Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 20 NİSAN 2001 CUMA
F TtPİ EYLEMLERİ
DÜNYADA BUGUN
ALİ SİRMEIN
'Hasta Adam' Horfladı
Bülent Ecevrt ABD Başkanı'na mektup yazıp
acil destek istemiş. Bunun Türkçe açıklaması,
"Etme eyleme, n'olurbize birazpara ver!"ö\r.
Türkiye, oradan buradan para isteyen bir ülke
durumuna düşürülmüştür. Üstelik parayı verecek
olanlann yanıtı da açıktır:
- Size inanılmaz; söz verir yapmazsınız. Önce
söylediklerimizi yapı n, parayı gıdım gıdım veririz.
Onursuz politikacı borç para ile avanta dağıt-
mayı, talana göz yurnmayı, kimi zaman ortak ol-
mayı yıllar yılı güç ve iktidar olarak görmüş, son-
ra da fatura kendisine kesildiğinde, buna büyük
pjşkinlikle karşı çıkrnıştır.
Ama gerçek artık sırıtmaktadır.
Artık herkes görmektedir ki bu politikacılar ile
bu ülke yürümeyecektir. Artık herkes boş milli-
yetçilikşişinmelerinin ardında, gerçek bir yurtse-
verlik ve kıskançlıkla korunan bağımsızlığı kay-
betmeme tutkusu değil, kendi kadrolannı devle-
te yerleştirme hesabı yatmakta olduğunu gör-
mektedir.
Türkiye'nin içinde bulunduğu vahim durum-
dan nasıl çıkılacağını düşünmesi gerekenler, Tar-
kan'ın cinsel tercihleriyle meşgul olarak "son de-
recede sonımlu, yurtsever!" görüntüler sergile-
mektedirler.
Devri iktidarlannda çöküşü hazırlamış olan la-
iklîk karşrtı, Arap uşağı hacı fışfış takımı ise çar-
naçar bakan yapılmış olan Kemal Derviş'e Mr.
diyerek güya yurtseverlik taslamaktadır.
Bu görüntü ortasında, geçmiş yüzyılın 'Hasta
Adamı' yeniden hortlatılmıştır.
• • •
Birçok ülkede, eskiden Osmanlı için kullanılmış
olan Hasta Adam deyimi, şimdi Türkiye Cumhu-
riyeti için kullanılıyorsa eğer, kerizden kerize, kriz-
den krize savrulan bir ülke için bu deyimi kulla-
nanlara değil Türkiye'yi kriz ülkesi haline getiren
yerii kerizlerle, onlan oraya getirenlere kızmak
gerekir.
Bizi bu hale elin oğlu getirmedi ki, ona kızalım.
Üstelik Türkiye hakkında, hiç hoşumuzag'ıtme-
yen gerçekleri söyleyenler, kimilerinin sandığı gi-
bi, ülkemize düşman falan da değiller. Hatta ki-
milerinin ülkemize büyük bir sevecenlikle yaklaş-
tıklannı söylemek de mümkün. Örnegin geçen-
lerde Hürriyet gazetesinde yazdıklanndan alıntı-
lar yapılmış olan Fransız Liberation'un yazarla-
nndan Marc Semo böyle biri.
Semo'nun Istanbul'a hayranlığına bizzattanık
oldum. Yine onun geçmişte Türkiye ile ilgili kimi
yonjmlannı fazla iyimser bulduğumu belirttim.
Şimdi aynı Semo, bir iflastan söz ediyorsa bi-
ze düşmanlık göstermekten çok, bir gazeteci
olarak nesnel bir tespitte bulunmaya çalışıyor
demektir.
Ama, yabancı da hatalar yapıyor, Ayrupa'rper-
kezci ve şabloncu tavır, onları da yanlış yorum-
lara sürükleyebiliyor. . ...:, . . .,
• • •
Ülkemize sık sık gelen, birçok çevre ile görü-
şen Semo da aynı yanlışa düşmüş, ülkenin ne-
fesinin kesilmesini, Atatürk'ün otoriter modeli-
ne bağlamış.
Türkiye Atatürk'ün otoriter modeli ile aralann-
da ekonomi ve sanayileşme de olduğu halde bir-
çok alanda mucizeler yarattı.
