22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
*»!'•-» , SAYFA CUMHURİYET 6MART2001SAU 8 HABERLER AğmDağı tırmanışı • DOGUBAYAZTT (AA) - AKUT Başkanı Nasuh Maruki liderliğinde, îskender Iğdır anısına Ağn Dağı tırmanışını başanyla tamamlayarak zirve yapan ekip, dün Doğubayazıt'a ulaştı. Mahruki, tırmanışın başanlı geçtiğini, ekibin sağlık durumunun iyi olduğunu belirterek hava koşullannın kötü olması nedeniyle tırmanışta doğayla mücadele ettiklerini söyledi. 'Sauna sıhhat sağhyor' • İstanbul Haber Servisi - 1Ü Cerrahpaşa Tıp Fakülfesı Anatomı ve Klinik Anatomi Anabilım Dalı Öğretim Üyesi Profesör Metin Toprak, düzenli ve doğru yapılan sauna banyolannın, keyif ve rahatlığın yanı sıra vücuda sıhhat verdiğini belirtti. Toprak, doğru yapılan sauna seansının gerginlığı gıderdiğıni, vücudu direncini hastahklara karşı koruduğunu, kalbi ve kan hücrelerini düzenli bir şekilde çalıştırarak metabolizmayı harekete geçirdiğini söyledi. 1k*afik cezaları artmca • İZMİT(AA)-Trafik cezalannın büyük oranda arttınlmasını öngören yasa tasansı sonrasında, yıüarca ehliyetsiz araç kullananlar sürücü kurslanna başvurmaya başladı. Sürücü belgesi olmadığı halde 20 yıldır araç kuilanan tbrahım Topal (42), bu süre içersinde hiç hata yapmadığını ve şansı sayesınde trafik kontrollerine de rastlamadığını söyledi. Trafığe çıkarken cezalann düşük ohnasından cesaret aldığını ve bugüne kadar da ehliyete gerek duymadığını ifade eden Topal, "Ama son dönemde cezalar arttı. Yeni tasanya göre daha da artacak. Bu yüzden 40 yaşından sonra ehlıyet almaya karar verdim" dedi. Rusya'da Evliya Çelebi turları • İstanbul Haber Servisi - Rusya Turizm Akademısı, ünlü gezgın Evliya Çelebi'nin 17. yüzyılda izledığı rotayı canlandırmak için bir çalışma başlattı. Rus Seyahat Acenteleri Birliği 2. Başkanı Oleg Tumanov, Çelebi'nin dünyayı tek başına dolaştığını anımsatarak bunun Karadenız ülkelerinin turizm ilişkilerinin geliştirilmesi için de iyi bir fikır oluşturacağını söyledi. Yol Geçen Ham • tstanbul Haber Servisi - Osmanlı devrinde Kapalıçarşı içınde bulunan Yol Geçen Hanı, artık "Bazaar" olarak hızmet veriyor. Seyyahlann, yabancı ressamlann tuvallerinde "Binbir Gece MasaHan" motifleriyle süslenıp yaratılmış olan ve ticari olduğu kadar kültürel yaşamı da banndıran Kapahçarşı'nın hanlan, artık yorgun kervanlann uğrak yeri değıl. Çocuklardagörülen dikkatini toplama sorununun beyinle ügisinin olmadığı ileri sürüldü çevre etkeni' ANKARA (AA) - ABD'li bazı bilim adamlan, çocuk- larda görülen hiperaktivite- nin beyinden değil, çevre so- runlanndan kaynaklandığını ıleri sürdüler. TEMA Vakfi'nın internet- teki sayfasında çevre sorunla- nnın günümüzde ulaştığı bo- yutlan ve bu durumun deva- mı halinde dünyanın karşı kar- şıya geleceği tehlikelerin iş- lendiği 'Uyanalşaretler' baş- lıklı bölümde, çevre sorunla- rının çocuklar üzerindeki et- kilerine ilişkin ABD'li bilim adamlannın araştırmalanna yer verildi. Bu bölümde "biperaktivite faktörünün beyinle ilgili bir • ABD'li bilim adamlannın araştırmasında, annenin hamilelik sırasında sigara ve