimi sırasında, kla- siği seçmek bir an dahi akhnızdan geçmedi mi gerçekten? GONZALO RUBALCABA - Küba'da kon- servatuvarda klasik eğıtım gördûm. Ülkem ay- nı zamanda çok güçlü bir popüler müzik gele- neğine sahip. Öğrenimim sırasında 19. yüzyıl- da bir grup Kübalı bestecınin klasik formda çok güzel eserler yazdığmı gördüm. Ulusal kimliklerini bulmak için çok uğraşmışlar. Po- püler müziği çok üst estetik formlarda işleyip konser müziği haline getirmişler. Ben de aynı yoldan yürüyorum. Müziğin sadece dans, eğ- lence olmadığını, aynı zamanda düşündürücü olduğunu göstermeye çahşıyorum. Popüler müzik içinde yüksek, yaratıcı bir düzey yaka- lamayı amaçhyorum. Bu günlerde solo piyano için yazılan klasik eserlerden oluşan bir albüm kaydetmeyi düşü- nüyorum. 19. yüzyıl sonu ve 20. yüzyıl ilk ya- nsında yaşayan Kübalı bestecilerin eserlerini seslendireceğim. Şimdi bu müziği yaymak için en ideal zaman. Aynca bir görev. Tüm dünya müzikseverleri yaranna olacak yapılan iş. Bu proje benim açımdan çok riskli. Çünkü bugün dünya sadece Avrupalı bestecileri ve onlann eserlerini tanıyor. Diğerkıtalann, ülkelerin kla- sik müzik geleneğini bilmiyor. Brezilya, Arjan- tin, Küba, Meksika'yı mesela... Küba klasik mûziğini kaydettiğimde dinleyicilere yepyeni bir materyal sunacağım. tçinde Kuzey Ameri- ka, Avrupa ve daha birçok etkileşim olan, ay- nı zamanda son derece özgün çalışmalar bun- lar. Özetlersek, popüler müzik ve klasik müzi- ği aynı zamanda çalmak gerçekten büyük avan- taj benim için. - Tüm dünyada Küba ve müzik denince akla salsa, dans geliyor. Siz konserlere derin, komp- leks ve çok zengin bir müzikle çıkuıca dinleyi- cüeriniz şok olmuyor mu; önyargı duvannı aşıp zirveye ulaşmayı nasü başardınız? RUBALCABA - Söyledığınız doğru, insan- lar Küba'yı dans ve eğlenceyle özdeşleştinyor. Küba'nın zengin bir kültür dünyası var, birçok sanat ileri düzeyde. Küba müziği değişik alan- larda gelişti. Dans ve folk gruplan tüm dünya- da Küba mûziğini tanıtıyor. Aynı zamanda cid- di bale prodüksiyonlan da yapılıyor. Ben mü- zikte yenı yaklaşımı savunan, geleneksel mü- zik ûretiminı değıştirmeyi amaçlayan genç ku- şaktan geliyorum. Köklenmız Küba kültürüne bağlı olmakla birlikte her tür değişik iletişime açığız. Konservatuvar kaynaklı çok güçlü bir teknıkle, bilgi birikimiyle insanlann dinleye- ceği, aynı zamanda üzerinde^ düşüneceği, en gelişkin entelektüel yaklaşımla bıçımlendiril- miş müzikler üretmeye çalışıyoruz. Dünyanın bir bölümü bu müzikal bakışı algılamaya hâlâ hazır değil. Ama tam 15 yıldır dünyayı dolaşı- yorum, bu müziği değişik platformlarda ses- lendiriyorum. Benim gibi birçok genç aynı şe- yi yapıyor. Dans müziği gibi gösterip araya gerçek müziği sıkıştınyoruz. lyi tepkiler alıyo- ruz. - Konservatuvar eğitimi ruhunuza mükem- büyüdükçe Küba müziğiyle ilgili düşlerim de büyüyor. Yerel, ulusal bakışla değil, uluslararası bakışla. Charlie'yle yaptığımız albüm bu açıdan önemli. Küba müziği; fakat çağdaş ve uluslararası yaklaşımla ele alınmış hali. Yeni, taptaze bir bakış. Charlie'nin cesaretini, meydan