Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 20 NİSAN 2001 CUMJ
EGITIM
Gençlik kamplannda çalışma karşılığında ücretsiz konaklama ve yemek sağlanıyor
I* U ı
Tatifini paraya
SELENBAYCAN
• Grönland'dan Avustralya'ya kadar 5 kıtada, 50 ülkede
dûzenlenen 'uluslararası gönüllü gençlik çalışma kamplan'na 18
yaşını doldurmuş herkes katılabiliyor. Gençler, ağaç dikimi,
kaldınm yapımı, boya badana gibi işler üstleniyor. Gönüllü
çalışma karşılığı yemek ve konaklamanın ücretsiz sağlandığı iki
haftalık yurtiçi kamplannın kayıt ücreti 100 dolar. Başvurular
15 Mayıs 2001 tarihinde sona eriyor.
Girne'de park yapımı, Ankara ve
Ordu'da okul boya ve badanası, Sa-
karya ve Payas'ta piknik alanı dü-
zenlemesi, Hatay'da ağaç dikimi,
Tarsus ve Bursa Karacabey'de yol
ve kaldınm yapımı kamplan bulu-
nuyor.
Gönüllü çalışma karşılığı yemek
ve konaklamanın ücretsiz sağlan-
dığı iki haftalık yurtiçi kamplann
kayıt ücreti 100 dolar.
Grönland'dan Avustralya'ya ka-
dar 5 kıtada, 50 ülkede dûzenlenen
Gençtur tarafından toplam 50 ül-
kede dûzenlenen "Uluslararası
Gönüllü GençlikÇahşma Kampla-
n " için başvurular, 15 Mayıs 2001
tarihinde sona eriyor.
Bu yıl Türkiye ve KKTC'de dü-
zenlenecek kamplar arasında, Es-
kişehır ve Manisa'da çocuklara In-
gilizceeğitimi, lstanbul'da özürlü-
ler yaz kampı, Karadeniz Ereğli 'de
fotoğraf kampı, Bursa, Ayancık ve
"uluslararası gönüllü gençlik çahş-
ma kamplan"na her yıl bınlerce
genç katıhyor. Gönüllü çahşma
kamplan kapsamında aynca böl-
genin özellikJerine göre, bedensel
ya da sosyal yardım amaçh çalış-
malar düzenleniyor.
Bedensel çalışma
kamplan
"Bedensd çalışma kamplan"nda
gerçekleştırilen projeler arasında
medya, sanat, restorasyon, arke-
oloji, çevre koruma, ağaçlandırma,
çocuk kamplannda gözetmenlik
gibi çalışmalaryerahyor. "Yanbm
amaçb kamplar" kapsamında ise
özürlülere, yaşlılara, evsizlere, so-
kak çocuklanna yönelik çalışmalar
yapıhyor.
Dünya gençliğinin kaynaşması ve
toplumsal kalkınmaya katkı amacı-
nı taşıyan "uluslararası gönüllü
gençlik çalışma kamplarTna, 18 ya-
şını doldurmuş herkes katılabiliyor.
Aynca Almanya, Belçika, Estonya,
Fransa, ve Italya'da da 15-17 yaş
grubuna yönelik kamplar düzenle-
niyor. Kamplara katılmak isteyenle-
rin, diğer kampçılarla iletişim kura-
bilmek için ortak dil olan Ingilizce-
yi bilmeleri gerekiyor. Bazı ülkeler-
de o ülkenin kendi dilini bilmek de
yeterli olabıliyor. Yurtdışı kampla-
n için konaklama ve üç öğün ye-
mek dahıl kayıt ücreti 175 dolar.
Yurtdıçı kayıtları
indlrimll
Kamplar iki ya da üç hafta sürü-
yor. Ama isteyen birden fazla kam-
pa katılarak ya da değişik ülkeler-
deki kamplara katılarak tüm yaz
tatilini yurtdışında geçirebiliyor.
Bu durumda kayıt ücretlerinde in-
dirim de yapıhyor.
Kampçılar yol, pasaport ve vize
giderlerini kendileri karşılıyorlar.