içki içmesi dışında sinir sistemini etkileyen başta kurşun olmak üzere bazı kimyasallara maruz kalmasının, bebeğin nörolojik sisteminin gelişmesini etkilediği belirlendi. sorun" olup olmadığı konu- su tartışmaya açıldı. ABD'li biyologlar, dikkatini toplama sorunu olan hiperaktivite ra- hatsızlığınm genetik köken- lerini araştınrken kimi araştır- macılar da yaşamın başında, hatta çocuk doğmadan önce beyinde tahribat oluşturabi- lecek olan çevre somnlannı in- celiyorlar. Yeni hipotezlerden biri sinir sistemini etkileyen kimyasal- lar ile nörolojik hastalıklar arasında bir ilişki olabileceği- ne işaret ediyor. Araştırma- larda, annenin hamilelik sıra- sında sigara ve içki içmesi dı- şında sinir sistemini etkileyen başta kurşun olmak üzere ba- zı kimyasallara maruz kalma- sının, bebeğin nörolojik sis- teminin gelişmesini etkiledi- ği belirlendi. Pittsburg Üniversitesi 'nden Dr. Herbert Needkman, kur- şuna maruz kalma miktan art- tıkça çocuklar arasında 'dik- kat toplama, saldırganhk ve serseriKk' gibi sorunlara da- ha çok rastlandığını tespit et- ti. ABD'li bilim adamlan hi- peraktivitenin çok fazla tele- vizyon seyretmekten kaynak- landığı, gıda alerjileriyle bağ- lantılı olduğu ve aşın şeker yeme, ev yaşantısının sorun- lu olması veya okullann iyi ol- mamasma bağlayan kuram- lann gözden düştügünü de ifa- de edıyorlar. Ulusal Çevre Sağlığı Enstitüsü'nde araştır- malar yapan epidemiolog Andrew Rowland, bu rahat- sızlığa ilişkin ipuçlannın ço- cuğun doğum öncesi ve do- ğum sonrası geüşiminde, özel- likle de beynin hızla geliştiği birinci yılda yattığını savunu- yor. Araştırmada, hamilelikte yaşanan komplikasyonlar, er- ken doğum, rahimdeki bebe- ğin sigara dumanına ve ço- cuklukta kurşuna maruz kal- ması, alkol, kimyasal çözü- cüler, anne-babanın ve öğret- menın bu konudaki tavn gibi faktörlerin hiperaktivite ra- hatsızlığı için risk taşıdığı tes- pit edildi. Kara Kuvvetieri komutanüğı'nca, Ana- dolu'nun çeşhü Ulerinden tstanbul'a geü- rikrek konuk edilen 50 başanh öğrenci, ağuiandıktan Kuieü Askeri Use- si'nde okul komutanı veyönetidleriyie bayramlaşü. Bayramlaşmanın ar- dmdan konuşanOkul KomutanıKurmayAlbayMustafaCanatan, bubay- ramın kendileri için ayn bir önem taşıdığını belirterek "Okuhunuz, ûlke- T/jfîhvJ hgnjft omdörtbiryanmdangetenbukadar müm- ± UIUJ/U MZJJ * taz bir grubu ilk kez görûyor. Bayramiar insanlankaynaşürmayı,dostluklanpekiştirmeyianmylar. İştebizdeilkkez birbirieriylekarşdaşan,kaynaşanbugüzelinsanlartabayramnedeniylebir- Kkte obnamn gururunu yaşjyonız" dedi. ÖğrencUer daha sonra götürül- dülderi Tatilya Eğlence Merkezi'nde gönüllerince eğlendiler. Bakan Mumcu, çifte rezervasyon yapanlara hoşgörülü davranmayacağını belirtti 'Turizmi baltalayanı pişman ederim 9 Turizm Bakanı Mumcu, Türkiye'nin her yıl turizm alanında yüzde 20 oranında büyüyerek 2010 yılında 50 milyon turisti ağarlayacağını ileri sürdü. Çifte rezervasyonla ilgili olarak yurtdışında yayımlanacak bir haberin ülke turizmini etkileyeceğini belirten Mumcu, "Böyle bir şey yapanı anasından doğduğuna pişman