Katalog

6 MART 2001 SALI • • • • CUMHURİYET HABERLERİN DEVAMI TURKIYE Istanbul Edırne Kocaelı Çanakkale Izmir Manısa Aydın Denızlı Zonguldak 0Açık PB PB PB PB B B B B B 18 22 22 18 22 20 20 21 19 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskışehir Konya Sıvas Antalya PB 18 PB 22 PB 18 PB 18 B 19 B 19 B 10 B 16 B 22 Parçalı bulullu SAYFA 19 MERKEZLER PB 4 Moskova Berlin Budapeşte K 5 Askabat Madrld Y 16 Astana Viyana K 7 Taşkent Belgrad Y~22 BaRü Y 2 2 Bfckak Roma PB 22 Tmis Atina PB 19 KanTre ZürîrT K 5 Şarn sKartı Adana Dıyarbakır Mardın Sıirt Van Bulutlu Bayramın bınncı ve ıkın cı gunu sıcak hava tum yurtta etklsını surdurecek Hava sıcaklkjı mev slm normallennın 810 derece uzennde seyredecek Ancak bayramın Ikıncı gunu akşam saat lerinden ıtıbaren Karadenız üzennden gelmeııl hııhlnııcıı su^uk ve yaflışlı hava özellıkle bayramın son günlerinde etkılı olacak k IS PB 3 Oslo Helslnki PB 0 Stockholm PB 1 Londra PB 7 Amsterdam PB 4 Brüksel PB 3 Parla PB 9 Bönn K 3 Münih K 6 , Yağmurtu K 0 PB 16 B 5 Y 17 B 18 PB 11 B T8 B 25 B 22 fajkmıl Tahran Çok bulutlu i Gök günillulü G U N C E L CÜNEYT ARCAYİJKEK • Baştarafı 1. Sayfada tarihinde kaç paragraflık yeri olacaktı? Geliniz 1960'tan sonrakı dönemlere? Dön dolaş hâlâ iki isim; Süleyman Demirel ile Bülent Ecevlt, siyaset dünyasının değişmeyenleri mi? Yoksa "değiştiremediklerimiz" mi? Bir Mesut Yılmaz var, birTansuÇiller... Bugün var, yarın yok! Gittikleri gün belleklerden düşecek isimler. Demirel'e sorarsanız; lider kısırlığımızın nedeni askeri müdahaleler. Anlatımlarına göre; "siyasete meraklı 'vasıfsız' insanlar" önce yerel politikaya, sonralan da TBMM'ye girdi. lyi ama; bu yakınılann sahibl Demirel, 27 Mayıs 1960 ihtllali olmasaydı, Menderes asılmasaydı, Bayar hapishanelere düşmeseydi.. acaba Demokrat Partı'nın sürgiti olan Adalet Partisi'nin başına geçebilecek miydi? Bır başka soru: Türkiye'de liderlere karşın sözünü esirgemeden konuşabilen siyasetçileryetişmesini Siyasi Partiler Yasası ile hatta Seçim Yasası engellemeseydi.. liderlerin siyasette egemenliği bu kadar uzun olacak mıydı? Partı içi iktidara gelip de gitmeyenleri var eden liderlerin hâlâ değişmesıne izin vermedikleri Siyasi Partiler Kanunu.. Seçimlerde liste yapma egemenliğini çevresındeki boyun eğenlerle birlikte kim elinde tutuyorsa; yıllar boyunca lider kalmaya hak kazanmış oluyor. Bugün hemen her gün medyada boy gösteren hangi lider, okuyacağınız şu örnek saptamadaki öğelerle başarı sağlayabılirdi: "7946 yılında Türkiye 'nin içinde bulunduğu sosyal ve ekonomik koşullar neydi?" Bu konulardaki gerçekleri 29 Ocak 1946'da Büyükelçi VVilson, ABD hükümetlne verdiği bir raporda yalın çizgilerle belirtiyordu (119 sayılı telgraf). "Ocak 1946'da Türkiye üç bin kamyon, bin otomobil ve otomobil lastiğine gerekslniyor, bunlann ABD'den alınabllmesi için yetkililerin aracılıkyapmasını istiyordu. VVilson'un verdiğiistatistikı sayılara göre Türkiye'de o tarihte yedi bin kamyon vardı. Bunlann 2 bin 763 tanesi 1940'tan önce, bir bölümü sonra ithal edilmişti. Kullanılan kamyonlann hepsi altı yılını tamamlamıştı. Türk ekonomik yaşamı kara ve demiryollarına dayanıyordu. Her iki ulaşım şebekesinde herhangi bir anza Türk ekonomisini ciddi biçimde etkilerdi. Türkiye'de mevcut otomobil sayısı 1500'dü. Otomobıllerin önemli bölümü resmi dairelerde kullanılıyordu. Geri kalanı taksi olarak çalışıyordu. 1940'tan beri 67.431 lastik ithal edildiği bildirilmişti. Bu sonuç Ortadoğu'dakı standardın da altındaydı. özellikle kamyon lastikleri karayollannın çok kötü olması nedeniyle aşınıyor, ömrünü kısa surede tamamlıyordu." (Kaynak: Cüneyt Arcayürek 'Şeytan Üçgeninde Türkiye', sayfa: 323324 yayımtarihi 1987). Aynı yapıtın 274. sayfasında yer alan ABD arşiv belgelerinde "savaş içinde Türk ordusunun durumu" 36 sayfalık ayrıntılı bir raporda irdeleniyor: "Genel olarak, düzenli ordu 25 bin subay, 20 bin rezerv, toplam 45 bin. Erat, 675 bin silah altında, 800 bin rezerv, toplam 1.475 milyon... ...Zı&ılı tugaylara örnek: Bir tank alayının içerdikleri 2 tabur Fransız Renault 35 tanklan kullanıyor (100 tank). Bir tabur şunlardan oluşuyor; 1 bölük Ingiliz tankları (16 tank) 2 bölük eski Rus tanklarıyla (35 tank)... ...Türkiye'de çok dağınık silahlar kullanılmaktadır. Bu durum karmaşık problemlere yol açmaktadır..." Işte her açıdan dökülen Turkıye'yı buyuk devlet adamı, zamanın Cumhurbaşkanı Ismet Inönü, 2. Dünya Savaşı'nın dışında tutmayı başardı. Düşünmek ve sormak gerek: Bugün kendılerinden menkul büyüklük savlarına toz kondurmayan hangi parti liderimiz ya da yaşayan siyaset adamımız, 1940'larda Inönü'nün sergilediği başarıyı, üstelik binlerce kez daha büyümüş Türkiye'de gösterebilir? Bugünkuler "kâğıttan kaplanlar" değil de nedir? Ekonominin düzlüğe çıkabileceğini savunan Başbakan Ecevit tarih veremedi Yeni bankacıhk reformu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Büient Ecevit, enflasyonun önümüzdekı birkaç ay yükselebileceğini söyledi, ancak oran konusunda bir tahmin yapmadı. Ecevit, ekonominin düzlüğe çıkabileceğini savunurken bir tarih de veremedi. ABD'nin mali yardımının Irak politikasının değiştirilmesi koşuluna bağlandığı yönündekı haberlerin doğru olmadığını belirten Ecevit, hükümet ortaklan arasindaki uyumun eksıksız sürdüğünü savundu. Ecevit, Hazine'den sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş'in kurtancı olarak gösterilmesinin doğru olmadığını, bunu kendısinin de dıle getırdiğini kaydetti ve bankacıhk reformu yapacaklannı söyledi. Ecevit dün hükümet ortağı liderlerle birlikte gazetecılenn bayramını kutladı ve bir basın toplantısı düzenledi. Sıkıntılı bır süreçten geçılmesıne karşın ekonominin esenliğe çıkması için gerekli döviz kaynağının bulunduğunu savunan Ecevit, "Doiarvemarkkarşısında Türk Lirasf nın değcr kaybının önemli ölçüde azalnuş olması ve faizlerin artış hızuun azalmaya başlanuş olması da umut verîci geUşmclcrdir" dedi. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada Bugün, bayram niyetine dünya gezilerimden bir demet dlyeyazıyı kurmaya oturdum. Demetteki ülkelerle ilgili ilk aklıma gelen, ekonomik durumlan oldu. Güftlerdir ekonoml nereye gider nereye gltmez diye uğraşırsan, dünyanın öteki ucunu da düşünsen, akla ilk gelen bu olurl Biz de ilk akla gelenle devam edellm, bir ekogezl demeti yapalım... Guatemala'nın başkenti Guatemala Cıty'den eskl başkent Antik Guatemala'ya gıdiyorum. Üşenmedım saydım, 50 koltuklu otobuste 108 kişiyiz. Dağ aşıyoruz, vadı geçiyoruz. Vadi diplen daltü' nel. İki taraftaki ağaçların yan dallan uzamış buluşmuş, üstümüzde dallar, yapraklar. Otobüs her yerinden soluyarak tepeye çıkıyor, altımızda bulutlar... Kendi kendime söylendim: "Insan bu toprağa ayağını sokup lOdakika beklese, dal budak salar..." Ardından etrafıma, otobüs yolculanna baktım... Toprağı böylesine verimli bir ülkenin insanlan böylesine sefll... Guatemala'daki verimli topraklann en büyük sahlbi, American United Fruit Co. Filipinler'in başkenti Manila'yı ve kuzeyindeki Baguio kentini dolaştım. Yeryüzünün oksijen pınan yagmur ormanlannın bir bölümü bu cografyada... Filiplnler'den Hong Kong'a geçmek için havaalanına gidiş yollannı ararken, kaslan belirgin, atletli bir çocuk, bisikletıyle yanıma geldi. Istediğim yere götüreceğinl söyledi. Havaalanı dış hatlar terminali dedim. Olur dedi. Blslkletin yanında altı tekeriekli küçük birsepet, içinde ben... Dünyaya hizmetçi de ihraç eden Filipinler'de ekmek aslanın ağzında değil, midesinde. Böylesine fakırlık çeken bir ülkede devlet başkanlıgı yapmış olan Ferdinand Marcos hâlâ dünyanın en hırsız yöneticisi olarak biliniyor. Devlet hazinesinden aile olarak çaldığı paranın tutan, 20 milyar dolar. , Brezilya'da güzel bir Amazon turundan sonra Rio de Janeiro'ya geldim. Saat 02. OO'ydi. Havaalanındaki görevliler "Bu saatte güvenlik sorunu var" uyansıyla şehre salmadılar. Alanda sabahladıktan sonra bir sonraki durağım Sao Paulo'ya bilet almak için tren istasyonuna gittim. Sabahın ilk saatleri... Tren istasyonuna çıkıştaki 1520 basamaklı merdivende en az 2025 kişi uyuyor. Altına mukavva bulabilen, beş yıldızlı otelde... önce büfeden sandviç aldım. İlk lokmayı yutmadan etrafımda garip tipler belırdi. Birkaç lokmalık sandvlçi bitirıp kâğıdını çöpe atar atmaz, üç dört kişi birden kutuya yöneldi. Kâğıdın içinde kınntı kaVnışsa, yiyecekler... Samba festivalleriyle ünlü Rio'yla böyle tanıştım. Şehirde yolculuk ederken ülkenin para birimi cruzadoyu kullanmak ise tam bir işkenceydl. Enflasyon üç haneli rakamlara ulaşınca, birkaç kez paradan sıfır atmışlar. Cebimdeki paralardan az sıfırlı olanlar çok sıfırlılardan değerlı. Zıra sıfırı atılmayan paralar da geçerli. Sonunda çareyi, ödeme yapmam gerektiğlnde cebimdeki tüm paralan avucuma koyup karşımdaklne tutmakta buldum... Mısır'ın başkenti Kahire'den trenle önceki başkent Teb'e gldlyorum. Teb'in kalıntıları üzerinde bugün Luksor kenti kurulu. Luksor, Arapça "saraylar" anlamına geliyor. İlk işim firavunlar döneminden kalan teknikle yapılan "felukalaha" küçük bir Nil turu yapmak oldu. Nil'in ortasında muz adalan var. Oraya götürüp bırakıyorlar. Adaya glriş parası verdikten sonra içerde istedlğiniz kadar muz yiyebiliyorsunuz. Herkesln dalıp yedlği bölümde az ve çok küçük muzlar var. Hemen yanından daha büyük muzların bulunduğu yere giden yol var. Girişe şu levhayı koymuşlar: "Timsah çıkabillr..." Görevli de kıs kıs gülüyor. Belli ki ticari oyun, ama ylne de büyük muz derken timsaha muz olma tehllkesini göze almak zor... Oradan krallarkraliçeler vadisine geçtim. Dönüşte bir köyde oyalandım. Evlerden birine girdim. Taş yığınının altına oyulmuştu. Mağara gibi bir yerdi. Yer sofrasına oturmuş çoğu çocuk 56 kişi, üç bin yıl öncesinden daha geri bır mekândan bana gülümsüyordu... Anlatımdan sonra geziyorum: Konu eftigimiz ülkelerin tümü çok zengin olanaklara sahip, ama yöneticileri bunu insanlanna sunma becerislnden yoksunl 8nkcumOttnot.rt9t.tr Enflasyon sevlndlrlcl Zam yağmurunu görmezden gelen Ecevit, şubat ayı enflasyonunun sevindincı olduğunu belirterek "Önümüzdekibirikiayda bu trend aksayabilir" dedi. Ecevit, temelde ekonominin sağlam olduğunu belırterek kısa sürede enflasyondakı olumlu gelışmenın yenıden sağlanabileceğı iddiasmda bulundu. Dalgalı kur polıtikasının girişimcileri ve yatırımcılan sıkıntılarla karşı karşıya bırakacağını itiraf eden Ecevit, turizm ve dışsatımda olumlu gelişmeler olabıleceğını savundu. Ecevit, "Dışsatımdaki arfış, gidcrck yaünmlan ve dışaumlan da olumlu yönde etkileyebilir" dedi. Ecevit, Maliye Bakanlığı'nca çıkarılan tebliğle ıhracatçılara KDV iadesınde mahsup sısteminin getirildığını kaydederek u Eximbank tarafından ihracatçıiara açılnıış bulunan kredilerden döviz kurunun dalgalanmaya bırakıldığı günden sonra vadesi gclenlerin ödeme sürcsi son ekonomik kri/ dikkate annarak 14 Mart 2001 tarihinc kadar ertelenmiştir" dedi. Ecevit'e yöneltilen sorular ve yanıtlan şöyle: Bankacıhk Düzenleme ve Denetleme Kurulu'na (BDDK) atanacak isim belli mi? Diğer ortak *•• lann ekonomideld sonımlahığa sürüyor mu? BDDK için henüz atama yapılmadı. Fakat önümüzdeki bırkaç gün içinde bır atama yapılacaktır. Bu son derecede önemli birkuruluştur. Başkanlığının belirlenmesi elbette geciktirilemez. Sayın Derviş'in görevleri belirlenirken bir tartışma aramızda kesinlikle geçmemiştir. Buna ihtiyaç da duyulmamıştır. Bakanlar arasında, hükümet ortaklan arasında tam bir uyum vardır. Bu uyum Dervış'in atanması sırasında da gösterilmiştir. Bu iddialar spekülasyondan ibarettir. Sayın Derviş'in kurtancı gibi gösterilmesini nasıl karşuryorsunuz? Efendim, o kendisini bu şekilde göstermekten özellikle kaçınmaktadır. Bunun bir ekip işi olduğunu, bu krizden çıkışın özellikle bır ekip çahşması gerektırdığını en iyi bilecek durumda olacak kimselerden bin Sayın Kemal Derviş'tir. Çünkü bu gibi durumlarla karşılaşıldığında Sayın Derviş, Dünya Bankası'nın üst düzey görevlilennden bin olarak çok olumlu çalışmalar yapmıştır. Tek başına bir kimsenin bugünkü dünyada bu gibi sorunlan aşamayacağını en ıyi bilecek insanlardan bıri, dediğim gibi Sayın Derviş'tir. ••• ••• TemlıTIn Istlfası Sayın Temizel'in istifan size de sürpriz mi oldu? Tabii sürpriz idi. Sayın Tenüzel'in bankacüık konusunda, daha doğrusu ekonomik, mali konularda geniş bilgi birikimi, deneyim birikimi vardır. Krizden çıkış yollannın aranmakta olduğu bir dönemde onun görevinin başında olması bizi ancak mutlu kılardı. Ancak karannı değiştirme olanağı bulamadım. Temizel neden istifa etti? Onu ben bilemem. Onu Sayın Temizel'e sormamz gerekir. ' Yaza kadar rahat yok' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ekonomiden sonımlu Devlet Bakanı Kemal Dcrviş, hem Dünya Bankası'na istifasını vermek hem de görüşmelerde bulunmak üzere yarın ABD'ye gidiyor. Yaz aylarına kadar zorlukları yenmenin önemli olduğunu belirten Derviş, Ekonomik programın şekillendiğıni belirterek, "Pekyakında çok ciddi bir program ortaya çıkacak" dedi. Derviş dün Başbakanlık'a giderek sırasıyla Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz, Başbakan Bülent Ecevit ve Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli ile görüştü. Derviş sabah saatlerinde gazetecılerın sorularını yanıtladı. "Kurban Bayraınrnda nıüjdc var mı" sorusuna Derviş'in yanıtı şöyle oldu: "En az bir haftaya daha ihtiyacımız var. Önüınüzdc hakikatcn zor haftalar, /x»r 23 ay var. Samyorum bütün Türkiyc dc bunu biüyor. Önemli olan, yaz aylarına kadar /.nrluklan yenmek, bu seneyi çok güzel bir şekilde bitirmek. Gelecek bayramda kesinlikle güneyde tatil yapacagun." Devlet Bakanı Derviş, Hazine Müsteşarlığı'nda 5 saat çalıştıktan sonra geç saatlerde kaldığı Hılton Oteli'ne döndü. Derviş, gazetecilerin soruları üzerine program açısından ihracatın çok önemli olduğunu vurguladı. * î Program şeklllenlyor ... 'ABD'den bir Istemcfe bulunmadı* ABD'den gelecek mali yardımuı Türkiye'nin Irak poHrikasında yapüması istenen degişikliğe baglandıgı yönündeki haberleri nasıl dcgcrlendiriyorsunuz? Kesinlikle öyle bir mektup yok. Kesinlikle ABD'den öyle bir ima bile gelmemiştir. Bunlar birbirinden çok farklı konulardır. Bizim ekonomik ve mali gereksinmelerimizle Irak sorunu birbirinden çok ayn bir konudur. ABD de bunlan birbirine bağlamak gibi bir eğılim içine girmemiştir. Sayuı Derviş'e ABD vatandaşı olup olmadığını sordunuz mu? Tabıı sorduk. Çünkü böyle haberler çıkmıştı. Bu haberlerin doğru olmadığtnı söyledi. Enflasyon hedefine ihşldn bir tahmininiz var mı, program sonuçlanana kadar hükümet yohına devam edecek mi? Siyasi istıkrann devamı için biz elımizden gelen çabayı gösteriyoruz. Sizin de her gün Başbakanlık'ta gözlemlediğiniz gibi, üç koalisyon partisinin liderleri ve bakanlar olarak hepimiz tam bir uyum içinde çahşıyoruz. Bu konuda bir sorunla karşılaşmamızı kesinlikle beklemiyorum. Ekonominin düzlüğe çıkman için bir tarih verebilir mkmiz? Hayır, bu konuyla ilgili olarak Sayın Derviş'in çalışmalan devam ediyor. O çalışmalar bitmeden önce bizim bir tarih söylememiz doğru olmaz. Ekonomik programın şekillendiğıni belirten Derviş, "Pek yakında çok ciddi bir program ortaya çıkacak" dedi. Programın bütün boyutlan üzerınde çalışmanın bıtmedığinı anlatan Derviş, bugün de çalışmalannı yoğun bır şekilde sürdüreceğini bildirdi. ABD'den pazar akşamı döneceğini belirten Derviş, "Inşallah haftaya her şcyin şckUni bulacağınıümitediyorumT>dedi. Bırgazetecinin, "Fotoğraf flu da olsa ortaya çıkü mı" sorusuna Derviş, "Fotoğraf fazla flu" yanıtını verdi. Derviş, IMF Türkiye Masası Şefi Carlo Cottarelli ile de görüştüğünü söyledi. ••• Egebankın paraları aşçı, hizmetçi ve şoför hesabına yatırıldı Nâzım Hikmet lise Idtabında 'toplumsalşair' U Başturufı 1. Sayfada leriıı anlatımında bir araç gibi görmüş, insanı üretimtüketim ilişkisi içinde elc alımştır. Serbcst tarzda şiirler yazarak ölçü, uyak gibi öğelerden uzak kalmıştır" diye tanımlanan Nâzım Hikmet, Mıllı Eğıtım Bakanı Metin Bostancıoğlu döneminde ders kitaplanna girdı. Kitapta Nâzım Hikmet ile başlayan "toplumsal gerçekçi" şiir akımınm Rıfat Ilgaz, Cahit Irgat, Enver Gökçe,ÖmerFarukToprak, Arif Damar, Ahmed Arif ve Şükran Kurdakul ile devam ettiği belirtiliyor. Bostancıoğlu, Nâzım Hıkmet'ın edebıyatçı yönüne işaret ederek şöyle konuştu: "Siyasi yönünü tartjşmayalım. Nâanı Hikmet, çok biiyiik bir cdebiyatçı, çok büyük bir şairdir. Liscdc iken edebiyat dergilerinden, kitaplanndan Nâzım I Iikmet şiiıieri okurdum. Benim için Nâzun'ın edebiyat yönü önemli. Kendisi yurtdışında vatan hasretiyle ölmüş, büyük bir şairdir. Türkiye edebiyat âlcnıi de kendisiııi bu yönleriyle taıuyor. Bu nedenlc de ders kitaplannda anlatılmaya başlandı. Bu konuda zateıı geç kalınııııştı." Bostancıoğlu, MHP'lilerin Nâzım Hikmet hakkındaki görüşlerinı de şu esprısiyle değerlendirdi: "Nâzım Hikmet kara rııamcsini imzalamayan bakan, nâzım planıM nı imzalar mı? Demirerin vurgun yöntemi i 1 Haber Merkezi Egebank'ın içini boşalttığı iddii asıyla 4 bin 735 yıl hapsı is\ tenen Yahya Murat Demiı rel'in sağ kolu Gökalp Başj türk'ün, polise verdiği ıfade' dc Demirel'ın bankanmparasını eşı Ayşenur Esenler için çalışan kişilerin hesabına yatırdığını söylediği ortaya çıktı. NTVMSNBC adh internet sitesinde yayımlanan habere göre, Gökalp Baştürk, gözaltına almdığı 1 Ekim 2000 tarihinde polise verdiği ifadede önemli itiraflarda bulundu. Baştürk'e göre Yahya Murat Demirel, bankanın parasının bir bölümünü hapishanede evlendiği eşi Ayşenur Esenler'in yanında çalışan kişilerin hesaplanna yatırarak kullandı. Baştürk, Esenler'in villasında hizmetçi olarak çalışan Ali Özgen, aşçtlık yapan Mehmet Uçar ve şoför Erdal Er adına çeşitli menkul değerlerde hesap açtırdığıru belirterek bu şahıslann hesaplannı şirketin kasasını tutan Şaban Ayhan Tathgil'e verdiğını ifade etti. Alı Özgen'in hesabında 2.5, Mehmet Uçar ve Erdal Er'ın hesaplarmda ise 1.5 'ar milyon dolarlık his se senedi olduğunu açıklayan Baştürk, bu senetlen Demirel'in talımatıyla parça parça sattığını ve Ayhan Tatlıgil nereye talimat verdiyse oraya virman yaptırdığmı söyledi. Baştürk ifadesinı şöyle sürdürdü: "Ashnda bana ait olmayan, ama benim üzerirae gözüken, Murat Demirel'e ait olan, Kırklarvli Kavakh mevkilnde 500 dnnüm aravi, Sümerbank GayTErtepeŞubesi'nde 14 milyon 800 bin dolar vc Iktisat Bankası'nda 10 milyon dolar vardı. 14 milyon 800 bin dolara blokaj konuldu." ••• Lenin fümi Rusya 'yı • Baştarafı 1. Sayfada 1.5 milyon dolara mal olan **Boğa" isimli filmin yönetmeni Alektandr Sokhurov, daha önce de Adolf HitlerMn yaşamının son günleriyle ilgili tartışmalı bir filme imza armıştı. Ancak ödüllü yönetmenin Lenin fılmı, ülkesi Rusya'da dogal olarak daha çok tepki topladı. Sokhurov'un, filmde Sovyet liderini karizmatik bir devrimcı değil, tekeriekli sandalyeye mahkunı bir felçli olarak resmetmesine en çok Lenin kültürüyle yetışen yaşlı kusak tepkı gösterdi. 67 yaşındaki Galuıa Sergeyeva, AFP'ye yaptt tığı konuşmada, Bukadar büyük bir tarihi önderin, çökmekte olan bir yaşb olarak gösterilmesinin hiçbir hakh gerekçesi olamaz. Bu, benim kusagunın insanlanna bir hakarertir" diyor ve ekliyor: "Son günleri böyleyse bile, ben bilmek istcmiyorum." Vladimir Ilyiç Ulyanov hakkında Sovyetler Birliği döneminde çok sayıda film yapılmış, Lenm bu filmlerin hepsinde bir kahraman olarak gösterilmişti. Üç bankanın görev zararı 13 katrflyon ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Devalüasyon, üç kamu bankasının 'görev zarannT da etkıledi. Ziraat Bankası, Halkbank ve Emlakbank'ın görev zararı 13.2 katrilyon liraya yükseldi. Devlet Bakanı RecepOnal'ın, FP Erzıncan Milletvekilı Tevhit Karakaya'nın soru önergesme verdiği yanıta göre, 4 Ocak 2001 tanhi itibanyla kamuya ait üç bankanın toplam 14 milyar 968 milyon 500 bin dolar birikmiş görev zaran alacağı bulunuyor. Bankalann birikmiş görev alacaklanndan mahsup edılmek üzere 3 Ocak 2001 'de Ziraat Bankası'na 2 katrilyon lira ve 500 milyon dolar değerinde, Halkbank'a 2 katrilyon 250 milyar lira ve 250 milyon dolar değerinde özel Tertip Devlet Tahvili verildi. Bu tutarlar düşüldükten sonra görev zararlan tutarı şöyle: "Ziraat Bankası: 7 katrilyon 826 trilyon lira. Halkbank: 5 katrilyon 638 truyon lira. Emlakbank: 6.7 trilyon lira." Yanıtta, bu rakamlann, bankalann bılançolannda "zarar" olarak değil, aktıf hesaplar bölümünde "Hazine'den olan alacaklar" şeklınde yer aldığı kaydedildi. Memur maaylan Memur maaşlannda bir arüş olacak mı? Olanaklanmızı sağladığunız oranda bu sosyal ihtiyacı karşılamak bizim hükümet olarak programımızın da gereğidir. Sayın Derviş de bu konuda özellikle tıtızlikle duran bir bilim adamı olduğunu Dünya Bankası'ndaki çalışmalan sırasında göstcrmiştir. V