Kamplar için yapılacak zorunlu
harcamalar, gidilen ülkenin uzak-
lığına göre, 500 ile 1200 dolar ara-
sında değişiyor. Örneğin Yunanis-
tan, Bulgaristan, Romanya gibi ya-
kın ülkelerin kayıt ücreti, gidiş dö-
nüş, yol parası, pasaport ve vize gi-
derleri dahil toplam 500 dolar. Av-
rupa ülkelerinde ıse bu fiyat 700
dolara ulaşıyor. ABD, Kanada ve
Japonya gibi uzak ülkelere gidiş
için ise bin dolan gözden çıkarmak
gerekiyor.
Ayrıntılı bilgi için:
Tel: (0212)24925 15
www.genctur.com
Fırat üniversitesi
Her
odaya
internet
ıServfei-Fı-
rat Üniversitesi'nde
kampus âlanı içinde
yer alan tüm odalara
internet bağlantısı
yapıhyor. Fırat Üni-
versitesi Rektörü
Prof. Dr. Feyzi Bin-
göl, "Dünyanın en
büyük bügivehaber-
leşme imkânuıı su-
nan internet, akade-
mik dünyanm vaıge-
çilemez bir unsıunı
halioe geJdi Sonulan
buimkânlarlaherke-
si, bilgi dünyasının
kapısı olan internet-
ten içeri girmeye da-
vet ediyoruz" dedi.
İnternetsiz Oda
Kabnasuı' kampan-
yası çerçevesinde,
bilgi işlem daıresi
tarafından Fırat Üni-
versitesi Tıp Fakül-
tesi'nin bütün odala-
nna internet bağlan-
tı uçlan verildiğini
anlatan Prof. Bin-
göl, hedeflerinin ha-
ziran ayına kadar,
Fırat Üniversitesi
Merkez Kampu-
su'nda internetsiz o-
da kalmaması oldu-
ğunu söyledi.
Yabancı
Dü
Sınavı'na
başvurular
ANKARA (AA) -
Yabancı Dil Sınavı
(YDS) için 9 Nisan'da
başlayan başvurular
bugûn sona erecek.
Universitelerin ya-
bancı dil ile ilgili bo-
lümlerinde okumak
isteyen adaylann me-
sai saati bitimine ka-
dar 15milyonlirası-
nav ücreti yatınnalan
gerekiyor. Adaylann
sınava başvurmak
için sadece sınav üc-
retini yatırmalan ye-
terli olacak. 2001-
YDS'ye başvuraçak
adaylann, 2001-Öğ-
renci Seçme Sına-
vı'na da başvurmuş
olmalan gerekiyor.
Adaylar, 2001 -YDS
ücretini, Türkiye îş
Bankası şubelerinden
herhangi birine yatı-
rabilecekler. Adaylar,
parayı yatırmak için
bankadaki görevJiye
ÖSYM numaralannı
bildirecekler ve yatır-
dıklan ücretin karşılı-
ğında dekont alacak-
lar. Adaylann, her-
hangi bir sorun yaşan-
maması için dekontu
saklamalan gereki-
yor.
Sabancı Üniversitesi öğrencileri en az 40 saatlerini sosyal bir proje üzerinde geçiriyor
SokakçocuMangülümsüyorEğitim Servisi- Sabancı Üniversitesi
öğrencilen. **TopIumsalDuyarlınkPro-
jeleri'' çerçevesınde sokak çocuklany-
İa bir araya gelıyorlar.
Sabancı Üniversitesi'nde öğrenim
gören her öğrencının, mezun olabilmek
için, Toplumsal Duyarklık Projele-
ri'nden en az bınnde çalışması ve ba-
şanyla tamamlaması gerekiyor. Öğren-
ciler, dersleri dışuıda en az 40 saatleri-
ni bir proje üzerinde çalışarak geçir-
mek zorunda. Toplumsal Duyarlılık
Projeleri Koordınatörü Tara Hopkins,
"Insaıüar sorumluluk alsın, her şeyiçin
• Toplumsal Duyarlılık Projesi için sokakta çalışan çocuklarla
ilgili çalışmalar yürüten Ömür Kula, "Onlara ihtiyaçlan olan her
konuda yardım ediyoruz. Bazılan derslerini bile getiriyorlar.