ederim" dedi. BERLİN (AA) - Turizm Bakanı Erkan Mumcu, hata yapan turizmcilere hoşgörü- lü davranmayacağını söyledi. Türkiye Seyahat Acenta- lan Birliği'nin (TÜRSAB) Berlin'deki Kempinski Ote- lf nde dün düzenlediği kah- valtı toplantısında gazeteci- lere açıklama yapan Mum- cu, turizmin Türkiye 'nin ön- celikli sektörü olduğunu be- lirterek "Turizm benim için tariasmdadomates, biber, pat- hcan üreten insanlann ekme- ği, emeğktir" dedi. Çifte re- zervasyonla ilgili olarak yurt- dışında yayımlanacak bir ha- berin ülke turizmini etkile- yeceğini belirten Mumcu, "Böylebir şey yapanı anasın- dan doğduğuna pişman ede- rim'" dıye konuştu. Turizmden elde edilen yak- laşık 10 milyon dolarlık ge- lirin yüzde 95'inin Türkiye ıçinde kaldığını ve ülkenin kalkınmasına doğrudan kat- kısı olduğunu ifade eden Mumcu, Türkiye'de 120mil- yon geceleme yapıldığını, bu- rada yapılan tüketimin de Türk çiftçısine yaradığını belirtti. Mumcu, Berlin'deki Ulus- lararası Turizm Borsası Fu- an'nda (ITB) Türkiye stan- dının sade yapıldığı yolun- daki eleştirileri geri çevirerek "ITB'detüketiciye değil, pro- fesyonel turizmcilere hitap edryoruz. Türkiye'nin tarihi birikjmi, sunduğu zenginlik- ler zaten biliniyor. Taklitçilik yapmak istemiyoruz. Türld- ye'yi tanımak isteyen turist Türldye'yegelsnr dedi. Tür- kiye'nin her yıl turizm alanın- da yüzde 20 oranında büyü- yerek 2010 yılında 50 mil- yonturisti ağarlayacağını söy- leyen Mumcu, "Kendimizi büyük rakamlara anşnrma zamanıgeldi" dedi. Mumcu, Türklerde çok eski bir gele- nek olduğunu, bu geleneğe göre çocuklann kendi adla- nnı kendilerinin verdiğini, adlannın olması için de bir şeyler yapmalan gerektiğini anlattı. KÜLTÜR • SANAT O.212 293 89 78 (3 HAT) Şeytan taşlayan 35 hacı öldü Suudi Arabistan'ın Mekke kenti yakmlanndaki Mina DağTnda şeytan taşlama sırasında çıkan kargaşada 35 hacının hayaünı kaybettiği bildirUdL Suudi televizyonunda okunan açıklanıada, şeytan taşlama sırasında 23'ü kadın, 12'si erkek 35 hacının öldûğû belirtiürken ölenlerin uyruklan açıklanmadL Srvil Savunma örgütûnden yapılan açıklanıada itiş kakış sırasında yaralananlann da olduğu beKrtfldL Drvanet tşleri Başkanhğı'ndan yapılan açıklamaya göre, Mina'da Türk hacılardan herhangi bir kayıp meydana gefanedL Dünyanuı dört bir vanından kutsal topraklara gelen 3 milyon Müslüman ile Arafat'a çıkan 150 bin Türk, haa oldu.(Fotoğraf: REUTERS) K m sordumso lenı doğnı cewp varmediler, Kimı Una, lomı alçoit, lumı deyyus dediler K tpn poriı^ 6lıtm tonion, Badelo Itoyda gan, ' • fimdl m « W dediUri NEYZENTEVFIKBu Oyun Şımdikı Turlu/e'yı Anlotıyor 1 Y<nnt Tımr CÛONOdUJ / YinMn M «S*fO&U / 0>na>m Wrak SBOBİ BATRAMDA HERKESE ÎNDİRİMLÎ SEANSLAR > Mırt Perşembe, 9 Mart Cuma, 10 Mtrt Cumartesı Sut 21.00 ŞİŞÜ TİYATROKARE'DE teamyonOm 23016 18-231 2100 IniBmcf Ruscıusyofi w r w hyoliuun.coin.tr T.C KûhûrBalcanlığı'nınKalkılanyla ftttım M*yHan**ı REBETİKAGECELER1 YANNİS SAOULİS ıKHkSoUKo3 M ş 1!)BlNM47 b MfU1!)BlNM47 rtlbM«h«İ İlantannız İçin (0212)293 89 78 peroreklam@perarekiam com Ir perareklam@superonlıne com www perarekkım com tr www sınemaftlm com GÖRÜŞ SONMEZ TARGAN 681iler ve Değişmeyen Gerçek 24-25 Şubat 2001 günlerinde 68'liler Birliği Vak- fı 5. Olağan Genel Kurul Toplantısı İstanbul Petrol- Iş Kültür Merkezi'nde yapıldı. Bir dönem gençliği- nin hınçla sıkılmış biryumruk gibi empefyalizme, fa- şizme ve gericiliğe karşı gerek ülkemizde, gerekse gezegenimizde ayağa kalktıği tarihsel bir kesiti bir kez daha gözlerimin önüne getirdi bu toplantı. Bizim kuşak, 6O'lı yıllarda, ülkesinin ve halkının sev- gisini yüreginin derinliklerinde duyan ilerici birgenç- lik olarak umutlarla, heveslerle, coşkularla debisi yüksek bir nehir gibi geleceğine akıyordu. Siyasal önermeleri ne denli birbirinden ayn bile olsa, kurtu- luşa giden yolda hep bir ağızdan söylenen sıcak bir türküydük sanki. Bozkurt Nuhoğlu'nun betimleme- siyle, a 68'lilik o yıllarda gençliğin siyasal dûztemde en geniş ve en bûyük bir koalisyonuydu." Genel kurulu izlerken bugün genç bir nüfusa sa- hip bir ülke olarak o günlerden geriye ne kaldı drye düşüncelere daldım. Toplantıdaki cansızlık, katılım- daki azlık beni tedirgin etti, ama umutsuzluğa düş- medim. Çünkü 68'den bu yana 33 yıl geçmiş olma- sına karşın Türkiye gerçekleri büyük ölçüde değiş- memiş, ülkesine ve toplumuna karşı kendinı so- rumlu tutanlar için savaşım hedefleri ortadan kalk- mamıştı. Nitekim genel kurul çalışmalan içinde en önemli konulardan biri, bu gerçegi saptamak oJmuştur. Ge- nel kurul tarafından seçilen ve Cüneyt Akalın, Er- can Enç, A. Alper Akçam'dan oluşan Bildiri Ko- misyonu tarafından hazırlanıp genel kurulda onay- lanan Sonuç Bildirisı'nde bu gerçek dile getirilmiş- tir. Bu bildinnin, sonuç bölümünü okurlaria paylaş- mak istiyorum: "Genel kurulumuz, - Halkımızın ve tûm ulusun kamu mallannın yağ- malanması olan özelleştirmelere karşı çıkmaya, - IMF reçetelerini yırtıp atmaya, - Yolsuzluk ve çetelere karşı mücadeleye, - Küresel saldınlara karşı el ete vermeye, ulusal bir cephede birleşmeye çağınr!" Bildiri, "Yaşasın bağımsızlık, demokrasi, sosya- lizm mücadelemiz" savsözüyle son buluyor. özellikle bildinnin sonundakı savsöz, bana bir başka gerçeğı daha anımsattı. Bu yıl kuruluşunun 40. yılını yaşadığımız Türkiye Işçi Partisi'nin (TtP) 1975'te kurulan ikincisinde de bu savsöz adeta bay- rak gibiydi. Başka biranlatımla, ikinci TlP'in part iz- lencesini üç sözcükle (bağımsızlık, demokrasi, sos- yalizm) özetleyen bu belgi, geçeriiligini bugün de ko- ruyan tarihsel bir hedefi gösteriyordu. Gerçekten de içinde yaşadığımız bu çürümüşlük ve kokuşmuşluk ortamında ne tam anlamıyla bağım- sızlığımızdan ne de özgürlüklerden söz etmeye ola- nak kalmıştır. Türkiye'nin en temel ve stratejik ko- nulannda bile karar veıme süreçleri istencimiz dı- şında emperyalıst merkezlerde oluşuyor. Ekonomi- miz sanayiden tanma varana değin IMF, Dünya Ban- kası gibi uluslararası finans odaklannca biçimleni- yor. Bırakın herhangi bir parti yöneticisinin yaşam güvencesini, bir ilin emniyet müdürünün gözler önünde öldürülmesine karşın bu cinayeti gerçekteş- tirenlerin izleri dahi bulunamıyor. Evet, kapitalist emperyalist ilişkilerin çok vahşi ve yoğun bir biçirnde yaşandığı ve bu ilişkilerin küre- selleşme polıtıkalanylayeni bir dünya düzenıne dö- nüşerek tüm gezegenımızı teslım aldığı böylesı bir tarihsel evrede, her turlü savaşıma önderiik edecek itici gücün emek eksenli ve bunun ideoJojisi doğ- rultusunda olması da son derece doğaldır. Ve ken- di tarihimiz bu konuda zengin maizemelerie dolu- dur. özellikle 6O'lı yıllann sosyal ve siyasal savaşı- mınının deney ve birikiminden çıkarak adeta bir çığ- lığa dönüşmüş bağımsızlık, demokrasi, sosyalizm hedefinin bugün 68'liler Birliği Vakfı'nın genel kuru- lunda yeniden gündeme gelrnesı bir rastlantı değil- dir. Ve inanıyorum ki özellikle 68 kuşağından geHp halen yaşayan, yüreğı geçmıştekı gibi ülkesinin ve halkının sevgisıyle dolan herkesın artık aynlıklan öne çıkartarak değil, belirienen bu hedefler dogruttu- sunda biriikte yürüyerek genç kuşaklara da ömek olmasının zamanı gelmiştir. Önemli Not: 27 Şubat 2001 günlü Cumhuriyet'in bu sütunun- da çıkan "Huzurda Huzursuzluk" başlıklı yazımız nedeniyle Kültür Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Sa- yın Abdullah Döröemez telefonla beni arayarak şu açıklamayı yaptılar: "Yazınızda belirttiğiniz, Nâ- zım Hikmet'/n vatandaşlıktan çıkartılması karannın geri alınmasına ilişkin işlemlerin başlatılması, baka- nımızın isteği ve benim yaptığım çalışmalar, Esat Coşan'/n Süleymaniye külliyesine gömülmesi ka- ramamesinden çok önceki tarihlere uzanır. Iki giri- şimin tarihsel olarak bir araya getmesi sadece bir rastlantıdır." Özet olarak bu bilgileri sunan ve Nâ- zım Hikmet'le ilgili Bakan Istemihan Talay imzasıy- la Başbakanhk'a 22.01.2001 tarihinde gönderilen ya- zıyı da fakslayan Abdullah Dörtlemez'e bu duyar- lılığından dolayı teşekkür eder, verdiği bilgileri okur- lann dikkatine sunanm. FP'ye göre imamlar çok yıpramyor ANKARA(ANKA)- ¥P Kocaeli Milletveki- li Mehmet Batuk, so- rumluluğu çok ağu 1 gö- revler yürüttükleri ge- rekçesiyle imam ve mü- ezzinlerle öğretmenle- re "ymranma tazmina- ü" verilmesini istedi. Mehmet Batuk'un TBMM Başkanhğı'na sunduğu yasa önerisin- de, üniversiteler, Milli Eğitim Bakanlığı ve her türlü kamu kurum ve kuruluşunda fıilen eği- tim-öğretim hizmeti ya- pan öğretmenlerle cami ve mescitlerde din hiz- metleri kadrosunda fi- ilen görev yapan imam- hatip, müezzin ve kay- yumlann yılda 3 ay fı- ili hizmet tazminatın- dan yararlandmlması öngörüldü. Batuk, yasa önerisi- nin gerekçesinde, imam- harip ve müezzinlerin toplumsal eğitim hiz- meti yüriittüğünü, na- maz kıldırmanın yanı sıra camilerde akşam kurslan düzenleyip va- tandaşlan dini bilgiler- le donathğını, yaz kurs- lannda çocuklara dini bilgiler verdiğini anlat- tı. İmam ve müezzinle- rin sabahın çok erken saatlerinde görev başı- na gidip gece geç saat- lere kadar "mesai kav- ramıbflmeden" hızmet gördüğünü kaydetti. Mehmet Batuk, so- rumluluğu çok ağır gö- revler yürüten imamlar ve öğretmenlerin fiili hizmet tazminatından yararlandınlması gerek- tiğini beürtti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle