Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CumhuriyeC
İmtiyaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmenı fbrahim
Yıkhz • YazuşlenMüdürü: Saüm
Alpaslan # Sorumlu Müdur.
Fikret tlkiz • Haber Merkezi
Müdürii: Hakan Kara
Istıhbarat- Cengiz Yıldınm # Ekonomı Özlem Yüzak
0 Kultur Handan Şenköken • Spor Abdülkadir
Y ücelman • Makaleler Sami Karaören • Duzelone
Abdullah Yazıcı 0 Fotoğraf Erdoğao Köseoğlu 0
Bügı-Belge Edibe Buğra 0 Yurt Haberlen Mehmet
Faraç 0 Avrupa Terasılcısi: Güray Öz
Yayın Kunılu Ühan Selçuk
(Başkan), Orhan Erinç,
Hikmet Çetinkaya, Şükran
Soner, Ibrahim Yıidız, Orhan
Bursalı, Mustafa Balbay,
Hakan Kara.
Ankara Temsılcısı: Mustafa Balbay Atatürk Bulvan No
125, Kaf4, Bakanlıklar-Ankara Tel. 4195020 (7 bat), Faks
4195027 0 lznur Temsılcısı Serdar Kızık, H Zıya Blv.
I352S.2/3Tel 4411220, Faks.44191170AdanaTemsılcısı
Çetin Yigenoğlu, Inönü Cd. 119 S. No 1 Kat:l, Tel: 363
12II,Faks:363 12 15
Müessese Müdürii Erol
Erkut 0 Koordınatör
Ahmet Korulsan 0 Mu-
basebe Bfllent Yeneı-0
Idare Hüseyin Gürer
0 Satış: Fazilet Koza
MEDVA C: • Yönetım Kunılu
Başkanı - Genel Müdur Gilbin
Erduran # Koordınatör Retıa
Işıtnuuı 9 Genel MûdûrV ardımcısı
SetdıÇoban Tel 514 07 53 -
5139580-51384#W1,Faks 5138463
Yıjımfaıan ><? Bas»n: Venı Gun Haber Ajansı, Basın ve ^ayıncılık A Ş
Turkocagı ( ad }1 41 Cagaloglu 34334 Istanbul PK 246 - Sı'rkeci 34435 Istanbul
Tel (0 212) 512 05 05 120 hat)
Faks (0'212l513 85 95 www.cumhuriyet.com.tr 9 NİSAN 2001 Imsak:4.55 Güneş: 6.28 Öğle: 13.13 Ikindi: 16.50 Akşam: 19.45 Yatsı: 21.10
Sabantfnın
mutlu günü
Haber Merkezi - Işadamı
Sakıp Sabana 'ya
Erzurum'da doğum günü
sürprizi yapıldı. Polat
Renaissance Hotel'in
açılışı için düzenlenen
yemekte, Sabancrnın 68.
yaş günü de kutlandı.
Kendısi ıçın hazırlanan
doğum günü pastasını eşi
Türkân Sabancı ile
birlikte kesen Sakıp
Sabancı, doğum gününün
Erzurum'da yapılan
önemli bir yatınmın
açılışında kutlamaktan
mutlu olduğunu söyledi.
İnek kaza
yaptıpdı: 5 ölü
• FORTMORGAN
(AA)-ABD'de
karayoluna giren ınek
nedeniyle meydana gelen
trafik kazasında 5 kişi
öldü. Cobrado eyalet
devriyesi yetkilileri, 34
No'lu karayolunda batı
yönüne giden aracm
aniden karşısına çıkan
ineğe çarpmasıyla
birlikte doğu yönüne
giden şeride firladığını ve
burada se>Teden başka
bir arabayla çarpıştığını
belırtti.
Spor öncesi
kahve
• CHICAGO(AA)-
Egzersiz yapmadan 1 saat
önce içilen kahvenin,
daha uzun süre spor
yapmaolanağı sağladığı.
açıklandı. Kahvenin,
egzersiz sırasında
adalelerin tükettiği
gükojen miktannı
azaltarak daha uzun süre
egzersiz yapmaya
yardımcı olduğu
belirtilivor
Kaplumbağa
hırsızı
• ANKARA (AA)-Ege
Üniversitesi Su Ürünleri
Fakültesi Öğretim Oyesi
Doç. Dr. Ertan Taşkavak,
Içişleri Bakanhğı'na
Bristol Üniversitesi'nde
doktora yapan Jarmo
Perala adlı Finlandiyalı
araştınnacının. Alanya-
Antakya civanndan
topladığı 89 kara
kaplumbagasını
yurtdışına kaçırdığını
ihbaretti.
Uzungölde
TRABZON
(Cumhuriyet) - Doğu
Karadeniz ve Trabzon'un
en önemli turizm
merkezlerinden biri olan
Uzungöl kirlilik tehdidi
altında. Gölü besleyen
akarsulann taşıdığı
toprak ve alüvyonlarla
yer yer adacıklann
oluştuğu, turizm
tesislerinin katı atık ve
kirli sulannı göle
bıraktığı belirtildi.
Barış yuvası
kuruluyop
• ANKARA (ANKA)-
Anadolu Çağdaş Eğitim
Vakfi. bugün Dünya
Banşı Çocuk Yuvası,
Okul Öncesi Eğitim ve
Çocuk Kulübü'nün
temelini atıyor. Eğitimin
bir ülkenin sosyal,
ekonomik ve politik
gelişiminin temel taşı
olduğu inancı ile 1995
yılmda kurulan vakıf.
halen aralannda deprem
bölgesınden gelenlerin de
bulunduğu 350 üniversite
öğrencisine burs veriyor.
'Kültürler Kapısı İzmir' temasıyla açılan "6. Fuan"na büyük ilgi var
KitapkıırdarnımdoruğuCOŞklllU günler îzmirliler bu yıl 6'ncısı düzenlenen kitap ftıanna
yine coşkuyla 'merhaba' dediler. Bahar aylanyla birlikte kültür-sanat
hayatında yoğun bir canlılık yaşayan Izmir'de gerçekleştirilen yazar-
okur buluşması% kente dışandan gelenleri kıskandıracak nitelikte.
İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Bir
şölen havasında geçen "6. TÜYAP İzmir
Kitap Fuan"nı ziyaret edenlerin çoğun-
luğunu gençler oluştururken yazar ve ay-
dınlar gördükleri ilgi karşısında, "Izmir-
li olmak, İzmir gibi olmak gerek" yorum-
lanru yaptılar.
Fuar kapsamında gerçekleştirilen 'Ölü-
mfinün 40. Yıtaıda Hasan ÂK Yücel' ko-
nulu panelde konuşan gazetemiz Yayın
Kurulu Başkanı llhan Selçuk, "Bizlere
yolgösteriri olan manüknr" dedi. Selçuk,
Hasan Âli Yücel döneminde liselerde oku-
tulan bir kitabı tanıtarak "Bu kitapta Karl
Marx anlanlryor. Marx gibi daha pek çok
aychn idtabuı içinde yer abyor. Cumhuri-
yetyurttaşlanmn manbklannı geüştirme-
leri, akdahktan başka bir şeye inanma-
malan için okutulan bu ve bunun gibi Id-
taplar, Hasan An' Yücel'i anlatmaya ye-
ter" dedi. Selçuk. "Tekparti döneminde
okutulan bu kitaplar, o yıllarda kesintiye
uğramadan daha bir 20 yıl Bse ögrencile-
rineulaşsaydı, Türidye bugünkü karanhk
donemi yasamazdı" diye konuştu.
Selçuk, "Hayaümızı etkâeyen insanla-
ruı bizierle birlikte yaşadığuıa inanıyo-
rum. Bunlarm içinde Hasan Âli Yücel de
yer airyor. Yücel'in eğitim sistemi aJakıb-
ğıöğrettL Bu ohnazsaKuran,Tevrat veln-
cil'in öngördüğü tarüşmadan kabul etme
olgusu topluma hâkim olur ve karanbğa
gömülürsünüz" görüşlerine yer verdi.
Katıldığı panellerde heyecanlanmadı-
ğını vurgulayarak konuşmasına başlayan
Server Tanilh' ise "Ancak bugün heyecan-
h ve duygusahm. Çünkü beni ben yapan
eğitim sistemini ohışturan kişi adma ko-
nuşacağun" dedi. Hasan Ali Yücel'in eği-
tim alanına katkılannın kolay olmadığı-
nı vurgulayan Tanilli, "Cumhuriyeti ku-
ranlarbağmısE, demokratikvelaikbir top-
lum istiyorlardı. Bu çerçevede eğitim ao-
hmJan basladı. Atilımın basında da Ha-
san ÂH Yücel \ardi. Yücel'in guişjmleriy-
le eğitim kırsala uiaşbnldı. Köy Enstitü-
leri kuruldu. Kültürümüze ansikJopedi
kavranu yerieşti Ünhersiteier özerkleşti.
Tüm bunlar aJalcıüğa inanıhnası içindi"
dedi.
Canan Yücel Eronat da babası Hasan
Âli Yücel'in, "Uluslann bir olduğu yer
dünya edebiyabdır" ilkesinden yola çık-
tığını kaydederek "Türldye'nin çağdaş
uygarükseviyesineulaşması için eğitimin
vazgeçihnez bir unsur olduğu ğerçeğin-
den yola çıkarak mücadele etti" diye
konuştu. ,
Kanser
eıkekleıi
mideden
vuruyor
• Midekanseri,
erkeklerde kadın-
lara oranla '3 kat
daha fazla' görü-
lüyor.
ADANA (AA) -
Mide kanserinin er-
keklerde, kadınlara
oranla "3 kat daha
fazla" görüldüğü,
özellikle 35 yaşın-
dan sonra en küçük
belirtilerin dahi ih-
mal edilmemesi ge-
rektiği biJdirildi.
Çukurova Üniver-
sitesi Tıp Fakültesi
Genel Cerrahi Ana-
bilim Dalı Öğretim
Üyesi Prof. Dr. tlhan
Sungur. 50 yaşın
üzerindeki erkekler-
de kanser kaynaklı
ölümlerde ilk sırayı
mide kanserinin aldı-
ğını bildirdi. "Kon-
serve, kömürde pişi-
rilmiş et ve bahlc, ciğ
et, alkoL. sigara ve tuz
riski arranyor. Bu ne-
denle et, haşlama ya
da finnda hazıriana-
rak tüketilmelidir"
diyen Prof. Dr. Sun-
gur, özellikle 35 yaş
sonrası. en küçük be-
lirtilerin dahi dikka-
te alınması gerektiği-
ni söyledi.
Çin modayla dışa açıhyor DışHaberierServisi-Dı-
şa açüımda hcdı adımlar
atan Çin'dc. önceki gün düzenlenen defüe büyük ilgi topladı. Başkent Pekin'de
düzenlenen defîlede Çinli mankenler, kadın k; çamaşırian üretea Ahnan firma-
sı Triumph'uı son kreasyonlannı tarutnlar (Fotoğraf: REUTERS)
ANADOLU^DAKt BATIL İNANIŞLAR
Bebeklere kıymayın
Cehaletin SOnil Anadolu'da birçok yörede bebeğe dogumdan
hemen sonra teri kokmasın diye tuz, tatlı dilli olmalan için
ağızlarma bal; al yanaklı, kiraz dudaklı olmalan için göbek
kanı sürülüyor. Kutsal olduğuna inanılan ilk kaka, deriye
sürülüyor, 'sancılara iyi geldiği' için hastaya yutturuluyor.
KAYSERİ (AA) - Anadolu'da
birçok yörede bebekler, üzerleri-
ne tuz sürülmesinden, bilimsel-
likten uzak beslenme anlayışına
kadarbirçok yanhş geleneğin kur-
banı oluyor.
Gazi Üniversitesi Tıp Fakülte-
si Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ufuk
Beyazova'dan ahnan bilgilere gö-
re, çocuk bakımı ve büyürülme-
sine ilişkin geleneksel yaklaşım-
lardan birbölümü çocuklann sağ-
lıgına olumlu katkı sağlarken bi-
limsellikten
uzak birçok
gelenek ço-
cuklarazarar
venyor.
Ço-
cukla-
ra iliş-
kin gele-
neksel yaklaşımlar bebeğin doğ-
duğu ilk gün başlıyor. Anado-
lu'da bazı yörelerde bebeğin gö-
beği dağlanıyor, kül, yanmış kö-
mür, tandır topragı, kahve gibi
steril olduğu varsayılan madde-
ler sürülüyor. Büyük olasılıkla
bakteri üremesini önlemek için
tuz, yumuşatmak için de zeytin-
yağlı bez konuluyor. Yenidoğan
bebeğin gözüne limon suyu, sar-
mısak, anne sütü sürülmesi gele-
neği bebeğin başta gelen sorun-
lanndan olan göz iltihabını önle-
meyi amaçlıyor.
Bebeğe dogumdan hemen son-
ra teri kokmasın diye tuz sürül-
mesi, tuzlu su ile yıkanması, tat-
lı dilli olması için ağzına bal, kız
çocuklara al yanaklı kiraz dudak-
lı olması için göbek kanı sürül-
mesi, büimsel anlam taşımayan
törensel davraruşlar olarak nite-
lendiriliyor.
FRANSA VE İTALYA
Tuhafintiharlar
Haber Merkezi - Fransa'da, karnede düşük not
getiren bir öğrenci, babasından azar işittikten
sonra intihar edince, babası da aynı yolu seçti.
Italya'da, içinde bulunduğu makam aracı trafik
kazasına neden olan bir general istifa etti.
Fransa'nın Avignon kenti yakınlanndaki köyde
Frederic VlvaroK adlı 15 yaşındaki öğrenci, karne
notlannm düşük olması nedeniyle babasından
azar işitince, evde bulduğu silahla intihar etti.
Italya'da ise General Domenico TYia, makam
aracının neden olduğu kazada 4 kişinin yaşamuu
yitirmesi nedeniyle vicdan azabı duyduğunu
belirttı. General Tria, "Askerlikkurumurjunimajmı
ve üzerimde 40 yıldır taşıdığmı üniformanun
onurunu korumak için istifamı sundum" dedi.
HESABINA VtAGRA ISMARLANDI
Gates'e karl sürprizî
NEW YORK (AA) - Kredi kartı numaralan-
nın internetaracılığıyia herkes tarafuıdan ele ge-
çirilebileceğini kanıtlamak isteyen bir Ingiliz bil-
gisayarkorsanı, Microsoft'un kurucusu B3IG«-
tes'is kredi kartı numarasını ele geçirerek onun
hesabına iktıdar hapı viagralardan bir koli ıs-
marladı.
Raphael Gray adlı 19 yaşmdaki bilgisayar
korsanı FBI tarafuıdan yakalandı. Gray *Mic-
rosoft'abire-postagörMİererekyazdnnlannda-
id boşiuklar yüzündenkötûniyetiiIdşieri» kredi
karti nomaraiarmı eide edebâecekJerini'' bil-
dirdiğini, ancak bir cevap aJamadığını söyledi.
Bağdatlılar Türk Filmleri Haftası'nı izliyor
Ambargoyu sinema deldi
BAĞDAT (Ajanslar) - Yaptı-
nmlar altında yaşayan Iraklılar,
Türk filmleri sayesinde günlük
yaşamın sıkıntılannı biraz olsun
unutmaya çahşacak. Başkentte
önceki gün başlayan Türk Film-
leri Haftası, Türk filmlerine her
zaman yoğun ilgi gösteren Bağ-
datulann yüzünü güldürdü. 6 gün
sürecek Türk Filmleri Haftası
çerçevesinde başkent halkı ilk
olarak "HayaBerim Aşlam ve Sen"
ile, "Muhsin Bey" filmlerini iz-
leme olanağı buldular.
Irak Sinema ve Tiyatro Kuru-
mu'nun Genel Müdür Yardımcı-
sı Faysal Elabbasi, hafta dolayı-
sıyla Erreşıd salonunda düzenle-
nen törendeki konuşmasında, bu
etkinliğin iki ülke arasındaki iliş-
kileri geliştirmek için yeni bir
halka olacağmı söyledi. Gösteri-
lecek filmlerin Türkiye'nin sos-
yal yaşamından görüntüler yan-
sıtacağını ifade eden Elabbasi,
IraktüarŞenerŞen veUğur Yücel'in
paylasüğı "Muhsin Bey"i iziedL
iki komşu ülke arasındaki ilişki-
lerin güçlendirilmesi çağnsmda
bulundu.
Türkiye'nin Bağdat Büyükel-
çisi MehmetAkatda açılısta yap-
tığı konuşmada, komşu ve dost
iki ülkenin ilişkilerinin gelişti-
ğini söyledi. Irak'ın zengin bir
kültürel mirasa sahip olduğunu
kaydeden Akat, film haftasuun
ikili ilişkileri geliştireceğini be-
lirtti.
Başrolünü Türkan Şoray'ın oy-
nadığı, Atif Yümaz'ın yönettiği
"HayaDerim, Aşkım ve Sen" ad-
lı filmi önceki gün izleyen sine-
maseverler için aynı salonda 15
yıl önce de Türk Filmi Haftası dü-
zenlenmişti.
Bağdatlılar için sinema, yaptı-
nmlar öncesi dönemden kalan
birkaç eğlenceden biri demek.
Tabii, eskisi kadar çok seçenek-
leri yok ama Türk filmleri her
zaman seyirci toplayabiliyir. Yok-
luğun damgasını vurduğu bir Bağ-
dat caddesinde, üzerinde Arapça
harfler yazüı bir CüneytArkm afı-
şini görmek mümkün. Ibrahim
Tathses'i, şarkılanyla olduğu ka-
dar filmleriyle de tanımayan bir
Iraklı bulmak zor.
SÖYLEŞİ ATTll İLHAN
İmam 'Bildiğini' Okuyor
(Ûniversiteli genç 'Kemalist', telefonda diyorki:
'-...adamlar aslında Türk ekonomisini, daha o za-
man tutsak etmiş! Bizi yıkan, Türk siyasetçisinin,
olayın 'mahiyetini' anlayamamış olması: el oğuştur-
mayı, marifet sayıyoriar: dostlaralışveriştegörsün!'
Çocuk yanhş mı? Elbette değil: Türkiye'cte mil-
let, dişinden tımağından arttırarak, gelişmiş sanayi
toplumu olmak (çağdaş uygariık düzeyi) hedefinden
şaşmaz; bu başımızı, 'müttefikimiz' olacak 'Batı7/
eşkjya' ile, derde sokar; elliyıldır 'politikacı', 'Sis-
tem'/n (başta ABD) ülkenin attını oymakta olduğu-
nu, 'gönvezdengelerek'iktidarolurJktidarkalın'Sis-
tem'eposta koyup 'Kemalist' ekonomiye sahip çı-
kacağına, yalvaryakar, şundan bundan yardım di-
lenir.
Başında söylediğim gibi, sorun hükümetlerarası
bir çelişki sorunu değildir; devletlerarası bir çelişki
sorunudur; 'Sistem'- sözde 'müttefıklerimiz'- bize
devlet olmak haysiyetini tanımak istemiyohar; yok-
sa itip, bizi içine düşürdükleri, her bunalıma; çare
olarak, 'adamlanyla', sakalımıza aynı ilkel ve sade-
ce onlann çıkanna uygun 'çözümü', önerirter miy-
di?
1977 seçimlerinden bir yıl sonra, Kemal Der-
viş'in, danışmanı olduğu Ecevit'e, önerdiği 'çö-
zûm'e bir göz atın, ibret alınl)
Pervlş'ln 'flfcrl' ve 'zllorl'...
"... ben sizi Kemal Derviş'le tanıştırmıştım değil
mi? Tabii, canım; Ecevit hükümet olmaya haarla-
nırken, hani Dünya Bankası'n/n habercisi olarak
gelip onunla görüşmüştü de; 'az gelişmiş ülkelere
ilişkin bir kaJkınma programı' getirmişti, evet o zat.
'Mumaileyh'Dünya Bankası adına Türkiye ile ilgi-
li son bir rapor hazırlamış, basına bu raporun belli
başlı önerileri sızdı, ya da sızdınldı, bilmem görebil-
diniz mi? Dehşet yahu, aylardır (ne ayı be, yıllardır)
söyleye söyleye usandığımız bazı gerçekleri, fikri
neyse elbette zikri de o olan Derviş, raporunda trak
diye kanıtlayıveriyor. SözgeJişi hanidir, Dünya Ban-
kası ile Para Fonu'nun, bizim sanayileşmemizi en-
gellemeye çalıştığını söyleyip durmuyor muyuz? He-
lâl süt emmiş Amerikancılarca, bazı bön kalemler,
hanl hanl aksini savunmuyor mu? O halde Kemal
Derviş'in Dünya Bankası 'adına' hazırladığı Tür-
kiye Raporu'ndan şu satırlar, mutlaka okunacak;..."
"... Türkiye'n/n sanayileşme stratejisinde deği-
siklik yapmak gerekmektedir. Bu ölçüde büyük bir
dış ticaret açığı ile sanayileşme sorununu çözmek
olanaksızdır. Onun için Kimya, Temel Makine ve
Imâlat, Mağden işleme gibi ağır sanayilerde geliş-
me beklemek gerçekçi değildir. Kaynaklar ihracata
yönelik hafifsanayi dallanna kaydmlmalıdır, ağırsa-
nayiden gelişme beklenmemelidir..."
"... Allah aşkına söyleyin, Dünya Bankası, Tür-
kiye'nin 'ağırsanayileşmesi'ne, yani 'kalkınmasına'
karşı olduğunu, daha nasıl söylesin? Bu kadar de-
ğil, dahası var. En önemli sorunumuz ihracat oldu-
ğundan onu da 'hafif sanayi dallanyla' gerçekleşti-
rebileceğimizden dem vurana bu haince rapor, üs-
telik 'dünya fiyatlanyla rekabet edebilmek özrü al-
tında', bakın fürkiye'ye ne öneriyor: '...fiyat enge-
lini aşması da, ancak dördüncü plan döneminde
sürekli olarak devalüasyon yapmasıyla gerçekteşti-
rilmelidir. Tek bir develüasyon yapmak çare değil-
dir. (...) Türkiye, bugün ancak büyük teknoloji ge-
rektirmeyen, hafif sanayi alanında rekabet edebile-
cek durumdadır. Bunu da devalüasyon sağlayabi-
lir...'
Bre insafsız, bunlan yazarken hiç mi elın titre-
mezl."
'Crl adamlar'ın kurduğu tuzak'
"... Bu eski bir hikâyedir. 'Gri Adamlar'ın bizi ne-
reye götümiek istedikleri belli, belli ya, bu yeni mi
ortaya çıkıyor? Yooo, 1974'te mi ne, MSP/CHP Ko-
alisyonu'nda Erbakan ağır sanayi ısrarlarını sürdü-
rürken, Dünya Bankası, Türkiye üzerine yeni bir ra-
por hazırlamış, onda da benzer düşünceleri öne sür-
müştü. Sanınm ana hatlanyla, şöyle özetleyebiliriz:
'A Türkiye 'tüketimine' ilişkin mal ve hizmetlerin
arttınlmasına öncelik tanımalıdır. B. Türkiye tanm
kesimine ağıriık verirse iyi olur. C. Türkiye toplam
yatınmlan içinde sanayi yatınmlannın payını azalt-
malıdır.'
Eh bu da yeterince açık sayılır, anlaşılıyor ki Dün-
ya Bankası, onun ikı'z kardeşi Para Fonu, oldum
olası Türkiye'nin sanayileşmesine, kalkınmasına
karşı. Bunu geçen yıl, Amerikan iş çevrelerine rapor
sunan, Executive Intelligence Revievv'nün, 'hiz-
mete özel' raporunda da okumuştuk. Türkiye'ye
yönelik niyetinin, nasıl kararlı ve kesin olduğunu gör-
mek için, bir de isterseniz o satırları hatırlayalım:
'... Türklehsatın alabilmek için, Dünya Bankası,
seçimlere kadar Türkiye'ye günlük uygulamada
bulunacağını, ancak bunun için de Türkiye'nin se-
çimlerden sonra sanayileşme politikasından vaz-
geçerek, kemehensıkmaya yönelmesinin şart oldu-
ğunu bildirmiştlr. (...) Uzun vadede Türklerin, Dün-
ya Bankası'n/n şantajına boyun eğip eğmeyecek-
lerinibeklemek ve görmekgerekecektir. (...) Ister De-
mirel ister muhaJefet lideri Ecevit olsun, Anka-
ra 'daki bûrokrasi ve Türk kamuoyunu, sınai geliş-
mesini durduracak bir uygulamaya zorlamakta bü-
yük güçlük çekecektir. Sınai gelişme, modem Tür-
kiye'n/n temel ilkelerinden biridir...'
"... Türkgelişme stratejisinin esası, çabukbirka-
mu sanayileşmesine dayanmaktadır. 1950'den bu
yana Atfantik'ç/ güçlerin ('Sistem'), Türkiye'n/n
geleneksel tanm ürünlerine dayanan bir gelişme
stratejisinibenimsemesiiçinçabasarfettiklen';yada
hiç olmazsa, sanayileşmeyi emek/yoğun alanlara
kaydınpyozlaştırmayı gözetlediklerianlaşılmaktadır.
Türkiye ise kamu öncülüğünde bir ağır sanayieyö-
nelmek ve bu şekilde yoksulluk ve geri kalmışlıktan
kurtulmak için ısrar etmiştir...'
"... Amerikan iş çevrelerinin dergisi, durumu ne gü-
zel özetlemiş. Bugün Kemal Derviş'in önerileri, as-
lında Dünya Bankası'nın kuruluşundan bu yana, Tür-
kiye'ye karşı takındığı tavırdan geliyor. llkbaharda
açılacak gibi görünen kredilerin askıya alınması ise
besbelli Dördüncü Plan Stratejisi'nin de, Ankara da-
ki bûrokrasi ve Türk kamuouyunun direnişiyle, yine
sanayileşmede ciddi bir hız gereğini içermesinden.
Bu yüzden bugünlerde gösterge, plan stratejisidir.
Bakanlar Kurulu onu IMF ve Dünya Bankası'nın
doğrultusunayatırdı mı, brtti, bu iktidan ulusal çıkar-
ları savunur saymanın olanağı kalmamıştır..."
"...sahi, Kemal Derviş, Ecevit'in biraradanışma-
nı değil mıydi?" (Dünya, 28 Ağustos, 1978)
(Şimdi siz DervişVn başka bir duaya âmin diye-
bileceğini mi sanıyorsunuz?)
http://www.prizrna.net.tr/AILHAN
httpy/www.bilgryayınevi.com.tr/ailhan
Faks/0-212/26019 88