Onlarla geçirilen zaman bizim için çok değerli. Bize abla-abi
demeleri ya da bir içten gülümsemeleri bile yeterli" diyor.
başkalannı beldemesin" düşüncesüı-
den yola çıktıklannı söyledi. Hopkins,
katılımın zorunlu olmasının nedenini
şöyleaçıkladı: "Tüıidye'degönüOülük
sistemi henüz yerteşmedi. Eğer böyle
birçahşmada bulunmakzorunluobna-
saydı, bu proje rutmazdL Ama şu anda,
dahaüdnd senesindeolmasına rağmen
dörtprojede birden çalışan öğrencüeri-
mizvar."
Öncelen zorunluluk nedeniyle bu ise
başlayan öğrencilerin çoğu, 2-3 proje-
de birden çalışıyor. Projeler, çevre so-
runlan, komşu çevrenin geliştirilmesi,
Oğrenciler, sokak çocuklaraun kendilerine ağabey, abla demesinin ya da yüzlerinin gülmesinin en büyük hediye olduğunu soylüyor.
ENÇ BAKIŞ
Çocuk ve şiddet
FİGENATALAY
Geçen gün vapurda, karşımda 2.5-3
yaşlannda bir çocukla annesi oturuyor-
du. Çocuk, belki de ük kez bindiği vapu-
ru, yani dünyayı keşfetmek istiyordu.
Annesi ise oturmak. Çocuk, dolaşmak;
denizi, kuşlan, gemileri seyretmek için
yanıp tutuşuyordu.
Annesinin ise "bu saçma şeyleriçin hiç
hali yoktu". Çocuk haklı olarak çok ıs-
rar ettı. Annesi ise sevgisiz ve sabırsız-
dı. Sonunda çocuğu tokatladı. Çocuk, an-
nesinin yanında ama ona hiç
bakmadan dakikalarca ağ-
ladı.
Çocuklar çok güçsüz ve
savunmasız. Kimi anne-ba-
balar da çok zalim ve vic-
dansız. Ama yasalar çocuk-
tan değil, anne-babadan ya-
na. Küçücük çocuğunu, yıl-
larca süren ışkenceden son-
ra başını duvara vurarak öl-
dürenler bile ceza almıyor
ülkemizde.
Yaşıtlanna göre biraz da-
ha hareketli ve özürlü çocuklar, ne yazık
ki daha da çok şiddet görüyor. Kimi za-
man da "sinir hastası" annelerin, "içip
içipdöven" babalann kurbanı oluyor ço-
cuklar.
Çocuklann yaşama daha iyi bir başlan-
gıç yapabilmeleri, iyi beslenmeleri, şid-
det görmemeleri için bir sürü örgüt ve bi-
Yaşıüannagöre
biraz daha hareketti
ve özürlü çocuklar,
neyazfk kidaha da
çok şiddetgörüyor.
Kunizaman da
"sinirhastası"
annelerin, "içip içip
döven" babalann
kurbanı oluyor
çocuklar.
rey çaba gösteriyor ama yetmiyor.
Şiddet gören, tacize uğrayan, kötü bes-
lenen, eğitim olanaklannın dışuıda tutu-
lan çocuklar için herkes bir şeyler yap-
malı.
Örneğin, özürlü çocuğunu sürekli dö-
ven, tuvalete hapseden, hiç dışan çıkar-
mayan komşu, "Sonra başıma bela olur"
diye düşünmeden ihbar edilmeli. Bu sa-
tırlan okurken belki, "thbar etsek ne
olur" diye düşünüyorsunuz. Haklısınız,
eskiden hiçbir şey olmazdı.
Anne-baba polis tarafından azarlanır,
bedeli de daha çok dayakla
çocuğa ödetilirdi. Ama artık
böyle değil. Daha doğrusu ol-
maması için çaba harcanıyor.
Sosyal Hizmetler ve Çocuk
Esirgeme Kurumu, birçok
kurumla işbirliği içmde bu
durumdaki çocuklan kurtar-
maya, ailelerinden almaya
çahşıyor.
Artık çocuklar için hare-
kete geçme zamanı. Üstelik
onlan mutlu etmek o kadar
kolay ki.
Kimsesiz bir bebeği kucaklamak, da-
yak yüzünden evinden kaçmış küçük bir
sokak çocuğuna yaşamı yeniden sevdir-
mek, özürlü bir çocuğa sanlmak, ona kü-
çük bir armağan vermek.. insana öyle iyi
geliyorki. Bir deneyin...
e mail:fıgens5Qyahoo.com
Toplumsal Duyarlılık Projeleri kapsamında
öğrencilerin, seçtikleri konuda bir projeyi
gerçekleştirmek üzere bir shil toplum
kuruluşu ile bûiikte çalışmalan öngörülüyor.
temel haklar, okuma-yazma ve sağlık
gibi konular arasından seçilebiliyor.
Toplumsal Duyarhhk Projeleri kapsa-
mında öğrencilerin, seçtikleri konuda
bir projeyi gerçekleştirmek üzere bir
sivil toplum kuruluşu ile birlikte çahş-
malan öngörülüyor.
Sokakta çalışan çocuklarla ilgili ça-
lışmalan yürüten Ömür Kula, "Onla-
ra ihtiyaçian olan her konuda >ardun
ediyoruz. Bazılan derslerini bile getiri-
yor. Onlarla geçirilen zaman bbdm için
çok değerü Bize abla, abi demeleri ya
da gülümsemeleri bile yeterli'' dedi.
Projeler
Sabancı Üniversitesi öğren-
cilerinin bugüne kadar sivil
toplum örgütleri bünyesinde
gerçekleştirdikleri projelerden
bazılan şöyle:
• Beyoğlu Çocuk Merkezi
bünyesindeki çocuklara eğitsel
ve temel bilgisayar yetileri ka-
zandırmak amacıyla faaliyet-
ler organize ediyorlar.
• Türkiye Otistikler Destek
Vakn ile birlikte, otistik çocuk-
lann sosyal hayatına yönelik
projelerde görev ahyorlar.
• Bir Dilek Tut Vakfi bünye-
sinde ölümcül hastahklara ya-
kalanan çocuklann bir dılekle-
rinin gerçekleşmesinde sorum-
luluk üstJeniyorlar.
• Darülaceze'deki yaşlılarla
sözlü tarih çalışması yapıp ku-
şak farkırun yol açtığı kopuk-
luğu giderme amaçh çalışma-
larda bulunuyorlar.
• Helsinki Yurttaşlar Derne-
ği'ne ofıs desteği sağhyorlar.
• Uluslararası Af Orgütü'yle
beraber "UluslararasıIşkence
Karşıü Kampama" için tanı-
tım CD'si ve internet sayfası
hazırlıyorlar.
Konferans
Ergenlikte
kimlik arayışı
Istanbul Haber Servisi - Dr.
ErdalAtabek, veülerin, çocuk-
lannın karşılaştıklan bütün so-
runlan çözmeye kalkışmama-
lannı istedi. Atabek, "Her
proMemi aflesi tarafindan çö-
zülen çocuk, kendi kimüğini
oluşturamaz" dedi.
Istanbul Lisesi'nde öğrenci
velilerine ve öğretmenlere
"Gençlerde Kimlik Arayışı''
konulu konferans veren gaze-
temiz yazan Dr. Erdal Atabek,
kimlik arayışının ömür boyu
süren bir olgu olduğunu behr-
terek bu süreç içinde en kritik
dönemin ergenlık dönemi ol-
duğunu, bu dönemde gençlerin
ve ailelerin daha fazla sorunla
karşı karşıya kaldığını söyledi.
Sağlam bir sosyal ve birey-
sel kimlik oluşturmanın öne-
mine değüıen Atabek, ailele-
nn çocuklannın soranlannı
çözme görevini üstlenmeme-
leri gerektiğini vurguladı. Ba-
şanlı bir birey olabümek için,
doğru hedef seçebilmenin ve
bu hedefe ulaşmak için çaba
sarf etmenin çok önemli oldu-
ğunu vurgulayan Atabek, pek
çok gencin doğru hedef seçe-
mediğini anlattı.
BIRBAKIMA
SERVER TANİLLÎ
Bursa'da Olmanın
Mutluluğu...
Bursa üstüne yazılmış en güzel şiirierden biri,
Ahmet Hamdi Tanpınar'ın Bursa'da Zaman'\ö\r.
"Bursa'da eski bir cami avlusu, I Küçük şadır-
vanda şakırdayan su, I Orhan zamanından kalma
bir duvar... I Onun/a biryaşta ihtiyar çınar, I Elıyor
dörtyana sakin birgünü" diye başlayan şiirde, şa-
ir, daha çok "Geçmiş zamanın sihrini yaşıyan"
kentte; her ısmin "Bir zafer müjdesi" olduğu bir
yerde, kaç yüzyılın hayali ile her gece uyuyup her
sabah onunla uyanan düşler içindeki bir dünyayı
tanrtır bize.
Şanlı menkıbeleriyle, türbeleri, camileri ve eski
bançeleriyle...
"Bıllûr bir âvize"dir Bursa'da zaman.
"Fetih günlerinin safneşesi", "Havayı dolduran
uhreviahenk"le iç içedir. O "uhrevi ahenk'te, "Se-
si arşa çtkan hengâmeler" kadar; Yeşil Türbe'yi
gezdiğinizde, zamanın içinden bir musiki gibi duy-
duğunuz, "Çinilere sinmiş Kur'an sesi" de var şa-
iregöre...
Son birkaç gündür işte bu kentteydim.
Izmir'in arkasından, Uludağ Üniversitesi'nin,
Çağdaş Gazeteciler Derneği ile Nilüfer Belediye-
si'nin zarif çağrısına uyup -birkaç söyieşi için- Bur-
sa'ya geçtim.
Anlatılması güç, duyariı günler ve saatler yaşa-
dım...
•
Bursa'ya ilk gelişim 1953'tedir. Eski Bursa'yı
görmenin mutluluğunu tatmış insanlardan biriyim.
Kent, Tanpınar'ın anlattığı çerçevede idi. Ikinci ge-
lişim, yedek subay öğrenciliğim dolayısıyla
1967'ye rastlar: Eski kent yeni bir yapılanma için-
de idi ve ovaya taşmanın ayak seslerı duyuluyor-
du.
Bu gelişimde gördüğüm ise şu oldu: Eski kent,
geçmişten kalan eşsiz eserleri banndınr ve sivil mi-
marlığın birkaç kırıntısını ayakta tutmaya çaltşır-
ken, asıl önemlısı, ovaya taşılmış ve orada daha
büyük -dev- bir Bursa doğmuş.
Götürdüğü ve getirdiği var bu gelışmenin.
Tanpınar, adı geçen şiirinin bir yerinde, "Ovanın
yeşili, göğün mavisi" der. Göğün mavisi sürüyor;
ama yeşil yok, çünkü ova yok! O canım tanmsai
hazinenin yok edilmesini mi gerektiriyordu Bur-
sa'nın genışlemesi? Ya da akıllı uslu bir kent plan-
laması, orada doğayla kucak kucağa bir yeni Bur-
sa yaratıp dağı taşı betona dönüştürmeyi önleye-
mez miydi?
Yine de bu yolda duyarlıklar kaybolmuş değil;
Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey'i din-
lerken böylesi bir duyariıkla dopdolu gördüm onu.
Bu heyecanı taşıyan belediyeciler, çok şeyi kurta-
rabilirler...
Eski kent, kültürel etkınlıklerin önemli bir bölü-
münü elinde tutuyor. Orada, bu tür etkinlıkJere kol
kanat geren cıddi bir merkez durumundaki Tayya-
re Kültür Merkezi'nde yaptığım "Aydınlanmanın
Neresindeyiz" konulu bir söyleşide, konunun in-
celiklerine olduğu kadar heyecan/na da sahip bir
dinleyici kitlesi buldum karşımda.
Doğrusu, Bursa hesabına gönendim.
Sonra, "Kitap Evi" adını taşıyan bir başka kül-
tür merkezinde yaptığım söyleşi ve imza günün-
de de, unutulmaz saatler geçirdim okurlarla.
Son günü, Çağdaş Gazeteciler Derneği'ndeki
söyleşimde de, uyanık, dünyanm ve Türkiye'nin
sorunlannı hakkıyla bilen aydın insanlarla beraber
oldum ve yararlı bir fikir alışverişi yaptık.
Bursa, kültüre değer veren bir il merkezi; her yıl
tekrarianacak bir kitap fuannın getıreceğı canlılığı
da düşündüm; ilgililer bunun üzerinde durmalıdır-
lar.
Eski kentteki kültür merkezlerine karşılık, ova-
da da Uludağ Üniversitesi var. Orada da, Rektör
Profesör Mustafa Yurtkuran'ın zarif daveti üze-
rine, "Nasıl Bir Eğitim Istiyoruz" konulu bir konfe-
rans verdim. Konferanstan önce de bir öğle ye-
meğinin samimi ortamında rektör ve hocalarla üni-
versitenin sorunları üzerinde konuştuk.
Bursa Üniversitesi'nin yaşı yirmiyi aşıyor; birkaç
dal dışında üniversıter bütün dalları çatısı aitında
toplayan ve 40 bın dolayında öğrencisi olan dev
bir bilim yurdu. Sorunlan olsa da durmuş oturmuş
bir kurum. Rektörü başta olmak üzere, hepsi de
görevlerinin bilincinde olan yetkin bir öğretici kad-
ro işbaşında.
Mutluluklar içinde aynldım üniversiteden.
Bursa'da olmanın mutluluğuna onu da kattım...
Milli Eğitim Bakanlığı
Liselilere cinsel
rehberlik projesi
ANKARA (ANKA)
-Ilköğretim öğrencile-
rine yönelik olarak
"ErgenHk Dönemi De-
ğişim Projesi (ER-
DEP)" hazırlayarak
geçen yıl lstanbul'da
uygulamaya başlanan
Milli Eğitim Bakanlı-
ğı, lise öğrencilerine
de rehberlik derslerin-
de cinsellik eğitimi ve-
recek.
Milli Eğitim Bakan-
lığı'ndan edinilen bil-
giye göre, Ortaöğretim
KurunJan (9, 10, 11)
Sımf Öğretmenleri
îçin Rehberlik Progra-
mı yeniden düzenlen-
di. Yeni programla reh-
berlik hizmetlerinin
daha etkin hale getiril-
mesi planlanırken sı-
nıflara göre işlenecek
konular ayn ayn belir-
lendi ve her konu için
bir "Etkiıüık Değerien-
dirme Araştu-ması"
yapılması öngörüldü.
Program kapsarmnda
9'uncu sınıflarda
"okulumuzu ve çevre-
sini tanıyahm, yönet-
meükler\e kuraHar,et-
kin öğrenme, ergenlik
dönemi, alan seçimi",
10'uncu sınıflarda
"serbest zaman kuDa-
mmı, aile ve çevreyle
ohunhıifişki gefiştirme,
yaşam beceriJeri, mes-
lekleri inceleme";
11 'inci suııflarda ise
"üniversite giriş sınav-
Ian, gelişen insan, top-
lumsal yaşam, yükse-
köğrenjm ve tercihler,
işe ve mesleğe hazırhk,
aile yaşamı" konulan
işlenecek.
Ergenlik Dönemi
Değişim Projesi ile il-
köğretim öğrencileri-
nin cinsellik konusun-
da bilgilendirilmesini
hedefleyen bakanlık,
liselerde de rehberlik
derslerinde cinselliği
tarüşmaya açacak.