Ama 51 yıldır, Türkiye'de Atatürk'ün temel dü-
şüncelerine karşı olanlar iktidardadıriar.
Osmanlı borçlannı ödeyen, enflasyon tanıma-
yan, bütçesi denk bir Türkiye devralanlar, üret-
meden üremeyi ve tüketmeyi, avanta ve lavan-
ta ile talan sistemini demokrasi diye takdim ede-
rek ülkeyi bugüniere getirenlerdir.
Genç Türkiye Cumhuriyeti'ni Hasta Adam'a
dönüştüren Atatürk modeli değil, onun karşısın-
da olan, onu kemiren politikacılardır.
Ve aydınlanma karşıtlıkları, laiklik düşmanlıkla-
n, tarikatçıiıklanyla bu güruh, Atatürk modeiinden
daha demokrat da değildir.
Demokrasiyi, taaa bundan elli yıl kadar önce
"Odunu bile aday göstersem, seçtiririm " diye şi-
şinenler ile benzerlerinin lider suttası altında, li-
derin atadığını onaylayan seçimlerin muntaza-
man yapılmasına indirgemek büyük bir yanlıştır.
Türkiye'deki bunalımın yalnızca ekonomik ol-
madığını, elli yılın birikimiyle bütün alanlan kap-
sadığını herkes biliyor.
Şimdi bütün sorun, Hasta Adam'ın illetinedoğ-
ru teşhis koymaktır.
Konacak teşhis ne olursa olsun, bûgünkü ik-
tidaria çözüme varmak mümkün olmayacaktır.
Ama, iktidariar ebedi de değillerdir.
'Hayata Dönüş' operasyonu
Askerlerin silalılarc
için inceleme kararı
tstanbol Haber Ser-
visi - Bayrampaşa Ce-
zaevi'nde 12 tutuklu-
nun ölümüyle sonuçla-
nan 'Hayata Dönüş'
operasyonuna katılan
askeri personele ait si-
lahlar, incelenmek
ûzere Eyüp Cumhuri-
yet Savcıhğı'na teslim
edildi.
Cezaevinde 12 tu-
tukJunun yaşarrunı yi-
tirmesine ilişkin adli
soruşturmayı yürüten
Eyüp Cumhuriyet
Başsavcıhğı 'Hayata
Dönüş' operasyonuna
katılan askeri persone-
lin silahlannın incelen-
mesine karar verdi.
Bunun üzerine Bay-
rampaşa Cezaevi Ko-
ruma Taburu'ndan 28
adet G-3 piyade tüfe-
ği, Halkalı Jandarma
Komanda Tabu-
ru'ndan da 1 adet Ka-
nas marka tüfek ile 1
adet M-16 ve 30 adet
G-3 piyade tüfeği ka-
saların içinde başsav-
cılığa teslim edildi. Si-
lahlann Adli Tıp Ku-
rumu'na gönderilerek
balistik incelemelerin
yapılacağı bildirildi.
Eyüp Cumhuriyet
Başsavcıhğı, Bayram-
paşa Cezaevi'nde 12
tutuklunun hayatını
kaybettiği direnişle il-
gili olarak yürüttüğü
diğer soruşturma so-
nucu 167 tutuklu hak-
kında 'Cezaevi idaresi-
ne karşı isyan çıkar-
mak' suçundan 5'er
yıla kadar hapis cezası
istemiyle dava açmıştı.
Olüm orucu eylemlerinde 14 kişi yaşamını yitirmesine karşın Bakan Türk pazarlık yapılmayacağını açıkladı
Bakan'm Nicdanı' rahat
Yapabileceği her şeyi vaptığmı
sövleyen Türk, hiç kimsenin
kendilerinden ter»r örgürkriy-
le pazarlık yapmalannı bekle-
memesi gerektiğui savundu.
ANKARA (CıımhuriyetBü-
rosu) - Açlık grevi ve ölüm
orucu eyleminde 14 kişi yaşa-
mını yitirirken Adalet Bakanı
HikmetSami Türk, kendisinin
vıcdanen rahat olduğunu söy-
ledi. Hiç kimsenin kendilerin-
den eylemcilerle "pazarhk"
yapmasım, müzakereye gir-
mesini beklememesi gerekti-
ğini savunan Türk, "Bu ölüm-
lere son verilmelidir. Daha faz-
la geç ohnadan hemen bu ey-
lem bırakümalıdır'' dedi. Türk,
tçişleri Bakanı Sadettin Tan-
tan ile görüs aynhğına düştük-
len TMY'nin 16. maddesi ko-
nusunda uzlaşma sağlandığı-
nı, Başbakan Büknt Ecevit ve
bazı bakanlann tasanyı imza-
ladığını bildirdi.
Adalet Bakanı Türk, akşam
• Adalet ve tçişleri bakanlan arasında krize dönüşen Terörle Mücadele Yasası'nın
16. maddesinde uzlaşma sağlandı. Güvenlik gerekçesiyle düzenlemeye sıcak
bakmayan Içişleri Bakanı Tantan da tasanyı imzaladı. Türk, düzenlemeyle tutuklu
ve hükümlülerin ortak kullanım alanlanna çıkabileceğini belirtirken düzenlemede
getirilen 'güvenlik bakımından tehlike yaratmadığı ölçüde' koşulu dikkat çekti.
saatlerinde düzenlediği basın
toplantısında, cezaevlerine iliş-
kin yasa tasanlan hakkındabil-
gi verdi. Tartışmalann odağın-
daki TMY'nin 16. maddesinin
tutuklu ve hükümlülerin iletişi-
mini engelleyen 2. ve 3. fikra-
sıru degiştiren tasanda dün uz-
laşma sağlandığını bildiren
Türk, kısa sürede imzalann ta-
mamlanarak tasannın Meclis'e
gönderilip yasalaşacağını um-
duğunu söyledi. Türk, yeni dü-
zenlemenin F tipi cezaevlerin-
de tutuklu ve hükümlülerin bir
araya gelmelerine ve açık gö-
rüş yapmalanna olanak sağla-
yacağını söyledi.
'Devlet pazartık yapmaz'
Adalet Bakanı, 597 tutuklu
ve hükümlünün açlık grevin-
de, 211 kişinin ise ölüm oru-
cunda olduğunu bildirdi. Türk,
bunlardan 439'unun F tipinde
bulunduğunu kaydetti. Eylem-
lerin cezaevinden çıkarak "ka-
mu düzenini" sarsmaya dönük
olduğunu savunan Türk, "Tür-
kiye'de dddi bir sorun vardır.
Çözülmesi gereidr" dedi.
Gazetecilerin tasanlann 19
Aralık 2000 'den önce hazırlan-
dığını anımsatarak, daha önce-
ki çalışmalann akıbetine uğra-
yacağı kaygısını dile getirme-
leri üzerine Türk, "Sanıyorum
ki bu aşamada arük gerikme
obnayacak.Ancak örgütierba-
zıarkadaşlannı kurban olarak
seçmiştir'' dedi. Bir gazeteci-
nin ombudsmanlık tartışmala-
n, Medeni Yasa tasansı görüş-
melerinde olduğu gibi tasanla-
nn yasalaşmaması durumun-
da vicdani sorumluluk hisse-
derek istifa etmeyi düşünüp
düşünmeyeceğine ilişkin soru-
F tipi eyleminde 183. gune girildi
100 kişi ölümle
yaşam arasında
• Ölüm orucu dırenişçilerinden bilinçleri açık
olanlar tedavıyi kabul etmezken sağlık durumu
ağırlaşan tutu_«du ve hükümlüler için Kartal Dr. Lütfi
Kırdar Eğitirr ve Araştırma Hastanesi'nde özel bir
bölüm aynldı|ı bildirildi.
tstanbul Haber Servisi - F ti-
pi cezaevlerinic kapatılması,
tecridin kaldınlması istemleriy-
le tutuklu ve hükümlülerin sür-
dürdüğü ölüm zrucu eylemi
183. gününe gircÜ. Eylemde ha-
yatını kaybedenlenn sayısı 14'e
yükselirken 100"?yakıneylem-
cinin sağlık dunnnunun ağır ol-
duğu öğrenildi.
Olüm orucu direnişçilerin-
den bilinçleri açıx olanlar teda-
viyi kabul etmiyoc Bilinci ka-
pananlara teda\T uygulanırken
sağlık uzmanlan bihnçsiz teda-
vinin kalıcı sakatlıklara neden
olabilecegini belırttiler.
Istanbul'da durumu körüle-
şen ölüm orucu eylemcileri,
Bayrampaşa Cezaevi Hasta-
nesi, Haseki, B;ıkırköy Dev-
let, Şişli Etfal, Kartal Devlet
hastanelerine ssvk ediliyor.
Şişli Etfal Hastaaesi'ne kaldı-
nlan eylemcilerden Sema
Türkdoğan, Servet Paksoy,
Zehra Kurtay, Gülten En-
gin'ın durumlaruM algılaya-
maz durumda olduklan, Yıl-
dız Gemkioğlu. Zevnep An-
kan, Gülay Ka*
ı
ak'm tedavi
kabul etmediği. Ümh Şahin-
göz'ün durumurun ağır oldu-
ğu bildirildi.
Fatma Acunb», Sevgi Tagaç,
Ganime Bozlu, Ecevit Şanh,
Düzgün Zengin, Meral Şahin,
Nebahat Aslan'n Haseki Has-
tanesi'nde olduğj belirtiliyor.
Hastanede özd bölüm
Gebze SSK Lastanesi'nde
bulunan Şadıman Mutlu ve
Bedia Ergin'in bılınçlerini yi-
tirdikleri ve müdahale edildi-
ği öğrenildi. ÖİÜ3» orucu eyle-
mi nedeniyle sağlık durumu
ağırlaşan tutuklu ve hükümlü-
ler için Kartal Dr. Lütfi Kırdar
Eğitim ve Araştrtna Hastane-
si'nde özel bir bölüm aynldı-
ğı bildirildi. Alınacı bilgiye gö-
re, hastane bahçesinde bulu-
nan Organ Nakli ve Hemodi-
yalız Merkezi'nin 2. katmın
tamamı, ölüm orucu nedeniy-
le hastaneye kalduılan tutuklu
ve hükümlülere aynldı.
Sağlık Emekçileri Sendika-
sı Anadolu Şubesi'nden yapı-
lan açıklamada, ölüm orucu
bitirilse bile tutuklu ve hüküm-
lülerin hayati sakatlıklarla kar-
şı karşıya kalacaklan belirtil-
di. Hastanelerde 100'e yakm
insanm tehlike sınınnda oldu-
ğu kaydedilen açıklamada.
"Bizler insan sağtağmı koru-
makla yükümlü sağlıkemekçi-
leri olarak yeni ölümlere ve sa-
kathklara tanıkhk etmek iste-
miyoruz'' denildi.
Yıldız toprağa veriliyor
Ankara Numune Hastane-
si'nde önceki gün eyleminin
181. gününde yaşamını yitiren
EnderCan Yıkhz, bugün lstan-
bul'da Sangazi Mezarlığı'nda
toprağa verilecek.
İĞNELİ FIRÇA ZAFERTEMOÇİN
.mwvmnrTmtit0N<mi
suna Türk, "Türkiye Cumhu-
riyeti'nin Adalet Bakanıolarak
yapabileceğim her şeyi yapb-
ğmı kanaatmdeyim. Hiç künse
bizden F tipini nasıl kapaonz
veya koğuş sistemine nasıl geçe-
rizi tarbsmayı beklemesin.
Geçmişte bu hata yapıldı. Eğer
bu hatayi bir kez daha yapar-
sak cezaev leri sorunu bir daha
çözülemez" yamruu verdi.
'Destek verin' çağnsı
Türk, hiç kimsenin kendile-
rinden terör örgütleriylepazar-
lık ve müzakere yapmalannı
beklememesi gerektiğini be-
lirtti. Türk, ailelere ve sivil top-
lum örgütlerine çağnda bulu-
narak "Bu ölümlere son verü-
mebdir. Herkes bu konuda bize
destek vermeüdir. Daha fazla
geç ohnadan hemen bu ey-
lem bırakılmalıdır" dedi.
îzleme Kurullan'na
ilişkin tasanyla cezaevle-
rinin sivil toplum örgüt-
lerine açılmasının öngö-
rüldüğü anımsatılarak,
birçok örgütün F tipine
karşıtlığı nedeniyle hak-
kmda soruşturma açıldı-
ğınm belirtilmesi üzerine
Türk, yargıya intikal eden
konularda yorum yapa-
mayacağını söyledi.
Türk, Cumhurbaşkanı
ile yaptığı görüşmede, ta-
sanlar ve cezaevlerindeki
eylemler hakkında Se-
zer'e bilgi verdiğini söy-
ledi. Türk, bir soru üzeri-
ne, eylemler nedeniyle
sakat kalanlann yasal ko-
şullan taşımalan duru-
munda Sezer tarafuıdan
affedilebileceklerinı söy-
ledi. Türk, Başbakanhk'a
giderek Başbakan Ece-
vit'le de görüştü.
Sezer kavgüı
Cumhurbaşkanı Sezer.
TBMM Insan Haklan
Komisyonu Başkanı Hö-
seyin Akgül ile de görü-
şerek bilgi aldı. Sezer'in
kabulde, eylemleri kay-
gıyla izlediğini söylediği
bildirilirken sorunun bir
an önce çözühnesini iste-
diği kaydedildi. Sezer, tu-
tuklu ve hükümlülerin
can güvenliği ve sağlığı-
nnı devletin sorumluluğu
altında olduğunu vur-
guladı.
StVİL TOPLUM ÖRGÜTLERMN EYLEMİN SONA ERDİRİLMESİYÖNÜNDEKİ ÇAĞRflARI SÜBÜYOR
Hükümet ölümlere karşı duyarsız
tSTANBUL/ANKARA
(Cumhurijet)- Cezaevlerinde
ölüm orucunda olan tutuklu ve
hükümlülerden her gün yeni
bir ölüm haberi gelirken sivil
toplum kuruluşlan dün de hü-
kümete "duyarhlık" ve "çö-
züm'' çağnlannı sürdürdü.
Istanbul'da Beyazıt Meyda-
nı'nda gösteri yapan çeşitli
üniversitelerden bir grup öğ-
renci, hükümetin ekonomik
politikalaruu ve cezaevlerinde
süren ölüm orucu eyleminde
sessiz kahşmı protesto etti. İn-
san Haklan Derneği Istanbul
Şubesi üyeleri ve tutuklu ya-
kınlan da dün dernek binası
önünde "sij'ah-sessiz'' oturma
eylemi yaptılar.
Ankara'da ise Eğitim-Sen
ODTÜ Temsilciliği ve OD-
TÜ'lü öğrenciler, kafeteryada
yapnklan toplantıda, ölürnle-
rin durduruhnası için gerekli
düzenlemenin yapümasını is-
tediler.
ÇYDD Genel Başkanı Tûr-
kân Saylan, dün yaptığı yazılı
açıklamada, "tnsanlar birbiri
ardına ölürken ne onlara bu
emriverenfcr nedebu insanlar-
dan sonımlu Adalet Bakanhğı
bir şey yapmaktadır" dedi.
CHP Parti Meclisi toplantı-
sında konuya değinen Deniz
Baykal da ölüm orucu ayıbını
bütün toplumun yaşadığını, an-
cak hükümetin son derece ra-
hat olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Okan Akhan, Yrd.
Doç. Dr. Hasan Hüseyin Ak-
soy, Prof. Dr. Sina Akşin ve
Prof. Dr. Şafak Alpay'ın yaptı-
ğı ortak açıklamada, cezaevle-
rindeki insanlık ayıbuıın ver-
diği utancın dayanıhnaz boyut-
lara ulaştığına işaret edildi.
Pir Sultan Abdal, 2 Temmuz
Kültür ve Eğitim Vakfı Başka-
nı Murtaza Demir, eyleme ka-
yıtsız kalmanın insanlann ölü-
müne seyirci olmakla aynı şey
olduğuna dikkat çekerek Ba-
kan Türk'e, "Lütfen yaşam gi-
bi kutsal bir gerçek karşısında
hiçbir hükmü ohnayan gerek-
çeJermizi artık bir yana koyu-
nuz. Kendinizi ve vicdamnızı
dmlevin'' diye seslendi.
Birleşik Metal-Iş Sendikası,
Yeni Emek-Iş Sendikası, îs-
tanbul Serbest Muhasebeci
Mali Müşavirler Odası Baş-
kanlan tarafından yapılan
açıklamalarda da sorunun çö-
zümü için hükümetin adım at-
ması istendi.
SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected]
Adalet Bakanı Hikmet Sami
Türk, F tipi cezae/lerinin insan
haklanna, hukukun temel ilkele-
rine, uluslararası cezaevi ölçüle-
rine aykın olduğunu hepimizden
iyi biliyor. Bunu bı ÖKJİ için 32 ki-
şinin ölümüne neCen olan "ope-
rasyon "un ardıncan gerekli ya-
sal düzenlemele'inı yapılacağı
sözünü vermişti. Aradan dört ay
geçti, bugüne kadar, o günden
sonra 13 insan oatıa cezaevle-
rinde yaşamını yrfardt. Bakanlığın
kılı kıpırdamadı.
Ölüm sayısı arbkça, toplum-
daki duyaıiılık gel-şt kçe, Adalet
Bakanı lütfen baz adımlar atıla-
bileceğini söylüycr. Bugüne ka-
dar "Gidin onlara söyfeyin, ölüm
orucunu bıtirsınle-' demenin dı-
şında hiçbir girişinde bulunma-
dı. Şimdi gazeterilerin sorusu
üzerine, "Terörle Mücadele Ya-
sası'nın 16. maddesinin değiş-
tirilmesi için bir uzfaşma oluyor"
diyor. Neredeydin Dugüne kadar
demek bile gelmiyor içimden.
Yıne Adalet BakErn'nın açıkla-
masına göre, bu değişiklik ko-
nusunda da komısyonda uzlaş-
însan Yaşamını Hiçe Saymak
ma olamamış. Bu arada gazete-
ciler, bazı idari önlemlerle tecri-
de son verilmesinin mümkün ol-
duğunu söyleyen Yücel Say-
man'ın sözlerini hatırlatıyorlar,
cevap yine ilginç: "Yasal deği-
şiklik olmadan olmaz." Peki, ya-
sal değişiklik ne halde, diye so-
ruyorsunuz, "Komisyonda tıkan-
dı" cevabını veriyor.
Öncelikle şu konuya dikkat
çekmekte yarar var: TMY'nin 16.
maddesinin değişmesi, tek ba-
şına ölüm orucunu sürdürenlerin
orucu bırakmalanna yetmez.
Çünkü onlann talepleri bu deği-
şiklikle sınııiı değil. Üstelik talep-
lerin birçoğu idari tedbirjerle dü-
zeltilebilecek şeyler. Örneğin,
hasta ve kendine bakamayacak
olanlann bırakılması. Bu konuda
şimdiye kadar hiçbir gayret gös-
terilmedi. Ailelere kötü muame-
leye son verilmesi, aramalann in-
sani bir şekilde yapılması konu-
sunda da bir ilerleme yok. "Üç-
lü Protokol" adı verilen ve huku-
kun birçok ilkesini zedeleyen uy-
gulamaya da son verilmiyor.
Adalet Bakanı'nın dünkü açık-
lamalanndan, "ölüm oruçlan'nm
bitirilmesi konusunda ciddi bir
çaba ve niyet olmadığı ortaya çı-
kıyor. Çünkü tutuklular, gün bo-
yu kendi iradeleriyle kullanabile-
cekleri ortak mekânlar istiyorlar.
Adalet Bakanı ise haien F tipi
cezaevlerinin tüzüğünde yer
alan, "iyihalli tutuklulann" dilek-
çe ile gidebilecekleri işliklerle sı-
nırlı bir değişimi öngörüyor. Bu-
nu tutuklu ve mahkûmlar, başın-
dan beri bir çözüm olarak gör-
mediklerini belirtiyorlar. Bu ne-
denle şimdi gündeme gelen de-
ğişikliklerin, içeridekilerin talep-
lerine cevap olamayacağı görü-
lüyor. Çünkü bütün bu değişik-
likler, tecrft ve izolasyonu orta-
dan kaldıracak hedefleri içermi-
yor.
Bu arada insanlar ölüyor,
gençlerölüyor. Buna rağmen bu
ölümleri durduracak değişiklikler
konusunda ciddi hiçbir çaba gö-
rülmüyor. Böyle bir ülke, dünya-
nın hangi köşesinde kaldı aca-
ba? Ölüme bu kadar duyarsız bir
yönetim mantığı kaç ülke yöne-
timinde kaldı? 1960'ların,
1970'lerin komünizm düşmanlı-
ğı, sol düşmanlığıyla prim yapan
kafalar, değişen bu dünyada hâ-
lâ Türkiye'nin kaderine egemen
durumdalar. İnsanlar ölüm oru-
cunda yaşamlannı yitiriyorlar;
daha önce cinayetten yargılan-
mışlar, "gebersinler" diyerek bu
ölümlerden mutluluk duydukla-
nnı belirtmekten geri kalmıyor-
lar. Sonra hep beraber bu ülke-
de neden ekonomik kriz var di-
ye birbirimize soruyoruz.
Neden herkesle kavgalı oldu-
ğumuz üzerine yorumlar yapıyo-
ruz. Kendi yurttaşına "gebersin"
diyen bir anlayış, komşusuyla,
müttefikiyle kavga etmez mi!
öiüm oruçlan bir kez daha ka-
nrtlıyor ki bu ülke bir ölüm ülke-
si haline getirildi. Bu ölüm ülke-
sinde siyaset, ölüm üzerinden
yapılıyor. İnsanlar ölüyor, buna
çözüm üretecek siyasiler, bir du-
yarsızlık içinde, "Aileleronlan ik-
na etsin" diyebiliyorlar. Bu ölüm
orucu başlayalı 6 ay olmuş. 6 ay-
dır aileler perişan, çaresiz şekil-
de çocuklannı ölümden kurtara-
bilmenin yolunu anyoriar. Hangi
anne, hangi baba, hangi kardeş,
hangi eş, yakınının ölümünü is-
ter?
Ona sözünü geçireceğine
inansa, makul birşey bulup söy-
leyebilse, "Hemen bitir, ölme"
diyecek. Bunu, konuştugum bü-
tün ailelerden biliyorum.
"Gebersin" diyenlerin ege-
men olduğu bir ülkede, Adalet
Bakanı'nı izliyorum. O da mı
"ölsünler" diyor, doğrusu me-
rak ediyorum. Çünkü her ko-
nuşmamızda, "ölümlerden bü-
yük üzüntü duyuyorum" diyor.
Yaptıklarına, soruna yaklaşımı-
na baktığımda, ölümlerden o-
nun da sorumlu olduğunu dü-
şünüyorum.
Başbakan Ecevit:
Devlet
boyun
eğmezANKARA (Cum-
hnriyet Bürosu) -
Başbakan Bülent
Ecevit ölüm oruçla-
rını değerlendirirken
"kendi arkadaşlanm
ölüme zoriayanlann
basköina devletin bo-
yun eğmeyeceğtni"
söyledi.
Başbakan Ecevit,
dün grup toplantısto-
da cezaevlerinin ye-
niden terör örgütleri-
nin karargâhlan du-
rumuna dönüştürül-.
meyeceğini söyledi.
Ecevit, "Baa terör
örgürierinin fiderkti
durunıundaki zaKm-
ier,gencecikinsanlan
z«taölümeyolhıyor-
far" dedi. Hükümlü-
lerin odalarda bann-
dınlacağını ve "sağ-
hkbkoşuOarda" yaşa-
yacaklannı savunan
Ecevit, "Gü\«nl^in
sağlandığı F tipi ce-
azCTİerinde, hüküm-
Hiler ölçüler jçerisin-
deegitsel,kühTirdet-
kinliklenten >-ararla-
nabileceklerdir. Dü-
zenlemenin sağlana-
bümesiiçin hükümlü-
ler terör evlemlerine
son vermelidir.Bu ko-
nuda görev, enbaşta
hükümlülerin aflcfe-
rine düşmektedir"
diye konuştu.