okuma duygusunu yansıtıyor.' meliyetçiliğin damgasuu vurmuş olman. Öz- günlüğün sizin için başlıca ölçüt olduğunu söy- lüyorsunuz. Cazın temeli emprovizasyon risk- lerle dohı bir yokuhık. Soloya girince sıradan, yeterince yaratıcı olamama tehlikesini göğüsle- mek gerekiyor. Bu açıdan baküdığmda, yazıh müzik - emprovize müzik yol aynmında, nere- de duruyorsunuz? RUBALCABA - Başta bestecilerin eserleri- ni ya da kendi çalışmalanmı yorumlarken ge- leneksel anlatım biçimlerini genişletmeye ça- lışmm. Her sahneye çıkışımda yeni şeyler söy- leme yeteneğimi donanır, müzik piyasasına ya da genel beğenilere ödün vermeden, sadece yaratıcılığı gözeterek çalmaya çalışınm. Kon- servaruvardan önce yıllarca popülermüzik çal- dım. Emprovizasyonlar içinde gelişti formas- yonum. Konservatuvarda da tekniği, teoriyi, estetik değerleri, armoniyi öğrendim. Ama an- lık yaratıcılığın ön plana çıktığı müziklerle bağlantımı sürdürdüm. 'Benliğimi müziğe adamayı öğrendim' - Sizi dünyaya tanıtan Charlıe Haden oMu. Çok iyi dost olduğunuzu biliyorum. Müzisyen- liğini bir kenara bırakıp bize sadeceinsaniözel- liklerini anlaür mısınız? RUBALCABA - Dizzy GUlespie. adımın ilk kez Amerika'da duyulmasını sağlayan kişi ol- muştu. Ama Chaıüe bana sonuna kadar inanan, müziğime güvenen, yürekten destekleyen ilk ustamoldu. 1986'daHavana'dakitanışmamız- dan bu yana hep çok yakın diyalog içinde ol- duk. Yüreği çok temiz, çok duyarlı, müthiş bir insan. Çok seviyorum onu. Müthiş bir espri duygusu var. Kocaman çocuk gibi. - Birçok ortak noktanız var: Eski fflmlere roe- rakusımz, sosyal sorumluluk taşıdığınıza inanı- yorsunuz™ Baba - oğul gibisiniz neredeyse» RUBALCABA - Farklı kültürlerden geliyo- ruz, yaklaşmılanmızda farklılıklar var. Ama Charlie'den öğrendiğim en önemli şey.. benli- ğimi müziğe adamak... Modalan, müzik piya- sasını bir yana bırakıp kendi sesimi korumak. Dizzy ve Charlie'yle aynı ilkeleri paylaşıyo- rum. Müzikçinin hayatına anlam kazandırma- sı, her şeye dikkat etmesi gerektiğini düşünü- yorum. Egzersizlerinı düzgün yapmalı, gıdası- na dikkat etmeli, uyuşturucudan uzak durma- lı, düşünsel ve fiziksel olarak işine konsantras- yonunu korumalı. Yaratıcılığın korunması için çok önemli bulduğum aile hayatını önemse- mesi gerekiyor. Sakinlik, temizlik, vücut ve beyin için önemli. Duygusal, ruhsal yapısını, disiplini, araştırma isteğini korumalı. bıkıp usanmadan egzersiz yapmalı. 4 Yeni şeyler öğrenmek zorundasuT - Chartie Haden'la yeni bir ortak projeniz var mı? RUBALCABA -'Nocturne' adında bir al- büm kaydettik. Bu ay Verve'den yayımlana- cak. Charlie, bu albümün prodüktörlüğünü be- raber yapmamızı istedi. Romantik Küba mü- ziği istiyordu. 1950'lerde birçok romantik bes- te yapıldı. Bunlara 'bolero' denıyor. Elime ge- çenleri banda kaydedip Charlie'ye gönderdim. Dinleyince sevincinden çıldırmış. 12 bolero seçti. Meksikalı bestecilerden ve kendi çalış- malanndan iki parça koydu repertuvara. Bir de benim bestemi aldı. - Quartet West'le birtikte mi çalryorsunuz? RUBALCABA - Miami'de yaşayan Urugu- aylı kemancı Federico Bho, davulcu Ignado Roa'mn yanı sıra üçer parçada saksofoncu Joe Lovano ile David Sanchez, bir parçada Pat Met- heny çalıyor. - Amerika'ya yerleşmek ufkunuzu açıp üret- kenliğinizi kamçuadı mı? RUBALCABA - Dış dünya müzığıni, sana- tını, hayatını etkiliyor. Bakışm, yaklaşımın de- ğişiyor. Çünkü farklı bir ruh haline geçiyorsun. Politik, ekonomik, entelektüel açıdan farklıh- <• şıyorsunuz. Yeni şeyler öğrenmek, yeni dünya- mn koşullannı amaçlann doğrultusunda şekil- lendirmek zorundasın. Dünyam büyüdükçe Küba müziğiyle ilgili düşlerim de büyüyor. Yerel, ulusal bakışla de- ğil, uluslararası bakışla. Charlie'yle yaptığımız albüm bu açıdan önemli. Küba müziği; fakat çağdaş ve uluslararası yaklaşımla ele alınmış hali. Yeni, taptaze bir bakış. Charlie'nin cesa- retini, meydan okuma duygusunu yansıtıyor. Ender Güzey'in sergisinde sadece 'kapalı sergi mekânına sığabilecek' örnekler var tfadenin çok boyuthı dfli ÖZLEMALTUNOK Ender Güzey'in çeşitli tek- nik ve farklı malzemelerden oluşan çahşmalan HNisan'a dek Istanbul Menkul Kıymet- ler Borsası Sanat Galerisi'nde sergileniyor. Sanat yaşamunn 1970-2000 dönemine ışık tu- tan yapıtlanndan sadece 'ka- palı sergi mekâmna sığabile- cek' örneklere yer veren sanat- çı, sergide litografı, serigrafi, yağlıboya, dokuma, bronz, se- ramik gibi geniş malzeme kul- lanımıyla çok boyutlu bir olu- şumdan örnekler sunuyor. Çe- şitli proje, performans ve ens- talasyonlardan da tanıdığımız Güzey, daha önce Dohnabah- çe Kültür Merkezi'nde ger- çekleştirdiği 'Konstantinopo- üs'ten Istanbul'a' adlı heykel projesi kuşağı tanıtım sergisi- nin de yakında uygulamaya geçeceğinin haberini veriyor. - Bu retrospektif serginin iş- levi nedir sizin için? ENDER GÜZEY - Son yıl- larda Türkiye'deki faaliyetle- rimi göz önüne alu^anız, daha çok projelere, büyük çahşma- lara yönelik işlergerçekleştir- diğim görülür. Özellikle ret- rospektif sergilerde, sanatçının nereden nereye geldiğinin gö- rülmesidir önemli olan. Bu ge- lişim ne kadar mütevazı olsa da en azından sanatçının geli- şıminin birkaç sayfasını orta- ya koyar. Sanatçının ne kadar geliştiğini, vizyonunu, tekni- gıni, kendini tekrarlayıp tek- rarlamadığını gösterir. Marka- ya, kendini tekrarlayan çizgi- ye inanmıyorum. Yıllar, insa- nın rengini, profilim değıştiri- • " 1970'lerde yaptığım işler de aslında bugünün bir izdüşümü. Değişense ortaya konan şeyin süjesi, formu, profili. tfade tarzı kendini bulmaya, netleşmeye başlıyor zamanla. Bu açıdan markaya, kendini tekrarlayan çizgiye inanmıyorum." yor. 1970'lerde yaptığım işler de aslında bugünün bir izdüşü- mü. Değişense ortaya konan şeyin süjesi, formu, kendini ifade etme tarzı, profili. Ifade tarzı netleşmeye, özünü bul- maya başlıyor zamanla. Bu açıdan kendini tekrarlayan sa- nat eserleri bana inandıncı gel- miyor. 'Arayış içinde olmah' -Bu serginin söyiediğinizan- lamda geniş bir görsel zengin- liğivar. GÜZEY - Bu sergi için ka- palı mekâna sığabilecek çahş- malan bir araya getirdım. 1970'lere ait suluboya çahş- malanndan çizimlere, yağlı- boya resimlerden dokuma ha- lılara, son dönemde yaptığım bronz heykellerden seramık heykellere kadar çok farklı ça- lışmalar var bu sergide. Şu an Augsburg'da sergılenen bir enstalasyonumun da bu sergi içinde yer almasını isterdim. Burası büyük bir galeri olma- sına karşın retrospektif sergi- nin yeri çağdaş sanat müzesi- dır. Her sanatçı gibi ben de bu- nun özlemını çekıyorum. - Plastik sanatiaruı hemen her dalında çahşmalannız var. Geniş bir ifade dili kullanmak yetkinliği azaltnuyor mu? GÜZEY - Bir sanatçı sürek- li arayış içinde ohnalı, kendin- deki farklılıklan keşfetmeli, yakalamalı. Yağlıboyalanmın yurtdışında alıcısı varken on- lan tekrarlamak. varyasyonla- nnı yapmak beni tatmin etmi- yor. Bronz heykeldeki biçimi pleksiglasa aktardığımda baş- ka bir kurgu, bir gelişim oluş- turuyorum. Gördüğünüz hali dokumalar da yine öyle. Be- nim motifim halıda nasıl olur, nasıl uygulanır, onu görmek istiyorum. Hepsi farklı boyut- ta, farklı anlayışta yapıtlar. - Farklı malzemelerie, daha çok mitolojik ve sembolik fi- gürieri, motifleri kullanıyorsu- nuz. Nasıl bir kaynaktan besle- niyorsunuz? GÜZEY - Çocukluğumda sık sık, bugün Divan Edebiya- tı Müzesi'nin bulunduğu Ga- lip Dede Mevlevıhanesi'ne gı- derdim. Kullandığım totemle- rin kaynağında o mekânın et- kisi vardır. Mezartaşlannda kullanılan motifler. orayı ya- şayan bir mezarlık kılıyor. Toprağın, doğanın, yaşamuı değerinı biliyorum. Din açı- sından ise benim için tek din- darlık göstergesi vicdan. Vic- danınız rahatsa dindarsınızdır. - Nasıl bir oluşum içinde ol- duğunuzudüşünüyorsunuz bu sergiyle? GUZEY - Daha ıyisini yap- mak adma sürekli şüphelerim var. Teknık açıdan malzeme- nin zengınliğini, içerik açısuı- dan da yerinde saymayan bin- sini görüyorum. Çeşitli teknik- leri bir dılle değil, çok dille ifa- de etme olanağım olduğunu Güzey, 'Sanatçı kendindeki farklılıklan keşfetmeli' diyor. göstenyor bu sergi. - Çift kültürlülük nasıl yan- sMÜsanatauza? GÜZEY-Çift kültürden öte çokkültürlülüğü ben çocuklu- ğumda Istanbul'da yaşadım. Almanya'daki yaşamım ise pek çok şeyi yerinde görmemi ve akademik anlamda geliş- memi sağladı. Yurtdışında ya- şayarak burayı daha iyi tanı- dun, bizim gerçeğimizi dışan- dan daha net gördüm. Kendi değerlenmizi yok eden bir top- lumuz biz. 'Nuh'un Gemisi' projesini de bu nedenle ger- çekleştirdim. - Materyalizme, maddeye karşı tepküüzi çeşitli projeler- le ortaya koyuyorsunuz. GÜZEY - Münih'te bir grup insan bir oluşum yaratmışlar. Duvannın boyanması gereken binnin duvannı boyayanlar, bunun karşılığmda kendi ihti- yaçlan olan bir şeyi, mesela fotoğraf çektirmeyi o kişiden talep ediyor. Böylece emeğe karşı emek ahna durumu geli- şiyor. Değer, kendi biçtığımiz değerlerle anlamlandınlmalı ve değeri belirleyen kendi gös- tergelerimiz olmah. Türki- ye'de de bir gün hümanizmin değerinin paha biçihnez oldu- ğu öğrenilecek. Adam Darius Aksanat'ta Kültür Servisi-Dün- yanın en önemli pan- tomim ustalanndan Adam Darius ve uzun zamandff birlikte çalış- tığı Kazimir Kolesnik, tiyatro projeleri 'Diri- üş'le 11-12 Nisan ta- Tİhlerinde Aksanat'ta. Mım ustalan, Adon* Hitler'in soğuk sesiyle Richard VV'agner'in fon müziğinin buluş- ması ile gerçekleştiri- len bu tiyatro gösterisi- nin yanı sıra 10-13-14 Nisan'da Aksanat Bale Stüdyosu'nda mim, hayali mim ve açıkla- malı makyaj konula- nnda vvorkshop düzen- leyecek. VVorkshoplara katıl- mak isteyenlerin, 252 35 00No'lutelefondan rezervasyon yaptınna- lan gerekiyor. Fiziksel tiyatro ko- nuşunda sekiz kitaba irhza atan ve bu alanda çok önemli bir metot geliştiren Adam Dari- us, benzersiz perfor- mansı ile altı kıtada gösterilerini gerçekleş- tiriyor. Ünlü sanatçmın kazanmış olduğu ödül- ler arasmda Amerikan Televizyonu Emmy, Las Vegas Anahtan, Endonezya Kuzey Su- matra grubuna fahri üyelik, Belgrad Mo- nodrama Festivali'nde Gümüş Madalya, Shet- land Dans ve Mım Ödülü ve Italya'da Pre- mio Positano Leonide Massinı Per L'Arte Danza sayılabilir. Uzun zamandır Da- rius ile birlikte çalış- makta olan Kazimir Kolesnik, Küba, Ja- ponya, Rusya ve Hin- distan'da gösterilerde bulundu. 'Baü Yakasımn Hi- kâyesi' ve bir Londra West End müzikali olan 'Zaman'da rol al- dı. Kolesnik, Shetland Adası Çocuk Tiyatrosu Ödülü ve Ürdün Haşi- miKralhğıNurElHü- seyin ödüllerinı aldı. btanbul'da Mozart püzgâm • Kültür Servisi- AkbankOda Orkestrası, piyano virtüözü Verda Erman ile 24 Nisan'da İTÜ, 25 Nisan'da Kadıköy Halk Eğitim Merkezi, 26 Nisan'da Sabancı Center'da Mozart rüzgân estirecek. Her ay Mozart yorumlannı geliştiren AkbankOda Orkestrası bu kez de, olgunluk ve gençliğin kusursuz bütünlüğünün yansıtıldığı ve Mozart'ın. bugün hakkında hiçbir şey bilinmeyen genç bir asilzade olan Mademoiselle Jeunhomme için yazdığı piyano konçertosu ile sanatseverlerin karşısında olacak. Kocaeü Bölge liyatrosu1 na ödül • Kültür Servisi - Bu yıl Tunus'ta ıkincısi gerçekleşen Akdeniz Çocuk Tiyatrolan Festivali'nde Türkiye'ye üç ödül verildi. Kocaeli Tiyatrosu'nun oynadığı 'Yaşasın Banş' isimli oyımun yazan Doç. Dr. Hasan Erkek. En iyi mizansen dalında ödül, aynı zamanda oyunun yönetmeni olan Burhan Akçin'e verildi. En iyi kadın oyuncu dalında Özlem Gür, en iyi erkek oyuncu dalında Özüdoğru Cici ödül aldı. Türkiye bu oyunla ilk kez çocuk tiyatrosu alanında uluslararası bir ödüle sahip oldu. îki yılda bir düzenlenen festivale bu yıl Türkiye'nin yanı sıra Ispanya, Fransa, Italya, Lübnan, Cezayir ve Fas'tan da 18 çocuk tiyatrosu grubu katıldı. 'Yaşasın Banş' isimli oyun, Tunus'ta beş farklı merkezde sahnelendi. Sinema ve müzik fonu kesintileri • ANKARA (ANKA) - Bakanlar Kurulu, Sinema ve Müzik Eserlerini Destekleme Fonu için 2001 yılında yerli ve yabancı film kopyalan ile ses kasetlerinden yapılacak kesinti miktarlannı belirledi. Resmi Gazete'de yayımlanan karara göre, 2001 yıh yerlı ve yabancı eserlerden alınacak kayıt ve tescil ücreti 100 milyon lira, her yerli ve yabancı film kopyalanndan alınacak miktar 500 bin lıra. yerli ve yabancı video kopyasından bandrol başma alınacak miktar 50 bin lira, her plak ve ses kasetı başına alınacak miktar da 10 bin lira olarak uygulanacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle