25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 MART 2001 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER RESTORAN GÖZDOYURAN TURHAN SELÇUK DÜRÜST TABİATLI İSTÂNBUL EFENDİSİ IN HARİKUIiADE MACERALAKI KISIM ÎEŞMİLİ BİKDEtf ÇUKOBhÜK grevi 3. gününe gfrd • ADANA (Cumhuriyet Bürosu) - ÇUKOBİRLÎK Entegre Tesisleri'nde DÎSK'e bağh Tekstil-lş Sendikası'nca 1300 işçi adına başlatılan grev, üçûncü gününe girdi. Tekstil-tş Sendikası Adana Şube Başkanı Ali Caymaz, öncelikli amaçlannın fabrikada üretimin sürmesi olduğunu ifade etti. Ancak Caymaz, " l Ağustos 2000 tarihinden itibaren geçerli olacak toplu iş sözleşmesi göriişmeleri sırasında, l Nisan 2001 tarihine kadar 8 aylık süre için işverenin sıfır zam önerisini kabul ettik. Işçımız her türlü fedakârhğa hazır olduğunu her fırsatta göstermiştir" dedi. Ciner'in ortagı tutuklandı •^,.vi • ANKARA - • " ^ (Cumhnriyet Bürosa) - Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'ndaki ihale ve özelleştırme yolsuzluk ve usulsüzlüklerine ilişkin başlatılan 'Beyaz Enerji' soruşturması çerçevesinde Park Holding'in sahibi Turgay Ciner'in ortağı Erhan Aygün tutuklandı. DGM Savcısı Talat Şalk, "Aygün çok hastaymış. Eğer başvuru yapmadan önce kendisini görseydim, tavnm farklı olabilirdi" dedi. Şalk, bilirkişilerin raporu ışığında tutuklu bulunan Değişik Enerjiler Daire Başkanı Hasan Hüseyin Çoğalan'ın ek ifadesini aldı. Havaalanına ÇEDonayı I ANKARA (AA)- Avrupa, Asya ve Afrika kıtalan arasında göç eden milyonlarca kuşun göç güzergâhı üzerinde bulunan Hatay'ın Belen geçidine 15-20 kilometre uzaklıkta ve eski Amik Gölü aynası üzerine kurulması planlanan Hatay Havaalanı'nın yapımı için ÇED olumlu karan çıktı. Karar, orta ve yüksek uçuş riskinin bulunduğu tarih ve saatlerde uçuş yapılmaması ve öngöriilen bütün tedbirlerin alınması kaydına bağlandı. Çocuk gözüyle doktor • İstanbulHaberServisi -Istanbul Tabip Odası'nın her yıl düzenlediği "Çocuk Gözüyle Doktor" resim yanşması sonuçlandı. tlköğretim okullan arasında düzenlenen ve üç ayn kategoride yapılan yanşmada, FMV Özel Ayazağa Işık îlköğretim Okulu öğrencisi Ash Elçi, özel Yüzyıl Işık îlköğretim Okulu öğrencisi Doğa Can Oruçoğlu ve Osmaniye Îlköğretim Okulu öğrencisi Nur Aytin kendi gruplannda birinci oldular. KACI İAFlPlP. Bu TAŞl TOPPAĞrt A1TINL. REKIAMıMlZt>ı'NJ-tİ İSIÂMSOİİ.. /îMJİ^UMUZU O/PÜ rDLÎTİKA tik SANATTIft. $ümE6rÖZ . |3EYAWATVEAW>1NJ_ 1>AM>ATEKZİP.. $ul $ÜJSE<£1< Gölde su seviyesi düşiü, fabrika atıklan yüzeye çıktı, koli basili bulundu Kirlüilv Vanfrn yenî canavarı F an Gölü havzasında yaşayan yaklaşık 1 milyon kişinin evsel atıklan ve fabrikalann sanayi atıklan hiçbir antma yapılmadan doğrudan göle akıtıhyor. Yetkililer, gölün kurtanlması için dış kaynak arayışını sürdürüyorlar. VAN (Cumhuriyet) - Türki- ye'nin en büyük gölü olan Van Gölü kirlilik tehlikesiyle kar- şı karşıya. Su seviyesindeki düşüş nedeniyle aüklann yü- zeye çıktığı gölde litrede 110 bin e-koli basili bulundu. Yet- kililer, gölün kurtanlması için dış kaynak arayışını sürdür- düklerini açıkladılar. 450 kilometrelik kıyısı ve 3 bin 570 kilometrekarelik su yüzeyi bulunan Van Gölü hav- zasında yaşayan yaklaşık 1 milyonkişinin evsel atıklan ve fabrikalann sanayi atıklan hiçbir antma yapılmadan doğ- rudan göle akıtıhyor. Su sevi- yesindeki düşüşle birlikte göl yüzeyine çıkan atıklar için Van Gölü'nde su seviyesindeki düşüsfeaaklar gûmşığma çıkn. (Fotoğraf: YUSUF ZtYA CANSEVER) Van Belediyesi ile Yüzüncü Yıl Üniversitesi'ne ait birer antma tesisi bulunuyor. An- cak bu tesislerin işlevsiz oldu- ğu öğrenildi. Antma tesisteri Anadolu Ajansı'na konuşan Belediye Başkanı Şahabettin Özaslaner, atık sulann göle kanştığı noktada alınan su nu- munelerinde 110 bin adet e- koli ve 110 bin adet colifomı bulunduğuna dikkat çekti. Özaslaner, Van Gölü havzası çevresindeki yerleşim birim- lerinden sadece Van'da antma tesisi bulunduğunu belirterek şunlan söyledi: tt Van antma tesisi de gerek- ti işle\1eri tam olarak yerine ge- riremhor. Antma tesisinde aük sularm sadece 3'te l'lik bölümü kabaca anblmakta- dır. Geri kalan 3'te 2'Iik aük- lar ise arralmadan göle deşarj ediliyor. Van Gölü'nün kurta- nlması için çeşitli kaynaklar anyoruz. Son olarak Çevre Bakanlığı'nın desteği, Dünya Büieşik Belediyeler Federas- yonu'nun katkılanyla 1 mil- yon 200 Euro kaynak bulduk. Bu kaynağm gebnesi halinde antma tesisleri büyütülerek, Van'ın riim aük sulan arral- dıktan sonra göle akıtüacak. Bunon yanmda bavzadald di- ğer yerleşim birimlerinin de çözüm btüması gerekir. Aksi takdirde Van Gölü'nü kurta- ramayız." Yabancı destek Belediye Fen lşleri Müdürü Aldf Özay da Italya, Belçika ve Tunus belediyelerinden uz- man ekip ve maddi destek sö- zü aldıklannı ifade ederek, Akdeniz Gölleri'nin korun- ması çerçevesinde Avrupa Birliği'nin de projeye destek vereceğini belirtti. Yüzüncü Yıl Üniversitesi Ziraat Fakültesi Süt Teknolo- jisi Anabılım Dalı Başkanı Prof. Dr. Nurhan Akyüz ise 1993-1994 yıllan arasında yaptığı araştırmalarda, Van Gölü sahilinin Karasu mev- kiinden çimento fabrikasına kadar olan bölümünde yük- sek derecede e-coli belirlen- diğini bildirdi. Akyüz, söz konusu bölgede göle giren- lerde çeşitli cilt ve sindirim sistemi rahatsızlıklan görül- düğünü belirtti. AB Temsilcisi, MHP'li Milletvekili Gökalp'e 'aynmcılığı ortadan kaldıracağız' dedi Medeni Katıun dersi • Sempozyumda Meclis'teki Medeni Kanun Tasansı ile ilgili tartışmalan ilgiyle izlediklerini belirterek, Türkiye bu hususta, mevcut olan aynmcılığı ortadan kaldıracaktır' diyen Fogg'a tepki, MHP'li Bakan Gökalp'ten geldi. Gökalp, 'Büyük Önder Atatürk, pek çok toplumlara dert olan inkılaplan 1930'lardayapmıştır' dedi. ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - AB'nin Ankara Temsilcisi Bü- yükelçi Karen Fogg, TBMM'de görüşülen Medeni Kanun Tasan- sı'nın "Türkiye'deld mevcut aynmcıhğı orta- dan kaldu-acağmı" söy- leyince, MHP'li Tanm Bakanı Hüsnü Yusuf Gökalp, "Tûridye'de kadm ve erkek eşitliği konusunda, bizi rahat- SE eden ne hanımlarm aleyhine ne de erkekle- rin aleyhine bir durum yoktur" dedi. Ankara Ticaret Oda- sı'nda düzenlenen «T'üridye-ABİlişldlerr konulu sempozyumda konuşan Fogg ve Gö- kalp, AB sürecinde önemli reformlardan biri olarak görülen yeni Medeni Kanun Tasansı konusunda atıştı. Gökalp: Akyhte bir durum yoktur Meclis'teki bu konu- daki tartışmalan ilgiyle izlediklerini belırttıkten sonra, "Tûrldye bu hu- susta, mevcut olan ay- nmalığı ortadan kaldı- racaktır'' diyen Fogg'a tepki, AB Temsilci- si'nin ardından söz alan MHP'li Bakan Gö- kalp'ten jgeldi. Gökalp, tt BüvükOııder Atatürk, pekçoktoplumlara dert olan inkılaplan 1930'larda yapmışür. Türk kadnuna seçme ve seçflme hakkı çoğu ülke- lerden çokdaha önceve- rilmiştir. Türkhe'de de kadın ve erkek eşitüği konusunda, bizi rahatsz eden ne hanımlarm aley- hine ne de erkeklerin aleyhinebir durum yok- tur" diye konuştu. Fogg: Biz yannma oünak istiyonız Avrupalılann Türki- ye'ye bakarken yanlı tu- tumlannı gözden geçir- mesinde yarar olduğu- nu kaydeden Gökalp, Türkiye'nin AB'ye gir- diğinde "hemen çiçek- ler açmayacağınr söy- ledi. Gökalp şöyle ko- nuştu: "AB'ye girdiğuniz za- manhemençiçekleraça- cak, bahar gekcek, mflfi ekonomide, miDi gefirde birden bire bir paüama olacak. milli gelirin da- ğıumındaki aksakhkbr, eksiktikler giderilecek değiL Toroslar'dald or- man köylüsünün,Kara- deniz'deld bahkçuarm her tüıiü ckonomik, sos- yal, eğhım. sağhk mese- leleri de birden bire çö- zükcekdeğadir." AB'nin Ankara Tem- silcisi Büyükelçi Karen Fogg konuşmasında, ulusal programa deği- Gecekondu bile çokgeldi Her geçeo gün artan ekonomik sıkınülar dar gelirBleri varoşjardan bfle kaçuTyor. Esidşehir'nı FevziÇakmak MahaOesi'nde, oturduklan evin idrası 70 milyon liradan 100 milyon Mraya çdanca, Demir ailesi naylODdan yapdklan gecekonduya taşuMfa. 33 yaşmdald Ayhan Demir, günde sadece 3-4 milyon Bra kazandığmı beHrterek "Hayırseverler zaman zaman yiyecek getirerek bbiere destek ohıyorlar" dedL (Fotoğraf: CAN HAaOĞLU) nirken mevcut olan ve- ya olması düşünülen birçok yeniliğin ana şartının, makroekono- mik istikrar olduğunu söyledi. Fogg, şöyle ko- nuştu: "Biz ancak elimizde mevcut olan imkânlan kullanabüiriz. Mevcut ohnayan bütçeleri ve imkânlan icat edeme- yiz. Ben burada AB Ko- misyonu adına konuşu- yorum. Elbette AB'yi teşkil eden her bir dev- letin, AB'nin tutumu konusunda ayn ayn et- kisi vardır. Biz Türki- ye'nin kabul süred ko- nusunda yardımcı ol- mayı istiyonız." Cozici basıncı Tek tedavi ameliyat DİYARBAKIR (Cum- huriyet Bürosu) - Türk Oftalmoloji Derneği Di- yarbakır Şubesi ve Dicle Üniversitesi Tıp Fakülte- si Göz Hastalıklan Ana- bilim Dalı, ortaklaşa üni- versite konferans salo- nunda 'Glakomda Gün- cel Teda>i' konulu bir pa- nel düzenledi- Glakom (göziçi basın- cı-göz tansiyonu) tedavi- sinde kesin çözümün ameliyat olduğunu bildi- ren uzmanlar, "Amacımız ilaçtedavisi dışuıda cerra- hi tedaviyi de uygulamak- nr" dediler. GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHAN ERİNÇ 'Uluslararası' Nasıl 'Ulusal' Oluverdi? ' Naal bir bağlantı kurulduysa, Yeni Dünya Düze- ni kaynaklı uluslararası programı 'ulusal" ilan edi- verdiler. Yeni programı "ulusal" olarak niteleyen siyasiler "ulusal" karşıtı olmasalar, "içinde bulunduğumuz zor dönemde, dışandan yönlendirilmelerini ve ba- şanstzlıklannı saMamak için böyle biryanlış yönlen- dirmeyi yeğlediler" deyip geçebilenler bulunabilir- di. Ancak Danıştay'ın yetkilerini budayarak devletin hukuk egemenliğini bile ciddiye almayanlann.Yeni Dünya Düzeni kervanına katılmak için "tahkim"uğ- runa anayasayı değiştirenlerin, ekonomik darbo- ğazdan çıkabilmek için "ulusal" kavramına sığın- mak zorunda kalmaları, çaresizliklerinin boyutunu göstermektedir. Hele "ulus devlet dönemi kapandı", "ulusallaş- manın yerini küreselleşme aldı" gibi yaveleri yıllar- ca kamuoyunaaktaranlann bir günde "ulusalcı" o\- malan da trajikomik bir başka görüntü oluşturmak- ta ve Türkiye'nin talihsizliğini bir kez daha gözler önüne sermektedir. Yeni program ekonomiden sorumlu Devlet Baka- nı Kemal Derviş tarafından açıklanmıştır. Derviş, alınması gereken önlemleri biraz kapalı bir biçim- de gündeme getirmiştir. Nasıl yorumlanacağı ve uygulanacağı konusun- da kendisinin yakın arkadaşlan bile ortak bir görü- şe varamamaktadır. Bu nedenle gerekli güven sağlanamamıştır. Bay Derviş'in aksine Başbakan Ecevit'in sürekli pem- be tablolar çizen açıklamalan ise ıkı arada bir de- rede kalan yurttaşın aklını daha da kanştırmakta- dır. Güven ve istikrar konulanndaki çelişkiler gideri- lemedikçe ekonomideki yangının, dolayısıyla da si- yasilere olan kızgınlığın giderilmesi olanaksızdır. • • • Türkiye'nin sürüklendiği ekonomik karmaşaya karşın, mutluluktan ellerini ovuşturanlann variığı da bilinmektedir. Bunlann başında da yıllardır Ziraat Bankası ile Halk Bankası'nı ele geçirmek isteyen sennaye kesimi gelmektedir. Siyasal iktidarlann, hem bütçe dışında sorumlu- luğu olmayan bir kaynak, hem de yakınlara ulufe da- ğıtır gibi kredı verme yanlışlannın faturasını bu iki bankaya çıkarma çabalan, semnaye çevreterinin de katkısıyla sonuçlanacak gibi görünmektedir. Bu nedenle de yerti ve yabancı sermaye çevre- leri "armutpiş, ağzıma düş" diyerek umutla bekle- mektedir. Ziraat Bankası'nın amaçlanndan uzaklaştınlma- sı 30 milyonluk çiftçi kesimi için sonun başlangıcı olacakttr. Aynı durum Halk Bankası açısından 15 milyon kişilik küçük esnaf ve sanatkârlar için de. gündeme gelecektir. 45 milyon kişinin hayat damariannı keserekTür-, kiye'yi esenliğe ulaştırmayı amaçlayan bir progra- ma "ulusal" demek herhalde bizim siyasilerimizde yeni dünya düzencilerimizin şanına yakışan bir al- datmacadır. Merkez Bankası'nı yurt çapında, Osmanlı döne- minde olduğu gibi yabancı ya da özel bankalara devretme niyeti varsa ve bu kargaşada uygulama- ya koymak düşünülüyor ya da gizleniyorsa, bu da hem ayıp hem de günahtır. Ziraat Bankası'nın iller- de ve ilçelerde Merkez Bankası'nın şubeleri göre- vini de üstlendiğini düşünürsek devletin kimlere teslim edileceği, karanlık bir soru olarak akıllara ta- kılmaktadır. Zorunlu emekliliğin banka çalışanlan için herhan- gi bir ekonomik kolaylık düşünülmeden ve isteğe bağlı olarak başlatılmadan uygulanması da Demok- rat Parti dönemindeki "görülen lüzum üzerine" in- sanlara kıyılmasının yeniden, hem de daha kap- samlı olarak hortlatılması anlamına gelecektir. Yeni program açık seçik bir içeriğe kavuşturulma- dığı takdirde, siyasilerin arkasında olduklannı açık- lamalan da beklenen güven ortarmnı yaratamaya- caktır. Çünkü seçmen, destek veren siyasilerin ar- kasında değildir. y oerinc@ cumhuriyet.com.tr. Diyarbakır'da buluşuyorlar Bonşiçin kcıdın dctyamşmcısı DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Aralannda Türkan Şo- ray'ın da bulunduğu çok sayıda kadın sanat- çı, yazar ve aydm "Ba- nş için Kadm Dayanış- ması" amacıyla bugün Diyarbakır'da. Kadın- lan ağırlayacak olan Kadm Platformu üyesı Avukat Ayla Akat, "Buraya geldiklerinde kaduun neden banşa bu kadar gereksinim duyduğunu görecek- ler" dedi. Diyarbalor Emniyet Müdürü Ali Gaffar Okkan ve 5 arkadaşı- mn şehit edilmesi ile Şırnak'ın Silopi ilçe- sinde iki HADEP yö- neticisinin kaybolma- lannın ardından bölge- de 2 yıldan bu yana ya- kalanan huzur ve banş ortamı, yerini huzur- suzluk ve endişeye bı- rakmıştı. Gerginliğin farkına varan bir grup ünlü sanatçı, futbolcu ve gazeteci, Mahsun Kuımzıgül'ün öncülü- •ğünde 25 Ocak'ta Di- yarbakır'da bir araya gelmişlerdi. Bir süre önce Mısu- Çarşısı katliamı sanığı olarak yargılanan, an- cak bilirkişi raporlan- nın ardından masum olduğunun kanıtlama- sıyla tahliye edilen sos- yolog Pınar Selek'in öncülüğünde bu kez kadınlar Diyarbalar'da toplanıyor. Unlü kadınlar Aralannda Türkan Şoray. Nuray Hafıftaş, Vlcdan Baykara, Duy- gu Asena, Perihan Mağden, Zeynep Onü, Nilgün Cerrahoğlu, Şükran Soner, Güler Kazmacı,AyşeDüzkan ve Yaşar Seyman'ın da bulunduğu çok sayıda ünlü kadın, "Banş İçin Kadın Dayanışmasr için Diyarbakır'da bir araya geliyor. İHDDi- yarbakır Şubesi üyesi Akat, ünlü kadınlann ilk kez geniş katılımla Diyarbakır'a gelmesi- nin çok önemli olduğu- nu vurguladı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle